Jump to content

Genç: Bekára da Nataşa versinler


Recommended Posts

crow'un yazdıkları serbest piyasa ekonomisi açısından gayet makul ifadelerdir..Bunları kısıtlayacak bir devlet kolu ise zinhar günahdır..

hani kapitalizm insanın bencil doğasına uygundu? hani doğada acımasızlık ve rekabet vardı ya, işte mafyalar ve dolandırıcılarda kendi çaplarında rekabet edip bilumum zebraları avlıyorlar..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 115
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

crow'un yazdıkları serbest piyasa ekonomisi açısından gayet makul ifadelerdir..Bunları kısıtlayacak bir devlet kolu ise zinhar günahdır..

hani kapitalizm insanın bencil doğasına uygundu? hani doğada acımasızlık ve rekabet vardı ya, işte mafyalar ve dolandırıcılarda kendi çaplarında rekabet edip bilumum zebraları avlıyorlar..

İnsan doğasında var olan eğilimlerden dolayı ortaya çıkıyorlar zaten. Bu sebeplede varlıklarını sürdürüyorlar. Ama herkesin tercihi olan işler değil. Normal bir hayat yaşamak isteyenler var ve meşru olan onlar. Devlet yapabildiği ölçüde düzenleyen bir yapı. Ama şunu unutma. İnsanların bir konuda talebinin olması meşru yada gayrimeşru o işin bir şekilde yapılmasına sebep oluyor. Bunun kaçınılmazlığı her zaman gözler önünde. Devlet denetler, yasaklar, cezalandırır, göz yumar, denetimine alır. Zamana, şartlara ve toplumun tepkilerine göre neleri yapabiliyorsa onu yapar.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu konuya bilge insan sevki yilmazin bakis acisiylada bakilabilir.celal dogan davullu zurnali torenlerle bizzat kendi eliyle gaziantepe kerane acip istanbullu genclerle antepliler arasinda esitligi saglamak istiorum dediinde unlu turk bilgini sevki yilmaz kendisine once karini gonderde esitlik saglansin p.zevenk adam demisti.bide hacta yaptigi yeminli bi slogan vardi komunizm kapitalizm ve butun seytani duzenleri falan die devam eden.oda cok guzeldi ama konuyla ilgisi yok

Link to post
Sitelerde Paylaş
Rıza sözcüğünün anlamı konusunda sıkıntı yaşıyorsun sanırım, verdiğin örneğe bak. Rıza göstermek zorunda kalmak diye birşey olabilir mi? O filmdeki insanlar işkence edilerek öldürülmeye rıza mı gösterdiler şimdi? Hayır deseler öldürülmeyecekler miydi? Saçmalıyorsun Freddie.

Rıza göstermeyi 'zorunda kalma'ya eşitlemedim, lütfen yazıları gözümüzle okuyalım. İnsan bazen en iğrenç olan ve hiç istemediği şeyleri bile yapmaya rıza gösterebilir dedim. O filmde insanlar kaçırılıyordu ama parasız olduğu ve yüksek miktar para bulması gerektiği için hiç istemediği halde böbreğini satan insanlar varsa; sırf para bulması gerektiği için hiç istemediği halde sadizme bedenini açan insanlar da olabilir. Madem fuhuş bir insan hakkıdır, o halde para için kendisine eziyet edilmesine göz yummak zorunda kalan zavallı insanlar için de bu yapılanın ''bir insan hakkı'' olduğu iddia edilebilir. Ama bu bir hak değildir; bu insanları hiç istemedikleri halde bu işleri yapmak zorunda bırakan koşullar değiştirilmeli ve bu insanlar kurtarılmalıdır. Bu insanların bu işleri yapmak zorunda kalması, bir hak değil, uğradıkları bir haksızlıktır.

Bir kadın ya da adam kendi rızasıyla biriyle beraber oluyorsa bu suç olmamalıdır, bu kadar basit, bir insanın kendi bedenini nasıl kullanacağı konusunda özgür olması bir haktır. Parasız olduğu için fuhuş yapmak zorunda kalan bir kadın ya da adam fuhuş yasadışı olsaydı paraya ihtiyaç duymayacak mıydı? Fuhuş yasak olsaydı sorun çözülecek miydi? Bu insanların neden parasız kaldığı vs. şeyler önemli bu örnekte, fuhuşun yasallığı değil.

Bir insan kendi rızası ve isteği ile para karşılığı biriyle birlikte oluyorsa buna kimse birşey diyemez zaten. Ben olaya ahlaki gerekçelerle yaklaşmıyorum. Canın istiyorsa yaparsın ama canın istemediği halde zorunluluktan bunu yapmak durumunda kalmak bir hak olarak tanımlanamaz. Bu o kişinin uğradığı bir haksızlıktır. Bu haksızlığı kim yapıyor? Hayat, düzen, sistem v.s... Bu duruma düşmüş kişiler kurtarılmalıdır. Mesela çocuğunu kurtarabilmek için fuhuş yapan bir kadının bu durumu ''bir hak'' olarak görülüp meşrulaştırılırsa, bu kadıncağız hiç istemediği bu kötü işi yapmaya devam etmek zorunda kalır. Bunu bir hak olarak görmek, kişiyi düştüğü batakta yalnız bırakmaktır. Toplumun veya devletin bu kişiyi kurtarması gerekir. Bu yüzden fuhuş meşru görülemez. Eğer meşru görülürse, onu yapmak zorunda kalan kişiyi buna iten etken meşrulaştırılmış olur aslında. Ve bu kabul edilemez.

Burada fuhuş derken, keyfi olarak para karşılığı ilişkiye girmeyi kastetmiyorum. Hatta bu tür ilişkileri fuhuş diye tanımlamam ben.

İkinci ve "daha az extreme" örneğine gelirsek, hayır o kadın engellenmemeliydi. Engelleyince ne olacaktı? Çocuğun hayatı mı kurtulacaktı, tedavi için gereken para gökten mi yağacaktı. Burada sorun fuhuş mu yoksa tedavi için gereken paranın olmaması mı? İnsanları fuhuş yapmak zorunda bırakan etkenlere duyarsız kalmakla insanların kendi bedenlerini nasıl kullanacakları konusunda özgür olmaları arasında alaka yok, konuyu çarpıtma.

Kadın çocuğu için fuhuş yapmak zorunda kaldı, çünkü başka türlü o parayı bulmasına imkan yoktu. Ben burada fuhuşun yasaklanmasını, ahlaki gerekçelerle değil, o paranın zaten kadına devletçe verilip onun bu işi yapmasına gerek kalmamasını savunduğum için savunuyorum. ''Para gökten gelmeyeceğine göre fuhuş yapsın'' demek, bu duruma düşen herkesin fuhuşa itileceğinin ve kimsenin yardım etmeyeceğinin bir göstergesidir. Bunun adı toplumsal çürümedir. Ayrıca böyle bir durumda kadının ''bedenini satma tercihinden'' bahsedilemez çünkü başka seçeneği yok! Zorunluluk içerisinde ne tercihi olacak? Bunu bir tercih veya hak olarak görmek vicdansızlıktır çünkü ortada toplumun kendisine sahip çıkmamasından ötürü haksızlığa uğramış bir anne vardır.

Neden bu kötü durumlar herkesin sorumluluğu olmak zorunda?

Hah işte dananın kuyruğunun koptuğu ve size her türlü haltı ''bir hak'' olarak görüp savundurtan şey de burada ortaya çıkıyor. Bir insanı hiç istemediği halde fuhuş yapmak zorunda bırakan bir etken neden tüm toplumca üstlenilmek ve o kişi kurtarılmak zorunda? Bu soruyu sormak için aşırı ben merkezci ve bencil biri olmak lazım. Yanında biri çaresizlik içerisinde hiç istemediği bir yöne doğru savruluyor ve sen buna karşı ''bana ne'' diye özetlenebilecek bir tutum takınıyorsun. Neden o kişiye toplum veya devlet olarak yardım etmeliyiz? Çünkü biz insanız! Birarada yaşıyoruz, birlikte yaşıyoruz, sahiplenilmek istiyoruz, yere düştüğümüzde birinin çıkıp kalkmamıza yardımcı olmasını istiyoruz. Kusura bakmayın ama bu konu, bazı arkadaşların günümüz bireyci toplumunca ne kadar yozlaştırıldıklarını açığa çıkarması bakımından iyi oldu. Çocuğu için fuhuş yapmak zorunda kalan bir kadını buna iten sebebi(para ihtiyacını) giderip o kadını kurtarmak yerine; bu duruma kayıtsız kalıp, kadının fuhuşa düşmesini ''bir hak'' olarak görmek tek kelimeyle mide bulandırıcıdır.

Tekrarlayalım, burada "fuhuş hakkı"ndan değil kişilerin kendi bedenlerini kullanma özgürlüklerinden bahsediyorum

Bu hakka kimsenin karşı çıktığı yok zaten. İsteyen istediğiyle sevişsin, canı istiyorsa üste para da alsın bize ne? Ama hiç istemediği halde fuhuş yapmak zorunda kalan insanlar var. Bu işi düzenli bir meslek gibi yaşamak zorunda kalan, hayatta kalabilmek için fuhuş yapmaktan başka seçeneği olmayan insanlar... Bunlardan bahsediyoruz. Bunlar, sistemin adaletsizliğinin ve toplumun duyarsızlığının kurbanı olmuşlardır. Burada bu insanların uğradığı bir haksızlık vardır.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Nasil mantik var sizde anlamiyorum.

Sen maden isciligi,cöpcülügü nasil Fahiselik meslegiyle bir tutarsin?Bir kere bu mesleklerin dahi kiyaslanmasi dogru degil.Erkek egerki maden ve cöpcülük isinde calisiyorsa namusu ve serefiyle ,alinteriyle calisiyor.Kadin ise fahiselik mesleginde istememesine ragmen ve mecbur kaldigindan dolayi calismak zorunda kaliyor,adini ve kimligini bilmedigi erkeklerle yatarak namusunu satiyor.Namusunu satmakla emekci veya meslek sahibi olunmuyor,olmamamsi gerekiyor.

işçiler şerefiyle namusuyla çalışıyor, fahişeler şerefsiz namussuz mu oluyor . bir de başkalarını kadınları aşağılamakla suçlarsınız . resmen bütün fahişelere şerefsiz ve namussuz dediniz .

hem fahişeliği ortadan kaldırınca partnersiz kalan erkeklere ne öneriyorsunuz ? seks de doğal bir arzudur, bunu bastıramayan insanlar için ne yapıcaksınız komünist devletinizde ? herkese beşik kertmesi uygulaması mı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsan doğasında var olan eğilimlerden dolayı ortaya çıkıyorlar zaten. Bu sebeplede varlıklarını sürdürüyorlar. Ama herkesin tercihi olan işler değil. Normal bir hayat yaşamak isteyenler var ve meşru olan onlar. Devlet yapabildiği ölçüde düzenleyen bir yapı. Ama şunu unutma. İnsanların bir konuda talebinin olması meşru yada gayrimeşru o işin bir şekilde yapılmasına sebep oluyor. Bunun kaçınılmazlığı her zaman gözler önünde. Devlet denetler, yasaklar, cezalandırır, göz yumar, denetimine alır. Zamana, şartlara ve toplumun tepkilerine göre neleri yapabiliyorsa onu yapar.

Madem insan doğasında kötülük yapmak da var, o halde bu işleri neye dayanarak ''meşru olmayan'' kategorisine sokuyorsunuz??? Doğamızda olan şeyler nasıl olurda gayrı-meşru kabul edilir? Hayatta kalma mücadelesi ve arz-talep meselesidir sonuçta. Piyasa canlanacaksa ve benim doğam da buna uygunsa, karı da satarım, kapkaççılık da yaparım, yankesicilik de, hırsızlık da, fuhuş da... Bunlar benim ''hakkım''dır. ''Tabiatım''da var ne yapayım? Zaten ''piyasayı da canlandırıyor''. Kim ne hakla karşı çıkar buna? Devlet insan yaşamına müdahele etmesin! Piyasaya karışılmamalı! ''Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.'' Aksi halde bunun adı totaliterlik, diktatörlük ve hatta ''kızıl faşizm'' olur. Hadi şimdi hep birlikte geneleve!...

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Madem insan doğasında kötülük yapmak da var, o halde bu işleri neye dayanarak ''meşru olmayan'' kategorisine sokuyorsunuz??? Doğamızda olan şeyler nasıl olurda gayrı-meşru kabul edilir? Hayatta kalma mücadelesi ve arz-talep meselesidir sonuçta. Piyasa canlanacaksa ve benim doğam da buna uygunsa, karı da satarım, kapkaççılık da yaparım, yankesicilik de, hırsızlık da, fuhuş da... Bunlar benim ''hakkım''dır. ''Tabiatım''da var ne yapayım? Zaten ''piyasayı da canlandırıyor''. Kim ne hakla karşı çıkar buna? Devlet insan yaşamına müdahele etmesin! Piyasaya karışılmamalı! ''Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.'' Aksi halde bunun adı totaliterlik, diktatörlük ve hatta ''kızıl faşizm'' olur. Hadi şimdi hep birlikte geneleve!...

Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler diyenlerden hiç olmadım. İnsan doğasında kötülükte var iyilikte. Üstelik çok değişik şekillerde ortaya çıkıyor bunlar. Toplumlarda çok eski zamanlardan beri bir yönetim hep olduğuna göre bir düzen arayışı var. İnsanlar başıboşluk istemiyor. Devletlerin ne yapıp yapmayacağına sedece yönetenler karar vermiyor herhalde. Halk ne kadar şikayet etsede devletin kıymetini bilir ve halkın tutumu yönetimi bir şekilde etkiler. İşte tüm bu düzenin içinde gayri meşru işlerde vardır. Bu kaçınılmaz hep olmuş. Devlet bunlara belli ölçülerde göz yumar genellikle. Çünkü ne kadar yasaklarsa o kadar yerin altına inerler. Daha fazla dejenerasyon demektir bu. İnsanların talepleri engel tanımaz. Devlet gerektiğinde yasal düzenleme bile yapar olabilecek işlerde. Genelevler açması gibi. Medyumları vergi alarak çalıştırması gibi. Senin yaptığın gibi olaylara tek yönlü bakmak böyle abuk yazmaya sebep olur. Çok polemik yapıyorsun. Sade ve basit düşünemiyorsun. Zaten konular çapraşıktır, bilgi zamanımızda geniştir. Birde akılcı düşünmeyi bilmezsen işler çok karışıyor.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın aklıma ne geldi..

Politacıklar herkese bir nataşa vermeye teşebbüs edince sorun ortaya çıkıyor.

Adam herkese bir nataşa verelim diyeceğine, herkese bir doktor verelim deseydi, aynı sorunlar yaşanır mıydı?

Alt tarafı ikisi de meslek değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
işçiler şerefiyle namusuyla çalışıyor, fahişeler şerefsiz namussuz mu oluyor
tomclancyi bende siddetle kiniyorum.kimse fahiselere namussuz diemez.bi kobe tai bi jenna jameson kolay yetismior.isci alinterini veriomus.birakin isciyi misciyi.bu insanlar nelerini verio haberi olan varmi.bi gangbang olayi bile bu insanlarin nasil buyuk birer emekci olduklarinin gostergesidir.ustelik fahiselik bu insanlarin meslekleridir.yoksa is disinda hepsi mazbut birer hayat yasarlar.kisaca fahiselere kimse namussuz diemez.dedirtmeyiz
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen yaşama hakkının doğuştan gelen bir hak olduğunu söylüyorsun, fakat hasta bir insanın parası yoksa ölmesi gerektiğini iddia ediyorsun. Peki bu "yaşama hakkı" denen şey hangi kurum ya da kuruluşlar tarafından insana tanınmış bir haktır? Nereden talep edilir? Hasta ve yoksul bir insan yaşama hakkına nasıl sahip çıkabilir?

Herkesin ürettiği değere istediği fiyatı biçebildiği bir dünyada dediğini bir derece normal karşılarım. Fakat serbest piyasa ekonomisinde sadece sermayesi olanlar serbesttir. Bir işçinin "ben günde en fazla 8 saat çalışır, ayda en az 2 milyar lira para isterim" deme lüksü yoktur. Fakat sermaye sahibinin malını piyasa koşullarına göre satabildiği en yüksek fiyattan satma imkanı vardır. İşçilerini işten çıkarmak, düşük maaş ödemek sermaye sahiplerinin inisiyatifindedir.

Öyleyse bu "yaşama hakkı" denen şeyin de alturizmden daha gerçekçi bir zemini yok demektir. Oldukça göreli, esnek bir kavram. E normal olarak da bir ekosistemde bir populasyon haddinden fazla büyürse bir noktadan sonra yavaşlayıp durmak zorunda kalır. Mevcut sosyal düzenin de doğal bir sonucu olarak "yaşama hakkı" gibi kavramlar somut temelden yoksun olduğu için ihlal edilebilir duruma gelir. Nitekim gelmiştir de... Sosyal adaletsizliğin, ekonomik uçurumların derin olduğu ülkelerde yukarıda saydığım MESLEKler oldukça rağbet görmektedir.

Benim söylediklerimden özgeci olduğum anlamı falan çıkmasın. Ben sosyal adaleti soyut kavramlara dayandırmıyorum. Tam aksine bir komünitenin bireylerinin, komünitenin ortak menfaatleri için üzerinde düşen sorumluluğu yerine getirmesi kadar basit, gerçek, somut bir şeyden bahsediyorum. Aksi takdirde bu saydığım yanetkilerin görülmesi kaçınılmazdır. Birileri çıkıp "yaşama hakkı var da bana mı var ulan" der, kendi yaşama hakkını elde etmenin farklı yollarını bulur. İcabında başkalarının yaşama hakkına müdahale ederek bunu kazanır. Bu durumda bu adamı da hiç bir şeyle suçlayamazsınız.

Yaşama hakkı doğuştan gelen bir haktır, evet, bu hakkın ihlali de kabul edilemez(idam cezası konusu dışında diyelim, o ayrı konu). Ama senin dediğin başka bir olay, hasta olan insanın hastalığının sorumlusu kim? Kendi de olabilir, ailesi de olabilir, doğa da olabilir. Ben senin hastalanmana sebebiyet versem suç değil mi? İnsanlar çok sigara içki içtiğinden de ölebilir, toplumun/devletin senin sigara ya da içki içmeni yaşama hakkı kapsamında engellemesi mi lazım? Duşta ayağın kaydı düştün, öldün, devlet kaymanı engellemedi diye yaşam hakkın korunmamış mı oldu?

İnsanlar para kazanmakta da ihtiyacı olana yardım yapmakta da serbest, parası olmayan ölsün demiyorum, kurtarmak herkesin zorunlu görevi değildir diyorum, umarım farkı açıklayabildim.

Hiçkimsenin istediğine istediği fiyatı biçme gibi bir lüksü yok, sermayen olsa da yok olmasa da yok. Serbest piyasada fiyatlar arz-taleple belirleniyor, işçi de olsan işveren de olsan bu böyle. Bunun yaşama hakkı ile ne alakası var peki? Biri hastalandığında kim kimin hangi özgürlüğünü sınırlıyor? Senin bahsettiğin diğer "meslekler" hırsızlık, mülkiyet hakkının ihlali, sizler onu hak görmediğinizden suç olduğunu düşünmüyor olabilirsiniz tabi.

Yaşama hakkı gibi temel değerlerin toplumda insanca yaşamak için gerekli olduğunu düşünüyorum, benim için yeterince somut bir değer, her an öldürülme korkusuyla nasıl yaşanır?

Sosyal adalet nedir ne değildir o da bakışına göre değişir, sence sosyal adaletin olduğu kapitalist bir toplum var mı mesela?

İnsanlar karınca değil, komüniteler de karınca sürüsü değil, herkesin çıkarı her zaman aynı olacak diye bir şey yok, çıkarların kesiştiği yerde isteyen yasalar çerçevesinde işbirliği yapmakta serbest zaten. O saydığın "yan etkiler"in görülmesi kaçınılmaz falan değil, gayet medeni bir biçimde yaşanan ancak ekonomik özgürlüğün çok yüksek olduğu pek çok toplum var. Yasalar özgürlükleri koruyacak biçimde olmalıdır, bunları ihlal edenler de cezalandırılmalıdır, adamı da bal gibi suçlarsın. Duygu sömürüsü dışında objektif değerlendirmelerini, bir önceki mesajımdaki sorularıma cevaplarını da bekliyorum bu arada.

Link to post
Sitelerde Paylaş
tomclancyi bende siddetle kiniyorum.kimse fahiselere namussuz diemez.bi kobe tai bi jenna jameson kolay yetismior.isci alinterini veriomus.birakin isciyi misciyi.bu insanlar nelerini verio haberi olan varmi.bi gangbang olayi bile bu insanlarin nasil buyuk birer emekci olduklarinin gostergesidir.ustelik fahiselik bu insanlarin meslekleridir.yoksa is disinda hepsi mazbut birer hayat yasarlar.kisaca fahiselere kimse namussuz diemez.dedirtmeyiz

Zohan sen arada sırada kendini aşıyorsun.:) Dünyada güzel şeyler yaşansın isteriz. Ama gerçekleri kabul etmek gerek. Dünyada sadece ortalama insanlar yok.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
crow'un yazdıkları serbest piyasa ekonomisi açısından gayet makul ifadelerdir..Bunları kısıtlayacak bir devlet kolu ise zinhar günahdır..

hani kapitalizm insanın bencil doğasına uygundu? hani doğada acımasızlık ve rekabet vardı ya, işte mafyalar ve dolandırıcılarda kendi çaplarında rekabet edip bilumum zebraları avlıyorlar..

Ne alaka? Rekabetin adil olması için hırsızlık denen olayın yasak olması şart. Doğa argümanını ben de saçma bulurum, bir doğadan bahsedilecekse de insan doğasından bahsetmek lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Rıza göstermeyi 'zorunda kalma'ya eşitlemedim, lütfen yazıları gözümüzle okuyalım. İnsan bazen en iğrenç olan ve hiç istemediği şeyleri bile yapmaya rıza gösterebilir dedim. O filmde insanlar kaçırılıyordu ama parasız olduğu ve yüksek miktar para bulması gerektiği için hiç istemediği halde böbreğini satan insanlar varsa; sırf para bulması gerektiği için hiç istemediği halde sadizme bedenini açan insanlar da olabilir. Madem fuhuş bir insan hakkıdır, o halde para için kendisine eziyet edilmesine göz yummak zorunda kalan zavallı insanlar için de bu yapılanın ''bir insan hakkı'' olduğu iddia edilebilir. Ama bu bir hak değildir; bu insanları hiç istemedikleri halde bu işleri yapmak zorunda bırakan koşullar değiştirilmeli ve bu insanlar kurtarılmalıdır. Bu insanların bu işleri yapmak zorunda kalması, bir hak değil, uğradıkları bir haksızlıktır.

Yazıları nerenle yazdığına da bakıyor be Freddie... Filmden verdiğin örnekte ne yazdığını hatırlıyor musun?

Birçok insan şu veya bu sebeple istemediği şeyler yapmak zorunda kalıyor, istemediği bir işyerinde de çalışmak zorunda kalabilir, istemediği işi yapabilir, başkalarına yardım etmek istemiyor da olabilir, fiziksel zorlama ile hakların ihlali olmadığı sürece benim için sorun yok. Para kazanma, yardım etme-alma konusunda sınırlama da yok, bunlarda sınırlama olsa haklısın diyebilirdim. Hayat adaletli ya da eşitikçi değil, herkes aynı akılda, yetenekte, çalışkanlıkta olmuyor, bazısı sağlıklı doğuyor, bazısı sağlıksız, doğduğun aileyi seçemiyorsun vs. doğanın yaptığı haksızlığın bedelini insanların ödemek zorunda olduğunu düşünmüyorum, isteyen istediği gibi yardım edebilir, ben de zaman zaman yardım yapıyorum gücüm yettiğinde, elbette güzel birşey, ama zorunluluk olması yanlış. Kişilerin yaptıkları haksızlıklar zaten yasadışı olmalıdır.

Bir insan kendi rızası ve isteği ile para karşılığı biriyle birlikte oluyorsa buna kimse birşey diyemez zaten. Ben olaya ahlaki gerekçelerle yaklaşmıyorum. Canın istiyorsa yaparsın ama canın istemediği halde zorunluluktan bunu yapmak durumunda kalmak bir hak olarak tanımlanamaz. Bu o kişinin uğradığı bir haksızlıktır. Bu haksızlığı kim yapıyor? Hayat, düzen, sistem v.s... Bu duruma düşmüş kişiler kurtarılmalıdır. Mesela çocuğunu kurtarabilmek için fuhuş yapan bir kadının bu durumu ''bir hak'' olarak görülüp meşrulaştırılırsa, bu kadıncağız hiç istemediği bu kötü işi yapmaya devam etmek zorunda kalır. Bunu bir hak olarak görmek, kişiyi düştüğü batakta yalnız bırakmaktır. Toplumun veya devletin bu kişiyi kurtarması gerekir. Bu yüzden fuhuş meşru görülemez. Eğer meşru görülürse, onu yapmak zorunda kalan kişiyi buna iten etken meşrulaştırılmış olur aslında. Ve bu kabul edilemez.

Burada fuhuş derken, keyfi olarak para karşılığı ilişkiye girmeyi kastetmiyorum. Hatta bu tür ilişkileri fuhuş diye tanımlamam ben.

Fuhuş yasadışı olsun derken ne demek istiyorsun o zaman? Kişi bedenini nasıl kullanacağı konusunda özgür olmalıdır, bu kadar basit. Daha önce de söyledim, bu da ötanazi gibi, ciddi bir sağlık sorunu olmayan bir insan ötanaziye başvurmak durumunda kalır mı sanıyorsun? Ötanazi hak değil mi? Bir kadın çocuğunu kurtarmak için de olsa kendine pırlanta yüzük almak için de fuhuş yapmak isterse yapabilir, bu da bedenini kullanma özgürlüğü kapsamındadır. İnsanı böyle birşeye şu veya bu neden itebilir, bu hakkın oluşu nedenlerin meşruluğunu etkilemez. Zor durumda kalan insanlara yardım etmek isteyen elbette edebilmeli, elinizi kolunuzu bağlayan mı var arkadaşlar? Fuhuş yasal olursa fuhuş yapmak zorunda kalmak zorunda kalan insanlara yardım edilemeyecek mi, yasaklanacak mı? Durumları iyiye mi gidecek kötüye mi? IFeelGood neler yazmış oku.

İstemediği işleri yapan herkesi toplum veya devlet kurtarmak zorunda mı olmalı? Ben de çalışmak istemiyor olamaz mıyım? Çalışmaktan tiksiniyor olamaz mıyım? Beni de mi toplum kurtarmalı? Fuhuşun tanımında bile kafana göre işler yapıyorsun, fuhuş para karşılığı cinsel ilişki değil de ne? Bu arada sevgili hacı kaç kere yazdı, sadece kadınlar fuhuş yapmıyor.

Kadın çocuğu için fuhuş yapmak zorunda kaldı, çünkü başka türlü o parayı bulmasına imkan yoktu. Ben burada fuhuşun yasaklanmasını, ahlaki gerekçelerle değil, o paranın zaten kadına devletçe verilip onun bu işi yapmasına gerek kalmamasını savunduğum için savunuyorum. ''Para gökten gelmeyeceğine göre fuhuş yapsın'' demek, bu duruma düşen herkesin fuhuşa itileceğinin ve kimsenin yardım etmeyeceğinin bir göstergesidir. Bunun adı toplumsal çürümedir. Ayrıca böyle bir durumda kadının ''bedenini satma tercihinden'' bahsedilemez çünkü başka seçeneği yok! Zorunluluk içerisinde ne tercihi olacak? Bunu bir tercih veya hak olarak görmek vicdansızlıktır çünkü ortada toplumun kendisine sahip çıkmamasından ötürü haksızlığa uğramış bir anne vardır.

Devletin parası nereden geliyor Freddie? Fuhuş yasaklanınca bunu özgür iradesi ile zorunda kalmadan yapan insanların durumu ne olacak? Tuvalet temizlemek isteyen insan kaç tane var? Hangi çocuk büyünce tuvalet temizlemenin hayalini kuruyor? Zorunda kalmayan bir insan bunu gönüllü olarak seçer mi? O da yasaklansın mı? Ben kimseye fuhuş yap ya da yapma demiyorum, kimse yardım etmeyecekse de bu insanların doğasıyla ilgili değil mi? İnsanlar bencil diyenlere itiraz eden sizler kimsenin yardım etmeyeceğini neden düşünüyorsunuz ki? Bir de hep extrem örneklerden gitmek de saçma oluyor, fuhuş yapanların kaçta kaçı kanserli çocuğunu kurtarmak için para arayışında olan anneler? Devlet de özel kuruluşlar da sağlık sigortası sağlamıyor mu? Ben sen insanlar fuhuş yapmak zorunda kalırken bilgisayara sahip olman vicdansızlık sat da yardım et desem haklı mı olacağım? Şu ana kadar bu durumdaki insanlar için ne gibi bir yardımda bulundun ey vicdanlı Freddie? Sadece duygu sömürüsü yapıyorsun.

Hah işte dananın kuyruğunun koptuğu ve size her türlü haltı ''bir hak'' olarak görüp savundurtan şey de burada ortaya çıkıyor. Bir insanı hiç istemediği halde fuhuş yapmak zorunda bırakan bir etken neden tüm toplumca üstlenilmek ve o kişi kurtarılmak zorunda? Bu soruyu sormak için aşırı ben merkezci ve bencil biri olmak lazım. Yanında biri çaresizlik içerisinde hiç istemediği bir yöne doğru savruluyor ve sen buna karşı ''bana ne'' diye özetlenebilecek bir tutum takınıyorsun. Neden o kişiye toplum veya devlet olarak yardım etmeliyiz? Çünkü biz insanız! Birarada yaşıyoruz, birlikte yaşıyoruz, sahiplenilmek istiyoruz, yere düştüğümüzde birinin çıkıp kalkmamıza yardımcı olmasını istiyoruz. Kusura bakmayın ama bu konu, bazı arkadaşların günümüz bireyci toplumunca ne kadar yozlaştırıldıklarını açığa çıkarması bakımından iyi oldu. Çocuğu için fuhuş yapmak zorunda kalan bir kadını buna iten sebebi(para ihtiyacını) giderip o kadını kurtarmak yerine; bu duruma kayıtsız kalıp, kadının fuhuşa düşmesini ''bir hak'' olarak görmek tek kelimeyle mide bulandırıcıdır.

Bencilim, sana ne? Belki benim ailemde, çevremde daha öncelikli olarak yardım etmeyi tercih ettiğim insanlar var? Bana ait kaynakların nasıl kullanılacağı neden bir avuç bürokratın ya da senin değer yargılarına bakmalı?

Ben insanlar şöyledir böyledir diye saçma genellemeler yapmıyorum, senin gibi düşünen de vardır benim gibi düşünen de vardır başka türlü düşünen de vardır, özgür bırakalım diyorum. Sen yardım etmek istiyorsan et kardeşim, elini kolunu mu bağladım? Dediğim gibi, ancak duygu sömürüsü yapıyorsun, çünkü düşüncelerini rasyonel temele oturtamıyorsun, burada hak olan kişilerin kendi bedenlerini nasıl kullanması gerektiği meselesidir, senin zihniyetinle sigara ve alkol de yasaklanır, ötanazi ve kürtaj da. İstersen aynen senin gibi duygu sömürüsü yapar senin zihniyetinle bu yasakların sebeplerini de sayarım.

Bu hakka kimsenin karşı çıktığı yok zaten. İsteyen istediğiyle sevişsin, canı istiyorsa üste para da alsın bize ne? Ama hiç istemediği halde fuhuş yapmak zorunda kalan insanlar var. Bu işi düzenli bir meslek gibi yaşamak zorunda kalan, hayatta kalabilmek için fuhuş yapmaktan başka seçeneği olmayan insanlar... Bunlardan bahsediyoruz. Bunlar, sistemin adaletsizliğinin ve toplumun duyarsızlığının kurbanı olmuşlardır. Burada bu insanların uğradığı bir haksızlık vardır.

E demin fuhuş yasadışı olsun diyordun? İsteyen istediği ile sevişsin ve para alsın diyorsan fuhuş yasaklansın diyemezsin, azıcık tutarlı ol. Sistemin adaletsizliği diye tutturmuşsun, sosyalist ülkelerde fuhuş yok mu(ydu)?

Link to post
Sitelerde Paylaş
işçiler şerefiyle namusuyla çalışıyor, fahişeler şerefsiz namussuz mu oluyor . bir de başkalarını kadınları aşağılamakla suçlarsınız . resmen bütün fahişelere şerefsiz ve namussuz dediniz .

hem fahişeliği ortadan kaldırınca partnersiz kalan erkeklere ne öneriyorsunuz ? seks de doğal bir arzudur, bunu bastıramayan insanlar için ne yapıcaksınız komünist devletinizde ? herkese beşik kertmesi uygulaması mı ?

Fahiselerin serefsiz ,namussuz oldugunu iddia etmedim.Yine tersten anlamissinz.Madencilik,cöpcülük gibi mesleklerin ,fahiselik meslegi ile bir tutulamayacagini söyledim.Maden ve cöpcü emek ve alinteri ile meslek icra ediyorlar.Fahiselikte ise bedensel bir metalasma sonucu satis sözkonusu.Farklar var.

Fahiselikte istemedende olsa bedenini,namusunu,serefini,insanlik onurunu bir satis söz konusudur.Fahiselik yapmak istemeyen ancak zorla yaptirtilan kadin-erkek-cocuklarin tabiki kendilerine has gururu,serefi,namusu olacaktir.Ancak benim orada demek istedigim Fahiselik meslegini cazip hale getirenlerin,bu isi yapmak istemesede yapmak zorunda birákilan insanlara uyguladiklari zoraki baskiyi kinamaydi.

Hemen konulari komünizme vurmussun.Bu toplumsal bir yaradir.Senin savundugun fasizm ne cözümüretmis peki??

Konu siyastten öte,egitim meselesidir.Seksin dogal bir arzu oldugunu bizde biliyoruz.Ancak bu dogal arzularini bastirmak icin insanlarin zorla metalastirilmasina,talep ugruna kullanilmasina karsi cikiyoruz.Yani bir zorlama vardir.Asil serefsiz ve namussuzlar,bu insanlarin aciklarindan faydalanip,onlari bir menü gibi ticari sunum haline getirenlerdir.

Olayida zirt pirt komünizme getirmeyin.Ilk önce fahiseligin bir meslek olamayacagini kabullenin.

Bu kadar konusana kadar,nasil bir cözüm üretilebilir onu söylede millet ögrensin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuda bilgisiz olduğunuz çok belli oluyor.

Deşifre edilen her zaman erkektir.

Kadının deşifre edilmesi söz konusu bile değildir.

Çünkü kadın profesyonel fahişedir. Ehliyeti vardır.

Siz ayrıca buraya kadar yazılanların hiç birisini okumamışsınız.

Onları okuyun ve aydnınlanın..

Bu ne cehalet böyle..

Bu ne büyük kadın düşmanlığı böyle..

Size kalsa kadınlara bekaret kemeri takacak, kızlık muayenesi yapacaksınız..

İnsaf. Biraz insanlık lütfen.

Azıcık da olsa sizi insanlığa davet ediyorum.

Biraz da insan olmaya çalışın.

:blink: kızlık muayenesımı? hacı abı sız yazılarımdan bunlarımı anladınız????????ben mı kadın düşmanıyım?????? :lol::lol::lol: sızı severım ben saygı duyuyorum da tabıkı bızlerden daha fazla bılgılı ve tecrubelısınız ama yazdıklarımdan sız nasıl böyle ters anlamlar çıkardınız anlamadım bunu ınsan olduğuma emınım öyle olmasaydım sızın donanımınıza saygı duymayıp bana nasıl ınsan değılsın dersınıs deyıp ben de sızı ınsanlığa davet ederdım ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
:blink: kızlık muayenesımı? hacı abı sız yazılarımdan bunlarımı anladınız????????ben mı kadın düşmanıyım?????? :lol::lol::lol: sızı severım ben saygı duyuyorum da tabıkı bızlerden daha fazla bılgılı ve tecrubelısınız ama yazdıklarımdan sız nasıl böyle ters anlamlar çıkardınız anlamadım bunu ınsan olduğuma emınım öyle olmasaydım sızın donanımınıza saygı duymayıp bana nasıl ınsan değılsın dersınıs deyıp ben de sızı ınsanlığa davet ederdım ;)

Bazan aşırı korumak düşmanlıkla özdeştir.

Arada bir sınır var. Onu aşmamak gerekiyor. Çok nazik bir denge var.

Kadın düşmanlığınızı o bağlamda değerlendiriyorum.

Çok koruyucu olursanız, koruduğunuz ilkeye zarar verirsiniz.

Yoksa kuramsal olarak onun düşmanı değilsiniz. Pratik olarak onun düşmanı gibi davranabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...