Jump to content

''Marksist liberal'' olur mu?


Recommended Posts

Ahmet Altan'ın ''marksist liberal'' adlı bir kitabı var. Hem marksist hem de liberal olunabileceğini öne sürüyor. Pek çok kişi bu önermeyi duyduğunda, ''hadi lan ordan, marksist liberal nasıl oluyormuş, acı biberli tatlı gibi!'' türünden bir tepki vermiş olabilir. Başta ben de buna benzer düşünmüştüm ama biraz daha detaylı düşününce böyle birşeyin olabileceğini farkettim.

Öncelikle A.Altan'ın o kitabını okumadığımı, sadece bu kitap üzerine yapılan bazı tartışmaları okuduğumu belirteyim. Fakat adamın ne anlatmaya çalıştığını marksizmi az veya çok bilenler kolayca anlayabilir. Bunun ne olduğunu açıklamadan evvel marksizm ile sosyalizmin aynı şey olmadığını, sosyalizmin Marks'tan çok önceden beri varolduğunu, marksizmin bir ideoloji değil felsefi bir öğreti olduğunu belirtmem gerekiyor. Belli bir toplum yapısını savunan teori sosyalizmdir, marksizm ise belli bir sosyal yapıyı savunmaz. Marksizm, doğal ve toplumsal yapıyı kavrama ve değişimini açıklamada kullanılan bir yöntemdir. Marksizm, sunulmuş bir toplum modeli(sosyalizm) değil, tarihi maddeci şekilde kavramaktır. Yani siyasi liberalizm ile Marks'ın doktrini çelişmez. Marksist bir liberal olabilir, fakat sosyalist bir liberal olamaz elbette. Bir başka deyişle, her marksistin ille de sosyalist olması gerekmez. Komünizmi uzak bir hedef olarak koymak kaydıyla, o hedefe varana kadar sosyal demokrat ve hatta liberal olan marksistler de olabilir. Fakat işin sonuna komünizm hedefini koymak zorundadır. Çünkü marksizm, tarihin sonunun sınıfsız bir toplum olacağını, kendi diyalektik ve maddeci kavrayışının zorunlu bir sonucu olarak belirtir. Fakat bu sona hangi yol üzerinden ulaşılacağı noktasında farklı görüşler olabilir ve olmuştur da. Tek yol proleterya diktatörlüğü değildir. En azından bunu savunanlar var ve başlıkta bu iddia tartışılacak.

Peki liberalizmi savunan marksistler, bu yaptıklarına ne gibi bir açıklama getiriyorlar? İşin mantığı, marksizmde üretici güçlerin gelişimine yapılan vurguya dayanıyor. Bilindiği gibi, tarihsel materyalizm, tarihin gelişimi ve yeni bir toplum yapısının ortaya çıkışını, üretici güçlerin gelişimi ve eski üretim ilişkilerinin bu gelişime uyum gösteremeyerek tasfiye olmasına bağlar. Sınıf mücadelesini, bu tasfiyede bir araç olarak görür. Burada esas nokta, üretici güçlerin(başta teknoloji olmak üzere) gelişimidir. Örneğin kapitalist bir toplum kurabilmek için, şehirleşme ve sanayileşme şarttır. Marks, bize kapitalizmi verenin buharlı makinenin icadı olduğunu söyler. Tarihte aşamalar vardır ve Marks, bir aşama ömrünü doldurup daha üst bir aşamaya geçişin şartlarını olgunlaştırmadan (yani üretici güçler yeterince gelişmeden), bir diğer aşamaya atlanamayacağını söyler.

Liberal marksistlere göre, Sovyetler Birliği'nin çöküş sebebi de budur. Lenin, sosyalizme geçmek için acele etmiştir ve kapitalizmin gelişme potansiyeli olan geri bir ülke olan Rusya'da sosyalizmin erken ortaya çıkışı birçok sorun doğurmuştur. Liberal marksistler, Marks ile Lenin arasına bir tezat koyarak, Lenin'i aşamaları atlamakla suçlarlar. Buna göre, dünya ölçeğinde kapitalizm hala üretici güçleri geliştirmekteyken devrim yapmanın gereği yoktur ve zaten bunu yapmaya kalkmak da uzun ömürlü bir sonuç vermeyecektir. Sosyalizm üretici güçleri ve özellikle de teknolojiyi kapitalizm kadar geliştiremeyeceği için geri kalacak ve yozlaşarak çökecektir. Yapılması gereken şey, liberal olunarak, piyasanın üretici güçleri iyice geliştirmesini sağlamaktır. Çünkü en yüksek aşama olan komünizme geçmek için üretim araçlarının müthiş bir gelişme göstermesi, büyük icatlar yapılması, makineleşmenin artması ve böylece üretimde bolluk olması, yine makineleşmenin artışıyla birlikte iş bölümünün ve nihayetinde paranın ortadan kalkması gerekecektir. Devlete olan gereksinim de yine iş bölümünün ortadan kalkışıyla gerçekleşecektir. Yani işin düğüm noktası üretici güçlerin gelişimidir ve bunu da en iyi, kapitalizm sağlamaktadır. Üretici güçleri geliştirerek kapitalizm, zaten komünizme doğru ilerlemekte ve bu düzenin alt yapısını yaratmaktadır.

Teknolojik gelişimi ve makineleşmeyi artırmasıyla birlikte kapitalizm, fiziksel emeği git gide tasfiye ederek yerine zihinsel emeği geçirmekte ve bildiğimiz anlamdaki sömürü ilişkilerini zaten tasfiye etmektedir. Üretici güçlerdeki bu artış, en sonunda tüm işlerin makinelere yaptırılması ve insanların çalışma zorunluluğunun ortadan kalmasını, teknoloji sayesinde ürünlerin bolca ve kolayca üretilebilmesiyle birlikte de bolca elde edilebilen bu ürünlerin artık fiyatlandırılmaya gerek duymayacağı, böylece paranın da ortadan kalkacağı bir düzeni kendiliğinden mümkün kılacaktır. Yani üretici güçleri hızla geliştiren kapitalizm, tam da bu yaptığı şey yüzünden kendi mezarını kazacak ve bizi sınıfsız bir toplumun eşiğine kadar getirecektir. Bu süreç içerisinde marksistlerin yapması gereken şey, piyasanın gelişiminin önüne engeller koymak değil, tam aksine, mevcut liberalizm içerisinde yeni bir sol inşa ederek demokrasi, insan hakları, kadın hakları, özgürlükler ve sosyal katılımı artırmaya çabalamaktır. Piyasanın gelişimi önündeki devletçi engellere karşı çıkarak kapitalizmin üretici güçleri daha çok geliştirmesi sağlanmalı ve milliyetçi anlayışlara karşı mücadele edilmelidir. Marksist liberaller, mevcut süreç içerisinde sınıf temelli değil de kimlik temelli politikalar yapılmasını savunurlar.

Evet liberal marksistlerin görüşleri bu şekilde özetlenebilir. Bu görüşler doğru mudur yanlış mıdır, bu tartışmayı bu başlıkta yapmak istiyorum ama marksist olmak için ille de anti-liberal olmak gerekmediğini savlaması bakımından da kayda değer bir konu olduğunu düşünüyorum. Tam da marksist oldukları için, liberalizmin gelişiminin komünizme varacaklarını gördüklerini söylüyorlar. Aslında benzer bir görüşle ''marksist sosyal demokrat'' da olunabilir. Yani kapitalizmin makineleşme ve teknolojiyi geliştirmekteki başarısı birgün ürün bolluğuna ve bu da çalışmayı, karı, parayı v.s.'yi ortadan kaldırarak sınıfsız bir topluma yol açacağını iddia ederken, kapitalizm bu aşamaya gelene kadar bizlerin de boş durmayıp, bu süreç içinde emekçilerin çok fazla ezilmemesi için sosyal adaleti gözetmemiz türünden bir görüş savunulabilir.

Bu konu hakkında söylemek istediği olan arkadaşlarımız olabileceği düşüncesiyle bu konuyu açtım. Sizce marksist liberal olur mu?

Kapitalizmin gelişimi sınıfsız bir toplumu kuracak mıdır?

Eleştirileriniz nelerdir?

Liberal olmak için anti-marksist olmak gerekmediği(ve tersi) görüşü için ne diyorsunuz?

Not: Bu arada ben henüz başlığa kendi eleştirilerimi yapmadım, marksist liberalliği savunduğumu falan sanmayın. Sadece tartışmaya değer bir konu olduğunu ve birşeyi eleştirmek için de onu iyice anlamak gerektiğini düşünüyorum.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

anarşist müslüman mı?

o ne ya? :lol::lol:

tolstoyun anarşizmle hristiyanlığın bir sentezini yaptığını biliyordum da

anarşist müslümanlığı ilk defa duyuyorum.

tüm otoriteleri reddediyorlar sadece Allahın otoritesini kabul ediyorlar, eh Allah babada çok iyi birisi olduğuna göre onun otoritesinden zarar gelmez:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Liberal l' economi nin bir bilim degil, kapitalist sistemin bu yuzyila sitmatik olrak uyguladigi bir felsfe oldugunu varsayarsak LAKIN, (virgul)

Ve bu teori (SBE) 'nin , devlet tarafindan suspantione yapilarak ayakta tuttugunu yani devletin liberal ekonomi nin isleye bimesi icun, onu besledigini bununda KAPITALIST teorisyenlerin hos karsilamadigini ve yeni alternatif ekonomik-sistemler icin arayisa girdigini gostermektedir.

Nitekim !! nitekim, :)

Hem LIBERALIM diyeceksin, netekim ! MARKSIST olarak piyasada gezceksin !

Bu is Bizi Kotu BoZAR , fredo :)

Netekim , fredo , ne demistik ??

Bak asagida buyuk puntolar ile yaziyo !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence artık insanlık öyle bir zamana gelecek ki ortada birbiriyle çarpışabilecek ideoloji kalmayacak,çünkü hepsi birbiriyle sentezleşe sentezleşe en sonunda herkesin kabul göreceği "tek" bir görüş ortaya çıkacak.Yani hepsi birleşecek ve 1 olacak...

Bana göre şu an hiçbir ideooji kesinlikle tam değil ve bütün insanların benimseyebileceği düzeyde değil.Eskiden bütün körüşler keskin çizgilerle ayrılırdı ama günümüzde hepsi birbirine karışmış,sentez olmuş durumda.En sonunda her birinin işe yara kısmı senteze katılacak ve yaramayan kısımlar ise atılacak.tıpkı evrim gibi...

Link to post
Sitelerde Paylaş
tüm otoriteleri reddediyorlar sadece Allahın otoritesini kabul ediyorlar

LA İLAHE İLLALLAH

Allah'ın misyonu vardır.Bu misyon insanlığın kurallara ihtiyaç duymayacağı bir yaşama ulaşmalarıdır.Allah kuralları bu misyonunu tamamlamak için koymuştur.Kurallar araç misyon amaçtır.

"Yeyüzünden otoriteler kalkıp otorite yalnız Allah'ın oluncaya kadar otorite sahipleriyle savaşın"Enfal 37 miydi karıştırıyor olabilirim.ayet nosundan na emin.

Yaaaaaaaa oulyor işte anarşizm belirli bir kalıba bağlanamaz onun özüne aykırı.Villpu7 de olur Marcos da olur

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazı eğlenceliydi ya, Marksizmin öngördüğü olaylar olsun diye "şimdilik" liberal olalım piyasayı savunalım demek marksist liberal olmakmış :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

sonuçta ortak düşmanları ulusal ideolojiler değil mi ? marksist liberaller de milliyetçilere, milli değerlere kin kusup, daha zamanı gelmedi önce kapitalizm gelişsin deyip burjuva standartlarındaki yaşamlarını sürdürüyorlar . bence marksistlerin türkiye'deki en iyi örneği altan familyasıdır . omurgasızlığın sınırlarını zorlarlar . tıpkı liboşlar gibi .

Link to post
Sitelerde Paylaş
adamların yapmadıkları sentez kalmadı,

Liberal Müslüman

Sosyalist Müslüman

Anarşist Müslüman (bizim okulda vardı)

Türk İslam Sentezi

Alevi Komünizmi (bunada rastladım)

Müslüman Demokrat

Liberal Marksist

Laik Müslüman

Ne iyi işte insanları 3-5 kalıba sokmak zorunda kalmayız böylece.Ama bunların bir kısmı grup bile değil bireysel(anarşist müslüman gibi).Bireysel olması çok daha iyi herkes kendi sentezini yapsın ne güzel işte.Çeşitlilik olması kötü mü yani?Yazıdaki tanımıyla marksist liberal olmanın da mantığa aykırı bir yanı yok gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne iyi işte insanları 3-5 kalıba sokmak zorunda kalmayız böylece.Ama bunların bir kısmı grup bile değil bireysel(anarşist müslüman gibi).Bireysel olması çok daha iyi herkes kendi sentezini yapsın ne güzel işte.Çeşitlilik olması kötü mü yani?Yazıdaki tanımıyla marksist liberal olmanın da mantığa aykırı bir yanı yok gibi.

Biz kötüler kakalar demedik de işin ucu Ateist FEttullahçılğa ve ya Ateist Müslümana varır mı acaba diye bir kuşku kapladı sadece..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...