Jump to content

İslam'da Kadın Savaş Esirleri


Recommended Posts

murted? anlasilan aciklamalardan anlamiyorsun. anlaman icin sana ornek vereyim. kendi hayatindan.

(...)

once bi esek sudan gelinceye kadar dovdururum. tabi esegi de baglarim ki gelemesin diye. ondan sonra seni yaptigina pisman edecek bir iyilik dusunurum

:)

sana ekstradan açıklama yaptırdığım için üzgünüm.

ben senin ne demek istediğin en başından farkındayım zaten.

kişinin işlediği suçun cezasını ya da suçun niteliğini suçun hangi şartlar altında işlendiği belirler.

ama bir kısım yobaz müslümanlar adeta kadının sokakta gezmesini

tecavüze davetiye çıkarmak olarak algıladıkları için

ve de bu durumda tecavüzü nerdeyse meşru gördükleri için

örneğin tecavüz üzerine olması bende bu çağrışımı yaptı.

zaten iletinin sonunda smiley var.

neyse zahmet verdiğim için tekrar özür dilerim.

sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 165
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

>>> Reyhane'nin akıbeti mariye'nin ki gibi değil yani bu yaratanın olmadığını mı gösteriyor ben asıl gayeyi çözemiyorum.

Asıl alakasızlık burada.. Burada tartışılan yaratıcı vardır yoktur filan değil. Var olduğu iddia edieln bir tanrını, savaş esirlerine rızaları beklenmeksizin cinsel eylem yapılabileceği konusu. Tarih, kelam ve hadis bilimi bize bunun böyle olduğunu gösteriyor. Siz ise aksini iddia ediyorsunuz. Bu tartışma bundan ibaret.. Şimdi nerden kel alaka oldu, amanda bu yaratıcının var olmadığına mı emaredir meselesi?

>>> Çünkü ben insanların bilimsel deney, araştırma vb argümanlara dayanarak yaratana inanmadıklarını düşünüyor ve bu argümanları merak ediyordum.

Biz zaten o argümanlara dayanıyoruz, sizin o kesinliği bilinemeyecek argümanlarla geliyor dedikleriniz, müslüman denen şahıslar..

Bugün, adı Sorularla İslamiyet olan bir site dahi, cariyelerle nikah vs. gerekmeksiniz seksi onaylıyor, bunu cariyenin hayrına gösterip kutsuyorsa, aklıyorsa, gleip sizin burada biz ateistlerle bu iğrençliği tartışıyor olmanız sadece lüzumsuzluktan ibarettir.

Sevgili kardeşim anibal

Tarih , kelam , hadis bilimi bize böyle gösteriyor diyorsun, bak bazı arkadaşlarda sana kardeş sen göremiyorsun diyor ve doğrusunu yine senin tabirinle tarih , kelam ,hadis bilimi ışığında farklı olduğunu gösteriyor ama sen inat edip kardeşim yok benim dediğim gibi sen uyduruyorsun diyorsun (oysa bu dini ne yaşayan ne uygulayan nede benimseyen birisin.......... o halde bile dini yaşayan insanlara diyorsunki sen yapıyorsun ama kendinden yapıyorsun senin dinin sana bunu söylemiyor diyorsun) burada kısır döngü başlıyor . bu kısır döngüde insan anlıyorki bu konu araç amaç konu veya olay veya sahıslar değil bu nedenle sana bu konu doğru olmayınca "tanrı yok demek mi diyorum". sen eğer konu hakkında birşey gördü isen bunu paylaşmışsın ama bu dine mensup bazı arkadaşlar sana bunun doğru olmadığı ile ilgili bir belge gösteriyorsa buna da uyman gerekir aksi takdirde konuların çözülmek amaçlı değil farklı gayeler için açılmış olduğu düşünülmektedir.

Sonra bana site referans veriyorsun islam alimlerini sayıyorsun süper sahih hadislerden bahsediyorsun hatta bazı arkadaşlar kuranı kerimden tefsirler yapıyorlar.

Kendi kendime bu benzeşme nedir diyorum bakınız;

Ben yahoo' nun islamic chat odasında yazışırken islamiyeti benimsemeyen insanların bana gönderdiği ayetlere tefsirlere hayret ediyordum, bu insanlar bu kaynakları nereden buluyor, çünkü verdikleri örnek ayetler tamamen uydurma ama zaten arapçayı bilen yok, adam arapçayı aynı yazıyor ingilizcesini biri uydurmuş, oda hem arapçayı hemde uydurduğu ingilizce tefsiri gönderiyor. Oysa özellikle farklı din temelli insanlar, yazdıkları tefsirin anlatım ve izah tarzını kendi din kitaplarının ki gibi yaptıklarını fark bile edemiyorlar. Sonra onlara da doğrusunu yazıp gönderiyorsun aynı sizin verdiğiniz örnekler gibi bilmem ne sitesini... bilmem ne hadis kitabını.... gösterip kendince sözlerini sağlamlığını kanıtlıyor.

Sonuç olarak; bizim ülkemizdeki ve dünyadaki farklı görüşleri savunan insanlarla yaptığımız görüşmelerde (şüphe yok ki ben de yapıyorumdur hatalar... ancak mümkün olduğu kadar öğrenmek istediğim şeyleri direk muhattaplarına soruyorum ve onların cevaplarını referans alıyorum...... başka birinin o konu hakkındaki düşünce veya yazılarını değil çünkü bazı şeyler vardır ki teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin direk cevap bulamayacak.... cevap insanın kendi elde ettiği argümanlar doğrultusunda verilecektir) uslup direk bir karalama veya ben daha doğruyu biliyorum mantığıdır. Oysa bu iddia ettiğimiz konuların çoğu somut anlamda kanıtlanamayacak şeylerdir.

Yani baktığımız şey aynı bile olsa (kesinlikle olmadığı aşikar) bu kafa ile sizlerin gördüğün ile bizlerin gördüğü hiçbir zaman aynı olmayacak.

SAYGILARIMLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Tarih , kelam , hadis bilimi bize böyle gösteriyor diyorsun, bak bazı arkadaşlarda sana kardeş sen göremiyorsun diyor ve doğrusunu yine senin tabirinle tarih , kelam ,hadis bilimi ışığında farklı olduğunu gösteriyor ama sen inat edip kardeşim yok benim dediğim gibi sen uyduruyorsun diyorsun

Haıyr farklı değil, bunu söyleyen açıkca yalan söylüyor..

Eğer biz hadis bilmiyor, kelam bilmiyor, tarihten çakmıyor olsaydık, dedikleriniz bir anlam taşırdı. Ama bunlaır biliyoruz. Ve bunların açıca, alaenen anlam çarptıma, başak hadilseri vs. yok sayma, olmayan bir hadis vs. uydurma gibi tipik kıvrıma yolları ile böyle olduğunu söylüyoruz..

Havuç müstesna, sebzeler sana iyi gelir. O halde sen marul ile zeytinyağı döküp güzel salata yapabilirsin..

Sence ilk cümle ne diyor? Havuçla marulu karıştırıp salata yapın mı deniyor bu cümlede? Orada, savaş esiri oan evli kadınlar müstesna, evli kadınlar size haram diyor, siz gidip acayip bir anlam sayıklıyorsunuz.. Al bak, nasıl anlam sayıklıyorsun:

Eğer Mariye cariye olsaydı, onu kendine haram kılma (tahrim) söz konusu olmazdı.Çünkü peygamber Mariyeyi kendisine haram kılıyor ve ayet de "Allahın helal kıldığını haram neden kılrsan" diyor.Öte yandan müçtehidlerin ve tefsircilerin bu ayeti açıklarken genelde evlililer için ele alınan konulara(tahrim,talak,zihar,nikah...) giriştikleri görülüyor.Bu konular(talak v.b.cool.gif bir cariye için geçerli değildir.Bu durum,Mariyenin de onun eşi olduğunu gösteriyor.

Acaba burada harma kılınan kimdir, nedir? Eğer mariye ise, mariye cariye de olsa, karısı da olsa helaldir zaten. Ve kendine bunu haram kılmış olur.. Ama bu hikaye böyle değildir ki?

a. Rivayete göre Peygamber (s.a.v), günlerini, eşleri (r. anhunne) ara*sında taksim ederdi. Hafsa'nın günü gelince, Hafsa, anne ve babasnı ziyaret için Rasulullah (s.a.v)'tan izin istedi. Rasulullah (s.a.v)'da ona izin verdi. Hafsa gidince, cariyesi Mâriye el-Kıbtî'ye haber gönderip onu getirtti ve Hafsa'nın evinde onunla birlikte oldu. Hafsa dönüp onu evinde görünce büyük bir kıskançlık hissetti ve şöyle dedi: "Ben yok iken, onu evime sokup, yatağımda .onunla birlikte mi oldun?! Bunu sadece, beni hakir gördüğün için yaptığın kanâatindeyim." Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v) gönlünü almak için ona: "Mâriye'yi kendime haram kıldım. Bunu sakın hiç kimseye söyle*me" dedi. Rasulullah (s.a.v) Hafsa'nın yanından çıkınca, Hafsa, Âişe ile kendi arasındaki duvara vurdu ve Peygamber (s.a.v)'in sırrını ona bildirdi. Hafsa ile Aişe, birbirleriyle sıkıfıkı idiler. Rasulullah (s.a.v) bu olaya kıza*rak bir ay eşlerinin yanma girmemeye yemin etti ve onlardan ayrıldı. Bu*nun üzerine Yüce Allah, "Ey Peygamber! Allah'ın helal kıldığını niçin kendine haram kılıyorsun?" mealindeki âyeti indirdi.

Neymiş haram kılınan? Diledğin yerden olayın doğrusunu böyle öğrenebilirsin, bilhassa taberi tefsirinden..

Eğer mariye cariye ise, helal değilse, nasıl haram kılınıyor, yani şöyle: Eğer Mariye cariye olsaydı, onu kendine haram kılma (tahrim) söz konusu olmazdı ise, yani mariye onun karısı ise, nasıl oluyorda, muhammed diğer karılarınıda kendine haram kılıyor.. Ve dahası, cariye haram kılınamaz gibi bir kaide nerde vardır?

İşte bu şekilde, yalan yanlış sayıklayıp, sanki amanda gösterdik işte diye çıkıyorsunuz. İşin aslını bilenler içinse bu açık bir kıvırmadan ibaret oluyor haliyle..

>>> Ben yahoo' nun islamic chat odasında yazışırken islamiyeti benimsemeyen insanların bana gönderdiği ayetlere tefsirlere hayret ediyordum,

Yahoo'nun islamic chat odası beni ırgalamaz. ama bak kendin gör işte.. Sana, en resmi kuranın bilinen en yetkin tefsirciler tarafından yapılan tefsirlerini gösteriyoruz. Daha ne yapacaktık?

>>> ama bu dine mensup bazı arkadaşlar sana bunun doğru olmadığı ile ilgili bir belge gösteriyorsa buna da uyman gerekir aksi takdirde konuların çözülmek amaçlı değil farklı gayeler için açılmış olduğu düşünülmektedir...

Belge mi, ne belgesi.. Dur bir saniye..

Ahanda sana bir belge.. Şimdi bastım yazıcıdan.. Muhammedin anasının bağdat kerhanesinde sermaye olduğunu, muhammedinde aslında top olduğunu yazıyor.. Şimdi sen bu belgeyi kabul etmezsin bak.. Nasıl da bildim, gerçekleri inkar eden kalp gözü kör adam seni..

Öyle iamanda belge diyerek, ortaya 3-5 laf, yazı filan atınca, bu belge filan olmaz. Belge şudur işte sana birader:

Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Beni'I-Mustalik gazvesine ciktik. Arap esirlerinden cokca esir ele gecirdik. Kadinlara karsi arzu duyduk. Cunku uzerimizde bekarlik siddet kesbetmisti. Hep azil (meniyi dışarı akıtarak yapılan doğum kontrolü)yapmak istiyorduk ve: "Aramizda Resullullah aleyhissalatu vesselam varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Hayir! buyurdular. Bunu yapmanizda sakınca yoktur. Kiyamete kadar gelecegi takdir edilen her canli mutIaka yaratilacaktir (siz tedbirinizle onune gecemezsiniz)."

Buhari, Nikah 96, Buyu' 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Muslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55, (6,107).

Hal böyleyken hala çıkıp, amanda cariyelere seks yapılmaz edilmez diyorsan, önce buhariyi, Müslim'i vs. kısaca tüm hadis kaynaklarını kökten inkar edeceksin. Sana bir tek ayetler kalacak. Burada müslümanlar bunu yapar zaten, amanda kuran dini derler. Ve müminnun suresine toslarlar: Cariye ve karılarıyla yattıkları için müminler kınanamaz..

İşte belge gösterilir, gidip öyle kafadan sallayıp, hadisi görmezden gelip, ayeti yok sayıp, bir şeyler karalayınca belge olmaz bu..

Siz bakmıyorsunuz ki? Samimi bir cevap istiyorum.. hiç kuranı baştan aşağıya okudun mu? Hiç hadisleri okudun mu, en azından bir hadis aliminden? Hanefiyim diyorsundur büyük ihitmal.. hiç imamıazamın fetvalarını okudun mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana tahrim suresinin nüzulu ile alakalı olarak, tafsilatı geçeyim, konu açılmışken:

1- Mariye ile ilgili rivayetler:

a- İbn Cerîr et-Taberî'nin İbn Abdurrahîm kanalıyla Zeyd ibn Eslem'den rivayetle tahric ettiği bir haberde o şöyle anlatıyor:

Allah'ın Rasûlü (sa) bir gün hanımlarından birinin odasında oğlu İbrahim'in annesiyle temasta bulundu. Onu gören hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi benim evimde benim yatağımda ha?" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah onu (İbrahim'in annesini) kendisine yasakladı. Bu sefer de hanımı:

"Ey Allah'ın elçisi sana helâl olan bir şeyi kendine nasıl yasaklarsın?" dediyse de Rasûl-i Ekrem (sa) onunla bir daha asla birleşmiyeceğine dair hanımına yemin etti ve bunun üzerine: "Ey O Peygamber eşlerinin hoşnutluğunu gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i kerimesi nazil oldu.[4]

b- Taberî'nin Saîd ibn Yahya kanalıyla İbn Abbâs'tan rivayetle verdiği haber biraz daha detaylı. Bu rivayette İbn Abbâs şöyle anlatıyor: Ben Hz. Ömer'e:

"Allah Tealâ'nın haklarında "Eğer her ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz gerçek¤ten kaymış olan kalbleriniz düzelmiş olur..." buyurduğu iki kadın kimdir?" diye sordum.

"Onlar Aişe ve Hafsa'dır." deyip şöyle devam etti:

"Sözün başlangıcı İbrahim'in kıbtî olan annesi hakkındaydı. Hz. Peygamber (sa) Hafsa'nın sırası olduğu günde ve onun odasında İbrahim'in annesiyle temasta bulunmuştu. Hafsa onları kendi odasında o şekilde bulunca:

"Ey Allah'ın elçisi benim gü¤nümde benim nöbetimde ve benim yatağımda ha? Eşlerinden hiçbirine yapma¤dığın bir şeyi (bir kötülüğü) bana yaptın." dedi. Rasûlullah (sa):

"İstemez misin ki ben onu kendime haram kılayım da bir daha ona hiç yaklaşmıyayım." buyur¤du. Hafsa'nın:

"Evet isterim." demesiyle de Hz. Peygamber onu (cariyesini) ken¤dine haram kıldı ve:

"Bunu başka birisine sakın söyleme." buyurdu. Ancak Hafsa bu sırrı saklıyamayıp Hz. Aişe'ye söyledi de Allah Tealâ onun bu sırrı açığa vurduğunu bildirdi ve

"Ey O Peygamber eşlerinin hoşnutluğunu gözete¤rek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi neden kendine haram ediyorsun?" âyet-i ke¤rimesini indirdi.[5]

c- Muhammed b. Mansur et-Tûsî Ali b. Amr b. Mehdî'den o Hüseyn b. İsmail el-Mehamilî'den o Abdullah b. Şebib'den o İshak b. Muhammed'den o Abdullah b. Ömer'den o Ebu'n-Nasr Mevla Ömer b. Abdillah'tan o Ali b. Abbas'tan o İbn Abbas'tan o da Ömer'den bize şunu rivayet etti:

"Rasulullah (s.a.v.) oğlunun annesi olan Mariye ile Hafsa'nın evinde cinsî mü¤nasebette bulundu. Hafsa Rasulullah (s.a.v.)'ı ve Mariye'yi kendi evinde buldu. Dedi ki:

"Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?" Rasulullah (s.a.v.) ona:

"Sen bunu Aişe'ye söyleme. Eğer Mariye'ye bir daha yaklaşırsam o bana haram olsun." buyurdu. Hafsa dedi ki:

"O senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?" Rasulullah (s.a.v.) ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsa'ya buyurdu ki:

"Bunu kimseye söyleme."

Hafsa bu konuyu Aişe’ye söyledi. Rasulullah (s.a.v.) da kadınlarına bir ay yak¤laşmamak üzere yemin etti ve onlardan yirmi dokuz gece uzak kaldı (ila yaptı). Allah Teala da bu âyeti indirdi."[6]

d- Enes'ten sahih bir senetle Nesâî ve Hâkim anlattı. Enes:

“Rasûlullah'ın cariyesi vardı onunla cima ederdi. Hafsa ve Aişe Rasulullah’ın (s.a.v.) onu nefsine haram kılmasını arzu ederdi. Bunun üzerine Allahü Teâlâ Tahrim: 66/1 âyetini indirdi.” [7]

e- Ebu Hüreyre hadîsinden zayıf bir senetle Taberânî anlattı:

“Rasûlullah Mariye'yle Hafsa'nın evinde cinsî münâsebette bulundu. Hafsa eve geldi Mariye'yi Rasûlullah ile beraber buldu. Dedi ki:

“Diğer hanımlarının evinde değil de benim evimde mi?” Aleyhisselâm:

“Mariye'ye dokunursam o bana haram olsun ey Hafsa bunu gizle.” buyurdu. Hafsa evinden çıktı Âişe'ye geldi ve durumu ona anlattı. Allahü Teâlâ Tahrim: 66/1-2 âyetlerini indirdi.[8]

f- Bu hadise üzerine Hz. Peygamber (sa)'in hanımı Hafsa'yı boşadığı daha sonra tekrar nikâhı altına aldığı da rivayet edilmiştir.[9]

g- İbnu Abbas'tan sahih senetle Bezzâr anlattı:

“Allahü Teâlâ'nn Tahrim: 66/1-2 ayetleri.Rasûlullah'ın sürriyesi[10] hakkında indirildi.” [11]

Kaynakça:

[1] İbnu’l-Cevzî Zâdu'l-Mesîr VIII302; Kurtubî el-Câmiu li-Ahkâmi'1-Kur'ân XVIII117.

[2] Alûsî Rûhu’l-Maânî XXVII146. Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/896.

[3] İmam Celaleddin es-Suyuti Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul Fatih Yayınevi: 2/675.

[4] Taberi; Câmiu’l-Beyân XXVII1101; İbn Kesîr Tefsîru'1-Kur'âni'l-Azîm VIII 185.

[5] Taberî age. XXVIII102; İbn Kesir age. VIII.186; İbnu'l-Cevzî age. Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/897; VIII303; Sâvî Haşiyesi 4/219; Muhammed Ali Es-Sabuni Safvetü’t-Tefasir Ensar Neşriyat: 6/492.

[6] Bu hadisin senedindeki Abdullah b. Şebib zayıflıkla itham olunmuştur. İbn Hıbban; el-Mecrûhin: 2/47 İbn Cerir: 21/100 Suyuti; ed-Dürr: 6/239. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi Esbâb-ı Nüzul İhtar Yayıncılık: 365. Vahidî Esbâbu'n-Nüzûl s. 312. Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/897.

[7] İmam Celaleddin es-Suyuti Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul Fatih Yayınevi: 2/675-676.

[8] İmam Celaleddin es-Suyuti Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul Fatih Yayınevi: 2/677.

[9] Bak. Ebu Davud Talâk 38 hadis no: 2283; îbn Mâce Talâk 1 hadis no: 2016; Neseî Talâk 76 hadis no: 3558; Dârimî Talâk 2; Ahmed ibn Hanbel Müsned 111478. Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/897.

[10] Başkasının odasında bulundurduğu cariyesi

[11] İmam Celaleddin es-Suyuti Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul Fatih Yayınevi: 2/677.

Buhârî Talâk 8; Müslim Talâk 20. Bedreddin Çetiner Esbab-ı Nüzul Çağrı Yayınları: 2/897 Abdulfettah El- Kâdi Esbab-ı Nüzul Fecr Yayınevi: 436..

Alıntı:

http://www.ilahiyatforum.com/forum/tahrim-...bi-t340924.html

umarım, senin nasıl tahrifat yaptığını bu izahat yeterince ayan ediyordur sana.. Neydi hani, güya cariyesi olsa haram kılamaz mıydı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamda cariye denilen kadınlarla,rızası dışında cinsel temas kurmak vardır,serbesttir.Evli veya bekar olması farketmez.

Bunu savunanlar ayetleri,hadisleri getirir tartışmayı bitirir.Böyle olmadığını savunmaya çalışanlar kırk dereden su getirerek bi şeyler anlatmaya çalışırlar,yarım sayfa yazı döktürürler,ama hepsi masaldır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Anibal ,Jadı

vermiş olduğunuz hadisleri aşağıya tek tek yazıyorum (siz sanki hepsi aynısını bildirmiş gibi yazmışsınız bu doğru değildir)

TIRMIZI-40

1138- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında azil konusu anlatıldı da; “Bunu niçin yapıyorsunuz” buyurdular.

BUHARI-97

Bize Cuveyriye, Mâlik ibn Enes'ten; o da ez-Zuhrî'den; o da İbnu Muhayrîz'den tahdîs etti ki, Ebû Saîd el-Hudrî ® şöyle demiştir: Biz (Musta'lık oğullan gazvesinde) birçok kadın esîrlere ka­vuştuk. Bizler azl yapıyorduk. Bunu Rasûlullah'a sorduk. Rasûlul-lah (S) üç defa:

— "Sizler hakîkaten bunu yapar mısınız?" diye sordu da aka­binde: "Kıyamet gününe kadar bu dünyâda vücûd bulacak her ha­yât sahibi, kurtuluş yok, muhakkak meydana gelecektir" buyurdu.

EBU DAVUD-47/48

2170. ...Ebu Said'den rivayet olunduğuna göre -Peygamber (s.a.), yanında meniyi dışarı akıtmaktan- bahsedilince

“(Sizden) biriniz (bunu) niçin yapıyor?" buyurmuş; fakat açık bir şekilde "herhangi biriniz (bunu) yapmasın" dememiş. Sonra söz­lerine şöyle devam etmiş: "Çünkü yaratılması takdir kıhn)mış hiç­bir varlık yoktur ki Allah onu yaratmasın."

Ayrıca; savaşta esir düşünlerle ilgili yazıyı kısaca tekrar edeyim;

Burada anlatılan; savaşta esir alınan cariyerler hariç olmak üzere, evli hiçbir kadın size helal değildir(haramdır). burada savaşta esir alınan kadınlar evli olsalar dahi, onlar karşılıklı anlaşılması ve mehr verilmesi şartı ile sizlere helaldır.

Yukarıda azl ile ilgili hadislere gelince ;

hani sen beynin de istiyorsunya burada yazılanlar esir alınan kadınlara orada .....yapmış olsunlarda ben de bunu yazayım diye ....ama ben bulamıyorum orada hiçbir hadis kitabında esirlerle zorla ilişkiye girildiği belirtilmiyor sadece sen oraya birkaç cümle eklenmiş(kimin eklediğini bilemiyorum) yazı ile öyle olmuş olmasını hayal ediyorsun. burada esirlerle girilen cinsi münasebet sonucunda meniyi dışarı atma ile ilgili olaylar anlatılmaktadır. Sen bu olayları bak onlara zorla sahip oluyorlar sonunda da azl yapıyorlar demek istiyorsun ama bu çıkarımı sen yapıyorsun çünkü öyle olmasını arzu ediyorsun.............yani her zaman sizin yazılarınıza yazmış olduğum gibi ...............karanlıkta sokağın bir kenarında duran çöp kutusunu köpeğe benzetmek gibi bir şey bu.........o an sana gözlerin bu çöp kutusu diyor ve fotoğrafını çekiyor ama beynin orada bir köpek var diyor........ve sana daha sonra oradaki ev sahibi onun çöp kutusu olduğunu söyleyince de yok kardeşim ben sana mı inanayım diye naralar atıyorsun..................

ayrıca bulduğun süper sahih hadislerde ki ""Hayir! buyurdular. Bunu yapmanizda sakınca yoktur" orjinal metinini de gönderebilirmisin rica etsem

ve Sn jadı zaten her tarafta insanların kafasına göre uydurduğu süper sahih hadisler var keşke onlardan bir kaçını """""""İslamda cariye denilen kadınlarla,rızası dışında cinsel temas kurmak vardır,serbesttir.Evli veya bekar olması farketmez.""""""""""" yazının altına iliştirseydın daha destekli olurdu kanaatindeyim.

SAYGILARIMLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Burada anlatılan; savaşta esir alınan cariyerler hariç olmak üzere, evli hiçbir kadın size helal değildir(haramdır). burada savaşta esir alınan kadınlar evli olsalar dahi, onlar karşılıklı anlaşılması ve mehr verilmesi şartı ile sizlere helaldır.

İşte şaşırıyor olduğun yer burası.. Burası öncelikle savaşta esir alınan kadınları, cariyeleri kapsamayan, hür ve iffetli kadınları ifade eden bir kelime ile yazılmıştır. Yani, o kapsama, cariyeler girmez. Fakat, şu da bir gerçektir: Cariyeler ile, mehir vererek, bildiğimiz nikah kıyılabilir. Fakat, sahibinin, sadece ve sadece sahibini, cariyeden istifade için nikah kıyması gerekmez. İşte bu husus bir türlü anlamak istemiyorsun..

Amanda hadiste şu diyor, bu diyor diyorsun ya.. Yapmakta sakınca var/yok her neyse, o konu esirleri becermek değil, esirleri becerip iş bitince meniyi içine akıtmamak üzerinedir. Peygamber burada, meniyi dışarıya akıtmaya cevaz vermektedir (yada vermemektedir, önemi yok). Bu hadis, apaçık şekilde, cariyelerin bu şekilde kullanılabileceğini gösterir. Kaldı ki, akabindeki "kıyamet kadar gelir zaten.." lafzı, siz meniyi dışa akıtın, nasıl olsa olacak çocuk gelecektir dünyaya, önemi yok anlamını taşır.. Orjinal metne dilediğin yerden ulaşabilirsin..

Senin anlamadığın konu, cariyelerle seks meselesinin bu ayetle değil, başka ayetlerle belirlenmiş olduğudur. Diğer yandan bu ayetin, cariyelerle sekse vs. değil, bilfiili muta nikahına cevaz verdiğidir. Muta nikahının cariye, hür vs. helal olan herkesle mübah olduğunu söyler bu ayet.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sn Anibal ,Jadı

(...)

SAYGILARIMLA

yahu, el insaf ya.

gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz.

nerde yazıyor cariye ile birlikte olmak için evlilik şartı?

evlenmeyi zaten bırak, rızasının gereği nerde yazıyor?

kendi anlamak istediğini kafana göre gerçek diye dayatmaktan başka yaptığın birşey yok.

köle maldır güzel kardeşim.

kölenin rızasını falan aramak diye birşey yoktur.

sen islama bunları yakıştıramazsın ama islam budur.

madem o kadar iddialısın bu iddiaların nerde geçiyor göster.

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtop...t=0&start=0

bakın, bu konudaki alıntı islam fıkhının konuya nasıl yaklaştığını gayet güzel ifade etmektedir.

eğer islam uleması arasında bundan farklı görüş beyan eden biri varsa

paylaşın bizimle, biz de öğrenelim.

buyrun...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir savaşta yalnızca savaşçı olanlar esir alınabilir.Savaşçılarının ailelerini ve savaşa dahil olan ülkenin tüm halkını esir kabül etmek insanlık suçudur.

Evet Kuran'da da böyledir marcos,

Konu iki tarafın işine geldiği rivayeti ve hadisi ortaya koymasından bu çorba başlıktan hiçbir halt çıkmaz.

47/4 Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınzda boyunlarını vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. ALLAH dileseydi sizi savaş derdinden kurtarırdı; ancak O sizi böylece birbirinizle sınamaktadır. ALLAH yolunda öldürenlere gelince, onların yaptıklarını boşa çıkarmıyacaktır.

Yalnızca Savaş durumunda esir alıyorsun ve karşılıksız ya da fidye ile salmalısın bu esirleri.Ve savaşsız herhangi bir durum oluşmadan esir edinmek almak yasaklanmıştır 8:67 ayetinde.

Selamlar.

tarihinde euclid tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Birazda tevbe suresini okusan bize sevgili euclid..

Okuyalım kanın savaşın gövdeyi götürdüğü tüm süreleri okuyalım.Ve bu durumun bu çağda benzerleriyle kıyaslayalım.

Kimler öldürülecek kimlerle savaşılacak..

Ben sizin atladığınız ayetleri cımbızlayarak yazayım:)

9/1 Bu, ALLAH ve elçisinden, kendileriyle anlaşma yapmış bulunduğunuz putperestlere bir ültimatomdur:

9/4 Antlaşma yapmış olduğunuz müşriklerden size karşı bir eksiklik sergilemeyen ve aleyhinize başka birine yardım etmeyenler müstesnadır. Artık, onlara verdiğiniz sözü belirlenen süreye kadar tam bir şekilde koruyun. Şu bir gerçek ki Allah, sakınanları sever.

9/6 Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebijsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.

9/12 Eğer verdikleri ahitten sonra yeminlerini bozar, dininize saldırırlarsa, o zaman küfrün elebaşlarını öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Böyle yaparsanız hal ve gidişlerine son verebilirler.

9/13 Yeminlerini bozan, resulü yurdundan çıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Üstelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mümin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır.

Evet ne varmış tevbede..Sizin okumaktan ürktüğünüz ayetleri yazdım.

tarihinde euclid tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Anibal , Murteddd

Arkadaşlar buraya yadığınız yazıları okumuyorsunuz galiba şöyleki;

""""""""""""İslama göre cariyelerinle seks serbesttir. Evlenmen, nikah etmen gerekmez. ama dilersen, nikahta edebilirsin. Ama buna gerek yoktur. Hatta, cariyeni fahişe olarak satabilirsin, o buna razı olursa, sorun yoktur. Ama illa yapıcan diye zorlayamazsın.."""""""""

""""""""""""İşte şaşırıyor olduğun yer burası.. Burası öncelikle savaşta esir alınan kadınları, cariyeleri kapsamayan, hür ve iffetli kadınları ifade eden bir kelime ile yazılmıştır. Yani, o kapsama, cariyeler girmez. Fakat, şu da bir gerçektir: Cariyeler ile, mehir vererek, bildiğimiz nikah kıyılabilir. Fakat, sahibinin, sadece ve sadece sahibini, cariyeden istifade için nikah kıyması gerekmez. İşte bu husus bir türlü anlamak istemiyorsun.."""""""""""""

""""""""""""Savaş sırasında düşman tarafından esir edilen kız ve kadınlar "cariye" olarak alınır.""""""""""""

"""""""""""""Yani, neymiş, cariye müstesna olmak üzere evli kadın size harmadır. Yani, cariye evli olsa bile size helaldir. vurun gönlünüzce mala diyor, açıkca, Bilmem anladın mı? Byuru bunun neresinde başka bir şey deniyor?"""""""""""""""""

"""""""""""""Atladığın ne? Ayetin başında "nikahlamanız haram kılındı" demiyor.. Haram kılındı diyor.. Ne haram kılındı? Cariye biel olsalar, evli kadınlar.. İşte ayetin asıl anlmı bu. Peki nedir bu, ne iştir? Ne olacak, evli olup cariye olmuş kadınla, belli bir iddet müddeti ilişkiye girilmez. Bu bazılarına göre normal kadın gibi, bazılarına göre bir ay halidir.. Bu detaydır.."""""""""""""""""""""""""""""

Sn Anibal yukarıdaki sözleri oku sonra ne yazdığını anla daha sonra bana şunu söyle eğer cariyelerle evlensende evlenmesende ilişkiye girebiliyorsan ne diye onlarla evlenmekten bahsedilsin bu sözün hiç geçmemesi gerekir. Eğer bahsettiğin gibi cariyelerle ilişki serbest olsaydı niçin peygamberin cariyesi ile evlendi gerekçe nedir yani zaten onu senin tabirinle mal gibi kullanıyor.peki gerekçe nedir de evleniyor.

""""""""""""Neymiş haram kılınan? Diledğin yerden olayın doğrusunu böyle öğrenebilirsin, bilhassa taberi tefsirinden..

Eğer mariye cariye ise, helal değilse, nasıl haram kılınıyor, yani şöyle: Eğer Mariye cariye olsaydı, onu kendine haram kılma (tahrim) söz konusu olmazdı ise, yani mariye onun karısı ise, nasıl oluyorda, muhammed diğer karılarınıda kendine haram kılıyor.. Ve dahası, cariye haram kılınamaz gibi bir kaide nerde vardır?***************

Burada tamamen acayip bir yazı var insan okurken tüyleri ürperiyor ,, kardeş burada haram kılması kendisine yasaklaması...... hani her evliliklerde olurya sen hanımına yanaşmazsın............anlamı sadece bu ............yani bir helal bir haram ortalığı kasıp kavurmuşsun.......helal haram---kısaca yapılması serbest olan ve yasaklı olandır........sende mesela kendine kola içmeyi vb. haram kılabilirsin. Daha sonra zaten senin için herhangi bir kanunla yasaklanmamış olan kolayı kendine helal kılıp yeniden içebilirsin.

Sn Murteddd

"""""""""""nerde yazıyor cariye ile birlikte olmak için evlilik şartı?

evlenmeyi zaten bırak, rızasının gereği nerde yazıyor?""""""""""""

Aşağıda sizin sorunuzunda cevabı mevcuttur.

"İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (4/25)

SAYGILARIMLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizde bu arada sana biraz arapça dersi verelim:

Fe izâ lekîtumullezîne keferû fe darber rikâb(rikâbi), hattâ izâ eshantumûhum fe şuddûl vesâk(vesâka), fe immâ mennen ba’du ve immâ fidâen hattâ tedaal harbu evzârehâ, zalik(zalike), ve lev yeşâullâhu lentasara minhum ve lâkin li yebluve ba’dakum bi ba’d(ba’din), vellezîne kutilû fî sebîlillâhi fe len yudille a’mâlehum.

1. fe izâ : artık, bundan sonra olunca

2. lekîtum (u) : karşılaştınız

3. ellezîne keferû : inkâr edenler

4. fe darbe : o zaman, derhal, hemen vurun

5. er rikâbi : boyunlar

6. hattâ izâ : oluncaya kadar

7. eshantumû-hum : onları güçsüz, zayıf bıraktınız

8. fe şuddû : o zaman kuvvetli tutun, bağlayın

9. el vesâka : bağlar

10. fe : bundan sonra, artık, nihayet

11. immâ : amma, ya veya, ister öyle ister böyle

12. mennen : ni'metlendirerek, lütfederek (bedelsiz)

13. ba'du : sonra

14. ve immâ : ve amma, ya veya, ister öyle ister böyle

15. fidâen : fidye alarak (bedel karşılığı)

16. hattâ tedaa : bırakana kadar

17. el harbu : harp, savaş

18. evzâre-hâ : onun ağırlıkları (silâhlar, levazımatlar)

19. zalike : işte bu

20. ve lev : ve eğer, şâyet

21. yeşâullâhu (yeşâu allâhu) : Allah diler

22. lentasara (le intasara) : elbette intikam alırdı

23. min-hum : onlardan

24. ve lâkin : ve lâkin, fakat

25. li yebluve : imtihan etmek için

26. ba'da-kum : sizin bir kısmınız

27. bi ba'din : bir kısmınız ile

28. vellezîne (ve ellezîne) : ve onlar

29. kutilû : öldürüldüler

30. fî sebîli allâhi : Allah'ın yolunda

31. fe len yudille : o taktirde, o zaman boşa çıkarılmaz

32. a'mâle-hum : onların amelleri

Bu kelimelerle nasıl böyle bir meal yaptığını anlamak zaten ayrı bir sorun:

47/4 Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınzda boyunlarını vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. ALLAH dileseydi sizi savaş derdinden kurtarırdı; ancak O sizi böylece birbirinizle sınamaktadır. ALLAH yolunda öldürenlere gelince, onların yaptıklarını boşa çıkarmıyacaktır.

Ne olacakmış, onları zayfı bırakana kadar doğrayacakmışsın. Savaşta iken mi? Hayır Onlar pes deiynce de, geri kalanları serbest bırakacakmışsın.. Acaba neden ola ki? Zaten iyice bitmiş, tükenmiş, zayıf tükenmiş olanları serbest bırakalım ki, el mahkum bize katılsınlar demek için mi acaba? Yoksa, bunların dostları filan da gelir, bunları esir olarak elimizde tutarsak, bizi perişan ederler, onların toplanmasına bir araya gelemsine vesile oluruz, çanımıza ot tıkarlar niyetiyle mi?

Bu ayette, açıkca, kafirleri tükenene kadar öldürün diyor, yani bizleri.. Derseniz ki, ama savaş bitene kadar diyor, yok, demiyor, ne diyor: el harbu evzâre-hâ.. Yani harp ağırlıklarını.. Yani, bu silah olabilir mi? Sanmam, neden sanmam.. Çünkü "harb ağırlığım bırakmcaya kadar..." ifadesinden kastedilen, harb tamamen sona erinceye, dünyada müslümanlarla, savaşan hiçbir kâfir gurubu kalmayacak şekilde ortadan kalkıncaya kadar..." demektir. Binâenaleyh eğer biz bu ayete, "savaşanlar ağırlıklarını bırakıncaya kadar..." manasını verirsek, savaş düşüncesi, devam ettiği halde, bu gurubların silahlarını barıkıp, harbi sona erdirmeleri ihtimal dahilindedir. Bu tıpkı, "Düşmanlığım benden ayrılmış değil. Fakat düşmanlığımı bugünlerde bıraktım" demen gibidir. Dolayısıyla, "bırakma" fiilini, bizzat harbe verirsek, o zaman mana, "Harb namına hiçbirşey katmayıncaya kadar..." şeklinde olur.

Gördüğün gibi öyle demiyor.. Çık bakalım işin içinden nasıl çıkacaksan.. Öyle işine gelmeyen kelimeyi çıkarıp ,ekleyip ederek bir şey ortaya koymuş olmuyorsun maalesef..

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Sn Anibal yukarıdaki sözleri oku sonra ne yazdığını anla daha sonra bana şunu söyle eğer cariyelerle evlensende evlenmesende ilişkiye girebiliyorsan ne diye onlarla evlenmekten bahsedilsin bu sözün hiç geçmemesi gerekir.

Bundan acayip bir soru mu olur? Evlilik, öyle bir eşy değil, kuranda bahsedilen.. Mehir, miras gibi haklar söz konusu.. O nedenle istediğin cariye ile evlenemezsin.. Şöyle bir mesele mevcut. Kuran hür erkeklerin cariyelerle nikâh yaparak evlenmelerini, Müslüman hür kadınlarla ile evlenebilme gücü ve imkânı bulunmama şartına bağlamaktadır. Bu şart gerçekleşmesi halinde de, ayrıca cariyelerin Müslüman veya ehl-i kitap olmaları şartı aranmaktadır. Bu durumda, yahudi kölenle evlenemezsin. Ama onu becerebilirsin.. Bilmem anladın mı?

Konuyu anlamakta güçlük çekiyorsun.. İslam ne diyor: Zorlaştırmayın, kolaylaştırın. Bu ayetlerle birlikte müslümanlara nikah vs. gereği olmadan, bilhassa gayri müslim kadınları gönül rahatlığıyla becerebilme kolaylığı sağlanmıştır. Bunun asıl etkisi, müslüman olmayanların bunu/bunları görüp "mand au la bunlar eşkiya, gelri basarlar bizleri, hadi beni öldrüdükleri neysede, karımı kızımı anamı da aynen..." diyerek korkutmaktır..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Anibal

Sen yazıyorsun ama anlamını çarpıtıyorsun,

Savaş sırasında, savaştığın insanları öldüreceksin, fakat savaş ta senin üstünlüğün ortaya çıktığında (teslim alabilecek durumda olman hasebi ile) öldürmeyi bırakacaksın onları esir alacaksın, daha sonra (savaş durumu sona erdiğinde) bunları karşılıklı veya karşılıksız salıvereceksin.

Burada sorun nedir anlayamadım; şimdi sen sebep ne olursa olsun çözemediğin bir durum sonucunda bir ülke ile savaş ediyorsun...... karşındaki insana dur kardeş bak ben sana bir şey diyecem bizimkiler aralarında anlaşamamış savaşa karar vermişler ama ben savaşmak istemiyorum...... gel beraber oturup pişpirik oynayalım mı diyeceksin. Senin o dönemde de şuanda da bir savaş durumun da yapabileceğin en uygun hareket eğer savaştığın insan üzerinde üstünlük kurduysan onu esir almak daha sonra yapılacak anlaşmalarla serbest bırakmak olur. aynı şekilde karşı taraf şavaş sırasında üstün bir konuma geçtiğinde seni esir almasını daha sonra anlaşmalarla serbest kalmanı beklersin.... anormal olan nedir burada....................savaşacağın kimselere çay , kahve ısmarlamaman mı...................

SAYGILARIMLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Anibal

Şüphe yokki senin anlatmak istediğini ben anlayamıyorum, sen de benim anlattıklarımı anlamıyorsun,

""""""""Bundan acayip bir soru mu olur? Evlilik, öyle bir eşy değil, kuranda bahsedilen.. Mehir, miras gibi haklar söz konusu.. O nedenle istediğin cariye ile evlenemezsin.. Şöyle bir mesele mevcut. Kuran hür erkeklerin cariyelerle nikâh yaparak evlenmelerini, Müslüman hür kadınlarla ile evlenebilme gücü ve imkânı bulunmama şartına bağlamaktadır. Bu şart gerçekleşmesi halinde de, ayrıca cariyelerin Müslüman veya ehl-i kitap olmaları şartı aranmaktadır. Bu durumda, yahudi kölenle evlenemezsin. Ama onu becerebilirsin.. Bilmem anladın mı?""""""""""""

Yukarıda bir cariye ile evlenirsen sana başta maddi senden sonra da kalan insanlara maddi zarar veriyorsun.............. o zaman bir insan niye bir cariye ile nikahlansın zaten onu kullanıyor istediği gibi................. Ne diye ona mehr versin ayrıca mirasa ortak etsin............. hem de cariyelere iyi gözle bakılmayan bir dönem ne diye eş olarak alsın eğer amaç kendi benliği ise zaten kendi benliğinin istediği herşey serbest .......mesela şu anı düşün kanunen evlenmek serbest olsa kaç kişi resmi nikah yapar..............

Yani kısacası diyorsunki cariyeler mal gibi zaten ama istersen de nikahla mal olarak kullanmaya devam edebilirsin. İşte bu senin anlamsız cümlen yüzünden o sözü yanlış anlıyorsun.........aşağıdaki gibi de cariyelerinizi nikah üzerine kendinize eş edinebilirsiniz demektedir.

"""""""İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (4/25)"""""""""""""""""""""

SAYGILARIMLA

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Savaş sırasında, savaştığın insanları öldüreceksin, fakat savaş ta senin üstünlüğün ortaya çıktığında (teslim alabilecek durumda olman hasebi ile) öldürmeyi bırakacaksın onları esir alacaksın, daha sonra (savaş durumu sona erdiğinde) bunları karşılıklı veya karşılıksız salıvereceksin.

İlginç.. Peki o zaman, cüveyriyye, ne demektir, neden kureyza'da esirler öldürülmüştür, neden, kadınlar cariye edilmiştir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...