İslam'da Kadın Savaş Esirleri

[queenofhearts 0]

Kuran'da tecavüz eylemi Lut kavmi tarafından gerçekleştiriliyor Lut'a gelen misafirlere taciz ediliyor.Ama onlarda helak edilmiş görünüyor.Tecavüz'ün cezası çok katı olması gerekiyor olsa gerek.

orada bahsedılen eşcınsel ılışkı.lut zaten kızlarıyla da yatmış bır peygamber....

[Andromeda 0]

Taciz, teklif ve tecavüz ayrı kavramlar... Orada tecavüz yok; teklif ve belki sözle taciz var...

[Renaultferrari 0]

yoksa sen okuduğunu iyi okumuyormusun

iffatli olmak ve zina etmek şartıyla yani gayrı musafihin... erkek ve kadının sularını boşaltmak.. yani sadece suyunu boaşltmaksısın.. yani zina etmek... böyle yapmamak şartıyla denilyor ayette yani gayrı musafihin kelimesi...nikahın zıddıdır.. anladın mı...

nikah mehir değildir demen okuduğun şeyi gelip buraya yazman.. düşünmenden ibaret dırıltı söz

nisa 24 ayet nisa 23 ayetin devamı oda nisa 22 ayetindevamı yani kimlerlerin nikahları haram kılındığı beyan ediliyor

nisa 24 de...

ve ayette Mihrin.. seksten sonra borc olduğu beyan ediliyor.. anladın mı...

iyi oku

dikkat et

ayette diyor ki.....

helal kılınan kadınlardan herhangi birisiyle hoşnud olursanız bir lezzet almışsanız.. seks yapmışsanız o kadınlara mihirlerini verin diyor

ücretlerini diyor.. ne demek o... sen seks yapmışsın.. bir lezzet almışsın.. allahın farz kıldığı o mihri bir yolunu bulup verin manasınadır

bu senin üzerine borçtur...

yan.. MİHRİN.. SEKS İLE BORŞ OLDUĞU İLAN EDİLİYOR

sonra mihir verildikten sonra uzlaşma hususunda bir beis olmadığı beyan ediliyor

yani o mihriden fazla veya bağışlama hususunda bir şey lazım gelmeyeceğini ferman buyuruyor..

hiç şüphe yok ki bunları böyle emreden Allah... Alimdir ve hakim bulunuyor sizin hangi şekilde aile teşki edip de saadet yuvası kurabileceğinizi elbette bilir...

sonra ayette çümlenin başında iffet ve zina etmemek şartıyla denildiği için..

şehveti bu işe karıştıranlar senin dediğin gibi bu işi yapanlar....yandı.. cayır cayır.. anladın mı..

nisa 25 de devamı var

Mart 3, 2009 tarihinde Renaultferrari tarafından düzenlendi

[euclid 0]

orada bahsedılen eşcınsel ılışkı.lut zaten kızlarıyla da yatmış bır peygamber....

Evet eşcinsel ilişkide temelde eleştiriliyor fakat bunu tecavüzle bir arada yapmaları tecavüze de yetleniyor ve yapıyor oluşlarını gözardı etmemeliyiz.

Kızlarının Lut'u sarhoş edilerek babalarıyla yattığı Eski Ahid'de yazar evet.

Ayrıca Kuran'da bir işin nasıl yapılacağı yazılmış bunun dışındaki eylemler fesad ve bozgunculuk olarak nitelenmiştir.Fesad ve bozgunculuğun cezası öldürülmeye kadar önerilmiştir 5:32'de.Keza islam ülkeleri tecavüz edeni uyuşturucu satanları fesad işliyor diyerek Kuran'ın birçok ayetine göre idam edebilmektedir bu konuda yaptırımları daha serttir.

Keza ateistler hadisleride İslam eleştirisi olarak kullanıyorlar tecavüze ceza hadislerde bol miktarda öngörüşmüştür.Kuran'dan bir sonuca gidemiyorlarsa ona baksınlar:)

Mart 3, 2009 tarihinde euclid tarafından düzenlendi

[anibal 0]

>>> helal kılınan kadınlardan herhangi birisiyle hoşnud olursanız bir lezzet almışsanız.. seks yapmışsanız o kadınlara mihirlerini verin diyor ücretlerini diyor.. ne demek o... sen seks yapmışsın.. bir lezzet almışsın.. allahın farz kıldığı o mihri bir yolunu bulup verin manasınadır bu senin üzerine borçtur... sonra mihir verildikten sonra uzlaşma hususunda bir beis olmadığı beyan ediliyor yani o mihriden fazla veya bağışlama hususunda bir şey lazım gelmeyeceğini ferman buyuruyor.. hiç şüphe yok ki bunları böyle emreden Allah... Alimdir ve hakim bulunuyor sizin hangi şekilde aile teşki edip de saadet yuvası kurabileceğinizi elbette bilir...

Eee, kerhanedeki karıya ne yapıyorsun, başka bir şey mi? İşini görüyor, ücretini verip çıkıyorsun, ne farkı var bunun?

Ve dahası orada lezzet, amanda suyunu boşaltmak filan hiç bir şey demiyor.. Sünni ve şia alimleri, Nisa 24'üncü ayetin fahişeliği, yani muta nikahını açıkca helal kıldığında hem fikirdirler. İşte yazanlar orada. Velakin, sünniler sünnete dayanarak muta nikahının caiz olmadığını, sünnetin bu ayeti neshettiğini söylerler.. Hadilseri ise, Ömer'in meşhur "hacc ve nisa mutasını yasaklıyorum" lafı ve veda hutbesidir..

Bir heyecan, bir panik içinde sadece saçmalıyorsun ...

Buyur, islamda cariyelerle seks serbesttir, nasıl istersen hemde, ister akıt, ister akıtma.. Ve kurana göre fahişelikte mübahtır..

Birinicde tüm islam alimi hem fikirdir: Cariyeler malındır, istediğin gibi seks yaparsın. İkincisi ise, şia için makbuldür, sünniler bunu hadise dayanarak kabul etmezler, yani, kuranda fahişeliğin serbest olduğu sabittir.

Sana açık bir şey soruyoruz: Ümmü seleme nedir?

[anibal 0]

>>> Keza ateistler hadisleride İslam eleştirisi olarak kullanıyorlar tecavüze ceza hadislerde bol miktarda öngörüşmüştür.

Gene salladınız. Hadislerde de böyle bir suç ve ceza yok..

Bir kadına tecavüz edilmesi, kadının kendi suçudur. Bu nedenle aynen gönüllü zina ederse ne yapılacaksa, o yapılır, recm dahil.. İslamın kadın anlayışı budur. O yüzden evden çıkmayın etmeyin, kadın kısmı okurmuymuş, sokakta gezer miymiş eder miymiş tripleri yapılır..

[euclid 0]

>>> Keza ateistler hadisleride İslam eleştirisi olarak kullanıyorlar tecavüze ceza hadislerde bol miktarda öngörüşmüştür.

Gene salladınız. Hadislerde de böyle bir suç ve ceza yok..

Bir kadına tecavüz edilmesi, kadının kendi suçudur. Bu nedenle aynen gönüllü zina ederse ne yapılacaksa, o yapılır, recm dahil.. İslamın kadın anlayışı budur. O yüzden evden çıkmayın etmeyin, kadın kısmı okurmuymuş, sokakta gezer miymiş eder miymiş tripleri yapılır..

Var anibal var.Tevacüz'de zina ile ilgili konularda işlenmiştir.Kütübi Sitte'de var.

1568 - Vâil İbnu Hucr İbni Rebîa (radıyallahu anh) anlatıyor; "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sağlığında, namaz kılmak maksadıyla bir kadın evinden çıkmıştı. Yolda ona bir erkek rastladı. Kadına çullanıp ihtiyacını giderdi. Kadın bağırdı, adam ise sıvıştı gitti.

(Çığlığı üzerine) kadına bir erkek uğramıştı. Ona başından geçeni anlatıp, bir adam bana böyle böyle yaptı dedi. Sonra, bir grup muhacire rastladı, başından geçeni onlara da anlatıp: "Bir adam bana böyle yaptı!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadının kendisine tecavüz ettiği kimseyi yakalayıp kadına getirdiler. Kadın:

"- Evet bu odur?" dedi. Sonra adamı Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in yanına götürdüler. Resûlullah adamın recmedilmesini emrettiği sırada, kadına tecavüz etmiş olan kimse kalkıp:

"- Ey Allah'ın Resûlü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadına:

" Git. Allah günahlarını affetti" dedi. Zan altında kalmış olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü aldı). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi

Mart 3, 2009 tarihinde euclid tarafından düzenlendi

[anibal 0]

Öncelikle böyle bir hadis yok euclid.. Bu hadis, Tirmizide yer alan iki ayrı hadisten, hududa bahsi 22. bölümdeki 1453 nolu hadistir. Bu hadise tirmizi şu notu düşmüştür:

Tirmizî: Bu hadis garib olup senedi muttasıl değildir. Başka şekillerde de rivâyet edilmiştir. Muahmmed’den işittim şöyle diyordu: Abdulcebbar b. Vâil b. Hucr babasına yetişememiş bu yüzden de babasından hadis işitmemiştir. Babasının ölümünden birkaç ay sonra doğduğu söylenir.

Hadisin orjinal hali ise şöyledir:

1453- Vâil b. Hucr (r.a.)’ın babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) döneminde bir kadının zorla ırzına geçilmişti. Rasûlullah (s.a.v.), cezayı kadından kaldırdı zorla bu işi yapan kimseye tatbik etti. Râvî diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in kadın için verilmesi gereken bir ücret = mehir’i zikretmemiştir.

Bu hadis, Tirmizi'ye İbn Mâce'den geçmiştir. Hadis ilmini bilmeyen bunun ne iş olduğunu anlamaz. Şöyle ki, Tirmizi, uydurma hadisleri de sünene almış, bunların yudurma (garib/zaif) olduğunu, itimat edilmemesi gerektiğini göstermiştir. Kısaca, bu hadis, Tirmizi'nin "buna hadise itimat etmeyin" dediği hadislerdendir, yani uydurmadır.

Bu bağlamda Tirmizide bir başka hadis daha zikredilir. Bu hadisi zikreden de, Vail'in abisidir. O hadiste, aynı şekilde, garib olarak gösterilir.

Gördüğün gibi, pek bir ince eleyip sık dokuyan hadisçiler, bu gibi hadislerin uydurma olduğunu, hadis olarak aslı olmadığını gayet açık bir şekilde göstermişlerdir.

[murteddd 0]

anibal, dört mezhep bu işi nasıl bir cezaya bağamışlardır peki?

[Renaultferrari 0]

>>> helal kılınan kadınlardan herhangi birisiyle hoşnud olursanız bir lezzet almışsanız.. seks yapmışsanız o kadınlara mihirlerini verin diyor ücretlerini diyor.. ne demek o... sen seks yapmışsın.. bir lezzet almışsın.. allahın farz kıldığı o mihri bir yolunu bulup verin manasınadır bu senin üzerine borçtur... sonra mihir verildikten sonra uzlaşma hususunda bir beis olmadığı beyan ediliyor yani o mihriden fazla veya bağışlama hususunda bir şey lazım gelmeyeceğini ferman buyuruyor.. hiç şüphe yok ki bunları böyle emreden Allah... Alimdir ve hakim bulunuyor sizin hangi şekilde aile teşki edip de saadet yuvası kurabileceğinizi elbette bilir...

Eee, kerhanedeki karıya ne yapıyorsun, başka bir şey mi? İşini görüyor, ücretini verip çıkıyorsun, ne farkı var bunun?

Ve dahası orada lezzet, amanda suyunu boşaltmak filan hiç bir şey demiyor.. Sünni ve şia alimleri, Nisa 24'üncü ayetin fahişeliği, yani muta nikahını açıkca helal kıldığında hem fikirdirler. İşte yazanlar orada. Velakin, sünniler sünnete dayanarak muta nikahının caiz olmadığını, sünnetin bu ayeti neshettiğini söylerler.. Hadilseri ise, Ömer'in meşhur "hacc ve nisa mutasını yasaklıyorum" lafı ve veda hutbesidir..

Bir heyecan, bir panik içinde sadece saçmalıyorsun ...

Buyur, islamda cariyelerle seks serbesttir, nasıl istersen hemde, ister akıt, ister akıtma.. Ve kurana göre fahişelikte mübahtır..

Birinicde tüm islam alimi hem fikirdir: Cariyeler malındır, istediğin gibi seks yaparsın. İkincisi ise, şia için makbuldür, sünniler bunu hadise dayanarak kabul etmezler, yani, kuranda fahişeliğin serbest olduğu sabittir.

Sana açık bir şey soruyoruz: Ümmü seleme nedir?

NE HAYRET VERİÇİ BİR ŞEY

ayette resmen iffetli olmak ve zina etmeme şartıyla beyan burulduğu halde

hala bu ayet fahişeliği helal kılıyor diye kendisin değil başkasından duyduğu okudğu şeyde ısrar ediyor

okuduğunu iyi okusana...

oku : Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. yani faydanlandın mı..

bu ayetti celilede.. ifetli kimselere mihrin seksten sonra bir borç olduğu ilan edildi.. anladın mı ?

Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

yok şialar için fuhuş makbuldür filan... bana kuranda ki yerini gösteriri misin...

işte bu ayet

yokya..

nerdeee kardeşim tekrar ediyorum kafan almıyorsa bir daha oku

iffetli olmak zina etmemek şartıyla fuhuş yapmamak şartıyla.. o helal kılınanlardan bir hoşluk bir lezzet bir faydalanmanıza karşılık mihrilerini ücretlerini.. kıymetlerinin karşılığı olarak mihrilerini.. verin... yani seks yaptın mı ey iffetli olanlar mehri borç olmuştur üzerinize

ilan ediyor.. ilan...

iffetli olmak ve zina etmeyecek bir şekilde acaba nasıl olurda şehvet parası verilebilir...

bunu bana açıklarmısın...

iffetli olmak.. ne demek kardeşim...yani evlilik kurmak yuva yapmak korumak sağlam bir kale oluşturmak şartıyla... bu şartlar altında..

nasıl olurda fuhuş olabilir.. bunu bana açıklarmısın ...olur.. olursa iffetsiz olur.. ARTIK ANLAYINIZ

hiç şüphe yok ki bunları böyle emreden Allah... Alimdir ve hakim bulunuyor

ey iffetli olan insanlar.. sizin hangi şekilde aile teşki edip de saadet yuvası kurabileceğinizi elbette bilir...

anlayamadın mı hala...

ÜMMEL SELEME.. NE OLMUŞ müminlerin annesi ÜMMÜL SELEME'YE..

Mart 3, 2009 tarihinde Renaultferrari tarafından düzenlendi

[yucemanitu 0]

İslamda tecavüz suçtur diyenler, şu an bir şeriat ülkesinde tecavüzcü mü recm ediliyor yoksa tecavüze uğrayan mı? Onlar kendi dinini kendi dilini anlamıyor da siz onlardan daha iyi mi anlıyorsunuz? Ayrıca aynı şeyi bir kez daha dedirtiyorsunuz Kuran'da fazla oturmayın yemeğe çağırmadıysa yemek vaktinden evvel kalkın diyor bunları söylüyor. Yok karıların için sıraya gerek yok istediğini istediğin zaman koynuna al, diyor. Bunlar çok önemli de tecavüz önemsiz. Yahu elinizi vicdanınıza koyun arkadaşım. Ama korku öyle bir hale getirmişki kadının aklen dûn yaratıldığını Müslüman kadınlar kabul ediyor. Müslümanlar Allah'a değil korkuya tapıyor.

[Renaultferrari 0]

yücemanitu... eğer erkek bir kadınla ilişkiye girip bir aile kurmazsa nasıl olurda yaşam devam edebilir..

islamın çok eşliliğine dil uzatanlar dünyadan metres usulünü kaldırabilmiştir...bilmem n dolabında piç bırakanlar diyelim babsız çocuk bırakanları orta yerden kaldırabilmişmidir..

hadi koruma kullandın diyelim peki bu korumalı seks kaldırabilmişmidir metres usulünü yani

zengin olan kuvvetli olan.. vede o kadar medeni bir insan olacak ki meyli kabiyesi olmıycak hangisini daha çok sevdiği

tereddütte kalınacak bu şartşara sahip bir erkeğe bu din ruhsat vermiş 4 kadına kadar almasına izin vermiş..

şehveti karıştıranlara ise bu din bir şey emretmemiştir... değil 4 tane bir tane almasına bile izin vermemeiştir..

zira şehvet ile kurulan evlilikler 6 aya gelmeden boşanma davası ile kapanıyor.. kızlar hayatın bütün yükünü omuzlamak zorunda kalıyor...

evlenemeyen kadınlar ne olucak... bunlar ortada mı kalacak.. ortada kalırsa bunlara ne olacak...

işte kuranı kerimde ki ayetler.. bütün dünyaya meydan okuyor...

diğer dinlerin kitplarından bir mahalle halkını idareedebilecek bir şey bile bulunmaz...

[anibal 0]

>>> Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. yani faydanlandın mı..

Hayır sen anlamadın.. Burada nikahlanın vs .demiyor.. İşte bilmediğin, varmış sandığın şey bu.. "Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak .." değil, "Onlardan faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak.." diyor ayette.. Orada nikahlanmak ve faydalanmak yok, doğrudan faydalanmak var.. Dikkat et: Faydalanmak..

Sen ise, hala "amanda sen anlamaz adamsın" diye salak salak çıkışlarda bulunuyorsun.. Buyur sana ayet, orjinal dilinde:

وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاءِ إِلَّا مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ ۖ كِتَابَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ ۚ وَأُحِلَّ لَكُمْ مَا وَرَاءَ ذَٰلِكُمْ أَنْ تَبْتَغُوا بِأَمْوَالِكُمْ مُحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ ۚ فَمَا اسْتَمْتَعْتُمْ بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً ۚ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُمْ بِهِ مِنْ بَعْدِ الْفَرِيضَةِ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا

Bunun neresinde niakhlanıp faydalanmak yazıyor? İşte Diyanet işlerinin eski meali:

Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunlardan başkasını, zinadan kaçınıp, iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.

Ne oldu, eskisini yazanlar unutmuşmu o kelimeyi, yoksa kuran mı değişti?

>>> iffetli olmak zina etmemek şartıyla fuhuş yapmamak şartıyla.. o helal kılınanlardan bir hoşluk bir lezzet bir faydalanmanıza karşılık mihrilerini ücretlerini.. kıymetlerinin karşılığı olarak mihrilerini.. verin... yani seks yaptın mı ey iffetli olanlar mehri borç olmuştur üzerinize

ilan ediyor.. ilan...

Eee biz ne diyoruz? Kadınla edersin pazarlığını, vurursun mala, sonra kadın yoluna, sen yoluna.. İslama göre bu zina değildir.. Ama bunun bizim dilimizdeki adı fuhuştur..

Kerhaneye gidince ne yapıyor millet? Anlaşıyor, işini görüyor, ücretini veriyor gidiyor. Kadın memnun kalır, para istemezse, senden 100 anlaştım amma 50 alayım derse, alıp o parayı "afiyetl yiyor musun?" Bir fark var mı? Nikah etmeden kimseden faydalanamazsın diyor mu?

Bu ayet apaçık şekilde, caferi vs .şia'nın hemen önünüze atacağı şekilde, muta nikahını caiz kılmakt, fuhşu mübah kılmaktadır..

4. İmam Ebû Hanîfe, yolumuzun meşalesi İmam Cafer es-Sâdıq'a (a.s) gelerek "Bana haber ver; müt’a nikâhı hak mı?" diye sorunca Hz. İmam şöyle buyurur:

"Sübhânallâh! Sen Allah'ın şu ayetini hiç okumadın mı?: "Onlardan bir şeye karşılık istimtâ ettiğinizde, ücretlerini kendilerine kararlaştırıldığı biçimde verin." [Nisâ:24]"

Ebû Hanîfe diyor ki: "Allah'a yemin ederim ki, bu sanki daha önce hiç okumadığım bir ayet idi!" (5)

http://www.caferilik.com/muta1.htm

Bilmem anladın mı? Sen beni o ayet bağlamaz, etmez, tutmaz diyebilirsin. Kendi tercihindir. O ayeti başak türlü de anlayabilirsin. Ama islam fuhşu yasaklar diyemezsin, eğer öyleyse, "İran İslam Cumhuriyeti" islam yerien martaval cumhuriyeti olmaktadır.. Her neyse, kuranda bu ayet açıkca, ücretli al gülü ver gülümü caiz kılmakta olduğu için, aksine yorumlarda, lehine yorumlarda yapanı bağlar. Başkasını değil..

Ve sen hala ümmü seleme nedir bir cevap verebilmiş değilsin?

>>> ÜMMEL SELEME.. NE OLMUŞ müminlerin annesi ÜMMÜL SELEME'YE..

Ümmü seleme, müminlerin annesi değildir. Bir daha dikkatli araştır bakalım derim.. Dahası, kafan karıştı herhalde, o durumda ümm selemenin biraz daha geniş anlamlısı olan ümmül veled mevzusuna bir bak bakalım, ne bulacaksın.. bulamıyorsan, biz sana ipucu verelim:

Bir adam cariyesinin düzer, cariyesi çocuk sahibi olursa, ne olur?

[Renaultferrari 0]

Onlar kendi dinini kendi dilini anlamıyor da siz onlardan daha iyi mi anlıyorsunuz?

kuranı kerimin sözleri arapça manası allahçadır

o doğrudan doğruya arapça olsaydı onu her arabın okuyup anlaması lazım gelirdi..

sonra kendi dillerinde yazılanı anlamıyor demek

haşa kuranı arabın kelamı olmuş demektir

Kuranı kerim Allahın kelamıdır.. Allahın okudun arağçasını okuyamadığın cümlelerde cümlei ilahidir.. bir ayeti kerimedir

sen kendi dilinde yazılan said nursin yazılarını okuyp anlayabiliyormusun

kendi dilinde yazılan muhyidini arabinin kitaplarını okuyp anlayabiliyormusun...

kendi dilinde yazılan ömer hayyamın sözlerinin ne manaya geldiğini anlaya biliyormusun...

ömer hayyamın sözleri manası ömercedir.. anladın mı

mevlanan sözlerinin manasıda mevlanacadır

hazreti Muhammedin sözleride arapça manası Muhammedcedir...

mesela yunus emre

çıktım erik dalına anda yedin üzümü... bu ne demek.. bana anlatsana hadi... kendi diinde işte kardeşim..

bunu hariçte duyan kimse bu sözü söyleyene deli der.. bunun manasını yunus bilir

yunusa sor bulabilirsen sor... nasıl bulucam.. o seni bulucak.... aşkını ihlasını gösterirsin...

haydiii nerde kaldı ki O muazzam bir kitabı kuranı kerimin her arabın anlayabilmesi

sana işte misaller erdin..

o koca kitap haşa bakkal defteri mi.. bakal defterinde bile o işe agah olmak şarttır..

bütün ilimler cami olan o koca kitabı sen basit bir şey mi zannettin

Allah söylerken sözleriii tamamlamadan söyliyor kesiyor bırakıyor çok manlar ifade etsin herkes hissesi neyse alsın diye

öyle senin mealden okudğun gibi cümleyi tam kurupta vermiyor ki

çıktım erik dalına andan yedim üzmü diyor kesiyor gibi...

yahut... felah bulursunuz diyor bırakıyor.. tayin etmiyor neyle felah bulacaklrını tayin etmiyor

felah bulursunuz dedi bıraktı..

haramdam ondandır diyor.. mealciler haram ayları sana yazıyor..

iyi ama haramdan ondandır dedi haram ayları söylemedi ki...

Mart 3, 2009 tarihinde Renaultferrari tarafından düzenlendi

[anibal 0]

>>> kuranı kerimin sözleri arapça manası allahçadır

Eee, nasıl anlayacaz kuranı madem?

[murteddd 0]

yücemanitu... eğer erkek bir kadınla ilişkiye girip bir aile kurmazsa nasıl olurda yaşam devam edebilir..

islamın çok eşliliğine dil uzatanlar dünyadan metres usulünü kaldırabilmiştir...bilmem n dolabında piç bırakanlar diyelim babsız çocuk bırakanları orta yerden kaldırabilmişmidir..

hadi koruma kullandın diyelim peki bu korumalı seks kaldırabilmişmidir metres usulünü yani

zengin olan kuvvetli olan.. vede o kadar medeni bir insan olacak ki meyli kabiyesi olmıycak hangisini daha çok sevdiği

tereddütte kalınacak bu şartşara sahip bir erkeğe bu din ruhsat vermiş 4 kadına kadar almasına izin vermiş..

şehveti karıştıranlara ise bu din bir şey emretmemiştir... değil 4 tane bir tane almasına bile izin vermemeiştir..

zira şehvet ile kurulan evlilikler 6 aya gelmeden boşanma davası ile kapanıyor.. kızlar hayatın bütün yükünü omuzlamak zorunda kalıyor...

evlenemeyen kadınlar ne olucak... bunlar ortada mı kalacak.. ortada kalırsa bunlara ne olacak...

işte kuranı kerimde ki ayetler.. bütün dünyaya meydan okuyor...

diğer dinlerin kitplarından bir mahalle halkını idareedebilecek bir şey bile bulunmaz...

ha sittir yaa...

kendi döneminin sorunlarını bile çözmekten aciz olduğu aşikar.

ömer bile çok kere kendi kafasına göre ictihat adı altında çözümler üretmeye mecbur kalmış.

işiniz gücünün önce yalan sonrada bu yalanlara inanmak.

[Renaultferrari 0]

>>> Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. yani faydanlandın mı..

Hayır sen anlamadın.. Burada nikahlanın vs .demiyor.. İşte bilmediğin, varmış sandığın şey bu.. "Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak .." değil, "Onlardan faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak.." diyor ayette.. Orada nikahlanmak ve faydalanmak yok, doğrudan faydalanmak var.. Dikkat et: Faydalanmak..

Sen ise, hala "amanda sen anlamaz adamsın" diye salak salak çıkışlarda bulunuyorsun.. Buyur sana ayet, orjinal dilinde:

Bunun neresinde niakhlanıp faydalanmak yazıyor? İşte Diyanet işlerinin eski meali:

Ne oldu, eskisini yazanlar unutmuşmu o kelimeyi, yoksa kuran mı değişti?

>>> iffetli olmak zina etmemek şartıyla fuhuş yapmamak şartıyla.. o helal kılınanlardan bir hoşluk bir lezzet bir faydalanmanıza karşılık mihrilerini ücretlerini.. kıymetlerinin karşılığı olarak mihrilerini.. verin... yani seks yaptın mı ey iffetli olanlar mehri borç olmuştur üzerinize

ilan ediyor.. ilan...

Eee biz ne diyoruz? Kadınla edersin pazarlığını, vurursun mala, sonra kadın yoluna, sen yoluna.. İslama göre bu zina değildir.. Ama bunun bizim dilimizdeki adı fuhuştur..

Kerhaneye gidince ne yapıyor millet? Anlaşıyor, işini görüyor, ücretini veriyor gidiyor. Kadın memnun kalır, para istemezse, senden 100 anlaştım amma 50 alayım derse, alıp o parayı "afiyetl yiyor musun?" Bir fark var mı? Nikah etmeden kimseden faydalanamazsın diyor mu?

Bu ayet apaçık şekilde, caferi vs .şia'nın hemen önünüze atacağı şekilde, muta nikahını caiz kılmakt, fuhşu mübah kılmaktadır..

Bilmem anladın mı? Sen beni o ayet bağlamaz, etmez, tutmaz diyebilirsin. Kendi tercihindir. O ayeti başak türlü de anlayabilirsin. Ama islam fuhşu yasaklar diyemezsin, eğer öyleyse, "İran İslam Cumhuriyeti" islam yerien martaval cumhuriyeti olmaktadır.. Her neyse, kuranda bu ayet açıkca, ücretli al gülü ver gülümü caiz kılmakta olduğu için, aksine yorumlarda, lehine yorumlarda yapanı bağlar. Başkasını değil..

Ve sen hala ümmü seleme nedir bir cevap verebilmiş değilsin?

>>> ÜMMEL SELEME.. NE OLMUŞ müminlerin annesi ÜMMÜL SELEME'YE..

Ümmü seleme, müminlerin annesi değildir. Bir daha dikkatli araştır bakalım derim.. Dahası, kafan karıştı herhalde, o durumda ümm selemenin biraz daha geniş anlamlısı olan ümmül veled mevzusuna bir bak bakalım, ne bulacaksın.. bulamıyorsan, biz sana ipucu verelim:

Bir adam cariyesinin düzer, cariyesi çocuk sahibi olursa, ne olur?

nisa 22 Ve lâ tenkihû mâ nekaha âbâukum minen nisâi, illâ mâ kad selef(selefe), innehu kâne fâhışeten ve maktâ(maktan) ve sâe sebîlâ(sebîlen).

nikah anladın mı

nisa 23 ayatte nersinde nikah kelimise geçiyor.. nisa 23 meali annelerinzimle kız kardeşlerinzle halarınızla nikahlanmasnız size haramdır.....

peki ama yaeti nersinde nikah kelimesi geçiyor bak aşağıya nerde nekeha var

Hurrimet aleykum ummehâtukum ve benâtukum ve ehavâtukum ve ammâtukum ve halâtukum ve benâtul ahi ve benâtul uhti ve ummehâtukumullâtî erdâ’nekum ve ehavâtukum miner radâati ve ummehâtu nisâikum ve rabâibukumullâtî fî hucûrikum min nisâikumullâtî dehaltum bihinn(bihinne), fe in lem tekûnû dehaltum bihinne fe lâ cunâha aleykum, ve halâilu ebnâikumullezîne min aslâbikum ve en tecmeû beynel uhteyni illâ mâ kad selef(selefe), innallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

ayetin neresinde nikah var nisa 22 ayette olduğu için

nisa 23 sonra nisa 24 hala devam ediyor kimleri nikahlamak helel.. kimleri nikahlamak haramdır diye beyan ediliyor anladın mı..

çarpık çurpuk bir ayete bakıp konuşma...

ayetlerin nasıl birbirini takip ettiğini görde.. bare okuma hatası yapma.. hangii hatanı düzeltelim

diğer söylediğin hala ısrar ettiğin şey ise.. cevabı verildi hala boş konuşuyorsun...

şahıslar bunu inkar etsende kuran bunu böylece beyan ediyor

yani iffetli olan bir kimsenin fuhuş yapması mümkün değildir.. fuhuş yaparsa.. iffetsiz olur..

ayette ise iffetli kimselerden bahsediyor...

nikah kelimeside nisa 22 ayette geçiyor.. nisa 24 ayette o ayetin devamı...

devam değildir dersen şunlar haram kılındı anneleriz çocuklarınız kız kardeşleriniz ama neyde haram kılındı.. hani o ayette nikah kelimesi...

nerdeenisa 22 ayette... nisa 22 ayetteki nikah kelimesi su gibi nisa 24 ayetin her yerine giriyor kardeşim..

inkar etsende böyle... inkarda etmezsinde...okuma hatası yaptığından dolayı göremedin....

ümmül seleme.. hazreti Muhammed ona zevciyet elini uzatmış azvacı tahirataına almış...

çocuklarım çok olduğu halde kendinde epyce yaşlı olduğum halde size büyük yük olurum ddiye niya etttiğinde...

peygamberimiz

ben vahy almadıkça ne bir kimseyi nikahlamışım nede evlatlarımı nikahlandırmışım

rabbim sizi bana hoş görüyor bden hoş görüyorum buyurmuşlar v izdivaç vuku bulmuştur..

ümmül selemenin eşi abdaullah ibni abdül eseddir bu zat ebu seleme unvanı ile maruf olmuştur

bu zata elemi alemi cemle teşrif ettiklerine ümmel seleme hamile idiler...

yani ne var bunda.. sen ne saçmalık okudunda ümmül selemeye iftira eder gibi bir halin var...

[usexyourxmind 0]

Sn Andromeda, Anibal, John,Murteddd, Oguz,Yucemanitu,Profesyonel kul, Mohammed, Pinokio

Yazmış olduğunuz Nisa 24

"(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir"

Burada cümlenin içerisinden bir kaç kelime alıp onun üzerine yorum yapmak sanırım alıntı yaptığınız kitabı değil sizi alçaltıyor şöyleki;

Burada anlatılmak istenilen her kim ve ne olursa olsun evli kadınlarla evlenmek haramdır. Fakat herhangi bir savaştan size ganimet olarak verilen sizin yanınızda hayatına karşılık çalışan hanımlarla (namuslu olması ve zina etmemesi şartı ile) karşılıklı kararlaştırılarak belirlenen mehir ile evlenmek haram değildir (müstesnadır).

Ayrıca, savaşta esir olarak alınmış bir kişiye, kalkıpta özürdileriz bayan, siz bizimle savaştınız sizi yakaladık buraya kendi yurdumuza getirdik, ama kocanızı davet etmeyi unutmuşuz bir dahaki savaşta onuda alır geliriz sen 5-10 yıl bekleyiver ozaman kocana kavuşursun demek gerekiyor galiba. Tabii haklısınız o dönemde bu işler öyle yapılıyordu ama müslümanlar biraz geri zekalı onları alıp evlerine getirmişler, yeme içme yatma ihtiyaçlarını karşılamışlar buna karşılık temizlik,yemek yapma vb işleri yürütmüşler. Oysa şimdiki gelişmiş toplumlarda olduğu gibi bir hapishane yapıp onlara istedikleri muameleyi yapmayı akıl edememişler.

Ayrıca, o dönemdeki müslümanlar, şimdiki gelişmiş toplumlardaki gibi kadınları sokaklarda, genelevlerde, otellerde, villalarda satmayı da akıl edememişler hatta çok gelişmiş toplumlardaki gibi evlilik nedir kardeşim bugün onunla yarın öbürüyle canı kiminle isterse onunla yatmayı da akıl edememiş........hepiniz haklısınız o dönemdeki müslümanlar şu anki çok gelişmiş toplumlardaki kadar kolay bir şekilde hanımları pazarlayamamış.............

****************************************************************************

Burada sizlerin en büyük yanılgısı önyargılı olmanız. Şu anda herhangi bir savaşta esir alınan kadınlara ne yapılıyor (modern diye belirttiğimiz ülkelerde, mesela israil filistinli bayanları ne yapıyor, amerika gelip talan ettiği ırakta bayanlara ne yapıyor veya diğer ülkelerde önce bunu bir düşünün) ve İslamiyette ne yapılmış, hepiniz tecavüzden bahsediyorsunuz ama ayetin tamamına bakıldığında karşılıklı rızadan anlaşmaktan bahsediyor denildiği gibi zorla yapılacak herhangi bir ilişki söz konusu değil, ayrıca sizin gibi aklı ile uçkuru arasında fiziki mesafe olmasına rağmen beyni ile uçkuru arasında fazla fark olmayan insanlar ancak bu ayetleri sizlerin anladığı gibi anlayabilir.

Bu konu da zannımca bu ayeti yazıp, arkadaşlar bakın kuranı kerim de böyle bir ayet gordum fakat bu ayetle ilgili bir müslümanların konuya açıklık getirmesini istiyorum, denilse ve eğer var ise konu ile alakadar bir müslüman o da cevap verse ve karşılıklı yazışmalar bu doğrultuda sürse sanki herkes için daha faydalı olur.

Ayrıca savaşta elde edilen esirlere hiçbir zaman hiçbir ülkede islamiyette olduğu gibi değer verilmemiştir. İslamiyeti araştırırken fazla önyargılı olmak sizlerin gözünü kör ediyor sanırım.

Yani karanlıkta çöp kutusunu köpeğe benzetiyorsunuz,

SAYGILARIMLA

[euclid 0]

Öncelikle böyle bir hadis yok euclid.. Bu hadis, Tirmizide yer alan iki ayrı hadisten, hududa bahsi 22. bölümdeki 1453 nolu hadistir. Bu hadise tirmizi şu notu düşmüştür:

Hadisin orjinal hali ise şöyledir:

1453- Vâil b. Hucr (r.a.)’ın babasından rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) döneminde bir kadının zorla ırzına geçilmişti. Rasûlullah (s.a.v.), cezayı kadından kaldırdı zorla bu işi yapan kimseye tatbik etti. Râvî diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in kadın için verilmesi gereken bir ücret = mehir’i zikretmemiştir.

Bu hadis, Tirmizi'ye İbn Mâce'den geçmiştir. Hadis ilmini bilmeyen bunun ne iş olduğunu anlamaz. Şöyle ki, Tirmizi, uydurma hadisleri de sünene almış, bunların yudurma (garib/zaif) olduğunu, itimat edilmemesi gerektiğini göstermiştir. Kısaca, bu hadis, Tirmizi'nin "buna hadise itimat etmeyin" dediği hadislerdendir, yani uydurmadır.

Bu bağlamda Tirmizide bir başka hadis daha zikredilir. Bu hadisi zikreden de, Vail'in abisidir. O hadiste, aynı şekilde, garib olarak gösterilir.

Gördüğün gibi, pek bir ince eleyip sık dokuyan hadisçiler, bu gibi hadislerin uydurma olduğunu, hadis olarak aslı olmadığını gayet açık bir şekilde göstermişlerdir.

Anibal senin gibi beyaza kara diyebilecek kadar rayından çıkmış kişiliğin çokta yorumunu önemsiyor değilim ama hadis eleminasyonu yapmaya başlamanız siz sünni ateistler için olumlu gelişme:)

Ben hadislerde tecavüz edenin öldürüldüğünü okuyorum ama orjinal Arapça metinlerini bilmiyorum bu hadislerin farklı şeylerde diyor olabilir.

Neticede İslam ülkelerinda zinaya ve tecavüze recm uygulanagelmiştir ve dolayısıyla yaptırım daha şiddetlidir bunun kaynağı Kuran ve hadistir.

Söyleyeceklerin fasada fisodur benim açımdan boşuna klavyeni zorlama:)

Selamlar.

[anibal 0]

Ayetin tamamına buyrun bakın, bir daha ve bir daha bakın..

Bu ayette, bahsedilen cariyeler değil, cariye olmayan hür kadınlardır. Kafanıza göre bir şeyler ekleyip çıkarıp duruyorsunuz, nerden çıkarıyorsanız..

Cariyeler, sahibi tarafından seks için kullanılabilir. Kuran ve hadiste bunu engelleyen hiç bir hüküm yoktur.Cariye buna razı olmak zorundadır. Fakat, sahibinden başkasının böyle bir hakkı yoktur. Öyle ki, karısının cariyesine koca seks işi yaparsa, zina muamelesi uygulanır. Ama hiç bir erkek, sahip olduğu cariyesiyle seks yapmak için nikahlamak zorunda değildir. Cariye gönül rızasıyla fuhuş yapabilir. Bu durumda sahibi nemadan pay alabilir. Ama sahibi cariyeyi fuhşa zorlayamaz. Sahibi cariysiyle evlenebilir. Sahibi olmayan biri bir cariye ile evlenebilir. Bunda bir sorun yoktur. Eğer cariye sahibinden başkası ile evlenirse, bu durumda hür olmaz, ama o erkeğin karısı olması yüzünden sahibinin seks hakkı düşer, sahibi artık onunla yatamaz. Eğer bir cariye sahibinden hamile kalırsa, ümm seleme olur (ümmül seleme değil). Bu durumda o cariye satılamaz, sahibi azat ederse hür olur, etmezse, sahibi ölünce hür olur. Eğer cariye sahibi veya başka birinden çocuk peydahlarsa (nikahlı/nikahsız), sahibinin rızası yoksa, zina işlediği için değnek vurulur. Ama her durumda ümmü veled olur ve satılmaz, sahibi ölünce hür olur. Sahibi, bu cariyeyi bebeğin babasına satmakta özgürdür.

Kaba hatlarıyla seks açısındna islamda cariyelik hukuku budur. Bizi ilgilendiren, sahiplerinin gönülleri sitediği zaman cariyelriyle yatabilecekleri hususudur. Ötesi bir hayli teferruattır. Buyrun bunun cevabını islami kaynaklardan öğrenelim:

Cariye ve statüsü

Savaş sırasında düşman tarafından esir edilen kız ve kadınlar "cariye" olarak alınır. Hukuk itibariyle ganimet sayıldıklarından İslâm devleti tarafından hizmetçiye ihtiyacı olan gazilere verilirdi. Azat edilmedikleri müddetçe de, ticarî bir eşya gibi alınıp satılırdı. Artık o andan itibaren "cariye" ailenin bir parçası ve bir ferdi olarak kabul edilir, ona göre muamele görürdü. Cariyenin sahibi olan "efendi" onu şahsî hizmetlerinde ve ev işlerinde istihdam edebildiği gibi, isterse, ayrıca bir nikâh kıymaya ihtiyaç duymadan istifade edebilirdi. Bu durum her ne kadar ilk anda garip karşılanacak olsa da, tarihî şartları içinde bu gayet normal ve tabii karşılanırdı. Zâten ayrıca bu hususta Kur'ân'ın verdiği bir ruhsat da mevcuttur. Mü'-minûn Sûresinin 5 ve 6. âyetlerinde bu ruhsat şöyle ifade edilir:

"O mü'minler ki, ırzlarını korurlar; ancak hanımlarına ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Bunlarla olan münasebetlerinden dolayı kınanmazlar."

Efendinin, cariyesinden cinsî yönden istifade etmesinin, cariyenin hesabına iki mühim hikmet ve faydası vardır. Birincisi ve en mühimi, esir düşen ve sahipsiz kalan bu kadınların bu vesile ile ihmal edilmeleri önlenmiş olur. Çünkü, aksi takdirde, cariyelerin fuhşa düşmeleri, zinaya girmeleri ihtimali kaçınılmaz olduğu gibi, efendisinin evine de bağlı kalmış olur.

Diğer bir faydası, cariyenin efendisinden bir çocuğu olduğu takdirde "çocuğun annesi" mânâsına "ümmü'l-veled" sayılmaktadır. Cariyeden doğan bu çocuk hür kabul edilir. Çocuğun doğumu ile annesi de, efendisinin ölümünden sonra mirasçılarına geçmeyip hürriyetine kavuşmaktadır. Çocuk olmasaydı, efendisi de azat etmeseydi, diğer mallar gibi cariye de miras olarak kalacaktı.

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage...._qna&id=472