Jump to content

Evrim, felsefî ve metafizikî bir dogmadır


Recommended Posts

Şahsen, evrim uzmanı değilim, bir bilim adamı da değilim. Fakat evrimin, kendi içindeki çelişkileri gibi, onun akılla, kâinattaki düzenle, bizzat bilimle nasıl çeliştiğini görmek için evrim uzmanı, bilim adamı olmak gerekmiyor. Bir defa evrim, bizzat evrimcilerin kabul ettiği gibi, tekrar etmez ve geri çevrilemez. Ayrıca, asla gözlemlenmiş de değildir; tekrar etmez olduğuna göre gözlenmesi mümkün de değildir ve bugün pek çok evrimciler, insanla birlikte evrimin, evrimleşmenin öldüğünü ileri sürmekte ve işin içinden çıkıvermektedirler. Öyleyse evrim neye dayanmaktadır?

pek çok evrimciler ne demek ya?

hadi bu gerizekalı yazmayı bilmiyor da bu yazı editörden nasıl geçiyor?

utanmaz, yalan üstüne yalan söylüyor.

ben bu adamın suratına tükürmekle tatmin olamam. :angry:

Evrimin en temel aklî, "bilimsel" ve en temel görünür gerçeklere zıt çelişkisi de işte burada yatmaktadır. Evrim, varlıkların yapısındaki, bünyelerindeki yakın benzerliklere, meselâ tek hücreli amipten insana doğru gelirken bu yapılardaki gelişmişliğe dikkat çekmektedir. Bunu evrime gerekçe saysak bile, önce şu sorunun cevaplanması gerekir: Tek bir hücreden hiçbir sapmaya uğramadan basamak basamak insana uzanma, bir gayeyi, bir hedefi göstermez mi? Oysa evrim, varlıkta gayeliliği ve hedefi kabul etmemekte ­­–çünkü kabul ettiği takdirde, bu gaye ve hedefi belirleyen bir üst aklın kabulü zaruri olacaktır– ve bütün oluşumu tesadüflere bağlamaktadır. Haydi bunu da görmeyelim; yine de, varlıkta fonksiyon mu önce gelmektedir yoksa yapı mı? Yani biz önce kitap yazar sonra ona manâ mı veririz, yoksa önce manâyı zihnimizde oluşturur, sonra onu kelimelere mi dökeriz. Evrim, varlığı "Önce kitap yazar, sonra ona manâ veririz" şeklinde açıklamaktadır. Varlıklardaki yapı benzerlik ve farklılıklarını tayin eden, onların vazifesidir, fonksiyonudur, varlıklarındaki gayedir; yoksa yapıya göre onlara gaye biçilmekte değildir. Dolayısıyla, organizmalardaki yakınlık hiçbir zaman evrime delil olamaz.

gerizekalı, evrimi harundan öğrenmiş herhalde.

şu kadarcık beyniyle saçmalamaktan başaka bir fonksiyonu yok yalancının.

ya cahil halkı keklemek bu kadar mı zevkli ya?

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Marks'a göre, insan, iradesiyle meslek seçmez; ancak kullandığı araçların onu yönlendirmesiyle mesleğini seçer. Ama Marks, ilk insanın avcı olduğunu iddia ediyor. Bu durumda, onun avcılık aletlerini yeryüzünde hazır bulmuş olması gerekmez mi? Marksizm uzmanımız, bu iki soruya da, "Hiç düşünmemiştim" diye cevap vermişti. "

Bunlar çıkış yolu bulamamışlar; iyice saçmalamaya başlamışlar..

Hadi uyuttunuz milleti.. 1000 yıl, 3000 yıl.. Nereye kadar?

Zaten akıl var, mantık var; açıklasınlar ya.. Madem şu Allah inancı doğru inanç.. 1.5 milyon yıldır dünya üzerinde yaşamını sürdüren bu insan ve atalarının kurduğu topluluklarda neden hiç bu inanca ve unsurlarına rastlanmamaktadır?

Neden kendilerine bir kez olsun doğru eleştiri sunmamaktalar?

Adem ilk peygamberse ve o zamandan bu yana gelen bütün peygamberlere Allah inancı gönderilmiş, emirleri ve farzları belirtilmişse..

Neden Allah adının kökenini takip ettiğimizde, bir kaç bin yıldan geriye gidemiyoruz? Allah'ı geçtim.. İbrahimi dinler olarak bilinen ve islamın da temelini oluşturan yahudilik gibi tek tanrılı dinlere neden 3500 yıl geride rastlanamamaktadır?

Nedeni basittir.. Bunlar insan ürünüdür de ondan. Bir bilgisayara, bir televizyona neden 400 yıl önceki tarihte rastlamıyorsak; İslam öğretisinin unsurlarına da rastlayamayız. Bu durum sadece İslam için değil, bütün inançlar için geçerlidir.

İnanırlara bunu sorun.. Bırakın ayetleri tartışmayı, saçma sapan arap laflarına cevap vermeyi.. Onlara neden inançlarının ve o inançlarının da atalarının 3000-4000 yıldan geriye gidemediğini sorun..

Kızacaklar, köpürecekler.. Ama cevap veremeyecekler..

Peki bir inancı savunamıyorsanız; o inanç nasıl sizin inancınızdır? Ve neye göre sizin inancınızdır? Siz gerçekten benimsemiş misinizdir bunu?

Hayır. Benimsememişsinizdir. Sadece doğup büyüdüğünüz yöreye göre sizin inancınızdır. Bu inanca mensup olmanızda başka hiçbir neden yoktur. Bunu siz araştırmadınız, siz mantıklı bulmadınız. Önünüze 10 tane kitap konulmadı. Siz bununla doğdunuz. Doğduğunuzdan beri size bir imtihan mantığı öğretildi. Varlığınız değersizleştirildi. Ve bu imtihan mantığını barındıran bütünün İslam olduğu öğretildi. Başına da Allah adı konuldu.

Hristiyanlara da benzer şekilde öğretildi ve Yahudiler'e benzer şekilde öğretildi. Üstelik sadece bu 3 din yok; Hindistan dinlerini bir araştırın.. Bu inançlar tamamen yöreseldir.

Hele hele bir tanrının böyle bir oyun oynayarak insanların birbirlerini kılıçtan geçirmelerini izleyerek, hakkın yerine geldiğini düşüneceğini düşünmek; tam anlamıyla bir manyaklıktır. Dahası tanrıyı aşağılamaktır. Tanrı kavramı eğer ulu bir şeyden bahsediyorsa ve bunu anlatmaya çalışıyorsa; tanrıyı bu şekilde tanımlamak, onu Allah adı ile tanımlamak bizzat tanrı kavramına hakarettir.

Kutsal kitaplarda kin kusan tanrı değildir. Tanrı olarak anılacak bir varlığın bu şekilde davranmasını beklemek zavallılıktır. Kutsal kitaplarda kin kusan insandır. Filistin ve İsrail'de insanlar bu nedenle birbirlerini öldürmekteler. İnançlar uğruna. Bir kez tabloya bir bakın: Tanrı bir sürü inanç yolluyor ama bu inançlar değişiyor.. Ama o tanrı değişeceğini bile bile o inançları yollamaya devam ediyor. Ve her yenisini yolladığında, yeni inanç sahiplerinin eski inanç sahipleri ile savaşmaları gerektiğini emrediyor. Onları birbirinden ayırıyor, lanetliyor, kışkırtıyor, küfrediyor!

Ve bu tanrı bunu izliyor.. Diğer gruptan olanları öldürenlere, onlarla savaşanlara ödüller vaadediyor. Sırf bir bölgede doğduğu için o inancı benimsemek zorunda olanları ise lanetliyor, kafir ilan ediyor.. Cehennemde yakıyor sonsuza kadar.

Bir kez inancınızın sahte ve yalan olduğunu düşünün müslüman olarak.. Sizinki yalan ve Hristiyanlık gerçek. Peki bunu anlama lüksünüz nedir? Size bu şans verildi mi? Hayır; size ve ailenize bu şans verilmedi. Çocuklarınıza da verilmeyecek. Siz bu inanca sımsıkı sarılıp devam ettireceksiniz. Sonuna kadar.. Diğerleri de öyle..

Bu zavallılığa alet olmayın. Dinden bir an önce kurtulun. Kurtulamıyorsanız yardım alın.

Benim için bile kurtulmak kolay olmamıştı. Bu zaman aldı. Çocukluktan beri beyninizi kaplayan bu kabuğun kırılması zaman alıyor. Tabuları ve bilinçaltını yenmek zaman alıyor. Ama ortada dimdik duran kanıtlara göz kapayamıyorsunuz bir süre sonra.

tarihinde john tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
"Marks'a göre, insan, iradesiyle meslek seçmez; ancak kullandığı araçların onu yönlendirmesiyle mesleğini seçer. Ama Marks, ilk insanın avcı olduğunu iddia ediyor. Bu durumda, onun avcılık aletlerini yeryüzünde hazır bulmuş olması gerekmez mi? Marksizm uzmanımız, bu iki soruya da, "Hiç düşünmemiştim" diye cevap vermişti. "

(...)

Benim için bile kurtulmak kolay olmamıştı. Bu zaman aldı. Çocukluktan beri beyninizi kaplayan bu kabuğun kırılması zaman alıyor. Tabuları ve bilinçaltını yenmek zaman alıyor. Ama ortada dimdik duran kanıtlara göz kapayamıyorsunuz bir süre sonra.

çok güzel bir yazı olmuş.

ayrı bir başlık konusu bile olabilirdi aslında.

sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özetle, amcamın saçmalıdığı şey şudur: "Evrim kuramının ardındaki motivasyon tanrı iddasına karşı çıkıştır, halbuki bilim tanrı iddiasını metafiziki olduğu için muhattap almaz; O halde, evrim metafiziki ve dogmadır"

Böyle birbiriyle alakasız, kendi varsayımlarına dayalı saçmalama nurcuların tipik niteliklerindendir.

Motivasyonlara dayalı varsayımlardan yola çıkarak bilimsel mahiyeti belirleme çabası, ancak bunun gibi bilimden anlamayan beyni çürük nurculardan beklenir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...