Bilmek ve Mertebeleri hakkında...

[Mask 0]

Birşeyi bilmenin çok farklı mertebeleri vardır.. Ve hiç bir bilgi mutlak değildir... Aksini iddia eden varsa buyursun...

Bana KIRMIZI yı tarif edin...! Var mı içinizde KIRMIZI yı bana bildirebilecek birisi....?

[BilgehanBengi 0]

Offf... Offf.... Gidilecek o kadar yolun var ki... Al sana bir adım... Araştır > "Qualia"

[Mask 0]

O adımı attım sağolasın, sayende 1-2 şeyde öğrendim...

Öğrendiğim şeylerden birisi şu;

Alt yapısı olmayan bir bilgi olmaz...! Sizce doğrumu Sn. Hocam..

[kuzux 0]

Birşeyi bilmenin çok farklı mertebeleri vardır.. Ve hiç bir bilgi mutlak değildir... Aksini iddia eden varsa buyursun...

Bana KIRMIZI yı tarif edin...! Var mı içinizde KIRMIZI yı bana bildirebilecek birisi....?

Kırmızı, elektromanyetik tayfın görülebilen kısmındaki bir aralığın adıdır. dalgaboyu 630-760 nanometre civarındadır.

yeterli bir açıklama mı?

[Mask 0]

Kırmızı, elektromanyetik tayfın görülebilen kısmındaki bir aralığın adıdır. dalgaboyu 630-760 nanometre civarındadır.

yeterli bir açıklama mı?

Bu açıklamanızın arkasından onlarca soru sorabilirim... Ama amacım olayı çıkmaza götürmek değil; bilgisal farklılıklarımızın kaynaklarını ortaya koymak olduğu için sadece bu açıklamadan asla KIRMIZI nın ne yada nasıl birşey oldğu hakkında bir bilgi edinilemiyeceğini söyliyebilirim...

Çünki sizin verdiğiniz bilgi; KIRMIZI nın ne olduğunu bilen birisine hastır.. Bilmiyen için birşey ifade etmez..

[baglanti 0]

Mask, herşeyin sözlerle tarif edilemeyeceği ortada. Ayrıca insanlar yarattıkları kavramların kıskacında kalır anlayışları itibarıyla. Birde bu var.

Sözler yeterli olsaydı sayılara ve formüllerede ihtiyaç duymazdık. Bir bilgisayar yazılımı veya gen haritasıda yazı ama sözsel olarak ifade edemezsin.

Mart 4, 2009 tarihinde baglanti tarafından düzenlendi

[kodoman 0]

Bu açıklamanızın arkasından onlarca soru sorabilirim... Ama amacım olayı çıkmaza götürmek değil; bilgisal farklılıklarımızın kaynaklarını ortaya koymak olduğu için sadece bu açıklamadan asla KIRMIZI nın ne yada nasıl birşey oldğu hakkında bir bilgi edinilemiyeceğini söyliyebilirim...

Çünki sizin verdiğiniz bilgi; KIRMIZI nın ne olduğunu bilen birisine hastır.. Bilmiyen için birşey ifade etmez..

Bir şeyin senden bağımsız bir tarifini talep ediyorsan, kendi öznel benliğin dışında nesnel bir zeminden bahsediyorsundur. Öznel "bilgi" diye bir şey yoktur. Kırmızı 630-760 nm dalgaboyunda bir elektromanyetik dalgadır, bunun dışında senin öznel algılayışınla ilgili şeyler hakkında bilgi elde edilemez. Sen dahi elde edemezsin, çünkü kendini öznelinden soyutlayamazsın.

İlkel, antik yunanın bile gerisinde felsefi çıkarımlar yapmaktan uzak... mistik sarhoşluğun peşinde zırvalamalarda bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsun.

[BilgehanBengi 0]

O adımı attım sağolasın, sayende 1-2 şeyde öğrendim...

Öğrendiğim şeylerden birisi şu;

Alt yapısı olmayan bir bilgi olmaz...! Sizce doğrumu Sn. Hocam..

Güzel kardeşim... Madem qualia ne demekmiş öğrendin, şimdi sorunu bu bilgilerin ışığında yeniden sor. Gözünüzü seveyim bir adım yol alalım şurada...

Algı tartışması mı yapmak istiyorsun? Bilgi tartışması mı?

Sen bir adım at, söz veriyorum sana kırmızıyı neden görebildiğimizi bile anlatacağım.

Bu arada yanlış anlaşılmasın, sana ders verir bir tavır içinde değilim. Sadece kendi çabanla bakış açını düzeltmene yardımcı olmaya çalışıyorum.

[murteddd 0]

yahu bak, daha kırmızı meselesini halledemiyoruz.

allahın varlığından nasıl emin olabiliyorsun?

[IFeelGood 0]

Kırmızı, Michael Schumacher'dir.

Tarif ettim.

[Mask 0]

Bir şeyin senden bağımsız bir tarifini talep ediyorsan, kendi öznel benliğin dışında nesnel bir zeminden bahsediyorsundur. Öznel "bilgi" diye bir şey yoktur. Kırmızı 630-760 nm dalgaboyunda bir elektromanyetik dalgadır, bunun dışında senin öznel algılayışınla ilgili şeyler hakkında bilgi elde edilemez. Sen dahi elde edemezsin, çünkü kendini öznelinden soyutlayamazsın.

İlkel, antik yunanın bile gerisinde felsefi çıkarımlar yapmaktan uzak... mistik sarhoşluğun peşinde zırvalamalarda bulunmaktan başka bir şey yapmıyorsun.

Size ve bu tarz yazanların şahsına saygı duyuyorum.. Çünki Cevap veriyorsunuz ve ufak tefek iğnelemelerin dışında çirkefleşmiyorsunuz.. Mlsf burdaki çoğu ark. bunu yapmıyor; ya hakaret, ya saldırı yada küçümseme v.s.. Neyse..

Aslında sonradan yapmayı düşündüğüm açıklamayı belki başta yapmalıydım ama o zaman meseleden uzaklaşılıyor..

Demişsin ki; "Öznel "bilgi" diye bir şey yoktur. Bir önceki mesajımda bende aynı şeyi ifade etmeye çalıştım.. Yani siz bana KIRMIZI hakkında bir şeyler söylerken bu KIRMIZININ varlığının bilinmesinden sonra yapılan tariflerdir.. Yani en azından bir Renk Kavramının bilinmesi lazım ki; bir başka renk tarif edilebilsin...

Burda iki mesele var..

1- Bizim algımız açısından bilgi; haricimizdeki ŞEY lerin varlığından oluşur ama varlığımızı oluşturan maddi yapımızdan bağımsızdır...

2- Bilgi; önceden yapılan tanımlamaların kabul ve kanıksanmasıdır.. Yani her bilgi bir önceki bilgi üzerine bina edilen soyut kavramlardır..

Bu iki meseleye itirazı olan varsa yazsın... Yoksa bu noktadan devam ediceğim..

[Mask 0]

Güzel kardeşim... Madem qualia ne demekmiş öğrendin, şimdi sorunu bu bilgilerin ışığında yeniden sor. Gözünüzü seveyim bir adım yol alalım şurada...

Algı tartışması mı yapmak istiyorsun? Bilgi tartışması mı?

Sen bir adım at, söz veriyorum sana kırmızıyı neden görebildiğimizi bile anlatacağım.

Bu arada yanlış anlaşılmasın, sana ders verir bir tavır içinde değilim. Sadece kendi çabanla bakış açını düzeltmene yardımcı olmaya çalışıyorum.

Sn. Bilge..

"Qualia" terimi ilk defa duyduğum bir terim olup; sayenizde öğrendim.. Orta okuldan beri iddia ettiğim bir şeyin terimleşmiş hali bu.. Bana göre herkesin gördüğü şey aslında birbirinden farklıdır.. Yani Kırmızı bir kitabın kabınının rengini herkes kırmızı olarak tarif eder; bunun renk tablosundaki değeri bilimsel olarak ortak bir tanım içerebilir ama ben inanıyorum ki; hepimizin gördüğü aslında farklı.. Bu farklılık nasıl ortak bir değerde buluşuyor bunu bilmiyorum.. Neyse, burda bahsetmek istediğim şey bu değil..

Yukardaki mesajımda bir adım daha attım.. Tavrınız ve uslubunuz size aittir, ben yazdıklarınızdan almam gereken bir ders olursa onu alırım, bilmdeiğimi söylemekten de çekinmem... Ama müneccimlik yapmanıza ve ön yargı ile davranmanıza gerek yok.. Ben NEDEN ler ile değil, NİÇİN ler ile uğraşıyorum...

Dolayısı ile Neden görebildiğimi anlatmayın, ama niçin görebildiğimi biliyorsanız bana anlatın.. Seve seve dinlerim..

[anibal 0]

>>> Demişsin ki; "Öznel "bilgi" diye bir şey yoktur. Bir önceki mesajımda bende aynı şeyi ifade etmeye çalıştım.. Yani siz bana KIRMIZI hakkında bir şeyler söylerken bu KIRMIZININ varlığının bilinmesinden sonra yapılan tariflerdir.. Yani en azından bir Renk Kavramının bilinmesi lazım ki; bir başka renk tarif edilebilsin...

Yok böyle bir şey Mask.. Renk kavramının bilinmesi vs. ile, bir başka renk tarif edilmesi bağıntısı ortaya konamaz. Kırmızı, bir terimdir. Neyi ifade ettiği, kullanıldığı disipline göre değişir. Kırmızı hat, kırmızıya kayma, kırmızı devrim vs. vs. her birinde terimler farklı anlamlar taşır.

Sen, biligye sebep olan enformasyonun adlandırılmasını, yani onun semantik soyut kavramını, varlığın kendisi sanmak gafletindesin. Kırmızı yok, bilgi bile yok..

Ne var? Dalgaboyu şu olan ışığa, bizim kırmızı diyor olmamız var (örneğin).. İşte bu nüansı anlamamışsın.. Bir diğer ise, çıkıp, kırmızı alsında devedir diyebilir. Sorun değildir. Ve dahası her ikiside geçerli olabilir. Ama bunlar dalga boyu ve devenin geçerli olduğu anlamına gelmez. Sadece, senini o dalga boyuna taktığın soyut kavram, yani isim olduğunu gösterir.

Nasıl yani? Basit.. Reis geliyor diyorum, ne anlıyorsun? Birisi çete reisi anlıyor. Birisi takanın reisini. Birisi ise "aman pek severim, şöyle tavuk sulu, tereyağlı, üzerine biraz da kuru" (Reis = pirinç, almanca)

Bilgi, "varlığın" hal ve hareketini ifade eden kavramdır. İsim, sıfat vs. ise, bilgiyi semantiğe tahvil etmek için insanların kullandığı sözcüktür. Bu farkı öncelikle anlaman lazım..

BU yüzden de, algı ile bilgiyi karıştıırıyorsun..

[Mask 0]

anibal,

Burda akademik bir tartışma yapmıyoruz.... Demek istediğim belli, bunu algısal farklılıklar yada terimsel farklılıklar ile boğmaya gerek yok..

Bir renk olarak KIRMIZI nasıl tarif edilir.. Hayatı boyunca siyah ve beyazdan başka birşey görmemiş birisine kırmızıyı nasıl tarif edebilirsin...

Yada hayatı boyunca güneş görmemiş birisine;

Puslu bir gecede, bulanık bir sudaki ayın ışığı ile güneşi nasıl tarif edebilirsin.. Senin için çok basit olan ve güneş dediğinde kafanda canlalan o somut varlığı bilmeyen birisine nasıl anlatabilirsin.. Mesele bu..

[anibal 0]

>>> Bir renk olarak KIRMIZI nasıl tarif edilir.. Hayatı boyunca siyah ve beyazdan başka birşey görmemiş birisine kırmızıyı nasıl tarif edebilirsin...

Hah işte, senin meseleyi bir algı meslesi olarak gördüğünü söylüyoruz bizde..

Hiç kimse, hayatı boyunca bir karadelik göremez. Henüz hiç kimse de bir quasar görmüş değildir. Boş ver bunları, bir elektronu da asla ve kata "göremezsin".. Ama fizikçlier bunlaır birbirlerine gayet güzel göstermektedir işte malum..

Sadece, sen algı ile bilgiyi karıştırıyorsun, hepsi bundan ibaret..

[Mask 0]

Hep böyle oluyor ve mesele olmadık şekilde dağılıyor.. Bilgisiz bir Algı varmıdır..?

Kırmızı, Güneş Somut şeylerdir.. Renkleri bilen herkes Kırmızı dendiğinde yada gÜneşi gören herkes güneş dendiğinde ne kast edildiğini bilir.. Neyse, tekrar başa dönüyorum...

1- Bizim algımız açısından bilgi; haricimizdeki ŞEY lerin varlığından oluşur ama varlığımızı oluşturan maddi yapımızdan bağımsızdır...

2- Bilgi; önceden yapılan tanımlamaların kabul ve kanıksanmasıdır.. Yani her bilgi bir önceki bilgi üzerine bina edilen soyut kavramlardır..

Bu iki noktada anlaşıyormuyuz..?

[anibal 0]

>>> Bu iki noktada anlaşıyormuyuz..?

Anlaşmıyoruz mask.. Bunlar acayip sakız gibi laflardan ibaret.. Maddi yapı nedr, maddi olmayan yapı mı var? Her bilgi nasıl oluyorda önceki üzerine inşa ediliyor?

Sana şunu tavsiye edeyim: Shannon, informasyon teorisi.. Bunu bir oku, ondan sonra bir daha gel.. Emin ol bak anlaşacağız senle..

[Mask 0]

İki kere ikinin dört ettiğini kabul etmeyen birisi ile hangi problemin çözümünü tartışabilirsiniz ki..!

[kenzo 0]

İki kere ikinin dört ettiğini kabul etmeyen birisi ile hangi problemin çözümünü tartışabilirsiniz ki..!

Olayı başka bir mecraya çekeyim

Allah istese iki kere iki beş eder mi?

[usexyourxmind 0]

Olayı başka bir mecraya çekeyim

Allah istese iki kere iki beş eder mi?

Sn Kenzo

sen mecrayı şaşırın galiba......... sen şu yeşilliklerin olduğu tarafa doğru gidecektin..........konuyu sabote etme lütfen

SAYGILARIMLA