Jump to content

İNANÇ NEDİR VE İNSANLARI NEDEN BU KADAR ETKİLER?


Recommended Posts

Mesela bazı maddelerin insan duygu durumları üzerinde ki etkileri buna en güzel kanıttır. Tamamı ile doğaldır.

Aşk duygusu, huşu duygusu vs vs gibi her ne kadar birbirinden farklı duygular olsa da sonuçta duygu durumunu ifade eder.

Mistisizm bataklığına gömülmeden önce bilimsel verileri incelemekte oldukça fayda var baglantı hanım. Yoksa ancak ve ancak kendinizi kandırmakla kalmayıp gerçekleri anlama ve onlardan daha iyi faydalanma şansından mahrum kalırsınız...

Ne alakası var şimdi bu sözlerin? Ben burada mistisizmden bahsetmiyorum. İnsan ve inanç ile ilgili analiz yapıyorum. Üstelik bu tür şeylerin bilimsel olarakta bazı bulguları olabileceğini söylüyorum. Sen kendini bana öğüt verecek konumda görmesen iyi olur. Burada bunları söyleyeni taşa tutmaları işten değildir. Bunları gerçekçi, ölçülü ve mantıklı olarak dile getirmek herkesin harcı değildir. Ben bu forumda neyi nasıl söyleyeceğimi çok iyi bilirim. Kimsenin tavsiyesine ve uyarısına ihtiyacım yok. Gerçek anlamda dostça olanların dışında tabii. Onlara kapım her zaman açık.

Ha ayrıca senin o bilimsel veriler dediğin şeyleri olabildiğince incelemeye çalışıyorum elbette. Ama bilimi şu anda sağlıklı ve yeterli takip etmek kimin harcı acaba? Bilim öyle bir hızla ilerliyor ve o kadar çok şeyle uğraşıyor ki, kendisininde başı dönmüş durumda. Bilimde kesinlik denilen şey şu an en son bahsedilecek olan şeydir. Yok böyle birşey. Kimse bu konularda fazla ahkam kesmesin. Görüyoruz bilim forumundaki tartışmaları. Okuyun anlayın.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 134
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ne alakası var şimdi bu sözlerin? Ben burada mistisizmden bahsetmiyorum. İnsan ve inanç ile ilgili analiz yapıyorum. Üstelik bu tür şeylerin bilimsel olarakta bazı bulguları olabileceğini söylüyorum. Sen kendini bana öğüt verecek konumda görmesen iyi olur. Burada bunları söyleyeni taşa tutmaları işten değildir. Bunları gerçekçi, ölçülü ve mantıklı olarak dile getirmek herkesin harcı değildir. Ben bu forumda neyi nasıl söyleyeceğimi çok iyi bilirim. Kimsenin tavsiyesine ve uyarısına ihtiyacım yok. Gerçek anlamda dostça olanların dışında tabii. Onlara kapım her zaman açık.

Benimkisi de dostça bir uyarı zaten. İnancın analizini bilimsel metod ile yapmanı öneriyorum. Yani mistisizm bataklığına gömülmeden. Açıkçası seni aşağılamak istesem bunu çok çok güzel yapabilirim. Ama böyle bir niyetim asla olmadı.

Mesela şu Trans hadisesi nedir onu inceleyerek başlayabilirsin analizine.

http://en.wikipedia.org/wiki/Trance

Sonra beyin kimyasına girersin yavaştan yavaştan. Sonra insan psikolojisini (evrim psikolosijisi'de dahil olmak üzere) analizinin içine dahil edersin.

Mesela Jung'un teoremlerinde ki Mandala'ları incelersin. Şizofren hasatalarının bilinçdışından etkilenerek nasıl bu tür şekiller çizmekte olduğunu incelersin.

http://www.e-sizofreni.com/sizofrenide-dil...a-bozukluklari/

Sonra bunun mistik birşey olmadığını ve doğa'da evrimsel süreçlerimiz içinde ki yerini bulursun.

Yani kısacası tüm duygu durumlarımızın insani olduğunu güzel bir şekilde analizler şeklinde ortaya koyarsın.

Ve Din'in insan'a verdiği huşu duygusunun din olmadan da mevcut olduğunu kavrarsın.

Çünkü insanlar dinden çıktıklarında insanlıktan da çıkmazlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Benimkisi de dostça bir uyarı zaten. İnancın analizini bilimsel metod ile yapmanı öneriyorum. Yani mistisizm bataklığına gömülmeden. Açıkçası seni aşağılamak istesem bunu çok çok güzel yapabilirim. Ama böyle bir niyetim asla olmadı.

Mesela şu Trans hadisesi nedir onu inceleyerek başlayabilirsin analizine.

http://en.wikipedia.org/wiki/Trance

Sonra beyin kimyasına girersin yavaştan yavaştan. Sonra insan psikolojisini (evrim psikolosijisi'de dahil olmak üzere) analizinin içine dahil edersin.

Mesela Jung'un teoremlerinde ki Mandala'ları incelersin. Şizofren hasatalarının bilinçdışından etkilenerek nasıl bu tür şekiller çizmekte olduğunu incelersin.

http://www.e-sizofreni.com/sizofrenide-dil...a-bozukluklari/

Sonra bunun mistik birşey olmadığını ve doğa'da evrimsel süreçlerimiz içinde ki yerini bulursun.

Yani kısacası tüm duygu durumlarımızın insani olduğunu güzel bir şekilde analizler şeklinde ortaya koyarsın.

Ve Din'in insan'a verdiği huşu duygusunun din olmadan da mevcut olduğunu kavrarsın.

Çünkü insanlar dinden çıktıklarında insanlıktan da çıkmazlar.

İnancın neden insanları bu kadar etkilediğini ve neden genelde vazgeçilmez olduğunu anlatıyorum. Senin bahsettiğin trans ile şizofreni ile hiç alakası yok bu işin. Dinden çıkan insanların insanlıktan çıktığı önermesini olumsuzlayarak söyleyen sensin. Ben öyle birşeyden bahsetmedim ki. Senin şu anda trans yaşadığından ciddi kuşkum var. Üstelik inançlı insanların inancını böyle değerlendirmeye kalkmak sadece komik oluyor. Ateist oldun diye toplumun üzerinde onlar hakkında ahkam kesebilecek üstün bir düzeyde olduğunu sanmak bence olacak iş değil. Bilgi ve anlama düzeyi herkeste aynı değildir. Seninde ondan çok nasibini almış olduğunu düşünmüyorum şu yaklaşımına bakarak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnancın neden insanları bu kadar etkilediğini ve neden genelde vazgeçilmez olduğunu anlatıyorum. Senin bahsettiğin trans ile şizofreni ile hiç alakası yok bu işin. Dinden çıkan insanların insanlıktan çıktığı önermesini olumsuzlayarak söyleyen sensin. Ben öyle birşeyden bahsetmedim ki. Senin şu anda trans yaşadığından ciddi kuşkum var. Üstelik inançlı insanların inancını böyle değerlendirmeye kalkmak sadece komik oluyor. Ateist oldun diye toplumun üzerinde onlar hakkında ahkam kesebilecek üstün bir düzeyde olduğunu sanmak bence olacak iş değil. Bilgi ve anlama düzeyi herkeste aynı değildir. Seninde ondan çok nasibini almış olduğunu düşünmüyorum şu yaklaşımına bakarak.

Yapılan istatistikler göstermiştirki yüksek IQ'su olanlar ve Bilimsel alanda iyi eğitimli insanlar inanç bataklığında pek bulunmuyorlar. İnanç derken Din'i kastediyorum elbette. Her insanın kendine özgü inançları vardır. Benim bahsettiğim bu tür inançlar değil. İnceleme yapmadan evvel kesin hükümler vermen önyargılı olduğunu gösterir ki bunun analizler yaparken faydasından çok zararını göreceğini söyleyebilirim. Trans hadisesini insanlık tarihi boyunca iyice bir incelemelisin. Sana verdiğim linki sadece fikir vermesi amacı ile kullanabilirsin. Araştırmalarını derinleştirmeden evvel bir başlangıç gibi. Ve eğer araştırır isen ne kadar alakası olduğunu göreceksin. Şizofreni ile olan alakasını ise senin henüz görememeni elbette anlayabiliyorum. Benim verdiğim Jung'un teoremlerinde geçen Mandalaları incelemeni boşuna önermiyorum elbette. Hem ''inanmak için şizofren olmak gerekir'' gibi bir çıkarım nasıl yapabildin yazdıklarımdan şaşırdım.

Olayları hangi psikoloji içerisinde değerlendirmektesin bilemem ancak pek sağlıklı bir ruh durumunda olmadığını seziyorum. İnsanlara sataşıyor, bilimsel metodu kullanmanı önerenlere karşı ''ateist olmak sana ahkam kesme hakkı vermiyor.'' diyebiliyorsun. Burada algısal bazı sorunlar yaşadığını ve bunu da gerçek hayatında içinde bulunduğun bazı sıkıntılara bağlıyorum. Umarım geçici bir dönemdir. Bu sadece bir tahmin. Doğru olmayabilir elbet.

Benim için yaptığın yorumları da bu sebeple es geçiyorum. Şimdilik...

Son olarak ta, şu belgeseli izlemeni önereceğim.

http://www.youtube.com/watch?v=NYlMEOGMAFY

tarihinde Dragon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım inancın etkisini şizofreni ve trans bağlamında değerlendirmeye kalkarsan ben buna karşı çıkarım elbette. Senin trans dediğin şey spiratüalizmde var. Nostradamus bir kahin olduğunu iddia ederek bunu yaşamış ve kitap yazmış. Bunların inançla hiç alakası yok. Bazı inançlı insanlardada görülen bir haldir trans. Ayrıca bazı inançlı insanlar şizofrendir. Ama bu genel olarak böyle değerlendirilemez. Zaten inançlı insanların çoğu bunları uç insanlar ve olgular olarak değerlendirir. Bilimsel olarakta bunlar ayrı bilinç halleri olarak ele alınıp incelenir zaten. Şizofrenide adı üzerinde bir hastalıktır. Mekanizmalarında benzerlikler var demek çok haksızlık olur. Bu çok sığ bir değerlendirmedir. Üstelik bilimde yanılır. Ki burada bilim yanılıyor bile diyemeyiz. Sen kendine göre ahkam kesiyorsun. Alakasız konulardan link veriyorsun. Bazı bilim adamları çıkar trans ve şizofreni ile inanç arasında bağlantı kurar. Bu onların görüşüdür. Doğru olmak zorunda değildir. Derki mekanizmalarında benzerlik var. İspatlanmış mıdır? Elbette hayır. Her bilim adamının söylediğini kabul edeceğiz diye birşey yok. Kimilerinin nasıl saçmaladığı gün gibi ortadadır. İsteyen onları ciddiye alır. Onun kafasına yatıyordur olabilir. Ben ispata bakarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

işte bağlantı sen busun :)

mükemmel analizler fakat dışarıdan bakan için yetersiz. Bilmek başkadır ,inanmak başka. İnanmış olmanın insana verdiği hazzı hislerinde oluşturduğu coşkunluğu ve güveni anlatamazsın. sadece yaşanır. Hiç bal yememiş birine balın tadını anlatmaya çalışmak gibidir.

tarihinde sadeceta tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
işte bağlantı sen busun :)

mükemmel analizler fakat dışarıdan bakan için yetersiz. Bilmek başkadır ,inanmak başka. İnanmış olmanın insana verdiği hazzı hislerinde oluşturduğu coşkunluğu ve güveni anlatamazsın. sadece yaşanır. Hiç bal yememiş birine balın tadını anlatmaya çalışmak gibidir.

İşte bende inancın mekanizması gibi birşey varda biz mi bilmiyoruz onu sorguluyorum. Üstelik sadece İslam değil tüm inançlar için geçerli bu. Hatta bazıları din bile değildir bu inançların. Öğreti ve felsefe boyutunda olanları bile var. İnanç neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğuna göre ve toplumlar çağlardan çağlara bundan hiç vazgeçmediğine göre bunda ne var diyorum. Bu sadece cehalet ve sanrı olamaz. Sadece şartlanma ve beyin yıkama olamaz. Sebep sadece korku ve birşeyleri açıklama telaşıda olamaz. Bunlarda sebeptir ama yeterli sebep değil. Mesela doğal dinlerde, misal şamanizmde büyücü tedavi eder. Bu tedavi hem otlarla ve benzeri şeylerle hem psikolojik olaraktır. Tabii bugünün psikoloji anlayışı ile değil. Telkin ve güven kökenli bir anlayış oradaki. Büyücü aracı olan kişidir ama şifa doğaüstü güçlerden beklenir. Kurumlaşmış dindede hala şifa Tanrıdan beklenir doktora gidilse bile. Bugün bile inançlı bir hastanın iyileşmek için ettiği duanın haddi hesabı yoktur. Tabii yanısıra diğer işleri ve hayatı içinde az veya çok dua eder. Yani süregelende temel olarak değişen birşey var mı? Ben göremiyorum.

Peki bunca insan bundan bir güç buluyorsa bunun bir mekanizması mı var? Bunun var olduğu söylenen lezzeti nereden geliyor? Bunun insan doğası ve evrenin işleyişinde bir doğal akışı mı var? Yoksa insanlar kendilerini mi kandırıyor? Bu çok ciddi bir sorudur. Ben her türlü dinin insandan çıktığını düşünüyorum. Ama insan bunu kendinden neden çıkarıyor? Neden vazgeçilmezi? İnsanın kendisi mi Tanrısal yoksa? Evrende her zerrede mi var bir Tanrısal potansiyel yoksa? Enerji dediğimiz şeyin yani tüm evreni oluşturanın kendisi mi tümüyle Tanrısal yoksa? Onu böyle şekilden şekile sokan ve sürekli olgunlaştıran şey akıl almaz bir potansiyelin ürünü mü? Enerji kendi Tanrısal doğasını açarken bunu mu ortaya çıkartıyor? İnsan bu enerji olan maddeden oluştuğu için mi içinden Tanrı anlayışını çıkartıyor? İnsan varlığın birliğini ve bütünlüğünü düşündüğü zaman bir hafifleme ve bir kolaylık geldiği için mi inanç çekici oluyor? Tanrı kavramını bilinçlerde bu kadar üstün ve vazgeçilmez yapan onun sezilmesi mi? Yani o kendini açan potansiyele düşünceni yönlendirdiğin anda bir frekans farklılaşması mı oluyor? Bu mudur inancın sırrı? Ayrıca evrende hükmü olan bir Tanrı yokturu kesin olarak söylemek mümkün müdür? Kelam ettiğine inanmam. Ama sözsüz bir iletişim mi var insanla bu güç arasında? Dinler insanlarda bu iletişimin açığa çıkmış hali olabilir. Peygamberlik değilde birçok insanın katkısı ile ortaya çıkmış olabilir dinler. Gerçi dinler, hükmü olan bir Tanrı söz konusu olmasa bile yine insan doğasından akıp gelenlerin etkisi ile ortaya çıkmış olabilir. İnsan enerjinin Tanrısallığını en çok hisseden varlık olarak inancı ve dinleri yaratmış olabilir.

Hükmü olan bir Tanrıdan bahsetmek belki çok fazla. Hemde kelamı olmaksızın. Ama ben ihtimallerin hiç bir zaman bu kadar yokumsanmasını doğru bulmuyorum. Çok büyük bir iddia var ortada, bunca insan buna inanıyor. Bir acabalık hakkı vardır bu durumda. Bilimsel düşünen insanlara ve ateistlere ne kadar ters gelirse gelsin, hükmü olan Tanrı ihtimali daha bilimsel bir anlayışa göre pekala ihtimal olarak görülebilir. Çünkü bilim ihtimallere kapısını kapatan bir anlayışta olmamalıdır. Ha elde veri yok. Tamam olmasın. Ne kadar uçukta olsa bunun üzerinden bir kuram geliştirilemez mi? Dursun bir kenarda. Katkıda bulunanlar bulunsun. Kime ne zararı var? Kuram oluşturmanın ve onu incelemenin bir sınırı mı var? Bu kadar insan var diyorsa bilimde bir zahmet biraz el atıversin. Bilim insana hizmet için var öyle değil mi? Tabii bilim dogmatik olarak değil daha farklı ele alacak. Onun insana hizmetide böyle.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yapılan istatistikler göstermiştirki yüksek IQ'su olanlar ve Bilimsel alanda iyi eğitimli insanlar inanç bataklığında pek bulunmuyorlar. İnanç derken Din'i kastediyorum elbette. Her insanın kendine özgü inançları vardır. Benim bahsettiğim bu tür inançlar değil. İnceleme yapmadan evvel kesin hükümler vermen önyargılı olduğunu gösterir ki bunun analizler yaparken faydasından çok zararını göreceğini söyleyebilirim. Trans hadisesini insanlık tarihi boyunca iyice bir incelemelisin. Sana verdiğim linki sadece fikir vermesi amacı ile kullanabilirsin. Araştırmalarını derinleştirmeden evvel bir başlangıç gibi. Ve eğer araştırır isen ne kadar alakası olduğunu göreceksin. Şizofreni ile olan alakasını ise senin henüz görememeni elbette anlayabiliyorum. Benim verdiğim Jung'un teoremlerinde geçen Mandalaları incelemeni boşuna önermiyorum elbette. Hem ''inanmak için şizofren olmak gerekir'' gibi bir çıkarım nasıl yapabildin yazdıklarımdan şaşırdım.

Olayları hangi psikoloji içerisinde değerlendirmektesin bilemem ancak pek sağlıklı bir ruh durumunda olmadığını seziyorum. İnsanlara sataşıyor, bilimsel metodu kullanmanı önerenlere karşı ''ateist olmak sana ahkam kesme hakkı vermiyor.'' diyebiliyorsun. Burada algısal bazı sorunlar yaşadığını ve bunu da gerçek hayatında içinde bulunduğun bazı sıkıntılara bağlıyorum. Umarım geçici bir dönemdir. Bu sadece bir tahmin. Doğru olmayabilir elbet.

Benim için yaptığın yorumları da bu sebeple es geçiyorum. Şimdilik...

Son olarak ta, şu belgeseli izlemeni önereceğim.

http://www.youtube.com/watch?v=NYlMEOGMAFY

Ben bu tartışma şeklinden hiç birşey anlamadım. Yapılan istatistikleri getirirsin buraya hep beraber inceleriz. Üstelik sağlıklı mı değil mi onuda tartışırız. Ben şahsen IQ su yüksek olan insanların ve bilimsel alanda iyi eğitimli olanların dini inanç bazında bile sayılarının az olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki inanç bazında sayılarının az olamayacağını sende biliyorsun işte.

Bana linkler ve videolar veriyorsun. Birini açıyorum. Wikipedide trans konusu çıkıyor karşıma. Transı çeşitli yönleri ile ele almış. Diğerini açıyorum. Şizofreni ile ilgili bir yazı. Şizofreniyi anlatıyor. Video linki veriyorsun. Açıp bakıyorum. Beş uzun bölümden oluşan garip videolar. Üstelik ingilizce. Ben izlediğim zaman yarım yamalak anlıyorum. Tabii konuya vakıf olamıyorum. Ki birçok kişi anlamaz zaten. Madem sen anlıyorsun gelir kısaca ne diyor anlatırsın. Burada tartışılır. Şimdi ben iki linkin konu ile alakasını kuramadım. Biri trans biri şizofreni. Nedir yani şimdi inanç transla mı ilgili? Ben hiç öyle görmüyorum. Sen bir alaka kuruyorsan nasıl kuruyorsun anlatta bilelim ve tartışalım. Şizofrenlerin zeka seviyelerinin düşük olması ile inançlı insanların zeka seviyelerinin düşük olması gibi bir yaklaşım içindeysen, buna kargalar güler. İddian buysa bunuda tartışırım. Ne anlatmaya çalışıyorsan argümanını ortaya koy. Böyle al sana link al sana video ile olmaz. Ortada argümanın yok. Sonrada ukalalık yapıyorsun.

Bu yaklaşımın anladığım kadarı ile dini inancı olumsuzlamaya yönelik. Dinlerin dogmatik yapısının sorunlu olduğunu bende biliyorum. Ama dinlere inanlar onları öyle boyutlara taşıyorlarki artık o din mi inanç mı belli değil. Hatta bence artık din olmaktan çıkıp inanca dönüşüyor. Bu sebeple ben şu dine inanıyorum diyen insanın inandığı hala o din midir ben şüphe ediyorum. Bu sebeple ben dinlere inanan insanlara dogmatik inancın içinde kalmış cahiller gözü ile bakamıyorum. Aksine biraz aklı başında olan büyük bir yüzdenin son derece sağlıklı düşünceleri var ve onlar toplumun belkemiği. Din asla küçümsenecek birşey değildir. Hala çok önemlidir. Hala çok güçlüdür. Önceleri fazla ömrü olmaz diye düşünmüş olsamda bazı araştırma ve gözlemlerim bunun öyle olmadığını bana gösteriyor. Çünkü din sabit birşey değil. Değişim geçiriyor ve insanlar buna hiç aldırmıyor benimsiyor. Bu durumda hangi dogmatik yapı? Ortada dogmatik yapı mı kalmış ki? İyice geri olan toplumlar hariç tabii. Ki onlar bile değişmeye başladı gibi. Dinin inanca dönüşmesi onun yaşatılması anlamına geliyor. İnsanlar vazgeçmiyor işte. Bu sebeple inancı çekici, güçlü ve vazgeçilmez yapanın ne olduğu yıkıcı değil yapıcı bir bakış açısı ile anlaşılmaya çalışılmalıdır. Yıkıcı bakış açısı ne kadar çırpınsa insanlara kendisini kabul ettiremiyor. O zaman yapıcı bakmak gerekiyor. Ben öyle yapmayı deniyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben bu tartışma şeklinden hiç birşey anlamadım. Yapılan istatistikleri getirirsin buraya hep beraber inceleriz. Üstelik sağlıklı mı değil mi onuda tartışırız. Ben şahsen IQ su yüksek olan insanların ve bilimsel alanda iyi eğitimli olanların dini inanç bazında bile sayılarının az olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki inanç bazında sayılarının az olamayacağını sende biliyorsun işte.

Tartışma şeklinden bir şey anlamazsın tabi. Tartışma bu başlık altına taşınmasaydı cevap dahi yazmayı düşünmüyordum doğrusu. Elimden geldiği kadar sana tavsiyelerde bulunup konuyu geçiştirmekti amacım. Yoksa ciddi bir tartışmaya konusu olmayan bir başlık altında girmek istemedim.

IQ,Eğitim, Din istatistikleri ve araştırmaları hakkında internet üzerinden rahatlıkla bilgi bulabilirsin.

Bazılarını vereyim.

http://www.stephenjaygould.org/ctrl/news/file002.html

http://www.curefaith.com/2009/02/state-religion-vs-iq.html

http://undergraduatestudies.ucdavis.edu/ex.../2004/clark.pdf

İnanç denilince ne tür inançları kapsayacağını tek tek açıklamam gerekmediğini düşünüyorum. Din’i inançlar değil. Birkaç örnek vereyim gerisini sen getirirsin. Mesela herhangi bir devlet rejiminin diğerlerine göre daha faydalı ve doğru olduğuna veya kendi atalarının değerlerine inanabilirsin. Veya humanizm’e inanabilirsin. Bu tür inançlar değil benim bahsettiğim.

Bana linkler ve videolar veriyorsun. Birini açıyorum. Wikipedide trans konusu çıkıyor karşıma. Transı çeşitli yönleri ile ele almış. Diğerini açıyorum. Şizofreni ile ilgili bir yazı. Şizofreniyi anlatıyor. Video linki veriyorsun. Açıp bakıyorum. Beş uzun bölümden oluşan garip videolar. Üstelik ingilizce. Ben izlediğim zaman yarım yamalak anlıyorum. Tabii konuya vakıf olamıyorum. Ki birçok kişi anlamaz zaten. Madem sen anlıyorsun gelir kısaca ne diyor anlatırsın. Burada tartışılır. Şimdi ben iki linkin konu ile alakasını kuramadım. Biri trans biri şizofreni. Nedir yani şimdi inanç transla mı ilgili? Ben hiç öyle görmüyorum. Sen bir alaka kuruyorsan nasıl kuruyorsun anlatta bilelim ve tartışalım. Şizofrenlerin zeka seviyelerinin düşük olması ile inançlı insanların zeka seviyelerinin düşük olması gibi bir yaklaşım içindeysen, buna kargalar güler. İddian buysa bunuda tartışırım. Ne anlatmaya çalışıyorsan argümanını ortaya koy. Böyle al sana link al sana video ile olmaz. Ortada argümanın yok. Sonrada ukalalık yapıyorsun.

İngilizce vermekten başka şansım yok. Bunu anlayışla karşılamalısın. Maalesef Bilimsel Literatür kendi ana dilimizde değil. Ciddi analizler ve araştırmalar yapmak isteyen bir insan kesinlikle İngilizce’yi iyi derecede öğrenmeli bu dönemde. Bilgiye ulaşmanın şu an için başka bir yolu yok. Wikipedia’da verilen Trans üzerine link, bu bilinç seviyesine ulaşınca elde edilen huşu’nun temelleri hakkında sana bilgi verecek. İnsanlık tarihi boyunca oluşturulan bir çok ritüelin temelinde bu var. İnsan beyninin ulaştığı bu tür bir bilinç seviyesi, insan psikolojisinde önemli bazı algılayışların gizemini çözmene yardımcı olacak. Video’ya gelince; konu ile direkt alakalı. Beyinlerinde bulunan bir rahatsızlık sebebi ile yaşanan dini tecrübeler ile ilgili. Bilimadamlarının ortaya koyduğu, beyinde meydana gelen değişikliklerin insanların dinsel duygu durumlarını nasıl etkilemekte olduğuna dair yeni bilimsel verileri ortaya koymakta.

Şizofreni hakkında verdiğim linkte dikkatini bir yere yoğunlaştırmaya çalışmış olmama rağmen bunu göremedin. Ne diyor linkte buraya alıntılıyorum anlaman için:

Bir toparlanma (=rekonstrüksiyon) gayreti gibi kabul edilebilecek ve Jung’un ilkel dini metinlerde rastladığı araba tekerlekleri şeklindeki mandala işareti de yazılarda sıklıkla göze çarpar. Bunlar Jung tarafından kolektif alt şuura ait birer arketip olarak kabul edilmiştir. Şizofreni kolektif alt şuura kadar giden bir yıkılma olduğundan, bu mandalalar ortaya çıkar. Bu şekiller vasıtasıyla, bize bilinçdışının derinliklerinden bilgiler aktarılır. Nitekim hasta bunları şuursuz olarak çizer. Kendisine sorulduğu zaman kendisinin yapmadığını söyleyebilir.

Şimdi nasıl bir ilişki kurduğum anlaşılıyordur herhalde. Hepimiz kollektif bir alt şuura sahibiz. Burada da görüldüğü üzere bilinçdışı bazı eğilimlerimiz olabilir. Jung bu konuda oldukça iyi açıklamalarda bulunuyor. Onun içinde bir link vereyim: http://www.hipnoterapi.com/jung.htm

İnsanları anlamakta zorlanıyorsun ve sonra bağlantıları kuramayınca da insanları ukala olmakla itham ediyorsun. Yazım tarzın bir kadına yakıştıramadığım kadar itici.

Ben burada artık seninle tartışmak istemiyorum. Eğer kadın olduğunu bilmeseydim sana haddini bildirirdim. Ancak hem bir kadın olman hem bir dönem yaşıyor olabileceğin ihtimaline karşılık ben burada kesiyorum. Herhangi bir cevap vermeyeceğimi de peşinen belirteyim. Yukarıda verdiğim linklere katılmıyorsan veya anlamıyorsan vermediğimi kabul edebilirsin.

Araştırmalarında başarılar dilerim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dragon, açıklamaların durumun benim ilk anladığım halinden farksız olduğunu gösteriyor. Ben zaten burada inancı tartışıyorum. İnanç deyince işin içinde elbette din vardır. İnanç kavramı her ne kadar dinleride kapsayan bir kavram gibi görünsede çok fazla soyutlanabileceğini düşünmüyorum. İnancı ayrı ele almak ne kadar mümkün? Dinden bağımsız diyebileceğimiz bir inanç bile dini nitelikler gösterir. Mesela Panteizm ateist bir inançtır. Ama bu çok garip. Panteistlerin dini inançlara çok benzeyen yaklaşımları var. Mesela deizm. Bir deist her ne kadar dinden bağımsız gibi görünsede sonuçta Tanrıya inanıyor. Üstelik kendisine göre bir inancıda olabiliyor. İnanç denilen şey dinle bulaşık bir şeydir. Ateist olmayan hiç kimse dinden bağımsızlaşmış değildir. Bu bence gayet açık.

IQ, eğitim ve din istatistiklerini sağlıklı bulmadım. Ben her araştırma sonucunu doğru kabul etmek zorunda değilim. Bugün Tanrıya inananların ve belli inançları olanların sayısı dünyada büyük çoğunluk mu büyük çoğunluk. Ben ona bakarım. Eğitimli ve zeki insaların çoğunluğuda Tanrı inancı ve belli inançlar taşıyor mu taşıyor. Benim için mesele budur. Getirilecek hiç bir istatistikte beni aksine ikna edemez. Dünyayı sadece bu forumdan takip etmiyorum ben.

Huşunun trans ile ilişkilendirilmesi inancı önemsizleştirme çabasından başka birşey değil. Ben bunuda kabul etmiyorum. Bu toplumda doğdum ve büyüdüm. İnancın ve huşunun ne olduğunu elbette çok iyi bilirim. Üstelik bildiğim ve deneyimlediğim tek din İslam değil. İnanç ve huşu trans ile uzaktan yakından alakalı değildir. Trans bir takım kaçıkların yada meraklıların yaşadığı bir haldir. Çevremde müslüman olan hiç kimse transın t si ile bile alakalı değildir. Ki kalan çok büyük sayıdaki müslümanda elbette transla alakalı değildir. Video linkinin genel havasından ve anladığım kadarından zaten hikaye anlattığı belli idi.

Şizofreni ile ilgili Jung un kollektif alt şuur değerlendirmeleri hiçbir ispatı olmayan sade suya tirit yaklaşımlardır. Freud bile bu forumda tartışılmış ve Haci tarafından ciddi anlamda eleştirilmiştir. Orada benimde yazım vardır. Jung ve Freud gibi adamların söyledikleri kavramsal niteliktedir. Ve iddiaları bugün bilimsel ispat bulmamıştır. Bu sebeple Jung ve şizofreni hikayeside bu konuyu bağlamaz. Hipnoterapinin ne olduğu belli. Hipnoz zaten sağlıklı olmayan bir yöntemdir. Terapi desen bir tedavi bile değil. Hipnoterapi ise kendinden menkul bir yöntem işte. Bilimsel bir değeri bile yok. Bunun insanların inançları ile alakasını kurmak için epey dolambaçlı bir yol izlemek gerekir. İnanç geniş bir sosyal konu. Uç örneklerle ilişkilendirerek bir yere varılmaz. Üstelik insanların çoğunluğu inançlıdır. Hiçbir psikolog inançlı olan kişiye hasta gözü ile bakmaz. Zaten ister psikolog ister değil her kim inançlı bir insana hasta gözü ile bakıyorsa hasta olan o kişinin ta kendisidir. Tedaviye kendisinden başlasın yada gitsin tedavi olsun.

Ben insanları anlamakta zorlanmıyorum. Hep ilk izlenimimin doğru çıkmasına hayretler ediyorum. Yok öyle değildir diye düşünmem zaten benim gereksiz iyiniyetim. İnsanlara fazla müsamaha göstermem ise başka bir gereksizlik. Neyse. Yazım tarzım itici değil vurucu. Fikirlerimi ifade edişim güçlü. Bir kadından böyle güçlü bir yazım tarzı beklemediğin için sana itici geliyor. Böyle olmakla gurur duyuyorum, özel ve farklı birisi olduğumu biliyorum. Hiç alçakgönüllü olamam bu konuda. Gerçek bu.

Terbiyesizliğin sınırları aşmış ve bana menapoz dönemindesin demek istiyorsun. Benim hiç tabularım yoktur. Başka sakınca görmüyorsam çok açık konuşurum. Menapoz döneminde değilim. Gayet sağlıklı regl döngüsü yaşıyorum. Ama senin bu hırçınlığın bana çok erken andropozu düşündürmüyor değil. Kendine bir baktır. Zamanında olan andropoz normal ve sağlıklı bir birey olmaya engel değildir ama erkeni çok tehlikeli. Benimle tartışmak istememen isabet olmuş. Seninle yaptığım tartışmalardan ne bir sonuca varabildim ne birşey öğrenebildim zaten. Burada verimli tartışabileceğim insanlarla tartışma fırsatını bana kaçırttırma. Bu yazdıklarıma cevap vermeyeceğini baştan söylemişsin verme zaten. Ben bu başlıkta inancı yerin dibine batırmak isteyenlerle tartışmak istemiyorum. Bu forumda zaten bol bol yapılıyor. Ben inancı anlamak isteyenlerle tartışmak istiyorum.

Bu yazdığım uzun cevap zahmet edip okuyanlara senin nasıl biri olduğunu biraz anlatır.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap yazmayacağım dedim ama yanlış anlama olduğu için sadece o kısma cevap vereceğim. Aksi taktirde forumda kimin ne olduğunu anlaşılıyor merak etme sen.

Bana ne senin regl döneminden. Psikolojik bir dönemden geçiyorsun. Daha önce deistmişsin. Sonra ateistforumdaki değerli arkadaşlar sayesinde gerçekleri bir nebze anlayabilmiş sonra kendini ateist ilan etmişsin. Ama donanımsız ve psikojik alt yapının hazır olmamasından dolayı şu anda bir dönem geçiriyorsun. Bütün bu içi boş söylemlerinin altında olan bu. Yaşadığın boşluğu bilim ve sanat ile doldurmayı başaramaz isen -ki bence başaramayacaksın- böyle arafattakiler gibi dolanıp duracaksın....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cevap yazmayacağım dedim ama yanlış anlama olduğu için sadece o kısma cevap vereceğim. Aksi taktirde forumda kimin ne olduğunu anlaşılıyor merak etme sen.

Bana ne senin regl döneminden. Psikolojik bir dönemden geçiyorsun. Daha önce deistmişsin. Sonra ateistforumdaki değerli arkadaşlar sayesinde gerçekleri bir nebze anlayabilmiş sonra kendini ateist ilan etmişsin. Ama donanımsız ve psikojik alt yapının hazır olmamasından dolayı şu anda bir dönem geçiriyorsun. Bütün bu içi boş söylemlerinin altında olan bu. Yaşadığın boşluğu bilim ve sanat ile doldurmayı başaramaz isen -ki bence başaramayacaksın- böyle arafattakiler gibi dolanıp duracaksın....

Şimdi lafı döndürüp toparlamaya çalışma. Bal gibide kastettiğin menapoz dönemi idi. Bir kadının bu kadar tabusuz olup sana mıh gibi cevabı çakacağını düşünemedin. Psikolojik dönem demek istesen öyle derdin. Zaten ona genelde öyle denmez. Psikolojik sarsıntı veya psikolojik rahatsızlık ve benzeri ifadeler kullanılır. Dönem pek bir alakasız duruyor.

Yaşadığım boşluk diye birşey söz konusu bile değil. Benim farkındalığım son derece yüksek. Burada geçirdiğim sürecide güle oynaya geçirdim. Çok ilginç bir deneyimdi benim için. Hayattan çok zevk alan birisiyim. Elbette biraz sarsıntı yaşadım. Ama beni gerçek anlamda hiç etkilemedi. Çok güçlü ve insanları şaşırtan çarpıcı bir kişiliğim vardır. Ben kendisini hiç mesele etmeyen birisiyim. Kaygılarım çoğunlukla insanlık adınadır. E işte arada böyle kişiliklerde çıkıyor insanlığın içinden.

Bilim ve sanatın insanlığın düşünsel ve inançsal boşluklarını doldurmasının imkansız olduğunu çok iyi görüyorum. Elbette benim düşünsel ve inançsal boşluklarımıda doldurması söz konusu bile olamaz. Ateizm protest bir düşünce olması itibarıyla insanlığa ancak bir fikir verebilir. Gösterebileceği en önemli şey inancın insan ürünü olduğudur. Bunu biliyorum ve bu düşüncem değişmiş değil. Ancak ateizm benim kendimi ifade edebileceğim bir dünya görüşü değil. Ben onu sığ, amaçsız ve bazı yönlerden çok sakıncalı buluyorum. Ben şu an tanımsız bir insanım. Bununla birlikte inancın doğasını incelemek çok ilginç. Bilim ve sanatla uğraşmakta güzel elbette. Bundan sonra yolum inancın içinde kaybolmadan onun doğasını ve insana ne verdiğini anlamaya çıkar. Çünkü inanç yapıcıdır. Toplumun ihtiyacı olandır. Ben şu denilecek bir inancın sahibi olmayabilirim. Ama genel anlamda inancı boş değil dolu olarak gören ve ondan insanlığın faydalanmasını amaçlayan biri olabilirim. Önemli olan yapıcı olmak ve insanlığı düşünmektir. Faydalı olana odaklanan ve ondan azami güzelliği ve yararlılığı çıkarmayı hedefleyen birisiyim. Faydasız olanla pek uğraşmam. Sadece zararından sakınmak adına uğraşabilirim. Gördüğün gibi ben arafta dolanacak değil, insanlığa minnacık bile olsa ışık olmayı hedefleyecek birisiyim. Arafta toplumu anlamayıp yolunu şaşırmışlar dolaşır. Ne iyi ne kötü olabilmiş amaçsızlar dolaşır. Ben onlardan değilim.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın bağlantı,

orada kastedilenin deizmden ateizme geçiş aşamasına sancılar olduğu aşikar.

üstelik sizin genç bir insan olduğunuzu az çok tahmin ediyoruz.

dragonun menopoz imasında falan bulunduğu yok bence de.

aklından geçtiğini bile sanmıyorum.

sadece ateizme geçiş sırasında yaşadığınız sancılardan bahsediyor.

şahsen bende de çok rayına oturmadı halen pek çok şey.

gerçeği biliyoruz ve acı çekiyoruz diyorum kendi kendime.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Çok yaygın kurumlar olduklarından, insanlığa kötülük olarak bu tek başına yeter zaten...

Andromeda sen öyle san. Tıpkı bilim gibi dinde insan ürünüdür. Dogmatik kökenli olması tarihten süzülüp gelmesi ve insanlığın gelişimi ile ilgili olmasından kaynaklanır. Buda gayet normal birşeydir. Üstelik insanın evrildiği gibi dinler ve bilimde evrilir. Din ve inanç insanlığın bir parçasıdır. Hemde vazgeçemeyeceği bir parçası. Çünkü ta özünden çıkıp gelmiştir. Dahası din ve inanç bilimden eskidir. Neredeyse insanlığın başlangıcı ile başlamıştır ve insan doğasından kaynaklanır. Bilim din ve inanca göre çok hamdır. Daha epey evrilmeye ihtiyacı vardır. Din ve inanç bilimden bilgedir. İnsanı bilimin tanıdığından çok daha iyi tanır. Daha gerçekçidir. Zaten bu sebeple teorilerden üretilmiş olan sosyalizm yaşamamıştır. Çünkü onunda bilgeliği yoktur ve teori kökenlidir. İnsan doğasını tanımayamamıştır. Çuvallamış bir teoridir.

Din ve inanç insanlığa kötülük olarak tek başına yetecek birşey olarak değerlendirilemez. Onlar insanlığın belkemiğidir. Hiç bu kadar emin olmayın dinlerin ve inançların tukaka olduğundan. Onlar bilime bile yol gösterip şekil verebilir. Muhtemeldir ki öyle olacaktır zaten. Bu yazdıklarım sizlere çok ters gelebilir. Hem dinlere inanmıyorsun hem bu söylediklerin nedir diyebilirsiniz. Ama bunlar benim düşüncelerim. Doğru veya yanlış bana göre öyle. Ayrıca din ve inancın insandan çıktığını bilsemde boş olmadığını düşünüyorum. Onların bir şekilde bir karşılığı var. Elbette kabuk olarak değil öz olarak. İnsanlık figürlerle giydirilmiş olsada dinden ve inançtan ayrılmamalıdır. Eğer ayrılırsa düşeceği boşluktan kendisini çıkartamaz. Herşey evrilerek ve değişerek yoluna devam etmelidir.

Akıl çok değerlidir. Ama akıl oyunları çok tehlikelidir. İnsanlığın deneyim ve tecrübelerinden süzülüp gelmiş din ve inancın sağlam platformu olmadan hayat anlamını yitirir ve insanlar olmadık boşluklara düşerler. Bilimin bulgularının tıpkı kozmik bir şaka gibi din ve inancın bilgileri ile örtüşebileceğini düşünüyorum. Tabii binlerce yıl öncesinin din anlayışı değil bahsettiğim. Zamanın içinde süregiden din anlayışından bahsediyorum. Herşey birbirini garip bir şekilde etkiliyor gibi görünüyor.

tarihinde baglanti tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
sayın bağlantı,

orada kastedilenin deizmden ateizme geçiş aşamasına sancılar olduğu aşikar.

üstelik sizin genç bir insan olduğunuzu az çok tahmin ediyoruz.

dragonun menopoz imasında falan bulunduğu yok bence de.

aklından geçtiğini bile sanmıyorum.

sadece ateizme geçiş sırasında yaşadığınız sancılardan bahsediyor.

şahsen bende de çok rayına oturmadı halen pek çok şey.

gerçeği biliyoruz ve acı çekiyoruz diyorum kendi kendime.

Sayın murteddd, Dragonun dedikleri ve benim cevabım geçti gitti. Ben öyle şeylere takılmam.

Gerçek bilinmekten çok uzak. Ateizm ise varılması gereken bir amaç değil. O bir bakış açısı. O bir karşı duruş. İnsanlığı kendi kendisine uyandırmak adına bir hizmeti var. Ateizm insanlığın gelişiminde oynaması gereken rolü oynayacak olan bir protest duruş. O insanlığı dinlerin ve inancın kendisinden çıktığına ikna ettikten sonra sahnedeki rolünü tamamlamış olacak. Tabii bu ikna ediş herkes için aynı zaman dilimlerinde olmayacak. Hazır olanlar uyanacak. Ama insanlar uyanırken kendi doğalarından çıkmış olan din ve inancı tümüyle dışlarsa işte o zaman işler felaket olur. Yani ateizm çok abartılmamalıdır.

Din ve inanç insanın kendi doğasından çıktığı için tümüyle boş olamaz. Onlarda mutlaka büyük gerçekler vardır. Öyle yada böyle bu değişmez. İşte insanlık bunu anlamazsa kendi doğasından ve hayatın dinamiklerinden kopmuş olur. Bundan büyük felaket düşünemiyorum. Din ve inanç anlaşılması gereken birşeydir. İçine gömülerek değil dışarıdan sağlam bir gözle bakarak anlaşılmalıdır.

İnançsız bir insanın inancı yaşaması gibi garip bir halin içindeyim. Birçok insan gibi bunalıp daralıyor yada acı çekiyor değilim. Aksine çok mutluyum. Kendimi evrensel kodları çözmeye çıkmış bir kaşif gibi hissediyorum. İlla birilerinin bana yol göstermesi gerekmiyor. Çünkü kimi insanlar kendilerine yol gösteren olmadan yolu bulurlar. İşte güzel olanda budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın murteddd, Dragonun dedikleri ve benim cevabım geçti gitti. Ben öyle şeylere takılmam.

Gerçek bilinmekten çok uzak. Ateizm ise varılması gereken bir amaç değil. O bir bakış açısı. O bir karşı duruş. İnsanlığı kendi kendisine uyandırmak adına bir hizmeti var. Ateizm insanlığın gelişiminde oynaması gereken rolü oynayacak olan bir protest duruş. O insanlığı dinlerin ve inancın kendisinden çıktığına ikna ettikten sonra sahnedeki rolünü tamamlamış olacak. Tabii bu ikna ediş herkes için aynı zaman dilimlerinde olmayacak. Hazır olanlar uyanacak. Ama insanlar uyanırken kendi doğalarından çıkmış olan din ve inancı tümüyle dışlarsa işte o zaman işler felaket olur. Yani ateizm çok abartılmamalıdır.

Din ve inanç insanın kendi doğasından çıktığı için tümüyle boş olamaz. Onlarda mutlaka büyük gerçekler vardır. Öyle yada böyle bu değişmez. İşte insanlık bunu anlamazsa kendi doğasından ve hayatın dinamiklerinden kopmuş olur. Bundan büyük felaket düşünemiyorum. Din ve inanç anlaşılması gereken birşeydir. İçine gömülerek değil dışarıdan sağlam bir gözle bakarak anlaşılmalıdır.

İnançsız bir insanın inancı yaşaması gibi garip bir halin içindeyim. Birçok insan gibi bunalıp daralıyor yada acı çekiyor değilim. Aksine çok mutluyum. Kendimi evrensel kodları çözmeye çıkmış bir kaşif gibi hissediyorum. İlla birilerinin bana yol göstermesi gerekmiyor. Çünkü kimi insanlar kendilerine yol gösteren olmadan yolu bulurlar. İşte güzel olanda budur.

gerçekten kastım çoğu insanın farkında olmadığını, dinlerin palavra olduğu bilmek.

yoksa gerçeğe varmak da, vardığımız şeyin gerçek olduğundan emin olmak da uzak bize.

inancın insanın doğasından çıkıyor oluşu neden inancın tümüyle boş olmadığı anlamına gelsin?

evrimsel süreçte belki de sadece bir savunma mekanizmasından başka birşey değildir.

inancın pratikte faydasının olması ayrı birşey,

bir dayanağının olması ayrı birşey.

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gerçekten kastım çoğu insanın farkında olmadığını, dinlerin palavra olduğu bilmek.

yoksa gerçeğe varmak da, vardığımız şeyin gerçek olduğundan emin olmak da uzak bize.

inancın insanın doğasından çıkıyor oluşu neden inancın tümüyle boş olmadığı anlamına gelsin?

evrimsel süreçte belki de sadece bir savunma mekanizmasından başka birşey değildir.

inancın pratikte faydasının olması ayrı birşey,

bir dayanağının olması ayrı birşey.

Gerçekten o kadar uzak olmamız, insan doğasının derinliklerinden kopup gelmiş olan din ve inancın tümüyle boş olmadığını gösteriyor. Elinde sağlam olan ne var? Bilim mi sanat mı? Sanatı geç. O güzeldir ama seni gerçeğe götürmez. Bilim desen bugün ak dediğine yarın kara der. Septiktir, kendi bulduklarından bile şüphe eder. Herşeyi açıklama sorumluluğunu üstlenmez. Zaten üstlenemezde. İnsanın düşünsel ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir.

İnanç pratikte işine yarıyor. Tamam dogmatik yapısının dayanağı yok. Ama insanlık tarihinin temel doğrularını taşıyarak geliyor. İnsanlığa düşünsel ve psikolojik destek vererek geliyor ve yaşanıyor. Üstelik insanlıkla evrilerek varlığını sürdürüyor. Onu kimse hayatın dışına fırlatıp atamıyor. Teistler din ve inançla ateistler kadar uğraşmıyor. Bu bile dinin ve inancın gücünün göstergesidir.

Hem diyelimki temel fiziksel sabitlerin varlığı evrensel kodların varlığına işaret. Bu durumda bir başıboşluktan söz edilebilir mi? İnsanlığın dinleri üretirken bir şekilde evrensel kodları algılamadığı ne malum? Evrensel kodları eski zamanlarda bilimsel gerçeklere ters giydirmiş olabilir. Ama insanlık zamanla bunları düzeltiyor. Üstelik bugün bildiği bazı şeylerde yarın yanlış çıkacak zaten. Evrensel kodlarla din ve inancı üreterek yolu yürüyor olabiliriz. Din ve inanç insanın bilgeliğinin konuşması olabilir. Kusurludur ama temeli neden doğru olmasın? Nede olsa tecrübe, deneyim, ihtiyaçlar ve güçlü insanların algılarına dayanıyor. Elinde bundan daha sağlam bir şey yok. Din ve inancı kaldır insanlık bir asıra kalmaz tarumar olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dragon'un son derece kapsamlı ve içerikli ve bir o kadar da ilginç postlarını atlamamanızda ve verdiği linkleri tıklamanızda sonsuz fayda var diye düşünüyorum sayın baglantı...

Ben onları inceledim ve uzun yorumlarınıda yaptım. İnancı indirgemek ve değersizleştirmek amaçlı link ve videolar. O kadar basit şeyler benim için konu olamaz. Uç açıklamalar. Ben gerçeklere bakarım. Ayrıca başlıkta görüldüğü üzere ben gidip dine döndüm demiyorum. Geniş bir analiz yapıyorum. İnsanlığı geniş bir çerçeveden ele alıyorum. Anlattığım şeylerin boş olduğunu söylemeyeceksiniz herhalde. Yaşanan gerçeklerle böylesine örtüşen bir analiz nasıl boş olur? Üstelik ateizme bir inanç demiyorum. Ateizmin insanlık tarihinde oynayacağı önemli rolden bahsediyorum. Ateist bir mod olarak bunlara yapacak bir yorumunuz yok mu? Bu kadar geniş ve gerçekçi bir analiz sizi aşıyor olmamalı. Ki bunu zannetmem zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...