Jump to content

Recommended Posts

Nasıl ki göz sadece insanda yok melanin de sadece insana özgü değil. Demek ki basit göz yapıları nasıl aşama aşama oluştuysa melanine giden aşamalı bir yoldan bahsetmek de mümkündür. Melanin ilk hangi canlıda gerçek anlamda ortaya çıktı, daha ilkel hangi pigmentler bulunuyordu gibi araştırmalar yapılabilir ve belki de yapılmıştır, bilmiyorum. Tıpkı keratinin birçok farklı yapıya çekirdek olabilmesi gibi. Dinazor pulundan kuş tüyüne kadar birçok yapıda bulunuyor ve temelini oluşturuyor.. O nedenle dinazor pulundan tüy oluşmasını artık yadırgamıyoruz..

Varsayalımki önce 30 karbonlu ilkel pigment bir canlının germ hücrelerindeki rasgele bir mutasyonla oğul döldeki somatik hücrelerde ortaya çıktı. Bu pigmentlere sahip bireyler avantajlı konuma geçti ve populasyondaki diğer bireylerin yaşama alanlarını ele geçirdi. İlkel pigmente sahip canlılardan oluşan bir popülasyonumuz oldu.(populasyondan kastım konu açıldığından beri insan olmadı,sürekli insanlı kast ettiğim zannedildi sanırım bi yerde yanlış ifade ettim herneyse) Bu populasyonda pigmentin daha gelişmiş forma dönmesi için tekrar bir bireyin germ hücrelerinde pigment sentezinden sorumlu dizide rasgele bir mutasyon olması gerekiyor. Diyelimki oldu 50 karbonluk daha gelişmiş pigment elde edildi....

Bu pigmentin nesiller sonra 200karbonlu melanine dönüşmesi için kaç bireyin germ hücresinde rasgele mutasyon olması gerkiyor?

NomadUn senin yaklaşımına göre melanin tek bir bireyde bi kerede ortaya çıkmadı küçük küçük mutasyonlarla yavaş yavaş gelişti.

melaninin tek bir mutasyonla ortaya çıkması 1/ 10^15 ise

küçük mutasyonların daha kolay ama üst üste aynı yerde olması gerektiğini düşünürsek 1/10^5 x 1/10^5 x 1/10^5 .. ihtimal birbirine yakın oluyor.

yani 'bence' melanine ulaşmak için büyük tek bir mutasyonla küçük küçük çok mutasyon olması aynı derecede 'raslantısal'

Tabiki bunların hiçbirisi bilimsel gerçek değil tamamen benim kendi yorumum.

(rakamlar tamamen hayal ürünüdür)

tarihinde Alobar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 68
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Siz hakkınızı suistimal ediyorsunuz.

Burada saçmalamaya hakkınız yok.

Bir teori üretemeyirsunuz ama, kabul edilmiş bir teoriyi reddetmekten de geri kalmıyorsunuz..

Biz buna cehaletin cüreti diyebiliriz ancak..

Yukarda size yazdığımı tekrarlıyorum.

Bu konuda bir teoriniz yoksa susun kardeşim.

Konuşmaya devam etmeniz sizin için kötü bir puan oluyor.

Sizi kötü bir durumda görmek istemiyorum.

Burası kendinize muhatap aradığınız bir yer değil.

Bu konuda bilimsel bir katkınız olmayacaksa devam etmeyin lütfen.

Bence kişisel sürtüşmelerle bu başlığı sabote etmeyin.

En büyük bilimsel katkı soru sormaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bence kişisel sürtüşmelerle bu başlığı sabote etmeyin.

En büyük bilimsel katkı soru sormaktır.

Soru sorun kardeşim.

Size kimse soru sormayın demiyor.

Siz yazılanları anlamıyor musunuz?

Soru sorun ama, yorum yaparken daha dikkatli olun.

Çünkü yorum yapmak size sorumluluk yükler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Soru sorun kardeşim.

Size kimse soru sormayın demiyor.

Siz yazılanları anlamıyor musunuz?

Soru sorun ama, yorum yaparken daha dikkatli olun.

Çünkü yorum yapmak size sorumluluk yükler..

Konu başlığı evrim.

Son 5-6 iletiniz şahsımla ilgili.

Bilim forumunda sosyolojik konuları tartışmayalım. Sorduğum bütün soruları cevaplayacak kadar yorum yapmayı sevmiyor olabilirsiniz. Benim yorumlarıma cevap yazmak durumundada değilsiniz. Bilimsel bulmuyorsanız görmezden geliniz. Başkalrının yaptığı kirliliği önlemek için daha çok kirlilik yaratıyorsunuz kütüphanede fısıldaşan gençleri uyarmak için sessiz olmalarını bağırarak söylemek gibi...

lütfen yukarıdaki mesajınız sosyolojik içerikli son mesajınız olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Melanin pigmentini taşıyan canlılar hayatta kaldıkları için uzun yaşamışlar ve bunun için de onların türleri devam etmiştir.

Evet bu yaklaşım doğal seçilimin en temel maddelerinden birisi. Buna kesinlikle katılıyorum. Ama yazdıklarımı okursan sorumun dahafarklı olduğunu görebilirsin. Teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Konu başlığı evrim.

Son 5-6 iletiniz şahsımla ilgili.

Bilim forumunda sosyolojik konuları tartışmayalım. Sorduğum bütün soruları cevaplayacak kadar yorum yapmayı sevmiyor olabilirsiniz. Benim yorumlarıma cevap yazmak durumundada değilsiniz. Bilimsel bulmuyorsanız görmezden geliniz. Başkalrının yaptığı kirliliği önlemek için daha çok kirlilik yaratıyorsunuz kütüphanede fısıldaşan gençleri uyarmak için sessiz olmalarını bağırarak söylemek gibi...

lütfen yukarıdaki mesajınız sosyolojik içerikli son mesajınız olsun.

Bu da sizin........

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alobar,

Burası tiyatro salonu değil,senin gibi neler geçti buradan,umarım yazdıklarını yediğimizi sanmıyorsun,yüz gram evrim bilmiyorsun malum şahsın yazdıkları ile burada aklınca zafer mi kazanacaksın???

Neden açık açık gerçek kimliğinle tartışmıyorsun???

Neden durmadan HY'dan bahsediyorsun???

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neymiş mutasyonların rastgele olduğuna inanmayacakmışız???

Neden???

Germ hücresindeki değişiklik oğul dölde somatik hücrede ortaya çıkıyormuş???

Zaten somatik hücreyi oluşturan germ hücresi, başka yolu mu var???

Link to post
Sitelerde Paylaş
Neymiş mutasyonların rastgele olduğuna inanmayacakmışız???

Neden???

Germ hücresindeki değişiklik oğul dölde somatik hücrede ortaya çıkıyormuş???

Zaten somatik hücreyi oluşturan germ hücresi, başka yolu mu var???

Sevgili Deha neden düşünmeden cevap veriyorsunuz. C.Darwin'in bile kurduğu teoride ufak tefek yanlışlar olduğu biliniyor. Yüzlerce bilim insanı bu konuda araştırmalar yapmış hiçbirisi senin burda söylediğin üç cümleye ulaşıp evrimi bu üç cümlede açıklamamıştır herhalde.

Bilimde kesinlik yoktur bugün inanılan yarın yıkılabilir. Bugün açıklanamayan yarın açıklanabilir. Benim sizlerden talebim bilimin bugün ulaştığı noktada evrimin işleyiş mekanizması ile ilgili beni ve daha sonra bu sayfayı takib edenleri aydınlatmanız.

Anlayamadığım nokta neden sosyolojik içerikli mesajlarla sayfayı sabote ediyosunuz.

Bu mekanizma ile ilgili olarak bilgilerinizi paylaşçaksanız teşekkür ederim. Benimle ilgili problemlerinizi burda kalabalık yapmaması açısından özel mesaj olarak göndermneizi rica ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Size Put up or shut up dediğim zamana kadar aramızda geçen karşılıklı tartışmanın kendisini aşağıda bulacaksınız..

Birazdan yorumunu yapacağım.

Bakalım o zaman ne diyeceksiniz?

Deha halkı.. Sapkanız düştü. Kel göründü..

Siz bir sahtekarsınız..

Alobar:

Aslında yeni bir başlık açacaktım bu biraz sonra soracağım soruyu sormak için fakat hesabımı henüz aktive edemediğim için veya yeni kullanıcıolduğum için başlık açma yetkim yok. İzninizle soracağım soruya en yakın başlık olan bu başlıktan sorumu sormak istiyorum.

Evrimin mekanizmasıyla ilgili uzun süredir aklıma takılan bir soru bu. Canlıların bulundukları ortama adapte olabildiklerini biliyoruz. Bu mantıkla yaşamı ve dolayısıyla türün devamını gerektiren morfolojik adaptasyonların gereçekleştiğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Örneğin atlarda esas olan 3. metacarpusun caudo-lateralinde her iki yanda tali durumda 2. ve 4. metacarpusları görüyoruz hatta 1.ve 5. meetakarpusların kalıntısı olarak mahmuz ve kestaneleri görebiliyoruz. Görünen o ki bu ırk evrim sürecinde daha hızlı koşmak için dolayısıyla türünü devam ettirebilmek için diğer metakarpuslardan vazgeçip tek parmağına yönelmiş.Başka bi örnekse köpeklerde M.Braciocephalicus (ön kolu başa bağlayan kaslardan birisi) un omuz hizasında Os claviculanın (köprücük kemiği) nin kalıntısı olan fibröz bir yapı bulunmasıdır. Bu örnektende anlaşılan zaman içerisinde clavicula işlevini yitirmiş ve zamanla zayıflayarak oluşmamaya başlamıştır.

Morfolojik yapıları DNA nın belirlediğini biliyoruz. Acaba bu morfolojik adaptasyon nasıl DNA ya kodlanıyor bu konuyu anlamakta güçlük çekiyorum. Zaman içerisinde kromozom sayılarının bile değişip yeni türler oluşmaya başlayabiliyor.Bu bağlamda morfolojik evrimin moleküler bazda DNA'da da gerçekleştiğini söyleyebilirmiyiz. Tabiki söyleyebiliriz. Peki bu evrim önce DNA bazında olup daha sonramı morfolojik olarak gözleniyor. Yoksa önce morfolojik olarak gerçekleştikten sonramı DNA ya aktarılıyor. Morfolojik adaptasyonu anlamak pek zor değil. Sürekli güneş alan bölgede bulunan insan ırklarının derilerinde daha fazla pigment bulunması anlaşılabilir. Fakat bu pigmentlerin sentezlenmesini sağlayan gen bloğu güneşin etkisinden korunmak için sentezlemesi gereken maddenin pigment olduğunu nasıl anlayabiliyor. Ayrıca hücrede çeşitli azotlu organik bazları doğru şekilde bir araya getirip doğru DNA kodunun oluşmasını sağlayan etki ne. Bildiğiniz gibi rastgele olmadığı bir gerçek acaba hücrede DNA danda ileri bilgi depolayan çeşitli mekanizmalarmı var. Bir kaç değerli bilim insanının karbonhidradların DNA dan çok aha karmaşık bir hafıza sistemine sahip olduğuna inandıklarını ve bu konuda ciddi şekilde çalıştıklarını biliyorum. Bu konuyla ilgili güncel bilgileriniz varmı.

Eğer evrimin mekanizmasıyla ilgili net bilginiz varsa benimle paylaşmanızı rica ediyorum. Bu arada DNA nın bir şekilde senkronize olup morfolojik adaptasyonlara sebebiyet vermesini intelligent design la açıklayan arkadaşlarım var zaten. Bilimsel çerçevelerde cevap arıyorum.

teşekkürler.

Hacı

Bu soruları teker teker yanıtlamak zaman alacak. Ben kısca yanıtlamakla yetiniyorum.

Morfolojik adaptasyonun DNA'ya kodlanması diye bir şey yok. O Lamarck'cı görüş. Şimdilik o görüşü ihmal etmemiz gerekiyor. Bazı istisnaları var onunda.

DNA'daki genetik değişiklik kendini morfolojik (fenotipik) değişiklik olarak manifest ediyor.

Evet.. Fenotipik değişikliğin nedeni genotipik değişikliklerdir.

Evrim moleküler bir süreçtir. Bir moleküldeki tek bir amino asit sıralanmasının değişmesi bile evrimsel bir süreçtir. Orak hücreli anemide olduğu gibi...

Melanin pigmenti sağlayan melanositler her ciltte vardırlar. Ve ilk insan Afrikada ortaya çıkarken, onlar çoğalmışlar ve deriyi güneşten korumuşlardır.

Bu milyonlarca yıl değilse bile en azından onbinlerce yıl süren bir süreçtir ve homo sapiens öncesi insanımsı canlılarda ortaya çıkmış, homo sapiens'e miraz olarak kalmıştır. Daha sonra bu pigmente gerek kalmayınca, onlardan yoksun deriye sahip olanlar topluma yayılmışlar ve beyaz ırk dediğimiz ırk ortaya çıkmıştır. Beyaz deri renginin nasıl yayıldığı kesin değilse de, cinsel seçilim olması mümkündür. Yani kadınlar beyazımsı erkekleri çiftleşmek için yeğlemiş olabilrler. Ya da erkekler beyazımıs kadınları seçerler.

Hücrede bilgi yalnız DNA'da birikir. DNA bunun için uygun bir moleküldür. DNA bazlarının bir araya gelmesinin nedeni onların fiziko-kimyasal moleküler nitelikleridir. Bu çok ayrı ve uzun bir sorundur.

Alobar:

İlk melanosit nasıl meydana gelmiştir acaba. Muhtemelen güneşe maruz kalan deri hücreleri kendini korumaya çalışmıştır.Önceki sorumla ilgili olarak bi soru daha sormak istiyorum. Korunmak isteği duyan epidermal hücreler korunmaları için gereken madddenin melanin pigmenti olduğu kanısına nasıl varır. Bilindiği gibi melanin her organik molekül gibi oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Melanin sentez edilebilmesi için DNA'da böyle bir zincir yokken melanin sentezlemek için 200-300 organik bazın organize olması gerekmektedir. Bu organizyon nasıl sağlanmıştır. Bu organizsyon için intelligent desing tanımını yapmak işin kolayıdır. Fakat onbinlerce yılda deneme yanılma yöntemiyle olmuştur demekte Harun Y. gibi istismarcılara gün yüzü doğurmakta ''herşeyin rasgele olduğuna inanan evrimci'' profilini ortaya atmalarına izin vermektedir.

Bu sebeple böyle konuların üzerinde daha fazla durmanızı diliyorum.

Yine bu konuyla ilgili algıyamadığım bir soru daha var. Diyelimki bir epidermal hücre melanin sentezlemeye başlıyor. Peki bu melanin o canlının hayatta kalmasınada yardımcı oldu diyelim. Bu canlıhayatta kaldı -doğal seçilimle- ve bir üredi. Bir sonraki döle somatik hücrede gelişen mutasyonun aktarılmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Acaba belli bir süre sonra somatik hücrelerde meydana gelen değişimler eşey hücrelerinemi aktarılıyor?

Hacı

İlk melanin tesadüfen meydana gelmiş olmalıdır. Ve doğal seçilime tabi olarak yeğlenmiş ve melanin sentezi tutulmuştur.

Melanin oldukça basit bir enzimsel mekanizma ile ortaya çıkar. Fazla karmaşık falan değildir.

Melanin ortaya çıkınca bu pigmente sahip canlılar UV ışınlarından rahatsız olmazlar ve yaşamlarını sürdürürler. Yeni nesiller melanin pigmentinden daha da zenginleşirler. Korumak isteği diye bir şey yoktur. Canlı ya korunur ve genini yeni nesillere geçirir, ya korunmaz ve yok olur.

İlk melanin sentezi çok basit olmalıdır. O biyokimyasal patika zamanla karmaşıklaşmıştır. Tirozinaz enzimi tirozin ve DOPA aracılığı ile kolaylıkla melanine dönüşebilir.

İntellgent design saçmalığının tuzağına düşmeyin.

Mutasyonlar rastgeledirler elbette. Mutasyonda amaç yoktur. Ona amaç vermeye çalışmayın.

Ama doğal seçilim belirleyicidir. Rastgele mutasyonlardan işe yarayanlar seçilir ve yaşam devam eder.

Bu basit bir mekanizmadır.

Biz burada mutasyonların somatik hücrelerde olanlarından değil, germ hücrelerinde olanlarından bahsediyoruz.

Seks hücreleri dışındaki mutasyonlar yeni nesillerde devam etmezler.

Alobar:

Germ hücrelerinde meydana gelen rasgele bir mutasyonun, oğul döldeki bireyin somatik hücrelerinden olan epidermiste melanin sentezine sebebiyet verdiğini söylüyorsunuz öylemi? Tamamen rasgele?

Hacı

Özet olarak öyle tabii.. Tümüyle rastgele bir süreç.

Ve ilk melaninin ortaya çıktığı canlı da insan değil zaten.

Doğa insandan yüzmilyonlarca yıl önce keşfetmiştir melanini..

Pigmentasyon doğada canlıların sıklıkla baş vurduğu bir yöntemdir.

Her canlı için melanin pigmentasyonunun hayati önemi vardır.

Doğada ilk keşfedilen moleküllerden biridir melanin.

İlk hangi canlıda ortaya çıktığını bilmenin mümkün olabileceğini sanmıyorum.

Ama o ilk canlının ne olmadığını kesinlike biliyoruz.

Melaninin ilk ortaya çıktığı canlı insan değildir. İnsan olamaz.

Alobar:

Bu sürecin bilinçsizce ve rasgele olduğunu savunmak Harun Y. gibi insanlara gün yüzü doğurmaktadır. Bu mekanizmanın bilimsel temellerle açıklanabilir yanları mutlaka ortaya çıkacaktır. Ufacık bir melanin bile rasgele ortaya çıktığını varsaymak bana abes geliyor. Müthiş bir organizasyon müthiş bir dinamizim rasgele olamayacak kadar karmaşık bir bedenimiz var. Hepsi rasgele oldu dersek aslında gülünç durumda olan intelligent desingcıların bizlere gülmesine engel olamayız.

Doğal seçilimin müthiş bir mekanizması var basit ve çok etkili buna kimse itiraz edemez. Kumsaldaki taş örneğinede uyuyor herşey zarif bir şekilde ilerliyor.

Ama doğal seçişimin başlangıcı olan mutasyon gibi gen kombinasyonlarının rasgele olduğuna inanmak doğal seçilim gibi müthiş bir teorinin çürük temeller üzerine oturtulması demektir.

Hacı:

Teorinin kendisi böyle..

İster beğenin, ister beğenmeyin..

Daha iyi bir evrim teoriniz varsa yazın, biz de bilelim.

Ama şu olmaz, çünkü mümkün değildir, ya da bir sapığın elinde oyuncak olur gibisine, bilimsellikten uzak iddialarınızı burada görmek istemiyoruz.

Burası bilim forumu.

Ya bilimsel bir yorum yaparsınız, ya da yapmazsınız.

Benzer iletilerinizi çöplüğe gidecek.

Haberiniz olsun.

Lütfen bilim forumu kurallarını yakından izlemeye çalışın.

Alobar:

Açıkçası bu yaklaşımınız beni hayal kırıklığına uğrattı.

Akıl yürüterek bazı sonuçlara ulaşmaya çalışan bir kullanıcıyım sadece. Konu evrimse, evrimin çalışma mekanizmasını irdelemeye çalışmaktan kaçmanızı kınıyorum. Düşünmekten vageçmiş şuursuzca allaha inanan milyonlarca kişinin bulunduğu bir ülkede ateizm adı altında cesur bir site açmışsınız. Sizlere saygı duyuyorum ve tek beklediğim değerli bilgilerinizi ortaya dökmeniz, teizmin tembel düşünce sisteminden herkesin aklında birkaç soru işareti oluşturmanızı sağlamanızdır. Fakat bunu yapmanız insanların aklına takılan soruları geçiştirmeye çalışmakla pek mümkün değildir.

Başlık açma yetkim olmadığı için soracağım sorulara en yakın başlık olan bu başlığı seçtiğimi yazılarama başlamadan önce belirtmiştim.

Bir diğer isteğimde evrimi sorgulayan mekanizmasını anlamaya çalışan iletilerimi silmek yerine bilgi kirliliği yaratandiğer iletileri gözden geçirmenizdir.

Hacı

Aklınıza gelen soruları sorun kardeşim. Ama yorum yapmayın soru sorarken..

Yorum yaparken saçmalıyorsunuz çünkü..

Size öyle gelmiyor ama, buradan öyle görünüyor..

Bizim birşeyden kaçtğımız yok. Sadece bilimsel olmayan yorumlardan kaçıyoruz.

Onlara baş vurduğunuz için ben de sizi kınıyorum.

Bilimsellik sınırı dışına çıkmayın lütfen..

İyi bilmediğiniz bir konuda da yorum yapmayın.

Alobar:

Aslına bakarsanız daha önce hiç var olmamış bir organik bileşik olan melanin( melanine takılıp kalmayalım pek çok örnek verilebilir) in bir canlının germ hücrelerinde rasgele bir mutasyonla ortaya çıkıp oğul dölde somatik hücrelerden sentezlenebilmesi bazı kromozamal hatalarla ortaya çıkan siyam ikizlerinin ortaya çıkmasından daha anlaşılması zordur.

Hacı

Peki sizin melanin pigmentinin ortaya çıkması için bir teoriniz var mı?

Varsa bilelim.

Yoksa parazit yapmayın..

Put up, or shut up.........

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tartışmalardan açıkça görüldüğü gibi Alobar sahtekarı HY'ya malzeme hazırlamakla meşgul.

Sözde onu eleştiriyor. Aslında bizim mutasyonu rastgele olarak nitelendirmemiz eleştiri nedeni.

Aynı eleştiriyi HY da yapıyor.

Alobar gizli bir şekilde -ki bu aptal bir deve kuşunun başını kuma gömmesinden farksız ve bize göre gizli olmaypı açık, HY savunması yapıyor.

Sözde ona laf atarak.

Aslında laf attığı evrimi bilimsel temeli.

Alobar.. Bu minval üzere devam etmene izin vermeyeceğim.

Rengini itiraf et..Biz senin ne olduğunu anladık.

Sana burada bilimsel evrime bu şekilde saldırma olanağı vermeyeceğiz.

Sen bir sahtekarsın.

Git işine. Burası sana göre bir yer değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alobar gizli bir şekilde -ki bu aptal bir deve kuşunun başını kuma gömmesinden farksız ve bize göre gizli olmaypı açık, HY savunması yapıyor.

Aptal diye nitelendirdiğiniz deve kuşları kendini gizlemek için değil uzaklardaki düşmanların seslerini duymak için başlarını toprağa sokarlar.Retinalarındaki bir yapı sayesinde insanlardan 100 kat daha net görürler. Etrafınızdaki hayvanlara bile saygınız yok!

Link to post
Sitelerde Paylaş

<!--quoteo(post=324275:date=Mar 15 2009, 08:49:name=Alobar)--><div class='quotetop'>QUOTE(Alobar @ Mar 15 2009, 08:49) <a href="index.php?act=findpost&pid=324275"><{POST_SNAPBACK}></a></div><div class='quotemain'><!--quotec-->Aptal diye nitelendirdiğiniz deve kuşları kendini gizlemek için değil uzaklardaki düşmanların seslerini duymak için başlarını toprağa sokarlar.Retinalarındaki bir yapı sayesinde insanlardan 100 kat daha net görürler. Etrafınızdaki hayvanlara bile saygınız yok!<!--QuoteEnd--></div><!--QuoteEEnd-->

Demek ki sizden daha akıllı imiş onlar..

Hayret. Hala aynı terane devam ediyor.

Gizli bir HY'cı ile uğraşmak da varmış kaderde..

Ama olsun. Bu sahtekarın dersini vermek bizim için ayrı bir zevk..

Hiç olmazsa HY'cılar da bundan bir ders alırlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alobar.

Sizi mahveden aşağıdaki iletinizdir. Onu tekrar kopyalıyorum.

Bu sürecin bilinçsizce ve rasgele olduğunu savunmak Harun Y. gibi insanlara gün yüzü doğurmaktadır. Bu mekanizmanın bilimsel temellerle açıklanabilir yanları mutlaka ortaya çıkacaktır. Ufacık bir melanin bile rasgele ortaya çıktığını varsaymak bana abes geliyor. Müthiş bir organizasyon müthiş bir dinamizim rasgele olamayacak kadar karmaşık bir bedenimiz var. Hepsi rasgele oldu dersek aslında gülünç durumda olan intelligent desingcıların bizlere gülmesine engel olamayız.

Doğal seçilimin müthiş bir mekanizması var basit ve çok etkili buna kimse itiraz edemez. Kumsaldaki taş örneğinede uyuyor herşey zarif bir şekilde ilerliyor.

Ama doğal seçişimin başlangıcı olan mutasyon gibi gen kombinasyonlarının rasgele olduğuna inanmak doğal seçilim gibi müthiş bir teorinin çürük temeller üzerine oturtulması demektir.

Bu çok şanssız bir ileti. Çok yanlış ve aldatıcı.. Sizin bu konudaki bütün düşüncelerinize açıklık getiriyor..

Mutasyonların rastgele olmadığına ve bir güç tarafından denetlendiklerine inanıyorsunuz.

Size göre mutasyonların rastgele olması güzel bir teorinin çürük temeller üzerine oturduğunu gösteriyor.

Ama bu böyle. Mutasyonları düzenli bir şekilde yapan bir Tanrı yok. Başka bir güç yok. Başka bir kuvvet yok. Başka bir yasa yok.

Bir de utanmadan bizim HY gibi insanlara malzeme verdiğimizden dem vuruyorsunuz.

Bu absürd bir iddia. Aslında bu şanssız ifadeniz HY'nın savunduğu görüşlerdir. Siz o görüşleri tersine çeviriyor ve onlarla bize saldırıyorsunuz..

Siz bizi aptal mı sanıyorsunuz..

Kimi kandırıyorsunuz..

Kendinizi kandırıyorsanız bilemem.

Mutasyonlar rastgeledirler kardeşim.

Hiç olmazsa bu tartışmalardan bunu öğrenmiş olun ve kabul edin..

Başka türlü boğazınıza kadar girdiğiniz bu batakten çıkamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Demek ki sizden daha akıllı imiş onlar..

Doğal seçilimle günümüze kadar gelmiş bütün canlılar bir yönleriyle diğerlerinden iyidir. Böyle olmasa bugüne gelemezlerdi kendinizle çelişiyorsunuz sayın hacı.

Siz daha iyi düşünebiliyorsunuz fakat bir köpek sizden daha iyi koku alıyor. Yada bir avcı kuş sizden daha net görüyor. Yada bi köstebek sizden daha iyi kazıyor. Yada bir maymunun fotografik hafızası sizden daha iyi. Hal böyleyken etrafınızdaki hiç bir canlıyı aptal olarak nitelendirmeye hakkınız yok.

Gizli bir HY'cı ile uğraşmak da varmış kaderde..

yine kendinizle çelişiyorsunuz sayın hacı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alobar kardeşim.

Lütfen bu minval üzere polemik yaparak devam etmeyelim.

Bu forumun kalitesi düşüyor.

Buna izin veremem..

Bu tartışma bu şekilde devam edemez.

Görüşlerinizi bilimsel olarak savunun.

Ciddi bir suçlama karşısındasınız.

Sahtekarlıkla suçlanıyorsunuz.

Yerinizde olsam bu suçlamayı ciddiye alır ve esas üzerinden tartışmaya devam ederim.

Polemik yapmak size yapılan suçlamayı haklı çıkarıyor..

Tartışmaların bu şekilde devam etmesini istemiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alobar.

Sizi mahveden aşağıdaki iletinizdir. Onu tekrar kopyalıyorum.

Bu çok şanssız bir ileti. Çok yanlış ve aldatıcı.. Sizin bu konudaki bütün düşüncelerinize açıklık getiriyor..

Mutasyonların rastgele olmadığına ve bir güç tarafından denetlendiklerine inanıyorsunuz.

Size göre mutasyonların rastgele olması güzel bir teorinin çürük temeller üzerine oturduğunu gösteriyor.

Ama bu böyle. Mutasyonları düzenli bir şekilde yapan bir Tanrı yok. Başka bir güç yok. Başka bir kuvvet yok. Başka bir yasa yok.

Bir de utanmadan bizim HY gibi insanlara malzeme verdiğimizden dem vuruyorsunuz.

Bu absürd bir iddia. Aslında bu şanssız ifadeniz HY'nın savunduğu görüşlerdir. Siz o görüşleri tersine çeviriyor ve onlarla bize saldırıyorsunuz..

Siz bizi aptal mı sanıyorsunuz..

Kimi kandırıyorsunuz..

Kendinizi kandırıyorsanız bilemem.

Mutasyonlar rastgeledirler kardeşim.

Hiç olmazsa bu tartışmalardan bunu öğrenmiş olun ve kabul edin..

Başka türlü boğazınıza kadar girdiğiniz bu batakten çıkamazsınız.

Siz beni çok yanlış anlıyorsunuz. Mutasyonların bir güç tarafından kontrol edildiğine inanan ben değilim bu konuda pek çok insan müslümanların allahını savunuyor. Benim merak ettiğim bu rasgeleliğin altında evrimin bir bilinci olup olmadığı yada karbonhidratların bir çeşit hafızası olduğunu konusunda çok ciddi çalışmalar yapıldığını biliyorum mesela bu bu konuda etkilimi. Eğer bilimin ulaştığı son nokta evrimin mekanizmasını şuan için rastgele olarak açıklıyorsa bunuda kabul ediyorum.

Bu konuyla ilgili başka bilim insanlarının başka teorileri varsa onlarıda öğrenmek istiyorum mesela başka bir başlık altında anlattığınız japon bir bilim adamının doğal seçilim olmadanda evrimin gerçekleşebileceğine dair bulguları var. Tek isteğim bunun gibi çeşitli bilimsel yaklaşımları bu konuyu güncel olarak takib eden sizlerden öğremek.

Ayrıca tekrar rica ediyorum özel mesaj yoluyla ithamlarınızı şahsıma yöneltebilirsiniz

Bu başlık altında evrimin mekanizmasını yorumlayın sadece...

tarihinde Alobar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben özel mesajlarla tartışmadan yana değilim kardeşim.

Bu sorunu burada bitirelim. Bu son olsun..

Polemik yapmayalım artık.

Evrimin mekanizmasıyla ilgili verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum.

Bu mekanizmayla ilgili başka görüşleri olanlar varsa paylaşmaya devam edebilir. Fakat başka sosyolojik konulara girip evrimi yaratlışçıların yaratılışı savunduğu gibi savunacak arkadaşların özel mesaj göndermelerini rica ediyorum. Sosyolojik içerikli mesajlarınıza bu başlık altından cevap vermeyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben analiz gibi bir iki örnek vermek istiyorum.

Korktuğumuzda aynen bir kedi gibi tüylerimiz ürperir ama bu bi b.ka yaramaz çünkü tüğlerimizi kaybedeli çok oldu. Bu güdü bizi daha iri göstermez.

Uykudayken bir anda düşüyormuş gibi hissederek irkildiğiniz olmuştur.. Eskiden ağaçlarda yaşayan atalarımızdan kalan bir içgüdü.

Diğeri gözlerin yüzümüzün yan taraflarında değilde önde olması, gözler ağaçlarda dallardan atlarken derinlik hesabı yapabilmek için bu yönde evrilmiştir. Tek gözle derinlik ölçülemez, görülen alanın 2 gözlede görülmesi gerekir o yüzden gözler öne doğru evrilmiştir.

Daha dünya kadar evrimi destekleyen bulgu var. 20 lik dişler, erkeklerde memeler, maymunlarla 99% gen benzerliği, canlıların genetik ve fiziksel akrabalık ve sınıfsal yapısı(aslan-kedigiller-memeli-omurgalı-vs.vs.), İnsan ırklarının farklılığı....

uyku da düşme örneği tam da istediğim örneklerden. ben bu gibi örnekleri istiyorum burda evrim varmı yok mu tartışması yapmayın. bu gibi güncel bilinen bilinmeyen örneklere devam

ben de rüyada böyle uyandığın olurdu ama hiç bu gibi düşünmemiştim çok iyi oldu. ayrıca rüyada birşeyden kaçarken de uyandığım olurdu çocukken merak ettiğim nokta şimdi hiç olmuyor böyle şeyler.

ağaç sevgisini de buna örnek verebiliriz diye de düşünüyorum.

tarihinde analiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...