Jump to content

TÜRLEŞME


Recommended Posts

>>> Biz burada türleşme ile ilgili ilk genetik ve fenotipik deişiklikleri gözlemliyoruz. Tek bir mutasyon aynı türü ikiye ayırabiliyor.

Kesnilikle yapabilir, emin olabilirsin.. Ama bu örnekte değil..

>>> Bundan yeni bir tür çıkacak mı bilmiyoruz. Çıkmasının bir garantisi yok.

Devam ediyoruz..

>>> O yeni türü Anibal kardeşimiz avlayıp rakı masasına meze yaparsa, yeni tür ortaya çıkmaz.

Balık olsaydı eğer, kesinlikle öyle olurdu, bundan da emin olabilirsin..

>>> Ama kendi başına terkederse, ilerde ondan yeni bir tür çıkabilir.

Zor biraz.. Ama olabilir, olmayacak diye bir şey yok.. Peki nasıl olur, cevap bu soruda gizli..

>>> Türlerin birbirleri ile çiftleşmediği iddiasının doğru olmadığını çok iyi biliyoruz.

Türler, birbiriyle çiftleşmezler Hacı.. Çiftleşiyorlarsa, zaten aynı türdürler.. Senin bir alopatric vs. vs. listen vardı, hatırladın mı?

>>> Farklı türlerin birbirleri ile çıftleştiklerini çok iyi biliyoruz

-ebilmek ile -mek farklı şeylerdir, çok farklı hacı..

Aslan ile kaplan çiftleşebilir.. At ile eşek çiftleşebilir, daha bir üsürsü vardır.. Ama penis-vajina uyumundan ötesi gerekir bu işlere.. Bir türlü anlamak istemediğin şey bu.. Masabaşı biyologlarınıun, bilhassa biyoloji ile uğraşmayan, fizik vs. kökenlilerin büyük bir sorunudr bu yanlış anlama.. Siz, olayı bir gen/kombinasyon olayı olarak görürsünüz..

Bin kere yazdım, bir daha yazayım, belki o zaman anlarsın:

Fenotip = Genotip + Çevre..

Fenotipi belirleyen genetik kadar çevredir.. Hiç bir genotip, ait olduğu çevrenin dışında aynı fenotipi koruyamaz. Genel olarak, farklı bir çevrede genotipin yaşama şansı olamaz..

Senin için, biraz uç bir örnek verlim.. Farzet ki, bir deve ile bir balina çiftleşebiliyor olsunlar..

Şimdi düşün bakalım, bunlar nerde bir araya gelip, çiftleşecekler? Bebekleri nerde yaşayacak?

Çiftleşip üreyecek kadar yakın türler, farklı çevrelerde yaşarlar. Bunu boyuna gözardı etmeye çalışıyorsun.. Onlar, temelde, aynı ortak atalara sahip olan türlerdir. Farklı coğrafyalara adapte oldukları için, türleşmişlerdir. O adaptasyonlar ile diğerinin coğrafyasında var olamayacakları için, bunların çiftleşip hibritler üretmesi mümkün değildir..

Şimdi elinde bir mutasyon var Hacı.. Pekte güzel bir mutasyon.. Yani yeni bir genotip.. Artık bundan ötesine denklemin diğer bileşeni karar verecek: Çevre.. Yani doğal seleksiyon..

Bu mutasyonun gerçekleşme ihtimali ne? Milyonda bir mi? Kuşların nüfusu kaç, kaç yavru yapıyorlar? göreceksin ki, bu mutasyon her 50-100 senede bir tekrarlanıyor çıkacak, istatistik olarak..

Şimdi filmi geriye sar hacı.. Bir kaç bin, hatta yüz yıl evveline.. Farzet ki, bu mutasyon o vakitte de ortaya çıktı.. Ama o dönemde, insan etkin değildi ve yırtıcı kuşlar pek çoktu (örneğin). Ve bu renk değişimi, yeni mutasyona dezavantaj kazandırıyordu.. Peki bugün, bugün diyelim ki, artık yırtıcı kuşlar yok, ama yeni rengi küçük sürüngenler ayıramıyor, çünkü onlarda eski normal renkteki kuşlardan kaçacak şekilde evrimleşmiş.. Böylece bu yeni renk avantaj sağlıyor..

Ne olur, 250 sene önce dezavantaj olan ve yok olan bu mutasyon, bugün avantaj olur, baskın tür/cins oluverir.. Bir 250 yıl sonra da ayak mutasyonu gelir, bir bin yıl sonrada gaga derken.. Bakarsın, bir kaç milyon yılda yeni bir tür ortaya çıkıverir..

Ama gidip, bu mutasyonun binlerce yıldır en azından var olan bu kuşta, durup durup taa bugün ortaya çıktığını söylemek, abesle iştigaldir hacı..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 315
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

http://www.hemmy.net/2006/06/19/top-10-hybrid-animals/

Bu konuda çok literatür var..

Çoğu doğada aynı ortamda yaşıyor ve aralarında çiftleşiyorlar.

Hibridizasyon da aslında yeni türlerin çıktığı bir yöntemdir.

Özellikle bitkilerde.

Kırmızı kurt olayında ve diğerlerinin bir çoğunda olduğu gibi, ortaya çıkan hayvanlar kendi aralarında çiftleşerek türü sürdürürler.

Katır iyi bir örnek değil ama sen bile onun doğuracağını ve canlının yaşayacağını ileri sürmüştün.

Unuttun mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üşenmedim, hepsine teker teker baktım hacı.. O sayfada, aynı ortamda yaşayan iki hayvan yok..

Bir türlü uyanamıyorsun, bu melezler var olabiliyorsa, neden bu melezlerden doğada mevcut değil? Niye şu çllerde bir deve/lama melezi, şu afrika savanında bir at/zebra melezi, niye şu ormanda bir leopar/aslan melezi yok?

Ortaya çıkan bu hayvanlar... Bu hayvanlar, ortaya çıktıkları ortamda yaşamaya uygun değildir. O yüzden yok olup giderler.. Ve dahası, doğal durumda, bu hayvanlar kolay kolay biraraya gelemezler..

Türleşmeyi sağlayan izolasyondur hacı.. Eğer türleşmede gerçekleşmeden izolasyon kalkarsa, hibridler elbette bir şans bulurlar.. İşte insan hibritleri:

36b613ae53.jpg

Bir irlandalı ve barbadian melezi olan babanın, guyana zencisi anayla olan melezi..

Bak bir tek kızdan kaç tür saydık? Bunlar ayrı türler mi oldu şimdi?

Melezleme, mutasyonların yagın olarak tutulmasında çok önemli, evrim sürecinde de çok çok önemli bir konudur elbette.. Ama sanki türleşmeden vs. sorumlu olan şeymiş gibi göstermeye çalışıyorsun.. Evrimsel olarak kuşun bir mutasyonla renklerinin değişmesi ile senin saçlarının siyah, benimkilerin kumral olması arasında bir fark yoktur Hacı..

Tüm mesele, hangi yolla edinilmiş olursa olsun, mutasyonların doğal seleksiyon karşısındaki pozisyonudur..

Katır doğurabilir.. Ama doğada, bir katır yaşayamaz, zira ne atın sahasına, ne eşeğin sahasına uyum gösterebilir.. İşte mesele budur.. Katır bile doğurabilir, genetiği yenebilir, ama doğal seleksiyonu yenemez....

Boşu boşuna kürek sallıyrosun Hacı.. İşte köpekler... Kurtlar hep vardı.. Ama insanın "doğal seleksiyonu" ortaya çıkınca, nasıl binbir ve envay çeşit köpek ortaya çıktı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

merhabalar,

http://sciencenow.sciencemag.org/cgi/content/full/2009/615/1

şu linkle ilgili;makalenin son paragrafını bitiren cümle şöyle,dikkatimi çekti:

"But Trevor Price, an evolutionary biologist at the University of Chicago in Illinois cautions that color differences alone are "probably not sufficient for speciation," as other animals mate just fine with partners that look different from them."

çevirmeye gerek yok sanırım ama,adam birbirinden farklı gözüken hayvanların da çiftleşebildiğinden dem vurmuş.ve bu örneğin yetersizliğinden.

yalnız eklemek istediğim bir husus var ki; şu son evrim sempozyumunda(B.Ü. deki) katılımcılardan biri(doç dr.-sitogenetikçi) ayrıca isim yazmıyorum,aralardaki sohbetlerimizde ara ara sıçramalı evrime vurgu yaptı.konu bu değildi,sadece gayri ihtiyari.konuyu gayet içselleştirmiş gibi geldi bana.çok ilgimi çekti ama ne yazık ki fazla uzun konuşma yapma şansımız yoktu.toparlayabilirsem aktarıcam,ama benim için zor gözüküyor.zira yazılı kayıt yok,sadece hızlı bi sohbet sırasında konuşulanlardan aklımda kalanlar..aklıma gelen ilk kısım-ki bu çok yetersiz kalabilir bütünün yanında- bu durumu "sub-telomerik" bölgelerdeki mutasyon hızıyla da bağıntıladığıydı..biraz toparlayabilirsem yazarım.önemli olan kısmı,işin genetik bağlamını temel almasıydı.tabi bu direk -P.E.- demek anlamına gelir diye bir eşy yok..sadece evrimin sanılandan çok daha hızlı da gerçekleşebileceği çıkarsamasına da ulaşılabilir..

ha bu arada, evrimsempozyumu.org adresinden ilgili sunumlara ulaşılabiliyor..

tarihinde kodoman tarafından düzenlendi
Yönlendirme linkleri, hedef adresi gizleniyor ve şüpheye neden oluıyorlar, bu nedenle hedef adres güncellenmiştir.
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...

Bir ateist türleşmeyi ancak mutasyonla açıklayabilir

Başka hiçbir şekilde izah edilecek yanı yok

Konunun ateizmle en ufak bir ilişkisi yok.

Bilimsel bir konu.. Tabii Allah'la da ilgili değil o yüzden.

Tartışmaları okursan ki hiç sanmıyorum, çünkü sana çok ağır gelecektir, başka mekanizmalardan da bahsettik elbette.

Ama doğal seçilimle yönlendirilen rastgeşe mutasyon en önemlisi.

Genetik değişiklik olmadan türleşme olmaz. Temeli genetik değişiklik. Genetik değişikliğe neden olan her süreç türleşmeden sorumlu olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun ateizmle en ufak bir ilişkisi yok.
Bilimsel bir konu.. Tabii Allah'la da ilgili değil o yüzden.
Tartışmaları okursan ki hiç sanmıyorum, çünkü sana çok ağır gelecektir, başka mekanizmalardan da bahsettik elbette.
Ama doğal seçilimle yönlendirilen rastgeşe mutasyon en önemlisi
Genetik değişiklik olmadan türleşme olmaz. Temeli genetik değişiklik. Genetik değişikliğe neden olan her süreç türleşmeden sorumlu olabilir.

Tamam hacı dayı beni ilgilendirmez

Peki hacı dayı mutasyonla gelen değişim canlı için neden hep olumlu sonuç gösteriyor?

Tam tersi olması gerekmiyor mu?

Mutasyon geçiren canlının hayatta kalma sansı daha da azalması gerekmiyor mu?

Baktığımız zaman mübarek mutasyon geçiren canlılar daha da güçleniyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konunun ateizmle en ufak bir ilişkisi yok.
Bilimsel bir konu.. Tabii Allah'la da ilgili değil o yüzden.
Tartışmaları okursan ki hiç sanmıyorum, çünkü sana çok ağır gelecektir, başka mekanizmalardan da bahsettik elbette.
Ama doğal seçilimle yönlendirilen rastgeşe mutasyon en önemlisi
Genetik değişiklik olmadan türleşme olmaz. Temeli genetik değişiklik. Genetik değişikliğe neden olan her süreç türleşmeden sorumlu olabilir.

Tamam hacı dayı beni ilgilendirmez

Peki hacı dayı mutasyonla gelen değişim canlı için neden hep olumlu sonuç gösteriyor?

Tam tersi olması gerekmiyor mu?

Mutasyon geçiren canlının hayatta kalma sansı daha da azalması gerekmiyor mu?

Baktığımız zaman mübarek mutasyon geçiren canlılar daha da güçleniyor

Neden?

Mutasyonların neden hep zararlı olmaları gerektiğini bize açıklayın?

Bu iddia açıklama gerektiriyor...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden?
Mutasyonların neden hep zararlı olmaları gerektiğini bize açıklayın?
Bu iddia açıklama gerektiriyor... 

Şöyle düşün dna kompleks bir yapıya sahip değil mi? Bunun üzerine oluşacak rastgele değişim canlı için olumlu değil olumsuz sonuç verir. Tabiki mutasyonla değişim olur fakat bu değişim canlının başka bir türe geçmesini sağlamaz. Çünkü şimdiye kadar böyle birşey görülmemiştir. Sen bana mutasyonlardan bırakın başka türün ortaya çıkmasını yararlı bir örnek verebilir misin?

Neyse hacı dayı şu an işim var. Gitmek zorundayım. Daha sonra unutmazsan cevabı okurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğada ne iyi mutasyon vardır, ne de kötü mutasyon vardır.

Yalnız mutasyon vardır dersem, bana nasıl bir cevap verebilirsiniz?

Bu iyi ve kötü mutasyon muhabbetlerini biyologlarla bile yapıyorsunuz.

Onlar bile tuzağa düşüyor..

Hele siz şu kötü mutasyonu bize anlatın da görelim..

Ben de siz ne düşündüğümü söyleyeceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Neyse hacı dayı şu an işim var. Gitmek zorundayım. Daha sonra unutmazsan cevabı okurum.

Beni sen hiç ilgilendirmiyrosun.. İstediğin yere git. Camiye gidiyorsundur belki de.

Beni burayı izleyenler ilgilendiriyor. Ben onların bilmesi için uğraşıyorum.

Senin bu muhabbetinin nerdeyse her kelimesi yanlış..

Nedenine değineceğim elbette.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mutasyondan bahsedebilirsiniz ama onun yararlı veya zararlı olmasından bahsedemezsiniz.

Doğal olgularda zarardan ve yarardan bahsedilmez.

Zarar ve yarar insansal kavramlardır.

Doğada yokturlar.

Bir yılın içinde günlerin veya gecelerin doğal olarak uzamasının nasıl yararından ve zararından bahsedlimezse, doğal bir süreç olan mutasyonun da yarar ve zararından bahsedilmez. Bu yeterince bilimsel olmayan bir yaklaşımdır.

Bazı koşullarda zararlı gibi duran bir mutasyon aslında yararlıdır.

Yararlı olduğu sanılan da zararlı olabilir.

Zararlı olduğu açıkça bilinen bir nokta mutasyonu, doğa tarafından yeğlenebilir. Örneğin orak hücreli anemi böyle bir bozukluktur.

Anemi olduğu için zararlı olması gerekir ama, Afrika'da çıktığı ortamda yararlı olmuştur.

Orak hücreli anemili hastalar sıtmaya dirençlidirler. Sıtma da bazı yerlerde en önemli ölüm nedenidir.

Bu hastalar sıtmadan ölmezler ve genlerini yeni nesillere geçirirler.

Bu yüzden bu hastalık yok olmamıştır.

Bu sorunun bir yüzü..

Diğer yüzüne gelince..

Mutasyonları yararlı veya zararlı olarak ikiye ayırabileceğiniz gibi, onlara üçüncü bir kategori de ekleyebilirsiniz.

Nötral mutasyonların bilinen ne yararları vardır ne de zararları.

Nötral mutasyonlar birikirler. Ve bir gün onlara gereksinim olunca işe yararlar..

Bu sorunu ilginç bir yönü daha var.. Onu da hep ihmal ederler..

O da şudur:

Zararlı mutasyon nasıl bilinir?

Eğer canlıda bir hastalık olursa ve canlı ölürse, genetik yapısın incelenince bulunan mutasyonun zararlı olduğu ileri sürülebilir.

Peki canlıda yararlı bir mutasyon nasıl tanınır?

Hiç bir şekilde kendini belli etmeyebilir yararlı mutasyon.

Mutasyonlar çoğu kere moleküler düzeyde etkilidirler.

Canlıda diğer enzimlerden veya bazı moleküllerden daha uyumlu ve etkiki bir molekülün sentez edildiği nasıl bilinebiir?

Hiç bir şekilde bilinemez.

Canlı bir maddeyi daha kolay hazmediyordur örneğin. Ve yaşadığı yerde o maddeden bol miktarda vardır.

O canlı için bu mutasyon yararlıdır. Aynı mutasyon başka bir canlı için, zararlı veya nötral olabilir.

Ama yararlı mutasyonları bilmenin olanağı yoktur. Yani doğa yararlı mutasyonların bilineceği bir canlı yaratmaz.

Ama zararlı mutasyonların hemen bilineceği canlılar yaratabilir.

Bu yüzden bütün mutasyonları zararlı olduğu söylenir.

Bu hogwash dır.. Absürd ve bilimsel olmayan bir iddiadır.

Belki de zararlı mutasyon kadar yararlı mutasyonlarda olmakta ve gözden kaçmaktadırlar..

Bu nedenlerden dolayı, zararlı veya yararlı mutasyon yoktur.

Mutasyon vardır..

Evrimin en önemli nedenidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şüphesiz canlı ve cansız evrende insan bilinci düzeyine ulaşmış bir gelişme hem insana hem de evrene bambaşka bir anlam kazandırmıştır.

İnsan bilinci hem kendine hem evrene önemli bir kazanımdır. Bu kazanımın sürekliliğini hatta daha da ileri götürebilecek her sebebin yararlılığından, bu sürekliliği sekteye uğratacak, geriletecek ve yok edecek sebeplerin de zararlılığından bahsedilebilir. Doğaya bir takım kriterleri insan koymaktadır. Ancak bu kriterleri de yalnız subjektif yargıları ile değil objektif gelişimleri gözleyerek de yapmaktadır. Böyle olunca insandan başka herhangi bir canlıyı daha ileri aşamalara götürebilecek bir sebebi o canlı farkında olmasa bile o canlı açısından yararlı veya zararlı olarak görmek mümkündür. Özetle bir canlı için yararlılık veya zararlılık zaten insan bilincinden bağımsız olarak doğal seleksiyon ile kendini gösteriyor.

Canlılık bir aşamaya ulaştıktan sonra, diğer kendiliğinden varlıklardan ayrılıyor. Artık kendisi için varlık haline geliyor. Kendisi için varlık haline gelmiş bir canlının artık tanımlanabilen amaçları vardır. En temel amaçları ise; canlı halini korumak. Yok olmadan önce kendisi gibi birini yaratmak. En azından bu iki amacı gerçekleştirebilecek, kolaylaştıracak mutasyonlar yararlı, Bunları gerçekleştirmeye izin vermeyen mutasyonlara da yararlı diyebiliriz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün bunlara ek olarak, her ne kadar yarar ve zararlarından bahsedilmezse de, mutasyonların genel olarak yararlı olduklarını bile ileri sürebiliriz..

Bunun en belirli kanıtı olarak da tür sayısının ve hemen her türdeki canlı sayısının giderek artmasını delil olarak gösterebiliriz.

Bu gözlem açıkça yararlı denen mutasyonların, zararlı denen mutasyonlardan daha sık karşılaştıldığını ama, tanınamadıklarını göstermektedir.

Ancak büyük manzaraya bakarak yararlı mutasyonların daha sık olduğunu söyleyebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni sen hiç ilgilendirmiyrosun.. İstediğin yere git. Camiye gidiyorsundur belki de.
Beni burayı izleyenler ilgilendiriyor. Ben onların bilmesi için uğraşıyorum.
Senin bu muhabbetinin nerdeyse her kelimesi yanlış..
Nedenine değineceğim elbette. 

Peki hacı dayı Çernobildeki nükleer felekat sonucunda olumlu yönde mi değişim göstermişlerdir yoksa mutasyon geçirenler sakat organla veya ölümcül hastalıklara mı yakalanmışlar? Mutasyon olumlu sonuç veriyorsa bunlarında hayata nükleer faciadan önceki hayatları gibi rahat bir şekilde ama değişikliğe uğrayarak geçirmeleri gerekir. Ama öyle birşey yok. Al sana canlıyı olumsuz etkileyen bir mutasyon örneği. Şimdi sen bana canlının hayata tutunmasını sağlayacak olumlu bir mutasyon örneği ver

tarihinde Mayonez2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Beni sen hiç ilgilendirmiyrosun.. İstediğin yere git. Camiye gidiyorsundur belki de.
Beni burayı izleyenler ilgilendiriyor. Ben onların bilmesi için uğraşıyorum.
Senin bu muhabbetinin nerdeyse her kelimesi yanlış..
Nedenine değineceğim elbette. 

Peki hacı dayı Çernobildeki nükleer felekat sonucunda olumlu yönde mi değişim göstermişlerdir yoksa mutasyon geçirenler sakat organla veya ölümcül hastalıklara mı yakalanmışlar? Mutasyon olumlu sonuç veriyorsa bunlarında hayata nükleer faciadan önceki hayatları gibi rahat bir şekilde ama değişikliğe uğrayarak geçirmeleri gerekir. Ama öyle birşey yok. Al sana canlıyı olumsuz etkileyen bir mutasyon örneği. Şimdi sen bana canlının hayata tutunmasını sağlayacak olumlu bir mutasyon örneği ver

Canlıyı olumsuz olarak etkileyen tonla mutasyon var..

Biz onlardan bahsetmiyoruz.. Değil mi?

Bizim ilgilendiğimiz doğal mutasyon..

İnsanın ve kazaların neden olduğu mutasyon değil..

Tek başına mutasyonun yararlı ve zararlı etkisinden bahsedilmez diyoruz.

Çünkü doğal baskıları da hesaba katmak zorundasınız.

Mutasyon bir vakümde olmuyor. Mutasyon tek başına evrime ve yaşama yön veren bir olgu değil..

Öyle olsaydı zararlı ve yararlı mutasyonlardan bahsetmek bir sorun oluşturmazdı.

Ama öyle değil. Bazı koşullarda yararlı olan bir muasyon, diğer koşullarda zararlı olabiliyor.

Canlılar için mutasyon oranının sabit olduğu biliniyor. DNA'nın hata yapma oranı milyonda bir olarak kabul ediliyor.

Bu hatanın nerede olduğu da çok önemli. Hepsi kendini yaşama yansıtmıyor.

DNA'nın yüzde 90'ı hurda denen türden. Yani bir enzim veya protein şifrelemiyor.

Dolayısıyla canlının yaşamını şu veya bu şekilde etkilemiyor.

Görüldüğü üzere doğal mutasyon oranı değişmese bile, onun canlı yaşamı için gerekli DNA'da olması olasılığı azalıyor.

Mutasyon konusunda önüne gelen bir fetva veriyor, yorum yapıyor, bilgiçlik taslıyor.. Bu aptalca bir yaklaşım..

Bilimsel olmadığı gibi, bazılarını yanıltmayı amaçlıyor. Sahtekarlık yani..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

eşeysiz ve eşeyli üreyen canlilarda farkli olan oluşum.

eşeysiz üreyen mutasyonunu diğer arkadaşlariyla paylaşamadiği için başka bir şeye dönüşmesi için bütün değişiklikleri kendisi ya da neslinden birisinin yaşamasi gerekir.

eşeyli üreyenler ise genlerini döllenme yoluyla paylaşip yeni nesillere bu şekilde geçirdikleri için bünyelerinde meydana gelen en küçük yararli değişiklik kisa sürede önce topluluğa sonrada tüm türe kadar yayilir. bu yüzden eşeyli üreyen canlilarin evrimi diğerlerinden çok hizlidir.

kambriyen patlama denilen ve aslinda 20 milyon yilda tüm yaşam formlarinin bir anda belirmesine yol açan unsur, eşeyli üremenin evrim yoluyla ortaya çıkmasidir. bundan önce hücreler ve kolonileri eşeysiz ürediği için evrim çok yavaş işliyor ve milyarlarca yil aliyordu. hücre kolonilerinde özelleşmenin ortaya çıkışı eşeyli üremeyi zorunlu kildi, böylece bu hücre özelleşmesi doku ve organlara sahip daha karmaşik hayvan ve bitkilerin meydana gelmesini tetikledi.

tabi bu o donemde ilk kez gerçekleştiği için bir patlama yapmiştir, günümüzde ise artik bu olmuş yaşanmiş bitmiş bir şey olduğu için mümkün değil. o donem yaşam karalara çıkmamiş ve çeşitliliği son derece zayif bir konumdaydi, eşeyli üreme meydana gelince boş ortam bu ve diğer unsurlar tarihsel bir zorlama sonucu bir araya gelip kambiryen siçramasina yol açtilar.

türleşme, bir türün tamamen diğerine dönüşmesi şeklinde olabileceği gibi topluluklar halinde izole olmuş bir türün bir kaç topluluğunun değişimlerini diğer türdeşleri ile paylaşamamasi sonucu farklilaşmasi neticesindede meydana gelir. bu konuda hammadde mutasyonlar , çevresel etkenlerde izolasyon ve adaptasyondur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

kısacası şöyle... türleşme türe ait bireylerde değil topluluklarda (biyolojide populasyon denilir) meydana gelir, ani değil tedrici ve yavaştır. bireylerde meydana gelen ufak tefek kalıtsal değişiklikler (mutation) bireyden topluluğa doğru yayılır ama bu birey yeni tür değildir, sadece bir değişiklik taşıyıcısıdır. zamanla bu tür mutant bireylerin milyonlarca yılda türün genetik havuzuna kattığı değişiklikler nedeniyle, türün genetik frekansı değişikliğe uğrar ve yeni türü meydana getirir.

bir tür tek populasyon halinde ise, iz bırakmadan ortadan kalkar evrim sürecinde. eğer türe ait birden fazla populasyon sözkonusu ise bunlardan bazıları farklı türler oluşturup bazıları da eski türün devamını sürdürebilir. bu yüzden ara halka türler çoğunlukla yok olmuş türler arasında olmakla birlikte, yaşayan evrim kalıntılarıda sözkonusudur.

birden fazla populasyon doğal izolasyon yoluyla ortaya çıkar. bir türü oluşturan tek populasyon doğal bir engelle aralarındaki her türlü genetik veri akışı kesilen birden fazla toplulukları ortaya çıkarır. zamanla farklı çevre kosullarında farklı adaptasyonlar ve uyum kazanan populasyonlar farklı türleri meydana getirir. buna karşılık eski türe ait bir kaç toplulukta günümüze kadar gelir ve yaşayan ara halka türleri olarak adlandırılırlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • haci pinned this Başlık
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...