Jump to content

Marxisme karşı güzel beleş bir kitap


Recommended Posts

Marksizmi savunupda David Ricardo, Adam Smith okumayan ancak ortodoks marksist olur.....Liberal bir iktisatcı tarafından öğrenmişimdir bu ikiliyi ve cok deger verdigim bir hocadır...

Peki Carl Menger, Jevons, Böhm-Bawerk ve Alfred Marshall okudun mu? İktisat Adam Smith'de başlayıp Marx'da bitmiyor malesef senin sandığın gibi. Adam Smith ve Ricardo'nun ve onların takipçisi Marx'ın da kabul ettiği Emek Değer Teorisi reddediliyor bu düşünürler tarafından. Aynı bugün Lamarckçılık biyoloji'de bittiyse, aynı nasıl phlogiston teorisi kimya'da bittiyse, emek-değer teorisi de ekonomide bitmiştir. Bugün git bir ekonomi profesörüne sor bakalım neye inanıyorlar bu konuda.

Marx'ın Rodbertus'dan apardığı artı-değer sömürü argümanı tamamen emek-değer teorisinin varsayımları üzerine bina edilmiştir. E peki artık ekonomistler bu teoriyi kabul etmiyor. Sen hala sırf tüm dünya görüşün bu analiz üzerine kurulu olduğu için modern bilimin duruşunu reddedeceksin. Hem de en ahlaksız bir şekilde kalkıp modern ekonomiyi "burjuva sınıfının" çıkarını korumak için yalan söylediğini söyleyeceksin. Aynı HY'nin Darwinizm'i ırkçılığın ve terörizmin temel sebebi ilan etmesine benziyor.

Modern bilime dönün. Geri kafalılığı bırakın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 203
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Frankfurtçular iyidir, Herbert Marcuse süperdir mesela. En son Guy Debord'u okudum Situationistlerden, ona bayıldım mesela.

Bu ortodoksçuları Marx bugün yaşasa, ciddiye almazdı. Çünkü Marx'ın Marksizmleştirilmesi, -bunlar bilmez-, Marx'tan sonra gerçekleşti :) Marx bir yerde, kendi eserinden çıkarılan aşırı deterministik yorumları duyunca, kahkaha atıp, 'belki' diyor :)

Marx'ın da farklı dönemleri var, 1848-öncesi ve sonrası dönemler birbirinden farklıdır. Marx hem politikacı, hem her konuda yazı yazıp, sürekli kendisini yanlışlamış bir düşünür. 1848'deki Manifesto'da yaptığı 'devlet' tanımıyla, Bonapartist devlet kuramsallaştırması birbiriyle bir ölçüde çelişir. Miliband'a göre, Marx'ta birbiriyle çelişen iki farklı devlet anlayışı var zaten, ki katılırım bu fikre :)

Marx veya bir başka düşünür karşısında, bağımsız zihnini koruyamayan 'Sakson kölelerinin', İslamcılardan hiçbir farkı yok maalesef :)

Bilip bilmeden konuşma ...Bunlar bilmez sen bilirsin...Bu kadar begenmişlik narsistlige yol acar...Tespitlerine bayıldım kimden aldın..:) Dönem ayırmalarını althuserden almışsın belli ama gramsci eksik kalmıs birde ordan patlat bir kac cümle....

Link to post
Sitelerde Paylaş
Peki Carl Menger, Jevons, Böhm-Bawerk ve Alfred Marshall okudun mu? İktisat Adam Smith'de başlayıp Marx'da bitmiyor malesef senin sandığın gibi. Adam Smith ve Ricardo'nun ve onların takipçisi Marx'ın da kabul ettiği Emek Değer Teorisi reddediliyor bu düşünürler tarafından. Aynı bugün Lamarckçılık biyoloji'de bittiyse, aynı nasıl phlogiston teorisi kimya'da bittiyse, emek-değer teorisi de ekonomide bitmiştir. Bugün git bir ekonomi profesörüne sor bakalım neye inanıyorlar bu konuda.

Marx'ın Rodbertus'dan apardığı artı-değer sömürü argümanı tamamen emek-değer teorisinin varsayımları üzerine bina edilmiştir. E peki artık ekonomistler bu teoriyi kabul etmiyor. Sen hala sırf tüm dünya görüşün bu analiz üzerine kurulu olduğu için modern bilimin duruşunu reddedeceksin. Hem de en ahlaksız bir şekilde kalkıp modern ekonomiyi "burjuva sınıfının" çıkarını korumak için yalan söylediğini söyleyeceksin. Aynı HY'nin Darwinizm'i ırkçılığın ve terörizmin temel sebebi ilan etmesine benziyor.

Modern bilime dönün. Geri kafalılığı bırakın.

Ben emek-değerci değilim ama, sen Sraffa'nın denklemlerinden haberdarsındır sanıyorum ludwig, di mi? Neo-Ricardocular neci oluyor? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ya Marx'ı Marksistler anlamıyor ki, başkalarının anlaması bekleniyor minton, bırak anlamasınlar :)

Şu Türkiye'de fikri birikim açısından en geri topluluklardan bir kısmı, sol eğilimi olan siyasi gruplar, bu sorgulanmıyor mesela.

Bir de Astur'la tartışmanı da okudum, Sovyetler savaşın gerçek galibi olsa ne, olmasa ne? Tarihte iki farklı diktatörlükten birinin, diğerini mat ettiği hiç olmamış mı yani?

Sol grupların cehaletini biliyorum..Hemde zır cahiller...(cok büyük oranı) Astur sovyetleri almanların elinden kurtaran abd dir sözüne nazaran söyledim onları...sovyetlerde diktatörlük varda kapitalizmde yok mu ? Kapitalizmde diktatörlük degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sol grupların cehaletini biliyorum..Hemde zır cahiller...(cok büyük oranı) Astur sovyetleri almanların elinden kurtaran abd dir sözüne nazaran söyledim onları...sovyetlerde diktatörlük varda kapitalizmde yok mu ? Kapitalizmde diktatörlük degil mi?

Değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilip bilmeden konuşma ...Bunlar bilmez sen bilirsin...Bu kadar begenmişlik narsistlige yol acar...Tespitlerine bayıldım kimden aldın..:) Dönem ayırmalarını althuserden almışsın belli ama gramsci eksik kalmıs birde ordan patlat bir kac cümle....

Biraz narsistimdir, doğru. Kişileri eleştirmeyi bırakın, hoş SSCB'de onu da yapmayı beceremediniz ya :)

Althusser'den tamamen farklı düşünüyorum: İktisadi erekselcilik, Hegelci diyalektiğin güya 'ters çevirilmesi' filan bundan sonradır. 1848 mücadelesinin çok sonra eleştirisini yapan Engels, 'biz hatalıydık, kapitalizm hala üretici güçleri geliştiriodu o dönem, devrim için gerekli koşullar oluşmamıştı' diyor. Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi'nde, Alman İdeolojisi'nde ki Marx'la, 1844 El Yazmaları'ndan itibaren ortada gözüken Marx'ı birbirinden ayıran, iktisadi erekselcilik ve proleteryanın kendini devlet olarak örgütlemesi, tarihin kapalılığı, proleteryanın sosyolojik bir kategoriye indirgenmesi vs. gibi hususlar var :) Mesela ben Grundrisse'yi de, Kapital'e tercih ederim :)

Bu konularda Otonomistlere yakın düşünürüm, Althusser apayrı bir dünya :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sol grupların cehaletini biliyorum..Hemde zır cahiller...(cok büyük oranı) Astur sovyetleri almanların elinden kurtaran abd dir sözüne nazaran söyledim onları...sovyetlerde diktatörlük varda kapitalizmde yok mu ? Kapitalizmde diktatörlük degil mi?

Sanmam. Kapitalist sistem, bir tür diktatörlük değildir, daha doğrusu Marx'ın kelimeyi kullanış tarzıyla diktatörlük olarak kabul edilebilir, ama modern siyaset biliminde tanımlanış şekliyle, bir tür diktatörlük değildir. Ben Hollanda'yı gezdim, gördüm; Sovyetler'le kıyas yapmam, yaptırmam :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sol grupların cehaletini biliyorum..Hemde zır cahiller...(cok büyük oranı) Astur sovyetleri almanların elinden kurtaran abd dir sözüne nazaran söyledim onları...sovyetlerde diktatörlük varda kapitalizmde yok mu ? Kapitalizmde diktatörlük degil mi?

Sovyetleri Almanların elinden ABD kurtardı tabi, bunu bilmiyorsan senin cehaletin. Lend-lease programını, ABDnin yaptığı yardımları falan defalarca yazdık, internetten bir araştır o programı yapılan yardımın boyutunu görünce olayı anlayabilmen lazım.

tarihinde Astur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sanmam. Kapitalist sistem, bir tür diktatörlük değildir, daha doğrusu Marx'ın kelimeyi kullanış tarzıyla diktatörlük olarak kabul edilebilir, ama modern siyaset biliminde tanımlanış şekliyle, bir tür diktatörlük değildir. Ben Hollanda'yı gezdim, gördüm; Sovyetler'le kıyas yapmam, yaptırmam :)

Bende yaptırmam yahu hollandayla sovyetleri :rolleyes: Sovyetlerde diktatörlük vardı diyorsunuz bende burjuva diktatörlügü var diyorum...Hele bi yıkmaya kalkın bakalım nasıl da insanlıktan cıkıyorlar...yoksa etliye sütlüye karısmazsan sürekli tüketirsen niye karıssın burjuva diktatörlügü.. :rolleyes: ki hitlerde içerde isyan etmeyen almanlara ne yapmıştır ...Kendisini destekleyen bir halkı niye katletsin...

tarihinde minton tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
a: a form of government in which absolute power is concentrated in a dictator or a small clique b: a government organization or group in which absolute power is so concentrated c: a despotic state

http://www.merriam-webster.com/dictionary/dictatorship

Ya bu literatürde problemli olan birşeyler var ludwig, 'totaliterizm' eleştirisinin epistemolojik temelleri bu aralar bayağı bir sorgulanıyor, Zizek sağolsun :)

Yukarıdaki tanımlarda devlet yerine, uluslararası bir şirketi koy bakiim, tekrar oku. Fark yok gibi, ne dersin? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bende yaptırmam yahu hollandayla sovyetleri :rolleyes: Sovyetlerde diktatörlük vardı diyorsunuz bende burjuva diktatörlügü var diyorum...Hele bi yıkmaya kalkın bakalım nasıl da insanlıktan cıkıyorlar...yoksa etliye sütlüye karısmazsan sürekli tüketirsen niye karıssın burjuva diktatörlügü.. :rolleyes:

İşte buradan her tür 'devletin' insanlıktan çıkma potansiyeli olduğu gerçeğine varıp, anarşizme yelken açsan anlayacağım seni ama, maalesef yapmıyorsun :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ya bu literatürde problemli olan birşeyler var ludwig, 'totaliterizm' eleştirisinin epistemolojik temelleri bu aralar bayağı bir sorgulanıyor, Zizek sağolsun :)

Yukarıdaki tanımlarda devlet yerine, uluslararası bir şirketi koy bakiim, tekrar oku. Fark yok gibi, ne dersin? :)

Ulusalarası şirketin yönetiminden bahsediyorsun galiba? Şirket, yahut aile, yahut web forumunun nasıl yönetildiğinden bize ne? Biz politika tartışıyoruz. Devlet yönetim biçimlerini tartışıyoruz. Adam kalkmış diktatörlüğün tersi olan yönetim biçimine diktatörlük diyor. Bu aynı 1984 romanındaki "kölelik özgürlüktür.. savaş barıştır" vs sloganlarını hatırlatıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte buradan her tür 'devletin' insanlıktan çıkma potansiyeli olduğu gerçeğine varıp, anarşizme yelken açsan anlayacağım seni ama, maalesef yapmıyorsun :)

Ee ben kendimi otodoks marksist görmüyorum...Eleştiri haznemde mevcuttur marx ne demişse günümüzde gecerlidir gibi bir söz etmiyorum ....İktidar insanı yoldan cıkarabilir...Ama brezilyada Mst hareketi bana ümit veriyor acıkcası..ki marksist bir harekettir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ulusalarası şirketin yönetiminden bahsediyorsun galiba? Şirket, yahut aile, yahut web forumunun nasıl yönetildiğinden bize ne? Biz politika tartışıyoruz. Devlet yönetim biçimlerini tartışıyoruz. Adam kalkmış diktatörlüğün tersi olan yönetim biçimine diktatörlük diyor. Bu aynı 1984 romanındaki "kölelik özgürlüktür.. savaş barıştır" vs sloganlarını hatırlatıyor.

Bürokratik zumre yada şirket yönetici zumresi..kapitalistler toplulugu ne fark eder sonucta diktatörlük...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bende yaptırmam yahu hollandayla sovyetleri :rolleyes: Sovyetlerde diktatörlük vardı diyorsunuz bende burjuva diktatörlügü var diyorum...Hele bi yıkmaya kalkın bakalım nasıl da insanlıktan cıkıyorlar...yoksa etliye sütlüye karısmazsan sürekli tüketirsen niye karıssın burjuva diktatörlügü.. :rolleyes: ki hitlerde içerde isyan etmeyen almanlara ne yapmıştır ...Kendisini destekleyen bir halkı niye katletsin...

Tüketmenin nesi yanlış sence? Zaten refah denilen olay bu değil midir? Satın alma gücünün artması, daha çok ihtiyacını hatta lüks ihityaçlarını karşılayabilme dur8umuna gelmen değil mi zaten amaç? Yani en azından MArx'ın şikayeti bu yöndeydi. Ona göre işçi sınıfı refah içinde değildi, yani yeterince tüketemiyordu. Marx'a göre kapitalizm üretimin önünde bir engeldi. Sosyalizmde üretim ve verimlilik görülmemiş seviyelere çıkacaktı. Peki bu kadar üretim olacak, bunların turşusu mu kurulacak? Tüketilecek tabi. Peki niye kendinizle çelişir bir şekilde tüketimin olmasından şikayet ediyorsunuz? Tüketim artmışsa demek ki refah artmıştır. Ekonomik düzen amacını gerçekleştirmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ya bu literatürde problemli olan birşeyler var ludwig, 'totaliterizm' eleştirisinin epistemolojik temelleri bu aralar bayağı bir sorgulanıyor, Zizek sağolsun :)

Yukarıdaki tanımlarda devlet yerine, uluslararası bir şirketi koy bakiim, tekrar oku. Fark yok gibi, ne dersin? :)

Kaba kuvvet tekeli olan hangi şirket var mesela?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ulusalarası şirketin yönetiminden bahsediyorsun galiba? Şirket, yahut aile, yahut web forumunun nasıl yönetildiğinden bize ne? Biz politika tartışıyoruz. Devlet yönetim biçimlerini tartışıyoruz. Adam kalkmış diktatörlüğün tersi olan yönetim biçimine diktatörlük diyor. Bu aynı 1984 romanındaki "kölelik özgürlüktür.. savaş barıştır" vs sloganlarını hatırlatıyor.

Daha açık olayım ben, devletler ve diktatörlükler hususunda Sovyetler'le, mesela Hollanda'yı kıyaslamam bile demişim yukarıda, senden olağanüstü farklı birşey savunmuyorum.

Daha farklı birşey söylüyorum dikkat edersen: Diktatörlüğe yönelik eleştirin, gücün, inisiyatifin merkezileşmesi, bireysel inisiyatifin -tabandaki bireylerden bahsediyorum- baltalanması, yukarıdakinin otoritesini aşağıdakine dayatabilmesi -ki 'otorite' tanımı itibarıyle dayatmayı içerir- gibi şeylerse, uluslararası şirketleri savunmanın mantığı ne ola ki, diye soruyorum ben :)

Daha açık olayım: Bir toprak parçası üzerinde özel mülkiyetle, bir toprak parçası üzerinde devlet hakimiyeti arasında, iktidar işleyişi açısından, ne gibi farklar olduğunu yazar mısın buraya? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...