Jump to content

Tanrı yoktan yaratabilir mi?


Recommended Posts

Başlangıcı olmayan birşeyin şimdiki zamanı güme gider.

Eğer başlangıcı yoksa ezeli ise yaratılmamış olur, o hep vardır.

Hep varolan birşeye yeni şeyler yüklenemez.

Sadece değişim içinde olabilir.

Eğer tanrıda ezeli ise,

Daima olduğu bilgilere sahiptir.

Yoktan yaratması söz konusu olamaz.

Varolan birşey yokluğu bilemez, bilmesi için yokluğu yaşaması gerekir.

Yokluğu yaşamayıp hep varolduğuna göre "yokluk" bilgisinden yoksundur.

Sadece varolan birşeyin şeklini değiştirebilir.

Şeklini değiştireceği şeyde kendisinden bir parça olmak zorundadır.

Çünkü varolan o dur, ondan sonra varedeceği şey onun bir parçasıdır.

Tanrının sahip olduğu bilgilerin ise nereden geldiği mechuldür.

Çünkü o bilgiler hep vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eğer tanrıda ezeli ise,

Daima olduğu bilgilere sahiptir.

Yoktan yaratması söz konusu olamaz.

Yoktan yaratmasının sabit bilgisinin dışında olduğunu nereden çıkardın? Sabit bilgisi içinde 'kendi içinde hareket eden' varlık kümeleri de olabilir mantıksal olarak. Baştan aşağı çürük argümanlar bunlar.

tarihinde sonus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı, yokluğun ne olduğunu bilemez.

Eğer yokluğun ne olduğunu bilirse, kendi varlığından şüphe eder.

"Başlangıcım yok, ben hep varım" diye düşünse bile bunun için varlık gerekir, yokluktan söz edilemez.

Yaratılmamış ve ezeli olarak varolduğuna göre,

"Yokluğun" ne demek olduğunu bilemez.

"Yokluk" diye birşey bilgisi dışındadır.

Çünkü; Tanrı hep vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Başlangıcı olmayan birşeyin şimdiki zamanı güme gider.

Çok doğru. Başlangıcı olmayan ezelidir, o halde O'nu zamanla sınırlayamazsınız. O zamansız bir alemdedir çünkü..

Eğer başlangıcı yoksa ezeli ise yaratılmamış olur, o hep vardır.

Çok doğru..

Hep varolan birşeye yeni şeyler yüklenemez.

Ama senin yeni dediğim şey onun için zaten varki..

Sadece değişim içinde olabilir.

Değişim değil ilminin tecellileri olur..Yani zamana tecelli ederek ilmini şuur sahiplerine okutur.

Eğer tanrıda ezeli ise,

Ezeli olmazsa zaten Allah olamaz.

Daima olduğu bilgilere sahiptir.

Çok doğru..

Yoktan yaratması söz konusu olamaz.

Onun için yok diye bir kavram olamaz ki, bize göre bilinmeyen alemin adını biz yok diye adlandırmışız o kadar. Buradaki isimlendirme insanın nokta-i nazarıdır. O ilim dairesinde olan şeyleri vücud dairesine gönderir. Dolayısıyla ilim dairesinde her şey vardır.

Varolan birşey yokluğu bilemez, bilmesi için yokluğu yaşaması gerekir.

Bu dedikleriniz insan için geçerlidir. Ki yukarıda yokluk kavramı Allah için kullanılamaz.

Yokluğu yaşamayıp hep varolduğuna göre "yokluk" bilgisinden yoksundur.

İnsan için elbetteki doğrudur..

Sadece varolan birşeyin şeklini değiştirebilir.

Doğru ilim daireisnde program olarak olan şeyleri vücud dairesine çevirerek herşeyi bildiğini bizlere gösterir.Şeklini değiştireceği şeyde kendisinden bir parça olmak zorundadır.

Niye mobilyacı keresteden mi yoksa?

Çünkü varolan o dur, ondan sonra varedeceği şey onun bir parçasıdır.

Var olan o değil O'nun varlığıyla var edilmişlerdir.

Tanrının sahip olduğu bilgilerin ise nereden geldiği mechuldür.

Elbetteki meçhuldür. Ama bu meçhuliyet bizim içindir. Allah için ise ne meçhul olsanun ki. Herşey malum ki onları sürekli yaratıyor bu dünyaya gönderip ahiret melektine yolculuğa çıkarıyor.

Çünkü o bilgiler hep vardır.

Bilgiler vardı Ama bilginin varlığı bilginin pratiğe dökülmesiyle belli olur. İşte Allah bildiklerin göstermek için kainatı ve bizlerin bilmediği daha nice alemleri yaratarak bildiklerinin özelliklerini oralarda göstermektedir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yoktan yaratmasının sabit bilgisinin dışında olduğunu nereden çıkardın? Sabit bilgisi içinde 'kendi içinde hareket eden' varlık kümeleri de olabilir mantıksal olarak. Baştan aşağı çürük argümanlar bunlar.

Kamil-i mutlak ve Alim-i mutlaksa değişememeli veya değişmemeli argümanı bence gereklidir... Kendi içinde hareket eden varlık kümesi onu daha kamil hale getiremez ve hep Kamil-i mutlak olduğu için daha az kamil de yapamaz, sadece nötr halde kamil-i mutlaklık devam edebilir ve nötr durum da aslında değişmeme durumudur...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Onun için yok diye bir kavram olamaz ki, bize göre bilinmeyen alemin adını biz yok diye adlandırmışız o kadar.

Varlık ve yokluktan bahsediyorum ben.

Tanrı için yokluk diye birşey olamaz, evet.

Çünkü yokluğun ne olduğunu bilemez, çünkü tanrı ezeli olarak vardır.

Yokluk bilgisini alabileceği bir yer yoktur.

Niye mobilyacı keresteden mi yoksa?

Mobilyacı varolan birşeyin şeklini değiştirerek farklı bir boyut kazandırır.

Tanrı da aynı şekilde, bilgileri ile birşeyleri değiştirerek yaratır.

Yoktan varetmek gibi bir niteliği olamaz.

Çünkü yokluğun ne olduğunu bilemez.

Yokluğun ne olduğunu bilebilecek bilgi kaynağı yoktur onun için,

Çünkü o vardır.

Varolan, varolmuştur..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanri yoktan yaratabilir mi? den once Tanri yaratabilir mi? sahfasini gecmek gerekmez mi???

Eger ki her seyi Tanri yaratmissa,oyle bir konum olmalidir ki o anda sadece Tanri var olmalidir.

O anda var olan Tanri yaratmamis bir Tanri dir,ezeliyetten yaratis anina degin gecen sonsuz sure zarfinda sadece kendisi vardir,fakat o anda birden mutasyon gecirerek yaratmis bir Tanri'ya donusmustur,artik kendi disinda yarattiklari vardir,artik sifati degismistir,Tanri degisiklik gecirmistir,evrime ugramistir,fakat eger ahir olmak sadece Tanri ya ait bir sifat ise er veya gec butun yarattiklarini yok etmek ve yine kendi basina kalmak zorundadir.O zaman da yaratici sifati onun gecici bir sifati olarak kalacaktir.Butun yarattiklarini yoketmek zorundadir oysa yaratmadan once yoketmek eylemini yapmasi mumkun degildir vs vs vs

Goruldugu gibi veya bana gorundugu gibi Tanri'nin bir seyler yaratmasi cok kolay degil !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanri yoktan yaratabilir mi? den once Tanri yaratabilir mi? sahfasini gecmek gerekmez mi???

Eger ki her seyi Tanri yaratmissa,oyle bir konum olmalidir ki o anda sadece Tanri var olmalidir.

O anda var olan Tanri yaratmamis bir Tanri dir,ezeliyetten yaratis anina degin gecen sonsuz sure zarfinda sadece kendisi vardir,fakat o anda birden mutasyon gecirerek yaratmis bir Tanri'ya donusmustur,artik kendi disinda yarattiklari vardir,artik sifati degismistir,Tanri degisiklik gecirmistir,evrime ugramistir,fakat eger ahir olmak sadece Tanri ya ait bir sifat ise er veya gec butun yarattiklarini yok etmek ve yine kendi basina kalmak zorundadir.O zaman da yaratici sifati onun gecici bir sifati olarak kalacaktir.Butun yarattiklarini yoketmek zorundadir oysa yaratmadan once yoketmek eylemini yapmasi mumkun degildir vs vs vs

Goruldugu gibi veya bana gorundugu gibi Tanri'nin bir seyler yaratmasi cok kolay degil !!!

Mesela sen tırnağını yapabilir misin? hayır Ama Allah seni ve sendeki herşeyini, sıfırdan, sırf senin için ve özel yaratmıştır. Diğer yaratılışları da nazara al O'nun nasılda kolayca herşeyi yarattığını kıyas et..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biyoloji bilminin verilerine göre yeryüzünde 400.000 çeşit var bunların 300.000'i her yıl baharda yeniden ve yoktan yaratılıyor. Nerden mi alıyoruz sonbahar ve kışta kaybolan bu mahkukat baharda bir anda karşımıza çıkıveriyor. Demek bahar fabrikasını çalıştıran Allah hem kolayca yaratıyor hem de herşeyin sahibi ki bir bahardan bunları halk ediyor.
Link to post
Sitelerde Paylaş
Mesela sen tırnağını yapabilir misin? hayır Ama Allah seni ve sendeki herşeyini, sıfırdan, sırf senin için ve özel yaratmıştır. Diğer yaratılışları da nazara al O'nun nasılda kolayca herşeyi yarattığını kıyas et..

Allahın, insanları sıfırdan yarattığı nerede yazar?

Biyoloji bilminin verilerine göre yeryüzünde 400.000 çeşit var bunların 300.000'i her yıl baharda yeniden ve yoktan yaratılıyor. Nerden mi alıyoruz sonbahar ve kışta kaybolan bu mahkukat baharda bir anda karşımıza çıkıveriyor. Demek bahar fabrikasını çalıştıran Allah hem kolayca yaratıyor hem de herşeyin sahibi ki bir bahardan bunları halk ediyor

Pardon?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mesela sen tırnağını yapabilir misin? hayır Ama Allah seni ve sendeki herşeyini, sıfırdan, sırf senin için ve özel yaratmıştır. Diğer yaratılışları da nazara al O'nun nasılda kolayca herşeyi yarattığını kıyas et..

Burada tartışılan konu bu değil, tırnak konusu biyoloji ve dermatolojide tartışılır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında değişemeyen veya başka bir ifade ile "namütenahi mükemmeliyetini sürdürmek için değişmemesi gereken bir varlık, yaratabilir mi?" şeklinde özetleyebiliriz buradaki temel soruyu bence... Yokluk bilgisini bilmemek argümanı ise tutarlı ve mantıklı görülse de, başta Alim-i mutlak kabul edilen bir tanrı için geçerli olamaz bence...

Namütenahi=Nihayetsiz=Endless :) Nurculardan öğrendim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allahın, insanları sıfırdan yarattığı nerede yazar?

Sadece insanları değil her nesli sıfırdan yaratmıştır. Çünkü sonradan oldukları her an yaşanmaktadır. Hani derler ya yumurta mı tavuktan ytavuk mu yumurtadan diye. Burada bir kısır döngü yoktur. Önce yumurta olsa dahi onn üzerine oturup kuluçkaya yatacak tavuk lazımdır. O halde önce tavuk yaratılıp yumurtayı ondan almaktır esas olan.İşte herneslin ilk defe bir bireyi var edilmiş ve ondan sonrada üremenin çeşitli kanunlarını koyan Allah nesli sürdürmüştür.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı, sonsuz bilgi ile ezelden beri varolmuşsa, yaratılmamışsa,

Yokluğun ne olduğunu bilemez.

Yokluğun ne olduğunu bilmesi için kendisi dahilinde varlığın "yok" olması gerekir.

Fakat ezelden beri hep birşeyler varolduğuna göre "yokluk" tanrının bilgisi dışındadır...

Yokluktan birşey varedilemez, varlığın olduğu biryerde "yokluk" diye birşey yoktur.

Tanrın sonsuz bilgiye sahip olduğunu düşünürsek eğer,

Ve bigbang'e söylenen "yokluk" dan yarattı ifadesi yanlıştır.

Bu durumda 2 şey söylenebilir.

1)Ya, tanrı kendini patlattı.

2)Ya da kendinden biraz parça kullanarak bunu yaptı.

Yoktan varolmak diye birşeyden söz edilemez.

"Hem tanrı evreni yarattı, hemde evren sonsuzdur" diyen birisi;

Bigbang'de tanrının kendini tamamen patlattını düşünmek zorundadır.

Çünkü kendinden başka bir sonsuzluk yaratsa, yine kendisi "o" olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimgi Güneş ışığını işleyerek Elektirk, Isı ve Hareket enerjisini bilim elde edebiliyor.. Bir Işıktan farklı enerji türleri elde edilebiliyor.. Bu Güneşe bir eksiklik getirirmi..? Elbette getirmez....

Güneş dünyadaki herbir zerreye tecelli ediyor; Bu zerre sayısının artması yada eksilmesi yine ona bir zarar vermez...

Yada Hava zerreleri aynı anda binler farklı iş görür.. Ciğerde Nefes, Kanda Oksijen, Kulakta ses olur, hava da Isı, ışık ve sıcaklık ve bir sürü radyo, tv v.s dalgaları taşır; v.s v.s.. binlerce işi yapar ve bir işi, diğer işine mani olmaz...

Aynen böylede; Güneş gibi yada Hava gibi ALLAH ın basit bir Mahluku böyle acayip vazifeleri bir anda görebiliyorsa; Elbbette Kusurdan münezzeh olan ve mahiyeti meçhul olan Zat-ı Zülcelal Kendi Nurumdan üflediğim bir Ruh ile bu kainatı tek bir çekirdekten yaratması akla ters değildir...

Bunun basit numuneleri dünyada var..

Basit bir çekirdekten dev gibi ağaçlar; mikroskopla binler defa büyütülerek görülebilien tek bir hücreden İnsan gibi bir Mahluk yaradan, Bir tek zerreye pek çok vazifeler yükeleyen ve Kainatta koyduğu kanunlar ile onları şekilden, şekle sokan bri Kadir-i Zülcelel elbet bu kainatı tek bir çekirdekten yartmış ve bir ağaç gibi büyütüyor olabilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimgi Güneş ışığını işleyerek Elektirk, Isı ve Hareket enerjisini bilim elde edebiliyor.. Bir Işıktan farklı enerji türleri elde edilebiliyor.. Bu Güneşe bir eksiklik getirirmi..? Elbette getirmez....

Evet getirir,

Enerjisi tükenir ve ömrü sonlanır.

Güneşde her yıldız gibi birgün ömrünü tamamlayacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet getirir,

Enerjisi tükenir ve ömrü sonlanır.

Güneşde her yıldız gibi birgün ömrünü tamamlayacak.

Benimkisi meseleyi akla yaklaştırmak için bait bir temsil... Güneş gibi nice güneşler var.. Belki özelliğini bilmediğimiz nice mahluklar yada maddeler var.. Güneş gibi bir mahlukta bu tip vasıflar olabilirse; Vacib-ül Vucud olan Mutlak bir Kadir-i Alimde nasıl vasıflar olabilir...

Bundan 100 sene önce birisi çıkıp cep telefonundan bahsette herhalde adamı deli diye hapse atarlardı... Bizim şuan numunelerini göremediğimiz için akıldan uzak sanılan meseler; o meselelerin tümüyle hurafe olacağını göstermez....

Ölüm öldürülmedikçe, kabir kapısı kapanmadıkça bu mesele mutlak manada çözülmez... Ya ortadaki dellilere bakıp kabul; yada aynı delillere bakıp red edeceğiz.. Her devirde olmuş, yine olacak..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...