Jump to content

Başörtüsü / Türban takmak farz midir ?


Recommended Posts

Islamiyette 32 farz vardir bunlar sirasi ile ;

İman'ın şartları:

1-Allah'ın "varlığına" ve "bir'liği"ne iman etmek

2-Allah'ın meleklerine iman etmek

3-Allah'ın kitaplarına iman etmek

4-Allah'ın peygamberlerine iman etmek,

5-Ahiret gününe iman etmek

6-Kader'e, hayr ve şerrin Allah'tan geldiğine iman etmek.

İslam'ın şartları:

1-Kelime-i şehadet getirmek

2-Namaz kılmak

3-Oruç tutmak

4-Zekat vermek

5-Hacca gitmek

Abdestin farzları:

1-Yüzü yıkamak

2-Kolları dirsekleriyle birlikte yıkamak

3-Başın dörtte birini meshetmek

4-Ayakları topuklarıyla birlikte yıkamak

Gusl'ün farzları:

1-Ağıza su vermek

2-Buruna su vermek

3-Bütün bedeni yıkamak

Teyemmüm'ün farzları:

1-Niyet etmek

2-İki darp ve meshetmek

Namaz'ın farzları:

1-Hadesten taharet

2-Necasetten taharet

3-Setr-i avret

4-İstikbal-i kıble

5-Vakit

6-Niyyet

7-İftitah tekbiri

8-Kıyam

9-Kıraat

10-Rüku

11-Secde

12-Ka'de- ahire

Görüldügü gibi "Başörtüsü/türban takmak" seklinde bir farz yoktur.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 72
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

“Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını sakınsınlar, ırzlarını ve namuslarını korusunlar. Görünmesi zarurî olan yerler dışında cinsel cazibelerini sergilemek için açılıp saçılmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar.” (Nur; 24/31)

ayette tartışmalı olan himar kelimesi:

Ayette “başörtülerini” diye çevirdiğimiz “humuruhinne” kelimesi HAMR kökünden gelir ve tam anlamıyla “başörtüsü” manasına gelir.

Kelimenin kökünü biraz deşersek;

HAMR: Sözlükte ” Örtmek, kapamak, mayalamak” demektir. Örtünmek, örtmek, kapanmak (ihtimâr), karışmak, alışmak (muhâmere), mayalamak, örtmek (tahmîr), mayalanmak, örtünmek, kapanmak (tahammür), başı döndürüp karıştıran, aklı örten, şarap, içki (hamr), baş döndüreni satan, şarapçı (hammâr), başı döndürme, aklı örtme yeri, şaraphane (hammâre), şarap rengi, koyu kırmızı (hamriyyun), hamurun içine örtülüp karışan, maya (hamîra), mayalı, örtülü, kapalı (mahammer), örtülmüş, mayalı, mayhoş, sarhoş (mahmur), içkinin verdiği baş ağrısı (humâr), başı beyaz koyun (muhammera mine’ş-şiyâh), başörtüsü, yemeni, eşarp (himâr) kelimeleri bu köktendir�

Görüldüğü gibi ayette geçen başörtüsü (hımâr) kelimesinin en önemli özelliği “baş” ile ilgili olmasıdır. Nitekim bu ayetler başı açıklığın yaygın olduğu bir topluma inmiş değildir. O günkü toplumda değil kadınlar erkekler bile, kimisi sıcaktan, kimisi Arap örfünden zaten başlarını bir şekilde örtmektedirler. Yani erkek kadın hemen hiç kimse “başı açık” dolaşmamaktadır. Sarık, kaftan, tül, renkli bez vs. başlarına bir şeyler dolayıp sararak veya alarak dışarı çıkmaktadırlar. On bin nüfuslu Medine’de yaşayan Yahudiler, Evs ve Haçreçliler, Muhacirler vs. dışarıdan bakıldığında üstlerinde “baş”larında bir takım örtüler olan insanlardır. Fakat özellikle kadınlarda bu örtü, örtünmek amacıyla değil, daha da çekici ve egzotik olmak amacıyla, “az aç-az kapa” tarzında olmaktadır.

Peki, öyleyse ayet ne demektedir?

Dikkat edilirse “Başörtüsü takın, başınızı örtün” denmiyor da “Başınıza aldığınız o örtüleri boyunlarınıza, omuzlarınızdan aşağıya da salın” deniyor. Bunun sebebi, o dönem kadınlarının başörtülerini arkadan bağlayarak, omuzlarını ve göğüslerine kadar boyunlarını açıkta bırakmalarıydı. Böyle daha çekici olacaklarını düşünüyor olmalılar�

Buradan “Başörtüsü değil, boyun örtüsü emrediliyor” diye bir sonuç çıkarmak, işi yokuşa sürmek ve anlamamak için diretmekten başka bir şey değildir.

Çünkü Kuran’ın çoğu emri zaten böyledir. Yani ayetler çoğunlukla “yürürlükteki durum” üzerine gelir ve onu düzene sokar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
Türban takmak farz değildir..CİLBAB giymek farzdır..ahzap59'u okuyun göreceksiniz Tefsirinde de ayrıntılı olarak anlatılır yüz dahil örtülmelidir islamiyete göre. :)

Tamamen haklısınız ... İcma, Kur'an, sünnet,hadisler,tevatür ve gelenek ile sabit olan, dışarı çıkan kadınların tüm vücudu örten cilbab (Çarşaf veya Burka) giymeleri gerekliliğidir... Bu duruma en önemli delil su ayettir :

Nur Suresi

Ali Bulaç

60- Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Diyanet Vakfı

60. Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Edip Yüksel

60. Evlenme beklentisi olmayan yaşlı kadınların, alımlı yerlerini açıp saçmamak koşuluyla dış elbiselerini bırakmalarında bir sakınca yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha iyidir. ALLAH İşitendir, Bilendir.

Elmalılı Hamdi Yazır

60-Nikah ümidi kalmayan oturmuş kadınların, bir zinet ile gösterişe çıkmamaları şartıyla çarşaflarını bırakmalarında kendilerine bir günah yoktur; ancak iffet adabınca sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, herşeyi bitendir.

Süleyman Ateş

60. Evlenme arzusu kalmamış, oturan (ihtiyar) kadınların, kasden süs göstermeğe çalışmadan, dış örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmaları, kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk

60 Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla dış giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Görüldüğü gibi sadece yaşlı kadınlara o da kerhen çarşaf çıkartma izni verilmiştir ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Acaba şu ahzap59'u bilseler bu türbanlıların ve türban için kendini yırtanların kaçı çarşaf/cilbab giymeye razı olacak

Şayet samimi iseler giymeleri lazım,gönül rızasıyla, o zaman hiç değilse dinin gereği olduğu konusunda yalan söylememiş olurlar ama dinin kendisi yalan olduğuna göre pek te anlamı yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

KaraArif,

Sen bas örtüsünü nerden cikariyorsun?

Eyer BAS geciyorsa ayette ben essek gibi ANIRACAM,gecmiyorsa sen essek gibi aniracanmi?

Ayette ne bas gecer ,nede sac.Ayette örtü gecer.Örtüde üste giyilen entaridir.O caglarda kadinlarin basina örtügü seye NASIYF derlerdi.Eyer öyle birsey olsaydi BAS ve NASIYF in

gecmesi gerekirdi.

Tac"ül Arus kadinin bas örtüsüne Nasiyf diye adlandiriyor.

Dinin agzina ettiniz,ezip,büzüp,cekip uzatarak.

Siz ne bicim müslümansiniz?

Isiniz devamli olarak yamultmak.

Gerceklere ulasmak deyil.

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya hem SETR-İ AVRET yazıyosun hemde BAŞÖRTÜSÜ TAKMAK FAZ DEĞİLDİR diyosun.Setri Avret(Mahrem yerlerin kapatılması)32 farzdan birisi olduğuna göre bayanlar içinde saç mahrem olduğu için baş örtüsü takmak FARZDIR.

Çarpıtmayalım. Setrül avret namazın şartlarındandır.

Namaz kılarken avret yerlerinin kapatılmasıdır yani..

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da başörtüsü vardır, Kur'an'da olmasa da.

İslam'daki başörtüsü, Kur'an'daki örtünmeden ortaya çıkmıştır.

Bu şuna benzer;

Anayasada türban yoktur ama laiklik vardır.

Anayasaya dayanarak yargı kararlarıyla Kamusal alanlarda ve okullarda da türban yasağı vardır.

Kur'an da İslam'ın anayasası gibidir.

Dış giysiyi ve örtülerin yakaları kapatmasını yorumlayanlar asırlar önce böyle yorumlamıştır ve böyle yerleşmiştir.

Farklı da yorumlanabilirdi. Şöyle ki;

İç giyim külottur, şorttur, atlet, gömlektir.

Evde giyilenle dışarda toplum içinde giyilen bir olmamalıdır.

Evde serbest, açık olunabilinir ama dışarı çıkıldığında daha ciddi bir giyim olmalıdır.

Bu da dış giysi ile sağlanır.

Yani iç giysisini ve çıplaklığını örten bir kıyafetle.

Başörtüsü olarak yorumlanan ayette ise kapatılması istenen yakadır. Yani göğüslerin görünmesinin engellenmesi. Saçın, başın kapatılmasının sözü edilmez.

Bugün ceket-pantolon, elbise, uzun etek de dış giysidir.

Yakası kapalı bir bluz, gömlek, kazak da Nur-31'i sağlar.

Ama İslam'a uymaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evvettt

Buyurun canaza namazina,

Iskembeden bülür bülmez atmayiniz,coh sayin vede coh yayin arhadaslar.

Tanridan daha iyi kimse bülemez.Kabedeki enböyyük EL-Ilan bülem.

Iste gercekler,ohuyunda adam olun ,bazlari kimin cimendar celebi olmayin :-)))

Dini ,sadece Allah'a özgülemeye çağrıldıkları,

Kuran'ın dışında izledikleri öğretilerdeki çelişkiler ve saçmalıklar sergilendiği vakit, Sünnilerin ve Şiilerin koro halinde: "Hadisleri, sünneti, mezhep imamlarının ictihadlarını Kuran'a eş koşmasak nasıl namaz kılabiliriz?" diye soru yönelttikleri düğü ve elçisinin öğrettiği detaylar mı? Bu detaylar Kuran ile uyumlu mu? Bu detaylar arasında çelişkilere ne demeli? Hadis kitaplarında namazın detaylarıyla ilgili düzinelerce çelişkiden hangisin seçeceğiz? Babamızın üzerinde bulunduğu mezhebin imamının seçtiğini mi seçmeli?

Örneğin, Sahih-i Müslim'de Peygamberin Fatiha okuduktan sonra rukuya vardığını, yani eğildiğini bildiren birçok hadis rivayeti var.

Ancak, bir başka hadis kitabında Muhammed Peygamberin falanca veya filanca sureyi zammettiği rivayet edilir.

Abdestin alınması ve bozulması hakkında çelişkili bir sürü hadis, mezhepler arasındaki ihtilaflara katkıda bulunmuştur.

Elleri salmalı mı bağlamalı mı? Bağlayınca göbek üzerinde mi yoksa kalp üzerinde mi tutmalı? Tekbir getirirken elleri ne kadar kaldırmalı? Ayak parmaklarını nasıl tutmalı? Şehadeti söylerken işaret parmağını ne yapmalı? Ağzı nasıl misvaklamalı? Cemaatle kılarken omuzları ne kadar sürtüşmeli? Kılarken önündekinin ensesine mi yoksa yere mi bakmalı yoksa gözleri tümüyle mi kapamalı?

Yatsıdan sonra kaç rekaat sünnet kılmalı? Öğle namazından sonraki iki rekaat sünnet mi, vacip mi, müstehap mı? Abdesti alırken sağdan başlamak ne kadar önemli? Kafaya sarık sarmak mı yoksa takke takmak mı daha sevap? Tuvalete girerken ne demeli ve hangi ayakla girmeli? .... Hadis kitaplarında namaz konusunda rivayet edilen çelişkili "detayları" Allah'ın kelamındaki detaylara eklemek doğruya iletmez;

olsa olsa kıldan tüyden, parmaktan tırnaktan bir sürü gereksiz detayla meşgul ederek namazın asıl amacını kaybettirir bize.

3. Hadis kitapları namazın vakitleri konusunda garip bir hikaye anlatırlar.

Buhari'deki en uzun hadislerden biri olan "mirac" rivayeti ünlüdür.

Beş vakit namazın aslında az bile olduğunu vurgulayan, ama bu arada Allah'a hakaretler yağdıran ve Muhammed'i düşünemiyen birisi olarak tanıtan bir rivayet!

Rivayete göre, acaip bir ata binerek göğe yükselen Muhammed Peygamber, altıncı gökte ikamet eden Musa Peygamberden akıl alarak, altıncı gök ile yedinci gök arasında mekik dokuyarak, Allah ile büyük bir pazarlık sonucunda günde 50 vakit (her 28 dakika için bir vakit) emredilen namazları 5 vakte indirmiş. Hesap-kitap bilmeyen ve kullarına karşı acımasız olan bir tanrı ile cesaretle pazarlık yapan ve ümmetini bu büyük felaketten kurtaran bir kurtırıcı olarak olarak sunulmak istenir Muhammed.

Tabii, onun bu basit hesabı bilebilmesi için, sürekli olarak Musa'dan akıl alması gerektiği de... Kuran, kuşkusuz böyle hikayeleri içermez.

KURAN'A GÖRE NAMAZ

Namazın Amacı

Namaz kılmak, sıkça zekatla ve muhtaçlara yardım etmekle birlikte anılarak namaz kılan kişinin toplumsal bilinç ve sorumluluğa sahip olması vurgulanır (2:43,83,110; 4:77, 22:78; 107:1-7). Namaz sadece Allah'ı anmak için kılınır (6:162; 20:14). Bu özel anma ve iletişim ibadeti gözetilirken dış dünya ile ilişkiler minimuma indirilmeli (4:101-103). Namaz, müslümanları günahlardan ve başkalarına zarar vermekten alıkor (29:45). Namaz hayat boyu gözetilecek bir görevdir (70:23).

Abdest

Namaz kılmak için abdestli olmak gerekir (4:43; 5:6).

Yüzler, eller yıkanır, başlar meshedilir, ayaklar da topuklara kadar. Ayetlerdeki ifade, ayakların hem yıkanabileceği ve hem meshedilebileceği biçimde anlaşılır (nitekim bunu bir önceki cümleyle yansıtmaya çalıştık). Böylece, duruma ve iklime göre bize serbesti tanınır.

DIKKAT!

Abdesti sadece cinsel ilişkide bulunmak ve tuvalet ihtiyacını gidermek bozar;

Gaz kaçırmak, kanamak, kadınlarla tokalaşmak ve kadının adet görmesi abdesti bozmaz ve namaza engel olmaz (5:6; 2:222). Su bulunmazsa, namaza zihinsel olarak hazırlanmak için temiz bir zemine dokunularak yüzler ve eller meshedilir (5:6).

GIYIM

Namaz için örtünme diye bir koşul yoktur.

Odasında kendi başına veya eşiyle birlikte namaz kılan biri dilerse çırılçıplak namaz kılabilir.

x Degedin bahem,sizi uyduruhcular sizi ,devam.

Tanrı bizi elbileselerimize göre değerlendirmez ve bizim saklamaya çalıştığımız organları yaratan ve çalıştıran da kendisi olduğundan onları görmekten mahcup olmaz.

Adem ve Hava'nın cennetteki tavırları, suç işleyerek bedenlendikleri için, suçluluk psikolojisiyle gösterdikleri bir refleksti.

Aradan milyonlarca yıl geçmiş ve bu suç herkese ayan beyan olmuştur! Ayrıca, örtü olarak kullanılan pamuk, yün, naylon gibi nesnelerin çıplak vucutları meleklerden gizleyeceği biçimindeki yaygın inanış da temelsiz. Bizim çıplak vucudumuz meleklerin umurunda bile olmaz. Kaldı ki, banyolardan veya yatak odalarından melekler kaçmaz. Onlar her an bizim hizmetimizdedirler ve yaptıklarımızı her an kaydetmektedirler.

Ayrıca, namazda muhatabımız melekler değil, Allah'tır. Örtünme toplumsal bir gereksinme olup kişiyi cinsel ve duygusal ilişkilerde diğerlerinden koruma amacını güder. (7:26,31; 24:31; 33:59).

Kıble

Namaz için İbrahim peygamberin kurduğu Kutsal Mescide yani Kabeye yönelmeli (2:125, 143-150; 22:26). Yolculuk anında kıbleye dönme koşulu ihmal edilebilir (2:115).

Rekaat Sayısı

Kuran namaz icin belli bir rekaat sayisi bildirmiyor.

Normal koşullarda Rekaatlerin minimum 2 reakaat olduğu tartışılabilir (4:101-103). Cuma namazının sadece iki rekaat olması ilginçtir. Bu namaz her hafta topluca tekrarlandığı için rekaat sayısına ekleme yapılamamıştır.

Cuma namazı dışında, cemaatle kılınmayan namazların rekaat sayıları çeşitli biçimlerde zamma uğramış olabilir. Namazın kaç rekaat kılınacağı kişinin durumuna ve koşullara bağlıdır.

Toplu namazlarda namazı iki rekaatle sınırlandırmak daha uygundur.

x Bah,bah,bah dimekki simdiye kadar kildigimiz namazlari hesap edersek,bundan sonra namaz kilmamiza gerek kalmaz.

Bu durumda günlük namaz 6 rek,attir.

Bize bir yerde zorla kildiranlan günlük namaz rekatlari sayisi 40 i buluyor.Bu ortalama 7 günlük namaz demektir.

Vah kafa vah akilsiz kafa.Ohuyup arastirmazsan bizim papazlar affedersiniz din adamlarin cogu bizi böyle namaz makinasi yaparler

Mekaniği

Namazı ayakta durarak kılmaya başlamalı (2:238; 3:39; 4:102) ve özel durumlar hariç durulan yerden hareket edilmemeli (2:239). Namazda eğilerek yere kapanmalı (ruku ve secde) böylece Allah'a teslimiyet fiziksel olarak da bildirilmeli (4:102; 22:26; 38:24; 48:29). Herhangi bir korku durumunda ayakta durma ve eğilerek yere kapanma koşulu aranmaz (2:239).

Okuma

Namazda okuduğumuz duanın anlamını namaz anında bilinmeli

Allah ile konuştuğumuzun bilincinde olmalıyız (4:43). Namazları saygı içerisinde kılmalı (23:2). İhtiyacımıza ve içinde bulunduğumuz duruma uygun olarak Allah'in herhangi bir ismini (sıfatını) zikredebiliriz (17:111).

Namazda Allah'tan başkasını anmak namazın amacıyla çelişir (6:162; 20:14; 29:45).

Namazda Allah'ı anmalı, övmeli, yüceltmeli, tesbih etmeli ve sadece O'ndan yardım istemeli (1:1-7; 20:14; 17:111;

29:45; 2:45).

x Gelde simdi namazda oturuslarda Muhammet icin Tanriya yalvartanlara birseyler deme.Tübe tübe tübe.Ya sabir,ya sabir,ya sabir

Devam:

Fatiha suresi baştan sona Allah'ı muhatap alan bir dua niteliğinde olan biricik sure olup değişik dilleri konuşanların topluca namaz kılabilmelerini sağlayabilmesi açısından uygundur (62:9-11; 4:101-103).

Namazlarda orta bir sesle okumalı ve namazlar ne özellikle gizlenmeli ne de gösteriş amacıyla açıkta kılınmalıdır (17:111).

Toplu namaz kılınırsa, namaza önderlik eden kişinin orta bir ses tonuyla okuduğu dua dinlenmeli (7:204; 17:111).

Otururken "tahiyyat" denilen duayı okumamalı;

Zira bu dua Muhammed peygamber sanki herşey nazır ve hazır bir tanrıymış gibi bir hitap içermekte ve Allah'tan başkalarını anmaktadır.

İlla birşey okunmak dilenirse, Allah'ın birliğine şehadet getirilebilir veya herhangi bir dua yapılabilir.

Cuma Namazı

Kadın-erkek tüm inananlar haftada bir Cuma (toplantı) günü öğle namazına açık bir duyuru ile çağrılır ve

Namazı erkek veya kadın bir müslümanın önderliğinde

topluca gözettikten sonra herkes tekrar işine döner (62:9-11). Duyuru Allah'ı anmaya bir çağırı olup başka isimler zikredilmez (72:18-20).

Hutbe namazın bir parçası olmayıp toplantıdan yararlanılarak yapılan bazı hatırlatmalar ve güzel öğütlerden ibarettir.

Mescitler (camiler) sadece Allah'a özgülenmeli.

Allah'ın ismi bir levhaya asılmışsa O'nun ismi yanında hiç bir ismi özellikle yerleştirmemeli (72:18-20).

Mescitler topluma açık yerler oldukları için mescitlere gidenler temiz ve güzel giyinmeli. (7:31).

Cenaze namazı olarak bilinen dua, bir namaz değil aslında. Dileğe bağlı bir duadır. Allah'a ortak koşmadan ölmüş olanları hayırla anıp geride kalmış yakınlarına destek verme amacını güder (9:84).

Vakitler

Gecenin gündüzün iki ucuna yakın bölümlerinde gözetilmesi gereken Sabah (Fecr: 24:58; 11:114)

ve Akşam namazlarıyla (Işa: 24:58; 17:78; 11:114; 38:32)

güneşin göğün ortasından sarkmaya başlamasından akşama kadar kılınması gereken Orta (Vusta: 2:238; 17:78) namazı olmak uzere üç vakit namaz mevcuttur.

Kuran'da sadece üç namazın ismi geçer. Bir başka deyişle, "salat" (namaz) kelimesi, zaman bildiren üç tanımlayıcı kelime ile birlikte anılır.

1. Salat-el Fecri-SABAH NAMAZI (24:58; 11:114).

2. Salat-el İşa'-AKŞAM NAMAZI (24:58; 17:78; 11:114; 38:32)

3. Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ (2:238; 17:78)

Namaz vakitlerini belirleyen ayetlerin hepsinin bu üç vakit hakkında olduğunu görüyoruz. Spekülasyonlara girmezsek ORTA NAMAZ olarak adlandırılan namazın sabah ile akşam namazı arasındaki öğle namazı olduğunu rahatlıkla bulabiliriz.

Gecenin uyumamız için yaratıldığını (78:10-11) ve gece ortasında kalkıp Allah'ı anmanın üzerimize farz kılınmadığını (73:20) ve Cuma namazının günün ortasında kılınmasının emredildiğini (62:9-11) düşündüğümüzde "orta" namazın sabah ile akşam namazı arasındaki öğle namazı olduğunu anlarız.

Tevrat bu anlayışı destekler.

Namazın İbrahim peygamberle başladığını ve Musa'nın namaz kıldığını hatırlarsak Tevrat'ta namaz vakitleriyle ilgili ifadelerin tarihsel değerini daha iyi idrak ederiz.

Tevrat'ın çevirilerine güvenim tam olmamakla birlikte Tevrat'ın en az üç ayetinde bulduğumuz bu desteğin bir hata vaya tahrif sonucu oluştuğuna inanamıyorum.

Tevrat'taki bu ayetlerin gerek birbirleriyle ve gerekse Kuran ayetleriyle olan tutarlılığına dikkatinizi çekerim. (Bak: 1 Samuel 20:41; Zebur 55:16-17; Daniel 6:10).

Namaz vakitlerinin beşe çıkarılmasının oluşturduğu kara dumanların izini mezhepler tarihinde görebilirsiniz.

Şia'nın beş vakit namazı üç vakte sıkıştıran garip pratiği,

Namazları beşe çıkartan Sunniler'in baskısı neticesi bir uzlaşmadan kaynaklanıyor olmasın?

Sünnetlerle, nafilelerle, teravih namazlarıyla namaza sürekli zam yapan hadis ve sünnet izleyicilerinin üç vakit namazı beşe cıkarmaları çok mu uzak bir ihtimal?

Namaz Sonrası

Namazları oruç gibi kazaya bırakmak diye bir şey olmayıp belli vakitlerde yerine getirilmeli (4:103).

Bidatler

Namazları birleştirmek,

kaçırılmış namazları kaza etmek,

namazları yolculuk anında kısaltmak,

sünnet ve nafile namazlar eklemek,

namaz kıldırma memurluğu (imamlık) diye bir meslek icad etmek,

kadınların namazda önderlik etmesini yasaklamak,

otururken Et-tahiyatu duasını okumak

ve bu duada peygambere ikinci şahıs olarak seslenmek,

şehadette Muhammed peygamberin ismini Allah'ın yanına eklemek,

Fatiha'dan sonra zammussure okumak,

eller ve parmakların yeri konusundaki detaylarla meşgul olmak,

abdest alırken ağzı ve burnu yıkamayı abdestin bir şartı bilmek,

namazdan önce ağzı misvaklamanın,

sarık veya terlik giyilmesinin daha sevap olacağına inanmak gibi nice kurallar ve inançlar Hadis-Sünnet ve mezhepler yoluyla Muhammed Peygamberden daha sonra sokulan bidatlerdir.

Iki yollu müslüman var

Indirilen dine inananlar

Uydurulan dine inananlar

Iki türlü müslüman vardir

Akilcilar

Nakilcilar

Bu yaziyi tekrar okuyup sonrada nere ait oldugunuza siz karar verin.

Görün iste uydurulan din adamlari tarafindan nasil kandirildigimizi?

Yalniz onlarmi suclu?

Hayirrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.

Elma pis,Agzima düs diyen bizlerindir esas suclar.

Batililar ülkemize gelip sivri sineklerimizi bile arastirirken,biz hayati öneme sahap hicbirseyimizi arastirmiyoruz.

Agzimizdan kanmi geldi ,Allahdan

Götümüzmü kanadi,Allahdan

Cükümüzmü galhmiyo,Allahdan

Arabami ezdi,Allahdan

Gariyi ayimi gacirdi ,Allahdan

Antalyada,bir köyün yarisi cif cinsiyetlimi ,allahdan

Cucuhlar sakatmi doguyor, Allahdan

Peki yahu bütün gabahatlar Allahin olunca SIZ,SÜTTEN CIHAN AKKASIKMI OLIYSIZ? Ülennnnn......düdükleeeeer:-))

Yalan ve uydurmalarin deyil,gerceklerin pesine dörtnala gedek.

Ayrimsiz sevgiler

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

TOLONBEY ABI.

Edip Yüksel"den almissin.

Oda arastirmayi kendi Kafasina göre yapmis.

Adam,herkezin yaptigi gibi,Kurani ve Dinni Lastik gibi oraya ,buraya cekmis,Aciklamis.

Kimme Inancaz biz!!.

En iyisi biz kendi kafamiza göre ,nasil buluyorsak öyle yapalim.

Bizde Kuranda 19 Sifresinden baska Sifreler cikaralim.

Hani bi laf var.

Derrya:En Namuslu,Anami biliyodum,onuda Babamin altinda gördüm Hesabi!! :rolleyes:

SAYGILAR.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ivırtıp kıvırtmanın anlamı yok ...Peygamber ve Kur'an nasıl örtünülmesi gerektiğini tarif etmiştir ve gelenek de bunu ispatlamaktadır ... Çarşaf veya burka veya o evsafta bir kıyafet (cilbab) yaşlı bir kadın oluncaya kadar farzdır ...Yukardaki iki postuma bir göz atmanız zaten bu gerçeği anlamanız için yeterlidir ...

Nur Suresi

Ali Bulaç

60- Kadınlardan evliliği ummayıp da oturmakta olanlar, süslerini açığa vurmaksızın (dış) elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Yine de iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Diyanet Vakfı

60. Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların, zinetleri (yabancı erkeklere) teşhir etmeksizin (bazı) elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Edip Yüksel

60. Evlenme beklentisi olmayan yaşlı kadınların, alımlı yerlerini açıp saçmamak koşuluyla dış elbiselerini bırakmalarında bir sakınca yoktur. İffetli davranmaları kendileri için daha iyidir. ALLAH İşitendir, Bilendir.

Elmalılı Hamdi Yazır

60-Nikah ümidi kalmayan oturmuş kadınların, bir zinet ile gösterişe çıkmamaları şartıyla çarşaflarını bırakmalarında kendilerine bir günah yoktur; ancak iffet adabınca sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, herşeyi bitendir.

Süleyman Ateş

60. Evlenme arzusu kalmamış, oturan (ihtiyar) kadınların, kasden süs göstermeğe çalışmadan, dış örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmaları, kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk

60 Artık nikâh arzuları kalmamış, hayızdan ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla dış giysilerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır. Allah, her şeyi işitir, her şeyi bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...