seyit_rıza 0 Oluşturuldu: Mart 25, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Mart 25, 2009 Biz ne bolşeviğiz ne de komünist;ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız." -Mustafa Kemal Atatürk Atatürk, millet realitesinin ve milliyetçiliğin temel unsurlarını red ve inkar eden Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır. Ülkeyi felakete sürükleyecek, sınıflara bölecek, menfaat gruplarını çatışmaya sokacak bu ideolojilerin her zaman karşısında yer almıştır. Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimi doğuşundan itibaren bu tehlikelerle karşılaşmış, Bolşevik liderler, Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir. Komünistler, Türkiye'de milli ve bağımsız bir devletin kurulmasını istememişlerdir. Sosyal Hariciye Komiseri Çiçerin, daha 13 Eylül 1919'da, Sivas Kongresi sıralarında, Türk köylüsünün komünist olmayan idarecilere karşı isyan etmesini tavsiye ederek, Türk hareketine karşı davranış ve anlayışını göstermiştir. Komünizmin Türk Devrimi için sakıncalı ve tehlikeli olduğunu, Büyük Atatürk çeşitli vesilelerle değişik zamanlarda ifade etmiştir. Sivas Kongresi'nden hemen sonra, Amerikalı General Harbord'a verilen 27 Eylül 1919 tarihli muhtırada Mustafa Kemal Paşa, Milli Harekat'ın amacını anlatmış ve komünizmle ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiştir: "Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye'de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır." (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78) Ayrıca Atatürk, çeşitli zamanlarda komünizmi tehlikeli gördüğünü ve hiçbir zaman bu karanlık sisteme geçit vermeyeceğini ifade etmiştir. Atatürk'ün bu konudaki bir sözü şöyledir: 6 Şubat 1921'de, "Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s .20) 2 Kasım 1922'de, "Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşevizim ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir." (Ag.e, c .3, 2. Baskı, s. 20) 21 Haziran 1935'te, "Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır." (A.g.e., c. 3, 2. Baskı, s. 99) Son derece ileri görüşlü bir insan olan Atatürk'ün her zaman olduğu gibi bu düşüncesinde de yanılmadığı açık bir gerçektir. Nitekim, Rus yöneticilerin bu rejimi uyguladıkları ilk yıllarda, kendi vatandaşlarına bile nasıl zalimce davrandıkları bilinmektedir. Kitleler halinde Rus halkının katledildiği gerçeği, tüm dünyanın şahit olduğu bir olaydır. Lenin ve onu izleyen komünist yöneticiler, SSCB'ni meydana getiren milletlere bolluk, refah ve güzel bir yaşam vaad etmiş, ancak sözlerinde durmamışlardır. İnsanlara güzel bir hayat getireceği iddiasıyla ortaya çıkan bu sistem, uygulandığı ülkelerin halklarına ölüm, esaret ve sefaletten başka bir şey getirmemiştir. Bütün bu olayları yakından izlemiş olan Atatürk, 1932 yılında Amerikalı subay Mac Arthur'la yaptığı bir konuşmada komünizmle ilgili düşüncelerini bütün açıklığıyla şöyle ifade etmiştir: "Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95) Büyük Önder Atatürk Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektupta komünizm tehlikesine karşı Türk Milleti adına duyduğu endişeyi şöyle dile getirmiştir: "Komünistliğin memleketimizde değil, henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü. ..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361, Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan) Atatürk, tüm dünyayı tehdit eden bu tehlikeye karşı, milletin düşüncelerinde ve sosyal kurumlarda uygulanacak yöntemleri çözüm olarak görmektedir. Bu tehlikeye karşı öngördüğü değişiklikleri ise kendi sözleriyle şöyle özetlemek mümkündür: "Rusya hariç olmak üzere bütün dünyada, her kişi menfaat ve zararı kendine ait olmak üzere hayatını düzenler. Yalnız her kişiye çalışmalarında yeni yasal vasıtalar ve haklar verilir." (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 68) "Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. ... Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. ...Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır. (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 46-47) Türkiye'ye sosyal, ekonomik ve kültürel yön vermeyi hedefleyen Atatürk, hedefini gerçekleştirmede komünizmi, halkı için büyük bir tehlike olması dışında farklı bir şekilde değerlendirmemiştir. Çünkü, bu kuramda fert yok, devlet vardı. O, "Ferdin hakkı ferde, devletin payı devlete" diyordu. Ne ferdi yutan devlet, ne devleti sömüren fert olmalıydı. Bu nedenle devletçilik ilkesini esas aldı. Bu düşüncelerinin aksi yani komünizmin uygulanması halkın özgürlüğünün alınması, ülkenin kalkınma yerine yok olma sürecine girmesi demekti. Bu nedenlerledir ki, Atatürk komünizmi aziz Türk Milleti için büyük bir tehlike olarak görmüştür. Komünizmin hiçbir şekilde, hayatını adadığı vatanına girmesini istemeyen Atatürk Milleti'ni bu büyük tehlikeye karşı uyarmıştır. Yüce Atatürk'ün, "Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926) sözlerinde Türk Milleti'ne yaptığı uyarı açıktır. Bu nedenle Türk Milleti, komünizmi en büyük düşman bilmeyi ve gördüğü her yerde ezmeyi, Türklüğe karşı manevi bir sorumluluk olarak kabul etmektedir. Kaldı ki, Türk Milleti'nin üstün zekasının bilincinde olan Atatürk, komünizmin Türkiye'de hiçbir zaman başarılı olamayacağını, bizzat defalarca ifade etmiştir. Örneğin, 1935 yılında yaptığı bir konuşmada "Türkiye hiçbir zaman bolşevik olmayacaktır. Çünkü Türk Hükümeti'nin ilk amacı halka özgürlük ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halka da iyi bakmaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 99) ifadelerini kullanmıştır. Atatürk başka konuşmalarında da komünizme karşı olan kesin kararını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Büyük Önder komünizmi, faşizm ve Nazizm'le birlikte şu sözleriyle değerlendirerek bu konulardaki düşüncelerini de şöyle dile getirmektedir: "Biz büyük savaşlar görmüş, büyük bir milletiz.. Ama savaşçı değil, barışçı felsefeyi benimsemiş bir milletiz. ... Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından zaman zaman pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan silmek kadar gaflet olamaz. Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor. Her ülke, gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde. İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış. Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor... Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, bir büyük tehkileli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır. Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur. Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır. Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.155) "... Hayır. Ne komünizm ne de faşizm... Bu iki ideoloji de memleketimizin, ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz. Şunu da hemen ilave edeyim ki, ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.159) Bu sözlerden de açıkça anlaşıldığı üzere, Atatürk açık beyanlarıyla komünizmi "en büyük düşman" ilan etmiştir. Faşizmin de komünizmin de Türk Milleti içinde barınamayacağına dikkat çekmiştir. Milletine, komünist veya faşist olmamayı, bu eğilimleri her görüldüğü yerde ezmeyi ve komünist yayılmacılığa karşı Misak-ı Milli sınırlarını korumayı vasiyet etmiştir. ALINTIDIR!.. Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi (düzenlendi) sımdı konunun tarıhsel acıdanmı degerlendırmek gerekır bılmıyorum acaba o gunun kosulları boyle bır acıklama yapılmasına mı neden oldu yada turkıye ulusunun kulturel yapısının sscb tarafından yok edılecegınden mı endıse ettı Mart 25, 2009 tarihinde seyit_rıza tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi freddienin eksikliğini mi hissettin özgürce? ona verdiğim cevaptan sana da vereyim: atatürk kafası sosyalizme basmayan bir brujuva devrimcisiydi. Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi freddienin eksikliğini mi hissettin özgürce? ona verdiğim cevaptan sana da vereyim: atatürk kafası sosyalizme basmayan bir brujuva devrimcisiydi. ya arkadas ben kotu bılınıyorum bu cevaptan sonra senı topa tutarlar aldım cevabımı saol Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi ya arkadas ben kotu bılınıyorum bu cevaptan sonra senı topa tutarlar aldım cevabımı saol kızma yahu, şaka yaptım. senle ilgili değil bu. asıl hedef freddie. Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi kızma yahu, şaka yaptım. senle ilgili değil bu. asıl hedef freddie. yok ya kızmadım orada gulucuk koymayı unutmusun :D Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi bu başlığı provokasyon amacıyla açtın değıl mi?? Link to post Sitelerde Paylaş
yaman 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi Atatürk zamana göre sosyalizmi övcü ve yerici birçok söz söylemiştir Atatürk sosyalistti veya Atatürk anti-komünistti ikisini söylemek içinde argüman bulursun fazla dikkate almayın nihayetinde sosyalist olmayan burjuva devrimcisi bir kişiden bahsediyoruz ne olduğunu laflarından değil yaptıklarından anlamak mümkün.. Link to post Sitelerde Paylaş
murteddd 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi Atatürk zamana göre sosyalizmi övcü ve yerici birçok söz söylemiştir Atatürk sosyalistti veya Atatürk anti-komünistti ikisini söylemek içinde argüman bulursun fazla dikkate almayın nihayetinde sosyalist olmayan burjuva devrimcisi bir kişiden bahsediyoruz ne olduğunu laflarından değil yaptıklarından anlamak mümkün.. rusyadan işçi ihraç edeymiş keşke biraz. Link to post Sitelerde Paylaş
A$tur 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi Türkiye'deki dev işçi sınıfı nasıl olmuş da burjuva devrimcisi Atatürk'ü desteklemiş ya, akıl almaz bir olay Link to post Sitelerde Paylaş
yaman 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi İşçi sınıfı gelişmiş olsa Atatürk sosyalist olacak yani en son sovyetlerle ilgili sarfettiği cümleleri nutuktan öğrenmek mümkün son kararını nutukta yazmış. Link to post Sitelerde Paylaş
A$tur 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi İşçi sınıfı gelişmiş olsa Atatürk sosyalist olacak yani en son sovyetlerle ilgili sarfettiği cümleleri nutuktan öğrenmek mümkün son kararını nutukta yazmış. Ne gelişmesi yaman Önce olacak ki gelişsin. "Gelişmiş" olması değil mesele, mesele saçma "sınıf"landırmanız. Bu arada bence işçi sınıfı gelişmiş olsaydı da burayı sovyet barbarlığına teslim etmezdi, dediğin gibi nutukta konu hakkında düşüncelerini ifade etmişti, akıllı adamın hali bir başka oluyor. Link to post Sitelerde Paylaş
spejnza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi Türkçülük akımının hakim oldugu bir dönemde nasıl komünizmi getirmeyi düşünyorsunuz ? Atatürk'de bunu devam ettirip bu hale getirmiştir devleti. Zaten o zamanın halkından da komünist falan olmaz Atatürk komünist olsa ne yazar. Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi bu başlığı provokasyon amacıyla açtın değıl mi?? ne alakası var sızın kemalıst anlayısınızla komun anlayısın bır olmadıgını gostermek amacıyla bu baslıgı acmısımdır yok daha kanıt ısterlerse abdyı oven vıdeoyuda bulmaya calısırım Link to post Sitelerde Paylaş
seyit_rıza 0 Mart 25, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi http://www.sosyalistforum.org/kemalizmin-m...digi-video.html Link to post Sitelerde Paylaş
minton 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi (düzenlendi) bu başlığı provokasyon amacıyla açtın değıl mi?? işte asıl provokasyon budur baska bir şey degil böyleleriyle cok karsılastım... Atatürk bildigin liberal düşüncede ama o zamanın kosulları nedeniyle taktikler yapmıs ekonomide yerli burjuva yaratmak için devlet tessebüsü gercekleştirmiştir...Atatürkü sola baglamak kadar anlamsız bir sey yoktur....( Ama atatürkün yaptıgı bazı seylerin önemi ve ilericiligi vardır marksist bakıs acısıyla...Aynı sekilde fasizan yanlarıda az degildir...) Mart 25, 2009 tarihinde minton tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
mihver 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi işte asıl provokasyon budur baska bir şey degil böyleleriyle cok karsılastım... Atatürk bildigin liberal düşüncede ama o zamanın kosulları nedeniyle taktikler yapmıs ekonomide yerli burjuva yaratmak için devlet tessebüsü gercekleştirmiştir...Atatürkü sola baglamak kadar anlamsız bir sey yoktur....( Ama atatürkün yaptıgı bazı seylerin önemi ve ilericiligi vardır marksist bakıs acısıyla...Aynı sekilde fasizan yanlarıda az degildir...) evet, Atatürk en büyük liberaldi . Liberalizm, sömürgelerde uygulanmış bir sistemdir. Oysa biz sömürge değiliz ve olmayacağız. Liberalizmi düşünmek, devrimi inkâr etmektir. Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi işte asıl provokasyon budur baska bir şey degil böyleleriyle cok karsılastım... Atatürk bildigin liberal düşüncede ama o zamanın kosulları nedeniyle taktikler yapmıs ekonomide yerli burjuva yaratmak için devlet tessebüsü gercekleştirmiştir...Atatürkü sola baglamak kadar anlamsız bir sey yoktur....( Ama atatürkün yaptıgı bazı seylerin önemi ve ilericiligi vardır marksist bakıs acısıyla...Aynı sekilde fasizan yanlarıda az degildir...) ????ulus devlet ile ilgili başlık açmak isteyen biri için bıraz haddını bılmen gerek mınton!!ben de sen gibilerle çok karşılaşmaktayım nasılsa akp aldı başını gitti haklısınız meydan boş kaldı sizlere. Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi ne alakası var sızın kemalıst anlayısınızla komun anlayısın bır olmadıgını gostermek amacıyla bu baslıgı acmısımdır yok daha kanıt ısterlerse abdyı oven vıdeoyuda bulmaya calısırım seyıt rıza sen azılı bır türk düşmanısın. Link to post Sitelerde Paylaş
minton 0 Mart 25, 2009 gönderildi Raporla Share Mart 25, 2009 gönderildi mihver : Liberalizm, sömürgelerde uygulanmış bir sistemdir. Oysa biz sömürge değiliz ve olmayacağız. Liberalizmi düşünmek, devrimi inkâr etmektir. Buyur bir şey mi dedin?...Ne demek şimdi bu biraz acabilirsin..... Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts