Jump to content

Bıktım Bıktım


Recommended Posts

  • İleti 100
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Uzun yazmıyacam, sadece şu söylediğinle ilgili yazacağım.

Öncelikle bu yazdığına inanıyor musun, ludwig? Üreticiler sadece insanların tüketim ihtiyaçlarına mı cevap veriyor?

Gizli reklamlarla insanların bilinçaltına girip, onları tüketime sevketmeye çalışan şirketler,

Psikolojiye insanları yönlendirebilmek için milyonlar harcayan sektörler,

Popüler medyayla insanların peşinden sürükleneceği idoller yaratıp sonra da bunları reklamlarında kullanan firmalar,

İlkokul çağındaki çocuğa bile cipsten taso çıkartıp koleksiyon yaptıran, sonra da bir tanesini eksik bırakıp çocuğa deli gibi çerez aldıran cipsciler,

Moda diye bir kavram yaratıp, eskimese bile 1 senelik kıyafetleri çöpe atttıran tekstilciler,

Ürettikleri gıdalara bağımlılık yapıcı maddeler koyup insanları belli gıdaların bağımlısı yapan gıdacılar,

Reklamlara cinselliği koyup insanları en zayıf noktasından vurup tüketmeye sevkeden parfümcüler,

İnsanların başarı, tatmin gibi güdülerini nasıl kullanacağını çözmüş, çocukların cep harçlığına göz diken mmorpg'ciler,

Vs vs...

Evet ludwig. Bunlar hep insanların talepleri sonucunda ortaya çıkan üretim şekilleri. Bizleri aydınlattığın için teşekkürler. Misal benim kardeşim 5 yaşında daha hiç sokağa çıkmamışken bana gelip "Abi euro 2008 çıkartma albümü olsa da boy boy yapıştırsam, bir tane eksik kalsa. Sonra salak gibi gidip hergün 10 tane sakız alsam." diye içinde doğuştan gelen bir tüketim ihtiyacı var. Biz buna "sticker instinct" diyoruz.

Güzel bir konuya değinmişsin Cheroke, ama olayın senin gösterdiğin kadar basit olduğunu düşünmüyorum.

Bir kere "insanın ihtiyaçları nelerdir?" sorusunu sormamız lazım. Barınma, ısınma, beslenme vb. temel şeylerle de hayatta kalırsın, bu şekilde düşünürsek insanların "ihtiyaçları" olarak bir mağara, bir ayı postu, avlanmak için bir mızrak, ateş yakmak için odun, meyve toplanacak ağaçlar vs.yi de gösterebiliriz.

80 sene önce yaşayan biri için cep telefonu, uçakla seyahat, internet, çamaşır makinası vb. ürün ya da hizmetlerin ihtiyaç olduğunu söyleyebilir miyiz mesela? Ya bugün? Bunlar ihtiyaç ise doğuştan mı gelir? Bu sorular çoğaltılabilir ama altını çizmek istediğim şeyin anlaşılacağını sanıyorum.

Asıl soru şu:"Tüketim ihtiyaçları" dediğimiz şeylerin etkilenebilir ya da dinamik olması onları ihtiyaç olmaktan çıkarır mı? Üretilmemeleri mi gerekir? Yoksa reklamlarının yapılmaması mı gerekir?

Bence hayır; neticede insanların herhangi bir ürünü almak için zorlanması durumu yok, herkesin belli yasalar çerçevesinde reklam yapma hakkı da var, ve en niyahetinde kaynaklarını kullanma konusunda rasyonel kararlar verme sorumluluğu bireylerin üstünde(ya da olmalı).

Gizli reklamlar konusu biraz daha farklı, çünkü insanların özgür iradelerine müdahaleden bahsedilebilir. Ama gözlemlediğim kadarıyla bu subliminal message denilen olayın etkisi abartıldığı kadar büyük değil, dersini görüp deneyini yaptığımdan biliyorum.

http://en.wikipedia.org/wiki/Subliminal_message Şu linke bir göz at derim, bazı ülkelerde bu olayın yasak olduğu konusuna da dikkat.

Çocuklar konusunda haklı olduğun bir taraf var, zira çocuklar etkiye çok açık, ama çocuklar konusunda sorumluluk önce ebeveynlerde bence. Yoksa çocukları korumak adına televizyonda şiddet içerikli film de göstermemek gerek, cinsellik de olmamalı vs. vs. zaten bu tarz talepler de var, hatta interneti kontrol gibi talepler de sık sık duyuyorum, ama dediğim gibi önce ebeveynler/aileler çocuklara sahip çıkmalı, doğrusunu göstermeli.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bi aralar DEHA diye birisi vardı, ludwig sen deha nikli kişimisin ..

Hepimiz DEHA'yız :)

DEHA birkaç ay yok, bizle idare edin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanların aşırı maddesel tüketim ve harcamaları gerçek bir sevgi göstergesi değildir. Depresyona girenler de ağzına geleni mideye indiriyorlar. İnsanlararası samimiyet ve sevgi paylaşımı giderek yok oluyor ve insanlar gece hayatına endekslenip bu hayata yönelik modaların verdiği şekilde sürü bilinciyle yaşıyorlar ve makinalaştırılıyorlar. Alan memnun satan memnun da benim istemediğim bir dünyaya da ben boyun eğmek zorunda da kalıyorum, çünkü varlıklar o modaydı bilmem neydi trendlerini yaratanlara aktıkça toprakları bile özel mülkiyetleri haline getiriyorlar. Onların yarattıkları sevgisiz ve gerçekten mutlu olmayan insan yığınları oluşuyor. Siz buna da alan memnun satan memnun diyorsanız konuşmanın anlamı yok. En azından düşüncelerimi paylaşıyorum.. yok buralarda harcanıyormuşum:)) yemişim senin bu absürt cevabını.. adam akıllı yazdılan her yazıyı akır ve üzerinde düşünürüm, sadece kitap okumakla olmuyor her an her yerde de konuşulmuyor. konuşmak isteyen, tartışmak isteyen insanlarla sonuna kadar varım, isteyen yorum atar irdeler eleştirir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanların aşırı maddesel tüketim ve harcamaları gerçek bir sevgi göstergesi değildir. Depresyona girenler de ağzına geleni mideye indiriyorlar. İnsanlararası samimiyet ve sevgi paylaşımı giderek yok oluyor ve insanlar gece hayatına endekslenip bu hayata yönelik modaların verdiği şekilde sürü bilinciyle yaşıyorlar ve makinalaştırılıyorlar. Alan memnun satan memnun da benim istemediğim bir dünyaya da ben boyun eğmek zorunda da kalıyorum, çünkü varlıklar o modaydı bilmem neydi trendlerini yaratanlara aktıkça toprakları bile özel mülkiyetleri haline getiriyorlar. Onların yarattıkları sevgisiz ve gerçekten mutlu olmayan insan yığınları oluşuyor. Siz buna da alan memnun satan memnun diyorsanız konuşmanın anlamı yok. En azından düşüncelerimi paylaşıyorum.. yok buralarda harcanıyormuşum:)) yemişim senin bu absürt cevabını.. adam akıllı yazdılan her yazıyı akır ve üzerinde düşünürüm, sadece kitap okumakla olmuyor her an her yerde de konuşulmuyor. konuşmak isteyen, tartışmak isteyen insanlarla sonuna kadar varım, isteyen yorum atar irdeler eleştirir..

Ya topluma senin gibi cevherler lazım. Bizi bu sevgisizlikten kurtaracak Mesih sensin belki de. CEvap nedir? HErkesin devlete köle olduğu, gizli polisten korka korka yaşanılan, komunist despotizm mi? O zaman mı gerçekten mutlu olacaz? Şimdi hiç olmazsa özgürlüğümüz var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanların aşırı maddesel tüketim ve harcamaları gerçek bir sevgi göstergesi değildir. Depresyona girenler de ağzına geleni mideye indiriyorlar. İnsanlararası samimiyet ve sevgi paylaşımı giderek yok oluyor ve insanlar gece hayatına endekslenip bu hayata yönelik modaların verdiği şekilde sürü bilinciyle yaşıyorlar ve makinalaştırılıyorlar. Alan memnun satan memnun da benim istemediğim bir dünyaya da ben boyun eğmek zorunda da kalıyorum, çünkü varlıklar o modaydı bilmem neydi trendlerini yaratanlara aktıkça toprakları bile özel mülkiyetleri haline getiriyorlar. Onların yarattıkları sevgisiz ve gerçekten mutlu olmayan insan yığınları oluşuyor. Siz buna da alan memnun satan memnun diyorsanız konuşmanın anlamı yok. En azından düşüncelerimi paylaşıyorum.. yok buralarda harcanıyormuşum:)) yemişim senin bu absürt cevabını.. adam akıllı yazdılan her yazıyı akır ve üzerinde düşünürüm, sadece kitap okumakla olmuyor her an her yerde de konuşulmuyor. konuşmak isteyen, tartışmak isteyen insanlarla sonuna kadar varım, isteyen yorum atar irdeler eleştirir..

Ahh ahh nerede o eski ramazanlar edebiyatı dediğim olay... Bu geçmişin daha iyi, güzel olduğu ama günümüzün kötü ve yozlaşmış olduğu fikri her nesilde olan birşey, her nesil bir sonrakinin yaşantısını beğenmiyor, değişimden rahatsız oluyor. Yahu insanların nasıl mutlu olacaklarına neden ve ne hakla sizler karar veriyorsunuz NomadUn arkadaşım? Boğun eğmek zorunda kalıyorum dediğiniz dünya hangi dünya? Tam olarak hangi istemediğiniz şeyi size zorla yaptırıyorlar?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alan memnun satan memnunsa sevmediğim ve benim için beş para etmeyen kimi oluşumların toplum nedeniyle değer kazanması ve dünyayı parsellemeleri giderek beni küçültüyorsa ben bunun karşısında dururum. Senin veyaz sizlerin benim değerlerim karşısında bir değeriniz yok ki siz bana bu anlayış ve oluşumlarınızı bana zorluyorsunuz. Bunun sonucunda demek ki güçli olanlar güçsüz olanlara boyun eğdiriyorlar, çünkü çoğunluk olmanın verdiği hakkı kullanıyorlar, çoğunluk değerlidir çünkü.. çoğunluğun hikmeti kerimesi.. Elbette avrupada ve amerikada yaygınlaşan depresyond oydu buydu intihardı vb de şöyle bir değinelim.. Buram buram sevgisizliğin aktığı bir dünya.. alan memnun satan memnunmuş arkadaşım, laf söylemek olmaz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alan memnun satan memnunsa sevmediğim ve benim için beş para etmeyen kimi oluşumların toplum nedeniyle değer kazanması ve dünyayı parsellemeleri giderek beni küçültüyorsa ben bunun karşısında dururum. Senin veyaz sizlerin benim değerlerim karşısında bir değeriniz yok ki siz bana bu anlayış ve oluşumlarınızı bana zorluyorsunuz. Bunun sonucunda demek ki güçli olanlar güçsüz olanlara boyun eğdiriyorlar, çünkü çoğunluk olmanın verdiği hakkı kullanıyorlar, çoğunluk değerlidir çünkü.. çoğunluğun hikmeti kerimesi.. Elbette avrupada ve amerikada yaygınlaşan depresyond oydu buydu intihardı vb de şöyle bir değinelim.. Buram buram sevgisizliğin aktığı bir dünya.. alan memnun satan memnunmuş arkadaşım, laf söylemek olmaz..

Ya senin derdin tam olarak nedir bir açıklasana? Ne oluşumu seni rahatsız ediyor? Kim seni küçültüyor? Ne demek istiyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alan memnun satan memnunsa sevmediğim ve benim için beş para etmeyen kimi oluşumların toplum nedeniyle değer kazanması ve dünyayı parsellemeleri giderek beni küçültüyorsa ben bunun karşısında dururum. Senin veyaz sizlerin benim değerlerim karşısında bir değeriniz yok ki siz bana bu anlayış ve oluşumlarınızı bana zorluyorsunuz. Bunun sonucunda demek ki güçli olanlar güçsüz olanlara boyun eğdiriyorlar, çünkü çoğunluk olmanın verdiği hakkı kullanıyorlar, çoğunluk değerlidir çünkü.. çoğunluğun hikmeti kerimesi.. Elbette avrupada ve amerikada yaygınlaşan depresyond oydu buydu intihardı vb de şöyle bir değinelim.. Buram buram sevgisizliğin aktığı bir dünya.. alan memnun satan memnunmuş arkadaşım, laf söylemek olmaz..

Arkadaşım sana uğraşıp cevap yazıyoruz ama senden bize cevap gelmiyor, aynı duygu sömürüleri geliyor...

Senin için beş para etmeyen insana değer vermen için seni kim zorluyor? Paranı alıp zorla değer verip vermediğin meçhul olan insanlara veren bilidiğim tek kurum devlet!

Biz sana tam olarak neyi zorluyoruz? Forumda tartışmak zorlamak mıdır? Özgürlük düşmanlığı yapıp "zorlamalardan" bahsetmen biraz ironik kaçmıyor mu?

Sen bize ver bakalım somut örnekleri, depresyonlar intiharlar neden oluyor ve nasıl çözülür anlat.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşamak için ortaya konmuş kimi değerler zorunda yaşamak zorundasın! Eğer bu değerler senin için değersiz ve elde etmek gibi bir derdin de yoksa dünyanın parsellenen toprakları üzerinde de hakkın olmuyor! Diyelim altın veya başk bir çok şey anlamsız senin için ama tüccarlar şunlar bunlar bunların ticaretini yaparak kimi dünya topraklarını parselleyebiliyorlar ve oralarda senin hakkın bir daha olmuyor, bu rekabete girmeyip yarışta çok karlar elde etmedikçe..

Link to post
Sitelerde Paylaş
benim değil, sevgiyle yoğurmaya çalışan tüm insanların, gerçek yaratıcıların.. Öyle olsaydı dünya bugünkünden çok daha güzel olurdu.. ama narsistlik ve megalomanlık itici bir güç halinde..

Parça parça anlatacağına olayını toptan söyler misin?

Ayrıca sen nasıl bir sevgi insanıymışsın ki insanlar için "benim için değersizler" felan diyorsun. Yahut insanları narsist bilmemne deyip beğenmiyorsun? Hani sevgi adamıydın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Gereksiz ifadelerden kaçınalım...

Sevgili Oğuz,

Ludwig rumuzlu adi insan bu başlıkta avatarım ve rumuzumu ispat(!) göstererek bana eşcinselden transeksüele kadar ithamda bulunurken ve bu yazılar yine bu başlık altında duruyorken, benim küfür bile etmeden verdiğim cevap neden silinerek "Gereksiz ifadelerden kaçınalım" şeklinde sözlü bir uyarı veriliyor?

Hoş ben, eşcinsellerin haklarını da herzaman savunurum ve eşcinsel kelimesini de asla bir hakaret olarak görmem. Aynı şekilde eşcinsel olsam da eğer başlık bununla ilgiliyse bunu rahatlıkla söylerdim-çekinmezdim. Dolayısıyla kendisine bu bağlamda küfür etme zahmetine de girmem ama bir başlıkta birine karşı bu kadar kesin eminlikle "eşcinsel-transeksüel" şeklinde ithamlarda bulunmanın anlamı nedir acaba?

Burası ateistlerin toplandığı en basitinden "ben de varım" dediği ve sıklıkla fikir paylaşımlarının yapıldığı bir site değil mi?

E.Fromm kitapları okuyarak kendilerini psikolog oldu sanıp da bir avatar ve rumuzdan o kişinin kim olduğunu yüzde yüz biliyor olma cehaletini-çocukluğunu yapan bu adamların bu forumdaki durma amacı nedir?

Acaba aynı şekilde benim de onun avatarına bakarak "xxxxxxxxxx, avatarın bunu söylüyor" şeklinde bir sözcük kullansam aynı mantıkla benim iletim de burada kalacak mı?

Kardeşimin, birkaç tane yıllardır tanıdığım arkadaşımın, dahası kız arkadaşımın benimle beraber bulunduğu bu forumda böyle adamların ısrarla küfür yemek istemelerinin ve benim kendimi yakın tanıdıklarıma ve sevgili forumdaşlarıma verdiğim saygıdan dolayı bu adamlara küfür etmiyor olmamın üzerimde kurduğu baskı büyük.

Eğer öyleyse neden bu gibi denyolara "başlıkları provoke" etme fırsatı veriliyor.

Bunun gibi adamların tartışma yapacağı yüzlerce forum varken daha ne diye buralarda durabiliyorlar.

Kibarca xxxxxx herkesin hayrına değil midir acaba?

Sevgilerimle...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
Bıktım lan bu kapitalizmden!

kapitalizm vazgeçilmez bir şeydir.İyi uygulanırsa tam bir hiyerarşidir..Ama iyi uygulanmıyor..fakire yardım yok bir şey yok..yeni iş alanları oluşturulmuyor vs..

tarihinde antilaik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...