Jump to content

Evrim Konusunda Bir Konsensusa Varalım.


Recommended Posts

Forumda evrim rehberi var.

Ama evrim konusunda henüz bütün katılımcıların paylaştığı ortak bir konsensusa varılamadı.

Bunun çeşitli nedenleri var.

Önce o nedenlere değineceğim.

Bu sorunun mutlak bir sonuca bağlamamız gerekiyor.

Ancak evrimle ilgili her konuda bir sonuca varmamız gerekmiyor.

Uygar bir tartışma yapabilir ve bir sonuca varamayacağımız sonucuna da varabiliriz.

O da bir sonuç ve onu da kabul edebiliriz.

Hatta etmeliyiz..

Bu konuda ben dayatmadan bahsedebilirim..

Dayatma evrimin kendisini dayatma değildir.

Evrimin oluş süreçlerini ve mekanizmalarını dayatmadır.

Ve bu dayatma bizi aşar. Bizim bu şekilde bir dayatmaya hakkımız yoktur. Çünkü yeterince bilgimiz yoktur.

Burada bilgiden kastım literatürdeki bilgi dleğil.

O bilgiye hepimiz ulaşabiliriz. O bilgi insanlığın kazandığı bir bilgidir. Kimseye ait değildir. Kimsenin ayrıcalığı yoktur.

Ama o bilgiye ulaşmak için yapılan bazı araştırmalar ve yoğun çabalar vardır. O çabaların çoğu bizim evrim konusunda yorum yapmak özgürlüğümüzün dışındadır.. Çok dışındadır hem de.

Biz de kendi araştırmalarımızı yapmadan o araştırmaları yapanların vardığı sonuca varamayız. Ona hakkımız yoktur.

Onlardan biri aklımıza daha çok yatabilir ve biz aslında belki de bir takım tutar gibi, ya da bir dine inanır gibi, onlardan birine inanabiliriz.

Bu yaklaşım doğru olmasa bile çoğu kere bize verilen başka bir seçenek yoktur.

Aramızdaki biyologların ve genetikçilerin bile bu konuda söyleyebileceği şeyler sınırlıdır.

Çünkü onların bilgisini herkes bilebilir. Her türlü bilgiye ulaşmak mümkündür internet aracılığı ile.

Önemli olan o bilgilerin güvenilir olmasıdır.

Biyolog ve genetikçilerin bilgisi önemlidir. Çünkü onlar internette mevcut bilgilerden daha büyük bir anlam çıkarabilirler.

Dolaysıyla bütün eksikliklerimiz ve kusurlarımıza rağmen evrim konusunu burada uygarca tartışıp, bir sonuca varmamız mümkündür ve bence çok önemlidir.

Yukarda değindiğim gibi bu sonuç herkesin kabul ettiği bir sonuç olmayabilir.

Yine de evrim konusunda farklı görüşlere sahip olsak da bir konsensusa varabiliriz ve varmalıyız da..

O konsensus ya paylaşım olacaktır, ya da paylaşımın mümkün olmadığı gerçeği olacaktır.

Ama yine de ortaya bir konsensus çıkacaktır. Çıkmalıdır.

Evrim konusunda neden ortak bir konsensusa varamıyoruz?

Çünkü aşağıdaki konular tartışmalıdır.. Onlar hakkında bir ortak görüş yoktur. Ve ortak bir paydanın olmaması çok büyük sorunlar yaratmaktadır.

1. Fosil kayıtlarındaki boşluklar.. Bu gözlem bir gerçek mi, yoksa bir illüzyon mu? Fosil kayıtları bilim adamlarının bazılarının ileri sürdüğü gibi eksik midirler, yoksa diğerlerinin iddia ettiği gibi eksik falan olmayıp, yeterli midirler?

2. Türlerin aniden ortaya çıktığı bir gerçek midir? Yoksa bir illüzyon mudur? Buna evrim düşmanları büyük yer ve önem veriyorlar. Onları bu konuda ihmal etmemiz ve o görüşler bilimsel değil diye reddetmemiz mümkün değildir. Çünkü birçok bilim adamı bu konuda onlar gibi düşünmektedir. Yani türlerin aniden ortaya çıktığına inanmaktadırlar. Tabii bu ani ortaya çıkış ilahi değildir. Ama yine de ani bir olaydır. Neden bu kadar anidir? Daha doğrusu gerçekten bu kadar ani midir? Ani ise neden anidir? Değil ise neden ani olduğu izlenimini vermektedir?

3. Evrimin ortaya çıkışında bireylerin yeri ve önemi nedir? Evrim nasıl başlar? Nasıl devam eder. Bu soru da herkesin aklındadır. Çünkü evrim bir yerden ve bir bireyden başlayacaktır. Çoğu kere evrim bir enzimin değişmesi ile başlar. Yani evrim moleküler bir süreçtir. Bu sürecin topluma yayılması evrimdir. Peki bu nasıl gerçekleşmektedir? Bireylerin önemi yoktur tümcesi ile ne ifade edilmektedir?

4. Evrim nedir? Herkesin anlayabileceği bir evrim tanımı yapılabilir mi?

Bu da çok önemli. Çünkü bütün açıklamalar tanımla başlar ve biter. Evrimin tam değilse bile pratik bir tanımlaması var mıdır? Yapılabilir mi?

5. Evrimin oluş mekanizmaları nelerdir? Başka bilmediğimiz gizemli mekanizmaları var olabilir mi?

Şimdilik aklıma gelen sorular bunlar.. İlerde daha başkaları da aklıma gelebilir. Sizin de aklınıza gelebilir.

Dayatma konusunda da bir iki laf etmek isterim.

Burada yazıp da şu bilimseldir diyenin bilimsel referanslar göstermesi gerekmektedir. O zaman bile bu iddiayı başka alternatifi yoktur, kabul etmelisiniz diye dayatamaz. Dayatma işte budur. Ben şunu bilir inanırım, başkasının görüşleri beni ilgilendirmez diyemezsiniz. Bunu dediğiniz an dayatıyorsunuz demektir. Bilim buna izin vermez.

Yaratılışa inananların bu inancını saçmalıkla suçluyor ve reddediyoruz. Nedeni ise malum. Evrim sürecini bilimin yöntemleri ile açıklayamıyor bu kuram. Ama eğer açıkladığını iddia eden varsa, onlar da bu tartışmaya katılabilir ve görüşlerini belirtebilirler. Nesnel bilimsel yöntemlerden uzaklaşmalarına ise asla izin verilemez. Kendine güvenen yaratılışçı buyursun gelsin. Bütün yapacağı bilimsel sınırlar içinde kalmaktır.

Kimse benim görüşlerim daha doğrudur diye kendini parçalamasın. Bu dayatmadır.

Kimse benim eğitimim hepinizden üstündür. Ben bu işi hepinizden iyi bilirim. Çünkü ben en iyi eğitimden geçtim demesin. Burada herkes birdir. Eşittir.

Çünkü herkes literatürde mevcut bilgilere ulaşmaya eşit hak ve olanağa sahiptir. Onu yapabilir veya yapamaz. Bu onun sorunudur. Başkasının sen bunu yapamazsın iddiaları geçersizdir.

İleri sürülen iddiaları herkes kabul etmeyebilir. Ama bu yanlıştır demekle yetinmek kabul edilemez.

Neden yanlış olduğu da açıklanmalıdır. Çünkü nedeni çok önemlidir. Hatta herşeydir.

Selamlar..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 247
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Evet çok güzel bir konu açmışssın Hacı. Bence insanlara gen frekanslarından bahsedileceğine. Kolay örneklemeler ile evrim anlatılabilir. Mesela sürekli şu argüman çok verim alıcı bir şekilde kullanılabilir.

Madem doğal süreçlerle tanımlanan bir evrim yoktur, o halde evren neden doğal süreçlerde tam 13.5 milyar yılda oluştu. Onun bir şekilde soğuyarak oluştuğuna inanıyorsunuz da dünyadaki canlılığın oluşumunu neden doğal süreçler ile açıklayamıyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Türlerin aniden ortaya çıktığını gösteren (ilizyon gibi görünse de) ne tür veriler mevcut?

Şöyle bir kanıt mevcut. Aslan, çita, kaplan, kedi, vaşak. Bunlar neden birbirine benzer. Ya buradan bile adamların kafayı çalıştırıp düşünmesi gerek aslında.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> 1. Fosil kayıtlarındaki boşluklar.. Bu gözlem bir gerçek mi, yoksa bir illüzyon mu? Fosil kayıtları bilim adamlarının bazılarının ileri sürdüğü gibi eksik midirler, yoksa diğerlerinin iddia ettiği gibi eksik falan olmayıp, yeterli midirler?

Fosil kayıtlarının evrimi anlamak için var olmaları dahi gerekmez. fosil kayıtlarında boşluklar bulunması normaldir. Fakat sorun,i bu boşluklardaki olmayan bilgiden bir sonuç çıkarma saçmalığıdır: Cehaletten bilgi çıkmaz. Yani, fosil kayıtlarında boşluk varsa, bu boşluktan hiç bir bilgi çıkaramazsınız. Her yaşayan canlının fosile dönüşmesi zorunlu olmadığına göre, hatta, fosil olabilmek çok çok nadir gerçekleşebilir olduğuna göre, böyle bir sorun, sunidir, gerçekçi değildir.

Mevcut elimizde olan fosiller ise, pek çok türün evrim çizgisini görmeye yeterlidir.. Örneğin, fosiller olmasaydı, balinaların kara memelisinin denize adapte olmasıyla ortaya çıktığını alsa bilemeyebilirdik..

>>> 2. Türlerin aniden ortaya çıktığı bir gerçek midir? Yoksa bir illüzyon mudur? Buna evrim düşmanları büyük yer ve önem veriyorlar. Onları bu konuda ihmal etmemiz ve o görüşler bilimsel değil diye reddetmemiz mümkün değildir. Çünkü birçok bilim adamı bu konuda onlar gibi düşünmektedir. Yani türlerin aniden ortaya çıktığına inanmaktadırlar. Tabii bu ani ortaya çıkış ilahi değildir. Ama yine de ani bir olaydır. Neden bu kadar anidir? Daha doğrusu gerçekten bu kadar ani midir? Ani ise neden anidir? Değil ise neden ani olduğu izlenimini vermektedir?

Türlerin aniden ortaya çıktığı filan yoktur. İlüzyon bile değildir.. "Çünkü bir çok bilim adamı.." gibi bir laf "Çünkü bir çok bilima adamı Behe gibi düşünüp Akıllı Tasarımı savunuyor.." demekten farksızdır..

Türlerin aniden ortaya çıktığını gösteren bir şey yok. Bu yönde hiç bir bulgu yok. Bu kanaata kimin nerdne ulaştığıdır sorulması gereken..

>>> 3. Evrimin ortaya çıkışında bireylerin yeri ve önemi nedir? Evrim nasıl başlar? Nasıl devam eder. Bu soru da herkesin aklındadır. Çünkü evrim bir yerden ve bir bireyden başlayacaktır. Çoğu kere evrim bir enzimin değişmesi ile başlar. Yani evrim moleküler bir süreçtir. Bu sürecin topluma yayılması evrimdir. Peki bu nasıl gerçekleşmektedir? Bireylerin önemi yoktur tümcesi ile ne ifade edilmektedir?

Bireyler olmazsa topluluklar olmaz.. O halde evrimin olabilmesi bireyler olmalıdır..

>> 4. Evrim nedir? Herkesin anlayabileceği bir evrim tanımı yapılabilir mi? Bu da çok önemli. Çünkü bütün açıklamalar tanımla başlar ve biter. Evrimin tam değilse bile pratik bir tanımlaması var mıdır? Yapılabilir mi?

Yapılabilir elbet.. Ama bu kadar bir sürü saçma sapan fikirle amanda evrime şu, bu diye sallamaya çıkarsanız, o tanımda çorbas olur içinden çıkamazsınız..

>>> 5. Evrimin oluş mekanizmaları nelerdir? Başka bilmediğimiz gizemli mekanizmaları var olabilir mi?

Olamaz..

Evrimin mekanizmaları bellidir: Rasgele gerçekleşen mutasyonlar ve doğal seleksiyon.. Amanda yok genetik drift var, yok şu var... Bunlar var elbette.. Ama bunlar temel olarak minör etmenlerdir. Genel olarak bu minör etmenler asıl majorlar olan varyasyon ve doğal seleskiyonu değiştirirler..

Hacı, gereksiz yere macera aramaya çıkyıro ve çok basit olan şeyi, sanki at ve deveymiş gibi büyütüyorsun..

>>> Burada yazıp da şu bilimseldir diyenin bilimsel referanslar göstermesi gerekmektedir. O zaman bile bu iddiayı başka alternatifi yoktur, kabul etmelisiniz diye dayatamaz. Dayatma işte budur. Ben şunu bilir inanırım, başkasının görüşleri beni ilgilendirmez diyemezsiniz. Bunu dediğiniz an dayatıyorsunuz demektir. Bilim buna izin vermez.

Bunları aynaya bakarak bir kaç kere daha söylemen dileğiyle hacı..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konsensusun temel kaynağı bilimsel bulguların ortaya konması ile olur.Forumda evrimle ilgili bilimsel bulguları izah edebilecek düzeyde biyologist ya da genetikçi varsa buyursun anlatsın.

tarihinde euclid tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleeeee

Haci:Ancak evrimle ilgili her konuda bir sonuca varmamız gerekmiyor.

Uygar bir tartışma yapabilir ve bir sonuca varamayacağımız sonucuna da varabiliriz.

O da bir sonuç ve onu da kabul edebiliriz.

Imza Haci

Hacicigim, bu konuda müslümanlarin %000 99999,9 u kesin karari vereli bin yil kadar bir zaman oldu.

Onlar,OL dedi oldu dediler,diyorlarda,deyeceklerde.

Sizde ,deyisime ugrayarak milyon yillarda bu hale geldik diyorsunuz.

Iki tarafda ,anlasamamada anlasmis bulundugunuzu anliyamiyorsaniz pes dogrusu:-))))

Ben ol deyuben olu kabul etmememe karsin,sanada birsey soracam,bir milyon yil sonra nasil birseye benziyebileceyiz acaba ,deyisim devam ettigine göre veya bir milyaryil sonra.

Kalin saglicahla

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben gerçekten bu konuyu halletmede çok ciddiyim.

Evrim benim ilgi alanım elbette ama benim direkt mesleğim değil.

Ben tıp doktoruyum. Patoloji ve nöropatoloji ön tahsilim var.

Onlar bana moleküler biyoloji, embryoloji, histoloji, anatomi ve sinir sistemi hakkında önemli bilgiler kazandırdı.

Ama yine de onların evrimle hiç bir alakası yok.

Evrimle direkt olarak ilgilenmeyen bir biyolog kadar ben de evrim bilirim. Ama biyoloji bilemem tabii.

Ama onlar da insanı benim kadar tanıyamaz. Patolog ve nöropatolog olmayan hiç bir doktor insanı benim kadar yakından tanıyamaz.

Tabii evrim deyince bütün bu bilgiler çöpe gidiyor. Önemlerini yitiriyor.

Evrimin ne biyoloji ile ilişkisi vardır arkadaşlar, ne de tıpla..

Zaten evrimcilerin çoğu ikisi de değildir. Ve buna şaşmamak gerekir.

Çünkü biyoloji bilgisinin evrime direkt olarak bir yararı yoktur.

Olsaydı, Darwin'in mirası şimdiye bir çözüme bağlanırdı. Ama bağlanmış falan değil.

Burada değindiğim soruların hiç birisinin ne biyoloji ile alakası vardır ne de tıpla..

Zaten tıp aslında biyolojinin bir dalıdır. Biyoloji daha büyüğü olmayan, en büyük bilim dalıdır. Ve bu biyolojinin görkeminin değil, zayıflığının işaretidir.

Ayrıca gerek tıp olsun ki daha çok tıp bu konuda suçludur, gerekse biyoloji, diğer bütün bilim dallarından yararlanmak zorunda olan bilim dallarıdır.

Aslında ne biyoloji ayrı bir bilim dalıdır, ne de tıp.

Bunlar kompleks bilimlerdir. Fizik ve kimya ile birleştirilmeye biyoloji ve tıp anlamsızdır. Hiç bir işe yaramazlar. Tabii mevcut diğer bütün bilim dallarından yararlanırlar bunlar.. Biyloji ve tıp.. Özellikle tıp, ilahiyetten bile yararlanır. İnsanın tedavisi için her şeye baş vurulur. Ama buradaki konu biraz değişik ve çok materyelist. Evrimin madde ile açıklanması zorunluğu var.

Görüldüğü gibi, evrim konusun herkes tartışabilir. Herkese açık bir konudur.

Biyolog ve doktorlara biraz daha açık olması, onların bu konuda uzman olduklarının delili falan değildir.

Evrimin uzmanı yoktur arkadaşlar..

Ve Darwin de evrim uzmanı değildir. Nitekim Darwin biyoloji bile tahsil etmeden evrimin bir kuralını ortaya koymuştur.

Tartışmaları bu gerçekleri de göz önünde bulundurarak yapmanızı rica ediyorum..

Selamlar...

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hacı :

Bu kadar uzun iletiler yazıyorsun. Yoruluyorsun. Bırak ya , bu kafirler bilimden habersizlerdir.

Yok. Bundan sonra kısa kısa yazacağım. Haklısınız. Uzun iletiler yoruyor insanı. Kaçınmamız lazım.

Hem yazanı yoruyor, hem de okuyanı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anibal senin yazılarını parçalayarak yanıtlamak istiyorum.

Uzun iletiler yazmamak için..

>>> 1. Fosil kayıtlarındaki boşluklar.. Bu gözlem bir gerçek mi, yoksa bir illüzyon mu? Fosil kayıtları bilim adamlarının bazılarının ileri sürdüğü gibi eksik midirler, yoksa diğerlerinin iddia ettiği gibi eksik falan olmayıp, yeterli midirler?

Fosil kayıtlarının evrimi anlamak için var olmaları dahi gerekmez. fosil kayıtlarında boşluklar bulunması normaldir. Fakat sorun,i bu boşluklardaki olmayan bilgiden bir sonuç çıkarma saçmalığıdır: Cehaletten bilgi çıkmaz. Yani, fosil kayıtlarında boşluk varsa, bu boşluktan hiç bir bilgi çıkaramazsınız. Her yaşayan canlının fosile dönüşmesi zorunlu olmadığına göre, hatta, fosil olabilmek çok çok nadir gerçekleşebilir olduğuna göre, böyle bir sorun, sunidir, gerçekçi değildir.

Mevcut elimizde olan fosiller ise, pek çok türün evrim çizgisini görmeye yeterlidir.. Örneğin, fosiller olmasaydı, balinaların kara memelisinin denize adapte olmasıyla ortaya çıktığını alsa bilemeyebilirdik..

Buna katılmak mümkün değil Anibal.

İlk bakışta mantıklı bir çıkarsama gibi görünüyor. Sanki akıllıca yazılmış.

Oysa aptalca bir çıkarsama. Kötü bir şekilde cahilce hem de..

Bilinmeyen her şeyden bir anlam çıkar. Bilinmemenin gizemi, bilinenden çok daha fazladır.

Benim burada önem verdiğim fosil kayıtlarındaki boşlukların anlamlandırılması değil.

Herşeyden önce onların kabul edilmesi.

Fosil kayıtlarındaki boşlukları isteyen istediği gibi anlamlandırabilir.

Ama önce onu kabul etmek gerekiyor..

Bu durumda sen onu kabul ediyorsun. Bu bir ilerlemedir..

Burada durup diğer cevaplarını inceleyeceğim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> 2. Türlerin aniden ortaya çıktığı bir gerçek midir? Yoksa bir illüzyon mudur? Buna evrim düşmanları büyük yer ve önem veriyorlar. Onları bu konuda ihmal etmemiz ve o görüşler bilimsel değil diye reddetmemiz mümkün değildir. Çünkü birçok bilim adamı bu konuda onlar gibi düşünmektedir. Yani türlerin aniden ortaya çıktığına inanmaktadırlar. Tabii bu ani ortaya çıkış ilahi değildir. Ama yine de ani bir olaydır. Neden bu kadar anidir? Daha doğrusu gerçekten bu kadar ani midir? Ani ise neden anidir? Değil ise neden ani olduğu izlenimini vermektedir?

Türlerin aniden ortaya çıktığı filan yoktur. İlüzyon bile değildir.. "Çünkü bir çok bilim adamı.." gibi bir laf "Çünkü bir çok bilima adamı Behe gibi düşünüp Akıllı Tasarımı savunuyor.." demekten farksızdır..

Türlerin aniden ortaya çıktığını gösteren bir şey yok. Bu yönde hiç bir bulgu yok. Bu kanaata kimin nerdne ulaştığıdır sorulması gereken..

O zaman bu konuda kuram ortaya atan Gould ve Eldrege ve Schwartz'ın görüşlerini reddediyorsun.

Yani sana göre türler aninden ortaya çıkmıyorlar.

Oysa çok sayıda paleontolog, biyolog bu konuda seninle uyuşmayan düşüncelere sahip.

Sen onlara ters düşüyorsun.

Bu önemli bir çelişki. Fosil kayıtlarının boş olduğunu kabul ettikten sonra bu çelişki daha da göze batıyor.

Bunu bize açıklamak zorundasın Anibal. Sen bu konuyu açıklamadığın süre burada bir arpa boyu ilerleme yapamazsın.

Bize neden böyle düşündüğünü, laf-ı güzafla değil, bilimsel delillerle açıklaması ve senin gibi düşünmeyenlerin neden yanlış olduklarının kanıtlarını göstermelisin.

Bu çok önemli. Bilim adına bize bunu borçlusun.

Bu konuyu halletmeden bir adım daha atamayız.

Ben bu sorunları çözmeye çok kararlıyım. Beni çok rahatsız ediyor bu konular ve eminim ki diğerlerini de çok rahatsız ediyor.

Durmadan kavga ve sürtüşmelere neden oluyor bu konular.

Ya türlerin ortaya çıkışı anidir, ya da tedricidir. Tabii ikisi arasında da olabilir. Yani ne bir gün gibi kısa bir zamanda ortaya çıkmışlardır, ne de milyonlarca yıl içinde ortaya çıkmışlardır..

Bu konuyu bugün burada halledeceğiz. Buna mecburuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tanrının senaryosunu yazdığı bir evrime,evet..

Bilimsel deliliniz nedir?

Yoksa lütfen tartışmaları zehirlemeyiniz.

Bize bilimsel delil göstermelisiniz.

Şu anda Anibal güç dürumda.. Bize türlerin aniden ortaya çıkmadığnıın delilini aramakla meşgul.

Bu önemli bir sorundur.

Çünkü yaratılışa inananların savunduğu bir görüştür.

Tabii bu durumun birden fazla açıklaması olabilir.

Onu delilsiz reddetmek dayatmaktır. Buna yukarda değindim.

Herkes dayatmayacağına söz vermelidir burada.

Dayatarak doğru hiç bir sonuca varılmaz.

Çünkü Anibal görüşlerini bilimsel olarak açıklayamaz ve dayatırsa, yaratılışa inananların da dayatmaya hakkı vardır.

Tabii ikisine de burada izin veremeyiz..

Bu nedenden polemik yapmayalım. Çünkü o da gereksiz bir tartışma olacaktır.

Bilimsel görüşlere yer verelim.

Anibal'e tekrar soruyorum.

Bu iddianın hangi referanslarla destekliyorsun?

Ben ilerde türlerin aniden ortaya çıktığını ileri sürenlerin referanslarını vereceğim.

Senden de türlerin hızlı değil, zamanla evrildiğinin referans ve kanıtlarını bekliyorum..

Bekliyoruz...

Herkes bunu Anibal'den bekliyor..

Anibal. Bıçak kemiğe dayandı. Bir yere kaçamazsın. Bilimsel delil göstermeye mecbursun.

Onlar yeterince bilimsel ise kabul edeceğiz. Öküz değiliz herhalde.. Bilimsel olduğumuzu iddia ediyoruz ve senden de öküz olmadığını bize kanıtlamanı bekliyoruz.Bizi oyalama. Belki bu hafta balık yakalıyıp, rakı ile mideye indireceksin.

Hafta başını bekleyebiliriz. Ama burada isen ve bunları okuyorsan, senden cevap bekliyoruz. Bilimsel olsun ama.

Bu sorunu burada halledeceğiz. Buna mecburuz.

Şimdiye kadar yaptığın polemiklerin hesabını soracağım sana ve herkese..

Kimse bu tartışmalardan kendine pay çıkaramayacak. Benim de öyle bir niyetim yok.

Bazı çağdaş görüşlerin ne olduğu konusunda bir konsensusa ulaşmamız zorunluğu var..

Bu sorun çok uzadı..

Tabii yine de bir konsensusa ulaşamayacağımız sonucu çıkabilir bu tartışmadan.

Ama öyle bile olsa o sonucun çok büyük bir anlamı var.

Ona da sonunda değineceğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilimsel deliliniz nedir?

Yoksa lütfen tartışmaları zehirlemeyiniz.

Bize bilimsel delil göstermelisiniz.

Şu anda Anibal güç dürumda.. Bize türlerin aniden ortaya çıkmadığnıın delilini aramakla meşgul.

Bu önemli bir sorundur.

Bilim diyorsak, önce kavramlarımız üzerinde bir konsensusa varmalıyız.

Evrimin şu varsayımında hem fikir miyiz?

Varyasyonların ortama uygun olanlar varlığını sürdürebilirler.

Eğer bu konuda hem fikirsek, bu varsayım tek başına tedrici bir süreç öngörür. Çünkü bu süreci aksatacak herhangi bir mekanizma ve çevresel faktör sözkonusu değildir.

Ve bu varsayımın kanıtlarını istemen yeterli...

Tedrici değil de, sıçramalı bir süreç için, bu varsayıma bir kaç ekleme yapman gerekir!.. Ve haliyle, bu eklenecek şeyleri senin kanıtlaman gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

anibal bu işi biliyor. Kendisi de biyolog zaten galiba. Hacı da uzamanı olmadığı mevzularda böyle garip yorumlar yapmasa olmaz.

Her işi uzmanına bırakmak lazım. Hacı maşallah hem fizik de hem biyoloji de atıp tutmayı çok seviyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilim diyorsak, önce kavramlarımız üzerinde bir konsensusa varmalıyız.

Evrimin şu varsayımında hem fikir miyiz?

Varyasyonların ortama uygun olanlar varlığını sürdürebilirler.

Eğer bu konuda hem fikirsek, bu varsayım tek başına tedrici bir süreç öngörür. Çünkü bu süreci aksatacak herhangi bir mekanizma ve çevresel faktör sözkonusu değildir.

Ve bu varsayımın kanıtlarını istemen yeterli...

Tedrici değil de, sıçramalı bir süreç için, bu varsayıma bir kaç ekleme yapman gerekir!.. Ve haliyle, bu eklenecek şeyleri senin kanıtlaman gerekir.

Bu kavramda hem fikir olmak sorun değil ama, siz bu kavramdan yanlış anlam çıkarıyorsunuz.

Çünkü bu kavram tek başına tedrici bir süreçi öngörmediği gibi, tam tersine, ani bir türleşmeyi öngörür.

Çünkü varyasyonun derecesini tanımlamıyorsunuz.

Ne kadar varyasyon?

Burada büyük bir sorunla karşı karşıyasınız.

Varyasyon sıçramalı evrimin en kesin delildir.

Sıçramalı evrime inananlar varyasyonu savunurlar..

Sizler ise varyasyonu tedrici evrim için bir delil olarak lanse ediyorsunuz.

Bu da bir dayatmadı. Yanlışt bir önkabüldür.

Kabul edilemez.

Tedrici evrim kuramını varyasyonla açıkalanız için varyasyona bir limit koymanız gerekiyor.

Büyük varyasyon olamaz tedrici evrimde.. Ancak çok küçük varyasyonlar olur. Onlara mikro-evrim denir.

Mikro-evrimler birleşir, makro evrim olur ama, o bile yeni bir türün ortaya çıkmasını açıklamaz.

Yani tedrici bile olsa, yeni bir türün ortaya çıkmasını varyasyonla açıklayamazsınz.

Siz varyasyonla sadece daha önce de tartışmasını yaptığımız ve eksik bulduğumuz popülasyondaki allel frekansı değişikliğini açıklayabilirsiniz.

O da evrimi açıkalamaz. Sadece varyasyonu açıklar.

Yani siz varyasyonu varyasyonla açıklıyorsunuz.

Bu totolojidir. Sirküler bir refesansdır.

Biraz daha güçlü bir delil ve mantık bekliyoruz sizden ve herkesten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
anibal bu işi biliyor. Kendisi de biyolog zaten galiba. Hacı da uzamanı olmadığı mevzularda böyle garip yorumlar yapmasa olmaz.

Her işi uzmanına bırakmak lazım. Hacı maşallah hem fizik de hem biyoloji de atıp tutmayı çok seviyor.

Senin bu konuda yapacağın yorum yoksa, takım tutar gibi taraf tutma lütfen.

Ben size ne olduğumu açıkladım.

Evrim konusu biyologların tekelinde değilidir.

Olsaydı o zaman biyologları suçlardık bu konudaki beceriksizliklerinden dolayı..

Lütfen başka lafınız yoksa susunuz. Ortalığı karıştırmayınız.

Bizi ilgisiz iletileri silmek zorunda bırakmayınız..

Sonra da ağlayıp sızlamayınız.

Madem beni haddini aşmakla suçluyorsunuz, bari siz haddinizi biliniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu önemli bir çelişki. Fosil kayıtlarının boş olduğunu kabul ettikten sonra bu çelişki daha da göze batıyor.

Ortada bir çelişki yok.

Fosil kayıtlarındaki -tedrici- eksik, adı üstünde fosil kayıtlarındaki eksiktir.

Bunu bize açıklamak zorundasın Anibal.

Defalarca açıklanmıştır. Fosilleşme ender rastlanan bir durum olup, tedrici bir manzara ortaya koyamazlar.

Tedrici evrimin kanıtları, "verilerin" noksanlığında değil, kuramın gözlemlerle örtüşen mekanizmalarındadır.

Ama tedrici evrimin aksine, sıçramalının, senin tarafından sunulan dayanağı verilerin noksanlığıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...