Jump to content

Yaşamın Kökeni


Recommended Posts

Şunu demek istiyorum.

Bu yazdıklarına bir itirazım yok.

Ama ben Dawkins'in Charles Darwin hakkında yazdıklarını eleştirmiş ve Darwin'in kuramının evrensel olmasının bu kadar kesin bir şekilde belirtilmemesi gerektiğine değinmiştim.

Darwin, Dawkins tarafından aşırı yüceltiliyordu. Aynı şeyleri yazan Wallace ise ihmal ediliyordu. Darwin'in kuramını Wallace da bulmuştu aynı zamanda. Yani olağan üstü bir buluş değildi. Zaten her bilim adam tarafından bulunacaktı.

Sen ve Kodoman idi diğeri sanırım, bu yasanın evrensel olduğunu ve evrenin her yerinde evrimin aynı şekilde olması gerektiğini savunmuştunuz.

Hala aynı şeyleri savunuyor musun?

Efenim, bir insanın evrimi öğrendikten sonra ilk farkettiği şeylerden biri; canlının ortaya çıkışı ile canlının türleşmesi sürecindeki ayrımdır. İlk canlının nasıl çıktığı tam olarak bilinmiyor, ama bilinen şey, ortaya çıktıktan sonra Darwinci evrim yoluyla birbirinden türemiş, farklı canlılar ortaya çıkmıştır.

Evrimin canlının ortaya çıkmasıyla alakası yoktur. Bu nedenle, evet, Darwinci evrim evrenseldir!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Evrimin canlının ortaya çıkmasıyla alakası yoktur. Bu nedenle, evet, Darwinci evrim evrenseldir!

Evrimin canlının ortaya çıkması ile alakası olmaması ile evrensel olması arasında kurulan bu ilişki çok hoşuma gitti.

Okuduğumdan beri gülüyorum..

Başka neden ileri sürülseydi belki bu kadar gülemeyecektim.

Teşekkürler.

Evrimin olabilmesi için DNA'nın bildiğimiz şekilde olması gerekmektedir.

DNA eğer aşırı kararlı olsaydı evrim olmazdı. Tabi bu mümkün değil..

Ve kararlı bir molekül evrenin bir köşesinde farklı bir canlının ortya çıkmasına neden olsaydı.. Evrim olmazdı.

Örneğin siyanobakterilerin DNA'dan değil de kararlı bir molekülden oluşan bir genetik yapısı olduğunu düşünün. Dünyada yaşam siyanobakteri düzeyinde kalırdı. Ve dünya yok olana kadar ki 10 milyar yıl hiç değişmezdi.

Bu canlının ortaya çıkması evrim değilse ve o canlı hiç değişmeden milyarlarca yıl olduğu gibi kalabilirse, her canlı evrilmez diyebiliriz.

Siyanobakteriler 4 milyar yıdır varları. Bizim varlık nedeni için DNA'ya teşekkür etmemiz gerekiyor.

Bence büyük lokma yutmalı ama, büyük laf etmemeli..

Bu hem Kodoman'a hem de Dawkins'e söyleniyor..

Darwin bu konuda masum...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evrimin canlının ortaya çıkması ile alakası olmaması ile evrensel olması arasında kurulan bu ilişki çok hoşuma gitti.

Okuduğumdan beri gülüyorum..

İlk defa olmuyor...

Kendi söylemlerinin karşıtlar tarafından cevaplandırıldığında, kendi söylemlerine gülüyorsun.

Başka neden ileri sürülseydi belki bu kadar gülemeyecektim.

Sen başka neden ileri sürseydin, ben de onu cevaplardım. Bu nedenle, sanırım farkında olmadan kendine gülüyorsun? <_<

Evrimin olabilmesi için DNA'nın bildiğimiz şekilde olması gerekmektedir.

Hayır.

DNA eğer aşırı kararlı olsaydı evrim olmazdı. Tabi bu mümkün değil..

Ve kararlı bir molekül evrenin bir köşesinde farklı bir canlının ortya çıkmasına neden olsaydı.. Evrim olmazdı.

Örneğin siyanobakterilerin DNA'dan değil de kararlı bir molekülden oluşan bir genetik yapısı olduğunu düşünün. Dünyada yaşam siyanobakteri düzeyinde kalırdı. Ve dünya yok olana kadar ki 10 milyar yıl hiç değişmezdi.

Bu canlının ortaya çıkması evrim değilse ve o canlı hiç değişmeden milyarlarca yıl olduğu gibi kalabilirse, her canlı evrilmez diyebiliriz.

Bu bahsettiğine canlı değil, kimyasal tepkime deniyor hacı.

Kimyasal tepkimeden biraz daha karmaşık bir şeyin ortaya çıkabilmesi için DARWİNCİ EVRİM şarttır.

Bence büyük lokma yutmalı ama, büyük laf etmemeli..

Bu hem Kodoman'a hem de Dawkins'e söyleniyor..

Darwin bu konuda masum...

Bilim dünyası diye genişletelim senin şu savını.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Darwin senin aklını büyülemiş..

Wallace'ı da seviyor musun?

Aynı kuramı ortaya atmıştı.. Belki de Darwin'den önce..

Ama Darwin daha önce yayınlamıştı.

Darwin'i gözünde büyütüyorsun..

İngiliz bile değilsin oysa..

Yoksa yanılıyor muyum?

Darwin'in bu kadar hastası olduğuna göre sende bir bit yeniği var..

Evrenin bir köşesinde ortaya çıkması mümkün canlıların evrimini Darwinci kuram ile açıklamak, Müslüman'ların İslam evrenseldir iddiasından farksız.

Yanlış bile değil..

Çok saçma..

Link to post
Sitelerde Paylaş

kanun!

bu lafı çok seviyorum. bu sözcük çok hoşuma gidiyor. deli miyim neyim ?

şimdi benim anladığım kadarıyla galileo'ya kadar durum böyle değil. sonra onun söyledikleri kanun kabul ediliyor. güneş sistemi v.s. hakkında. şimdi sorun da burada başlıyor. bir uzlaşma. metafizik ve fizik arasında. sanırım o zamana kadar kanun yok. doğa kanunu yok yani. tanrı yapıyor her şeyi. neyse yerçekimi kanununa bakalım. evrenin her yerinde böyledir deniliyor. sonra karadeliklerde öyle değilmiş deniliyor. asıl olay şu kanun yoktur. teori vardır. nasıl yani olamaz. hayır. öyle bilimde kanun olmaz. kanun dedin mi olay bitmiştir. bilimde olay bitmez. olay bitmez teori hiç bitmez. evrenin her yerini göremiyoruz. hubble ile daha yeni bir şeyler keşfettiler. karanlık madde v.s. . yani böyle bir evrende canlı bulmak dert. buldun diyelim senin teorilerine oturacak. ohoo. dna evrensel ise evrim de evrensel olabilir. dna nasıl evrensel olabilir ? tek yol dna ise bu işin altından başka bir bit yeniği çıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kanunların evrenin her yerine aynı olduğunu biliyoruz.

Ama başka bir gezegende bir canlı türü varsa, onun dünyadaki gibi olduğunu farzetmemiz fodulluk etmekten farksız.

Olabilir diyebiliriz. Ama kesin olarak olur, yalnız tek tür canlı vardır demek artık ne demektir bilmiyorum.

Canlı olmak fizik yasalarının evrenin her yerinde aynı olması gibi bir durum değildir.

Canlı olmak bazı moleküllerin evrenin her yerinde aynı olan yasalar uyması demektir.

Evrenin her yerinde aynı moleküllerin olması ve oralarda da aynı tür canlıların olması demek değildir.

Dünyada bile evrim olmayabilirdi. Ve tek tür bir canlı yaratık dünya güneş tarafından kavruluncaya kadar varlığını sürdürebilirdi.

Evrime uğramamış ve uğramayacak olan canlılar evrenin bir köşesinde yaşıyor olabilirler.

İlginç olarak biz yüzmilyonlarca yıl değişmeden kalan hayvanların varlığını biliyoruz. Kompleks canlılar bile değişmeden kalabiliyor.

Kompleksliğe ulaşıncaya kadar evrime uğramış olabilirler ama, kompleks olmadan da oldukları gibi kalan tek hücreli canlılar neden olmasın?

DNA yaşam için gerekli değil. RNA lı canlılar da var. Ve dünyanın bir RNA devrinden geçtiği de biliniyor.

Ama RNA evrenseldir demek bu bilgiyi suistimal etmekten başka bir şey değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alternatif yaşam şekillerini duyanınız var mı bilmiyorum..

Bu vesile ile biraz da onlardan bahsedelim..

Tabii tümüyle hipotetik..

İlki ünlü ve hiç de yabana atılmacayak kadar değerli Haldane' ait. 1954'de ortaya atılmış...

Haldane yaşamın kökeni adlı bir sempozyumda ondan bahsediyor.

Suyun amonyakla yer değiştirdiği bir alternatif biyokimyanın mümkün olabileceğini ileri sürüyor.

Nedeni de çok basit.. Suyun bir çok amonyak analogları olması..

Aşağıda bu iddianın ingilizcesini bulacaksınız..

In 1954, J. B. S. Haldane, speaking at the Symposium on the Origin of Life, suggested that an alternative biochemistry could be conceived in which water was replaced as a solvent by liquid ammonia. Part of his reasoning was based on the observation that water has a number of ammonia analogues. For example, the ammonia analogue of methanol, CH3OH, is methylamine, CH3NH2. Haldane theorized that it might be possible to build up the ammonia-based counterparts of complex substances, such as proteins and nucleic acids, and then make use of the fact that an entire class of organic compounds, the peptides, could exist without change in the ammonia system. The amide molecules, which substitute for the normal amino acids, could then undergo condensation to form polypeptides which would be almost identical in form to those found in terrestrial life-forms. This hypothesis, which was developed further by the British astronomer V. Axel Firsoff,2, 3 is of particular interest when considering the possibility of biological evolution on ammonia-rich worlds such as gas giants and their moons (see Jupiter, life on).

On the plus side, liquid ammonia does have some striking chemical similarities with water. There is a whole system of organic and inorganic chemistry that takes place in ammono, instead of aqueous, solution.4, 5 Ammonia has the further advantage of dissolving most organics as well as or better than water,6 and it has the unprecedented ability to dissolve many elemental metals, including sodium, magnesium, and aluminum, directly into solution; moreover, several other elements, such as iodine, sulfur, selenium, and phosphorus are also somewhat soluble in ammonia with minimal reaction. Each of these elements is important to life chemistry and the pathways of prebiotic synthesis. The objection is often raised that the liquidity range of liquid ammonia – 44°C at 1 atm pressure – is rather low for biology. But, as with water, raising the planetary surface pressure broadens the liquidity range. At 60 atm, for example, which is below the pressures available on Jupiter or Venus, ammonia boils at 98°C instead of -33°C, giving a liquidity range of 175°C. Ammonia-based life need not necessarily be low-temperature life!

Ammonia has a dielectric constant about ¼ that of water, making it a much poorer insulator. On the other hand, ammonia's heat of fusion is higher, so it is relatively harder to freeze at the melting point. The specific heat of ammonia is slightly greater than that of water, and it is far less viscous (it is freer-flowing). The acid-base chemistry of liquid ammonia has been studied extensively, and it has proven to be almost as rich in detail as that of the water system. In many ways, as a solvent for life, ammonia is hardly inferior to water. Compelling analogues to the macromolecules of Earthly life may be designed in the ammonia system. However, an ammonia-based biochemistry might well develop along wholly different lines. There are probably as many different possibilities in carbon-ammonia as in carbon-water systems.7 The vital solvent of a living organism should be capable of dissociating into anions (negative ions) and cations (positive ions), which permits acid-base reactions to occur. In the ammonia solvent system, acids and bases are different than in the water system (acidity and basicity are defined relative to the medium in which they are dissolved). In the ammonia system, water, which reacts with liquid ammonia to yield the NH+ ion, would appear to be a strong acid – quite hostile to life. Ammono-life astronomers, eyeing our planet, would doubtless view Earth's oceans as little more than vats of hot acid. Water and ammonia are not chemically identical: they are simply analogous. There will necessarily be many differences in the biochemical particulars. Molton suggested, for example, that ammonia-based life forms may use cesium and rubidium chlorides to regulate the electrical potential of cell membranes. These salts are more soluble in liquid ammonia than the potassium or sodium salts used by terrestrial life.8

On the down side, there are problems with the notion of ammonia as a basis for life. These center principally upon the fact that the heat of vaporization of ammonia is only half that of water and its surface tension only one third as much. Consequently, the hydrogen bonds that exist between ammonia molecule are much weaker than those in water so that ammonia would be less able to concentrate non-polar molecules through a hydrophobic effect. Lacking this ability, questions hang over how well ammonia could hold prebiotic molecules together sufficiently well to allow the formation of a self-reproducing system.9

Aşağıdaki kaynakta diğerleri de var..

http://www.daviddarling.info/encyclopedia/...ms_of_life.html

Link to post
Sitelerde Paylaş
DNA yaşam için gerekli değil. RNA lı canlılar da var. Ve dünyanın bir RNA devrinden geçtiği de biliniyor.

Ama RNA evrenseldir demek bu bilgiyi suistimal etmekten başka bir şey değildir.

Sayın Haci

Bu konuyu merakımı çekti araştırmak istiyorum.Tavsiye link verirnisiniz.?

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sayın Haci

Bu konuyu merakımı çekti araştırmak istiyorum.Tavsiye link verirnisiniz.?

Saygılar

Zannederim yukardaki kaynak sizi bu konuda aydınlatabilir.

Ama bu konuda kesin bir kaynak yok. Çok spekülatif..

DNA ve RNA olmadan da canlılığın diğer özelliklerini gösteren ve deli dana hastalığından sorumlu prion denen canlılar da var.

Ama onlarla pek uğraşmak istemiyorum. Çünkü onların canlılığı çok tartışmalı..

Evrnin bir köşesinde DNA ve RNA içermeyen canlılar olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Darwin senin aklını büyülemiş..

Wallace'ı da seviyor musun?

Aynı kuramı ortaya atmıştı.. Belki de Darwin'den önce..

Ama Darwin daha önce yayınlamıştı.

Darwin'i gözünde büyütüyorsun..

İngiliz bile değilsin oysa..

Yoksa yanılıyor muyum?

Darwin'in bu kadar hastası olduğuna göre sende bir bit yeniği var..

Evrenin bir köşesinde ortaya çıkması mümkün canlıların evrimini Darwinci kuram ile açıklamak, Müslüman'ların İslam evrenseldir iddiasından farksız.

Yanlış bile değil..

Çok saçma..

Hacı, sırf demogoji yapıyorsun.

Evrensel bir bilimsel kuram ile bir dogmayı aynı kefeye koyuyorsun...

Evrimin evrensel olmayan bir tane mekanizmasından bahsetmedin! Çünkü evrimin tüm mekanizmaları evrenseldir.

Hacı, demogojiyi bırakta, evrimin evrensel olmadığını iddia ettiğin mekanizmalarından bahset... ilgilenelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evrime uğramamış ve uğramayacak olan canlılar evrenin bir köşesinde yaşıyor olabilirler.

Olamaz.

İşte bu iddia tam bir zırvadır. Kompleks şeylerin birbirinden türeme yoluyla ortaya çıkmasının, yani evrimin, yegane alternatifi bir anda tüm yapılarıyla birlikte ortaya çıkmaktır ki, bu da olanak dışıdır.

İlginç olarak biz yüzmilyonlarca yıl değişmeden kalan hayvanların varlığını biliyoruz. Kompleks canlılar bile değişmeden kalabiliyor.

Kompleksliğe ulaşıncaya kadar evrime uğramış olabilirler ama, kompleks olmadan da oldukları gibi kalan tek hücreli canlılar neden olmasın?

Onlarda evrilmiş canlılardır sonuçta!

DNA yaşam için gerekli değil. RNA lı canlılar da var. Ve dünyanın bir RNA devrinden geçtiği de biliniyor.

Ama RNA evrenseldir demek bu bilgiyi suistimal etmekten başka bir şey değildir.

Peki, insanlara söylemedikleri şeyleri söylemiş gibi sunmak nedir hacı?

Nerede RNA evrenseldir denmiş, demişiz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kodoman..

Buraya gelip bu saçmalıkları yazarken hiç düşünüyor musun?

Evrime uğramayacak canlıların evrenin bir köşesinde olmadığını ne biliyorsun?

Bir insan ancak bu kadar saçmalar. Delilin nedir?

Uyduruyor bile değilsin. Temeli yok. Yanlış bile değilsin yani..

Evrenin muhtarı gibi davranıyorsun.

Sana kim RNA evrenseldir dedin diyor?

O cümlenin senin için olduğunu ne biliyorsun?

Nedir bu saçmalıklar yaw..

Bilmedğin konularda daha ne kadar ahkam keseceksin?..

Bırak Anibal yazsın onları senin yerine..

Senin yaşın kadar biyoloji deneyimi var.

Bunlar senin ilgi alanın değil. Ne kadar bilsen bir yere kadar gelirsin ve orada takılır kalırsın.

Nitekim şimdi bir yerde takılıp kaldın.

RNA'nın bile ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.

Böyle şeylerle uğraşmasan iyi edersin.

Bilim forumunda gereksiz yer işgal ediyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kodoman..

Buraya gelip bu saçmalıkları yazarken hiç düşünüyor musun?

Hacı, kimin saçmaladığı ortada...

saçmalıyorsun, cevabını veriyorum; demogoji ile karşılık veriyorsun.

Evrime uğramayacak canlıların evrenin bir köşesinde olmadığını ne biliyorsun?

Evrime uğramayacak şey canlı değil, kimyasal tepkimedir.

Bir insan ancak bu kadar saçmalar. Delilin nedir?

Fizik yasalarının evrensel olduğunun delili ne ise, benim iddialarımın delili de odur.

Bilmedğin konularda daha ne kadar ahkam keseceksin?..

Bırak Anibal yazsın onları senin yerine..

Senin yaşın kadar biyoloji deneyimi var.

Şeyh, şıh benzeri ünvanlara itibar edip sesimi kesiyor olsaydım ateist değil teist olurdum.

Bunlar senin ilgi alanın değil. Ne kadar bilsen bir yere kadar gelirsin ve orada takılır kalırsın.

Nitekim şimdi bir yerde takılıp kaldın.

RNA'nın bile ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.

Böyle şeylerle uğraşmasan iyi edersin.

Bilim forumunda gereksiz yer işgal ediyorsun.

Sanrıların ve otoriterliğin dışında bir şeylerle gelirsen sevinirim.

Nesnel tartışmayı, laf dalaşına çevirmeye hiç gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kanunların evrenin her yerine aynı olduğunu biliyoruz.

Ama başka bir gezegende bir canlı türü varsa, onun dünyadaki gibi olduğunu farzetmemiz fodulluk etmekten farksız.

Olabilir diyebiliriz. Ama kesin olarak olur, yalnız tek tür canlı vardır demek artık ne demektir bilmiyorum.

Canlı olmak fizik yasalarının evrenin her yerinde aynı olması gibi bir durum değildir.

Canlı olmak bazı moleküllerin evrenin her yerinde aynı olan yasalar uyması demektir.

Evrenin her yerinde aynı moleküllerin olması ve oralarda da aynı tür canlıların olması demek değildir.

Dünyada bile evrim olmayabilirdi. Ve tek tür bir canlı yaratık dünya güneş tarafından kavruluncaya kadar varlığını sürdürebilirdi.

Evrime uğramamış ve uğramayacak olan canlılar evrenin bir köşesinde yaşıyor olabilirler.

İlginç olarak biz yüzmilyonlarca yıl değişmeden kalan hayvanların varlığını biliyoruz. Kompleks canlılar bile değişmeden kalabiliyor.

Kompleksliğe ulaşıncaya kadar evrime uğramış olabilirler ama, kompleks olmadan da oldukları gibi kalan tek hücreli canlılar neden olmasın?

DNA yaşam için gerekli değil. RNA lı canlılar da var. Ve dünyanın bir RNA devrinden geçtiği de biliniyor.

Ama RNA evrenseldir demek bu bilgiyi suistimal etmekten başka bir şey değildir.

şimdi bunlarda itirazlarım var. benim bildiğim kadarıyla elektromanyetik kuvvetin doğması ancak evren 3000 derecelerin altına soğuduktan sonra oldu. demek ki kanunlar da bazı şartlara bağlı doğuyor. evrenin her yerindeki koşulları bilmeden genel kanunları ancak farazi konuşuruz. bunun dışında rna da var hatta prion da var. hatta hatta etrafını kendine benzeten kristaller de var. varoluşu bilmediğimizden süreci açıklıyoruz. bu da evrim oluyor. evrimi konuşan arkadaşlar evrimin de varoluşa dahil olduğunu iddia ediyor olabilir. başka bir varoluş bilmediğimizden bunları öyledir ya da değildir diye sınıflandıramıyorum. ancak canlı ile cansızın ayrımını tam yapabildiğimi söyleyemeyeceğim. çünkü tanımlara göre virüs de canlı değil v.s. .felsefenin derin mevzularını, ileri matematik, uzay geometrisi gibi bir bilime dayanarak fizik açıklamakta. e=mc2 gibi. belki biyolojik fenomenler de böyle açıklanacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
şimdi bunlarda itirazlarım var. benim bildiğim kadarıyla elektromanyetik kuvvetin doğması ancak evren 3000 derecelerin altına soğuduktan sonra oldu. demek ki kanunlar da bazı şartlara bağlı doğuyor. evrenin her yerindeki koşulları bilmeden genel kanunları ancak farazi konuşuruz. bunun dışında rna da var hatta prion da var. hatta hatta etrafını kendine benzeten kristaller de var. varoluşu bilmediğimizden süreci açıklıyoruz. bu da evrim oluyor. evrimi konuşan arkadaşlar evrimin de varoluşa dahil olduğunu iddia ediyor olabilir. başka bir varoluş bilmediğimizden bunları öyledir ya da değildir diye sınıflandıramıyorum. ancak canlı ile cansızın ayrımını tam yapabildiğimi söyleyemeyeceğim. çünkü tanımlara göre virüs de canlı değil v.s. .felsefenin derin mevzularını, ileri matematik, uzay geometrisi gibi bir bilime dayanarak fizik açıklamakta. e=mc2 gibi. belki biyolojik fenomenler de böyle açıklanacaktır.

Biz her evrimden bahsetmiyoruz ki..

Canlıların Darwinci evrimden bahsediyoruz. Doğal seçilimden yani.

Yoksa evrim gözlerimizin önünde oynanan bir dram..

Herşey evriliyor.

Evren aslında canlı bir varlık gibi davranıyor ve evriliyor. Ama Darwinci bir evrim süreci izlemiyor.

Başka yasalara uyarak evriliyor.

Aradaki farkları umarım görüyorsunuzdur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şunu demek istiyorum.

Bu yazdıklarına bir itirazım yok.

Ama ben Dawkins'in Charles Darwin hakkında yazdıklarını eleştirmiş ve Darwin'in kuramının evrensel olmasının bu kadar kesin bir şekilde belirtilmemesi gerektiğine değinmiştim.

Darwin, Dawkins tarafından aşırı yüceltiliyordu. Aynı şeyleri yazan Wallace ise ihmal ediliyordu. Darwin'in kuramını Wallace da bulmuştu aynı zamanda. Yani olağan üstü bir buluş değildi. Zaten her bilim adam tarafından bulunacaktı.

Sen ve Kodoman idi diğeri sanırım, bu yasanın evrensel olduğunu ve evrenin her yerinde evrimin aynı şekilde olması gerektiğini savunmuştunuz.

Hala aynı şeyleri savunuyor musun?

Bu, ebenin sakalı olsa deden olurdu babında bir mesaj olmuş Hacı..

Evrimi Darwin'den daha önce bulduklarını biliyoruz. Ama evrimin nasıl olupta olabildiğini bulmak Darwin ve Wallace'a nasip olmuştur..

Darwin'in Dawkins tarafından aşırı yüceltildiği filanda yok. Ben görmüyorum en azından.. En fazla Newton veya Einstein kadar olsun hadi..

Ama buradaki mesele şu: Dünyanın her yerinde, her köşesinde vs. ne Newton ne Einstein'a Darwin gibi çarpıtılarak, yalanlarla, yanlışlarla, safsatalarla vs. saldırılmıyor. Bunu bir hesaba katsaydın, daha iyi olurdu..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu, ebenin sakalı olsa deden olurdu babında bir mesaj olmuş Hacı..

Evrimi Darwin'den daha önce bulduklarını biliyoruz. Ama evrimin nasıl olupta olabildiğini bulmak Darwin ve Wallace'a nasip olmuştur..

Darwin'in Dawkins tarafından aşırı yüceltildiği filanda yok. Ben görmüyorum en azından.. En fazla Newton veya Einstein kadar olsun hadi..

Ama buradaki mesele şu: Dünyanın her yerinde, her köşesinde vs. ne Newton ne Einstein'a Darwin gibi çarpıtılarak, yalanlarla, yanlışlarla, safsatalarla vs. saldırılmıyor. Bunu bir hesaba katsaydın, daha iyi olurdu..

Seni bilmem ama, Darwin'in aşırı abartıldığını çok iyi biliyoruz. Alt tarafı zengi bir ailenin bir baltaya sap olamamış şımarık bir çocuğu..

Bulduğu kuram ise bulunmayacak bir hint kumaşı değil. Wallace ondan da önce bulmuştu ve başkaları sırada bekliyorlardı...

Dawkins bizim Müslüman'ların Muhammed'i övmesi gibi, ki Allah Muhammed olmasaydı evreni yaratmazdım demiş güya ya.. işte ona benzer bir abartı ile dozunu kaçırıp, evrenin bir yerinde hayat varsa, o hayat Darwin'in kuramına uymak zorundadır, demişti..

Bunu kabul ediyor musun?

Önündeki soru budur.

Saçmalamadan yanıtlayabileceğini tahmin ediyorum..

Çok mu iyimserim?

Dünyanın her yerinde Darwin'e sataşılması onun tezini ve kendisini yüceltmez.

Sana ben saldırsam daha değerli bir ateist mi olursun yani..

Boş yere umutlanma. Öyle bir niyetim falan yok.. Neme lazım. Belki gerçekten değer kazanırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Seni bilmem ama, Darwin'in aşırı abartıldığını çok iyi biliyoruz. Alt tarafı zengi bir ailenin bir baltaya sap olamamış şımarık bir çocuğu..

Zırvalamışsın sadece hacı:

Adam Karalama Safsatası

(Argument Against the Man)

[Argumentum Ad Hominem]

Adam Karalama Safsatası, “Saldırı Safsataları”ndandır. Bu başlık altındaki safsatalarda öneri yerine, öneriyi yapan kişi tartışma konusu edilerek, iddialara karşı çıkmak suretiyle yapılır. Saldırı Safsataları, Adam Karalama Safsatası, Niteliksel Adam Karalama Safsatası, Sen de Safsatası, Dolduruşa Getirme (Önyargı Oluşturma) Safsatası olmak üzere dört tanedir.

Tanım: Bir kişinin önerileri yerine, önerinin reddedilmesini sağlamak için, kişiye sövgü mahiyetinde yapılan saldırı.

Darwin isterse, kerhanede karı satarak para kazanıp Bagle gemisine fahişe doldurup denizdeki abaza tayfalara satan biri olmuş olsun, bu hiç bir şeyi değiştirmez, adam sana bana nasip olmayacak bir devrim gerçekleştirmiştir, hepsi bu..

>>> işte ona benzer bir abartı ile dozunu kaçırıp, evrenin bir yerinde hayat varsa, o hayat Darwin'in kuramına uymak zorundadır, demişti..

Sence, evrendin herhangi bir yerindeki bir yıldızın termonükleer tepkimeler, füzyon vs. için gösterilen teorilere uymadan var olması mümkün mü?

EVrim teorisi, iki bileşenlidir hacı.. Birisi, evrim = doğal_seleksiyon(mutasyon) denklemidir ki, evrimin kendisini ifade eder. Diğeri ise, dünyaya özgü, dünyadaki evrimin nasıl gerçekleştiğine dair izahatlardır. Örneğin, seksüel seleksiyon.

X gezegeninde, seksüel seleksiyon gerçekleştirecek evrimsel adımlar gerçekleşmeden de bir evrim yaşanabilir. Ama bizim bildiğimiz canlı tanımına uyan bir hayat formunun, temel evrim teorisine uyacak olması zorunludur. en azından bugünkü bilgilerimiz bunu söyler..

Bu ne demektir: Bu, 3 Milyar yıldrı hiç değişmediiği bilinen bir gezegende, 3 milyar yıldır evrimsel bir adaptasyon olmadığı anlamına gelir. Bu da, geçmişine bakarak, o gezegende örneğin çok hücreli canlıların gelişme fırsatı bulamamış olduklarını söylemene yarar..

Evet, eğer hayat olarak bildiğimiz şey, uzayda başka herhangi bir yerde varsa, gene evrim kurallarına uyacaktır, emin olabilirsin..

Ve, evrim teorisi, özel durumlara dayanan, işine geldiği gibi yontarak ifade yapan bir teori değildir. Evrensel fizik vs. yasalarına dayanır. Ve bu yasaların geçerli olduğu evrenin her köşesinde, evrimde bir zorunluluk olacaktır..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Şunu demek istiyorum.

Bu yazdıklarına bir itirazım yok.

Ama ben Dawkins'in Charles Darwin hakkında yazdıklarını eleştirmiş ve Darwin'in kuramının evrensel olmasının bu kadar kesin bir şekilde belirtilmemesi gerektiğine değinmiştim.

Darwin, Dawkins tarafından aşırı yüceltiliyordu. Aynı şeyleri yazan Wallace ise ihmal ediliyordu. Darwin'in kuramını Wallace da bulmuştu aynı zamanda. Yani olağan üstü bir buluş değildi. Zaten her bilim adam tarafından bulunacaktı.

Sen ve Kodoman idi diğeri sanırım, bu yasanın evrensel olduğunu ve evrenin her yerinde evrimin aynı şekilde olması gerektiğini savunmuştunuz.

Hala aynı şeyleri savunuyor musun?

Bu soru görülmedi sanırım, güncelleyelim.

Bu arada yaşamın kökeni ile ilgili gelişmeler için yapay dna ve yapay hücre zarı hakkında 2 link:

Yapay DNA

Yapay Hücre Zarı

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...