Jump to content

Neden IMTIHAN ?


Recommended Posts

İmtihan sembolik olduğundan, bu kavramlar klasik anlamlarda olmuyor.

Allah bize aslında nasıl biri olduğumuzu gösteriyor. Zaten ayetlere bakarsan cehennemlikler en başından biliniyor, hatta ahirette bir şans daha isteyenlere "ne kadar sana şans verilirse verilsin yine aynı şeyi yapacaksın" gibilerinden cevaplar veriliyor.

İyiler tam da cennetlik anlarında bu dünyadan alınıyorlar.

Kötüler ise tam da cehennemlik anlarında imtihanlarının sonlandığını görüyorlar.

Halbuki o iyilerin bazılarının hayatlarının bir bölümünde inkarcı oldukları dönemler vardır. Ama o inkarcı dönemlerinde değil de, imanlı anlarında veda vaktiyle buluşuyorlar.

Kısacası iyiler kurtarılıyor, kötülerin ise ayağı kaydırılıyor.

Eğer bu dünyada sonsuza dek yaşasaydık yapacaklarımızı temsilen, minik bir senaryo yaşıyoruz.

Selam ve sevgiler.

Bu da guzel bir cevap. Anladim ne demek istedigini.

Bu cevap imtihanin nasil yapildigini acikliyor ama neden yapildigini aciklamiyor.

Epifun "yuzlesmekten" bahsetmis, sen de katiliyorsun herhalde. Ama bu da imtihanin neden yapildigini aciklamiyor.

Cunku o zaman soru gene su noktaya geliyor:

Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi, sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Bu da guzel bir cevap. Anladim ne demek istedigini.

Bu cevap imtihanin nasil yapildigini acikliyor ama neden yapildigini aciklamiyor.

Epifun "yuzlesmekten" bahsetmis, sen de katiliyorsun herhalde. Ama bu da imtihanin neden yapildigini aciklamiyor.

Cunku o zaman soru gene su noktaya geliyor:

Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi, sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?

İşte imtihan denilen şey aslında "senin ne olduğunu göstermek, itiraz hakkını ortadan kaldırmak".

Yani aslında bir imtihan yok ortada.

İbadete gelince;

Allah'ın ibadete falan bir ihtiyacı yok. Bu sembolik imtihanın bir parçası ibadetlerimiz.

Kaldı ki, bizim gerçekten çok ihtiyacımız var ibadetlere. Hem zihinsel hem de bedensel olarak.

Ve ibadet sadece namaz gibi şeylerle sınırlı değildiir.

Allah'a kulluk etmek, hem kendimize hem de tüm insanlığa faydalı şeyler sunmak için çabalamak, kötülüklerden uzak durmak, ızdırapla mücadele edip hazzı hakim kılmaya çalışmak ve bunların neticesinde cennette sonsuza dek mutluluklar ve nimetler içinde olmak...

Selam ve sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guzel cevap. Andromeda'nin da yukarida soyledigi buydu sanirim..

El-Kahhar'in anlamini bilmiyorum. Ama senin yazdigindan cikardigim sonuc su:

"...Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi, sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?.."

sorusunun cevabi:

"...Beni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, bana ceza vermek ve azap cektirmek.."

Dogru anlamis miyim?

Aynen

Link to post
Sitelerde Paylaş
Guzel cevap. Andromeda'nin da yukarida soyledigi buydu sanirim..

El-Kahhar'in anlamini bilmiyorum. Ama senin yazdigindan cikardigim sonuc su:

"...Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi, sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?.."

sorusunun cevabi:

"...Beni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, bana ceza vermek ve azap cektirmek.."

Dogru anlamis miyim?

Aynen

"...Beni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, bana ceza vermek ve azap cektirmek.." mi?

diye sormusum.

Aynen

diye cevap verilmis.

Bu cevaba katilmayan musluman arkadas var mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Allah'ın ibadete falan bir ihtiyacı yok. Bu sembolik imtihanın bir parçası ibadetlerimiz.

Kaldı ki, bizim gerçekten çok ihtiyacımız var ibadetlere. Hem zihinsel hem de bedensel olarak.

İhtiyacı yoksa bu uğraş ve masraf niye?

Zariyat Suresi

Ali Bulaç

56- Ben, cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım.

Diyanet Vakfı

56. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

Edip Yüksel

56. Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım.

Elmalılı Hamdi Yazır

56-Ben cinleri ve insanlan ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.

Süleyman Ateş

56. Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

Yaşar Nuri Öztürk

56 Ben, cinleri ve insanları bana ibadet etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım.

-------------------------------------------------------

Ali Bulaç

57- Ben, onlardan bir rızık istemiyorum ve onların beni doyurup-beslemelerini de istemiyorum.

Diyanet Vakfı

57. Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum.

Edip Yüksel

57. Onlardan ne bir rızık istiyorum, ne de beni beslemelerini.

Elmalılı Hamdi Yazır

57-Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yemek yedirmelerini de istemiyorum.

Süleyman Ateş

57. Ben onlardan rızık istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum.

Yaşar Nuri Öztürk

57 Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni yedirip doyurmalarını da istemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yaww sınamaymıs ıntıhammıs :D:D:D:D

allah: senı ceheneme atıyorum

bush: yok ya ne akıllısın sen ben amerıkan vatandasıyım

allah : sen dunyada katlıyamlar yaptın senı cezallandırıyorum

bush : kardesım engel olsaydın

allah : ben karısmam

bush: hem karısmam dıyorsun sonrada benı sucluyorsun de get yawww hem hadı senın ısın ezılmıs ınsanlarla ben abd vatandasıyım

allah tamam tamam hadı cennete

yaww bırakın su allahın adelatını bız bılıyoruz onun adeletını

daha once gorduk afrıkada fılıstınde

Link to post
Sitelerde Paylaş

allahın geleceği kimin cehenneme kimin cennete gireceğini bildiği halde neden imtihan olduğumuzun cevabını kimsenin verebilleceğini sanmam

en doğrusunu allah bilir...... tıpkı yaşamın nasıl başladığı sorusuna yanıt yoksa bunada olmaz insan aklı sınırlıdır ve herşeyi çözemez...

ama şunu belirteyim kendinizi yaratıcının yerine koyup düşününce :sadece benim sevgimden başka bir şey düşünemeyen robotlara sahip olmaktansa , kendi iradesiyle duygularıyla güzelliğiyle bana yönelen kullarımın olmasını isterdim her kul yaratıcı için değerlidir taki değerli olan kulu kendisine lanet üstüne lanet yağdırıp onu aşağılayıncaya kadar değerlidir , değersiz olsaydı bunca nimeti boşuna vermezdi... o en doğrusunu bilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi , sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?"

diye sordum

"Seni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, sana ceza vermek ve azap cektirmek"

diye cevap verildi.

Bu cevaba katilmayan musluman arkadas var mi diye sordum; ses yok..Butun muslumanlarin bu goruse katildigini varsayiyorum. Oyleyse:

Sevgili arkadaslar,

Madem ki allah'in beni yaratmasinin sebebi bana ceza vermek ve azap cektirmek,

bu durumda, ne ozgur iradenin, ne de imtihan dediginiz seyin ne kadar anlamsiz oldugu acik degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Madem biliyordun ibadet etmeyecegimi , sana da ibadet edecek adam lazim, o zaman ne demeye beni yarattin ?"

diye sordum

"Seni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, sana ceza vermek ve azap cektirmek"

diye cevap verildi.

Bu cevaba katilmayan musluman arkadas var mi diye sordum; ses yok..Butun muslumanlarin bu goruse katildigini varsayiyorum. Oyleyse:

Sevgili arkadaslar,

Madem ki allah'in beni yaratmasinin sebebi bana ceza vermek ve azap cektirmek,

bu durumda, ne ozgur iradenin, ne de imtihan dediginiz seyin ne kadar anlamsiz oldugu acik degil mi?

Yüce Allah merhameten mümine de kafire de hayra veya şerre yönelebilecek akıl ve duyguları vererek insanı nötr bırakmıştır. İradesini ve hürriyetini vererek eşit şartlarda eşit imkânlar ile müsabakaya sokmuştur. Aynı sınıftaki, aynı kabiliyet ve şartlarda, aynı müfredat ve öğretmenden ders alan öğrencilerin sene sonunda başarılı veya başarısız olmaları ve sonuçta bu durumunu kabul etmelerinin sebebi nedir? İdare mi, öğretmen mi, öğrencinin kendisi mi?

Allah, kaderi vasıf olarak yazmış, sıfat olarak yazmamıştır. “Yani, ‘A’ kâfirdir, ‘B’ münafıktır, ‘C’ mümindir” dememiştir. Kur’an-ı Kerimde ve peygamberimizin hadislerinde görüldüğü gibi “Şu vasıflar mü’minin vasıflarıdır, bu vasıfları hür iradesi ile kazananlar mü’mindir. Bu vasıflar kâfirin vasıflarıdır. Bu vasıfları kazananlar da kâfirdir. O vasıflar ise münafıkların vasıflarıdır. Onları seçenler ise münafık olurlar. Mü’minlerin şu vasıflarından Allah razı olur ve rızasını kazananlar da cenneti hak ederler. Onların mükâfatı cennettir. Kâfirlere ve münafıklara has olan bu vasıflar ise Allah’ın öfkesini çeker, onlardan sakının ki ceza olarak cehenneme girmeyesiniz. Şayet nefsinize aldanarak veya şeytanın iğvasına kapılarak bu vasıflardan birine sahip olan ve günah işleyenler, şayet tövbe ederlerse Allah’ın şefkat ve merhameti, affı ve ihsanı geniştir. Kusurunuzu affeder, hiç yapmamış kabul eder ve sizi de cennetine alır” buyurur. Her insanın fıtratı her üç vasıfları kazanmaya da müsait yaratılmıştır. İstediğini seçmekte ve yapmakta hürdür. Seçimde zorlama olmadığı için sonuçta da sorumluluk kendisine aittir. Hayatı boyunca da her zaman hatadan dönme ve tövbe etme imkânı vardır ve bu da Allah’ın rahmeti ve affı gereğidir.

M.Ali Kaya'dan alıntıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yüce Allah merhameten mümine de kafire de hayra veya şerre yönelebilecek akıl ve duyguları vererek insanı nötr bırakmıştır. İradesini ve hürriyetini vererek eşit şartlarda eşit imkânlar ile müsabakaya sokmuştur. Aynı sınıftaki, aynı kabiliyet ve şartlarda, aynı müfredat ve öğretmenden ders alan öğrencilerin sene sonunda başarılı veya başarısız olmaları ve sonuçta bu durumunu kabul etmelerinin sebebi nedir? İdare mi, öğretmen mi, öğrencinin kendisi mi?

Allah, kaderi vasıf olarak yazmış, sıfat olarak yazmamıştır. “Yani, ‘A’ kâfirdir, ‘B’ münafıktır, ‘C’ mümindir” dememiştir. Kur’an-ı Kerimde ve peygamberimizin hadislerinde görüldüğü gibi “Şu vasıflar mü’minin vasıflarıdır, bu vasıfları hür iradesi ile kazananlar mü’mindir. Bu vasıflar kâfirin vasıflarıdır. Bu vasıfları kazananlar da kâfirdir. O vasıflar ise münafıkların vasıflarıdır. Onları seçenler ise münafık olurlar. Mü’minlerin şu vasıflarından Allah razı olur ve rızasını kazananlar da cenneti hak ederler. Onların mükâfatı cennettir. Kâfirlere ve münafıklara has olan bu vasıflar ise Allah’ın öfkesini çeker, onlardan sakının ki ceza olarak cehenneme girmeyesiniz. Şayet nefsinize aldanarak veya şeytanın iğvasına kapılarak bu vasıflardan birine sahip olan ve günah işleyenler, şayet tövbe ederlerse Allah’ın şefkat ve merhameti, affı ve ihsanı geniştir. Kusurunuzu affeder, hiç yapmamış kabul eder ve sizi de cennetine alır” buyurur. Her insanın fıtratı her üç vasıfları kazanmaya da müsait yaratılmıştır. İstediğini seçmekte ve yapmakta hürdür. Seçimde zorlama olmadığı için sonuçta da sorumluluk kendisine aittir. Hayatı boyunca da her zaman hatadan dönme ve tövbe etme imkânı vardır ve bu da Allah’ın rahmeti ve affı gereğidir.

M.Ali Kaya'dan alıntıdır.

birincisi ; öğretmen öğrenci ilişkisinde öğretmen öğrencileri yaratmamıştır. sadece test edicidir. öğrencilerin varlığı öğretmenden bağımsızdır. zaten öğretmen kimin ne kadar başarılı olacağını da bilmez. eğer öğretmen öğrencileri yoktan var etse, var ederken kimin ne kadar başarılı olacağını bilse, hepsinden önemlisi de kimi ne kadar başarılı var edeceği öğretmenin iradesinde olsa (ki yoktan var ettiyse ve başka bir iradeye tabi değilse öyle olmak zorundadır) elbette ki öğretmen sorumludur.

ikincisi : kaderin vasıf olarak yazılması ile sıfat olarak yazılması tamamen aynı şeydir. sıfatlar sadece bizim uydurmamızdır. mümin-münafık gibi sıfatlar sadece sınıflandırmadır. allah "a münafık" demez ama bizim a yı münafık olarak nitelendirmemize neden olan tüm olguları yani kaderi o önceden belirlemiştir. başka bir anlatımla allahın "a" ya münafık demesi ile onun münafık olarak sınıflandırılmasına neden olan olayları önceden belirlemiş olması tamamen aynı şeydir. m. ali kaya nın bunun dışında söylediği şeyler ise peki bir anlam ifade etmiyor. "insan özgürdür işte" demenin ötesine geçmiyor.

emre1974tr nin teorisi ise çok farklı. en azından diğerlerinden daha tutarlı ama bu nedenle de fena halde zalimce. şöyle ki ; emre ye göre bizler zaten iyi ya da kötüyüz. ne mal olduğumuz belli. bir milyon yıl yaşasak da ne isek o olacağız. allah da bizim böyle olduğumuzu anlamamız için kimliğimizi bize gösteren kısa bir kesit sunuyor. buna yaşam diyoruz. ancak emre nin değinmediği konu şu : bizim iyi ya da kötü olmamız allah ın iradesinden bağımsız mı değil mi. eğer bağımsızsa o zaman mutlak bir iradeden bahsedemeyiz. eğer değilse, allahın kötüleri yaratır yaratmaz cehenneme atması ile bunun için bizi ikna etmek istemesi nedeniyle sonuca hiçbir etkisi olmayacak sembolik bir yaşam sunması arasında hiçbir fark yok. yani ya allahın iradesi mutlak değil, ya da dinin ödül-ceza sistemi tamamen saçma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yüce Allah merhameten mümine de kafire de hayra veya şerre yönelebilecek akıl ve duyguları vererek insanı nötr bırakmıştır. İradesini ve hürriyetini vererek eşit şartlarda eşit imkânlar ile müsabakaya sokmuştur. Aynı sınıftaki, aynı kabiliyet ve şartlarda, aynı müfredat ve öğretmenden ders alan öğrencilerin sene sonunda başarılı veya başarısız olmaları ve sonuçta bu durumunu kabul etmelerinin sebebi nedir? İdare mi, öğretmen mi, öğrencinin kendisi mi?

Allah, kaderi vasıf olarak yazmış, sıfat olarak yazmamıştır. ?Yani, ?A? kâfirdir, ?B? münafıktır, ?C? mümindir? dememiştir. Kur?an-ı Kerimde ve peygamberimizin hadislerinde görüldüğü gibi ?Şu vasıflar mü?minin vasıflarıdır, bu vasıfları hür iradesi ile kazananlar mü?mindir. Bu vasıflar kâfirin vasıflarıdır. Bu vasıfları kazananlar da kâfirdir. O vasıflar ise münafıkların vasıflarıdır. Onları seçenler ise münafık olurlar. Mü?minlerin şu vasıflarından Allah razı olur ve rızasını kazananlar da cenneti hak ederler. Onların mükâfatı cennettir. Kâfirlere ve münafıklara has olan bu vasıflar ise Allah?ın öfkesini çeker, onlardan sakının ki ceza olarak cehenneme girmeyesiniz. Şayet nefsinize aldanarak veya şeytanın iğvasına kapılarak bu vasıflardan birine sahip olan ve günah işleyenler, şayet tövbe ederlerse Allah?ın şefkat ve merhameti, affı ve ihsanı geniştir. Kusurunuzu affeder, hiç yapmamış kabul eder ve sizi de cennetine alır? buyurur. Her insanın fıtratı her üç vasıfları kazanmaya da müsait yaratılmıştır. İstediğini seçmekte ve yapmakta hürdür. Seçimde zorlama olmadığı için sonuçta da sorumluluk kendisine aittir. Hayatı boyunca da her zaman hatadan dönme ve tövbe etme imkânı vardır ve bu da Allah?ın rahmeti ve affı gereğidir.

M.Ali Kaya'dan alıntıdır.

Allah "A" nin kendisine ibadet edip etmeyecegini "A" yi yaratmadan once biliyor mu?

Biliyor diyeceksin.

Ben de soruyorum: Madem biliyor "A" nin kendisine ibadet etmeyecegini o zaman neden yaratiyor?

Bir de suna katilip katilmadigini belirtir misin?

"Allahin beni (yani inanmayani) yaratmasinin sebebi, bana ceza vermek ve azap cektirmektir. "

Evet / Hayir?

tarihinde redfinity tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
allahın geleceği kimin cehenneme kimin cennete gireceğini bildiği halde neden imtihan olduğumuzun cevabını kimsenin verebilleceğini sanmam

en doğrusunu allah bilir...... tıpkı yaşamın nasıl başladığı sorusuna yanıt yoksa bunada olmaz insan aklı sınırlıdır ve herşeyi çözemez...

ama şunu belirteyim kendinizi yaratıcının yerine koyup düşününce :sadece benim sevgimden başka bir şey düşünemeyen robotlara sahip olmaktansa , kendi iradesiyle duygularıyla güzelliğiyle bana yönelen kullarımın olmasını isterdim her kul yaratıcı için değerlidir taki değerli olan kulu kendisine lanet üstüne lanet yağdırıp onu aşağılayıncaya kadar değerlidir , değersiz olsaydı bunca nimeti boşuna vermezdi... o en doğrusunu bilir...

En doğrusunu onun bildiği kanatına nasıl aklın eriyorsa bir yaratıcının bildiği birşeyi bize tekrar yaşatması üzerine birde caza vermesi saçmalığına inanmanın imkansızlığınıda farketmiş olman gerekir.

Allah = Mantıksız

Link to post
Sitelerde Paylaş

Selamlar...

Her işin uslubu vardır , Öğretmeniniz sizi sınav yapmadan bırakaırsa ve yapacağım sınavı zaten geçemeyecektin dese ne dersiniz , eyvallah mı dersiniz

Yoksa bu sınavı geçeceğinizi mi iddaa edersiniz , bence öğretmen istemediği müddetçe geçemezsiniz , sizi bırakmak isterse bir şekilde bırakır ama sınavsız bırakmaz :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
O insanlara eğer teklif ulaşmamışsa; yada yanlış şekilde şartlanmışlarsa Dünyanın Neresinde olurlarsa olsunlar Ehl-i Fetrettirler.. Yani onlar ALLAH'IN marziyatından ve dinin emirlerinden sorumlu değiller.. Onlar evrensel ve vicdani ahlak yasalarına göre yargılanacaklar.. Şansları çok fazla.. Yeterki İnkar-ı Uluhiyet içinde olmasınlar...

Demek bu güzel popolu allah, evrensel ve vicdani ahlak yasalarından haberdar.. ama bu yasalarla, islamiyet denen illet tamamen çelişir.. bence bu yasalara göre, bir kadın özgür ve saygın olmalıdır. kişilikli olmalıdır. eksik olmamalıdır..

şimdi nasıl olacak bu iş.. üstelik evrensel ve vicdani ahlak yasalarına tabii olan herkes, doğal olarak islamiyete karşı çıkar.. benim gibi..

ama yinede ben o tanrının güzel poposu olmadığını varsayamam.. kusursuz bir bacak ve kalçası yoksa, bir tanrı değildir o..

bira şişesidir..

Kim mi diyor? Ben diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Selamlar...

Her işin uslubu vardır , Öğretmeniniz sizi sınav yapmadan bırakaırsa ve yapacağım sınavı zaten geçemeyecektin dese ne dersiniz , eyvallah mı dersiniz

Yoksa bu sınavı geçeceğinizi mi iddaa edersiniz , bence öğretmen istemediği müddetçe geçemezsiniz , sizi bırakmak isterse bir şekilde bırakır ama sınavsız bırakmaz :)

Sınıftaki öğretmen ile tanrının ne alakası var? İradeyi bile o var etmiş zaten İslamik söyleme göre...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...