Jump to content

Darwin in Türk Düşmanlığı


Recommended Posts

LOTUS var olan sahtekârlık ne? Şu an evrim teorisinde sahtekârlık varmış gibi göstermeye mi çalışıyorsun? Dediklerinden bu anlaşılıyor. Konuyu dinlere getirmeden söyle bakalım ne sahtekârlık yapılıyor. Kimdir evrimci şarlatanlar?

Düzmece fosilleri savunanlar mı var burada?

Yoksa buradakilerin şarlatan olduğunu kanıtsızca iddia edip, pislik atıp terslemek bir çeşit asıl derdine dikkat çekme stratejisi mi? Bu soruları açığa kavuştur.

Sonra da adam ol, asıl derdin neyse o konuya yoğunlaş. Yoksa adam gibi bir cevap alamazsın, sadece lâfı uzatmış olursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 57
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

LOTUS var olan sahtekârlık ne? Şu an evrim teorisinde sahtekârlık varmış gibi göstermeye mi çalışıyorsun? Dediklerinden bu anlaşılıyor. Konuyu dinlere getirmeden söyle bakalım ne sahtekârlık yapılıyor. Kimdir evrimci şarlatanlar?

Düzmece fosilleri savunanlar mı var burada?

Yoksa buradakilerin şarlatan olduğunu kanıtsızca iddia edip, pislik atıp terslemek bir çeşit asıl derdine dikkat çekme stratejisi mi? Bu soruları açığa kavuştur.

Sonra da adam ol, asıl derdin neyse o konuya yoğunlaş. Yoksa adam gibi bir cevap alamazsın, sadece lâfı uzatmış olursun.

başlık sahibinin bu konuya niçin değinmediğini merak ediyorum sadece. müslümanların üç beş anlamı bozmayan kelime değişikliklerini gündeme taşıyan başlık sahibine ''neden aynı hassasiyeti bu konuda daha büyük sahtekarlıklar yapan evrimciler için göstermiyorsun?'' demek.

bahsettiğim olayları zaten biliyorsunuz. bunlar ile ilgili pek çok başlıkta bilgiler mevcut.

madem başlık sahibi ahlaksızlıktan dem vuruyor onları da kefeye eklemeliydi diyorum.

aksi takdirde ahlaksızlıktan dem vurulan bir başlıkta yeni bir ahlaksızlık sergileniyor demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
başlık sahibinin bu konuya niçin değinmediğini merak ediyorum sadece. müslümanların üç beş anlamı bozmayan kelime değişikliklerini gündeme taşıyan başlık sahibine ''neden aynı hassasiyeti bu konuda daha büyük sahtekarlıklar yapan evrimciler için göstermiyorsun?'' demek.

bahsettiğim olayları zaten biliyorsunuz. bunlar ile ilgili pek çok başlıkta bilgiler mevcut.

madem başlık sahibi ahlaksızlıktan dem vuruyor onları da kefeye eklemeliydi diyorum.

aksi takdirde ahlaksızlıktan dem vurulan bir başlıkta yeni bir ahlaksızlık sergileniyor demektir.

Derdin bu değil ki? Başlık sahibi düzmece fosiller diye başlık açtı zaten.

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=18971

Derdin ne? Kendinden nefret mi ettirmen gerekli? Birilerine şirin mi görünmen gerekli? Politikacı mısın gazeteci misin nesin?

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

TÜBİTAK'ın Charles Darwin'e sansürü çok eleştiri aldı. Yasağı savunanlar da çıktı; ne yazdılar biliyor musunuz: "Darwin zaten Türk düşmanıydı!" Kuşkusuz bunun olan bitenle hiçbir ilgisi yoktu. Ama biz yine de -madem konu açıldı-, Darwin'in Türklere bakışını yazalım.

TARİH 6 Ekim 1876.

"Bulgar Dehşetleri ve Doğu Sorunu" adlı kitap çıktı.

Yazarı eski İngiltere Başbakanı William Gladstone idi.

Kitabın adından da anlaşılacağı gibi Gladstone, "Barbar Türklerin" bağımsızlık isteyen Bulgarlara neler yaptığını yazmıştı.

Liberal Parti genel başkanlığını da yapmış olan 67 yaşındaki Gladstone'a göre, Bulgaristan'da yaşananlar, "insanoğlunun bütün tarihi boyunca değilse bile, en azından bu yüzyılda kaydedilen en alçakça ve en karanlık zulümdü!"

Kitap bir ay içinde 200 bin adet sattı.

Gladstone, İngilizlere bir çağrıda bulunarak, "ıstırap içindeki Hıristiyan Bulgarlara yardım etmek" için para toplayacak yardım komiteleri kurulmasını istedi. Liberal Parti taraftarları toplantılar düzenlediler.

Liberal Parti, Charles Darwin'in baba ve anne tarafının üç kuşaktır sadakatle bağlı oldukları bir partiydi.

Darwin, okuduğu Gladstone'un kitabından ve bu toplantılardaki söylevlerden çok etkilendi. 19 Eylül 1876'da "Bulgaristan Yardım Sandığı"na 15 sterlin bağışladı. Daha sonra, 10 ve 15 sterlin olmak üzere iki kez daha bağışta bulundu.

8 Aralık 1876'da Londra'da düzenlenen ve dönemin birçok aydınını bir araya getiren Doğu sorunu toplantısının gönüllü destekçisi oldu.

Toplantının sonuç bildirgesine göre, Balkanlar'da insan hakları ihlalleri hemen son bulmalı; Osmanlı'da hemen acilen reformlar yapılmalı ve İngiltere, Rusya ile ittifak kurmalıydı.

Charles Darwin de bu görüşteydi...

Bir parantez açmak istiyorum: Madem Darwin'in bilimsel eserlerini değil Türkleri sevip sevmediğini tartışıyoruz, o halde bu notu eklemeliyim.

Londra'daki Doğu sorunu toplantısının yapılışına, konuşmalarına ve sonuç bildirgesine kim karşı çıktı biliyor musunuz: Karl Marx.

Marx, Rus Çarlığı'nı hep bir tehlike olarak gördü. Gladstone'un Bulgaristan ve Rusya taraftarı tavırlarını eleştiren üç makale yazdı. Rusya'nın Polonya'daki zulmünü görmeyip, Osmanlı'nın Bulgaristan'da yaptıklarını protesto etmenin riyakárlık olduğunu belirtti.

Marx, Balkanlar'da sırf Hıristiyan oldukları için yüceltilen köylülere karşın, "Muhammed'in çocuklarının bütün Hıristiyan sahtekárlara ve ikiyüzlü gaddarlık tacirlerine karşı aldıkları sağlam, şerefli tutumu" yüceltti.

Ve Marx, Türkler aleyhindeki bu toplantılara destek verdiği için Darwin'i eleştirdi.

(Doğu sorunu -Asya Tipi Üretim Tarzı- gibi birçok Marksist kavramı Türkçe'ye kazandıran kimdi; Selahattin Hilav.)

Charles Darwin, Balkanlar'da ne olduğunu kuşkusuz bilmiyordu; sadece derin saygınlığı ve hayranlığı olduğu lideri William Gladstone'un yazdıklarından etkilenmişti.

Gladstone ikinci bir kitap daha çıkardı: "Katliam Dersleri."

Bu kitap daha çıkmadan önce Gladstone, yakın dostlarına bu eserini okudu. Bunlar arasında Darwin de vardı.

Bu kitaplar Darwin'in Türkler hakkında edindiği tek bilgilerdi.

Ancak...

Bir yıl sonra Rusya'nın, boğazları ve Avrupa'yı tehdit edecek hale gelmesi üzerine Darwin, Çarlık'a sempatisini bir kenara bıraktı. İngilizlerin Rusya'yı durdurmak için İstanbul'a gönderdiği Maurice adlı gemiye destek için 10 sterlin bağışta bulundu.

Yine de Darwin ölene kadar okuduğu iki kitabın etkisinden kurtulamadı. Avrupa'daki birçok aydın gibi o da "Türklerin barbar" olduğunu düşündü.

Keşke Darwin bu yazıyı da okusaydı!

Bizim topraklarda kardeşlik öyküsü çok. Bu hafta Çanakkale Savaşı yıldönümü olduğu için hikáyemize buradan başlayalım.

ADI Hafız Kemal idi.

Çanakkale Savaşı'nda taburun imamıydı.

Savaşın başladığı ilk gün, tarih 18 Mart 1915.

Dört arkadaşıyla tarlada yüzükoyun yatıp hücum emrini bekledi.

Emir gelince...

Elindeki Kuran-ı Kerim ile ilk o fırladı.

Yanında "Allah Allah" diye bağıran İstanbullu bir arkadaşı vardı.

Tertibi Yahudi'ydi. (Adı bilinmiyor; belki Yuda Hekim, belki Aram Salamon.)

Şarapnel yanlarına düştü.

Yahudi arkadaşıyla birlikte yaralandı. Hemen sağlık çadırına götürüldüler.

Doktorları, Hafız Kemal'in kardeşi çıktı: Dr. Vasıf.

Hafız Kemal kolundan yaralıydı. Yahudi arkadaşının durumu ağırdı.

Doktor Vasıf önce Yahudi Mehmetçik ile ilgilendi. Ama kurtaramadı.

Hafız Kemal derme çatma o sağlık çadırından gazi olarak çıktı.

Ve istisnasız her 18 Mart'ta, başta İstanbullu Yahudi arkadaşı olmak üzere Çanakkale'de şehit düşenler için, Mehmet Çavuş Abidesi önünde mevlit okudu.

Hafız Kemal din adamıydı; Tophane Camii, Süleymaniye Camii'nde görev yaptı; başmüezzin oldu.

Güreş, yüzme, okçuluk gibi sporlara meraklıydı. İstanbul Ok Spor Kulübü'nü kurdu.

Musikiye áşıktı.

İlk müzik öğretmeni Kasımpaşa Küçük Piyale Camii İmamı Cemal Hoca'ydı.

İstanbul Radyosu'nun kuruluşunda yer aldı ve yayınlara katıldı.

Türkiye'nin en iyi mevlithanı olarak ünlendi; ezan, kaside okuması çok tutuldu.

Plak doldurdu.

Sadece mevlit kaydı yapmadı. Geleneksel fasıl icrası anlayışıyla şarkılar, gazeller okudu.

Türkiye'yi temsil için Paris ve Atina'da konser verdi.

Hafız Kemal'in gerek yurtdışı çalışmalarında, gerekse plak kayıtlarında kendisine uduyla eşlik eden bir müzisyen dostu vardı:

Rum Yorgo Bacanos!

Rum Yorgo Bacanos çaldı, Hafız Kemal söyledi yıllarca...

Musevi arkadaşıyla omuz omuza ölüme koşmak; Hıristiyan arkadaşıyla ortak kaderi paylaşmak bu topraklara özgü değil miydi?

Aradan yıllar geçti...

Soyadını Atatürk'ün verdiği Hafız Kemal Güzelses, 1939'da vefat etti.

Ve seneler içinde Hafız Kemal'in ismi de, üzerinde "Memleketimizin Medar-ı İftarı Mevlithan-ı Şehir" yazan plakları da unutuldu gitti.

Bir gün...

İki solcu müzik adamı; Üsküdarlı Sünni Cemal Ünlü ve Tuncelili Alevi Hasan Saltık el ele verip, Hafız Kemal Bey'in o kayıp plaklarını tek tek bulup "Hafız Kemal Bey" CD'si çıkardılar!

Charles Darwin, bizim buna benzer hikáyelerimizi hiç duymadı, görmedi ve okuyamadı. Bu toprakların kardeşliğinden haberi olmadı.

Niye biliyor musunuz?

Bugün Darwin'e yasak getiren bu kafa, yıllarca matbaaya karşı çıktı; ardından iki elin parmağı kadar çıkarılan kitaplara sansür uyguladı da ondan!

Alıntı:Soner Yalçın

Kaynak için tıklayınız

Link to post
Sitelerde Paylaş

Darwinin Türklere karşı bir anti-patisi var bilinen bir şey zaten....Bu toplantıları ve Karl Marx'ın bu toplantının sonuclarını eleştiren ve ikiyüzlülük dedigi makaleleri okudum...Acık bir şekilde bazı tarafların katliamları görülmek istenmemiştir...Zaten Darwin'den sonara sosyal Darvinizm denilen olgunun yaratılmasında Darwin'in politik görüşleride bir bakıma zemin hazırlamıstır.....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada Darwin'in ve diğerlerinin Türk'ler hakkındaki politik görüşlerine yer vererek onları eleştiriyorsunuz.

Bu yüzden bu yazının bir değeri yok. Zaten bir konudan diğerine sıçramışsınız. Ahenkli bir yazı değil.

Darwin saplantınızdan kurulun..

Darwin de bizim gibi birisi. Ve muhtemelen çoğumuz gibi birisi de değil.

Zengin bir doktorun bir baltaya sap olamamış şimarık çocuğu. Ve çok şanslı bir.

Üniversite mezunu falan değil. Liseyi zor bitirmiş birisi..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bazen bende uzun yazıları okumam ama, okumazsam yorum yapmam..

:)

Kendi yazdığı uzun yazıyı okumayanla da ilk defa karşılaşıyorum..

Kendinden başka okumadığını söyleyen yok..

Okumaadığı halde uzun uzun yorum yapıyor hem de..

Çok ilginç.

keeeeeeeeeeeeeeeeeeeeh keh keeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeehhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kendi yazdığı uzun yazıyı okumayanla da ilk defa karşılaşıyorum..

Kendinden başka okumadığını söyleyen yok..

Okumaadığı halde uzun uzun yorum yapıyor hem de..

Çok ilginç.

keeeeeeeeeeeeeeeeeeeeh keh keeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeehhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

Nokta atışı yapmışım..

Yakından bakınca anladım..

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...