Jump to content

Neden?


Recommended Posts

yerçekimi.

suyun kaldırma kuvveti.

ısınan havanın genleşmesi

yanma sonucu mutlaka karbondioksit oluşması

dairenin tam açısının 360 derece olması..

Neden hep daldan kopan elma yere düşer, yada suya attığın top batmaz, yada hep sıcak hava genleşir ve yükselir, yada hep buz ısınınca su olmadan buharlaşmaz, yahu daire nedene hep 360 derecelik tam açıya sahipte bu 380 olmaz

Bunlar neden değişmez? Neden hep ısrarla aynı dengede durular? Neden neden neden?

tarihinde Beze tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Degismelerini gerektiren sebep ne olabilir? Bu veriler sabit olmasalardi bu seferde bunlar neden surekli degisiyor. neden neden neden diyecektin.

Akılsızlığın böylesine oha derim. Değişseler sen olamazdın ki. Yasalar değişip dursa senin canlı olman mümkün olamaz. Çünkü canlı kalabilmen hassas dengelerin korunmasına bağlı. Hatta yasalar aynı kalsa bile dünyadaki tüm canlılığı bitirebilecek bir sürü sebep olabilir. Hayatı bedavadan bulunca laga luga etmek kolay. Hayatı bedevadan bulmamamız diye birşeyi hiç görmedik ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birşeyler dış etki olmadan aynı ya da benzer kalır, ne olmuş yani? Yer çekimi mekâna bağlı, ayda farklı, güneşte farklı, dünyada farklı.

Hatta dünyada bölgesel olarak bile farklı.

Soğuyan bazı materyaller vardır hacim kaybeder, bazısı vardır hacim kazanır. Ne yapalım yani?

Birşeyler aşağı yukarı aynı kalıyor diye bu çalışma şekillerini zorlayan periler mi var diyelim?

Dünya hayatı buzul çağlarından, gök taşlarından, volkanlardan dayak yemiş, sayısız canlı türünün nesli tükenmiş. Bu bence canlılık olarak üzerinde durduğumuz, korunan hassas denge diye birşey olmadığına bir adet kanıttır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Size göre fizik yasaları Allah mı?

O zaman kıblenizi kuzey kutbu yapın.. Ve suya tapın. Sizi en çok şaşırtan su değil mi?

:D Kıbleyı kuzey yapmak kutbu yapmak mekkenin yönünü her seferinde aramaktan daha kolay olur :D Basit bi pusula bile işinizi görür :D (sapma payını katmazsak )

Fizik yasaları bunlar

Bilim nedenle değil nasılla ilgilenir.

Nasıl olduğu merak ediyosan Ya Felsefe yada Dinle uğraşacaksın.

Ama benim hayatımı nedenler değil nasıllar etkiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fizik yasaları bunlar

Bilim nedenle değil nasılla ilgilenir.

Nasıl olduğu merak ediyosan Ya Felsefe yada Dinle uğraşacaksın.

Ama benim hayatımı nedenler değil nasıllar etkiliyor.

Bu sözünü ayakta alkışlıyorum. Ateizmin hastalığına çok güzel bir tespit. :clapping:

Link to post
Sitelerde Paylaş
yerçekimi.

suyun kaldırma kuvveti.

ısınan havanın genleşmesi

yanma sonucu mutlaka karbondioksit oluşması

dairenin tam açısının 360 derece olması..

Neden hep daldan kopan elma yere düşer, yada suya attığın top batmaz, yada hep sıcak hava genleşir ve yükselir, yada hep buz ısınınca su olmadan buharlaşmaz, yahu daire nedene hep 360 derecelik tam açıya sahipte bu 380 olmaz

Bunlar neden değişmez? Neden hep ısrarla aynı dengede durular? Neden neden neden?

Sen bu konularda bildiklerini söyle bende değişirler mi, değişmezler mi, hangi şartlar altında neler olur onu söyleyeyim. Yok bilgisizsen ve herhangi bir iddiada bulunamayacaksan önce bilgilen sonra niye değişmezler diye sor.( Sorduğun soru bunlar nedir nasıl olur değil niye değişmezler/ön kabulün var değişmeyeceklerine dair) Bu nedenle değişmediklerini göster bende sana niye değişmediklerini veya değiştiklerini anlatayım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
yerçekimi.

suyun kaldırma kuvveti.

ısınan havanın genleşmesi

yanma sonucu mutlaka karbondioksit oluşması

dairenin tam açısının 360 derece olması..

Neden hep daldan kopan elma yere düşer, yada suya attığın top batmaz, yada hep sıcak hava genleşir ve yükselir, yada hep buz ısınınca su olmadan buharlaşmaz, yahu daire nedene hep 360 derecelik tam açıya sahipte bu 380 olmaz

Bunlar neden değişmez? Neden hep ısrarla aynı dengede durular? Neden neden neden?

bu soruların yanıtı için henüz çok erken bana göre. niçin esnediğimizi de bilmiyoruz örneğin. henüz yanıtı tam olarak bilinmiyor. pek çok şey var bilmediğimiz. insanlar kafa yoruyor deneyler yapıyor. umuyoruz ki bulunur.

tarihinde keyy tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

'Her olgunun bir nedeni vardır' düşüncesi bizi nedensellik ilkesine götürür. Nedensellik, yani sebep-sonuç ilkesi, bilimde tümevarım yönteminin temeli ve öncüsüdür. Bu yöntemin öncül hipotezi, aynı nedenlerin aynı sonuçları doğuracağı ilkesidir. Nedensellik, doğa olaylarının bir düzen içinde ard arda yinelenmesinin insanda yarattığı bir kavramdır.

Neden ve sonuç, birlikte giden ve duruma bağlı kavramlardır. Bir durumda neden olan bir olgu veya koşul bir başka durumda sonuç olabilir. Tersine, bir durumda sonuç olarak beliren bir olgu başka bir durumda neden olabilir.

Nedensellik ilkesinin bilimde ve felsefede önemli bir yeri vardır. Bu konuda filozofların değişik karşı görüşleri bulunmaktadır. B. Russel gibi 'nedensellik' kavramının modern bilimde yeri olmadığını ileri süren filozof ve bilim adamları da vardır. Gerçekte, bilime aykırı düşen şey, nedensellik ilkesinin işlemsel yorumu değil, metafizik anlamıdır. Metafizikte bu ilkeye bir öğreti niteliği verilerek, 'her şeyin bir nedeni vardır', 'hiçbir şey bir nedene dayanmaksızın var olamaz veya yok olamaz', 'aynı neden daima aynı sonucu meydana getirir' vb. doğrulanması veya yanlışlanması olanak dışı bir takım genel yargılara gidilmiştir. Bilim, ne bu tür genel yargılar ileri sürme yoluna gitmiş ne de bunları bir şekilde doğrulama veya haklı çıkarma çabası içerisine girmiştir. Olguları, gerilerindeki nedenlere inerek açıklama isteği 17. yy'dan beri etkinliğini yitirmiştir ve günümüzde artık bilimsel niteliği olmayan bir istek sayılmaktadır; ancak bunu, nedensel ilişki kavramının bilim dışı olduğu biçiminde yorumlamak elbetteki yanlıştır. Galileo ve Newton'dan beri bilginlerin, olguların nedenlerini değil olgular arasındaki değişmez (yasal) ilişkileri bulma ve açıklama yoluna gittiklerini görüyoruz. Başka bir deyişle, Aristo geleneğindeki 'neden' arama çabası modern bilimde yerini 'nedensel ilişki' bulma çabasına bırakmıştır.

Günümüz bilim felsefecileri nedenselliğin olasılık yorumunu yapmaktadırlar. Patrick Suppes, 1970'te yayınlanan 'nedenselliğin olasılık teorisi' adlı kitabında, nedensellik kavramını şöyle açıklamaktadır:

Y gibi bir olgunun ortaya çıkışı X gibi başka bir olgunun ortaya çıkışını yüksek bir olasılıkla izliyor ve X ile Y arasındaki olasılık ilişkisinden sorumlu üçüncü bir olgu yoksa X'e Y'nin nedeni diyeceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
yerçekimi.

suyun kaldırma kuvveti.

ısınan havanın genleşmesi

yanma sonucu mutlaka karbondioksit oluşması

dairenin tam açısının 360 derece olması..

Neden hep daldan kopan elma yere düşer, yada suya attığın top batmaz, yada hep sıcak hava genleşir ve yükselir, yada hep buz ısınınca su olmadan buharlaşmaz, yahu daire nedene hep 360 derecelik tam açıya sahipte bu 380 olmaz

Bunlar neden değişmez? Neden hep ısrarla aynı dengede durular? Neden neden neden?

Tanrı suyun kaldırma kuvvetini yer çekimini değiştirse falan mesela sistem çöker mi?

Tanrısal irade şartlara mı bağlı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
'Her olgunun bir nedeni vardır' düşüncesi bizi nedensellik ilkesine götürür. Nedensellik, yani sebep-sonuç ilkesi, bilimde tümevarım yönteminin temeli ve öncüsüdür. Bu yöntemin öncül hipotezi, aynı nedenlerin aynı sonuçları doğuracağı ilkesidir. Nedensellik, doğa olaylarının bir düzen içinde ard arda yinelenmesinin insanda yarattığı bir kavramdır.

Neden ve sonuç, birlikte giden ve duruma bağlı kavramlardır. Bir durumda neden olan bir olgu veya koşul bir başka durumda sonuç olabilir. Tersine, bir durumda sonuç olarak beliren bir olgu başka bir durumda neden olabilir.

Nedensellik ilkesinin bilimde ve felsefede önemli bir yeri vardır. Bu konuda filozofların değişik karşı görüşleri bulunmaktadır. B. Russel gibi 'nedensellik' kavramının modern bilimde yeri olmadığını ileri süren filozof ve bilim adamları da vardır. Gerçekte, bilime aykırı düşen şey, nedensellik ilkesinin işlemsel yorumu değil, metafizik anlamıdır. Metafizikte bu ilkeye bir öğreti niteliği verilerek, 'her şeyin bir nedeni vardır', 'hiçbir şey bir nedene dayanmaksızın var olamaz veya yok olamaz', 'aynı neden daima aynı sonucu meydana getirir' vb. doğrulanması veya yanlışlanması olanak dışı bir takım genel yargılara gidilmiştir. Bilim, ne bu tür genel yargılar ileri sürme yoluna gitmiş ne de bunları bir şekilde doğrulama veya haklı çıkarma çabası içerisine girmiştir. Olguları, gerilerindeki nedenlere inerek açıklama isteği 17. yy'dan beri etkinliğini yitirmiştir ve günümüzde artık bilimsel niteliği olmayan bir istek sayılmaktadır; ancak bunu, nedensel ilişki kavramının bilim dışı olduğu biçiminde yorumlamak elbetteki yanlıştır. Galileo ve Newton'dan beri bilginlerin, olguların nedenlerini değil olgular arasındaki değişmez (yasal) ilişkileri bulma ve açıklama yoluna gittiklerini görüyoruz. Başka bir deyişle, Aristo geleneğindeki 'neden' arama çabası modern bilimde yerini 'nedensel ilişki' bulma çabasına bırakmıştır.

Günümüz bilim felsefecileri nedenselliğin olasılık yorumunu yapmaktadırlar. Patrick Suppes, 1970'te yayınlanan 'nedenselliğin olasılık teorisi' adlı kitabında, nedensellik kavramını şöyle açıklamaktadır:

Y gibi bir olgunun ortaya çıkışı X gibi başka bir olgunun ortaya çıkışını yüksek bir olasılıkla izliyor ve X ile Y arasındaki olasılık ilişkisinden sorumlu üçüncü bir olgu yoksa X'e Y'nin nedeni diyeceğiz.

Kenzo bunlar bilimsel kanıt metodları.

Evrende bulunan fizik yasalarının kanunları nasıl oluşmuştur?

Mesela ateş yakar? peki ya neden?

Burada ilginç bir kapı daha açılır.Ateş yakar kanununu her hayvan kendisini ateşin yakmamasına rağmen bilir ateşe yaklaşmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...