kolonya 0 Oluşturuldu: Nisan 26, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 26, 2009 (düzenlendi) ayeistcafe ye açmışım sehven ,,buraya mükerrer açtım Nisan 26, 2009 tarihinde kolonya tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Nisan 26, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2009 gönderildi Ölmemeleri için yapıyorlardır büyük ihtimal. Belki çevrelerindeki diğer hayvanlara ne kadar kahramanca davrandıklarını gösterip hava atmak da istiyor olabilirler. Link to post Sitelerde Paylaş
Tool 0 Nisan 26, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2009 gönderildi Bu konu üzerine R.Dawkins'in geliştirdiği "Bencil gen kuramı" var. Bu kuramı yayımladığı kitabın adı ise, "Gen Bencildir" dir. Kitabın e-book versiyonuna şuradan ulaşabilirsiniz: [link] Link to post Sitelerde Paylaş
Temple Grandin 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi Ölmemeleri için yapıyorlardır büyük ihtimal. Belki çevrelerindeki diğer hayvanlara ne kadar kahramanca davrandıklarını gösterip hava atmak da istiyor olabilirler. Vay... Tam bir ateist ahlakı. (hava atmaları değil, yavrularına bakmaları) Link to post Sitelerde Paylaş
KOH 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi Yavruyu korumak, soyun, yani türün devamı için gereklidir. Özellikle, birçok gelişmiş hayvan türünde yavru/anne hayatı ikileminde anne hayatı tercih edilir. Çünkü anne soyun/türün devamı için temeldir. Annesiz yavrunun hayatta kalma olasılığı düşüktür. (Bazı hayvan türleri öksüz yavruyu kabul edebilmektedir). Bilimsel mi bilemem! Yavrularını koruma içgüdüsü ve süresi ile bazı değişkenlerin arasında ilişki olduğunu düşünüyorum. 1- Yavru sayısı 2- Hayvanların ömrü ve yaşam döngüleri; av/avcı olmaları 3- Yavruların olgunlaşma dönemi 4- Yavruların düşmanları arasında kendi türlerinin bulunması 1- Yavru sayısı: Az sayıda yavru doğuran veya yumurtlayanlarda dişinin (bazen erkeğin) yavrusuna sahip olma olasılığı daha yüksek. 2- Hayvanın yaşam döngüsüne göre de farklar var: Örneğin bazı türlerde sahip çıkma-yavrusuna bakma daha kısa süreli, diğerlerinde daha uzun süreli. Kuşlar yavru yuvadan uçuncaya kadar, avcı hayvanlarda avlanmayı öğrenene kadar, bir kısım memelilerde sütten kesinceye kadar. Aslında ortalama ömürlerine oranlanırsa benzer sonuçlar elde edilebilir mi, merak ediyorum. 3- Yavruların olgunlaşma dönemi çok değişken. Çoğu türde, yavrunun kendi başının çaresine bakacak duruma gelmesi önemli belirleyici. Örneğin geviş getirenlerin çoğu doğumu izleyen ilk yarım saat içinde koşmaya başlar hale gelir. Ama sütten kesilinceye dek, yeni gebeliğe kadar yavru ananın kanatları altındadır. Diğer bir değişken doğumdaki olgunlaşma dönemi ile ilişkili. Daha olgun doğanlarda bakma süresi de kısıtlı. Örneğin keseli hayvanlar doğduğunda fetus niteliğindedir. Kese içinde rahim içi ortamdaymış gibi büyüdüklerini, ağızları sürekli memeye yapıştırıp olgunlaştıkları bilinmekte. Olgunlaşma süreleri de çok uzun. 5- Bazı türlerde en büyük düşmanlardan biri türün gelişmiş erkekleri. Örneğin bazı ayılar ve aslanların erkekleri, dişiyi serbestleştirebilmek-çiftleşebilmek için yavruyu öldürürler. Bu hayvanların yavrularını erkeklere karşı da korudukları görülür. Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi bazı yumurta ile çoğalan türlerde yavruyu koruma diye bir kaygı yoktur. yavruların olgunlaşarak yumurtadan çıkmasına elverişli ortamlara bol miktarda yumurta veya tohum bırakılarak çoğalma sağlanır. yavru yumurtadan çıkar çıkmaz başlarının çaresine bakarlar. Bazı balık türleri, böcekler, sinekler, (bitkiler) bu gruba girer. Bitkiler soruya dahil edilmemiş. Ama balık türleri ve böcekleri dikkate alırsak. Demek ki tüm hayvanlarda yavrularını koruma içgüdüsü yok. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi bkz: LTH Link to post Sitelerde Paylaş
kolonya 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi Yavruyu korumak, soyun, yani türün devamı için gereklidir. Özellikle, birçok gelişmiş hayvan türünde yavru/anne hayatı ikileminde anne hayatı tercih edilir. Çünkü anne soyun/türün devamı için temeldir. Annesiz yavrunun hayatta kalma olasılığı düşüktür. (Bazı hayvan türleri öksüz yavruyu kabul edebilmektedir). ama çoğu hayvan türleri ,sürü içinde bile olsa başkasının yavrusunu kabul etmez... soyun devamı için enne bakımı temeldir:denmiş...katılıyorum...ama soyun daha sonraki başarısından bireye ne?o keyfine neden bakmıyor... ds yolu ile yavrularına bakmayanlar elenmiş diye bir argüman olabilir mi??( o zaman bakmayanlar (balık vs) öne sürülecek..karışcacak..) Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi ama çoğu hayvan türleri ,sürü içinde bile olsa başkasının yavrusunu kabul etmez... soyun devamı için enne bakımı temeldir:denmiş...katılıyorum...ama soyun daha sonraki başarısından bireye ne?o keyfine neden bakmıyor... ds yolu ile yavrularına bakmayanlar elenmiş diye bir argüman olabilir mi??( o zaman bakmayanlar (balık vs) öne sürülecek..karışcacak..) 1. Bal gibi kabul eder. Hatta horoza hormon takviyesi yap, tavuğu döverek kaldırır yumurtaların üzerine yatar. 2 ve 3. Evet doğal seçilim argümanı geçerlidir. Keyfine bakanların yavrularını çoktan sansarlar, tilkiler, çakallar, kargalar, akbabalar yedi... Balıklar çok sayıda yumurtladıkları için kendi yavrularına bakmıyorlar. Hatta çoğu kendi yavrusu olduğunu bile bilmeden yerler. Az yumurtlayan balıklar da soyunu devam ettiremez. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts