rastaman 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi Bir de ne göreyim! Arşın üzerinde "La ilahe il-lallah Muhammedu'r-Rasulullah" yazılı. Okumayı ne ara öğrendin!!!! Bismillah!!!!. Link to post Sitelerde Paylaş
antiateist_ 0 Nisan 27, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2009 gönderildi Soru çok saçma. Zira soruyu soran Tanrı'ya inanmayan biri. Link to post Sitelerde Paylaş
cantona 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Tanrı ve neden, üstelik iten neden ? Tanrıyı birşeyler yapmaya iten nedenler varsa ona tanrı denmez, öyleyse tanrı üşür,ağlar falan da dememiz gerekir. Başığa cevap verebilecek bir teist tanımıyorum,rastlamadım. Cevap verdiğini sananların cevapları da kendini tanrının yerine koymak gibi bir saçmalıktan öteye gitmiyor. Yani bu sorunun cevabı yok, ya da tanrı yok. Link to post Sitelerde Paylaş
CocukKilidi 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Soru çok saçma. Zira soruyu soran Tanrı'ya inanmayan biri. Soruyu soran tanrıya inanmayan belki ama soruyu sordukları tanrıya inananlar. Yani diyoki sizce neden böyle böyle... Link to post Sitelerde Paylaş
erosa 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Ayrıca ilave etmek istiyorum, Madem Eloah kendisinin varlığını görmemiz için evreni ve dünyayı veya doğayı yarattıysa neden 25bin peygambere ihtiyaç duydu. Peygamberim diyen insanlar mevcut sorunların çözümü değil bilakis sorunların kendisini oluşturmaktadır. Link to post Sitelerde Paylaş
rastaman 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi O 25 bin peygamberin 400 tanesini birden Davut'un kavmine yollamış Allah.Tevratta Davut bir sefere çıkacak ,bunları topluyo,danışıyo falan.Ne kadar sapık bi kavimmişki bir tane yetmemiş,400 tane yolluyor.. Link to post Sitelerde Paylaş
keyserSoze 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi O 25 bin peygamberin 400 tanesini birden Davut'un kavmine yollamış Allah.Tevratta Davut bir sefere çıkacak ,bunları topluyo,danışıyo falan.Ne kadar sapık bi kavimmişki bir tane yetmemiş,400 tane yolluyor.. evet çok doğru; özellikle Yahudi tarihinde, dede-baba-oğul-torun vs hepsi peygamber maşallah, babadan oğula geçiyor, hatta bazen babalar belirliyor kimin önder yani peygamber olacağını, inananlar da onların çetelesini tutuyor zenginin malı züğürdün çenesini yorar denir ya uyanıkların peygamberliği de safların çenesini yorar ya da musanın, muhammedin vs. peygamberliği de kulların çenesini yorar... asırlardır çene çalıp duruyorlar... Link to post Sitelerde Paylaş
antiateist_ 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Soruyu soran tanrıya inanmayan belki ama soruyu sordukları tanrıya inananlar. Yani diyoki sizce neden böyle böyle... İşte bunu diyorum bende. Tanrıya inanmayan biri neden soru soruyor ve neden bir cevap bekliyor. Yani cevaplar karşısında ateizmi bırakıp Tanrı'ya mı inanacak ? Hayır. O zaman topickteki amaç nedir ? Link to post Sitelerde Paylaş
vesper 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi İşte bunu diyorum bende. Tanrıya inanmayan biri neden soru soruyor ve neden bir cevap bekliyor. Yani cevaplar karşısında ateizmi bırakıp Tanrı'ya mı inanacak ? Hayır. O zaman topickteki amaç nedir ? Peki senin bu foruma girmekteki amacın ne?Ateist olma olasılığın yüzünden mi buradasın? Link to post Sitelerde Paylaş
antiateist_ 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Foruma girmek başka, gereksiz topick açma başka. İkisini karıştırmayalım. Link to post Sitelerde Paylaş
analiz 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi İspat edemeyeceğin şeyleri söyleme. 7,4 yetmedi mi? Link to post Sitelerde Paylaş
vesper 0 Nisan 28, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2009 gönderildi Foruma girmek başka, gereksiz topick açma başka. İkisini karıştırmayalım. Yoo basbayağı aynı kapıya çıkar.Bu gereksiz bir konu ise verirsin cevabını sonra bunu dersin.Verecek cevabın var mı?Yok.. Herhangi birinin buna verecek kabul edilebilir bir cevabı yoktur.İşte amaç da buna dikkat çekmek zaten. Bu küçük bir ayrıntı gibi görülebilir ama forumda tartışılan pek çok konudan daha önemli bir ayrıntı aslında. Link to post Sitelerde Paylaş
Çakırcalı 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi Küçük bir ayrıntıya değinmek isterim: Bazı arkadaşlar, 25 BİN peygamber yaratıldığını yazmış. Oysa bu rakam 124 BİN'dir. Burada asıl değinmek istediğim konu ise şudur: Bu andavallılar, dünyanın yaşını ortalama 6 BİN yıl olarak kabul ederler. Rakamlar orantılandığında yaklaşık her yıla 20 peygamber düşer. Bu peygamberlerin geldiği dönemlerin nüfus yoğunluğu düşünüldüğünde, neredeyse 300-500 kişiye bir peygamber düşmüş olmuyor mu? Ki Adem, sadece kendine peygamberdir. Havva da yaratılınca ona da peygamber olmuş oldu. Bu moron allah, 300-500 kişiye zırt pırt peygamber göndereceğine, herkesi peygamber olarak yaratsaymış, daha kesin bir sonuç olmaz mıymış? Pardon, o cehennem için de insanlar yaratmıştı. Demek ki yaratma, peygamberler ve cehennemlikler diye ikiye ayrılabilir. :crazy: Link to post Sitelerde Paylaş
akseol 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi Evet, nasıl yarattı ne zaman yarattı meselesini çok tartıştık, ama "neden yarattı?" sorusunu tartışmak da bir o kadar önemli bence. 1 ::::: Tanrı yaratıcı olduğunu göstermek için mi birşeyler yarattı?? Eğer öyleyse yaratıcı olduğunu kime veya neye göstermek istedi? ::Yaratmak Tanrının sıfatıdır, o yüzden Tanrı yarattı demeniz anlamsızdır; çünkü henüz herhangi birşeyin yaratılmadığı, yaratma eyleminden önceki andan bahsediyoruz; Tanrı kendisini de yaratmadığına göre, bu noktada Tanrı için yaratıcı sıfatını kullanmak temelsizdir; çünkü henüz herhangi bir yaratma olmamıştır; yaratma diye bir kavram yoktur. Bir şeye "siyah" diyebilmemiz için siyah şeylerle birlikte siyah olmayan şeylerin de olması gerekir; siyah olmayan şeyler yoksa bir şeye siyah diyebilmemizi sağlayacak herhangi bir veri yoktur.:: 2 ::::: Tanrı kendi varlığını, kendi güzelliğini göstermek ve övülmek için mi birşeyler yarattı? ::Bütün evreni kuşatan ve içine alan, bütün evrenden daha yüce olan bir tanrının kendisinden aşağı olan birşey tarafından övülmesi ne anlama gelir?? Tanrı birşeylerin yaratılmasını veya var olmasını uygun gördü demek ne anlama geliyor?? Tanrının kendisinden aşağı olan, kendisiyle kıyaslanamayacak birşeyi uygun görmesi ne anlama gelir??:: Allah sonsuz cemal ve kemal sahibidir. cemal ve kemal(mükemmellik)görünmek ister.bu cemal ve kemalin özelliğidir. düşün bakalım sen biraz yakışıklı veya güzel olsan kendine aynada bakmak ne kadar hoşuna gidiyor. veya bir iş mükemmel yapabiliyorsan o işi yapmak başkalarına göstermekten ne kadar lezzet alıyorsun. işte yaratma kabiliyeti olmayan yaptığı sadece istemek olan ve sahip olduğu her şey (kabiliyet güzellik....)kendisine Allah tarafından verilen bir insan kendi cemal ve kemalini görüp göstermekten bu kadar lezzet alsa bütün cemal ve kemal kendisinden gelen Allah kendi cemal ve kemalini ne kadar görüp göstermek ister kıyas et. işte kainat ve yaratıklar ALLAHın cemal ve kemalinin aynasıdır. bu yüzden kainatı yarattı. dipnot:insanın cemal ve kemalini görüp göstermekten lezzet alması insanın Allahon şuunatını anlaması için verilmiştir. ancak CENABI HAKKIN aldığı lezzet hiç bir şekilde insanınkine benzemez. ona lezzet i kudsiye denir.çünki ALLAH yarattıklarına hiç bir şekilde benzemez. sadece onu anlayabiliriz. "Meselâ: Nasılki sehavetli, âlîcenab, müşfik bir zât, güzel bir ziyafeti, gayet fakir ve aç ve muhtaç olanlara vermek için, seyahat eden güzel bir gemisine serer. Kendi de üstünde seyreder. O fukaranın minnetdarane tena'umları(beslenmeleri) ve o aç olanların müteşekkirane telezzüzleri(lezzet almaları) ve o muhtaç olanların senakârane memnuniyetleri; ne derece o kerim zâtı mesrur ve müferrah eder, ne kadar onun hoşuna gider, anlarsın. İşte küçücük bir sofranın hakikî mâliki olmayan ve bir tevziat memuru hükmünde olan bir insanın mesruriyeti böyle ise; cin ve insi ve hayvanatı, feza-yı âlem denizinde seyr ü seyahat ettiren ve bir sefine-i Rabbaniye olan koca zeminin üstüne bindirip, yüzünde hadsiz enva'-ı mat'umatı câmi' bir sofrayı serip, bütün zîhayatı küçük bir kahvaltı nev'inde o ziyafete davet etmekle beraber, gayet mükemmel ve bütün enva'-ı lezaizi câmi', sermedî, ebedî bir dâr-ı bekada cennetleri, herbirisini birer sofra-i nimet ederek hadsiz lezaizi ve letaifi câmi' bir tarzda, nihayetsiz bir zamanda, nihayetsiz muhtaç, nihayetsiz müştak, nihayetsiz ibadına, hakikî yemek için ziyafet açan bir Rahman-ı Rahîm'e ait ve tabirinde âciz olduğumuz meâni-i mukaddese-i muhabbeti ve netaic-i rahmeti kıyas edebilirsin." Link to post Sitelerde Paylaş
vesper 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi Allah sonsuz cemal ve kemal sahibidir. cemal ve kemal(mükemmellik)görünmek ister.bu cemal ve kemalin özelliğidir. düşün bakalım sen biraz yakışıklı veya güzel olsan kendine aynada bakmak ne kadar hoşuna gidiyor. veya bir iş mükemmel yapabiliyorsan o işi yapmak başkalarına göstermekten ne kadar lezzet alıyorsun. işte yaratma kabiliyeti olmayan yaptığı sadece istemek olan ve sahip olduğu her şey (kabiliyet güzellik....)kendisine Allah tarafından verilen bir insan kendi cemal ve kemalini görüp göstermekten bu kadar lezzet alsa bütün cemal ve kemal kendisinden gelen Allah kendi cemal ve kemalini ne kadar görüp göstermek ister kıyas et. işte kainat ve yaratıklar ALLAHın cemal ve kemalinin aynasıdır. bu yüzden kainatı yarattı. dipnot:insanın cemal ve kemalini görüp göstermekten lezzet alması insanın Allahon şuunatını anlaması için verilmiştir. ancak CENABI HAKKIN aldığı lezzet hiç bir şekilde insanınkine benzemez. ona lezzet i kudsiye denir.çünki ALLAH yarattıklarına hiç bir şekilde benzemez. sadece onu anlayabiliriz. Hem allah insana hiçbir şekilde benzemez demişsin hem de allahın insan gibi kendini beğenme ve bu beğeniyi sergileme gereksinimi olduğunu söylüyorsun..Hayret bişey ya!!! Hani benzemezdi?Kendi içinde çelişkili düşünüyorsun sonrada kalkıp bu cevaptan tatmin olabildiğin gibi,bizim de bu saçma cevapla tatmin olmamızı bekliyorsun!Olacak şey mi bu? Aynaya bakınca hoşumuza gidermiş...Bak sen şu işe :fool: Biz ihtiyaçları,zaafları,yılgıları,acizlikleri olan varlıklarız.. Allahta mı bizim gibi yoksa?Senin tanımladığına göre basbayağı öyleymiş baksana... Bir de arapça melezi garip bir dil kullanmıyormusunuz vallahi deli çıkacam ya.. :aggressive: Etrafındaki müslüşüklere anlat sen o arapça saçmalıkları..Onlar sırf arapça kelime geçiyor diye bi b.k anlattığını sanıp sana bol bol dua da ederler..Hadi bakıym.. Link to post Sitelerde Paylaş
anthemoessa 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi (düzenlendi) Bu konuda bana mantıklı gelen 2 yanıt keşfettim, biri 1980 lerde yazılmış bilgi kitabında: ilki bilgikitabi isimli isteden alıntı: Dünyanın\insanlığın yaratılış nedeni: " Dünyanız tek değildir. Evrensel Nizamda Kâinatlar zincirinde, kendi yaşam Düzeylerine göre, milyarları aşan Dünyalar ve Canlılar vardır. Buradaki Enerjik Boyuttan Sizlere yansıtılan Enerji Partikülleri önce Atomik Bütüne yansıtılmaktadır. Oradan da Siz Canlılar, bu Enerji Partiküllerini Beyin Teleksleriniz ile alarak Tekâmüllerinize göre, Menfi veya Müspet Düşünceler üretirsiniz. Bu şekilde hem Sonsuz Pozitif Evreni, hem de Sonsuz Negatif Evreni Denge Kanununa göre takviye edersiniz" *Bilgi Kitabı Sh. 458 de " Sizlerin Düşünce Potansiyeli olmasa idi, ne Sizler, ne Kâinatlar, ne de Yaşam olmazdı. ... Yani her şeyi Var eden Düşüncedir. Düşünceler ile Evrenler yaratılması budur." denmektedir Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Yaratılmamızın tek nedeni, Evrenlerin Genişleyebilmesi ve Varlığını sürdürebilmesi için DÜŞÜNCE üretebilen Mekanizmaya ( Varlıklara ) ihtiyaç duyulmasıdır. Zira Şu anda nasıl olduğunu tam olarak idrak edemesek de Evrenleri ve Tüm mevcudatı, yaratan, yaşatan, genişleten ve bir arada tutan Düşünce Enerjisidir." Diğeri de firatb84'ün sitesinden alıntıladığım Hindulara (dolayısıyla panenteistlere) ait şu açıklama: "Yaratılış” kelimesiyle kastedilen olgu, Tanrı’nın değişik şekilde tezahür etmesidir veya Tanrı’nın çeşitli enerjilerinin yayılması, dönüşümü değişimi veya evrimidir....................................................................... ..Tanrı’nın yukarda yazdığım ikinci enerjisi (dışsal enerji), içsel bilinç enerjisinin çok küçük bir kısmının nedensel viraja unsuruna yani suya ekilmesiyle evrime uğrayarak dönüşmüş, toplam maddeyi oluşturmuştur, bu yapıya Mahat Tattva denir, Mahat Tattva maddesel boyuttaki her şeyin bütün kozmik tezahürün toplamıdır her şeyin kaynağıdır, bütün gezegenlerin, bütün yıldızların, bütün galaksilerin bütün maddenin bütün “maddesel” evrenin toplamıdır, kaynağıdır. Maha tattva bütün evrenin toplam kaynağı olmasının yanında, yukarda belirttiğim değişen evrimleşen dışsal Bahiragna enerjisinin evrimleşmesiyle kendi içinde evrimleşmeye devam eder kümesel zihin ve kümesel akıl da artık Maha Tattva’nın içindedir, Tanrı’nın dışsal Bahiranga enerjisiyle değişim ve kümesel zihnin evrimi devam ettikçe Ahankara denilen kümesel ego veya sahte ego olgusu ortaya çıkar, Ahankara "ben" düşüncesi veya olgusudur, bu fikre sahip kişiyi evrenden ve diğer her şeyden ayıran zihin tutumudur. Kaynağı dışsal enerji olan "maddesel olgu", Tanrı’nın içsel enerjisinin de etkisiyle evrimleşirken kendisini görülebilen, duyulabilen, dokunulabilen, koklanabilen, tadılabilen bir kavram olarak ifade etmeye başlar bu evrede henüz her şey bir bütün küme ayrışmamış, haldedir, dışsal enerji evrimi devam ettikçe Maha tattva parçalanır, bölünür ve Ahankara da yani sahte ego da akıl ve zihin ile birlikte sonsuz sayıda parçaya birime ayrılır, “canlılar”, ve evrimle de insanların temel oluşumunun temeli atılmıştır artık... " "Hinduizm dininde ortadoğu dinlerindeki manada "yaratma" yoktur, Tanrı durup dururken "canı sıkılıp" kendimden ayrı "evreni yaratayım" dememiştir, evren zaten Tanrı'nın kendisidir, Hinduizm'e göre evren Tanrı'nın bizzat doğasından yayılan bir SONUÇtur. Bunu şöyle örneklersek (her ne kadar eksik bir örnek olsa da) anlamamıza yardımcı olabilir. Güneşi ışığı ve ısısı olmadan düşünebilir miyiz? Güneşi "güneş" yapan ışınları ve ısısıdır, işte evren de Tanrı'dan kaynaklanan bir olgudur, TAnrı'yı "Tanrı" yapan evren ve onun da ötesindeki aşkın doğasıdır; ışığın ve ısının, güneşin vazgeçilmez ve "zorunlu" bir "olgusu" olması gibi evren de Tanrı'nın vazgeçilmez ve zorunlu bir olgusudur. Dolayısıyla ortada yaratma "ihtiyacı" yoktur, Tanrı zaten evren ile ve ayrıca evreni de aşkın doğası ile (panenteizm) BUDUR. Güneşin ışığını ve ısısını ihtiyacı olduğu için yaymaması gibi, evren de ihtiyaçtan ortaya çıkmış veya yaratılmış değildir.Tekrarlıyorum: Hinduizm'e göre evren Tanrı'nın bizzat doğasından yayılan bir SONUÇtur, ortada herhangi bir ihtiyaç ya da "hadi şimdi evreni yaratayım" eylemi yoktur" Tabi bu 2 açıklama ya da benzerlerinin Kur'an ile uzaktan ya da yakından ilgisi yktur, Kur'an ile uyumlu da değildir. Kur'an'a göre Allah, insanları ve dünyayı kendisine kulluk etmeleri için yaratmıştır. Öyle ki her şey ve bütün canlıların görevi Allah'a kulluk etmektir hayatın bütün manası budur, tabi ki bu inanç kendilerine hizmetçi olmaları için insanı yaratan Sümer Tanrıları inancına paralellik göstermektedir. Nisan 29, 2009 tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Faramir 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi (düzenlendi) Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Yaratılmamızın tek nedeni, Evrenlerin Genişleyebilmesi ve Varlığını sürdürebilmesi için DÜŞÜNCE üretebilen Mekanizmaya ( Varlıklara ) ihtiyaç duyulmasıdır. Zira Şu anda nasıl olduğunu tam olarak idrak edemesek de Evrenleri ve Tüm mevcudatı, yaratan, yaşatan, genişleten ve bir arada tutan Düşünce Enerjisidir[/i]."[/b] arkadaşım, insan neden yaratıldı diye sormuyoruz, varlık neden yaratıldı, yani hiçbirşey yokken neden tanrı birşeylerin varolmasını istedi? sıfır noktasından bahsediyoruz biz... ikinci açıklama ise tamamen mistik işi deli saçması, spekülason, başka birşey değil, aynısını oturup ben de yazarım.... Nisan 29, 2009 tarihinde Faramir tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Faramir 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi Allah sonsuz cemal ve kemal sahibidir. cemal ve kemal(mükemmellik)görünmek ister.bu cemal ve kemalin özelliğidir. düşün bakalım sen biraz yakışıklı veya güzel olsan kendine aynada bakmak ne kadar hoşuna gidiyor. veya bir iş mükemmel yapabiliyorsan o işi yapmak başkalarına göstermekten ne kadar lezzet alıyorsun. işte yaratma kabiliyeti olmayan yaptığı sadece istemek olan ve sahip olduğu her şey (kabiliyet güzellik....)kendisine Allah tarafından verilen bir insan kendi cemal ve kemalini görüp göstermekten bu kadar lezzet alsa bütün cemal ve kemal kendisinden gelen Allah kendi cemal ve kemalini ne kadar görüp göstermek ister kıyas et. işte kainat ve yaratıklar ALLAHın cemal ve kemalinin aynasıdır. bu yüzden kainatı yarattı. bu ne garabettir ya, bu ne mantık... biz ne diyoruz, yüceler yücesi tanrının kendisiyle kıyaslanamayacak birşeyleri istemesi ne kadar mantıklı?? böyle birşey için istk ve arzu duyması ya da bunu uygun görmesi, tanrının Tanrı kimliğiyle çelişmez mi?? onu soruyoruz biz, sen kalkmış insan istiyorsa tanrı da ister diyorsun... ya inanın sıkıntı geldi sizden artık... Link to post Sitelerde Paylaş
Requiem 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi Neden hayat var sorusunu hayatın içindeyken soruyoruz, netekim bir sürü evrenler olabileceği gibi hayat olmadan da neden hayat yok sorusunu soracak mıyız ? Link to post Sitelerde Paylaş
anthemoessa 0 Nisan 29, 2009 gönderildi Raporla Share Nisan 29, 2009 gönderildi (düzenlendi) Faramir, dikkatli okumadın sanırım ilk açıklama için: Mantığını biraz çalıştırıp varlığın da insan için insanın da düşünce takviyesi için yaratıldığı sonucuna varabilirsin ilgisi çok var yani İkinci açıklama için: SPEKÜLASYON olacak tabi BİLİMSEL OLARAK EVRENİN ORTAYA ÇIKIŞINI MI TARTIŞIYORUZ? Kör falan değilsen başlığı bir kere daha oku "Tanrı Neden Yarattı? Neden birşeyler "var"?, Tanrı'yı yaratmaya iten nedir?" TAnrı'dan ve TAnrı'nın evreni NEDEN yaratmış abileceğinden bahsediyoruz ikinci açıklama spekülasyon ama KUran'daki yaratılş kavramından daha fazla spekülatif değil bir dinin yaratılış fikri. Binlerce yıl önce bir din TAnrı esini olduğuna inanılan kutsal metninde bunları söylemiş sen yazarsın yazmasın ayrı mesele. TAbi ki spekülatif olacak BİLİM den değil DİN den ve TAnrı'nın NEDEN yaratmış olabileceğinden bahsediyoruz. Nisan 29, 2009 tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts