berguzar 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Güneş batmayan imparatorluk İngiltere değil japonya'dır. İngiltere'nin medeniyet olup olmadığına dair kullandığınız medeniyet ölçer ise fazlasıyla yamuk. Antik Mısır, Antik Yunanistan, Maya, Aztek, Roma, Muhammed, Dört Halife, Emevi veya Abbasi yönetimindeki Arap İslam İmparatorluğu, Osmanlı... bunlar medeniyet değil mi? Medeniyetler tarihi okuyunuz. Siz de hep out-of-the-context düşünüyorsunuz. Gayet basit bir kıyaslamayı zanlarınızla Atatürk'ten yana savuşturuyorsunuz. Atatürk söyleyince out-of-the-context oluyor, Darwin söyleyince kötü oluyor! Tercihinizi neye göre yapıyorsunuz? İşinize geldiği gibi... Peki Atatürk öyle söylediyse? Bu iyilik güzellik söylemlerinizi kendi Allah'ınızın ve Muhammed'in gözüne soksaydınız? Sevgili kodoman, Şimdi telefon geldi, çok önemli bir misafirim geliyor bu yüzden forumdan ayrılmak zorundayım ama kısacık şunu söyleyim. Demin crowa da yazdım ya, medeniyet kavramının çok iyi irdelenmesi lazım. O saydıklarının hepsini ben medeniyet olarak kabul ediyorum zaten bunda sıkıntı yok... Diğer yazdıklarına foruma ilk katıldığımda cevap vereceğimdir... Sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Asla, hiçbir ayeti yok sayamayız, böyle bir hakkımız yoktur, düşüncemiz bile yoktur. Dünyayı ve insanı boş ve objektif bir zihinle tanımadan, kuranın mesajına ulaşmak biraz zor, senin de böyle düşünmen çok normal sangreciğim. Ama bu konu çok gerekli ve tartışılması gerekir, lütfen devam edelim olur mu? Tanrıyı bu konunun dışında tutarsak daha sağlıklı olur... Sevgiler... Tartışalım bakalım Öncelikle, Bütüncül ve Analitik yaklaşımların ne olduğunu tam olarak görebilmemiz lazım.. Ve kuran gibi maddeler (ayetler) halinde yazılmış bir kitabın, bütüncül bakış açısıyla değerlendirilmesinin, doğru olup olmadığını anlamamız gerekiyor.. Kuran gibi maddeler halinde yazılmış bir kitabın benzeri de, Modern Anayasalardır.. Acaba biz Anayasa'ya bütüncül bir bakış açısıyla bakabilirmiyiz?? Anayasalardaki kanunların her hangi bir hükmünü, bütüncül bir yaklaşımla reddedip ve bu reddedişi farklı bir maddeye dayandırabilirmiyiz?? Hükmün gereği yerine getirilirken, böyle bir yöntemin uygulandığı her hangi bir Hukuk devleti var mıdır?? Bu soruların yanıtları, bütüncül bir yaklaşımın Kuran'a uygun olup olmadığını görebilmemizde bize yardımcı olacaklardır. Link to post Sitelerde Paylaş
teflon 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Tabi tabi hayvanlar sanat yapar, bilim yapar, yöntemler geliştirir, medeniyetler kurar, evreni araştırır, ölümü bilir, ölünce nolucak diye merak eder, Tanrıyı arar, v.s. v.s. Bu kadarlık bir zeka farkı vardır aramızda. Akıl hayvanda yokmuş ne gam. Akılda zekanın biraz gelişmiş halidir zaten. İnsandaki derin hisler ve sezgiler sanrıdır. iyi de bütün bunlar insan beyni ya da üstbeyin/korteksindeki niceliksel bir gelişmenin sonucu değil mi =), hayvanlardan tek farkımız ,fazlalığımız 1250 cc lik beynimiz.bir "biliş" e ya da sanat a yol acan şey 1250 cc. dir. başka da bir şey değil.bir bukalemun un renk değiştirme özelliğine,yarasa ya da balinaların sonar sistemine de(daha birçok örnek verilebilir) biz sahip değiliz .o konularda açıkça onlar da bizden "üstün"..doğa da insandan çok daha görkemli ve karmaşık yapılar da var? onları ne yapalım o zaman =)..domuz gribi bal gibi de bir domuzdan insana geçmiyor mu?ya da deli dana?..bu açıkca bizim hayvan olmadığımız düşünenlere inen bir şaplaktır =).ne garip biiz hayvan değiliz güya ama hayvanlardan gayet güzel virüs kapabiliyoruz.. Sende zıpçıktısın zaten. İki yokluk arasında bir varlıksın. Nasıl oluyorsa artık? Maddenin kökeni olan enerjinin nasıl var olduğu nereden geldiği sorusunun hiçbir önemi yoktur. O cevaplanmasa da olur. Ne halt etmeye dönüşüp durduğu ise hiç önemli değildir. Dönüşür işte yeterli bir cevaptır. Oh be. Yaşaşın ateizm. 8) kendi adıma,en azından nedenlerle ilgili kurgusal/fiksiyon/sanısal mitlere inanmadığım için bahtiyarım.ki bilimin nendenle değil nasıl'la işi vardır. Mayıs 3, 2009 tarihinde teflon tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Tartışalım bakalım Öncelikle, Bütüncül ve Analitik yaklaşımların ne olduğunu tam olarak görebilmemiz lazım.. Ve kuran gibi maddeler (ayetler) halinde yazılmış bir kitabın, bütüncül bakış açısıyla değerlendirilmesinin, doğru olup olmadığını anlamamız gerekiyor.. Kuran gibi maddeler halinde yazılmış bir kitabın benzeri de, Modern Anayasalardır.. Acaba biz Anayasa'ya bütüncül bir bakış açısıyla bakabilirmiyiz?? Anayasalardaki kanunların her hangi bir hükmünü, bütüncül bir yaklaşımla reddedip ve bu reddedişi farklı bir maddeye dayandırabilirmiyiz?? Hükmün gereği yerine getirilirken, böyle bir yöntemin uygulandığı her hangi bir Hukuk devleti var mıdır?? Bu soruların yanıtları, bütüncül bir yaklaşımın Kuran'a uygun olup olmadığını görebilmemizde bize yardımcı olacaklardır. Bence anayasa ile kuranı benzeştirmek hiç uygun değil.Anayasalar değiştirilir ,düzenlenir.İhtiyaçlara göre kotarılır. Kuran kendine bu bir öğüttür diyor.İsteyen alır isteyen almaz.Kimseyi bağlamıyor.Birde şu durum var sürekli resule ve allaha uymak var.Kitap olarak anladığımız anlamda bir dayatması yok.Herşey ayet herşey kitap. Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Bence anayasa ile kuranı benzeştirmek hiç uygun değil.Anayasalar değiştirilir ,düzenlenir.İhtiyaçlara göre kotarılır. Kuran kendine bu bir öğüttür diyor.İsteyen alır isteyen almaz.Kimseyi bağlamıyor.Birde şu durum var sürekli resule ve allaha uymak var.Kitap olarak anladığımız anlamda bir dayatması yok.Herşey ayet herşey kitap. Kanunlara da isteyen uyar isteyen uymaz.. Uymamayanlar cezalandırılır.. Ve din gibi ahlak kurallarıyla paraleldir.. Yani herşey, kanun ve kitaptır. Anayasaların değiştirilmesi önemli değildir.. Şimdiki mevcut modern anayasalardan biriyle karşılaştırabilirsiniz. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Kanunlara da isteyen uyar isteyen uymaz.. Uymamayanlar cezalandırılır.. Ve din gibi ahlak kurallarıyla paraleldir.. Yani herşey, kanun ve kitaptır. Anayasaların değiştirilmesi önemli değildir.. Şimdiki mevcut modern anayasalardan biriyle karşılaştırabilirsiniz. O halde kurana uymayanların(iman babında) dünyadayken cezalandırılmasını mı isteyelim? Bize bu hakkı kuran vermiyor.Arasındaki farkı göremiyorusun ? Cezai yaptırımlar insanların arasındaki hukuk kuralları için konmuş. Adalet konusunda yine yanlışa meyilli insanın adaletine ne kadar güvenilir o tartışılır.Oda ayrı mesele. Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi O halde kurana uymayanların(iman babında) dünyadayken cezalandırılmasını mı isteyelim? Bize bu hakkı kuran vermiyor.Arasındaki farkı göremiyorusun ? Cezai yaptırımlar insanların arasındaki hukuk kuralları için konmuş. Adalet konusunda yine yanlışa meyilli insanın adaletine ne kadar güvenilir o tartışılır.Oda ayrı mesele. Gerçekten anlamıyormusun, yoksa anlamamazlıktan mı geliyorsun?? Kanunlarda dünyevi bir ceza şekli, dinlerde ahirette verilen bir ceza vardır.. Ben sadece ikisi arasındaki benzerliği gösteriyorum.. Sen ''Dinlerde de dünyadayken cezalandıralım mı?'' diyorsun.. Konuyu tam olarak anladığından eminmisin?? Berguzar hanım, Kuran'a bütüncül bir bakış açısıyla baktığını söylemiş.. Ben de, bütüncül bakış açısının bazı ayetleri yok saymak olarak yapıldığını söyledim.. Ve bu bağlamda, Kuran'a benzer bir kitap olarak Anayasayı verdim.. Ve kanunların değerlendirilmesinde, bütüncül bir bakış açısı mı geçerlidir diye sordum.. Hangi alanlarda böyle bir bakış açısı sunulabilir, bunu merak ettim.. Yazdıklarımı anlayarak oku. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Gerçekten anlamıyormusun, yoksa anlamamazlıktan mı geliyorsun?? Kanunlarda dünyevi bir ceza şekli, dinlerde ahirette verilen bir ceza vardır.. Ben sadece ikisi arasındaki benzerliği gösteriyorum.. Sen ''Dinlerde de dünyadayken cezalandıralım mı?'' diyorsun.. Konuyu tam olarak anladığından eminmisin?? Berguzar hanım, Kuran'a bütüncül bir bakış açısıyla baktığını söylemiş.. Ben de, bütüncül bakış açısının bazı ayetleri yok saymak olarak yapıldığını söyledim.. Ve bu bağlamda, Kuran'a benzer bir kitap olarak Anayasayı verdim.. Ve kanunların değerlendirilmesinde, bütüncül bir bakış açısı mı geçerlidir diye sordum.. Hangi alanlarda böyle bir bakış açısı sunulabilir, bunu merak ettim.. Yazdıklarımı anlayarak oku. Kuran vahiyle yazılmış elde bulunan değiştirilemeyecek olan bir kitaptır.Anayasa ile bağdaşmaz.Anayasaları toplumların ihtiyaçlarına göre değiştirip şartlarını eğip bükebilirsiniz.Anayasalar devletlere göre belirlenir.Hatta ABD de eyaletler arasında bir sürü farklı uygulamalar vardır.Sen kutsal kabul etmeyen zihniyetinle anayasyı kuranla karıştırıyorsun.O bir öğüttür.Evenseldir.Bazı hükümleri kendi çağına göre insanları bağlayıcı özelliğe sahipti .Yinede hükmün evrensel olanı alternatif olarak verilmiştirÇok eşli arapların evliliklerine bir sınır getirmiş(4).Sınırlanmış evrensel olan mesajda adalet sağlanması gerekliliği vurgulanmış.Üzerine adalet sağlanamayacağı belirtilmiştir. Her koşulda takvalı olmaya çağıran bir öğüttür o. A'RAF suresi 33 De ki: "Doğrusu, Rabbim, açık veya gizli utanç verici davranışların tümünü, günahı(n her çeşidini), haksızken saldırmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” Utanç verici davranışlar evrenseldir örneğin.Toplumlara göre değişir.Bunlar sadece bir örnekti.Yukarıdaki ayet alabildiğine evrensel bir beyandır.Öğüt almak isteyen faydalanabilir.Ben çekileyim aradan siz bergüzarla tartışın. Link to post Sitelerde Paylaş
lKale 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Şu haramdır bu haramdır ne demek; bunlar bunlar yasak demek. Bu türden ifadeler içeren bir kitap elbette ki toplumsal hayatı düzenlemiş olur, bu da anayasaların görevidir. Yazılardan kafanıza yatanı çıkarmanız, o kesin yargıları hiç mi hiç bağlamıyor. Çünkü kesin yargılar zaten, üstüne bir yorum katamazsınız ya da işinize geldiği gibi değiştiremezsiniz. Kuran'ın içinde öğütler varsa bile "bütün"e baktığımızda büyük ölçüde anayasaya benzer bir kitap görürüz. --- Zaten düşünülebilecek bir konu da şu ; Allah neden tutup da bir hukuk kitabı indiriyor yeryüzüne? Hepimiz biliyoruz ki toplumsal ahlak değişkendir. Bu yüzden toplumun bu dinamik yapısına uyum sağlayamayacak hiçbir şey insan doğasına uymaz. Tanrı yarattığı insanı yeterince tanımıyor muydu da zamanla bu koyduğu kuralların aşınacağını, eskisi kadar rağbet görmeyeceğini ? (bkz. örtünme, namaz kılma, oruç) Sizin kuran'ın olduğunu iddia ettiğiniz gibi; bir hayat felsefesi içermesi ve yol gösterici belli başlı öğütler vermesi yeterli olurdu. Ancak kur'an açıkça bir kural kitabıdır. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi http://www.kitapalemi.com/10112-darwin_ve_..._seruveni.kitap Öncelikle bergusaurus abla, bu sana ev ödevi. Adnan hoca martavallarını okuyup burada pazarlamaya kalkacağına, iki satır doğru düzgün kitap oku. Bu yaştan sonra entellektüel olamazsın biliyorum ama doğru düzgün bir insan olabilirsin pekâlâ... Bu kitapta Darwin'in koloniciler ile yerliler arasında nasıl kaldığını falan okuduğunda da gelir burada paşa paşa yalan yanlış bilgilerle, ulu orta yalanlar savurduğun için hepimizden özür dilersin. ------------------------ Medeniyet kavramını çarpıtan sensin. Medeniyetin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hırsızlığın esamesinin okunmadığı Mayalarda ve Azteklerde, tanrılara adak adı altında yaşama hakkı gaspedilen bakireler, kendi yaşadıkları dönem için bir medeniyettir. Ama bu gün o dediğim işi yapan adama medeni değil, olsa olsa şerefsiz denir. Medenileşmek devrimsel ve evrimsel bir süreçtir. Medenileşmemek elbette senin söylediğin gibi bir seçenektir fakat medenileşmeyen insanlar ister istemez "elenmek" durumundadır. İlaç yapmanın, şifa vermenin cadıcılık ve büyücülük kabul edildiği ve okült inanışlara sahip olduğu gerekçesiyle insanların ölümle cezalandırıldığı dönemlerde avrupa nüfusunun yarısı vebaya kurban gitti. Bu mudur senin medeniyetten anladığın? Böyle tercih olursa, bedelini ödemek de tercih sahibinin yükümlülüğüdür. Şu an senin yaptığın da bu. İnsanları gelişime zorlamayı bir tür hukuksuzluk ve bozgunculuk olarak niteliyor, bunun üzerinden darwine, evrim teorisine ve marksizme yüklenmeye çalışıyorsun. Bozgunculuk dediğin nedir biliyor musun? Senin gibi muhafazakar zihniyetli insanlar yüzünden Irak'da, Afganistan'da, İran'da, Filistin'de ve Afrika ülkelerinde açlığa ve sefalete mahkum olmuş, her gün batımında ölmeyi dileyerek uykuya dalan sayısız insan ve büyümeyi değil yarın hayatta kalabilmeyi ümit eden milyonlarca ÇOCUK'tur. Ben sizden âlâ bozguncu tanımıyorum. ---------------------- Anlaşılan sosyalist ülkelerle ilgili bilgilerini de gidip adnan hoca sitelerinden toplamışsın. Eğer halkını sefil edip kendi keyfine bakan liderlerin kim olduğunu merak ediyorsan evvela islam devletlerine bak. En görkemli sarayları onlar yaptırdı. Birleşik arap emirlikleri, suudi arabistan ve ürdünde durum hâlâ aynı. İnsan üfürmeden evvel halk neden bir liderine Stalin (çelik) lakabını takar diye azıcık araştırır. Mustafa Kemal Dolmabahçede kalınca o da mı bozguncu oldu? -------------------- Devam edecek bergusaurus abla. Eğitilmek kolay değil, daha çok terleteceğim seni... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi (düzenlendi) Kuran vahiyle yazılmış elde bulunan değiştirilemeyecek olan bir kitaptır.Anayasa ile bağdaşmaz.Anayasaları toplumların ihtiyaçlarına göre değiştirip şartlarını eğip bükebilirsiniz.Anayasalar devletlere göre belirlenir.Hatta ABD de eyaletler arasında bir sürü farklı uygulamalar vardır.Sen kutsal kabul etmeyen zihniyetinle anayasyı kuranla karıştırıyorsun.O bir öğüttür.Evenseldir.Bazı hükümleri kendi çağına göre insanları bağlayıcı özelliğe sahipti .Yinede hükmün evrensel olanı alternatif olarak verilmiştirÇok eşli arapların evliliklerine bir sınır getirmiş(4).Sınırlanmış evrensel olan mesajda adalet sağlanması gerekliliği vurgulanmış.Üzerine adalet sağlanamayacağı belirtilmiştir. Her koşulda takvalı olmaya çağıran bir öğüttür o. A'RAF suresi 33 De ki: "Doğrusu, Rabbim, açık veya gizli utanç verici davranışların tümünü, günahı(n her çeşidini), haksızken saldırmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah?a ortak koşmanızı ve Allah?a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.? Utanç verici davranışlar evrenseldir örneğin.Toplumlara göre değişir.Bunlar sadece bir örnekti.Yukarıdaki ayet alabildiğine evrensel bir beyandır.Öğüt almak isteyen faydalanabilir.Ben çekileyim aradan siz bergüzarla tartışın. Anayasaların toplumun ihtiyaçlarına göre değişmesi önemli değildir.. Anayasa tektir.. Örneğin, 1982 Anayasası'nı Kuranla karşılaştıralım dediğim zaman, ''Ama Anayasa zamana göre değişir'' diyemezsin.. Tek bir kitapla karşılaştırılmasını istedim zaten.. Kale180'nin de dediği gibi, Kuran'da bir Hukuk kitabıdır.. Çünkü adaletin sağlanması adına gerekli düzenlemeler ve değişiklikler yapar.. Bu yüzden iki kitabı birbiriyle karşılaştırmamak için hiçbir sebep yoktur.. Umarım bu sefer anlarsın ve bana aynı şeyleri bir daha tekrar ettirmezsin.. Verdiğin ayette ise; A'RAF suresi 33 De ki: "Doğrusu, Rabbim, açık veya gizli utanç verici davranışların tümünü, günahı(n her çeşidini), haksızken saldırmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah?a ortak koşmanızı ve Allah?a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.? Utanç verici davranışlar evrensel felan değildir.. Sen kimi kandırıyorsun?? Açık ve gizli utanç verici davranışların tümü deniliyor.. Kuran'a göre bu davranışlar hangileridir?? .. Sen bu davranışları, günümüzde benimsediğin ahlak kuralları olarak mı görüyorsun?? İşte sizin bir türlü Kuran'ı anlamamanızın sebebi budur Günah'ın her türlü çeşidi deniliyor.. Kuran'a göre günahların da neler olduğunu bulmak gerekiyor. Haksızken saldırmayı deniliyor.. Hangi durumlarda haklı olduğumuzu da Kuran'a göre bulmak gerekiyor. Yani bu ayete bakıpta, ''Aman da Kuran her türlü kötülüğü yasaklamıştır'' denilemez.. Bunu ancak sizin gibi anlayış yoksunu insanlar böyle anlayabilir. Mayıs 3, 2009 tarihinde sangre tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Bence anayasa ile kuranı benzeştirmek hiç uygun değil.Anayasalar değiştirilir ,düzenlenir.İhtiyaçlara göre kotarılır. Kuran kendine bu bir öğüttür diyor.İsteyen alır isteyen almaz.Kimseyi bağlamıyor.Birde şu durum var sürekli resule ve allaha uymak var.Kitap olarak anladığımız anlamda bir dayatması yok.Herşey ayet herşey kitap. Kur'an da evelenip gevelenir, evrilip çevrilir, merak etmeyin... "Ay da yarıldı " yı, "Ay'a roketle inildi" yaparsınız olur biter... Link to post Sitelerde Paylaş
sangre 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Utanç verici davranışlar evrenseldir örneğin.Toplumlara göre değişir. Bu sözü kim söyleyebilir?? Tabii ki bir Müslüman Evrensel olan şey, toplumdan topluma değişir mi?? Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi http://www.kitapalemi.com/10112-darwin_ve_..._seruveni.kitap Öncelikle bergusaurus abla, bu sana ev ödevi. Adnan hoca martavallarını okuyup burada pazarlamaya kalkacağına, iki satır doğru düzgün kitap oku. Bu yaştan sonra entellektüel olamazsın biliyorum ama doğru düzgün bir insan olabilirsin pekâlâ... Bu kitapta Darwin'in koloniciler ile yerliler arasında nasıl kaldığını falan okuduğunda da gelir burada paşa paşa yalan yanlış bilgilerle, ulu orta yalanlar savurduğun için hepimizden özür dilersin. ------------------------ Medeniyet kavramını çarpıtan sensin. Medeniyetin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hırsızlığın esamesinin okunmadığı Mayalarda ve Azteklerde, tanrılara adak adı altında yaşama hakkı gaspedilen bakireler, kendi yaşadıkları dönem için bir medeniyettir. Ama bu gün o dediğim işi yapan adama medeni değil, olsa olsa şerefsiz denir. Medenileşmek devrimsel ve evrimsel bir süreçtir. Medenileşmemek elbette senin söylediğin gibi bir seçenektir fakat medenileşmeyen insanlar ister istemez "elenmek" durumundadır. İlaç yapmanın, şifa vermenin cadıcılık ve büyücülük kabul edildiği ve okült inanışlara sahip olduğu gerekçesiyle insanların ölümle cezalandırıldığı dönemlerde avrupa nüfusunun yarısı vebaya kurban gitti. Bu mudur senin medeniyetten anladığın? Böyle tercih olursa, bedelini ödemek de tercih sahibinin yükümlülüğüdür. Şu an senin yaptığın da bu. İnsanları gelişime zorlamayı bir tür hukuksuzluk ve bozgunculuk olarak niteliyor, bunun üzerinden darwine, evrim teorisine ve marksizme yüklenmeye çalışıyorsun. Bozgunculuk dediğin nedir biliyor musun? Senin gibi muhafazakar zihniyetli insanlar yüzünden Irak'da, Afganistan'da, İran'da, Filistin'de ve Afrika ülkelerinde açlığa ve sefalete mahkum olmuş, her gün batımında ölmeyi dileyerek uykuya dalan sayısız insan ve büyümeyi değil yarın hayatta kalabilmeyi ümit eden milyonlarca ÇOCUK'tur. Ben sizden âlâ bozguncu tanımıyorum. ---------------------- Anlaşılan sosyalist ülkelerle ilgili bilgilerini de gidip adnan hoca sitelerinden toplamışsın. Eğer halkını sefil edip kendi keyfine bakan liderlerin kim olduğunu merak ediyorsan evvela islam devletlerine bak. En görkemli sarayları onlar yaptırdı. Birleşik arap emirlikleri, suudi arabistan ve ürdünde durum hâlâ aynı. İnsan üfürmeden evvel halk neden bir liderine Stalin (çelik) lakabını takar diye azıcık araştırır. Mustafa Kemal Dolmabahçede kalınca o da mı bozguncu oldu? -------------------- Devam edecek bergusaurus abla. Eğitilmek kolay değil, daha çok terleteceğim seni... Crow, ödevimi bir ara alır okurum. Bir daha bana Adnan hoca ithamında bulunma, o yazıyı nerden bulduğumu yazdım bunu biliyorsun. Ama sana sormuştum değil mi, ordaki alıntılar doğrumu değilmi, ingilizce orijinalinden bak ve bana söyle diye hala buna cevap vermedin. Malthus o düşünceleri ile resmen saçmalamış, bunu görmemek için kör olmak lazım herşeyden önce. Hani ne diyoruz, din insanlığın faydasını amaçlar, barışı ve esenliği diler diye, doğru din budur diye. Eğer din adı altında bir takım dayatmalar insanın canını yakıyorsa buna din denmez ve din böyle olmaz, çirkinliktir bunun adı. Aynı şey bilim için de geçerli, bilimde insanlığın faydasına olmalıdır, insanlık bilimden olumsuz etkileniyorsa yemişim öyle bilimi ben. Ne dedim daha önce, atom bombasını yapan bilim insanı bunu hiçbir art niyet olmadan icat ettiyse tamam, ama insanların bundan zarar göreceğini bile bile icat ettiyse o bilim adamı bana göre soysuzun tekidir. Gelelim medeniyet meselesine. İnsanlığın faydasına olan herşey kabul edilmeli ve uygulanmalı. Ama insan bu doğru bu yanlışın ayırımını nasıl yapacak, ayracı ne olmalı. Evet ortaçağda avrupada kilise yüzünden bir sürü insan acı çekti. Bugün din adı altında insanlara bir sürü acı çektiriyorlar, ama bunun birde bilim versiyonunu masaya yatırmak niye seni bu kadar rahatsız ediyor ki? Darwin'in bilim adına yaptıklarına saygı duyuyorum ama Darwin eğer kendi milletini başka milletten üstün tutup onların birgün yokolocağı fikrini empoze etmeye çalışmışsa Darwinde soysuzun teki, buna itirazın var mı? Ben zaten bugün Arabistandaki kralın ya da diğer Arap ülkelerindeki şeyhlerin durumunu kapitalizm diye defalarca burada konuşmuş insanım, bana bunlardan din adına örnek verip ahanda din bu diyemezsin. Sosyalizmi de nerden öğrendiğimi sen dahil bilmiyorsun, bir tutturmuşsunuz Adnan hoca. Biz kitap okuruz ederiz, her tür ortama gireriz, ama isteyerek ama da zorla gerekirse. Bir kendinizi okumuş etmiş medeni bellemeyin. Bu toplumda bizlerde varız ve insanlık adına çabalarımızla birşeyler yapma gayretindeyiz. Ayrılmak yerine birleştirici olan tarafı seçtim, bu yol çetin ama ne yapalım, eller taşların altına konulsun diye vardır diyorum. Mustafa Kemal dururken ben Staline sahip çıkmam, niye çıkayım. Stalin bu ülkenin lideri değildi, kendi ülkesindeki halkı verir onun gerçek değerini, ben yaşamadım ki onlarla, ya da sen yaşamadın ki, doğru mu değilmi nerden bileceğiz. Mustafa Kemal Dolmabahçede yaşadığı için benim nazarımda dine uygun değildi bu, niye dersen? Din derki ihtiyacından fazlasını derhal ihtiyaç sahibine ulaştır, kuranın sosyalizm anlayışı budur. Hangi sistemde var bu sosyalleşme ve dayanışma bunu bana gösterebilir misin? Ama yine söylüyorum bugün bile bu ülke için ondan daha ileri ve üstün konumda bir lider yok, alternatifi olursa birgün onu da seve seve başımın üstüne koyarım. Ben muhafazakar zihniyetli biri asla değilim, müslüman diye kimsenin yanlışını kabul de etmiyorum, insandan yana benim tavrım. Her insan insan olduğu için her tür güzelliğe aynı derecede hakka sahiptir, tek derdim de budur benim, o kadarrrrrrrr Birazcık şu egonu bastırabilsen tadından yenmeyeceksin sen. Eğitilmek kolay değil ne demek, bu tür söylemleri nasıl da yakıştırıp kullanabiliyorsun hayret ediyorum sana ya. Bir daha söylüyorum, benim evrimle işim yok, ama bilimi insanlığı kana bulayan insanlar oldukça bunlarla uğraşacağım. Sanırım kimsenin buna itirazı olmaz.Bak mesela kapitalist Bush amca demiş ki; Amerikan halkının refahı müzakere konusu dahi edilemez, yani bunu ağzınıza bile almayın. Ama dünya bankası martavalları ile milletin kanını emiyor kan emiciler. Senin sosyalist liderlerinde öyle, amaç doğru ama yöntem yanlış. Bunu görebildiğimiz gün gerçekten dünyaya çok ama çok büyük bir iyilik etmiş olacağız elbirliği ile. Sevgiler canım... Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi "Belki de yüzyıllar kadar sürmeyecek yakın bir gelecekte, medeni insan ırkları, vahşi ırkları tamamen yeryüzünden silecekler ve onların yerine geçecekler. Öte yandan insansı maymunlar da… kuşkusuz elimine edilecekler. Böylece insan ile en yakın akrabaları arasındaki boşluk daha da genişleyecek. Bu sayede ortada şu anki Avrupalı ırklardan bile daha medeni olan ırklar ve şu anki zencilerden, Avustralya yerlilerinden ve gorillerden bile daha geride olan babun türü maymunlar kalacaktır." (Darwin) Sen şu alıntının ingilizce orijinal metnini bi getir, çevirelim bakalım ne kadar öyleymiş ne kadar değilmiş. Darwin hakkında okudukların adnan hoca martavallarından ibaret olunca haliyle böyle ipe sapa gelmez şeyleri taşıyorsun. Halbuki insanlar hakkında yalan yanlış bilgilerle iftira atmak da bir tür bozgunculuk. Yeni Zellandalı yerliler ile koloniciler arasında olup bitenler üzerine Darwin'in görüşlerini buraya getirecek cesaretin var mı? Darwin basit bir gözlem dile getirmiş. Buradan "haydi medenileşmemiş ırklardan insanları öldürelim" anlamını nasıl çıkarıyorsun? ---------- Plekonof ve Troçki'nin laflarında da zaten bozgunculuğa dair bir şey yok. ---------- Ayrıca pek okumadığın benim öznel bir görüşüm değil Bergusaurus abla. Eminim okudukların oradan buradan yapılmış ve birilerinin elinden geçmiş alıntılardan ibarettir. Marksizme dair hangi kitapları okuduğunu sorsam bin türlü takla atarsın. Sosyalizme dair hiç bir şey bilmediğin bir kilometreden belli oluyor. Kendi çapında sadaka vermeyi de sosyalizm zannettiğin apaçık ortada... ---------- Benim egolarımla ilgili pek problemim yok. Kimin karşısında tevazu göstermem gerektiğini bilirim. Sen öyle biri değilsin. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Aynı şey bilim için de geçerli, bilimde insanlığın faydasına olmalıdır, insanlık bilimden olumsuz etkileniyorsa yemişim öyle bilimi ben. Ne dedim daha önce, atom bombasını yapan bilim insanı bunu hiçbir art niyet olmadan icat ettiyse tamam, ama insanların bundan zarar göreceğini bile bile icat ettiyse o bilim adamı bana göre soysuzun tekidir. Ben hayatımda böyle saçma sapan bir şey görmedim... Atom bombasının insanlara zarar verecek potansiyeli olduğu elbette biliniyordu. Einstein bile atom çekirdeğini parçaladığımızda ortaya çıkacak muazzam enerjiyi matematiksel olarak ifade ediyordu. Sırf insanlara zarar verme potansiyeli var diye çalışmalarını çöpe mi atsaydı? Atomun parçalanabileceği bilgisine ulaşmak bilim adamının görevi. Atomu parçalayarak ne yapacağına karar vermek politikacının, askerin ve onlar için çalışan mühendislerin görevi. Sırf birileri atom bombası yapıp da insan öldürdü diye Einstein'a soysuz mu diyelim? Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Gelelim medeniyet meselesine. İnsanlığın faydasına olan herşey kabul edilmeli ve uygulanmalı. Ama insan bu doğru bu yanlışın ayırımını nasıl yapacak, ayracı ne olmalı. Evet ortaçağda avrupada kilise yüzünden bir sürü insan acı çekti. Bugün din adı altında insanlara bir sürü acı çektiriyorlar, ama bunun birde bilim versiyonunu masaya yatırmak niye seni bu kadar rahatsız ediyor ki? Bak işte beni rahatsız eden ve senin kafanın almadığı nokta şu ki; bilim bir şeylerden taraf değildir. Bilim ile ahlak, hukuk, erdem gibi kavramlar arasında ilişki kurmaya çalışmak ise dangalaklığın dik âlâsıdır. Herhangi bir bilimsel bulgu, gözlem, deney, hipotez ya da teori için ahlâki kıstasları önkoşul olarak kabul etmek ne kadar salakça bir şey... Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Sosyalizmi de nerden öğrendiğimi sen dahil bilmiyorsun, Manifesto'yu dahi okumadığına bahse girerim! Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Mustafa Kemal dururken ben Staline sahip çıkmam, niye çıkayım. Stalin bu ülkenin lideri değildi, kendi ülkesindeki halkı verir onun gerçek değerini, ben yaşamadım ki onlarla, ya da sen yaşamadın ki, doğru mu değilmi nerden bileceğiz. Darwin de bu ülkenin doğa bilimcisi değil ki? Sen onunla mı yaşadın? Nerden bileceksin ırkçı olup olmadığını? Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 3, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 3, 2009 gönderildi Mustafa Kemal Dolmabahçede yaşadığı için benim nazarımda dine uygun değildi bu, niye dersen? Din derki ihtiyacından fazlasını derhal ihtiyaç sahibine ulaştır, kuranın sosyalizm anlayışı budur. Hangi sistemde var bu sosyalleşme ve dayanışma bunu bana gösterebilir misin? Başka hiç bir sistemde böyle bir sosyalleşme anlayışının olmamasına minnettarım açıkçası. Kapitalizmi bile böyle bir sosyalleşme anlayışına gönül rahatlığıyla tercih ederim. 1400 yıl önce yaşamış, sanayiden haberi olmayan, deve kervanıyla ilkel bir tüccarın da kafası ancak bu kadar basardı zaten sosyalleşmeye. İhtiyaç nedir? İstihdam nedir? İnsanları üretime katıp kalkınmak, zenginleşmek varken, birikimi yoksullara dağıtıp, sadaka kültürü ile sözde sosyal adalet nasıl sağlanır? Bu soruların hepsi havada... İslam sosyalizmini denen şey buysa kapitalizme bin kere şükürler olsun! Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts