Bu imtihan saçmalığı da nedir?

[cubbeliali 0]

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.

[cubbeliali 0]

İnsan çok aceleci (tez canlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi göstereceğim. Şimdi acele etmeyin.

[bayşapka 0]

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.

Ha gayret cübbeli, avut sen kendini. Ahirete azık topla sen. En hayırlı azık takvadır. Takva adına ne biliyorsan yap. Yobazlık da yap, sünnilik de yap. Elinden geleni ardına koyma. Cennette tripleks beş odalı huri dolu villa seni bekler. Aman hurmaları bırakma, bolca ye.

[cubbeliali 0]

Ha gayret cübbeli, avut sen kendini. Ahirete azık topla sen. En hayırlı azık takvadır. Takva adına ne biliyorsan yap. Yobazlık da yap, sünnilik de yap. Elinden geleni ardına koyma. Cennette tripleks beş odalı huri dolu villa seni bekler. Aman hurmaları bırakma, bolca ye.

47- Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

[Pinokio 0]

Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

Allahin oyun oynadigini itiraf mi ediyorsun?

Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. Allah’a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!

Sizofren beyinlerinizin ürünü olan soyut allahiniz bunu bilmis olsaydi o zaten yazik edebilirdi size gerek kalmazdi.

[Pinokio 0]

pinokya,

1. tikat edersen, ki etmedigin anlasiliyor, kuran ayet degisir ama sunnet yani kanun degismez diyor. sense bunlari ayni anlamda kullanmissin. ikisi farkli seyler.

evet, allahin kanunlarinda bir degisiklik olmaz ama ayetleri degisir. bunda bir celiski yok.

Eger ayet degisirse o kitabin ne anlami kalir ki? Bir ayet zaten degistirilecekse neden yazilir ki?

Kisaca, allah ilk yazdiklari ile pek tatmin olmamistir, yada abartili gelmistir ve sonrasinda bunu degistirme geregi duymustur ve bu cok normaldir?

Sizce allah'in böyle bir lüxü olabilir mi? allah bizlerin aksine mükemmel olmamali mi?

Eger, allah'in bizlerden bir farki yoksa, hata yapabiliyorsa, bizlerin hata yapmasini normal karsilamamali mi?

[suevari 0]

Eger ayet degisirse o kitabin ne anlami kalir ki? Bir ayet zaten degistirilecekse neden yazilir ki?

Kisaca, allah ilk yazdiklari ile pek tatmin olmamistir, yada abartili gelmistir ve sonrasinda bunu degistirme geregi duymustur ve bu cok normaldir?

Sizce allah'in böyle bir lüxü olabilir mi? allah bizlerin aksine mükemmel olmamali mi?

Eger, allah'in bizlerden bir farki yoksa, hata yapabiliyorsa, bizlerin hata yapmasini normal karsilamamali mi?

ayet kelimesi kuranda sirf kurandaki cumleler icin kullanilmaz. buna ek olarak "tanriyi gosteren isaretler" gibi bir anlami da vardir. isaret anlaminda da kullanilir bu kelime. ve isaretler degiskendir.

allahin sunenti degismez derken de o sozunde durur, dedigini yaapr filan gibi anlami vardir.

neyse bu tartismalar gereksiz, ne anlama geldigi pek de onemli degil konumuz baglaminda.

sonucta kuranda celiski yoktur.

bak sende suregelen bir yanilgi varmis. ayet ile sunneti ayni sey zannettigin icin celiski zannetmissin.

yani bilgisizlikten oturu olmus bu.

[Pinokio 0]

Evet, kavramlarin ne anlama geldigi pek konuyla alakali degil. Ama su yazdiklarinizla ilgili birkac sey daha yazmadan gecemeyecegim.

ayet kelimesi kuranda sirf kurandaki cumleler icin kullanilmaz. buna ek olarak "tanriyi gosteren isaretler" gibi bir anlami da vardir. isaret anlaminda da kullanilir bu kelime. ve isaretler degiskendir.

Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Su ana kadar duydugum en anlamsiz cümle bu. Hadislerde bile yer almayan bu cümleyi kullanma cesaretini nereden aldiniz ve ayrica bunu sizin aciklamanizdan baska nerede görebiliriz? Bize alinti veya link verirseniz sevinirim.

allahin sunenti degismez derken de o sozunde durur, dedigini yaapr filan gibi anlami vardir.

neyse bu tartismalar gereksiz, ne anlama geldigi pek de onemli degil konumuz baglaminda.

Sünnet peygamberin degil midir?

sonucta kuranda celiski yoktur.

Peki, „Tanri dileseydi puta tapmazlardi“ seklindeki seriat hükmüne inanirken diger yandan puta tapanlarin cehenneme atilacaklarina dair hükmü celiski degil midir?

„Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini islamiyete acar, kimi de saptirmak isterse.. kalbini dar ve skntili kilar“ seklindeki hükme inanir fakat ayni zamanda bu hükmün uzatmasi olan „allah inanmayanlari küfür batakliginda birakir.“ Bu bir celiski degil midir?

„Seriat dini, kadini yüceltmistir, yirminci yüzyilin ulasamadigi haklara eristirmistir; kadinin sahsiyet haklarina saygilidir, kadin erkek esitligini öngörür“ seklinde konusurken diger yandan: „Kadinlar aklen ve dinen dun yaratiklardir; erkeklerin kadinlardan bir üstün dereceleri vardir; iki kadinin tanikligi bir erkegin tanikligina bedeldir; mirasta erkegin payi iki disinin payi kadardir; namazi bozan seyler esek, kara köpek, domuz ve kadin'dir; kadinlar insanin karsisina seytan gibi cikarlar; cehennem'in cogunlugu kadinlardan olusur, vs. vs.“ Bu celiski degil midir? Degilse nedir? Aciklayin bir zahmet!

[kirec 0]

Evet, kavramlarin ne anlama geldigi pek konuyla alakali degil. Ama su yazdiklarinizla ilgili birkac sey daha yazmadan gecemeyecegim.

Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Su ana kadar duydugum en anlamsiz cümle bu. Hadislerde bile yer almayan bu cümleyi kullanma cesaretini nereden aldiniz ve ayrica bunu sizin aciklamanizdan baska nerede görebiliriz? Bize alinti veya link verirseniz sevinirim.

Bakara 164

(Medenî 87) Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında,rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

Âl-i İmrân 190

(Medenî 89) Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır.

Nahl 79

(Mekkî 70) Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş (musahhar kılınmış) kuşları görmüyorlar mı? Onları (böyle boşlukta) Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler vardır.

Şûrâ 33

(Mekkî 62) Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.

En’âm 99

(Mekkî 55) O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.

Yûnus 6

(Mekkî 51) Gerçekten, gece ile gündüzün ardarda gelişinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.

Yûnus 67

(Mekkî 51) O, dinlenmeniz için geceyi, gündüzü de aydınlatıcı (mubsir) olarak sizin için yaratmıştır. Şüphesiz işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.

Yûsuf 105

(Mekkî 53) Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler.

Ra’d 3

(Mekkî 96) Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.

Ra’d 4

(Mekkî 96) Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz,

Nahl 12

(Mekkî 70) Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.

Nahl 13

(Mekkî 70) Yerde sizin için üretip-türettiği çeşitli renklerdekileri de (faydanıza verdi). Şüphesiz bunda, öğüt alıp düşünen bir topluluk için ayetler vardır.

Rûm 21

(Mekkî 84) Onda 'sükun bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Rûm 22

(Mekkî 84) Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, bilenler için gerçekten ayetler vardır.

Rûm 23

(Mekkî 84) Geceleyin ve gündüzün uyumanız ile O'nun fazlından (geçiminizi temin için rızkınızı) aramanız, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz işitebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Rûm 24

(Mekkî 84) Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Rûm 37

(Mekkî 84) Görmüyorlar mı ki, Allah, dilediğine rızkı yayıp-genişletir ve kısar da. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Lokman 31

(Mekkî 57) Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazılarını) göstermesi için, gemiler Allah'ın nimetiyle denizde akıp gitmektedir! Hiç şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden için gerçekten ayetler vardır.

Zümer 52

(Mekkî 59) Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip-yayar ve (dilediğine) kısar da. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Câsiye 3

(Mekkî 65) Şüphesiz, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır.

Câsiye 4

(Mekkî 65) Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.

Câsiye 5

(Mekkî 65) Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah'ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.

Câsiye 13

(Mekkî 65) Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.

Zâriyât 20

(Mekkî 67) Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır.

[Pinokio 0]

Hayrola kirec, "kuran ögrenelim" kampanyasi baslatildida onun haberini mi vermeye calisiyorsun? :D

[kirec 0]

kuranda ayet kelimesinin sadece kuran cümleleri anlamında kullanılmadığını gösterin demişsiz...

onun için şeyettiydim...

[ulyses 0]

İnsan çok aceleci (tez canlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi göstereceğim. Şimdi acele etmeyin.

1.- sizi çok aceleci yarattık...

2.- acele etmeyin...

hasta mısın?

niye aceleci "yarattın" o zaman?

[suevari 0]

pinokyo,

kurandan "allahin dilemesi-istemesi" olarak cevrilen kelime vallahi billahi de o anlama gelmiyor. bu konuyu ben cok iyi arastirdim. burada soz konus olan kelime arapcadaki "sha'e" sozugudur ve "uygun gormek, bir seyin devamina izin vermek "demektir. dogrudan istemek, dilemek degildir.

yani allah kendi hevesine gore insani sapitmiyor; bilakis o kisinin yapip ettikleri o kisiyi sapkin olmaya layik hale getiriyor. e her seyi sonucta yaratan allah oldugu icin sapittirma olayi allah tarafindan gerceklesitirilmis oluyor.

yani kisi dogruluk icin calisirken ve bunun gerekcelerini yerine getirmisken allah o kisiyi saptirmiyor.

allahin dilemesi yari tura atip aaa su cennete su cehenneme seklinde degildir. boyle bir istemek degildir. kisinin siciline gore yapilan bir siniflandirmadir burada olan sey.

[kirec 0]

allah isteseydi kimse sapmazdı..

ama allah zorla yola sokacak değil...

herkesi özgür bırakmayı dilemiş...

ama dileseydi böyle bir özgürlük vermez herkes mecburi bir yolda gider di...

[cubbeliali 0]

1.- sizi çok aceleci yarattık...

2.- acele etmeyin...

hasta mısın?

niye aceleci "yarattın" o zaman?

Bu şuna benzedi.

1-Ben sizi, aşırı yerseniz kilo almaya meğilli yarattım

2-Bu yüzden çok yemeyin.

Ya da:

1- Ben sizi içki içerseniz sarhoş olacak ve kendinizi kaybedecek şekilde yarattım

2- İçki içmeyin.

Ya da:

1-Ben sizi dünyaya meğilli olarak yarattım.

2-Dünyaya meyletmeyin.

Ya da:

1- Ben sizi yalan söyleyebilecek konumda yarattım.

2- Yalan söylemeyin.

Ya da:

1- Ben Şeytanı size vesvese versin diye yarattım

2- Onu dinlemeyin.

[Buzul 0]

İnsanları istekleri dışında yapıp,yaratan insanın ta kendisidir.Ama müslümanlara göre,insanları istekleri dışında,sınamak için yaratan allahtır.Sizler çocuk yapmasanız,allah o kişileri yaratamayacaktı.Demek ki buradaki söz konusu olan allah siz insanlardan başkası değil.He şunu diyenleriniz olabilir.''Allah insanlara üreme içgüdüsü,özelliği vermiştir.Biz de bunu kullanarak isteği dışında çocuk yaptık,var ettik,allahın sınavına girsin diye.''Ne yani insanların çocuğunu cehennem için yarattım.Benden cehennemi insanlarla dolduracağıma dair bir söz çıktı diyen allah sınasın diye istekleri dışında insanlar yaratıyor,onlara yaşama gelmeye mi zorluyorsunuz.Bir başkasının canı ile kumar oynuyorsunuz,öyle mi?Cennete mi,cehenneme mi gidecek kumarı.Tabi bunu deseniz bile,şu gerçek asla değişmez.İsteği dışında insanlar yaratan,var eden tanrılar olduğunuz gerçeği.