Jump to content

Dünyamız iyiye mi gidiyor?


Dünyamızın iyiye mi gidiyor?  

76 oy

You do not have permission to vote in this poll, or see the poll results. Please sign in or register to vote in this poll.

Recommended Posts

Faith kimse bilim ve teknoloji sadece kapitalizmde gelişiyor demiyor, aynı zırvayı Cheroke de dillendirmişti, bak yukarıda cevabı var. Ben diyorum ki, teknoloji kapitalizmde hem daha hızlı gelişiyor, hem de kitlelerin kullanımına daha hızlı ve kolay yayılıyor...Cheroke ile olan tartışmayı bir oku bana tekrar yazdırma, sana en zon zaman ayırıp uzun açıklama yaptığında "bunlar burjuva şeysi" deyip geçtiğinden senin için zamanıma kıyma meraklısı değilim zaten.

Kar kar diyorsunuz da olayı anlayamıyorsunuz. İnsanların işine yaramayan şey zaten kar getirmiyor. İşe yarayan şeyin pazarı oluyor, kapitalizmin başarısının sırlarından biri de bu.

Dünyanın şu anda hidrojen ve "alternatif enerji"ye geçmesi zırva olur, iyi ki geçilmiyor. Zamanı geldiğinde otomatik geçilecek zaten, endişelenecek bir şey yok. Petrol azaldıkça fiyatı artacak, o arttıkça alternatif kaynaklar daha tercih edilebilir hale gelecekler, onlara daha çok yatırım yapılacak, ve de petrol biterken o teknolojiler de istenen seviyeye çıkmış olacak.

Dünyada kimin refahı ne kadar artmış sayfa 1de var, yüzlerce milyon insanının durumunun iyiye gittiği bariz bir gerçek. Ezberlerinizi bozsa da gerçek gerçektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 163
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Faith kimse bilim ve teknoloji sadece kapitalizmde gelişiyor demiyor, aynı zırvayı Cheroke de dillendirmişti, bak yukarıda cevabı var. Ben diyorum ki, teknoloji kapitalizmde hem daha hızlı gelişiyor, hem de kitlelerin kullanımına daha hızlı ve kolay yayılıyor...Cheroke ile olan tartışmayı bir oku bana tekrar yazdırma, sana en zon zaman ayırıp uzun açıklama yaptığında "bunlar burjuva şeysi" deyip geçtiğinden senin için zamanıma kıyma meraklısı değilim zaten.

Bu narsizm bulaşıcı bir hastalık olsa gerek balatalara etki ediyor...Seni hedef alarak bir şey yazmadım Astur, genele yönelik fikirlerimi yazdım...

ben hangi açıklamana burjuva şeysi demişim, benim öyle bir üslubum yoktur, kafanızda karikatürleştirdiğiniz sadece sol jargon değil kişilerde olmaya başladı!!

Kar kar diyorsunuz da olayı anlayamıyorsunuz. İnsanların işine yaramayan şey zaten kar getirmiyor. İşe yarayan şeyin pazarı oluyor, kapitalizmin başarısının sırlarından biri de bu.

Dünyanın şu anda hidrojen ve "alternatif enerji"ye geçmesi zırva olur, iyi ki geçilmiyor. Zamanı geldiğinde otomatik geçilecek zaten, endişelenecek bir şey yok. Petrol azaldıkça fiyatı artacak, o arttıkça alternatif kaynaklar daha tercih edilebilir hale gelecekler, onlara daha çok yatırım yapılacak, ve de petrol biterken o teknolojiler de istenen seviyeye çıkmış olacak.

daha doğrusu kar getirmeyen şeyin işe yararlığı bile sözkonusu olamıyor tıpkı Hidrojen ya da alternatif kaynaklar gibi...

Hidrojen sistemine geçilebilir ancak karlı olmadığı ve petrolun rantı ve hegemonyası sürdüğü için geçilemiyor dedim, ve petrolün bitmesinin beklendiğini de eklemiştim beni aynen onylayıp neye zırva dediğin ise yeni narsist üslubun arasında kaybolmuş..

Petrolün ve türevlerinin yakıt olarak kullanılıp çevreyi geri dönüşsüz bir tahrip sürecine soktuktan sonra bitmesi ve akabinde hidrojene geçilmesinin insanlık açısından anlamı kalmayacaktır..

Kapitalizmin mantığı budur, kontrolsüz gelişme, hızlı nüfus artışı , kaynakların tükenmesi ve azalan kaynaklar üzerinden ticari kazannç...Su kaynakları da böyle olmayacak mı?

Dünya feci bir tahrip noktasına ilerlerken burada diğer narsist elemanlarla al gülüm ver gülüm muabbetleri yaparak modası geçmiş Serbest Piyasa fantezileri üretmek tıpkı devekuşu misali kafayı kuma gömmek gibidir..

Dünya refahı adı verilen şeyin kaçta kaçı kime gidiyor, kimler nasıl yaşıyor, ortada bir Afrika gerçeği, 3.dünya ülkeleri gerçeği var..

Hadi bunları geçtik Türkiye gerçeği varki pek çok ülkeden göya iyi bir ülkeyiz...Türkiye'nin gerçeklerinden de mi uzaksın ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küreselleşme zenginlerin zenginliğini artırıyor

Dünyada günlük geliri bir doların altında olanların sayısı hızla artıyor.

Yani yoksulluk yaygınlaşıyor. Buna karşılık zenginlerin zenginleşmesi ise hızlanarak gelişiyor.

Yıllık geliri 1 milyon doları aşanların kişisel servetlerinin yıllık büyüme hızı, 2003 yılından önce yüzde 2 civarındayken, rakam 2005'te yüzde 8.4'e kadar çıktı.

Merrill Lynch Capgemini tarafından her yıl düzenli olarak yapılan Dünya Zenginlik Araştırması'na göre sayısı 8.5 milyonu bulan zenginlerin toplam serveti, 33.3 trilyon dolara ulaştı.

Bu servetin üçte birinin sahibi ise sayısı 85 bin 400'ü bulan ve harcamada sınır tanımayan ultra zenginler. 2005 yılında ultra zenginlerin sayısı yüzde 10.2 artış gösterdi.

Zenginler ligi belirlenirken kişisel serveti 30 milyon doların üzerinde olanlar ultra zengin sayılıyor. Kişisel serveti 5 milyon doların üzerinde olanlar için "orta üstü zengin", kişisel serveti 1 milyon doların üzerindekiler için de "orta zengin" tabiri kullanılıyor.

Küresel zenginliğe en büyük katkıyı yüzde 31 ile ABD yapıyor. ABD'den sonra yüzde 28 ile Avrupa ikinci. Avrupa'yı yüzde 23 ile Asya-Pasifik, yüzde 13 ile Latin Amerika, yüzde 6 ile de Afrika ve Ortadoğu izliyor. Yine dünyanın en zenginlerinin neredeyse yarısı ABD'den çıkıyor.

Dünyada toplam 793 dolar milyarderi olduğu ve bunlardan 362'sinin ABD'li olduğu tahmin ediliyor. Almanya 45, İngiltere ve Rusya'da ise 30'un üzerinde dolar milyarderi bulunuyor. Türkiye, Japonya, İsviçre ve Hong Kong'dan ise dünyanın en zenginleri listesine 20'nin üzerinde isim katılıyor.

Türkiye'de bugün lüks tüketim pazarının büyüklüğünün 1 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Güney Kore, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika zengin sayısı en hızlı artıran ülkeler olarak dikkat çekiyor.

Bir yılda zenginlerinin sayısını Güney Afrika yüzde 11.7, Orta Doğu yüzde 9.8, Latin Amerika yüzde 9.7, Asya Pasifik yüzde 7.3, Kuzey Amerika yüzde 6.9, Avrupa ise yüzde 4.5 artırdı.

DÜNYANIN ZİRVESİNDEKİLER

- Bill Gates 50 milyar dolar

- Warren Buffet 42 milyar dolar

- Carlos Slim Helu 30 milyar dolar

- Ingvar Kamprad 28 milyar dolar

TÜRKİYE'NİN ZİRVESİNDEKİLER

- Rahmi Koç 1.7 milyar dolar

- Ömer Sabancı 1.7 milyar dolar

- Şevket Sabancı 1.7 milyar dolar

- Aydın Doğan 1.6 milyar dolar

Kaynak: Referans

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu narsizm bulaşıcı bir hastalık olsa gerek balatalara etki ediyor...Seni hedef alarak bir şey yazmadım Astur, genele yönelik fikirlerimi yazdım...

ben hangi açıklamana burjuva şeysi demişim, benim öyle bir üslubum yoktur, kafanızda karikatürleştirdiğiniz sadece sol jargon değil kişilerde olmaya başladı!!

Şu başlıktan bahsediyorum:

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=24107&st=20

Bak bakalım ne demişsin.

daha doğrusu kar getirmeyen şeyin işe yararlığı bile sözkonusu olamıyor tıpkı Hidrojen ya da alternatif kaynaklar gibi...

Hidrojen sistemine geçilebilir ancak karlı olmadığı ve petrolun rantı ve hegemonyası sürdüğü için geçilemiyor dedim, ve petrolün bitmesinin beklendiğini de eklemiştim beni aynen onylayıp neye zırva dediğin ise yeni narsist üslubun arasında kaybolmuş..

Elektrikle çalışan, hidrojenle çalışan, hibrid vs. bir sürü olaya şu anda yatırım yapılıyor. Ancak hidrojen maliyet etkin gibi değil, ondan çok eleştiriliyor. Fosil yakıtlı araçlardan daha az yatırımla daha çok verim, daha az kirlilik alınabilirken hidrojene para akıtmak salaklıktır. Elektrikli arabalar falan teknoloji gelilştikçe daha cazip hale geliyor, Toyota'nın hibridi Prius gelişmiş ülkelerde sokaklarda şimdiden dolu, 1.2 milyon tane satmışlar şimdiden, ben de bolca gördüm. Tabi bunları hükümetler falan da sübvanse ediyor. Zamanla olacak. Bugün bir anda petrolü bırakalım, alternatife geçelim dersen ancak felaket getirirsin.

Hidrojenli sisteme geçmek için boşu boşuna dünyanın kaynağını akıtmak sana akıllıca geliyorsa buyur şuradaki eleştirilere cevap ver:

http://en.wikipedia.org/wiki/Hydrogen_vehicle#Criticism

Petrolün ve türevlerinin yakıt olarak kullanılıp çevreyi geri dönüşsüz bir tahrip sürecine soktuktan sonra bitmesi ve akabinde hidrojene geçilmesinin insanlık açısından anlamı kalmayacaktır..

Size kalsa her zaman kıyamet kapıda. Bugün hidrojene geçilecek bir durumun olmadığı açıkken "kapitalizm hidrojene geçmiyor" diye ağlamanın bir mantığı yok. Çevre de korunsun iyi hoş ama insanlar da yaşayacaklar değil mi, petrolü bir anda bıraksak yararı mı olacak? Doğal gaz ve petrol yerine kömür mü yakacak insanlar? Öyle mi kurtulacak çevre? Yoksa tarlaları biofuel'e ayırıp gıda fiyatlarını mı yükseltmek çözüm?

Kapitalizmin mantığı budur, kontrolsüz gelişme, hızlı nüfus artışı , kaynakların tükenmesi ve azalan kaynaklar üzerinden ticari kazannç...Su kaynakları da böyle olmayacak mı?

Bu kaynakların tükenmesi fobisini de aşmak lazım. 300 yıl önce insanlık yemeklerin saklanması için tuza öyle bir muhtaçtı ki tuzun bitmesinden inanılmaz korkuluyordu, devletler tuz kaynaklarında kendilerine yetebilmek için kurumlar kuruyorlardı falan...Ne oldu? Konserve teknolojisi, buzdolapları falan derken kimsenin umrunda değil artık tuz. Bilim ve teknoloji yeni kapılar açacak elbette.

Kontrolsüz gelişme ne demek bu arada? Gelişme kötü mü? Sınırlanması mı lazım. Biri birilerine "siz çok geliştiniz diğerlerini bekleyin" falan mı demeli?

Dünya nüfusu şimdilik artıyor, ama artış hızı git gide azalıyor, bir noktada duracak ve azalmaya başlayacak. Bu Malthusvari muhabbetlerin bir değeri olmadığı da çoktan görüldü.

Su kaynakları da öyle olmayacak, bugün deniz suyunu kullanmak için çalışmalar var, arıtma vs. ile bu kaynakları kullanan, bunlarla yaşamını sürdüren topluluklar var. Gelecekte bu teknolojiler de gelişecek ve ucuzlayacak elbet.

Dünya feci bir tahrip noktasına ilerlerken burada diğer narsist elemanlarla al gülüm ver gülüm muabbetleri yaparak modası geçmiş Serbest Piyasa fantezileri üretmek tıpkı devekuşu misali kafayı kuma gömmek gibidir..

Dünyaya bir şey olmaz, dünyanın sonunu getiren ne ilksiniz ne de son.

Dünya refahı adı verilen şeyin kaçta kaçı kime gidiyor, kimler nasıl yaşıyor, ortada bir Afrika gerçeği, 3.dünya ülkeleri gerçeği var..

Hadi bunları geçtik Türkiye gerçeği varki pek çok ülkeden göya iyi bir ülkeyiz...Türkiye'nin gerçeklerinden de mi uzaksın ?

Asya büyük oranda kurtuldu, sıra Afrika'da. Bu ülkeler eskiden hangi noktadalardı şimdi hangi noktadalar? Bu soruyu sorup dürüstçe cevaplarsan eğilimi görürsün.

Bu başlıkta dünyanın istatistiğini paylaştım, bari zahmet edip onlara baksaydın.

Türkiye gerçeklerinden uzak falan değilim, Türkiye kriz olmasaydı ekonomik olarak fena gitmiyordu. Büyüme tekrar başlarsa durum iyiye gidecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Küreselleşme zenginlerin zenginliğini artırıyor

Dünyada günlük geliri bir doların altında olanların sayısı hızla artıyor.

Yani yoksulluk yaygınlaşıyor. Buna karşılık zenginlerin zenginleşmesi ise hızlanarak gelişiyor.

Bu yazı sendika.org'dan, yani işi gücü yalan ve zırva olan bir siteden. Bir kere kaynak referans denmiş, ama yazı Referans'ın sitesinde yok, sadece sendika.orgda var. Bir ikincisi, haberi yazan gerizekalı saçmalamış.

Yalan 1:Dünyada günlük geliri bir doların altında olanların sayısı artmıyor, azalıyor, dünyamız iyiye mi gidiyor başlıkları altında bu konudaki güncel istatistikleri paylaştım. Haberde alıntılanan araştırmada bu tarz bir ifade geçmediği zaten araştırmanın konusundan ve haberin orjinalinden belli, aşağıda orjinalini paylaştım.

Birinin zenginleşmesi başkasının fakirleşmesi anlamına da gelmez, yazıyı yazan salak ekonominin sabit pasta olduğu safsatasına iman etmiş herhalde.

Yıllık geliri 1 milyon doları aşanların kişisel servetlerinin yıllık büyüme hızı, 2003 yılından önce yüzde 2 civarındayken, rakam 2005'te yüzde 8.4'e kadar çıktı.

...

Kaynak: Referans

Haberin gerisi orjinal gibi, Referans'dan değil Sabah'tan alınmış gibi yalnız...

http://arsiv.sabah.com.tr/2007/06/27/haber...159BC11B29.html

Sabahtaki haberin buradaki yönlendirme amaçlı zırvaları içermediğine dikkat.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilim ve Teknolojinin gelişmesi sanki kapitalizme özgü bir şeymiş gibi yorumlar yapılıyor..Bilim ve Teknoliji İnsan insan olmaya başladığından beridir gelişiyor, kapitalizm çağında ise kapitalizme özgü şekilde gelişiyor...

İnsanlığa faydalı ya da çokta faydalı olmayan bir sürü şey üretiliyor, bunlar kar eleğinden geçiyor ve kalan kalıyor..kapitalizmin özgüllüğü budur..yoksa Newcomen makinesi gökten kapitalizm indiği için icat edilmedi..

Dünya pekala alternatif enerjiye ve hidrojen sistemine geçebilir, bunu ne engelliyor Kar dürtüsü ve Petrol rantı..

Bu sisteme er geç geçeceğiz ama ne zaman Petrol bitince!!

Tıpkı yıllar yılı ucuz olduğu için Freon-12 gazının soğutmada kullanılması gibi zira Ozon tabakasını epey tahrip etti, ben Üniversitede Soğutma dersi aldığımda ABD halen bu gazı kullanıyordu şimdi durum nedir bilemiyorum..

Dünyada refah artıyor denmiş nerede kimin refahı artıyor yahu ya...belirli azınlığın gerçekten de refahı artıyor, ama çoğunluğun refahı filan artmıyor...

Dünyamız, inanılmaz şekilde iyiye gidiyor; bazen şaşıyorum bu kadar İYİ olmasına.

Evet özellikle enerji konusu da çok iyiye doğru gidecek gibi görünüyor. Ne kadar sevinsek, mutlu olsak az. Çok zekice çözümler bulunuyor. Teknoloji hep çözüyor. İnanılmaz bir durum söz konusu. Çözüyor, sürekli olarak. Belki de sınırsız enerji bulunacak yakında, elektrik bedava olacak. Çalışmalar meyvelerini yakın zamanda vermeye başlayacak sanırım.

Örneğin Türkiye'de elektrik fiyatlarına zam gelmesi gündemdeymiş. Böylece işler daha da iyi olacak. Sanırım elektriğe yüzde 10'luk bir zam bekleniyormuş. Böylece vatandaşın durumu daha da düzelecek, ekonomi yoluna girecek.

Özellikle bu açıdan bakıldığında, bu zamdan dar gelirliler, memurlar ve işçiler çok olumlu etkilenecekler. Zamdan sonra elektrikli trene binip gezinti yapacaklar. Her şey inanılmaz biçimde iyiye gitmeye devam ediyor. Elektrik fiyatları da. Artık sevinin, kötü günler bitti, bitmese bile bitecek; çünkü iyiye doğru gidiş var, elektrik fiyatlarına da iyi zam gelecek, çok güzel.

Elektriğe beklenen zam geldi. Satış fiyatı yüzde 21.8 oranında artan elektrik fiyatı tüketiciye yüzde 10 civarında yansıyacak

ANKARA - Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Türkiye Elektrik Taahhüt A.Ş'nin (TETAŞ) toptan elektrik fiyatına yüzde 21.8 oranında zam talebine onay verdi. Bu zammın tüketicinin cebine yüzde 10 oranında yansıması bekleniyor.

EPDK aldığı karar ile TETAŞ'ın Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş'ye sattığı elektriğin kilovat saat fiyatının yüzde 21.8 oranında artırılarak, 12.62 liradan 15.28 liraya çıkmasına dönük başvurusunu onayladı. Bundan sonraki süreçte EPDK, 20 dağıtım şirketlerine satış fiyatlarındaki artışı bildirecek. Söz konusu 20 dağıtım şirketide bilançolarını, elektrik borsası olarak bilinen Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezinden alınan elektriğin maliyeti gibi unsurlarıgözden geçirerek, vatandaşa ve sanayiciye uygulaması gereken yeni tarifesini önümüzdeki haftalarda EPDK'ya iletecek. EPDK, dağıtım şirketlerinin taleplerini çerçevesinde nihai olarak konut ve sanayi elektriğinin tarifesini onaylayacak.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aTy...p;CategoryID=80

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) TETAŞın toptan elektrik kilovat saat satış fiyatının yüzde 21,08 oranında artırılarak, 12,62 kuruştan 15,28 kuruşa çıkmasına dönük başvurusunu onayladı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, EPDK haftalık kurul toplantısında, TETAŞın elektrik dağıtım şirketlerine sattığı elektrik satış fiyatının 1 Ekim 2009 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 21,08 oranında artırılmasına dönük başvuruya onay verdi.

TETAŞın talebini geldiği gibi onaylayan Kurul, dağıtım şirketlerine satış fiyatlarındaki artışı bildirdi.

Buna göre 20 dağıtım şirketi önümüzdeki haftalarda 1 Ekimden geçerli olacak yeni tarife taleplerine EPDKya bildirecek. EPDK da bu çerçevede nihai olarak konut ve sanayi elektriğinin tarifesini onaylayacak. Bu arada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bu sabah bir soru üzerine yaptığı açıklamada, söz konusu artışın nihai tüketiciye yüzde 10 civarında yansıyacağını bildirmişti.

3 Eylül 2009 Milliyet

http://www.milliyet.com.tr/Ekonomi/SonDaki...iyatina%20zam...

tarihinde Goldwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ileriye gittiğini bizde söylüyoruz zaten Teknolojik olarak bilimsel olarak evet ileri ye gidiyor ama refahın paylaşımı hala çok dengesiz... ama belli bir grup için daha ileri gidiyor. Sanki herkes refah tan adaletli pay alıyor...bir kaç bin hırsız gaspçı okadar...

Her konuda ileride gitmiyor dinlerin etkisi azalacağına arttı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Her konuda ileride gitmiyor dinlerin etkisi azalacağına arttı...

Hani nerede arttı?

Şu anda dünyadaki dinsiz sayısı da, oranı da tarihin en yüksek noktasında değil mi? İnternet vb. olanaklar sayesinde dinleri çok daha rahat biçimde tartışma, sorgulama olanağımız yok mu? Dünyanın dört bir yanındaki ateistlerle iletişime geçemiyor muyuz? Oturduğumuz yerden Dawkin'sin, Sagan'ın belgesellerini izleyemiyor muyuz? Hani bizim ülkemiz geri, Avrupa'da ateist sloganlarla süslü otobüsler büyük şehirleri dolaşmıyor mu?

tarihinde A$tur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Dünyamız, inanılmaz şekilde iyiye gidiyor; bazen şaşıyorum bu kadar İYİ olmasına.

Senin hayatın safsata Goldwin, biz burada küresel eğilimler hakkında konuşurken sen tek ülkeden örnek veriyor, küresel yargılara varıyorsun. Türkiye'de elektrik fiyatına zam gelmiş. Ee?

Al bak sana ABDden haber, oranın nüfusu bizimkinin 4 katı, ve de elektrik fiyatları düşüyor.

http://online.wsj.com/article/SB125003563550224269.html

Ben bu linkle dünyadaki durumun iyiye gittiğini kanıtlamayı amaçlamıyorum, zira tek ülkede ve kısa vadedeki bir indirim küresel eğilim hakkında bilgi vermez. Sadece senin saçmaladığını gösteriyorum, sen 75 milyon nüfuslu bir ülkedeki zamla dünyanın kötüye gittiğini gösterebiliyorsan, 300 milyon nüfuslu bir ülkeden gelecen zıt yönde bir örnek ne gösterir bize?!

İki lafından biri akıl-mantık, keşke onları arada kullansan...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İki lafından biri akıl-mantık, keşke onları arada kullansan...

Senden mi öğreneceğim ben mantığı? Güldürme adamı...Senden olsa olsa mantıksızlık öğreniriz, o da lazım değil bana. Hadi git işine!

tarihinde Goldwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Senden mi öğreneceğim ben mantığı? Güldürme adamı...Senden olsa olsa mantıksızlık öğreniriz, o da lazım değil bana. Hadi git işine!

Aslında taa lisede falan öğrenmen lazımdı, bu yaşında benden öğrenmen baya komik olur. Elinin altında internetin var, safsata kılavuzu'na takıl biraz, ikimizin de zamanı kurtulmuş olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Aslında taa lisede falan öğrenmen lazımdı, bu yaşında benden öğrenmen baya komik olur. Elinin altında internetin var, safsata kılavuzu'na takıl biraz, ikimizin de zamanı kurtulmuş olur.

Ha ha ha ha...

Ben lisede hocalara mantık dersi veriyordum, üniversite de bırak bunları...

tarihinde Goldwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kapitalizm sayesinde dünyanın iyiye gittiğini savunmak ya bir delinin ya da çıkarları peşinde koşan taraflı bir yalakanın işidir

kapitalizm denen sistemde tek amaç kâr elde etmektir

bir kere değil iki kere değil sürekli olarak satmak ister

satmak için her şeyi yapar manipule eder

gerçekten ihtiyacımız olmadığı halde bize bir şeyleri satın aldırır eskileri attırır

surplus çıkarır yani fazla yaratır dünyanın kaynaklarını hoyratça harcar

emeği ucuza satın alır ürünü pahalıya satar

kârı miras olarak evlatlarına bırakır

kapitalizmin ana yurdu abd de işler iyi gidiyor olsaydı sağlık sistemini küçültmeye çalışıyor olmazlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ha ha ha ha...

Ben lisede hocalara mantık dersi veriyordum, üniversite de bırak bunları...

Adam şimdi de saidi nursi moduna girdi iyi mi...Daha 5 dakika önce bu başlıkta safsatanın allahına başvurmasan bir ihtimal yiyeceğiz bu dediklerini.

kapitalizm sayesinde dünyanın iyiye gittiğini savunmak ya bir delinin ya da çıkarları peşinde koşan taraflı bir yalakanın işidir

kapitalizm denen sistemde tek amaç kâr elde etmektir

bir kere değil iki kere değil sürekli olarak satmak ister

satmak için her şeyi yapar manipule eder

gerçekten ihtiyacımız olmadığı halde bize bir şeyleri satın aldırır eskileri attırır

surplus çıkarır yani fazla yaratır dünyanın kaynaklarını hoyratça harcar

emeği ucuza satın alır ürünü pahalıya satar

kârı miras olarak evlatlarına bırakır

kapitalizmin ana yurdu abd de işler iyi gidiyor olsaydı sağlık sistemini küçültmeye çalışıyor olmazlardı.

İyiçocuk, daha önce de başlıklarımda böyle gerizekalıca yorumlar yaptın, her seferinde de cevabını aldın, neden uslanmıyorsun? Küreselleşme iyidir başlığımda neler olduğunu hatırla bir...

Ben burada ortaya bir tez koydum, bunu da bir sürü istatistikle, kaynakla destekledim. Beni deli, yalaka vs. olmakla suçlayacağına iddialarımı yanlışlayabilirsen yanlışla. Yoksa debelenme.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Adam şimdi de saidi nursi moduna girdi iyi mi...Daha 5 dakika önce bu başlıkta safsatanın allahına başvurmasan bir ihtimal yiyeceğiz bu dediklerini.

Bak çocuksun diye fazla bir şey demiyorum, git işine, saçma sapan yanıt verme, seni muhatap almak bile istemiyorum, canımı sıkma akşam akşam...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak çocuksun diye fazla bir şey demiyorum, git işine, saçma sapan yanıt verme, seni muhatap almak bile istemiyorum, canımı sıkma akşam akşam...

Lisede, üniversitede mantık dersi veren güzel kardeşim, iyice ad homineme başvur da argümanlarının gücünü iyice görelim :D

Ben 20 yaşındayım, çocuk falan değilim. Kaç yaşında çıkılıyor çocukluktan o konuda bilgilendirebilir misin beni? Sen kaç yaşındasın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlar yanlış anlamasın diye eski yazdıklarımı tekrar yazıyorum:

80. iletide şöyle yazmışım:

Olayı bölgesel olarak incelemek neden yanlış olsun ki? Bir tarafta ciddi düzeyde bozulan bir denge tüm dünyayı etkileyebilir sonunda. Örneğin Çin'de oluşan bir ciddi kargaşa tüm dünyayı ciddi düzeyde etkileyebilir. Nasıl ki bir tekne bir yerden hasar görünce diğer tüm yerleri etkilenebilir ve tekne bundan dolayı batabilir bu da böyle. Taliban nükleer silaha sahip olursa dünyayı etkileyebilir mi? Elbette etkileyebilir.

Öte yandan sen de bunu yapıyorsun dikkat et. Gelişmiş ülkelerde çevre kirliliği azalıyor gibisinden. Ama bu gelişmiş ülkelerde geçerli.

85. iletide şöyle demişim:

Dikkat edersen sadece ekonomik krizden söz etmiyorum. Globalleşme arttıkça ülkeler birbirine daha bağlı oluyor. Bağımlılık arttıkça bir yerde oluşan sosyo, ekonomik, politik, çevresel vb. etkiler dünyayı da etkileyebilir. O ülkenin küçük olması bu gerçeği değiştirmez.

Şu soruyu da soralım dünyanın iyiye gitmesi ne demek? Çünkü en başta 'dünyanın iyiye gitmesinin' ne demek olduğu açıklanmalıdır.

Peki bu tanım yapıldı; dünyanın iyiye gitmesinin tanımını uyanığın biri yaptı, neden buna katılmak zorunda olayım? Kim koydu bu zorunluluğu?

Yani birileri şunlar şunlar olursa dünya iyiye gidiyor derse buna katılma zorunluluğum yok.

Çünkü neye göre iyi, hangi açıdan iyi, burada iyi nasıl ölçülecek? Burada bir sürü birbirinden farklı ama birbirini etkileyecek durum var? Bunlar nasıl birlikte değerlendirilecek? Yani bir yığın elma ve armut var, toplayıp şu kadar elma var diyebilir misin? Diyemezsin. Bunlar olaya nereden baktığına göre değişir.

İşin içinde çevre var, silahlanma var, ekonomi var vb. Var da var. Tek yönlü bir olay değil.

Peki bunları neye göre değerlendireceğiz? Bazı ortalamaları bularak iyi mi gidiyor diyeceğiz? Hayır böyle bir şeye katılmam mümkün değil. Zaten birçok durumda tek başına ortalamayı hesaplamak çok anlamlı değildir. Bir insan vücudunun sağlığı sadece birçok organın çalışması ile değerlendirilmez. Birçok organınız iyi çalışır, ama kötüye giden bir organ ciddi bir sıkıntı yaratabilir. Kompleks ve birbiriyle son derece bağlantılı olmuş olan birçok sistem böyledir.

Küresel ısınma var, bu artış devam ediyor, insanlar iyi para kazanıyor ve dünya iyiye gidiyor, öyle mi? Nasıl toplandı bu küresel ısınma ve para kazanma meselesi?

Diğer bir konu da bu olaya sadece çoğunluk açısından bakılamaz. Yani çoğunluğun memnun olması her bakımdan dünyanın iyiye gittiğini göstermez.

Ben olaya Türkiye açısından da bakarım. "Ama dünya iyiye gidiyor." Türkiye nerede uzayda mı? Değil.

Ben Türkiye'de yaşıyorum ve Türkiye de benim için önemli, mesele bu.

tarihinde Goldwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
İnsanlar yanlış anlamasın diye eski yazdıklarımı tekrar yazıyorum:

80. iletide şöyle yazmışım:

85. iletide şöyle demişim:

Onlara sen yazdıktan sonra cevap vermiştim ama tartışmayı okumaya şimdi başlayanlar için itirazlarımı tekrarlayalım. 80. iletide yazdıklarına itirazım şu, yerel bazı olaylar tüm dünyayı etkilediler diye tüm yerel olayların küresel etkileri olacak diye bir kaide yok. ABD'de bir kriz olduğunda tüm dünyanın etkilenmesi tüm dünyada satılan AAA ratingli CMO/CDOların değersiz olduğunun ortaya çıkması ve ABD ekonomisinin dünyanın en büyük ekonomisi olması, olayın yerelliği değil.

Ben yerel verilerden küresel sonuçlar çıkarmam. Şunu yaparım ama, mesela tüm gelişmiş ülkelerde çevre iyi korunuyorsa, bunun kriteri de GDP per capita'nın 20 bin doları bulması olsun, dünyada "gelişmiş" saydığımız ülkelerde yaşayan insan oranı ve sayısı arttıkça çevrenin daha iyi korunacağını iddia edebilirim. A ülkesinde çevre iyi korunuyorsa tüm dünyada iyi korunuyordur demem.

Şu soruyu da soralım dünyanın iyiye gitmesi ne demek? Çünkü en başta 'dünyanın iyiye gitmesinin' ne demek olduğu açıklanmalıdır.

Ben kriterlerimi koydum, o kriterlere göre de değerlendirmelerimi yaptım. Örneğin:

Dünyada beslenme durumu iyiye gitti:

*1961 ve 2002 yılları arasında, dünyadaki kişi başına ortalama günlük yiyecek arzı yüzde 24 oranında arttı. Bu rakam gelişmekte olan ülkeler için yüzde 38dir. Gelişmekte olan ülkelerdeki kronik yetersiz beslenme oranı 1969-71 yılları ile 2000-02 yılları arasında yüzde 37den yüzde 17ye indi. Tarımda verimliliğin artması ve uluslararası ticaretin gelişmesi dünyadaki reel gıda fiyatlarının(enflasyon göz önüne alınıyor yani) 1950den beri yüzde 75 düşmesine sebep oldu. Temiz suya erişim oranı da arttı.

Bebek ölümleri azaldı:

*Sanayi devrimi öncesinde, en az 5 bebekten biri ilk doğumgününü görmeden ölüyordu. Bu, yüzde 20den daha büyük bir rakam. 2003 yılına gelindiğinde ise, dünyada bu oran yüzde 5.7ye inmişti. Bu değer, gelişmiş ülkelerin 1950deki bebek ölüm oranına eşit sayılır. Durumdaki iyileşme 1998 yılına gelindiğinde; Hindistan, Peru ve Gana gibi gelişmekte olan ülkelerin bebek ölüm oranı ABD'nin 1913teki bebek ölüm oranından daha düşük bir seviyeye çekilmiş olmasında görülebilir.

Yaşam beklentisi arttı:

Dünyada beslenme durumu iyiye gitti:

*1961 ve 2002 yılları arasında, dünyadaki kişi başına ortalama günlük yiyecek arzı yüzde 24 oranında arttı. Bu rakam gelişmekte olan ülkeler için yüzde 38dir. Gelişmekte olan ülkelerdeki kronik yetersiz beslenme oranı 1969-71 yılları ile 2000-02 yılları arasında yüzde 37den yüzde 17ye indi. Tarımda verimliliğin artması ve uluslararası ticaretin gelişmesi dünyadaki reel gıda fiyatlarının(enflasyon göz önüne alınıyor yani) 1950den beri yüzde 75 düşmesine sebep oldu. Temiz suya erişim oranı da arttı.

Bebek ölümleri azaldı:

*Sanayi devrimi öncesinde, en az 5 bebekten biri ilk doğumgününü görmeden ölüyordu. Bu, yüzde 20den daha büyük bir rakam. 2003 yılına gelindiğinde ise, dünyada bu oran yüzde 5.7ye inmişti. Bu değer, gelişmiş ülkelerin 1950deki bebek ölüm oranına eşit sayılır. Durumdaki iyileşme 1998 yılına gelindiğinde; Hindistan, Peru ve Gana gibi gelişmekte olan ülkelerin bebek ölüm oranı ABD'nin 1913teki bebek ölüm oranından daha düşük bir seviyeye çekilmiş olmasında görülebilir.

Yaşam beklentisi arttı:

*İnsanlık tarihi boyunca, yaşam beklentisi 20-30 yıl arasındaydı. 1900 yılına gelindiğinde bu rakam 31 yıla çıkmıştı. 2003 yılına gelindiğinde,bu rakam 66.8 yıla çıkmıştı. En fakir kıta olan Afrika'da bile, yaşam beklentisi 45.6 yıla yükseldi. Ve insanlar sadece daha uzun yaşamıyor, yaşlılıkta da daha iyi yaşıyorlar. 20. yüzyıl boyunca, çeşitli hastalıkların ortaya çıkışları gecikti. Kalp hastalığı 9 yıl, solunum zorluğu 11 yıl, ve kanser 8 yıl daha geç ortaya çıkmaya başladı.

Okuma yazma oranı yükseldi:

1970 ve 2000lerin başı arasındaki geçen sürede, dünyada okuma yazma bilmeyen insanların oranı yüzde 46dan yüzde 18e indi. 1965 ve 2001 yılları arasında üçüncü derece* eğitim alan insan oranı yüzde 6.8den yüzde 25.6ya çıktı.

(orjinalde tertiary olarak geçen eğitimi üçüncü olarak çevirdim. Tertiary education üniversite, teknoloji enstitüsü vb. liseyi takip eden eğitim kurumlarına verilan genel bir ad)

Dünyadaki çocuk işçi oranı azaldı:

Dünyadaki çocuk işçi oranı (10-14 yaş arası) 1960-2003 yılları arasında yüzde 24.9dan yüzde 10.5e indi.

Dünya demokratikleşti

Okuma yazma oranı yükseldi:

1970 ve 2000lerin başı arasındaki geçen sürede, dünyada okuma yazma bilmeyen insanların oranı yüzde 46dan yüzde 18e indi. 1965 ve 2001 yılları arasında üçüncü derece* eğitim alan insan oranı yüzde 6.8den yüzde 25.6ya çıktı.

(orjinalde tertiary olarak geçen eğitimi üçüncü olarak çevirdim. Tertiary education üniversite, teknoloji enstitüsü vb. liseyi takip eden eğitim kurumlarına verilan genel bir ad)

Dünyadaki çocuk işçi oranı azaldı:

Dünyadaki çocuk işçi oranı (10-14 yaş arası) 1960-2003 yılları arasında yüzde 24.9dan yüzde 10.5e indi.

Dünya demokratikleşti

...

Bu kriterlere göre insanlığın durumunun iyiye gittiğini iddia ettim işte.

Peki bu tanım yapıldı; dünyanın iyiye gitmesinin tanımını uyanığın biri yaptı, neden buna katılmak zorunda olayım? Kim koydu bu zorunluluğu?

Zorunluluk falan yok. Kabul edip etmemek sana kalmış, ankette tezime katılıp katılmadığını sordum zaten insanların.

Sen dilersen itirazlarını dillendirirsin, başka kriterlerle başka bir değerlendirme yapabilirsin.

Yani birileri şunlar şunlar olursa dünya iyiye gidiyor derse buna katılma zorunluluğum yok.

Yok.

Çünkü neye göre iyi, hangi açıdan iyi, burada iyi nasıl ölçülecek? Burada bir sürü birbirinden farklı ama birbirini etkileyecek durum var? Bunlar nasıl birlikte değerlendirilecek? Yani bir yığın elma ve armut var, toplayıp şu kadar elma var diyebilir misin? Diyemezsin. Bunlar olaya nereden baktığına göre değişir.

Sayılan kriterlere göre, geçmişe göre iyi. Konu başlığındaki yazıları oku.

İşin içinde çevre var, silahlanma var, ekonomi var vb. Var da var. Tek yönlü bir olay değil.

Tek yönden değerlendirmedim. Çevre ve silahlanmayı kriterlerim arasında saymadım ama konu gündeme gelince o konudaki görüşlerimi de paylaştım.

Peki bunları neye göre değerlendireceğiz? Bazı ortalamaları bularak iyi mi gidiyor diyeceğiz? Hayır böyle bir şeye katılmam mümkün değil. Zaten birçok durumda tek başına ortalamayı hesaplamak çok anlamlı değildir. Bir insan vücudunun sağlığı sadece birçok organın çalışması ile değerlendirilmez. Birçok organınız iyi çalışır, ama kötüye giden bir organ ciddi bir sıkıntı yaratabilir. Kompleks ve birbiriyle son derece bağlantılı olmuş olan birçok sistem böyledir.

Yaşam beklentisi dendiğinde tek organa değil tüm organlara bakmış oluyoruz. Bazı veriler tüm organlar hakkında bilgi verebilir.

Küresel ısınma var, bu artış devam ediyor, insanlar iyi para kazanıyor ve dünya iyiye gidiyor, öyle mi? Nasıl toplandı bu küresel ısınma ve para kazanma meselesi?

Diğer bir konu da bu olaya sadece çoğunluk açısından bakılamaz. Yani çoğunluğun memnun olması her bakımdan dünyanın iyiye gittiğini göstermez.

Ben olaya Türkiye açısından da bakarım. "Ama dünya iyiye gidiyor." Türkiye nerede uzayda mı? Değil.

Ben Türkiye'de yaşıyorum ve Türkiye de benim için önemli, mesele bu.

X tarihinden Y tarihine gelindiğinde daha az insan fakirse, daha çok insan daha iyi besleniyorsa, dünyada daha az hak ihlali oluyorsa falan bu gelişmeler iyidir. Açık ve net.

Bu arada başlık dünya ve insanlık hakkında, istersen sen de bir başlık aç, olaya Türkiye açısından bak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Net bir yanıt vereyim: Evet, dünyamız iyiye gidiyor; bu bir 'zorunluluk' değil, fakat kapitalizm şu son çağda, 'genel zekaya' (general intellect, Grundrisse'den) içkin güç dengesini çokluklar lehine bozmaya başladı, Marx'ın öngördüğü gibi, 'burjuvazi, ileride asla kontrol edemeyeceği büyülü güçleri, kendi iradesiyle husule getirdi'.

Veya vurguyu, Marx'ın 'kapitalizm, kendi mezar kazıcısını yaratıyor' a mı getirsek? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...