Jump to content

Kürtler tam olarak ne istiyor?


Recommended Posts

UKKTH mutlaktır ki haktır milletin.Ancak bunun yapılma ve yönetilme biçimde savunduğun şeyler neler?Chelerin ,zapatistaların dağa çıkmasıyla bir mi?Silah devrim için midir?yoksa bellidir ki dış etkenler aracılığı ile yıpratma çabasında bulunulması mı?.Amacını sözle yerine getiremediklerini iddea eden bölücü gruplar acaba işe silahla mı yoksa sözle mi başlamaışlardır?Ve asla bir çeçenistan bir kosova ve ya karabagh ile bir tutamassın bunları koşullar ve şartlar birbirini asla tamamlamaz.İstedğin kadar konuşalım asla pkk nın yaptıklarını onaylatacak birşey önüme süremezsin çünkü yok.

mutlak hak dıyorsun ama kurtler savununca boluculuge kaydırıyorsun olayı bu celıskı degıl mı

kosova ıle cecenıstan ıle nıye bır tutulmasın ne farkı var

karabag dusuncelerını acsana bıraz daha su anda orda azerı cok az ukkth ısıgında

kosovayı tanıyan devletler hakkında kı dusuncelerını alamadım

bu arada bırı ıkı dk once solcuydun demıs bana

kusura bakma ben turk solu olmadıgım ıcın terorıst olarak nıtelenıyorum

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 365
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kürtler ne istiyor başlığı altında, aslında demokratik mücadele veren tüm kişi ve kurumların ''biz ne istiyoruz'' şeklinde cevap vermesi gereken bir tartışma olması gereklidir. 85 yıllık tarihsel süreçler ve somut pratiklere bakılınca, aslında bu durumdan pekçok kişinin rahatsız olduğunu görmekteyiz; ancak, herkesin gerek sorunun kaynağını tespit ve teşhirde gerekse buna önerilen çözümlerde ciddi ayrışmalar yaşadığı da bir vakıadır. Üstelik, sorun en yalın haliyle politik/ideolojik bir kaynağa/mecraya sahip olduğu için de ortak bir çözüm bulmak zorlaşmaktadır.

Kendi adıma, daha yaşanılabilinir, daha adil ve barışçıl bir model istiyorum. Sosyal, politik, idari, sınıfsal dengesizlikleri üreten bütün kaynakların teşhir edilmesini istiyorum. Hakkaride, artvinde, istanbul'un göbeğinde, izmir'de, adana'da, afyon'da vs birçok yerde insanlar yoksullukla, olanaksızlıkla ve bariz sömürüyle karşılaştığı sürece bu ülkede hiçkimseye huzur yoktur ve olamayacaktır. Yaşanan onca acı ve derin sosyal-iktisadi yıkımlara karşın bu ülkede halen, metrapollerde bombalar patlamıyorsa, halen yüzlerce intihar eylemi gerçekleşmiyorsa önümüzde ciddi fırsatlar var demektir.

Herkes şunu anlasın ki, ortada gittikçe derinleşen; derinleştikçe yayılıp kangrenleşen sorunlar var. Bu sürecin tek ilacı demokrasidir, sosyal adalettir. ''Devletin bekası'' adlı uyduruk gerekçelenmelere ve militarist çözümlere girmeden halka yayılan, halka mal edilen demokratik-sivil açılımlar mutlaka hayata geçirilmelidir. Bunun için de:

1. Sivil siyasetin önündeki tüm engeller kaldırılmalı

2. Güçlü ve örgütlü bir sivil toplum yaratılmalı

3. Anayasa sivil toplum, siyasetçilerin ve halkın olabildiğince geniş katılımıyla değiştirilmeli

4. Siyasete katılım ve yerel belediyecilik güçlendirilmeli

5. Tüm kurumlarda şeffaflaşma ve denetlenebilirlik sağlanmalı

6. Eğitim, salık, barınma ve sosyal güvenlik gibi ''temel haklar'' güvenceye alınmalı

7. Üniversitelerde gerçek bilimsel özerklik sağlanmalı, üniversite-toplum bağı güçlendirilemeli

8. Küçük üreticiler, KİT'ler, çiftçiler desteklenmeli; bu bağlamda, verimli araziler, meralar ve boşaltılan köylerde destekleyici sosyal önlemler/projeler üretilmeli

9. Neoliberal belediyecilik derhal tasfiye edilmeli, sosyal belediyecelik ve katılımcı yönetim anlayışı desteklenmeli

10. Parlamenter sistem yeniden dizayn edilmeli, seçim barajları düşmeli, siyaset sivilleşmeli, dokunulmazlıklar kalkmalı, etik yasaları gelmeli, herkese kendini ifade edebileceği politik alanlar yaratılmalı ve siyaset KODAMANLARın/teknokratların egemenliğinden kurtulup sıradan bir köylüye dahi açık hale gelmeli

11. Askeri harcamalar denetlenerek düşürülmeli, zorunlu askerlik kalkmalı ve askeri harcamalada da şeffaflık sağlanmalı

Alın size bazı çözümler; bunları gerçekleştirebilecek olan sivil siyaset ve örgütlü toplumsal mücadelelerdir. Bu çözümlerin hiçbiri, egemen siyaset kodamanlarının rızasıyla olacak işler değildir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

pkk'lı kürtler ne istiyor.

Devlete isyan ediyor barış istiyor.

Kardeşini vuruyor, barış istiyor

ülkeyi bölmeye çalışıyor, barış istiyor

ülkenin topragına göz dikiyor, barış istiyor

ekmek yediği kapıya kurşun sıkıyor, barış istiyor.

ne istedikleri açık değilmi.

tarihinde SuNGuR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anadilde eğitim istiyorum,asimilasyona yönelik uygulamaların komple ittirip gitmesini istiyorum,toprak reformu istiyorum,çok ulusluluğun meşrulaşmasını istiyorum,TSK da PKK da denizin dibini boylasın istiyorum.

Başkası ne istiyor bilemem.

Link to post
Sitelerde Paylaş
seyit rıza, sen hiç bölücü kürt görmemiş, kürtlerin ortak çıkarlara uygun, ahlâki ve siyasal tek bir politikası varmış gibi yazıyorsun. Önce kendi aranızı düzeltmezseniz ayırımcı türklerle aranızı nasıl düzelteceksiniz?

kürtler ikiye bölündü diyelim bu bizim hatamız ama aynı durum türkler arasında da var

Link to post
Sitelerde Paylaş
kürtler ikiye bölündü diyelim bu bizim hatamız ama aynı durum türkler arasında da var

Ohoo ne diyorsun. Türkler cumhuriyetin ilanında zaten üçe bölünmüştü. Seksen sene sonra o bölmeler de arasında bölündü. Her sene yeniden bölünüyorlar. Bunları Allah bile toplayamaz bu noktadan sonra. Sizi ilgilendiren iki kesim var. Ayırımcı olan, olmayan. Maksat olana daha az sebep bırakmak, onları ehlileştirilmek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yazılarınızda tartıştığınız kişilere hakaret ederseniz yazılarınız silinir. Edepli ifadeler kullanın ki, "yazım neden silindi" şeklinde bir soru sormak zorunda kalmayın... Heteromanyaq isimli kişinin yazısı da işte bu nedenle silinmiştir. Bir dahaki sefere yine aynı şekilde yazarsa, bu sefer sadece yazısı silinmeyecektir.

Kişinin hakarete uğramış olması için, o herhangi 3 seçenekten birini kabul etmiş olması gerekiyordu. Pratik olarak

hakaret etmiş sayılmıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Pratik olarak hakaret etmedim demekle, pratik olarak hakaret etmemiş olmuyorsun. Bana göre yazdıkların pratik olarak hakaret içeriyor.

Bana göre içermiyor. Birine 'eğer bana küfür etmişsen sen aşağılık birisin ' dersem ona hakaret etmiş olur

muyum? Belki evet belki de hayır. Bu tamamen kişinin davranışına bağlı birşeydir. Zira o 3 seçenekten birini kabul etmiş

olsaydı soruma maruz kalan kişi zaten bir halka hakaret etmiş olacaktı ki bu ceza için yeterli bir sebepti.

Artık bu kişiye göre değişen kuralları tanımakta güçlük çekiyoruz... Sitede hakaret gırla. Kişiye göre uygulanıyor ama..

Vesselam...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet,haklisin ici doldurulmali,teotihuacan.Fakat bu konu cok hassas bir konu.Bu konuyu bizlerin burada bazi onermelerle cozebilecegimizi dusunmuyorum.Bu sorunu sosyologlar,tarihciler,siyasetciler tarihsel ve guncel olarak masaya yatirip tartisilmali.

Sorunun kimlik sorunuyla da ilgili oldugu cok acik.Eger "soz" sahibiden kastin 'iste kendi yoneticisini seciyor secimlerde" diyorsan ben buna katilmiyorum.Kendi kimligiyle isadami olmali,kendi kimligiyle mecliste bulunmali ve bunlar anayasal haklarla korunmali,resmilestirilmeli.Ama dedigim gibi,oncelikle sorunu masaya yatirmak lazim,konusmak lazim ( tabi bu durumdan nemalanlar izin verirse ) ve birlikte yasaminin kosullari yaratilmali.Ben kurtlerle turklerin birarada yasayabilecegine inaniyorum ama oncelikle bu durumdan nemalananlar tasfiye edilmeli.

Sevgiler..

aslında sana katılıyorum. her ne kadar sorun kimlik sorunu olarak başlamadıysa da şu an bu soruna gelip takılmış durumda. bu da kürtler açısından bir kazanımdır. tabiiki siyasiler otursun karar versinler ama bu karar TC'nin temel niteliklerine aykırı ise, orada karşısındayım.

bugüne kadar işadamları, milletvekilleri kendi kimlikleri ile mecliste değiller miydi? Halis Toprak mı sakladı kimliğini, Nihat Özdemir mi, İbrahim Tatlıses mi, Turgut Özal mı, Beşir Atalay mı? Belli ortamlarda Türkçe konuşmak, kimliğini saklamak değildir. bu kurala uymaktır.

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bir kürt olarak bulunduğum ortamda kimliğimi açıklamaktan rahatsızlık duyuyorsam bu ülkede, gizliyorsam etnik kökenimi özgür değilim demektir. Bir çözüm bulmak istiyorsanız bu noktadan başlamanızı öneririm.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben bir kürt olarak bulunduğum ortamda kimliğimi açıklamaktan rahatsızlık duyuyorsam bu ülkede, gizliyorsam etnik kökenimi özgür değilim demektir. Bir çözüm bulmak istiyorsanız bu noktadan başlamanızı öneririm.

neden bulunduğun ortamda etnik kimliğini açıklama gereği duyuyorsun? hatta sonrasında tedirgin oluyor ve gizleniyorsun ki?

ben zazayım

biri sorarsa söylerim ama kimsenin haddine değil bunu durduk yere sormak

aynı şekilde ortalarda "ben zazayım! ben zazayım!" diye dolaşmanın da alemi yok

yani sorun yok...

cehalet korkulacak bir şey ama bu onunla savaşmayacağız demek de değil

ha kürtsün, ha rumsun, ha ermenisin, ha alevisin, ha hristiyansın, ha musevisin, ha ateistsin

rahatsızlık duyma kardeşim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ben bir kürt olarak bulunduğum ortamda kimliğimi açıklamaktan rahatsızlık duyuyorsam bu ülkede, gizliyorsam etnik kökenimi özgür değilim demektir. Bir çözüm bulmak istiyorsanız bu noktadan başlamanızı öneririm.

Bu rahatsızlığı sebebini biraz kendinizde aramaya ne dersiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Asimile olmazlarsa ne katliam biter, ne berdel, nede diğer işler.

hocam sizin aklınız yerinde mi?

pardon soruyu geri alıyorum çünkü belli ki değil...

bir azınlığın asimile olması çözüm değildir

bunu ortaya çözüm olarak sunmak ahmaklıktır ya da kötü bir şaka...

ayrıca kürtler asimile olmaz gerek yaşam tarzları gerek yaşadıkları yerler nedeniyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Asimile olmazlarsa ne katliam biter, ne berdel, nede diğer işler.

Ne kimliğim ne konuştuğum dil ne aidiyetlerim ne de senin ırkçı saçmalıkların zerre kadar umurumda değil biliyor musun. Tercih imkanım olsaydı anadilimin ingilizce yada Fransızca olmasını da isteyebilirdim, önemli eserleri kendi kaynaklarından ve dillerinden okuyabilmek adına. Anadilimden rahatsız da değilim, onu iyi öğrenmeyi de önemsiyorum aslında. Sorun şu ki, biri onu zorla değiştirmeye kalktığında ona daha sıkı sarılırım. Aynı biri gönüllü olarak 10 tane dil öğretmek isterse seve seve öğrenirim. Görüyorsun ki zorbalık kendi karşıtını ve direnç noktasını yaratacaktır. Türkiye'nin çobanları da senin kafada oldukları için bu sorunun biteceğine inancım pek yok. Ancak, SAM amcaları bunun çözülmesi gerektiğini söylüyor ya; bizi dinlemeseler de SAM amcalarını dinleyeceklerdir. Şimdi Kürtlere hırlayanlar SAM amcaları söylediği zaman bizden çok barışçıl olacaktır :)

O dediğin ortaçağ geleneklerine emin ol senden çok karşıyım. Ancak, kadın kimliğini kısıtlayan, ataerkil prangaları takan önemli bir öğe de ırkçılıktır, bunu da biliyorum. Bu coğrafyalarda ''ahlak'' kadın kimliği, bedeni ve sömürüsü üzerinden var ediyor kendini. IRKÇI'ların da bu konuda sicilleri parlak değil. Bırakın onu bunu küçümsemeyi kardeşim, Türke türk propagandası yapmayı da bırakın. bir Fransızın gözünde de sen Taliban halkından farklı değilsin mesela. Hatta genositçisin de:D Yok birbirimizden farkımız, anlayın artık. Sen dünya Türklerden türedi diye kıçını yırt, seni kimse kaale almıyor, almıyacak da, almaz da. Hem türese ne olacak, benim umurumda bile değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...