Jump to content

Kur'an'ın Yazılış Nedeni Ne Olabilir?


Recommended Posts

En’âm 25

(Mekkî 55) Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kafirler sana geldiklerinde: "Bu Kur'an eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyerek seninle tartışırlar

Enfâl 31

(Medenî 88) Onlara ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."

Nahl 24

(Mekkî 70) Onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildiği zaman, "Öncekilerin masallarını" derler.

Mutaffifîn 13

(Mekkî 86) Böyle birine ayetlerimiz okununca "Eskilerin masalları" derdi.

Mü’minûn 83

(Mekkî 74) Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarımıza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiştekilerin masallarından başka bir şey değildir!

Furkân 5

(Mekkî 42) Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır. *

Neml 68

(Mekkî 48) Andolsun ki, bu tehdit bize yapıldığı gibi, daha önce atalarımıza da yapılmıştır. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.

Ahkâf 17

(Mekkî 66) Ana ve babasına: Öf be size! Benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz? diyen kimseye, ana ve babası Allah'ın yardımına sığınarak: Yazıklar olsun sana! İman et. Allah'ın vadi gerçektir, dedikleri halde o: Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir, der.

Kalem 15

(Mekkî 2) Ona ayetlerimiz okunduğu zaman o, "Öncekilerin masalları!" der.

Bunlar da kendileri gibi olmayanları methetmek için mi ? :lol::lol::lol: Gülmekten altıma işeyecem yaa tam bir komedi

Herhalde araplar bir süre sonra insafa gelmişler bir böyle bir kitap uydurduk ama bakın işte itiraf ediyoruz bunda yazılanlar sadece masaldır sakın inanmayın demişler. Adamlara haksızlık etmemek lazım. :lol::lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 103
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili hacı,

Bundan 2 yıl kadar önce ben de bu konularda epeyce kafa patlattım ve Kuran'ın İznik Konsilinde Athanas tarafından "mağlup" edilen Aryus'u izleyen hristiyanlar tarafından yazıldığını iddia eden bir hipotez geliştirdim. Aslında islam tarihi ile uyumlu bir hipotezdir ama ilk yazdığımda ciddi şekilde dalga geçilmişti :)

Bugün tekrar okuduğumda hoşuma gitti, paylaşmak istedim. Elbette, geçen zaman içinde düşüncelerim çok değişti ama şu yazacaklarıma da kimse "yalan" diyemez, islam tarihi ne kadar gerçekse bu da o kadar gerçektir:

Aryus haklı olduğuna inansa da resmi ideoloji karşısında yenilmiş olarak İskenderiye'ye geri döner ama inananları onu hiç terk etmezler. Bu arada İznik konsilinde esasları belirlenen ve günümüzde de hem Katolik hem de Ortodoks mezheplerinde devam eden teslis temelli Hıristiyanlık, metamorfozuna başlamıştır. Aryus'çular bu inanışı adeta küfür olarak telakki etmektedirler ama benzer çıkışlarda kilise derhal aforoz müessesesini çalıştırmaktadır. Bu nedenle Nasturi'lik gibi mezhepler Bizans topraklarında yer bulamamakta ama örneğin Uygur bölgesinde yayılabilmektedir. Arabistan bölgesindeki ya da Suriye'deki hıristiyanların da Nasturi oldukları yönünde ciddi belirtileri var, en basit örnek, meşhur Busra manastırının Hz. Muhammed'in peygamberlik öncesi dönemine yön veren keşişlerinden Buheyra'dan sonra gelenin adı Nastura.

Bu arada Aryus temelli hıristiyanların küfür kabul ettikleri devlet dini giderek güçlenmekte ve bölgeyi tehdit etmektedir. Buna karşı ne yapılabilir? Araplar hıristiyanlaştırılıp Bizans'a karşı kullanılabilir ama yüzyıllar içinde bunun mümkün olmadığı anlaşılmıştır, Araplar kendi Allah'larına sıkı sıkıya bağlıdırlar. O zaman çözüm bu Allah'ın ismini koruyarak Aryus temelli hıristiyanlığa çok benzeyen bir din yaratmak ve kendi inançlarını bu din içinde güvenli biçimde sürdürmektir. Tek değişiklik Tanrı'nın isminde olacaktır ki tek tanrıya inanan insanlar için onu hangi adla çağıracaklarının önemi yoktur.

Bu amaçla soyu peygamberliğe uygun ama fakir bir çocuk bulunur, doğumundan itibaren takibe alınır. Süt anne yanındayken beyazlar giymiş iki keşiş tarafından sırtında bir yara oluşturulur ve meleklerin kalpten pıhtı çıkarma hikayesi yayılır. Amcası ile yaptığı yolculuklarda mutlaka Busra manastırına uğranır, bu çocuğun ne kadar özel olduğu Mekkelilere hissettirilir. Hilfül Fudul'a alınır, Mekkelilerin güveni kazanılır. Hatice'nin koruyucu kanatları altında sıkı bir eğitimden geçirilir, Tevrat ve İncil bilgileri aktarılır. Kabe'nin onarımı sırasında Hacer-ül Esved'in yerine yerleştirilmesi görevi ayarlanır, eminlik ve kutsallık bir kez daha vurgulanır. Bu arada Necran piskoposu kızıl devesi üzerinde vaazlar vermekte, halkı yeni dinin gelişine hazırlamaktadır.

Vakti gelince, Muhammed'in yemeğine ya da içeceğine katılan bazı halusinojen otlarla hayal görmesi sağlanır ve Varaka tarafından peygamberlik ilan edilir. Bugün müslümanların huşu içinde dinledikleri o şiirsel, hümanist ve güzel Mekke ayetleri muhtemelen gizli bir ekip tarafından hazırlanmakta ve bir şekilde Muhammed'e ezberletilmektedir. Ben bu dönemde Muhammed'in Allah'tan vahiy almakta olduğuna inandığına eminim, bu nedenle çeşitli otların bolca kullanıldığını düşünüyorum.

Bu uzun hazırlık döneminde tabiat kanunları işlemiş, plancılar birer birer ölmeye başlamışlardır. Sonunda hüzün yılı gelir, Hatice ve Ebu Talib de ölürler. Artık ne ot, ne ezberletilen ayetler -dolayısı ile de vahiy- ne de Muhammed'e ulaşabilen eğitmenler kalmıştır, zira yeni peygamber'in çevresi bambaşka insanlarca çevrilmiştir. Bu şartlar altında Medine dönemi başlar.

Başlangıçta Aryus'çu hıristiyanların ideali olarak başlayan yeni din, Medine döneminde başta Ebubekir, Ömer ve Osman olmak üzere islam peygamberinin çevresini kuşatan çıkarcıların ideali olarak günümüze gelir.

Saygılar.

tarihinde yfln tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet.. Bu hipotezinizin hiç olmazsa hipotez olduğunu biliyoruz.

İslam tarihi hipotez bile değildir. Efsanedir.

Biz biliyoruz, ama bir de Talha b. Ubeydullah'ın müslüman oluşuna bakalım:

Rivayete göre, Talha b. Ubeydullah, Busra panayırında bulunduğu bir sırada, oradaki bir manastırın rahibi: "Sorun bakayım, bu panayır halkı arasında, ehl-i Harem'den bir kimse var mı?" diye seslenir. Talha da: "Evet var! Ben Mekke halkındanım" diye cevap verir. Bunun üzerine rahip: "Ahmed zuhur etti mi?" diye sorar. Talha: "Ahmed de kim?" der. Rahip: "Abdullah b. Abdulmuttalib'in oğludur. Bu ay O'nun çıkacağı aydır. O, peygamberlerin sonuncusudur. Haremden çıkarılacak; hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir. Sakın O'nu kaçırma" der.

Benim hipotezle % 100 uyumlu bir rivayet. İslami bir siteden alındığını söylememe gerek yok sanırım. Müslüman kardeşlerimiz bunu okuduklarında gerçek kabul edip salavat getiriyorlardır herhalde ama aslında işin içindeki Hıristiyan parmağını ne kadar da net gösteriyor.

Efsane, yalan, mit, palavra, her neyse de, bu müslümanları nasıl ikna edeceğiz sorun burada.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı okuırken diğer ayetlerle hemen hiç bir ilişkisi olmayan ve ne oldukları anlaşılmayan ayetlerle karşılaşılır.

Onlar neden vardırlar?

Kur'an ilk kodlandığı zaman onların da bir anlamı olduğu düşünülebilir.

Hatta bu bir zorunluktur diyebiliriz.

Ayetlerin bir iniş sırası olmayabilir ama, bir yazılış nedeni mutlaka olmalıdır..

Kur'an'ı derleyenler ve bir araya getirenler o nedeni bilmektedirler.

Kur'an'ın bütünü ele alınırsa ayetlerin yazılış nedeni olarak merkezi bir otoritenin çeşitli etnik gruplardan oluşan toplumlara hitabettiği açıklık kazanacaktır.

Kur'an'ın birçok ayeti onları bir birlik oluşturup savaşa razı etmeye çalışmaktadır.

Savaşta ölenler için de çeşitli mazeretler ileri sürülmekte ve ölümleri yüceltilmektedir.

İnsanlar Allah için ölüme gönderilmektedir.

Bütün bunlar açıkça bir İslam imparatorluğunun varlığının delilleridir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

KUR'AN NASIL İNMİŞTİR?

Kur'an'ın 23 yıl gibi uzunca bir süre içinde Muhammed'e vahyolduğuna ve kısım kısım nuzül olduğuna inanılır.

Ama Kur'an'ın kendisi bunu reddeder.

97'nci sure olan Kadir suresine göre Kur'an br gecede inmiştir....

97: 1: Biz onu Kadir gecesinde indirdik...

İslam'daki çelişkilerden birisi de budur.

Bir rivayete göre Kur'an 23 yılda inmiştir. Ama Kur'an'ın kendisi bunu kabul etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet.. Bu hipotezinizin hiç olmazsa hipotez olduğunu biliyoruz.

İslam tarihi hipotez bile değildir. Efsanedir.

YAŞAYAN BİR EFSANE canınızı neden sıkıyor. Bırakın aldatılmışları kendi başlarına. baksanıza aldatışmış olmak hoşlarına gidiyor olmalıki hayatlarının içine kadar girmiş bu efsane. Böyleisne canlı bir efsane daha varmı kendine inananları günde 5 vakit namaz kıldırıp belirli bir ayda yiyecekleri olduğu halde kendilerini aç bıraktırıyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
KUR'AN NASIL İNMİŞTİR?

Kur'an'ın 23 yıl gibi uzunca bir süre içinde Muhammed'e vahyolduğuna ve kısım kısım nuzül olduğuna inanılır.

Ama Kur'an'ın kendisi bunu reddeder.

97'nci sure olan Kadir suresine göre Kur'an br gecede inmiştir....

97: 1: Biz onu Kadir gecesinde indirdik...

İslam'daki çelişkilerden birisi de budur.

Bir rivayete göre Kur'an 23 yılda inmiştir. Ama Kur'an'ın kendisi bunu kabul etmez.

kadir gecesi ilk inamye başladığı zamandır. Allah nezninde herşey olmuş ve bitmiştir. bunu kuranda anlatılanlardan anlayabilirdin sanıyordum ama yanılmışım hacı abi fakat sen zeki bir insansın risalei nuru tavsiye ediyorum. Nurcular sizin için daha büyük bir tehlike. en azından düşmanınızı tanımanız için okuyun derim

Link to post
Sitelerde Paylaş
YAŞAYAN BİR EFSANE canınızı neden sıkıyor. Bırakın aldatılmışları kendi başlarına. baksanıza aldatışmış olmak hoşlarına gidiyor olmalıki hayatlarının içine kadar girmiş bu efsane. Böyleisne canlı bir efsane daha varmı kendine inananları günde 5 vakit namaz kıldırıp belirli bir ayda yiyecekleri olduğu halde kendilerini aç bıraktırıyor. :)

Olmaz olur mu?

Bunlardan daha canlı efsaneler vardır.. Eski Yunan efsaneleri.

Bu arada canımız falan sıkılmıyor.

Tam tersine... Bolca eğleniyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
kadir gecesi ilk inamye başladığı zamandır. Allah nezninde herşey olmuş ve bitmiştir. bunu kuranda anlatılanlardan anlayabilirdin sanıyordum ama yanılmışım hacı abi fakat sen zeki bir insansın risalei nuru tavsiye ediyorum. Nurcular sizin için daha büyük bir tehlike. en azından düşmanınızı tanımanız için okuyun derim

Hayır.. Bunu sen uyduruyorsun..

İslam'ın sahte alimleri senin gibi düşünmüyor..

Çünkü Kur'an'ın 23 yılda indiği Kur'an'ın hiç bir ayetinde yok. Var mı?

Yalnız bu var ve o da Kur'an'ın bir anda indiğini ileri sürüyor..

Dans etmekten, kıvırmaktan usanmıyorsunuz.. Tabii utanmıyorsunuz da..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda anlatılanlar zaten bir kişinin hayal ürünü olarak ortaya çıkmış değildir.Kuranda anlatılan hikayelerin ve efsanelerin tamamına yakını eski ve yeni ahitte zaten mevcuttur.yine de kuranın tamamına baktığımızda bir acemi işinden çok profesyonelce yazılmış ve sıralanmış olduğunu görürüz.benim şahsi kanım muhammedin tek başına yazmadığı yönündedir.mutlaka entellektüel birikime sahip bir ya da birkaç kişinin yardımıyla yazmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Dostlar madem bu kitabı muhammed yazmadı ve daha üstün bir varlık tarafından yazıldı. O zaman neden ayetleri sırayla değil , karmakarışık ve bir düzen içermiyor ? Konudan konuya atlayıp sonra yine aynı şeyleri tekrarlıyor ? Basit bir kitapta düzeni sağlayamayan , yapamayan nasıl koca kainattaki düzeni sağlamış?

Saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran bir devlet kitabı yahu.

Arabın anayasası.

Nasıl her ülkenin anayasası "Bu Ülke Şöyledir" "Yönetim Şekli Şudur" der ise, arabın ki de yönetim şeklini allaha dayandırdığını söyler.

Soyal hayata ve insan ilişkilerine, efsaneleri, halk hikayeleri, komşu kültürlerdeki gelişmeleri uyarlama çabaları, mistiszm, mitolojik kültür, sosyal kültür kısaca her türlü öğe ile (çoğu ilkeldir) kurallar getirme ve merkezi bir yönetim oluşturma rönesansıdır.

Kuran arabın ilkel rönesansı değil de (rönesans denmez buna, paralel bir geçiş söz konusu çünkü, daha iyiye daha gelişmişe değil, daha uygulanabilire bir geçiş söz konusu) ilkel devletsizliğinin ilkel devletleşme sürecidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Uzayda her şey ama her şey dönüyor.Bendemi dönüyorum diyorsan evet sende.Ellerini,beynini,taşları bile oluşturan her şey atomlardan oluşur.Her atomun etrafında hiç yorulmayan enerjisi bitmeden deli gibi dönen elektronları vardır.Bu arada dünya ve içindeki ufacık sen saatte 1670 km hızla dönerken aynı zamanda 110 bin kilometre hızlada güneş etrafında dönüyorsun.Güneşde yerinde durmuyor.Oda bizim içinde bulunduğumuz yıldız topluluğu olan samanyolu galaksisi içinde saatte 69 bin kilometre hızla dönüyor.Samanyoluda 200 milyardan fazla yıldızı gezegenleri ve onların uydusuyla beraber saniyede 250 km hızla kendi etrafında dönüyor.Fakat sadece samanyolu galaksisi yok.Onun gibi 250 milyar galakside içindeki yıldızlarla beraber saatte 2.100.000 km hızla uzayda dönüyor.Dönmekte olduğu uzayda ışık hızına yakın bir hızda genişliyor.Ve siz saatte 90 km hızı kesince trafik polsi size ceza kesiyor.Saatte 100-150 km hızla giderken bir çok kaza yaparken yeryüzünde insanlar bu muhteşem trafiği idare den Allah(c.c.),e takdir etmek gerekmezmi?

Şüphesiz Allah,gökleri ve yeri,yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor.Andolsun,eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olup giderlerse,Ondan başka hiç kimse onları tutamaz.Şüphesiz O halimdir.(Hemen cezalandırmaz,mühlet verir),çok bağışlayandır.(Fatır.41)

Bakmazlarmı onlar üstlerindeki gökyüzüne onu nasıl bina edip süslemişizki hiç bir gediği yoktur(Kaf.6)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an'ı bir roman gibi baştan sona okursanız, bazı ilginç gözlemler yapmaktan kendinizi alıkoyamazsınız.

Herşeyden önce Kur'an'ın bir roman, ya da konulu bir kitap gibi olmadığını görürsünüz.

Amacını, ana temasını önce anlayamazsınız.. Öyle bir tema veya amaç yoktur sanırsınız..

Ama tümünü okuyunca aklınızde bir tema oluşur.

Ben işte o temadan bahsetmek istiyorum size.

O tema Kur'an'ın yazılış nedenidir.

Kur'an kötü yazılmış, karman çorman bir kitaptır diyerek okumamazlık edenler ilginç bir gözlemi kaçırıyorlar demektir.

Şu anda Kur'an elimde dolaşıyorum.. Birçok kereler sağını solunu okudum. Ve bir keresinde baştan sona üstün körü okudum.

Şimdi yine baştan sona dikkatle okuyorum. İnanın Kur'an çok dikkatli okumaya değer bir kitaptır.

Çünkü başka türlü ana temasını ve amacını anlamanız çok zordur.

Ayetler arasında, birbirlerine çok yakın olanlar dışında belli bir ilişki ve süreklilik yoktur.

Sureler arasında da bir ahengin olduğundan bahsedilemez.

Ama bütününü okuyunca aklınızda bir tema oluşuyor. Ve Kur'an'ın yazılış amacını anlıyorsunuz..

Bu amacı ben çağdaş görüşlerle birleştirince İlhan Arsel ve Turan Dursun'dan biraz farklı bir sonuca varıyorum.

Evet. Onlar gibi Kur'an'ın yazılış nedeni olarak günlük politikanın önemini görebiliyorum.

Ama Muhammed'i aradan çıkarınca, çok daha ilginç ve geniş bir manzara ile karşılaşıyorum.

O manzara beni peşinde sürüklüyor. O manzarayı son derece ilginç buluyorum..

Bu başlık altında o manzaradan bahsetmek istyorum..

Sayın Hacı Muhammed'in yaşamadığı hipotezinden hareketle kuranı yücelttiğinin farkındamısın acaba.

Muhammed yaşamış olsada (ki yaşamış olduğuna ilişkin belirtiler fazlasıyla mevcuttur) yaşamamış olsa da kuran çelişkilerle dolu bir kitaptır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

<!--quoteo(post=373002:date=May 16 2009, 13:53:name=sadeceta)--><div class='quotetop'>QUOTE(sadeceta @ May 16 2009, 13:53) <a href="index.php?act=findpost&pid=373002"><{POST_SNAPBACK}></a></div><div class='quotemain'><!--quotec-->kadir gecesi ilk inamye başladığı zamandır. Allah nezninde herşey olmuş ve bitmiştir. bunu kuranda anlatılanlardan anlayabilirdin sanıyordum ama yanılmışım hacı abi fakat sen zeki bir insansın risalei nuru tavsiye ediyorum. Nurcular sizin için daha büyük bir tehlike. en azından düşmanınızı tanımanız için okuyun derim<!--QuoteEnd--></div><!--QuoteEEnd-->

Hayır.. Bunu sen uyduruyorsun..

İslam'ın sahte alimleri senin gibi düşünmüyor..

Çünkü Kur'an'ın 23 yılda indiği Kur'an'ın hiç bir ayetinde yok. Var mı?

Yalnız bu var ve o da Kur'an'ın bir anda indiğini ileri sürüyor..

Dans etmekten, kıvırmaktan usanmıyorsunuz.. Tabii utanmıyorsunuz da..

hacı sana iyi bir haber vericem

evet hiçbir ayetinde 23 yılda indiği şeklinde bir ayet yok

mekke döneminde biz onu 23 yılda indirdik gibi bir ayetin olması saçma olurdu değilmi

senin gibi bir insanın kadir suresinden ne anlayacağınıda tahmin etmek zor değil

ama belki bu konuda fikrini değiştirirsin diye bir ayet yazıyorum;

İnkâr edenler, “Kur’an ona bir defada toptan indirilseydi ya!” dediler. Biz, Kur’an’la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.(furkan 32)

hacı neden böyle aşikar bir konuda utanıp sıkılalım,kıvıralım

yani ilk kez senden duyuyorum böyle bir konuda utanıp sıkıldığımızı

ne biçim insansın sen!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Hacı Muhammed'in yaşamadığı hipotezinden hareketle kuranı yücelttiğinin farkındamısın acaba.

Muhammed yaşamış olsada (ki yaşamış olduğuna ilişkin belirtiler fazlasıyla mevcuttur) yaşamamış olsa da kuran çelişkilerle dolu bir kitaptır.

O zaman sorun ne?

Kendinle çelişiyorsun...

Burada bir sorun varsa sizin bilimsel olmayan inatçılığınız.

Bilim sizi nereye götürürse oraya gitmekle yükümlüsünüz.

Ateizm bunu gerektiriyor. İnançsızlık da bir yerde bunu gerektiriyor.

Ama siz olduğunuz yerde sayıyorsunuz...

Ne acı..

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran bir devlet kitabı yahu.

Arabın anayasası.

Nasıl her ülkenin anayasası "Bu Ülke Şöyledir" "Yönetim Şekli Şudur" der ise, arabın ki de yönetim şeklini allaha dayandırdığını söyler.

Soyal hayata ve insan ilişkilerine, efsaneleri, halk hikayeleri, komşu kültürlerdeki gelişmeleri uyarlama çabaları, mistiszm, mitolojik kültür, sosyal kültür kısaca her türlü öğe ile (çoğu ilkeldir) kurallar getirme ve merkezi bir yönetim oluşturma rönesansıdır.

Kuran arabın ilkel rönesansı değil de (rönesans denmez buna, paralel bir geçiş söz konusu çünkü, daha iyiye daha gelişmişe değil, daha uygulanabilire bir geçiş söz konusu) ilkel devletsizliğinin ilkel devletleşme sürecidir.

++++

aynen öyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran bir devlet kitabı yahu.

Arabın anayasası.

Nasıl her ülkenin anayasası "Bu Ülke Şöyledir" "Yönetim Şekli Şudur" der ise, arabın ki de yönetim şeklini allaha dayandırdığını söyler.

Soyal hayata ve insan ilişkilerine, efsaneleri, halk hikayeleri, komşu kültürlerdeki gelişmeleri uyarlama çabaları, mistiszm, mitolojik kültür, sosyal kültür kısaca her türlü öğe ile (çoğu ilkeldir) kurallar getirme ve merkezi bir yönetim oluşturma rönesansıdır.

Kuran arabın ilkel rönesansı değil de (rönesans denmez buna, paralel bir geçiş söz konusu çünkü, daha iyiye daha gelişmişe değil, daha uygulanabilire bir geçiş söz konusu) ilkel devletsizliğinin ilkel devletleşme sürecidir.

Arap o kadar akıllı mı ki o geçişi yapabilsin... ?

14 asır önce bu palavraları yiyenleri düdüklemek için derlenmiş dandik bir şiirsel hikaye...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...