Jump to content

Çelişkiler-2


Recommended Posts

bu nesh olayını ben şöyle anlıyorum...

adamın dişi ağrıyor...

gidiyor doktora...

bu diş çekilmez antibiyotik kullanmak lazım diyor...

aynı adam bir süre sonra tekrar gidiyor ...

bu diş çekilir diyor...

niye...

daha önceki kararını değiştiriyor...

çünkü dişin durumu çekilebilir hale gelmiş...

şartlar değiştiğinde tedavi şekilleri yada hükümler değişir...

Şartların ne olduğunu başlangıçtan sona bilen ve buna göre başlangıçtan sona geçerli hüküm verenlerde buna dahil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
pante sen ne sahtekar adamsın böyle. Gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun.

nesh etmek: Şer'i bir hükmü yine şer'i bir emirle kaldırmaktır. İptal etmek, hükümsüz bırakmak. Nakletmek, kaldırmak, bir şeyi zâil kılmak. (Güneşin, gölgeyi giderdiği gibi.)

Ama sen merak etme, senin bütün pisliklerini birbir dökeceğim. Bundan sonra bu foruma yazarken aklına hep beni getir ona göre yaz.

Şu forumda senden daha sahtekar, iki yüzlü bir katılımcı yok, cübüş. Ateistler veya gayrı müslimler, islama göre münkirdir, fakat aynı dine göre sen müşriksin, müşrik! Yani, senin tanrının affetmeyeceğini söylediği tek günahı işleyip duruyorsun; kendini allahına şirk koşuyorsun. Bu, seninle ilgili kısımdı.

Doğru, neshetmek, fesih ve lağvetmek, kaldırmak, hükümsüz bırakmak manasına, "Kur'an-ı Kerim'in sonda gelen bir ayetinin, önce gelmiş bir ayetteki hükmü değiştirmesi, kaldırması" demektir. Yani sayın Pante, hiç de haksız değildir, o anlamda kullanmakta. Gelelim asıl konuya:

Sen, polemiğe girip, kelime oyunlarına kafa yoracağına, devenin kulağına yoğunlaşacağına, o deveyi hamuduyla götüreni niye görmüyorsun a cübüş?

Senin Allahın değil mi; kelimelerinin değişmeyeceğini (Yunus/64), kimsenin de değiştiremeyeceğini (En'am/34), yasasında bir sapma, bir değişme bulunamayacağını (Fatır/43 - Fetih/23) söyleyen? Hem bunları söyleyip, hem de zırt pırt ayet değiştiren bir Allah'a (?) tap, ondan sonra da kalk, bunlardan sadece birini örnek veren adamı sahtekarlıkla itham et. Sen ne utanmaz, arlanmaz bir adamsın, cübüş! Sen ne sahtekar, yalancı dolancı bir adamsın! Sen, gözü dönmüş bir müşrik, bir müfterisin cübüş! O inandığın Allah olsaydı, önce seni ıslah ederdi...

Bir de utanmadan "Bundan sonra bu foruma yazarken aklına hep beni getir ona göre yaz." diyorsun adama. Sen nasıl bir magalomanyaksın ki, zaten burada yazı yazanlar, senin taptığını ve takip ettiğini söylediğin sözde tanrıyı ve sözde peygamberi; senin feriştahlarını düşünerek yazılarını yazıyorlar, sen onlardan çok mu büyük görüyorsun kendini ki, "Onları da geç, aklına beni getir" deme hezeyanlarına kapılıyorsun?

Ne kötü bir gidiştesin, bir bilsen!

tarihinde cakircali tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kimin bilgisi allahın mı?

allahın yerlerde ve göklerde olan herşeyi bilir...

ama insanlar ve diğer yaratılanlar sürekli değişim içerisindedirler...

her değişik hal için ona uygun sözler söylenir...

bir baba çocuğunun her yaşında ona farklı tavsiye ve öğütlerde bulunur...

çünkü her yaşın anlama seviyesi ve şartları değişiktir...

babanın bilgisi tüm bu değişimleri bilir...

ama çocuk baba ne oldu geçen sen böyle diyordun bu sene böyle dese...

şimdi bizim tartıştığımız konudaki gibi çelişki var zanneder...

halbuki çelişki değil değişikliği farkedip uygun davranma var...

ama çocuk bunu çelişki zanneder...

çocuğun bilgi ve deneyimi arttıkça onun için bütün söylem hüküm değişikliklerinin espirisi netleşmeye başlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
pante sen ne sahtekar adamsın böyle. Gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun.

nesh etmek: Şer'i bir hükmü yine şer'i bir emirle kaldırmaktır. İptal etmek, hükümsüz bırakmak. Nakletmek, kaldırmak, bir şeyi zâil kılmak. (Güneşin, gölgeyi giderdiği gibi.)

Ama sen merak etme, senin bütün pisliklerini birbir dökeceğim. Bundan sonra bu foruma yazarken aklına hep beni getir ona göre yaz.

Cübbeli, var mısın kimin sahtekar olduğunu şu başlık altında ortaya koymaya çalışalım?

Ortaya konan bir iddiaya, bir fikre karşı kendi görüş ve düşünceni getirmek yerine, kişisel saldırıda, hakarette bulunmak senin gibi yobazların değişmez karakteri olmuş.

Müslümanların demiyorum, dikkatini çekerim. Senin gibi gerici ve yobazların.

Şimdi madem ki pisliklerimi bir bir ortaya dökmekte iddialısın. O halde şu soruma yanıt vermekle başlayabilirsin. Bakalım pislik neymiş?

Çelişki ve nesh olmadığını iddia edenlere bir soru:

Nisa-24'de mut'a nikahından bahsedildiği konusunda sünni ve şii ulema arasında ittifak vardır. Yani, bu konuda bir ihtilaf yok.

Bu durumda siz mut'a nikahının bugün de geçerli olduğunu savunuyor musunuz?

Evli bir müslüman, 2 saatliğine bir kadınla ilişkiye girip ücretini vererek ihtiyacını giderebilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
allahın yerlerde ve göklerde olan herşeyi bilir...

ama insanlar ve diğer yaratılanlar sürekli değişim içerisindedirler...

her değişik hal için ona uygun sözler söylenir...

bir baba çocuğunun her yaşında ona farklı tavsiye ve öğütlerde bulunur...

çünkü her yaşın anlama seviyesi ve şartları değişiktir...

babanın bilgisi tüm bu değişimleri bilir...

ama çocuk baba ne oldu geçen sen böyle diyordun bu sene böyle dese...

şimdi bizim tartıştığımız konudaki gibi çelişki var zanneder...

halbuki çelişki değil değişikliği farkedip uygun davranma var...

ama çocuk bunu çelişki zanneder...

çocuğun bilgi ve deneyimi arttıkça onun için bütün söylem hüküm değişikliklerinin espirisi netleşmeye başlar...

Demek o kısa sürede değişiklikler oldu ama bunca zaman aynı hükümler geçerli.

Valla şu televizyon programında yuvarlanan Sabri beyden daha iyi yuvarlanıyorsunuz.

Bir de şu nesh edilen ayetler ve oluşan değişikliklerle beraber savunun bakalım dediklerinizi.

tarihinde alpcakir tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
hastalık yoktur hasta vardır deyimini bilirsiniz...

bilgi ve deneyim arttıkça hangi kuralların değişmez hangi kuralların değişir olduğu dahada netleşir...

Allahın bilgisi de mi artıyor??? Demek ki önceden daha az biliyordu. Bunu Allaha yakıştırabiliyor musun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Cübbeli, var mısın kimin sahtekar olduğunu şu başlık altında ortaya koymaya çalışalım?

Ortaya konan bir iddiaya, bir fikre karşı kendi görüş ve düşünceni getirmek yerine, kişisel saldırıda, hakarette bulunmak senin gibi yobazların değişmez karakteri olmuş.

Müslümanların demiyorum, dikkatini çekerim. Senin gibi gerici ve yobazların.

Şimdi madem ki pisliklerimi bir bir ortaya dökmekte iddialısın. O halde şu soruma yanıt vermekle başlayabilirsin. Bakalım pislik neymiş?

Çelişki ve nesh olmadığını iddia edenlere bir soru:

Nisa-24'de mut'a nikahından bahsedildiği konusunda sünni ve şii ulema arasında ittifak vardır. Yani, bu konuda bir ihtilaf yok.

Bu durumda siz mut'a nikahının bugün de geçerli olduğunu savunuyor musunuz?

Evli bir müslüman, 2 saatliğine bir kadınla ilişkiye girip ücretini vererek ihtiyacını giderebilir mi?

Mut'a nikâhı ücret mukabilinde belli bir süre için kadınla evlenmektir. Câhiliyette mubah olduğu gibi İslâm'ın ilk günlerinde de mubahtı. Sonra nesh edilip yürürlükten kaldırıldı.

Tirmizî şöyle diyor: "Mut'a nikâhı İslâm'ın ilk günlerinde idi. Adam bir şehre gittiğinde kimse ile tanışmadığından orada kalacağı süre kadar bir kadınla evlenebilir. O da eşyasına bakar muhafaza eder işini düzene kordu."

Mut'a nikâhının haram olduğuna dair ittifak vardır. Rafiziler ile Şiîler hariç bütün ulema haram olduğunu kabul ediyor.

Mut`anın yasaklandığını bildiren sünnet delili:

Mut`anın tam olarak hangi tarihte yasaklandığı belirli değildir. Buhari`deki rivayette onun Hayber günü yasaklandığı (Buharî Nikâh 7/16); Müslim`deki rivayette Mekke`nin fethinde nehyedildiği (Müslim Nikâh 22); Müslim`in başka bir rivâyetinde Huneyn savaşının bir kolu olan Evtas savaşı sırasında yasaklandığı (Müslim Nikâh 3 H.18); İbn Mâce ve Ebû Dâvud`un Sünenlerindeki hadislerde ise Vedâ haccı sırasında nehyedildiği (İbn Mâce Nikâh 44; Ebû Dâvud Nikâh 14 H.No: 2072) bildirilmektedir.

Hz. Ali`den (r.a). şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Nebî (s.a.s) Hayber gününde mut`a nikâhını ve evcil eşeklerin etini yasaklamıştır" (Buhârî Nikâh 31; Müslim Nikâh 29-32; İbn Mâce Nikâh 44).

Link to post
Sitelerde Paylaş

Semre b. Ma`bed el-Cühenî`den çeşitli yollarla nakledilen bir hadîs mut`anın sonsuza kadar yasaklandığını belirtmektedir. Rasûlullah (s.a.s) ile birlikte Mekke fethine katılan Seleme orada Allah elçisinin izin vermesi üzerine bir câriye ile mut`a yapmış rivâyete göre bir veya üç gün câriye ile beraber olduktan sonra sabahleyin Rasûlullah`ın (s.a.s) Hacer-i Esved ile Kâbe kapısı arasında durarak şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey insanlar ben size kadınlarla mut`a yapmanız konusunda izin vermiştim. Şüphesiz Allah onu kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. Kimin yanında (mut`a nikahı ile tuttuğu) kadın varsa onu serbest bıraksın. Onlara verdiklerinizden hiçbir şey geri almayınız" (Müslim Nikâh 19 22 24; İbn Mâce Nikâh 44; Dârimî Nikâh 16; Ahmed b. Hanbel Müsned III 406). Bazı rivayetlerde bu yasaklamanın Vedâ haccı sırasında yapıldığı belirtilir (bk. İbn Mâce Nikâh 44 H. No: 1962).

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hz. Ali`den (r.a). şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Nebî (s.a.s) Hayber gününde mut`a nikâhını ve evcil eşeklerin etini yasaklamıştır" (Buhârî Nikâh 31; Müslim Nikâh 29-32; İbn Mâce Nikâh 44).

Ali bunu söyleyecek de şiiler halâ Mut'a nikahını uygulayacak öyle mi?

İyi sallamışlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sonra nesh edilip yürürlükten kaldırıldı.

Ne ile?

Hadisle.

Bre gafil! Allah'ın ayetinin hadisle neshedildiğini ileri sürüyorsun da, ayetin ayetle neshedildiğini bizzat Kur'an açıklamışken neden karşı çıkıyorsun?

"Ben neshi inkar etmiyorum, hükümsüz ayetler vardır." diyorsan ve "Ben senin Bakara-106'ya ait yorumuna karşı çıkıyorum." diyorsan;

Bakara-106'da demiyor mu: "Biz bir ayeti nesheder ya da unutturursak" diye?

Napıyormuş?

Ayeti neshediyormuş.

Neshetmek: Değiştirip yerine başka bir hüküm koymak.

"Neshedersek" demek "değiştirip yerine başka hüküm koyarsak" demek değil mi?

Ondan sonra neden "Yerine daha hayırlı ve daha mislini getiririz" diyor?

Eğer ayette;

"Biz bir ayetin değişmesine gerek duyarsak" denilmiş olsaydı sorun olmazdı.

Bu durumda bana değil, ayetteki ifadeye ya da ayette problem görmüyorsan bu ifadeyi böyle çevirmiş olan mealcilere yöneleceksin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 12 years later...

bakara :106: " مَا نَنْسَخْ مِنْ اٰيَةٍ اَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاۜ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ  


Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?"


 نْسَخْ  ve  نسى  farklı kavramlar.


unutturma hem lafız hem mana yani hükmün tamamen silinmesi.
Nesh ise Bir şeyin yerine başka şeyin getirilmesi.
Aslında  nesh kelimesi  kök olarak nüsha demektir. Misal bir orijinal belgenin kopyası çıkarılır iki nüsha olur gibi. Yani ayet nesh olması aslında tamamen yok olması değil  hükmün değişmesi veya bedel veya misli ile ikame edilmesi demek.
Kaldı ki nesh edilen ayetler unutma gibi hem lafzı hem hükmü yok edilmiyor hükmü değişiyor veya yok ediliyor ancak lafzı ayet olarak Kur'an da var olmaya devam ediyor.
Unutturulan ise hem lafzen hem mana ve hüküm olarak ortadan tamamen siliniyor.
Dolayısı ile unutturulan ayetler Kur'an da yer almıyor. 


unutturma ve neshe şöyle bir misal verilebilir:
Misal nesh olarak bebek doğarken anne sütü ile beslenir büyüdüğünde anne sütü tamamen kesilir artık süt değişerek diğer hayvani sütleri içmeye devam eder.
Ancak misal çocuğun beşikte veya emekleyerek yürümesi devam etmez bir kere gerçekleşir ve tamamen biter.
Büyüdüğünde de beşiğe koymak veya haydi emekleyerek yürü demek gereksizdir.
Nesh kelimesi tefsirlerde açıklanırken bir şeyin başka zıt veya muhalif bir şey ile yer değişmesi denilip: Güneş gölgeyi nesh etti.Yani karanlık gölge ile aydınlık ışık zıttır.Bir zıt diğer zıttın yerini aldı.
Veya yaşlılık gençliği nesh etti veya beyaz saç siyah saçı nesh etti gibi.
Ancak misal ayakta namaz kılamayacak kadar aciz zayıf biri oturarak namaz kılar. Artık ayakta kılma ondan düşer. Bu gibi durumlar nesh değil belki unutturma gibi  misal olabilir.
Unutmanın Arapçası نسى ayetlerde terk etmek anlamında da kullanılmıştır.
87:6 " سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسٰىۙ  Sana Kur’an’ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın.
"
Bu ayette unutturmama Allaha ait bir durum olduğu için zıttı istersek dilediğimizi de unuttururuz manası mefhumu muhalifinden çıkar.
Aslında unutmanın zıt anlamı zikirdir hafıza ذاكرة olarak söylenir. Zikir hatırlama hatırlatma misal yukarıda ismi zikredilen hatırlatma ile oraya gider.
Yenisini getiririz diye bir ibare yoktur orijinali   بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاۜ  Ondan daha hayırlısı veya benzeri misli gibi bir mana vardır.
Buradan anladığım daha hayırlısı unutturulanların yerine gelendir.
Misli benzeri de nesh edilenlerin yerine gelendir.


Misal: Bir kişi evlendi eşi hayırlı çıkmadı boşandılar
Başka bir hanımla evlendi. Burada şöyle denilebilir: Eskisi tamamen silindi gitti yerine gelen tamamen farklı ve daha hayırlı biri. Zaten unutma anlamında ki نسى   nin terk etme anlamı da vardır ki boşanma bir nevi terktir.


Ama arabasını sattı benzerini aldı burada misli benzeri durumu nesh için daha uygun diye düşünüyorum.
Arapçada değiştirme anlamında bir dünya kelime var: " تبديل ، إبدال ،تحويل ، تحريف ، استبدال ، تغيير ، مقايضة، مبادلة ، قلب ، صرف ، تعديل ، تعويض عن ، استبدال ، تحريف ، تحويل ، مبادلة"
Bunların hiç biri bakara 106 da geçmemektedir.
Nesh in anlamı klasik anlamda  değiştirmek değildir. Tebdil  belki bu anlamı verebilir. Tebdili kıyafet elbise değiştirme demek. Nesh iptal etme hükmü kaldırma denilebilir.
Bu ayetin nüzul sebepleri tefsirlerde şöyle geçer:                          İnanmayanlar müşrikler:" فقالوا ألا ترون إلى محمد يأمر أصحابه بأمر، ثم ينهاهم عنه ويأمرهم بخلافه، ويقول اليوم قولاً ويرجع عنه غداً؟"


Tercümesi: Muhammedi gördünüz  mü  bir gün ashabına bir şeyi emrediyor sonra emrettiğini yasaklayıp tam tersi hilaf olan başka şeyi emrediyor .Bu gün bir  söz söylüyor yarın ondan tamamen dönüyor." 
Bakara 106 da neshi önceki peygamberlerin şeriatlarını nesh etme kaldırma anlamında tefsir edenlerde vardır.

Kur'an da nesh var diyenler ile yok diyenler şeklinde islam alimleri ayrışmışlardır. Bu konu da aslında ittifak yoktur.


Bu bahis ile ilgili daha fazla şeylerde var sonra yazabilirim.


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 22.08.2021 at 13:53, nogodbutAllah yazdı:

Bakara 106 da neshi önceki peygamberlerin şeriatlarını nesh etme kaldırma anlamında tefsir edenlerde vardır.

Kur'an da nesh var diyenler ile yok diyenler şeklinde islam alimleri ayrışmışlardır. Bu konu da aslında ittifak yoktur.

 

İslam dünyasında hangi konuda ittifak var ki?

Hemen her mevzuda paramparçasınız; her kafadan bir ses çıkıyor. Zibil gibi farklı mezheplere, tarikatlara ayrılmışsınız. Bu malum kitabın içeriği hakkında bile hemfikir değilsiniz. Buna rağmen herbiriniz ayrı bir ahkăm kesiyor ve "Aman da dinim şahane, aman da tanrım çok yakışıklı" minvalinde kendinizden olmayanların kafasını ütülüyorsunuz.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...