Jump to content

Müslümanım diyen Ey hanımlar, kızlar!


Recommended Posts

Bildigimiz gibi Milli Gazete, Milli Gorusun yayin organidir. Bunyesinde barindirdigi yuzden fazla yazarla, kendi okuyucu kitlesi uzerinde de oldukca etkilidir.

Dun gazeteleri tararken, soz konusu gazetede yayinlanan asagidaki yaziyi okudum..Hic suphesiz bu konu burada binlerce kez gundeme gelmistir. Ancak ben yine de, okumayan arkadaslarimiz icin yaziyi foruma tasimayi uygun buldum..

Yazi icerigi itibariyle; kadinin ortulmek istenmesinin ozunde "erkegin -ozellikle radikal musluman erkegin- kendine guvensizligi" (elbette yazinin amaci bu guvensiziligi vurgulamak degil) konusunda yogunlasmis ve bu guvensizligi din formati icine almak icin, her zaman oldugu gibi, "Allah" in yardimina ihtiyac duyulmus..

Yaziyi kaleme alan muslumana gore; " kalplerinde sehvet denen bir hastalik tasiyan erkekler sapiktirlar ve kadinlar ise onlari bastan cikaran seytandirlar! Cozum nedir? Kadinlari ambalajlamak!

Kuran'da kadinlarla ilgili duzenlenen ayetlerde, asagidaki yazida belirtilen "ayrintilar" var mi? Ben gormedim, ama bilgilendirilmeye acigim..

Tum erkeklerin sapik oldugu gibi bir paranoya icinde olmadim hic bir zaman..Ancak bu yaziyi tarafsizlik cabasiyla defalarca okuduktan sonra, gunluk yasamlari dine endekslenmis erkeklerin, bilincaltinda sakladiklari sapik durtulerini din olgusuyla bagdastirarak ne denli acik ve kurnazca kullandiklarini, superegolarini kadin uzerinde egemenlik kurarak, nasil tatmin ettiklerini bir kez daha gordum..

Gaye

05.02.2008

Müslümanım diyen Ey hanımlar, kızlar!

Mehmet Talü

milli@milligazete.com.tr

En iyi barınacağınız, oturacağınız yer, her şeyden evvel kendi evinizdir. Aile çerçevesi dışında kalan meselelerden sizi sorumlu tutan yok. Bu sebeple huzur içinde, rahat rahat, size yakışan bir vakarla evinizde oturunuz. Evinizin işlerini görünüz ve evinizle ilgileniniz.

Zaruret icabı sokağa çıkmanız gerekiyorsa, bu konuda size izin verilmistir. Fakat iffetinizi ve namusunuzu korumalısınız. Herkesin dikkatini çekecek şekilde giyinmeyiniz. Başkalarını sizinle meşgul olmaya zorlamayınız. Gözler aracılığıyla insanların gönüllerini avlayacak şekilde güzellik gösterilerinde bulunmayınız. Yürürken ağır başlı olunuz. Ellerinizle işaretler yapmayınız. Yüzünüzü göstererek kaş ve göz oyunlarına başvurmayınız. Hele kırıtarak hiç yürümeyiniz. Yabancı bakışları üzerinize toplayıcı hareketlerden sakınınız. Mücevherlerinizi, bilezik ve sairenizi gizleyiniz. Bunları şangırdatarak, seslerini duyanların gönüllerini avlamaya kalkmayınız. “Benim de cicilerim var.” kabilinden hareketler yapmayınız. Konuşmanız gerekiyorsa ciddi olunuz. Fiskos yapmayınız. Ölçülü konuşunuz. Bakın! Bu hususta ALLAH Teâlâ size özel ne buyuruyor:

“Ey hanımlar! Eğer ALLAH Teâlâ’dan korkuyorsanız yabancı erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın, sonra kalbinde şehvetten dolayı hastalık bulunan kimsede arzu uyanabilir. Güzel, ölçülü ve ağır başlı söz söyleyin.” (Ahzab Sûresi:32)

Bu sebeple: Namahrem erkeklere karşı kırıtarak konuşmayın. Yılışıklık ifade eden davranış içinde söz söylemeyin. Gülerek, işvelenerek konuşmayın. Naz ve cilve yaparak hitap etmeyin.

Zira bir hanımın bu şekilde konuşması, kalplerinde şehvetten dolayı hastalık bulunan erkeklerde arzu ve ilgi uyandırabilir. Böylece kötü niyetin ilk adımı atılmış, kötü düşünmenin tohumuna ortam hazırlanmış olur. O bakımdan kadının kırıtarak, işvelenerek, cilve yaparak konuşması haram kılınıp yasaklanmıştır.

Kadının ağır başlılığı, ciddiyeti, söz ve davranışlarındaki ölçülülüğü çok önemlidir. Çevresindeki insanlara hürmet telkin etmesinin başlıca sebeplerinden bir kısmının bunlar olduğunu söyleyebiliriz.

Bu prensipleri nazarı dikkate aldığınız takdirde sokağa çıkmanızda her hangi bir sakınca yoktur. İhtiyaçlarınızı görmek için evlerinizden dışarıya çıkabilirsiniz. İşte Kur’ân-ı Kerim’in ahlâkı bunlardır.

Muhterem okuyucu!

Osmanlı devleti zamanında hiçbir Padişah, hiçbir Sadrazam, hiçbir paşa, hiçbir bürokrat hanımlarını yanlarına alıp toplumsal ve kamusal alana taşımamıştı.

İslâm dininde, tesettürlü de olsa Müslüman devlet adamlarının kadınları, erkeklerin arasına karışmaz.

Osmanlı toplumunda Müslüman kadınlar trenlerde, vapurlarda, tramvaylarda kendilerine mahsus, özel bölümlerde seyahat ederlerdi.

Yine Müslüman hanımlar lokanta ve muhallebicilerin ailelere tahsis edilen bölümlerinde yemek ve tatlı yiyebilirlerdi. O bölgeye, kocaları da olsa erkekler giremezdi.

Sayın kişi dindar bir Müslüman imiş, hanımı başörtülü imiş... Yüksek tepeye çıkınca, hanımı ile birlikte resepsiyonlara, davetlere, toplantılara, içkili ziyafetlere katılacakmış.

İslâm’da böyle bir şeyin yeri yoktur. Böyle bir şey dindarlıkla, Müslümanlıkla olması mümkün değildir.

Birtakım Müslümanlara hitap ediyorum: Takva ve dindarlık ile fısk, fücur ve günahı birbirine karıştırmayalım.

“Bizim istediğimiz İslâm...” diye bir şey olamaz. ALLAH Teâlâ’nın bildirdiği, Resûlullah (S.A.V.) efendimizin tebliğ ettiği, 15 asırdır müctehidlerin, fukahanın, salihlerin anlattıkları İslâm’ı ölçü alalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

o zaman o paradokstan kurtulmak için en iyisi Kuran'daki gibi denge. Tarafsız aktarıyorum;

saçlarını*(hımar) dekoltenin üzerine vursunlar, parlayanlarını göstermesinler..

amaç sadece mekanına göre erotik ve heryerde pornofrafik kışkırtıcılığı örtmek. bilmiyorum katılmayan var mı, varsa desin....

tarihinde templet tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Muhterem okuyucu!

Osmanlı devleti zamanında hiçbir Padişah, hiçbir Sadrazam, hiçbir paşa, hiçbir bürokrat hanımlarını yanlarına alıp toplumsal ve kamusal alana taşımamıştı.

İslâm dininde, tesettürlü de olsa Müslüman devlet adamlarının kadınları, erkeklerin arasına karışmaz.

evet en doğrusu, devletin başındaki kişinin eşi olan kadını yanında taşımamasıdır.

Çünkü devletin başı kadın olmalı. lezbiyen olmayacağına göre öyle bişey de olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tüm erkekler sapık degildir ama müslüman erkekler sapıktır.Zaten burada nefis bir paradoks var kapandıkça sapıklaşıyorsun sapıklaştıkça kapanıyorsun.

pis kokmuş müslo:))sende içtikçe sapıtıyosun sapıttıkça saçmalıyosun açıldıkça açıl donla gez taksimde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tüm erkekler sapık degildir ama müslüman erkekler sapıktır.Zaten burada nefis bir paradoks var kapandıkça sapıklaşıyorsun sapıklaştıkça kapanıyorsun.

pis kokmuş müslo:))sende içtikçe sapıtıyosun sapıttıkça saçmalıyosun açıldıkça açıl donla gez taksimde.

beyni betonlanmis unah

bari bu basligi rahat birak ...adam gibi yorum yapacaksan yap !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Enlil atma uydurma bitaraflarından ben şeriatçıyım eşimden başka biriyle birlikte olmam.

sen seriate karsi mi geliyorsun!

bak seriatin kurucusu muhammed bile tek kadinla yetinmemis hatta 2 taneylede hatta 4 taneylede.... neyse toplam 13 tane kadinla beraber olmus

seriat 4 kadina izin verirken seriatin kurucusu nasil oluyorda acik ara farkla bu kurala uymuyor aciklarmisin?

kivirmani sabirsizlikla beklicem..

tarihinde obs tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Enlil atma uydurma bitaraflarından ben şeriatçıyım eşimden başka biriyle birlikte olmam.

UNAH,

Şeriat yönetiminde:

1- Kadının boşanma hakkı yoktur

2- Erkek 4 kadına kadar evlenebilir,önceki eş veya eşleri müdahale edemez,mahkemeye gidemezsiniz

3- Kadın yalnız olarak çarşıya çıkamaz,yanında bir erkek olacak

4- Kadının yeri evidir, çalışamaz (bir kaç meslek dışında)

5- 2 kadının şahitliği bir erkek şahitliği kadardır

6- Mirasta kadına 1,erkeğe 2 pay verilir.

7- Ehliyet alamazsınız,araba kullanamazsınız

NOT: Şeriat hükümetine yönelik eleştiriler yapılamaz.

Atmıyorum,şeriatın ne olduğunu iyi öğren, inanmıyorsan git irana,arabistana biraz gözlem yap.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...