Jump to content

Burdan Yakın Türk Kafatasçılar


Recommended Posts

sence kaç bin yıllıktır

Siyonizm, Filistin'de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketi. Söz konusu alan, Tevrat'ta bahsi geçen ve İsrail Diyarı (İbranice: Eretz Yisra'el) adı verilen topraklardır. İsrail'in kurulmasından bu yana, Siyonist hareket de şekil değiştirerek öncelikle Modern İsrail devletinin desteklenmesi amacı ile varlığını sürdürmektedir. [1]

Siyonizm esas olarak Yahudi ulusu kavramının M.Ö. 1200 ile İkinci Tapınak döneminin sonları (M.S. 70 yılına kadar) arasında ilk olarak geliştiği İsrail Diyarı ile Yahudileri ilişkilendiren tarihi bağlar ve dini gelenekler kavramına dayanmaktadır. [2] [3]Büyük ölçüde Avrupa Yahudilerinin kıtanın dört bir yanında yükselen antisemitizme verdiği bir tepki şeklinde başlayan çağımızdaki hareketin kurucuları çoğunlukla laik Yahudilerden oluşmaktadır.[4] Siyonizm, modern milliyetçilik görüngüsünün bir koludur.[5] Başlangıçta, asimilasyona ve Yahudilerin Avrupa'daki durumuna karşı alternatif tepkiler sunan çok sayıdaki Yahudi siyasi hareketinden biri olan Siyonizm, hızla büyümüş, Holokost'un (Yahudi Soykırımı) ardından da Yahudi siyasi hareketleri arasında hakim güç halini almıştır.

Siyasi hareket, Avusturya-Macar gazeteci Theodor Herzl tarafından, Der Judenstaat (Yahudi Devleti) adlı eserinin yayımlanmasının ardından, 19. yüzyılın sonlarında resmen kurulmuştur.[6] "İsrail Diyarı"na Yahudi göçünü teşvik etmeyi amaçlayan hareket, sonunda Yahudiler için bir anavatan olarak İsrail'i kurma hedefine 1948 yılında ulaşmıştır. Savunucuları, Siyonizmin amacını Yahudi ulusu için kendi kaderini tayin olarak görmektedir.[7] İsrail'de yaşayan Yahudilerin dünya üzerindeki Yahudiler içindeki payı hareketin hayata geçirilmesinden bu yana sürekli olarak artmıştır. Bugün, dünyadaki Yahudilerin yaklaşık yüzde 40'ı İsrail'de yaşamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde de benzer sayıda Yahudi yaşamaktadır (bakınız Amerikan Yahudileri), ancak bu rakamın İsrail'e oranla azalmaya devam etmesi beklenmektedir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Siyonizm

Görüldüğü gibi, bir siyasi hareket olarak 19. yy sonlarında Yahudi milliyetçiliğinin yahut Siyonizmin kurulduğu ifade edilmiştir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 57
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

bunu ben de biliyorum ama yahudi dini ırkçııdır zaten ondan başka uluslara yayılmadı

bazı etiyopyalılar bazı arap kökenliler de bu dini kabul etmiş

tevrat zaten ırka dayalı bir kitap

Büyük ölçüde doğru, ama tam olarak değil: Sonradan Yahudi olunur misal. Bir de, zaten Yahudiler misyonerlik faaliyetlerine sıcak bakmamıştır ki, bunun nedeninin 'yabancılar dinimize girmesin' olduğunu sanmıyorum, en azından tek ve en büyük nedeni bu olmamalı.

Yahudilerin çok ünlü ve tarihi rabbi'lerinin bir kısmı/önemli kısmı sonradan Yahudi olmuştur. Hatta Davud'un büyükannesi de/bile öyledir :)

tarihinde Roquentin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Büyük ölçüde doğru, ama tam olarak değil: Sonradan Yahudi olunur misal. Bir de, zaten Yahudiler misyonerlik faaliyetlerine sıcak bakmamıştır ki, bunun nedeninin 'yabancılar dinimize girmesin' olduğunu sanmıyorum, en azından tek ve en büyük nedeni bu olmamalı.

Yahudilerin çok ünlü ve tarihi rabbi'lerinin bir kısmı/önemli kısmı sonradan Yahudi olmuştur. Hatta Davud'un büyükannesi de/bile öyledir :)

hmm roquentın ama yahudıler genelde dünya halkları tarafından pek sevilmemiş yüzyıllarca

avrupada da baskı gördüler zaten

bunun nedeni bence tevratı ırkçı görüşlerine dayanak yapmaları

Link to post
Sitelerde Paylaş
bunu ben de biliyorum ama yahudi dini ırkçııdır zaten ondan başka uluslara yayılmadı

bazı etiyopyalılar bazı arap kökenliler de bu dini kabul etmiş

tevrat zaten ırka dayalı bir kitap

Goddess'im ''kavmiyetçilik'' fikri 18.yy'da şekillenmeye başlayan bir düşünce olup siyasal olarak ''kapitalizmin yahut burjuvazi''nin çocuğudur denilebilinir. Bunun öncesinde ''milliyetçilik'' fikrinin yerini tutan ''dinsel ideolojiler'' vardır. Zaten, yazımda da devletlerin yani mülkiyet esasına dayalı sınıflı toplumların ''resmi bir ideoloji''leri olmadan var olamayacağını anlatmaya çalışıyorduk. Bireyler ve toplumlar arasındaki ilişkilerde verili ''eşitsizlikleri'' ''mutlak, meşru, takdir-i ilahi'' olarak gösteremediğiniz takdirde, toplumlar yahut bireyler bunu değiştirmeye, kendi adaletlerini yahut ''özgürlükleri''ni sağlamaya çalışacaklardır. Bunun önüne geçmeye yarayan en önemli koz hala ''milliyetçi ve dinci'' düşüncelerden beslenen ''resmi ideolojiler''dir.

Tarihsel süreç içerisinde değerlendirecek olursak ''devletler''in yayılmacılıklarını ve işgallerini meşrulaştırmak için kullandıkları argümanlar neredeyse birbirinin kopyası gibidir. Dünyaya iyilik ve adalet sağlamakla görevli olduklarını inandırılan Göktanrı ideolojisiyle İslam'ın ''gaza yahut cihat'' ideolojisi arasında söylem olarak fark yoktur. Siyonist Yahudilerin de ideolojileri bu bağlamda değerlendirilmelidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
hmm ama göktanrı dini ataerkil din değil ki

yayılmacı olamaz

varoluş mücadelesi için ataerkil din olması gerekmez mi

Göktürk İmparatorluğu'nda Tengricilik tek tanrıcı bir din olarak görünmektedir ve muhakkak birçok başka inançları da barındırmış olan bu kültürde en büyük rolü oynamış ve hatta bu dönemde en parlak zamanlarından birini yaşamıştır. Göktürk hükümdarları halkları tarafından, yaşayan bir tanrı oğlu olarak kabul edilmiştir. Dört 'il'e ayrılmış olan devletin bu illerinin yönetimi dört il han'ca temsil edilmiş ve bu ilhanlar da halkları tarafından tanrısal muamele görmüşlerdir. Ölen bir Han ya da Kağan'ın ölümden sonra da tanrısal varlığını sürdürdüğüne inanılmış ve halkına destek olmaya devam etmesi için her sene ölüm gününde onun için bir kurban kesilmiştir WİKİPEDİA...

Daha önce açtığımız bir başlıkta, totemist inanç kültlerinde ''hükümdar'' kavramının da totemleştiğini alıntılamıştık(Totem-tabu ve Atatürkçülük başlığına bakabilisin). Totemlerin sakınılması gereken yasaklı, aynı zamanda da koruyucu özelliği olan kültler olduğu ortaya konmıuştu. Totemleşen kişi yahut nesneyle birey/halk arasında hem bir korku/sakınma ilişkisi hem de toplumu düzenleyici bir takım baskı ve ritüellerin/kuralların olduğu ifade edilmişti.

Yukarıdaki alıntıda da görüldüğü üzere ''hükümdar'' olgusu tabulaşarak bir baskı ve korku öznesi haline gelmektedir; bu objenin aynı zamanda toplumu dış tehlikelerden koruduğu inancı da aşılanmaktadır. Bahsi geçen toplum, toplumsal işbölümünün daha basit ve küçük olduğu bir kabile toplumu olsaydı pek sıkıntı yaratmayacaktı; ancak, bilindiği gibi GÖKTÜRK devleti aynı zamanda bir imparatorluktu.

Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve bu doğrultuda hareket ederlerdi. Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardır

http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kt%C3%BCrkler

Son olarak, varoluş mücadelesi için ataerkil olmanın gerektiği gibi bir kanıya nasıl ulaştın? Daha önceki yazımda ''varoluş'' mücadelesinden değil; istila ve yayılmacılık geleneklerinden bahsetmiştim. Eski dönem OrtaAsya inanç kültlerinde kadınların da hükümdar olabildikleri, daha doğrusu hükümdardan sonra ikinci yönetici oldukları doğrudur, kadın İslam toplumlarındaki gibi sosyal hayattan dışlanıp eve kapatılmaz. Ancak, unutulmamalı ki erkeğin toplumsal hayattaki rolü ''savaşçı'' kimliği dolayısıyla daha belirgindir.

Göktürklerin de diğer Türk boyları gibi son derece yayılmacı oldukları ise tarihsel bir gerçekliktir; zira bir dönem Orta asyanın önemli bir kısmında egemenlik kurmuşlardır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyamız üzerinde Bitane bile Saf ırk yoktur.Kaldıki ben genelde kendimi Slav ve Türk ırkından sayarım.

Yanlız bunu araştıran adam kaç kişiyle araştırdı.Gerçekci sonuçlar değil.

tarihinde Fredrik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

yani ne kadar karışmış olsada isterse orta asyadan hic gen kalmamıs olsun günümüzde karışım oranı neredeyse sıfırdır.

darwin üstadımızın ispinoz kuşları deneyinden yola cıkarsak bu karışık ırkın karısıklığı git gide azalmaktadır.yani işin açığı orta asyayla baglatısı az olan yeni bir türk ırkı oluşabilir.

çevre şartlarından dolayı tür arasında bagzı farklılıklar olması ve bizim buna ırk dememiz şaşılacak birşey deildir.

ırkcılık olayına bu kadar yüklenerek hicbirşey çözemessiniz sadece kendini saf türk olarak görenleri kin duymaya itersiniz saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
bunu ben de biliyorum ama yahudi dini ırkçııdır zaten ondan başka uluslara yayılmadı

bazı etiyopyalılar bazı arap kökenliler de bu dini kabul etmiş

tevrat zaten ırka dayalı bir kitap

Tevrat ilk haliyle ırka dayalı bir kitap değildir, kaldı ki 'İsrailoğulları' kavramı Kuran'da bile var.

Büyük ölçüde doğru, ama tam olarak değil: Sonradan Yahudi olunur misal. Bir de, zaten Yahudiler misyonerlik faaliyetlerine sıcak bakmamıştır ki, bunun nedeninin 'yabancılar dinimize girmesin' olduğunu sanmıyorum, en azından tek ve en büyük nedeni bu olmamalı.

Yahudilerin çok ünlü ve tarihi rabbi'lerinin bir kısmı/önemli kısmı sonradan Yahudi olmuştur. Hatta Davud'un büyükannesi de/bile öyledir :)

Sonradan Yahudi olunmaz, Yahudi olmanın koşulu annenin Yahudi olmasıdır, bunu ben demiyorum adamlar diyor. Sonradan Musevi olabilirsin ama Yahudi asla. Bu Türk'üm ama Japon olmak istiyorum demek gibi birşeydir. Irka dayalı biyolojik faktörler değiştirilemez; ancak Darwin'in de değindiği gibi 'öjeni' kavramıyla biryerlere varılabilir illa da ırk diyorsanız...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sonradan Yahudi olunmaz, Yahudi olmanın koşulu annenin Yahudi olmasıdır

Böyle birşey bende duydum ama çok saçma harbiden,kişinin babası yahudi annesi ingiliz ise bu adam yahudi-ingiliz melezidir,kişinin annesi yahudi babası ingiliz ise bu kişi yine yahudi ingiliz melezidir,yahudilerin bunu kabul edip etmemeleri önemli değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Göktürk İmparatorluğu'nda Tengricilik tek tanrıcı bir din olarak görünmektedir ve muhakkak birçok başka inançları da barındırmış olan bu kültürde en büyük rolü oynamış ve hatta bu dönemde en parlak zamanlarından birini yaşamıştır. Göktürk hükümdarları halkları tarafından, yaşayan bir tanrı oğlu olarak kabul edilmiştir. Dört 'il'e ayrılmış olan devletin bu illerinin yönetimi dört il han'ca temsil edilmiş ve bu ilhanlar da halkları tarafından tanrısal muamele görmüşlerdir. Ölen bir Han ya da Kağan'ın ölümden sonra da tanrısal varlığını sürdürdüğüne inanılmış ve halkına destek olmaya devam etmesi için her sene ölüm gününde onun için bir kurban kesilmiştir WİKİPEDİA...

Daha önce açtığımız bir başlıkta, totemist inanç kültlerinde ''hükümdar'' kavramının da totemleştiğini alıntılamıştık(Totem-tabu ve Atatürkçülük başlığına bakabilisin). Totemlerin sakınılması gereken yasaklı, aynı zamanda da koruyucu özelliği olan kültler olduğu ortaya konmıuştu. Totemleşen kişi yahut nesneyle birey/halk arasında hem bir korku/sakınma ilişkisi hem de toplumu düzenleyici bir takım baskı ve ritüellerin/kuralların olduğu ifade edilmişti.

Yukarıdaki alıntıda da görüldüğü üzere ''hükümdar'' olgusu tabulaşarak bir baskı ve korku öznesi haline gelmektedir; bu objenin aynı zamanda toplumu dış tehlikelerden koruduğu inancı da aşılanmaktadır. Bahsi geçen toplum, toplumsal işbölümünün daha basit ve küçük olduğu bir kabile toplumu olsaydı pek sıkıntı yaratmayacaktı; ancak, bilindiği gibi GÖKTÜRK devleti aynı zamanda bir imparatorluktu.

Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri) tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanır ve bu doğrultuda hareket ederlerdi. Bu yüzden kendilerini Göktürk olarak tanımlamışlardır

http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6kt%C3%BCrkler

Son olarak, varoluş mücadelesi için ataerkil olmanın gerektiği gibi bir kanıya nasıl ulaştın? Daha önceki yazımda ''varoluş'' mücadelesinden değil; istila ve yayılmacılık geleneklerinden bahsetmiştim. Eski dönem OrtaAsya inanç kültlerinde kadınların da hükümdar olabildikleri, daha doğrusu hükümdardan sonra ikinci yönetici oldukları doğrudur, kadın İslam toplumlarındaki gibi sosyal hayattan dışlanıp eve kapatılmaz. Ancak, unutulmamalı ki erkeğin toplumsal hayattaki rolü ''savaşçı'' kimliği dolayısıyla daha belirgindir.

Göktürklerin de diğer Türk boyları gibi son derece yayılmacı oldukları ise tarihsel bir gerçekliktir; zira bir dönem Orta asyanın önemli bir kısmında egemenlik kurmuşlardır...

-

peki albatros başka nerde yayılmaları gerekiyodu :blink:

-

Link to post
Sitelerde Paylaş
İsviçre merkezli Genea şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Avrupa'da yaşayan halklar arasında genetik anlamda 'en karışık ve en az safkan' olan topluluk Türkiye halkı...

Türklerde 8 farklı gen

Türkiye'de 'safkan Türk' tartışması yaratacak araştırma için Avrupa'nın dört bir yanından DNA örnekleri toplayan ve bunlar üzerinde analizler yapan bilim adamları Türkiye'de yaşayan Türkler'in sekiz farklı etnik gruba ait genleri taşıdığını belirledi.

Safkana en yakın Ruslar

Çalışmada Avrupa'da 'safkan' olmaya en yakın halkın ise Ruslar olduğu ortaya çıktı. Aryan ırk için İkinci Dünya Savaşı'nı çıkaran Almanların genetik yapısında ise sadece yüzde 25 Cermen genleri bulunduğu ve hatta genlerinin yüzde 10'luk bir kısmının da Yahudi ırkından geldiği belirlendi.

Türkler saf kan değil

iGenea yetkililerinin araştırmanın 'en büyük sürprizi' olarak açıkladığı Türkiye sonuçlarına göre Türkiye'de yaşayan insanların genetik yapısı incelendiğinde sekiz farklı etnik gruba ait izler bulunuyor. Avrupa ve Türkiye'nin çevresindeki bölgede bu kadar karmaşık bir genetiğe sahip olan başka bir millet daha yok.

İşte Türklerin taşıdığı genler

Türklerin taşıdığı genler ise şöyle:

1) Türk

2) Berberi

3) Hellenik

4) Cermen

5) Slav

6) Arap

7) Yahudi

8) İlirya

Kaynak: http://www.haberform.com/haber/turk-isvicr...geni--17901.htm

Yıllarca bu ülkede Türklük adına, milliyetçilik adına kan döken, kendileri dışındaki diğer etnik kimlikleri aşağılayıp yok sayan kafatasçıların dikkatle okumalarını tavsiye ederim. Yani, aşağıladıklarıyla birlikte aslında kendilerini de aşağıladıklarının nesnel kanıtıdır bu araştırma.

Benim anlamadığım... Bu tip çalışmaları yapanlar acaba referans genlerini nerden temin ediyorlar. Ellerinde standart, damızlık, "safkan" (ne demekse artık) Türk, Cermen, Arap vs. geni mi var? Varsa bu standart genleri nerden bulmuşlar ve bu buldukları kişilerin "safkan" olduğunu nerden biliyorlar? Alınlarında mı yazıyor...

Asıl bu tip çalışmalardan biraz ırkçılık kokusu geliyor gibi sanki...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Indigenous Peoples in Armenia

Turk 42 %

Phoenician 12 %

Jews 12 %

Slav 10 %

Celtic 10 %

Persian 8 %

Arabs 6 %

Bu çok ilginç.

Şimdi daha önceki bir tartışmada Anadolu Türklerinin Rum, Ermeni geni taşıdığını öne sürenler buna ne diyecekler acaba?

Bu %42 nasıl açıklanabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu çok ilginç.

Şimdi daha önceki bir tartışmada Anadolu Türklerinin Rum, Ermeni geni taşıdığını öne sürenler buna ne diyecekler acaba?

Bu %42 nasıl açıklanabilir?

O %42 Türk'ün de %42'si Ermeni...

O %42'nin de %42'si Türk, bu böyle sonsuza kadar gider.... :}

tarihinde puppetularz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Böyle birşey bende duydum ama çok saçma harbiden,kişinin babası yahudi annesi ingiliz ise bu adam yahudi-ingiliz melezidir,kişinin annesi yahudi babası ingiliz ise bu kişi yine yahudi ingiliz melezidir,yahudilerin bunu kabul edip etmemeleri önemli değil.

Irkçılıkta fazla mantık yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İsviçre merkezli Genea şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Avrupa'da yaşayan halklar arasında genetik anlamda 'en karışık ve en az safkan' olan topluluk Türkiye halkı...

Türklerde 8 farklı gen

Türkiye'de 'safkan Türk' tartışması yaratacak araştırma için Avrupa'nın dört bir yanından DNA örnekleri toplayan ve bunlar üzerinde analizler yapan bilim adamları Türkiye'de yaşayan Türkler'in sekiz farklı etnik gruba ait genleri taşıdığını belirledi.

Safkana en yakın Ruslar

Çalışmada Avrupa'da 'safkan' olmaya en yakın halkın ise Ruslar olduğu ortaya çıktı. Aryan ırk için İkinci Dünya Savaşı'nı çıkaran Almanların genetik yapısında ise sadece yüzde 25 Cermen genleri bulunduğu ve hatta genlerinin yüzde 10'luk bir kısmının da Yahudi ırkından geldiği belirlendi.

Türkler saf kan değil

iGenea yetkililerinin araştırmanın 'en büyük sürprizi' olarak açıkladığı Türkiye sonuçlarına göre Türkiye'de yaşayan insanların genetik yapısı incelendiğinde sekiz farklı etnik gruba ait izler bulunuyor. Avrupa ve Türkiye'nin çevresindeki bölgede bu kadar karmaşık bir genetiğe sahip olan başka bir millet daha yok.

İşte Türklerin taşıdığı genler

Türklerin taşıdığı genler ise şöyle:

1) Türk

2) Berberi

3) Hellenik

4) Cermen

5) Slav

6) Arap

7) Yahudi

8) İlirya

Kaynak: http://www.haberform.com/haber/turk-isvicr...geni--17901.htm

Yıllarca bu ülkede Türklük adına, milliyetçilik adına kan döken, kendileri dışındaki diğer etnik kimlikleri aşağılayıp yok sayan kafatasçıların dikkatle okumalarını tavsiye ederim. Yani, aşağıladıklarıyla birlikte aslında kendilerini de aşağıladıklarının nesnel kanıtıdır bu araştırma.

:)

sana katılıyorum bizans tohumu .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...