Jump to content

Dindar zekası


Recommended Posts

Merhaba,

Burada dindarlar hakkında ateist kisveli aşağılayıcı sözler sarfetmek için yazmıyorum. Tam aksine, yazdıklarımın bir kısmı dindar insanın inanç sistemi üzerine kurduğu mantıksal dayanakları övmek içindir.

Din, zeki bir insan için bir akıl oyunu gibidir. Evet, ne kadar zeki iseniz din inancınızı sürdürmek o kadar zihin cimnastiği gerektirir. Bu bağlamda din gerçekten de akıl işidir. Sonuçta baris kanıtları olmayan, kısmen felsefi, kısmen mitolojik bir inancın gerçekliğini savunuyorsunuz. Bunlar aslında dindar insanın bile kısmen de olsa kabul edebileceği kriterlerdir.

Zeki ve dindar insanların bile bazen "yahu ben ne saçmalıyordum az önce? ha bir saniye, şöyle bir çıkış vardır elbet" gibilerinden düşüncelere kapıldıklarını, aslında içten içe kendileriyle arada bir çatıştıklarını düşünüyorum. Sonuçta sorgulama ve çatışma olmazsa aklın da bir önemi kalmıyor. Aslında kimi bilinmeyeni savunmaya çalıştığım zamanlarda ben de böyle düşünüyordum.

Örneğin insanların sokulmaya çalışıldığı kimi kalıplar var. Yaratılışçı-evrimci, gelenekçi-yenilikçi, vs. Nadiren bu kalıpları kendimiz icad etsek de genelde var olan birini benimseyip onu savunmaya, o konuda akıl yormaya meyilliyiz. Bir tarafın birkaç artısını gördük mü "hah tamam işte bu benim savımdır" diye kendimize adapte edip, konu hakkında makaleler okuyup güvendiğimiz insanların konuşmalarını dinleyip mümkün olduğunca çok kanıt toplamaya çalışıyoruz. Bunun tek sebebi tabii ki de başkalarına üstünlük sağlayıp zevklenmek değil, hatta belki de bu bir sebep bile değil. Makul bir sebep ise bakış açımızın doğruluğunu görüp kendimizi aydın bir topluluğa dahil etmek.

İnanç ya da düşünce tarzları kaç kişi tarafından benimsenirse benimsensin, bir tek insanın sorgulaması ve normdan ayrılması her şeyi alt üst eder. Bu insan inançlarının tehlikede olduğunu düşünen çoğu tarafından çarpraz sorguya çekilir, yeni düşünce sisteminin hatalı olduğuna inandırılmaya çalışılır. Bu yapılırken genelde topluluğun otoritesini kullanmak gibi felsefi yanılgılara düşülür. Bu, topluluğu daha da haksız konuma getirir ve farklı düşünce destek görmeye başlar.

Aslında burada olan şeyi sadece ateizme yormayın. Belki ateizm ya da herhangi bir şekilde tanrı kavramını şu veya bu sebepten ötürü reddetmek bizim nacizane ortadoğu ülkemizde aykırı bir düşünce olabilir, fakat islam da dünyanın kalan geneline baktığınızda alakasız ya da aykırı bir inanç sistemidir. Üstüne üstlük ülkemizde ateistlerin çeşit çeşit olması gibi, dünyada da müslümanlar çeşit çeşit olduğundan savunma yaparken bazen çok yanlız kalırsınız.

Ateist bakış açısına geri döneyim, islam kısaca evrenin tanrısının samanyolu galaksisindeki bir yıldızın etrafında dönen bu dünyada bir elçi doğurtması ve bu elçinin dünya üzerinde arap yarım adası dediğimiz bir yerde hem kendisi hem de evrenin tanrısı adına savaşarak bir din yaydığı inancıdır. Bu cümleyi kurarken elimden geldiğince tarafsız davrandım.

Benzer bir cümleyi hristiyanlık adına da kurmak mümkün. Hristiyanlık kısaca evrenin tanrısının bir kadına kendisini doğurtması suretiyle dünyaya ayak basması, hastayı iyileştirmesi, suyu şaraba çevirmesi, birbirine kötü davranmamayı öğütlemesi, sonra da çarmıha gerilirken insanların günahlarını eğer kendisine taparlarsa affetmesi inancıdır.

Yahudilik de çok benzer sayılır. Bir gün evrenin tanrısının yanan bir çalı ile seçtiği elçinin dikkatini çekmesi, elçiyle buluşma ayarlayıp bir dağın tepesinde on emri indirmesi inancı.

Bütün bu dinler akıllı kişiler tarafından ele alınmış, savunulmuş, haklarında akla hayale gelmeyecek argümanlar oluşturulmuştur. Bunlardan belki en iptidai olanları ortalama zekaya sahip insanlar tarafından kavranıp tartışmaya açıldığı için her ne kadar sürünseler de itirazcılar da bazen en az onlar kadar ortalama olduklarından herhangi bir sonuca varmakta büyük güçlükler çekmekteler.

Demek istediğim, insanın her ne kadar coğrafyasına özgü de olsa bir din seçip ister istemez tartışmalara girmesi onu gerçekten aklı zorlayacak bir yolculuğa çıkarır. Bu sebepten ötürü çoğu artık konu hakkında düşünmeyi bırakıp beyinsizce tekrar moduna girse de kimisi vardır ki söyleyeceği her şeyi tartar, mümkün olduğunca ortak noktadan uzak ve kendi dinine yakın şekilde yeni argümanlar oluşturmaya çalışır. Bunu yaparken de hayatından genel olarak birşey eksilmez. Bu tartışmalar aslında onu ya da yaşamını pek etkilemez. Bu bağlamda din zeki bir şahıs için gerçekten de akıl işidir, zihin cimnastiğidir, hatta entellektüel bir uğraş bile sayılabilir.

Bence.

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 58
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bence,

Eleştrilecek yanları olsa da eleştrilemeyecek kısımları daha fazla olan güzel bir yazı.

Ana tema, dindar insanların da en az dinsiz insanlar kadar zeki olabileceği.

Hatta yazıya göre dindar kişi değişen zamana ve eleştrilere karşı inancını koruyabilmek için çok daha fazla düşünmek zorundadır.

Karate filmlerinin unutulmaz repliklerinden birini burada tekrarlamakta yarar var:

"Aldığın darbeler seni yıkmıyorsa bu seni daha güçlü yapar"

Fakat nakavt olma ihtimali de her zaman var.

Öyle ya da böyle ben bu arenaya çıkan/çıkabilen dindarları taktir ediyorum.

Zaten yapım itibarı ile ateist yani gerçek anlamında teist karşıtı biri de değilim.

Bu arenaya çıkamayan ama avazı çıktığı kadar meeleyip beni rahatsız eden koyunlara ve onların çobanlarına karşıyım.

Uzatmadan..Yazı için teşekkür ederim

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şuna "inancını koruyabilmek için kıvırmak zorundadır" desek ayıp mı oluır?

senin zekanda bir sorun mu var insan savunamadıgı birşeye inanırmı ki kıvırsın kıvırmanın bize ne faydası var hey allahım sabır ver bunlara karsı

Link to post
Sitelerde Paylaş

Savunamadığı şeye inanan yüzlerce insan gördüm. Bunlardan çoğu univrsite mezunuydu üstelik

Bİlindik bir kaç iddia ötesinde hiç bir birikimleri yoktu (evren niye var, ben niye yaşıyorum, ya varsa boku yersiniz vs) gibisinden

Kur'andaki ayetleri işlerine geldiği gibi yorumlayanlar, mesela önceden "biz geniş kudret sahibiyiz" diyen ayeti daha sonra "biz evreni genişleticiyiz" diye çeviren sahtekarlar ne yapmaktadır sence? Bence kıvırmaktalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ana tema, dindar insanların da en az dinsiz insanlar kadar zeki olabileceği.

Bu konuda hiç kuşku yok bence... Olay zeka problemi değil ama özgür düşünebilmeyi öğrenebilme yeteneği ve isteğidir... Ateizm kısaca, dinlerin içimize ektiği korku tohumlarını içimizden atabilmek ve aklımızı başımıza almaktır... Dışardan bakınca o kadar trajikomik geliyorki dinler, inanılır gibi değil... Keşke bir dakika olsun dışardan bakmayı becerebilseydiler... Buradaki ateistlerin hemen hepsi her iki tarafı da çok iyi düzeyde biliyorlar; ama dindarların hemen hiçbirisi ateist tarafı bilmiyor... Bu yüzden birilerinin onlara ateizmi bir dindar gözüyle anlatması ve/veya eleştirmesini yeterli sanıyorlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Savunamadığı şeye inanan yüzlerce insan gördüm. Bunlardan çoğu univrsite mezunuydu üstelik

Bİlindik bir kaç iddia ötesinde hiç bir birikimleri yoktu (evren niye var, ben niye yaşıyorum, ya varsa boku yersiniz vs) gibisinden

Kur'andaki ayetleri işlerine geldiği gibi yorumlayanlar, mesela önceden "biz geniş kudret sahibiyiz" diyen ayeti daha sonra "biz evreni genişleticiyiz" diye çeviren sahtekarlar ne yapmaktadır sence? Bence kıvırmaktalar.

senin kafa tek bir yere odaklanmıs baska pencereden yorumlamıyorsun olayı o yüzden sana kıvırmak gibi geliyor bende sırf savunmak için sahtekarlık yapan hacı hocalara karsıyım ve dinleri çirkinleştirdigini düşünüyorum ama bu atıfını tüm müslümanlarada yapamassın

Link to post
Sitelerde Paylaş
senin kafa tek bir yere odaklanmıs baska pencereden yorumlamıyorsun olayı o yüzden sana kıvırmak gibi geliyor bende sırf savunmak için sahtekarlık yapan hacı hocalara karsıyım ve dinleri çirkinleştirdigini düşünüyorum ama bu atıfını tüm müslümanlarada yapamassın

Niye, "müslüman" demek "inanan" ve her şey rağmen "inanan" demektir ki bu durum insanlığın geri kalmasının başlıca sorumlusudur... Bu bağlamda dogmalar ve din, fikirsel anlamda asla saygıyı haketmez...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Niye, "müslüman" demek "inanan" ve her şey rağmen "inanan" demektir ki bu durum insanlığın geri kalmasının başlıca sorumlusudur... Bu bağlamda dogmalar ve din, fikirsel anlamda asla saygıyı haketmez...

geri kalmaya bir örnek göster

Link to post
Sitelerde Paylaş
geri kalmaya bir örnek göster

Günümüz İslam ülkelerine ve ortaçağ Avrupasına kısa bir bakış yeterli gelmiyor mu size?... Pozitif bilimleri ve özgür düşünebilme yeteneğini ve buna bağlı gelişen teknolojiyi İslamın veya istisnasız tüm insanlığın malı sayarak yanılmayın... 100-150 yıllık hasbelkader Kuzey Afrika İslam bilginleri çağını da antik Yunan ve Roma kitaplarına ve bu dönem Atina'sının özgür düşünme geleneğine borçludur müslümanlar...

İnsanlığın düşünsel gelişimi, dinlere ve dogmatizme rağmen oluşmuş bir gelişmeyi yansıtmaktadır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuda hiç kuşku yok bence... Olay zeka problemi değil ama özgür düşünebilmeyi öğrenebilme yeteneği ve isteğidir... Ateizm kısaca, dinlerin içimize ektiği korku tohumlarını içimizden atabilmek ve aklımızı başımıza almaktır... Dışardan bakınca o kadar trajikomik geliyorki dinler, inanılır gibi değil... Keşke bir dakika olsun dışardan bakmayı becerebilseydiler... Buradaki ateistlerin hemen hepsi her iki tarafı da çok iyi düzeyde biliyorlar; ama dindarların hemen hiçbirisi ateist tarafı bilmiyor... Bu yüzden birilerinin onlara ateizmi bir dindar gözüyle anlatması ve/veya eleştirmesini yeterli sanıyorlar...

Nefis bir görüş.Bayıldım valla.Ellerine sağlık

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar Merhaba,

Aslında "tanrı var - sana inanmıyorum" dualitesinin, her ne kadar kapsamları çok geniş olsa da var olan argümanlardan sadece ikisi olduğuna dikkat çekmek isterim.

İnsanlığın kırk bin yıl evvel bir nükleer savaş geçirip yok olma noktasına gelmesi,

Evrenin ve dünya'nın 4400 sene evvel yaratıldığı,

Dünya'nın düz olduğu,

Aslında sanal bir gerçeklikte yaşadığımız,

Uzaylıların dünyayı ziyaret etmesi,

Din içi ya da dışı bu iddiaların hepsi için olağanüstü argümanlar üretilmiştir, araştırmalar yapılmıştır.

Aslında bunların hepsi burada bahsettiğim zihin cimnastiklerine girer. Bir sanal gerçeklik savunucusu dünyada vuku bulan çeşitli olayları ve kendi yaşadıklarını iddia ettikleri deneyimleri birleştirerek hiçbir şeyin gerçek olmadığını, bir şekilde gerçekten kopuk olduğunu sağlamca savunabilir.

Bir yeni dünya yaratılışçısı jeolojik oluşumlara bakıp "şu oran milyonlarca yıl devam etseydi böyle olmazdı, demek ki sadece 4.400 yıl geçmiş" türünden argümanlarla sağlam bir savunma hazırlayabilir. En azından savunmanın reddedilmesinden evvel araştırılması gerekmektedir.

Uzaylı konusunu zaten biliyorsunuz.

İlginç bir konu da bir inanç genel olarak kabul edildikten sonra üzerinde yeterince düşünülmez, bir nevi sürekliliği azalır, yavaş yavaş yok olmaya başlar. Üretimde olmayan inanç sistemi bir süre sonra hayatla ilgisini yitirip gider. İnançları yaşatabilmenin bir yolu karşı düşünceleri hedef göstermek, ya da herhangi düşünce bir düşünce bulup onu karşısına almaktır. İnanç böylece taraftarlarını uyandırır ve ürettirmeye başlar. Bu her ne kadar çakallık olsa da inancın yok olmaması için gereklidir.

Pekiyi ne olmuş yani? Sorusu burada önem kazanır.

Ne olmuş Tanrı(lar) varsa?

Ne olmuş kırk bin yıl önce nükleer savaş çıktıysa?

Ne olmuş sanal bir gerçeklikte yaşıyorsak?

Ne olmuş kötü uzaylılar dünyayı tehdit ediyorsa?

İnsanlar bu noktada bu öngörülerin getirdiği çeşitli sorumlulukları ifade eder. Eğer var ise yaşamımızı da belli bir şekile sokmamız gerektiğinden bahsederler. Hayatın girmesi gereken bazı kalıplar olduğunu savunur.

Yani inanışların kabullenilmesi, o inanışlara uygun yaşanılması için belli bir sorumluluk getirir. Karşılaştığım bir yanılgı ise belli sorumlulukların bu inanışlar olmadan var olamayacağını savunmaktır.

İnsanların yaptıklarına gerekçe bulmada ne kadar zorlandıkları da zaten bu noktada görülüyor.

Bu kısım biraz daha ateist oldu ama idare edin artık.

Bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Niye, "müslüman" demek "inanan" ve her şey rağmen "inanan" demektir ki bu durum insanlığın geri kalmasının başlıca sorumlusudur... Bu bağlamda dogmalar ve din, fikirsel anlamda asla saygıyı haketmez...

Buna katılmıyorum..

Bu düşünce burada müslümanken ateist olanların varlığını red eder..

Sadece eleştiri yapmak edi-büdü diyologlarına girmek istemediğim/sevmediğim bir şey ama..

Burada bunu söyleyip doğrusunu öğrenmek adına yaptım..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir sanal gerçeklik savunucusu dünyada vuku bulan çeşitli olayları ve kendi yaşadıklarını iddia ettikleri deneyimleri birleştirerek hiçbir şeyin gerçek olmadığını, bir şekilde gerçekten kopuk olduğunu sağlamca savunabilir.

Berkeleyci idealist görüş, gözlemcinin olmadığı bir ortamda sesin olmadığını ve olamayacağını bile gayet güzel savunur... Hiçbir gözlemcinin olmadığı ıssız bir ormanda devrilen bir ağaç ses çıkartır mı sizce?...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Buna katılmıyorum..

Bu düşünce burada müslümanken ateist olanların varlığını red eder..

Sadece eleştiri yapmak edi-büdü diyologlarına girmek istemediğim/sevmediğim bir şey ama..

Burada bunu söyleyip doğrusunu öğrenmek adına yaptım..

Buna katılmıyorum..

Bu düşünce burada müslümanken ateist olanların varlığını red eder..

Sadece eleştiri yapmak edi-büdü diyologlarına girmek istemediğim/sevmediğim bir şey ama..

Burada bunu söyleyip doğrusunu öğrenmek adına yaptım..

Zaten orada kişilerin değil, din ve dogmaların saygıyı haketmediğinden bahsetmiş.

Düşünerek bunların farkına varan insanlar zaten bu kapsamdan çıkıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bence,

Eleştrilecek yanları olsa da eleştrilemeyecek kısımları daha fazla olan güzel bir yazı.

Ana tema, dindar insanların da en az dinsiz insanlar kadar zeki olabileceği.

Hatta yazıya göre dindar kişi değişen zamana ve eleştrilere karşı inancını koruyabilmek için çok daha fazla düşünmek zorundadır.

Karate filmlerinin unutulmaz repliklerinden birini burada tekrarlamakta yarar var:

"Aldığın darbeler seni yıkmıyorsa bu seni daha güçlü yapar"

...

Dostum sen karate filmleri izlemeye devam et be. Demek ki bunca filozof, bunca zamandır dinleri boş yere dogma olarak tanımlamışlar. Karate filmi izleselermiş, her şey gün gibi ortaya çıkacakmış.

Sanırım Nietzsche de "Beni öldürmeyen şey, beni daha güçlü kılar" derken, karate filmlerinden etkilenmiş...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu konuda hiç kuşku yok bence... Olay zeka problemi değil ama özgür düşünebilmeyi öğrenebilme yeteneği ve isteğidir... Ateizm kısaca, dinlerin içimize ektiği korku tohumlarını içimizden atabilmek ve aklımızı başımıza almaktır... Dışardan bakınca o kadar trajikomik geliyorki dinler, inanılır gibi değil... Keşke bir dakika olsun dışardan bakmayı becerebilseydiler... Buradaki ateistlerin hemen hepsi her iki tarafı da çok iyi düzeyde biliyorlar; ama dindarların hemen hiçbirisi ateist tarafı bilmiyor... Bu yüzden birilerinin onlara ateizmi bir dindar gözüyle anlatması ve/veya eleştirmesini yeterli sanıyorlar...

Sen şimdi dışarıdan mı baktın dine?

Ateistler olarak iki tarafı da biliyorsunuz hayda breh,

pekii karşı tarafın gözüyle hisleriyle baktınız mı?

baktıysanız neden "Dinler... İnanılır gibi değil işte" diye işin içinden çıkıyorsun sen mesela? Bu kadar basitmiydi, benim hayatım bu düşünce ile beraber geçmiş. "inanılır gibi değil, saçma..."

Bakınız... Bu empati değil. Dindar'ın ne düşündüğünü anladığını hissetmek bu değil. Oysa ki ŞAHSEN ben, Ateistleri çok iyi anlıyorum ve taktir ediyorum, neden böyle düşündüklerini anlayabiliyorum. Buradaki kıdemli müslümanların da sizleri anladığını düşünüyorum. Fakat onlarda anlayış bakımından eksiklik yokken, inanç bakımından fazlalık var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Forumdaki bir çok müslümanda -kıvrak- zekanın örneklerini gördüm.

Yaptıkları gerçekten zor ellerinde bir metin var ve tüm gerçekleri ona uyarlamak zorundalar. Ayrıca metnin ilahi olduğunu kanıtlamak içinde sürekli mucize üretmek zorundalar sayılardan, harflerden ve sürü ile saçma şeyden medet umar haldeler.Kelimeleri eğip büküp kafasına göre anlam yükleyip kendilerinin bile inanmakta zorlandığı mucizeler çıkartıyorlar.

Gerçekten işleri kolay değil allah yardımcıları olsun :)

tarihinde BooKLeSS tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Forumdaki bir çok müslümanda -kıvrak- zekanın örneklerini gördüm.

Yaptıkları gerçekten zor ellerinde bir metin var ve tüm gerçekleri ona uyarlamak zorundalar. Ayrıca metnin ilahi olduğunu kanıtlamak içinde sürekli mucize üretmek zorundalar sayılardan, harflerden ve sürü ile saçma şeyden medet umar haldeler.Kelimeleri eğip büküp kafasına göre anlam yükleyip kendilerinin bile inanmakta zorlandığı mucizeler çıkartıyorlar.

Gerçekten işleri kolay değil allah yardımcıları olsun :)

Şöyle düşünüyorum II.Dünya savaşı veya öncesinde Marksizm Almanya öncelikli bi sürü avrupa ülkesini sömürdü.II . Dünya savaşından sonra bu görüş Hitler başta olmak üzere bir çok ihtilalci tarafından kırıldı.Daha sonra Darwinizm denen safsatalar kuramı ortaya tekrar atıldı.Ve bu iki görüşte şu an zırvalıktan başka bir şey değil bunu ben değil sende kabul ediyorsun.Ama nedense sizin bu zekanız ve zırvalıklarınız bizim Kitabımızdan başka laf edecek bi şeyinizin elinizde kalmadığını gösteriyor...

Saygılar

tarihinde mbarka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...