Jump to content

Tanrı vs Mantık


Recommended Posts

Haaa, sayın Dehri ben anladım olayı:

Hani, Aristo'nun "ilk hareket ettirici" dediği tanrı var ya? Hani, "Herşey hareket halindedir, o zaman kendisi hareket etmeyen bir ilk hareket ettirici olmalıdır. O da tanrıdır" diyor ya?

Şimdi bu KARUN şebekullahülazim, "hareket ettirici" yerine "sebep" diyor; "kendisi hareket etmeyen ilk hareket ettirici" yerine de "sebepsiz ilk sebep" diyor.

Aristo, adını koymuş: "Tanrı budur" demiş; ama, bu sığır aleyhisselam adını koymuyor, "Sebepsiz ilk sebep işte. Ne derseniz deyin. Tanrı mı dersiniz, şabalak mı dersiniz... size kalmış" diyor.

Forum bayağı bayağı bir eğlence forumuna dönüştü, ne şirin canlılar gelir oldu. Kendimi zoo'da hissettim...

Öncelikte fiziksel anlamda mutlak durgunluk diye birşeyin varoldugunu / mümkün olduğunu ve bigbang'inde mutlak bir durgunluktan başladığını göstermeleri gerekir. (Bu bile sebepsiz bir ilk sebep olan tanrı için gerekli ama yeterli değildir) Ama biliyoruzki mikro boyutlarda kuantum tekinsizliği devreye girer. Enerjinin ufak bir hacme sıkışması ve orda mutlak hareketsizlik halinde kalması zaten fiziksel bir imkansızlıktır. Bunu kuantum mekaniğinin öngörüleri söylüyor.

Kaldı ki hareket hareketsizliğe göre daha genel bir durumdur

Hareketsizlikten yola çıkarak hareketi açıklayamazsın ama hareketsizliği sıfır hızlı hareket olarak açıklayabilirsin mesela

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 272
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

buket;

Evrenin içi dışı farketmez

Belirli bir yapısı olmalıdır.

Orda burda mantık geçerli değil diyebilirsin diyelim

Orda 2+2 = 4 değil 7 diyebilirsin diyelim

Ama bu 2+2 = 7 olması oranın bir zorunluğudur artık.

2+2 nin cevabının sürekli değiştiği bir evren veya evrenötesi varolamaz

İç tutarlılık denen şey elinizdeki kurallar kümesinden tek bir sonuca varmanızdır.

Elinizdeki kurallar kümesi ile bir problemin çözümünde farklı iki sonuca ulaşıyorsanız iç tutarlılığınız yok demektir

Tanrı'nın sıfatlarından eğer bir soruya cevap verirken farklı sonuçlara ulaşabiliyorsan bu tanrı tanımında sıfatlarında bir iç tutarlılık yok demektir.

Sen daha felsefe nedir, mantık nediri, bilim nedir onları öğren Buket

Bu konulara sonra gir, bunlar seni aşar.

İşte sorun zaten bu düşünce tarzında. Matematiksel yaklaşımlarla işin içinden çıkamazsınız sadece. Var olan her canlı diğerinden farklıdır. Hiç biri diğerinin aynısı değildir. Hiç bir an diğeri ile aynıda değildir. Allah hep yeni bir şandadır sözü boş değil. Olayı sadece 2+2=4 ile çözemezsin. Canlıları matematik ile çözebildik mi? Dna dökümleri bize canlılığı açıklayabildi mi? Hayır. Demek ki matematik çözüm değil. Siz felsefeyi ve mantığıda matematiğe bağladınız gidiyorsunuz. Oysa evren bu şekilde anlaşılamıyor.

Tanrının sıfatları iç tutarlılıktan yoksun ne demek? İnsana bak ve kurduğu düzenlere bak. İnsan teknoloji üretmeye kadar geldi. Dün imkansız denilen teknolojiler bugün üretilebiliyor. Neden? Çünkü yeni çözümler bulunuyor. Demek ki evrende bu açılımları yapabileceğimiz bir altyapı var. Dehri hem sen fizikçisin. Kuantum fiziğini biliyorsun. Kuantum fiziği klasik fizikle örtüşmüyor. Sence kuantum dünyada 2+2=4 ediyor mu? Kuantum dünya bildiklerimizi alt üst etmiyor mu? Kuantum fiziğide iç tutarlılıktan yoksun. Napalım inkar mı edelim şimdi onu? Ah ah ateistler sınırlı düşünceleriniz ile bilimle de çelişiyorsunuz. Bilim İslamı doğruluyor. Ama bu size ağır geliyor ve sürekli çarpıtıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte sorun zaten bu düşünce tarzında. Matematiksel yaklaşımlarla işin içinden çıkamazsınız sadece. Var olan her canlı diğerinden farklıdır. Hiç biri diğerinin aynısı değildir. Hiç bir an diğeri ile aynıda değildir. Allah hep yeni bir şandadır sözü boş değil. Olayı sadece 2+2=4 ile çözemezsin. Canlıları matematik ile çözebildik mi? Dna dökümleri bize canlılığı açıklayabildi mi? Hayır. Demek ki matematik çözüm değil. Siz felsefeyi ve mantığıda matematiğe bağladınız gidiyorsunuz. Oysa evren bu şekilde anlaşılamıyor.

Tanrının sıfatları iç tutarlılıktan yoksun ne demek? İnsana bak ve kurduğu düzenlere bak. İnsan teknoloji üretmeye kadar geldi. Dün imkansız denilen teknolojiler bugün üretilebiliyor. Neden? Çünkü yeni çözümler bulunuyor. Demek ki evrende bu açılımları yapabileceğimiz bir altyapı var. Dehri hem sen fizikçisin. Kuantum fiziğini biliyorsun. Kuantum fiziği klasik fizikle örtüşmüyor. Sence kuantum dünyada 2+2=4 ediyor mu? Kuantum dünya bildiklerimizi alt üst etmiyor mu? Kuantum fiziğide iç tutarlılıktan yoksun. Napalım inkar mı edelim şimdi onu? Ah ah ateistler sınırlı düşünceleriniz ile bilimle de çelişiyorsunuz. Bilim İslamı doğruluyor. Ama bu size ağır geliyor ve sürekli çarpıtıyorsunuz.

Deneme bir şey anlatamassın. Uğraşmana gerek yok. En nihayetinde bu bir seçimdir. Tanrı yoktur dese bile yarın 40'ınsan sonra Allah Allah deyip namaza durmayacağı ne malum. Hatta Tanrı yok derken ne kadar samimi, ya da acaba nasıl bir 'Tanrı yok' fikrine sahip.

Bunu bile bilmemiyoruz. ;)

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Öncelikte fiziksel anlamda mutlak durgunluk diye birşeyin varoldugunu / mümkün olduğunu ve bigbang'inde mutlak bir durgunluktan başladığını göstermeleri gerekir. (Bu bile sebepsiz bir ilk sebep olan tanrı için gerekli ama yeterli değildir) Ama biliyoruzki mikro boyutlarda kuantum tekinsizliği devreye girer. Enerjinin ufak bir hacme sıkışması ve orda mutlak hareketsizlik halinde kalması zaten fiziksel bir imkansızlıktır. Bunu kuantum mekaniğinin öngörüleri söylüyor.

Kaldı ki hareket hareketsizliğe göre daha genel bir durumdur

Hareketsizlikten yola çıkarak hareketi açıklayamazsın ama hareketsizliği sıfır hızlı hareket olarak açıklayabilirsin mesela

İyi de işte sayın Dehri,

Evrenin mutlak durgunluktan/yokluktan, varolduğu/harekete geçtiği, mantıken mümkün müdür ki, kanıtlasınlar? Şu an içinde bulunduğumuz evrenin big-bangla mutlak yokluktan oluştuğunun düşünüldüğüne dair tek bir bilimsel yazıya rastlamadım.

Benim bildiğim ve bana da en mantıklı gelen, 13,7 milyar yıl önce yaşanan big-bang, bir önceki evrenin büzülüp sıkışmasının sonucudur. Yani şu anki evrenin nedeni, bir önceki evrendir.

İlk evren neydi, nedeni neydi?.. türünden sorulara belki hiçbir zaman vevap verilemeyecek. Biz, bu evrenin oluşturduğu şartlar içinde var olabilmiş canlılarız ve öyle sanıyorum ki, bu konuyla ilgili kesin anlamda cevap bulabileceğimiz tek soru, bu evrenin nasıl ve ne zaman oluştuğudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte sorun zaten bu düşünce tarzında. Matematiksel yaklaşımlarla işin içinden çıkamazsınız sadece
.

Varlığı anlamada elimizdek tek araç mantık

Bunun gayrisi iman olur, kimsede birşey diyemez

Neye inanırsın inan

Var olan her canlı diğerinden farklıdır. Hiç biri diğerinin aynısı değildir. Hiç bir an diğeri ile aynıda değildir.

Yani?

Allah hep yeni bir şandadır sözü boş değil.

Boş sözler

Olayı sadece 2+2=4 ile çözemezsin. Canlıları matematik ile çözebildik mi? Dna dökümleri bize canlılığı açıklayabildi mi? Hayır. Demek ki matematik çözüm değil. Siz felsefeyi ve mantığıda matematiğe bağladınız gidiyorsunuz. Oysa evren bu şekilde anlaşılamıyor.

Her açıklama belirli bir mantığa dayanmalıdır, çıkarım yaparken elimizde belirli kurallar olmalıdır. Gerisi hezeyandır

Mantık ile matematik zaten içiçedir. Matematiksel her ispat mantıksal bir ispattır.

Felsefeyide iç tutarlılığa bağlı olarak yapmazsanız sözleriniz havada kalır.

Felsefe, iddialarınızı peşi sıra dizip bunlar arasında nasıl bağıntılar, zorunluluklar oldugunu göstermeden (bakın bu bağıntıları ve zorunlulukları gösterirken ister istemez belirli kurallar (mantık) kullanmanız gerekir) kabul etmek veya ettirmek değildir.

Tanrının sıfatları iç tutarlılıktan yoksun ne demek?

Tanrı'nın sıfatlarını gözönüne aldığımızda bazı sorularda bı sıfatların bizi farklı cevaplara götürüyor olmasıdır.

İnsana bak ve kurduğu düzenlere bak. İnsan teknoloji üretmeye kadar geldi. Dün imkansız denilen teknolojiler bugün üretilebiliyor. Neden? Çünkü yeni çözümler bulunuyor. Demek ki evrende bu açılımları yapabileceğimiz bir altyapı var
.

Bunlar ile benim anlattığım şeyin ne alakası var?

Anlamıyorsun buket

Boş yere kasmayacam kendimi kusura bakma

Dehri hem sen fizikçisin. Kuantum fiziğini biliyorsun. Kuantum fiziği klasik fizikle örtüşmüyor. Sence kuantum dünyada 2+2=4 ediyor mu? Kuantum dünya bildiklerimizi alt üst etmiyor mu? Kuantum fiziğide iç tutarlılıktan yoksun. Napalım inkar mı edelim şimdi onu? Ah ah ateistler sınırlı düşünceleriniz ile bilimle de çelişiyorsunuz. Bilim İslamı doğruluyor. Ama bu size ağır geliyor ve sürekli çarpıtıyorsunuz.

Kuantum fiziği iç tutarlıktan yoksun diyen adamı tekme tokat döverler biliyormusun fizik bölümlerinde :)

Kuantum fiziği mantıksal açıdan son derece tutarlıdır. Sağlam matematiksel bir alt yapısı ve bu matematiksel çözümlerinin doğada bir karşılığıda vardır. Kuantum fiziği klasik fizikteki gibi tek bir durum değil durumların istatistikten dağılımını öngörür sadece. Kuantum kuramında 2+2 yine 4 tür. İstersen al bir kuantım fiziği ders kitabı incele. Ordaki matematikte 2+2 kaçmış gör. Bilmeden ahkam kesişinize bakınca bağlantı oldugunuza dair fikrim güçlenmekte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mantığın özü, 2+2'nin her şartta 4'ü vereceğidir. Sen bunu duyumsasan da duyumsamasan da, tecrübe etsen de etmesen de, 2+2= (Her şartta) 4'tür. Çünkü bu, matematiğin kanunudur. Matematik senin için böylesine izafi bir bilim dalı mıdır? 2+2'nin 7'yi verebilme ihtimali var mıdır gerçekten?

İşte bu bakış açın yanlıştır ve metafiziktir. Mantık kurallarını nesnellik tecrübemizden çıkarımlarız. Bu demektir ki, eğer nesnellik değişirse, bizim mantık ilkelerimiz de değişir. Mantık, mutlak değil, görecelidir.

Senin hatan, mantığı mutlak birşey gibi ele alıp onu doğduğu nesnellikten soyutlamandır. Mantığın kökeni eğer nesnellik değilse, iki kere ikinin dört ettiği ''her şartta'' doğru ise, bu durumda mantık(yani bir zeka) nesnelliği belirliyor demektir. Bunun, evreni tanrı yarattı demekten farkı yok. Mantık, nesnelliği belirlemez; nesnellik, mantığı belirler. Materyalizm bunu böyle öğretir. Eğer mantık nesnelliği belirliyorsa, nesnellik mantığa uygun olmak zorundaysa, bu durumda nesnelliği mantıklı bir zeka yaratıyor demektir. Bunun adı feslefi idealizmdir, dinlerin iddiasıyla uyumludur.

Dehri'nin iddiası -bilmeden de olsa- bizi(maddeci ateistleri) tongaya düşürüyor. Ben ona karşı çıkarak dinleri savunuyor değilim. Bu konu bizi kaybettirir. Dehri olayı biraz yanlış kurgulamış. ''İki kere iki her şartta dört olmalıdır'' demek ne demek? Nesnelliği yaratan mantıktır demek. Burada hem mantığın(yani zekanın) doğayı belirlemesi hem de mantığın mutlaklaştırılması vardır. Bu durum da tanrıya inananların işine gelir.

İyi düşünün...

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Mantık, nesnelliği belirlemez; nesnellik, mantığı belirler.

Nesnellik nedir?

Hem hadi diyelim 2+2 = 6 olan bir nesnelliğimiz olsun

2+2 = 6 da bu nesnellikteki, bu gerçeklikteki mantıksal bir kuralımız olsun

Ne değişti ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dehri alıntı yapmadan yazacağım. Nasıl bir fizikçisin sen? Matematiksel hesaplamalar değişik boyutlara göre yapılmıyor mu? Hani ileri matematik diye birşey var. Bilmiyor olamazsın değil mi? Sence bunları süs olsun diye mi yapıyorlar? Matematiğe göre bile 2+2=4 etmez her zaman. Bunun değişken olduğu bilinir. Çünkü evren komplikedir ve anlamak için bu tür çalışmalar kaçınılmazdır. Kuantum dünya için 2+2=4 kesin kural demeni ise hayretle karşılıyorum. Kuantum mekaniğinden değil fiziğinden bahsediyoruz. İnsanları yanlış bilgilendirme. Bak sana başka karşı çıkanlar da var. Bu forumun önde gelenleri bağnaz ateist düşüncelerden ne zaman kurtulacak bakalım?

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte bu bakış açısı yanlıştır ve metafiziktir. Mantık kurallarını nesnellik tecrübemizden çıkarımlarız. Bu demektir ki, eğer nesnellik değişirse, bizim mantık ilkelerimiz de değişir. Mantık, mutlak değil, görecelidir...

Mantık, mutlaktır kardeşim. Sonsuzdan gelip, sonsuza uzanan dümdüz bir çizgidir. Göreceli olan, senin o çizgiye göre olan konumundur.

"Su", "deniz seviyesi"nde "100 derece"de kaynar demek, mutlak mantıktır. "Su", "Lut gölü kıyısı"nda "falan derece"de, "Everestin tepesi"nde "filan derece"de kaynar demekse, göreceliliktir.

Hava durumu haberleri görecelidir; "Bugün, Kars'ta hava -21 derece, Antalya'da +15 derece" demek, her ne kadar gezegen şartlarında mutlak kabul edilebilse de, "mutlak derece" karşısında, bunlar göreceli rakamlardır. Çünkü mutlak sıfırdır, -273.15.

Sen olsan da olmasan da, güneş sistemimiz yok olsa da olmasa da, mutlak sıfır, hep aynı kalacaktır. İşte mantık budur, göreceli değil mutlaktır.

Sen, "gerçek" ile "doğru" arasındaki farkın farkında değilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Nesnellik nedir?

Hem hadi diyelim 2+2 = 6 olan bir nesnelliğimiz olsun

2+2 = 6 da bu nesnellikte bu gerçeklikteki mantıksal bir kuralımız olsun

Ne değişti ?

Şu değişti; artık ''tanrı, 2+2=6 yapabilir mi?'' diyemeyiz. Başlangıçta bize mantıksız gelen bir şey artık mantık dahiline girdi. Böylece mantığın mutlak veya belirleyici değil, göreceli olduğunu gördük ve bu değişken mantığa dayanarak tanrı hakkında kesin sonuçlara ulaşamayacağımızı anlamış olduk. Çünkü başlangıçtaki ''2+2=6 olamaz'' biçimindeki manıksal iddiamız, 2+2'nin 6 ettiği bir evrende artık mantık dahiline girdi. O halde başlangıçtaki mantığımıza dayanarak çıkarımlarda bulunmanın yanlış olduğunu gördük. ''Tanrı mantığın üzerinde midir?'' sorusu geçersizleşti. Evet üzerinde olabilir, çünkü her evren için geçerli bir mantık ilkesi yoktur. Tanrı, bildiğimiz mantığın üzerine çıkabilir, çünkü bildiğimiz mantık değişkendir. Bildiğimiz mantık, şu an ki nesnellikten bizim türettiğimiz birşeydir. Tanrı bir başka nesnellik yaratırsa, bu durumda başka bir mantık türetmek zorunda kalırız ve eski mantığımıza dayanarak sonuca varmanın ne kadar yanlış olduğunu görmüş oluruz.

''Mantık ilkelerine ters hiçbir şey olamaz'' demek; o şeyleri(nesnelliği-evreni), bu mantık ilkelerine göre bir zekanın kurguladığını söylemektir aslında. Bu da tanrı inancını doğrulamaktır. Farkında olmadan tanrı inancına hizmet ediyor durumdasınız şu an. Mantığı mutlaklaştırmayın. Mantık ilkelerini nesnellikten çıkarırız, nesnellik değişirse mantık ilkeleri de değişir, dolayısıyla mantık ilkeleri değişkendir. Mantık ilkeleri değişken olduğunda da bu değişken şeye dayanarak tanrı hakkında kesin sonuçlara varamayız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar, mantık konusunda Wittgenstein'ın matık ve dil üzerine olan kitaplarını öneririm. Orada Tanrının varlığının neden imkansız ve daha da önemlisi "anlamsız" olduğunu gayet iyi anlamamız için önemli düşünceler var. Tanrının varlığıyla ilgili söylemler aslında dilin ve mantığın kurallarını bilmememizden kaynaklanıyor. Mantık ve dil kendi içinde tutarlı kullanıldığıda Tanrının varlığı imkansız ve anlamsız hale gelir...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dehri alıntı yapmadan yazacağım. Nasıl bir fizikçisin sen? Matematiksel hesaplamalar değişik boyutlara göre yapılmıyor mu? Hani ileri matematik diye birşey var. Bilmiyor olamazsın değil mi? Sence bunları süs olsun diye mi yapıyorlar? Matematiğe göre bile 2+2=4 etmez her zaman. Bunun değişken olduğu bilinir. Çünkü evren komplikedir ve anlamak için bu tür çalışmalar kaçınılmazdır. Kuantum dünya için 2+2=4 kesin kural demeni ise hayretle karşılıyorum. Kuantum mekaniğinden değil fiziğinden bahsediyoruz. İnsanları yanlış bilgilendirme. Bak sana başka karşı çıkanlar da var. Bu forumun önde gelenleri bağnaz ateist düşüncelerden ne zaman kurtulacak bakalım?

Bağlantı inspeakte benden duyduğun bazı kavramları yanlış anlamışsın :D

Sicim kuramı mesela 11 boyutlu uzay önörür

Diferensiyel hesaplar 11 boyutta yapılır

Git matematik bölümlerinde sor adamlar sonsuz boyutta bile işlem yapıyorlar ama o boyutların hepsindede aynı ilkeler geçerli

2+2 bütün matematiksel boyutlarda 4'tür

Tek boyutta yaptıgın bütün işlemleri çok boyutlara genelleyebilirsin. Tek boyutlu bir uzayda 2+2 = 4 iken çok boyutlu uzayda 5 etmez

Hem hayal kuralım hadi diyelimki 2+2 8.boyutta 5 ediyor, öyle olsa bile bile o buyutta her zaman 5 etmelidir bu da o farklı uzayın farklı mantık ilkesi olarak ortaya çıkar

Mantıktan yine kurtulamadın bak :D

Kuantum mekaniğinden değil fiziğinden bahsediyormuşuz :D

Bağlantı bu kadar belli etme kendini

Kuantum mekaniği ayrı fiziği ayrı değildir

Aynı gafı daha öncede yaptın

Gel inspeak'e anlatayım diyecem ama o kadar sohbetten sonra hala anlamadıysan

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mantık, mutlaktır kardeşim. Sonsuzdan gelip, sonsuza uzanan dümdüz bir çizgidir. Göreceli olan, senin o çizgiye göre olan konumundur.

"Su", "deniz seviyesi"nde "100 derece"de kaynar demek, mutlak mantıktır. "Su", "Lut gölü kıyısı"nda "falan derece"de, "Everestin tepesi"nde "filan derece"de kaynar demekse, göreceliliktir.

Eğer mantık mutlak ise, ''kimin zihninde mutlaktır?'' diye sorarım. Malumunuz mantık zihinde varolan birşeydir. Doğaya mantık atfedilemez. Eğer doğa mantık kurallarına uymak zorunda ise, bu durumda mantık kuralları doğadan önce var demektir. Doğadan önce de bu mantık kuralları boşlukta olamayacağına göre, bu kuralları düşünen bir zihin gerekir. Bunun adı da tanrıdır. Sizin akıl yürütmeniz tanrının varlığını doğruluyor, bunun farkında değil misiniz? Mantık mutlaktır dediğin an iş bitiyor, tanrıya kapıyı açıyorsun.

Su 100 derecede kaynar, doğru. Fakat buna ilişkin mantık kuralına, bu doğal/nesnel olayı gözleyerek biz ulaşıyoruz. Eğer suyun 50 derecede kaynadığı bir evren/doğa/nesnellik varolsaydı, o zaman bizim eski mantık kuralımız değişirdi. Mantık, nesnellikten çıkar ve nesnellik değiştiğinde mantık da değişir. O halde mantık mutlak değil değişkendir. Değişken birşeye tutunup da tanrı hakkında kesin çıkarsama yapılamaz.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Doğa yasaları, mantık kuralları değildir.

Doğa yasaları mantık kuralıdır demedim. Mantık kurallarına, doğadaki tekrarları gözlemleyerek ulaşırız dedim. Bunu da, bu kuralların daha üst bir zeka tarafından zihnimize hazır konmadığını belirtmek için söylüyordum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bağlantı inspeakte benden duyduğun bazı kavramları yanlış anlamışsın :D

Sicim kuramı mesela 11 boyutlu uzay önörür

Diferensiyel hesaplar 11 boyutta yapılır

Git matematik bölümlerinde sor adamlar sonsuz boyutta bile işlem yapıyorlar ama o boyutların hepsindede aynı ilkeler geçerli

2+2 bütün matematiksel boyutlarda 4'tür

Tek boyutta yaptıgın bütün işlemleri çok boyutlara genelleyebilirsin. Tek boyutlu bir uzayda 2+2 = 4 iken çok boyutlu uzayda 5 etmez

Hem hayal kuraım hadi diyelimki 2+2 8.boyutta 5 ediyor, öyle olsa bile bile o buyutta her zaman 5 etmelidir bu da o farklı uzayın farklı mantık ilkesi olarak ortaya çıkar

Mantıktan yinekurtulamadın bak :D

Kuantum mekaniğinden değil fiziğinden bahsediyormuşuz :D :D

Bağlantı bu kadar belli etme kendini

Kuantum mekaniği ayrı fiziği ayrı değildir

Aynı gafı daha öncede yaptın

Gel inspeak'e anlatayım diyecem ama o kadar sohbetten sonra hala anlamadıysan

Dehri Freddie ile konuşurken başka benle konuşurken başka anlatıyorsun. Tutarlı ol. Ayrıca getiririm bak buraya bazı matematiksel hesaplama örneklerini rezil olursun. Uzmanlarla uğraşmaksa uğraşırım. Atıp tutma şurada. Kuantum mekaniği ile kuantum fiziğini aynı tutmalar falan bu nedir? Karşımda fizikçi mi var bir amatör mü anlamadım?

Hem bana Buket diye hitap etmek zorundasın. Yeter artık bu Bağlantı suçlaması.

tarihinde BUKET tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
i. bildiğimiz ilkelere göre fiziksel olgular var olmak için başka şeye ihtiyaç duyar..

ii. evren fizikseldir

iii. evrenin var olması için başka olgulara ihtiyacı vardır..

Herşey varolmak için başka bir şeye ihtiyaç duyar mı?

Eğer cevap evetse, Tanrının da bir başka şeye ihtiyaç duyması gerekir.

Eğer cevap hayırsa, evren de varolmak için başka birşeye ihtiyaç duymuyor olabilir.

Hayır bu sadece Tanrı için geçerlidir dersen, herşey varolmak için başka şeye ihtiyaç duyar ama Tanrı duymaz dersen, o zaman bu mantıksal bir önerme değildir; bir kabuldür. Tanrıyı mantık dışında bırakarak, ondan sonra gelen şeyler için mantığı devreye sokuyorsun; mantık Tanrıdan sonrası için işleyiş kazanıyor diyorsun, yani Tanrı mantık dışındadır demiş oluyorsun...

o halde önce şuna karar vermeniz gerekir: Tanrı mantık dışında mıdır yoksa Tanrı da mantık kurallarına tabi midir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Arkadaşlar, mantık konusunda Wittgenstein'ın matık ve dil üzerine olan kitaplarını öneririm. Orada Tanrının varlığının neden imkansız ve daha da önemlisi "anlamsız" olduğunu gayet iyi anlamamız için önemli düşünceler var. Tanrının varlığıyla ilgili söylemler aslında dilin ve mantığın kurallarını bilmememizden kaynaklanıyor. Mantık ve dil kendi içinde tutarlı kullanıldığıda Tanrının varlığı imkansız ve anlamsız hale gelir...

Sayın Faramir,

Söylemek istediğimiz bu zaten. Bizler, bu şartlarda oluşmuş canlılarız. Dolayısıyla, bu matematik ve fizik kuralları altında geçerliliği olan mantıkla, (örn. cennet gibi) başka matematik ve fizik kurallarınınvarlığına dair fikirler ileri sürüp, bunlar üzerinde (şarap ırmakları, bozulmayan bakireler gibi) kurgular yapmak, mantık dışıdır.

Onun için zaten, bazılarına deli deniyor, bazılarına sınırda deniyor, bazılarına aklı başında deniyor.

Müfettişler, bir akıl hastanesine teftişe gelşmişler. Koridorlarda gezinirlerken, müfetişlerden biri hastaların bulunduğu odalardan birinin kapısına yaklaşıp mazgaldan içeri bakmış. O sırada içerdeki delilerden biriyle göz göze gelmiş. "İçerde kaç kişisiniz?" demiş. Deli "Asıl siz dışarda kaç kişisiniz?" demiş.

Deli, deli olduğunun farkında olsaydı, deli olur muydu?

Şu halde, bizim deli dediğimiz kişiler, bizim göremediğimiz fizik ve matematik kurallarının farkındalar ve o kurallara göre yaşayan sağlıklı insanlardır diyebilir miyiz?

Tanrının varlığına inanmakla, diş perisine, Noel babaya, Poseidon'a inanmak arasında hiçbir fark yoktur. Hades (hem tanrı, hem ölüler ülkesi anlamında) ne kadar gerçekse, Allah-cennet-cehennem de o kadar gerçektir.

Birisi çıkıp "Kanepenin altında birisi var, ışıklar sönecek olsa hemen uzanıp ayağımdan yakalayacak ve beni kendine çekip düzecek" dediğinde, deli diye tımarhaneye atıyoruz; ama, birisi çıkıp "Siz göremiyorsunuz ama, tavan üzerime düşmesin diye onu tutan bir vücutçu var." dediğinde peygamber ilan ediyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki Freddie

Makro ve mikro ölçeğe dair iki farklı kuramımız var

Birisi Genel Görelilik birisi Kuantum Mekaniği

Birisi deterministik bir model öteki indeterministik bir model

İkindede farklı yasalar geçerli

Ama her nasılsa matematiksel mantık ikisindede aynı

ikindede 2+2 = 4

ikisindede sonsuz küçükler hesabı (diferensiyel hesap) geçerli

Nasıl oluyor bu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...