berguzar 0 Oluşturuldu: Mayıs 30, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 30, 2009 Sevgili arkadaşlar, Demin forumu gezinirken hodri meydan başlığında Astur'un yukarıya alıntıladığım sözüne rastladım ve bu konuyu biraz inceleyelim istedim... Ben kısaca başlayım, nasıl olsa devam ederiz... Dünyada kötülük vardır. Kötülük dolayısıyla Tanrı'nın yarattığı evrende vardır. Kötülüğü Tanrı yaratmıştır. (Astur) Buna bende birşey ilave etmek istiyorum. Dünyada iyilik vardır, İyilik dolayısıyla Tanrı'nın yarattığı evrende vardır. İyiliği Tanrı yaratmıştır... İnsan gerçeğini görmezden gelip kötülüğün sebebi direk Tanrı göstermek, önyargılı hedef belirlemektir herşeyden önce... Şu tanımlardan yola çıkarak diyorum ki... Karanlık var mıdır, yoksa karanlık ışığın yokluğu mudur? Soğuk var mıdır, yoksa soğuk ısının yokluğu mudur? Kötülük var mıdır, yoksa kötülük iyiliğin yokluğu mudur? Sevgiler... Link to post Sitelerde Paylaş
spejnza 0 Mayıs 30, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 30, 2009 gönderildi Einstein'in videosundan alıntı sanırım bu yazdıgın berguzar abla. Tersini düşünelim Karanlık ışığın yokluğudur ama unutma karanlık asıl olandır ışık sonradan gelir olağan ve normal olan şey karanlıktır. Soğuk ısının yokluğu , ısıda soğugun yokluğu aynı mantık Kötülük ve iyilik kavramını nasıl aldııgımıza bakar bu derin mesele Bu kötülük argümanı bence geçerisz bir argüman!!! (: Müslümanlara göre mesala zaten Tanrı kötülüğü yayması için iblise şans vermiş fakat ibliside Tanrı yaratmış o zaman kötülüğüde Tanrı yaratmış ? hönnkk Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Mayıs 30, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 30, 2009 gönderildi Einstein'in videosundan alıntı sanırım bu yazdıgın berguzar abla. Tersini düşünelim Karanlık ışığın yokluğudur ama unutma karanlık asıl olandır ışık sonradan gelir olağan ve normal olan şey karanlıktır. Soğuk ısının yokluğu , ısıda soğugun yokluğu aynı mantık Kötülük ve iyilik kavramını nasıl aldııgımıza bakar bu derin mesele Bu kötülük argümanı bence geçerisz bir argüman!!! (: Müslümanlara göre mesala zaten Tanrı kötülüğü yayması için iblise şans vermiş fakat ibliside Tanrı yaratmış o zaman kötülüğüde Tanrı yaratmış ? hönnkk İblisi dışında aradığın sürece gerçek iblisi asla göremezsin. İki yetin var, iki meleken var... İyi ve kötü. Kötü iblis... İster iblisi körüklersin, ister ışığınla yok edersin, tercih senin... Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi ben de şeytanın nefsimiz olduğuna inanırdım eskiden beri bergüzar abla demek ben de siz gibi inanıyormuşum eskiden Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi ben de şeytanın nefsimiz olduğuna inanırdım eskiden beri bergüzar abla demek ben de siz gibi inanıyormuşum eskiden E öyle zaten. Şimdi niye öyle inanmıyorsun onu da merak ettim bak... Link to post Sitelerde Paylaş
Kieslowskii 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Karanlık var mıdır, yoksa karanlık ışığın yokluğu mudur? Soğuk var mıdır, yoksa soğuk ısının yokluğu mudur? Kötülük var mıdır, yoksa kötülük iyiliğin yokluğu mudur? Sevgiler... Cık, o tartışmayı Astur benimle yapıyordu ama, yine de bu yaklaşımının hatalı olduğunu söylemek zorundayım Berguzar Abla Kötülüğün, iyilikle ilişkisi; illa yukarıda sunduğun örnekler arasındaki ilişki gibi olmak zorunda değil. Şu nasıl?: Karanlık var mıdır, yoksa karanlık ışığın yokluğu mudur? İyilik var mıdır, yoksa iyilik kötülüğün yokluğu mudur? Neden böyle değil de, senin ifade ettiğin şekilde olsun ki? İnsanlar, duygusal olarak, zihinlerinde 'soğuk, karanlık, kötülüğü' eşlediği için, sana sorunu senin ifade ettiğin şekilde sunmak daha akılcı geliyor olabilir. Ancak, duygusallıktan ve değer yargılarımızdan bir an için sıyrılırsak, neden kötülüğün iyiliğin yokluğu kabul edilebileceğini, ama iyiliğin, kötülüğün yokluğu kabul edilemeyeceğini açıklamamız gerekir ki, zannımca bu ortaya konulamaz. Hem, diyelim ki kötülük, iyiliğin yokluğu olsun. Hatta gel ona X diyelim, ne senin ne de benim dediğim olsun. Sen küçük bir kıza tecavüz edilmesi olayına 'kötülük' yerine 'X' dedin diye, o olay daha az kötü oluyor mu? Olmuyor. Ee? Mayıs 31, 2009 tarihinde Roquentin tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
queenofhearts 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi E öyle zaten. Şimdi niye öyle inanmıyorsun onu da merak ettim bak... çünkü iyilik de kötülük de bizdense zaten tanrı yok demektir Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Cık, o tartışmayı Astur benimle yapıyordu ama, yine de bu yaklaşımının hatalı olduğunu söylemek zorundayım Berguzar Abla Kötülüğün, iyilikle ilişkisi; illa yukarıda sunduğun örnekler arasındaki ilişki gibi olmak zorunda değil. Şu nasıl?: Karanlık var mıdır, yoksa karanlık ışığın yokluğu mudur? İyilik var mıdır, yoksa iyilik kötülüğün yokluğu mudur? Neden böyle değil de, senin ifade ettiğin şekilde olsun ki? İnsanlar, duygusal olarak, zihinlerinde 'soğuk, karanlık, kötülüğü' eşlediği için, sana sorunu senin ifade ettiğin şekilde sunmak daha akılcı geliyor olabilir. Ancak, duygusallıktan ve değer yargılarımızdan bir an için sıyrılırsak, neden kötülüğün iyiliğin yokluğu kabul edilebileceğini, ama iyiliğin, kötülüğün yokluğu kabul edilemeyeceğini açıklamamız gerekir ki, zannımca bu ortaya konulamaz. Hem, diyelim ki kötülük, iyiliğin yokluğu olsun. Hatta gel ona X diyelim, ne senin ne de benim dediğim olsun. Sen küçük bir kıza tecavüz edilmesi olayına 'kötülük' yerine 'X' dedin diye, o olay daha az kötü oluyor mu? Olmuyor. Ee? Elbet tam tersi argüman da cuk oturur, farketmez benim için yani... Ve sonuç olarak değişen birşey yok. Ben argümanı tartışarak bir yerlere ulaşalım istiyorum, aslında tavrım senden yana Link to post Sitelerde Paylaş
Freddie 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Karanlık ışığın yokluğu olabildiği gibi, ışık da karanlığın yokluğu olabilir. Eğer ikincisiyse, temel olan karanlık demektir. Işık kendi varlığını kaybederek karanlığın bulunmama hali olur. Şeytan tanrının yokluğu olabildiği gibi, tanrı da Şeytan'ın yokluğu olabilir. Eğer ikincisiyse, bu durumda temel olan Şeytan demektir. Tanrı, Şeytan'ın yokluğu olur ve kendi varlığını kaybeder. O zaman da ona inanıp tapmanın bir anlamı kalmaz. Ayrıca yazında iyiliği tanrıdan kötülüğü ise insandan bilen bir tutumun var sevgili Bergüzar. Neden hem iyiliği hem de kötülüğü insandan bilip tanrıyı bir kenara atmıyorsun? Ya da en azından iyiliği olduğu gibi kötülüğü de tanrıdan bilip onun kötü kalpli de olabileceğini kabul etmiyorsun? Link to post Sitelerde Paylaş
berguzar 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Karanlık ışığın yokluğu olabildiği gibi, ışık da karanlığın yokluğu olabilir. Eğer ikincisiyse, temel olan karanlık demektir. Işık kendi varlığını kaybederek karanlığın bulunmama hali olur. Şeytan tanrının yokluğu olabildiği gibi, tanrı da Şeytan'ın yokluğu olabilir. Eğer ikincisiyse, bu durumda temel olan Şeytan demektir. Tanrı, Şeytan'ın yokluğu olur ve kendi varlığını kaybeder. O zaman da ona inanıp tapmanın bir anlamı kalmaz. Ayrıca yazında iyiliği tanrıdan kötülüğü ise insandan bilen bir tutumun var sevgili Bergüzar. Neden hem iyiliği hem de kötülüğü insandan bilip tanrıyı bir kenara atmıyorsun? Ya da en azından iyiliği olduğu gibi kötülüğü de tanrıdan bilip onun kötü kalpli de olabileceğini kabul etmiyorsun? Her ikisi de Tanrıdan, sorun yok burda. Ama bizden istediği bu yetilerin savaşında iyiden yana tavır almamız. Sen niye bunu görmezden geliyorsun... Tanrıyı da atalım bir kenara tamam, o zaman kötülüğün başlangıcı da Tanrı demeyelim... Gerisi de zaten, inancın, yani soyut dünyanın konusu... Link to post Sitelerde Paylaş
euclid 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Epiküros tanrı ve kötülük problemi üzerine güzel sorgulamalar yapmıştır. "Tanrılar kötülükleri yeryüzünden kaldırabilirler mi veya kaldıracaklar mı veya isteseler de kaldırabilirler mi; yoksa bunu yapamazlar mı, yoksa yapmayacaklar mı, veya nihayette Tanrılar hem yapabilir ve hem de yapmak istiyorlar mı?.. Eğer Tanrılar yeryüzünden kötülükleri kaldırmak istiyorlar da kaldıramıyorlarsa o zaman onlar her şeye gücü yeten değillerdir. Eğer yapabilirler de, yapmak istemiyorlarsa o zaman onlar iyiliksever değillerdir. Eğer onların kötülüğü kaldırmaya ne güçleri ne de istekleri varsa o zaman onlar ne her şeye gücü yeten, ne de iyilikseverlerdir. Ve son olarak eğer Tanrı'lar kötülüğü kaldırma gücüne sahipseler ve kaldırmayı istiyorlarsa o zaman kötülük nasıl ortaya çıkmıştır?" -Epiküros Link to post Sitelerde Paylaş
huysuz 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Her ikisi de Tanrıdan, sorun yok burda. Ama bizden istediği bu yetilerin savaşında iyiden yana tavır almamız. Sen niye bunu görmezden geliyorsun... Tanrıyı da atalım bir kenara tamam, o zaman kötülüğün başlangıcı da Tanrı demeyelim... Gerisi de zaten, inancın, yani soyut dünyanın konusu... Berguzar,tanrının yaptığı iyiliklerden bir kaçtane yazarmısın? Bilimsel anlamda kanıtlananlardan olsun lütfen Mayıs 31, 2009 tarihinde huysuz tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Yûnus Sûresinin 107 . Ayetinde Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Hayır ve şer Allahtandır. Bitti. Link to post Sitelerde Paylaş
epifun 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Yûnus Sûresinin 107 . Ayetinde Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Hayır ve şer Allahtandır. Bitti. 3:165 Uğradığınız zararın iki katını (düşmanınıza) verdiğiniz halde, "Bu da niçin," dediniz. De ki, "(O) musibet, kendi tarafınızdandır." ALLAH her şeye Kadirdir. 3:166 İki ordu çarpıştığı gün başınıza gelenler ALLAH'ın izniyle oldu. İnananlar böylece ayırt edilir. Müslümanların sorusu: Başımıza gelen bu musibetin sebebi ne? Allah'ın cevabı: Musibet, kendi tarafınızdandır. Görüldüğü üzere müminlerin başına gelen musibet sahip oldukları özgür iradelerini, akıllarını, vicdanlarını doğru yönde kullanmamalarıyla ilgili. 166. ayetten de anlaşılacağı üzere insanların özgür irade sahibi olarak yaratılmaları Allah'ın izniyledir, bir başka deyişle "bu tarz yaratılışın" nihai kaynağı Allah'tır. Hayır ve şer'in Allah'tan olduğu söylenirken ayetler bağlamından çıkartılmamalı, tüm Kuran bir bütün olarak ele alınmalıdır. Selam Mayıs 31, 2009 tarihinde epifun tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi 3:165 Uğradığınız zararın iki katını (düşmanınıza) verdiğiniz halde, "Bu da niçin," dediniz. De ki, "(O) musibet, kendi tarafınızdandır." ALLAH her şeye Kadirdir. 3:166 İki ordu çarpıştığı gün başınıza gelenler ALLAH'ın izniyle oldu. İnananlar böylece ayırt edilir. Müslümanların sorusu: Başımıza gelen bu musibetin sebebi ne? Allah'ın cevabı: Musibet, kendi tarafınızdandır. Görüldüğü üzere müminlerin başına gelen musibet sahip oldukları özgür iradelerini, akıllarını, vicdanlarını doğru yönde kullanmamalarıyla ilgili. 166. ayetten de anlaşılacağı üzere insanların özgür irade sahibi olarak yaratılmaları Allah'ın izniyledir, bir başka deyişle "bu tarz yaratılışın" nihai kaynağı Allah'tır. Hayır ve şer'in Allah'tan olduğu söylenirken ayetler bağlamından çıkartılmamalı, tüm Kuran bir bütün olarak ele alınmalıdır. Selam Sevgili epifun, elbette yaşananlarda insanların sorumlulukları vardır. Ancak Allah yaratmadan ve izin vermeden hiç birşey olmaz. Zaten bunların böyle olacağı kaderde vardı ve Allah biliyordu. Böyle diledi böyle oldu. Hepsinin hikmetini O bilir. Bizim bilebileceğimiz kısmı ise insanın aklı ile bilmek için yaratılmış olmasıdır. Bilmekte iyi ve kötüyü deneyimleyerek ve seyrederek oluyor. Link to post Sitelerde Paylaş
everest 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Sevgili epifun, elbette yaşananlarda insanların sorumlulukları vardır. Ancak Allah yaratmadan ve izin vermeden hiç birşey olmaz. Zaten bunların böyle olacağı kaderde vardı ve Allah biliyordu. Böyle diledi böyle oldu. Hepsinin hikmetini O bilir. Bizim bilebileceğimiz kısmı ise insanın aklı ile bilmek için yaratılmış olmasıdır. Bilmekte iyi ve kötüyü deneyimleyerek ve seyrederek oluyor. Kader nedir size göre? İnsan hayatındaki tüm yaşanacakların bir yere yazılıp yaşanmasımıdır yoksa ,insanın herşeyi kendi istediği gibi yaşayıp tanrının bunu sadece önceden bilmesimidir?? Mayıs 31, 2009 tarihinde everest tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
BUKET 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi (düzenlendi) Kader nedir size göre? İnsan hayatındaki tüm yaşanacakların bir yere yazılıp yaşanmasımıdır yoksa ,insanın herşeyi kendi istediği gibi yaşayıp tanrının bunu sadece önceden bilmesimidir?? O kadar dar ve sınırlı bakıyor ki insanlar kafası karışıyor tabii. Kader yazılıdır ve asla değişmez. Ancak bu yaratılmış olana bir dayatma gibi gelmez. Çünkü yaratılmış olana verilmiş olan özgür irade ile uyuşur. Allah hikmetle yaratır. Kaderin yazılması bizim senaryo yazmamız gibi değil elbette. Bunun kapsamını anlayamayız. Daha geniş düşünebilirsek çelişki görmeyiz. Tıpkı yaşarken bize olan bitenin normal gelmesi gibi. Gerçi tümü ile normal geldiğini kim söylemiş? Yaşarken bizi şaşırtan olaylar yok mu? Kesin yapacağımızı sandığımız şeyleri yapamayız bazen. Hiç aklımızda olmayan yerlere ve olaylara sürükleniriz bazen. Bir düşünün bunları. Mayıs 31, 2009 tarihinde BUKET tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
ickici 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi dünyada hep kötülük kazanır ve iyilik kaybeder. acı da olsa bu böyledir. Link to post Sitelerde Paylaş
everest 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi O kadar dar ve sınırlı bakıyor ki insanlar kafası karışıyor tabii. Kader yazılıdır ve asla değişmez. Ancak bu yaratılmış olana bir dayatma gibi gelmez. Çünkü yaratılmış olana verilmiş olan özgür irade ile uyuşur. Allah hikmetle yaratır. Kaderin yazılması bizim senaryo yazmamız gibi değil elbette. Bunun kapsamını anlayamayız. Daha geniş düşünebilirsek çelişki görmeyiz. Tıpkı yaşarken bize olan bitenin normal gelmesi gibi. Gerçi tümü ile normal geldiğini kim söylemiş? Yaşarken bizi şaşırtan olaylar yok mu? Kesin yapacağımızı sandığımız şeyleri yapamayız bazen. Hiç aklımızda olmayan yerlere ve olaylara sürükleniriz bazen. Bir düşünün bunları. Birincisi ben geniş ve sınırsız düşündüğüm için şu anda senden farklıyım ikincisi ise bu soruyu senin neye inandığını öğrenmek için sordum çünkü kaderin ne demek olduğunu bilmeden ona inananlar var aranızda evet ben kadere inanmam ama inanan insanlara da sorarım sen neye inandığını biliyomusun diye bi de insanların yaşayacağı şeyler önceden yazılmıştır size göre ama insanların özgür iradesi vardır diyosunuz peki insan hayatının yazılması demek özgür iradesinin de yazılması demek değilmidir arada ne fark var özgür irademizi kullanırız ama bunun önceden yazıldığını bile bile buna özgür irade diğebilirmiyiz sence? Link to post Sitelerde Paylaş
Burkay 0 Mayıs 31, 2009 gönderildi Raporla Share Mayıs 31, 2009 gönderildi Neden iyilik varsa o yüzden. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts