"ALLAH YOKTUR" otobüsü

[rastaman 0]

Hadiya BABANIZIN malimi ??

Ya Kürtsün seni dinlerler işte

Yav Sonusda doğru söylüyor, Avrupada benzer bir kampanya vardı sanırım, There is probably no god,so enjoy the life gibi bir şeydi,onu okuyunca da aynı şeyi düşündüm,sanki insanlar bir çok şeyi Allahtan korktukları için yapmıyormuş gibi.

[Believer 0]

ALLAH yok deyip de hayatı boşlamayın, tetikte olun. İnsanoğlu bu, ne zaman ne olacağı belli olmaz...

[metaphor 0]

ALLAH yok deyip de hayatı boşlamayın, tetikte olun. İnsanoğlu bu, ne zaman ne olacağı belli olmaz...

Tetikte olun derken?Napalım,sarımsak falan mı bulunduralım hep yanımızda,aniden karşımıza çıkarsa diye.

[sonus 0]

Tadını çıkarmaktan anladığın adam öldürmek mi?

Hayatın tadını çıkartmak; kendini dinin saçma kurallarına hapsetmeyip insan gibi yaşamaktır. Kendine layık gördüğün "insan gibi yaşama" hakkını başkalarına da hak görmektir.

Ben ateistim, çok sayıda ateist arkadaşım var. Ben de, ateist arkadaşlarım da en ufak bir şiddete, en küçük bir suça bulaşmamışızdır.

O senin kendi tabiatın, bir şey diyemem. Neden herkes hayatın tadını senin gibi çıkarmak istesin? Bazıları keyif uğruna insan klonlatır ve para karşılığı işkence ile öldürmek isteyebilir. Bazıları önüne gelene tecavüz etmek isteyebilir, bunun hududu yok; 'hayatın tadını şu şekilde çıkarın' diye kurallar listesi koyamazsın ya?:-)

[BilgehanBengi 0]

ALLAH yok deyip de hayatı boşlamayın, tetikte olun. İnsanoğlu bu, ne zaman ne olacağı belli olmaz...

Tamam, hemen bir çifteli alıp tetikte olacağım... Allah varsa ve karşıma çıkarsa elim tetikte... Anında indiririm. İçin rahat olsun.

[berguzar 0]

Otobüsteki 'Hayatın tadını çıkarın' ibaresi, ateistleri 'Allah yoksa herşey mübahtır' diyerek eleştiren müslümanları haklı çıkarıyor bir bakıma. Hesap verilecek bir güç yoksa, kötülük/iyilik mutlak biçimde rasyonel olarak temellendirilemiyorsa insanlar hayatın tadını dilediği gibi çıkarabilirler. Neden keyfe göre adam öldürmeyelim meselâ? (Roquentin'in kulakları çınlasın:-) )

En çok Nihil'in kulakları çınlasın..

Tadını çıkarmaktan anladığın adam öldürmek mi?

Hayatın tadını çıkartmak; kendini dinin saçma kurallarına hapsetmeyip insan gibi yaşamaktır. Kendine layık gördüğün "insan gibi yaşama" hakkını başkalarına da hak görmektir.

Ben ateistim, çok sayıda ateist arkadaşım var. Ben de, ateist arkadaşlarım da en ufak bir şiddete, en küçük bir suça bulaşmamışızdır.

Sen zaten islamsın Sevgili Bilgehan,

Sadece farkında değilsin o kadar...

[metaphor 0]

Sen zaten islamsın Sevgili Bilgehan,

Sadece farkında değilsin o kadar...

Of bergüzar yeter ya.Kafanda uydurduğun dine her istediğin kişiyi katıyorsun..Elimizde dandik ötesi bi kitap var.Onu evirip çevirip "kuran, okunan demek,gördüğün herşey ayettir"gibi saçma sapan bi açıklamayla o paçavrayı örtebileceğini sanıyorsun..Madem senin dediğine göre,kafir,gerçeği örten demek,bu durumda en büyük kafir sen oluyorsun.

[BilgehanBengi 0]

O senin kendi tabiatın, bir şey diyemem. Neden herkes hayatın tadını senin gibi çıkarmak istesin? Bazıları keyif uğruna insan klonlatır ve para karşılığı işkence ile öldürmek isteyebilir. Bazıları önüne gelene tecavüz etmek isteyebilir, bunun hududu yok; 'hayatın tadını şu şekilde çıkarın' diye kurallar listesi koyamazsın ya?:-)

Bunları engellemek için toplumsal uzlaşı var. Medeni toplumlar evrensel hukuka dayanarak oluşturdukları bir anayasa ile bir organizasyonun tanımlıyorlar. Devlet adı verilen bu organizasyon kamu adına hukuku sağlıyor. Dünya'da hiç bir medeni devlet kanunlarını dine göre yapmıyor. Kanunları dine göre yapan devletler ise dünyanın en geri, en sefil halklarının devletleri.

Anayasa bir toplumsal uzlaşıdır. Anayasa toplumu oluşturan bireylerin hemfikir olduğu kısıtlamalar içerir. Evrensel hukuka dayalı bir anayasal bir düzenin güveni içinde yaşamak için bireyler temel haklarının bazılarında belli miktarlarda vazgeçerler.

Örneğin her bireyin seyahat özgürlüğü vardır ancak bu seyahatini başka bir bireyin oturma odasından geçiremez. Birey sabit görülen suçuna karşılık tutukevinde alıkonmayı da kabul eder.

Birey ortak masrafların karşılanması için mülkiyet hakkından da kısmi olarak vazgeçerek vergi verir.

Tüm bunlar toplumsal uzlaşının gerekleridir.

[berguzar 0]

Of bergüzar yeter ya.Kafanda uydurduğun dine her istediğin kişiyi katıyorsun..Elimizde dandik ötesi bi kitap var.Onu evirip çevirip "kuran, okunan demek,gördüğün herşey ayettir"gibi saçma sapan bi açıklamayla o paçavrayı örtebileceğini sanıyorsun..Madem senin dediğine göre,kafir,gerçeği örten demek,bu durumda en büyük kafir sen oluyorsun.

Haha, bu durumda sende Tanrı oluyorsun dimi, kafirin kim olduğunu bildiğine göre.

Bilgehana ve onun gibilere, sizler iyisiniz, gerçeğe uygun hareket ediyorsunuz demenin neresi kötü bir anlasam...

[BilgehanBengi 0]

Sen zaten islamsın Sevgili Bilgehan,

Sadece farkında değilsin o kadar...

Abla, ben İslam olacak son kişiyim.

[berguzar 0]

Bunları engellemek için toplumsal uzlaşı var. Medeni toplumlar evrensel hukuka dayanarak oluşturdukları bir anayasa ile bir organizasyonun tanımlıyorlar. Devlet adı verilen bu organizasyon kamu adına hukuku sağlıyor. Dünya'da hiç bir medeni devlet kanunlarını dine göre yapmıyor. Kanunları dine göre yapan devletler ise dünyanın en geri, en sefil halklarının devletleri.

Anayasa bir toplumsal uzlaşıdır. Anayasa toplumu oluşturan bireylerin hemfikir olduğu kısıtlamalar içerir. Evrensel hukuka dayalı bir anayasal bir düzenin güveni içinde yaşamak için bireyler temel haklarının bazılarında belli miktarlarda vazgeçerler.

Örneğin her bireyin seyahat özgürlüğü vardır ancak bu seyahatini başka bir bireyin oturma odasından geçiremez. Birey sabit görülen suçuna karşılık tutukevinde alıkonmayı da kabul eder.

Birey ortak masrafların karşılanması için mülkiyet hakkından da kısmi olarak vazgeçerek vergi verir.

Tüm bunlar toplumsal uzlaşının gerekleridir.

Sevgili Bilgehan,

Sana bir kitap önerisinde bulunsam okur musun ve okuduktan sonra bu yazdıklarını beraber değerlendirsek nasıl olur...

Yaşar Nuri'nin, Allah ile Aldatma kitabı, bunu mutlaka okumasılın... İstemesen bile ben istedim diye bunu yapabilir misin?

Sevgiler...

[berguzar 0]

Abla, ben İslam olacak son kişiyim.

Sana öyle geliyor...

İnsanlara zulmetmeyenlere Tanrı asla zulmetmez...

[sonus 0]

Bunları engellemek için toplumsal uzlaşı var. Medeni toplumlar evrensel hukuka dayanarak oluşturdukları bir anayasa ile bir organizasyonun tanımlıyorlar. Devlet adı verilen bu organizasyon kamu adına hukuku sağlıyor. Dünya'da hiç bir medeni devlet kanunlarını dine göre yapmıyor. Kanunları dine göre yapan devletler ise dünyanın en geri, en sefil halklarının devletleri.

Anayasa bir toplumsal uzlaşıdır. Anayasa toplumu oluşturan bireylerin hemfikir olduğu kısıtlamalar içerir. Evrensel hukuka dayalı bir anayasal bir düzenin güveni içinde yaşamak için bireyler temel haklarının bazılarında belli miktarlarda vazgeçerler.

Örneğin her bireyin seyahat özgürlüğü vardır ancak bu seyahatini başka bir bireyin oturma odasından geçiremez. Birey sabit görülen suçuna karşılık tutukevinde alıkonmayı da kabul eder.

Birey ortak masrafların karşılanması için mülkiyet hakkından da kısmi olarak vazgeçerek vergi verir.

Tüm bunlar toplumsal uzlaşının gerekleridir.

Bunlar benim de savunduğum şeyler zaten. İtirazım toplumsal uzlaşıyı herkesin neden kabul etmesi gerektiği? Kişi toplumsal uzlaşıya ister birey olarak isterse de grup halinde karşı çıkabilir. Sonuçta insanlara 'hayatın tadını çıkarın' denmiş ve kişiler/gruplar bunu dilediği gibi yorumlayabilir. Örneğin adaletsiz, sadece güçlülerin hayatta kaldığı, zayıflar çoğaldığında yine güçlülerin gücünü acımasızca gösterdiği ve bu sürecin osiloskopik biçimde cereyan ettiği anarşik bir düzen isteyeni engelleyecek olan nedir?

Mayıs 31, 2009 tarihinde sonus tarafından düzenlendi

[sonus 0]

En çok Nihil'in kulakları çınlasın..

Nihil örnek kişi olabilir, Roquentin'in durumu farklı, o 'beni engelleyecek rasyonel bir engel yok ki' derken haklıydı, İsa'ya bu yüzden geri döndü belkide. Madem akılla iş göreceğiz, aklın bizi götürdüğü her durumu kabulleneceğiz, o zaman bunlara da katlanacağız demeye getirdi. Gerçekten de sadece akıl ile gidildiğinde engel olmadığı görülecektir. O yüzden ateistler dinin ahlaksal dogmalarını eleştirirken iyi düşünmeliler, bazı şeyler için dogmalar gereklidir, şarttır:-) İyi geceler.

Mayıs 31, 2009 tarihinde sonus tarafından düzenlendi

[metaphor 0]

Haha, bu durumda sende Tanrı oluyorsun dimi, kafirin kim olduğunu bildiğine göre.

Bilgehana ve onun gibilere, sizler iyisiniz, gerçeğe uygun hareket ediyorsunuz demenin neresi kötü bir anlasam...

Senin tanımından hareket ettim.Gerçeği örtüyorsun.Senin görmek istediğin gibi toz pembe değil herşey.

Birileri iyiyse,iyi insansın dersin.Sen islamsın ne yahu? "Her iyi insan islama tabi,her kötü kafir"..İyi,hoş da sen kafandaki dine başka bir isim tak."İslam" ismini başka bir din kaptı 1400yıl önce=)

[berguzar 0]

Senin tanımından hareket ettim.Gerçeği örtüyorsun.Senin görmek istediğin gibi toz pembe değil herşey.

Birileri iyiyse,iyi insansın dersin.Sen islamsın ne yahu? "Her iyi insan islama tabi,her kötü kafir"..İyi,hoş da sen kafandaki dine başka bir isim tak."İslam" ismini başka bir din kaptı 1400yıl önce=)

Yağmur yağarken derilerin cayır cayır yanmıyorsa,

Karpuz yediğinde keyif yerine iğrenç bir tat almıyor ve acı çekmiyorsan,

Bir yakınını kaybettiğinde zil takıp oynamıyorsan,

Bunları var eden Tanrı ve sistemi iyidir ve güzeldir, buna uyanlar da gerçeğe uyanlardır. Bunun neresi uyduruk ve tozpembe.

Ben gibi yapmayı dene, yine inanma ama kafandaki hurafe islamı at bir kenara, lütfen...

[AlbatrosS 0]

O senin kendi tabiatın, bir şey diyemem. Neden herkes hayatın tadını senin gibi çıkarmak istesin? Bazıları keyif uğruna insan klonlatır ve para karşılığı işkence ile öldürmek isteyebilir. Bazıları önüne gelene tecavüz etmek isteyebilir, bunun hududu yok; 'hayatın tadını şu şekilde çıkarın' diye kurallar listesi koyamazsın ya?:-)

Arkadaşım ''etik, saygı ve ahlak'' gibi değerler dinlere özgü değildir. Siz müsloların en büyük yanılgılarından biri de budur. Norveç, isveç, finlandiya, ingiltere, isviçre gibi ülkeler ateizmin oldukça yaygın olup suç oranlarının da bir okadar düşük olduğu ülkelerdir. Gördüğünüz üzere suç oranları yahut insan hayatına saygının dinle ilgisi yoktur. Uluslararası ilişkiler bir yana, bu ülkeler kendi içlerinde dünyanın hiçbir müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkesinde olmadığı kadar insan hayatına saygı duyarlar.

Roq'u da anlamadığın belli

[berguzar 0]

Arkadaşım ''etik, saygı ve ahlak'' gibi değerler dinlere özgü değildir. Siz müsloların en büyük yanılgılarından biri de budur. Norveç, isveç, finlandiya, ingiltere, isviçre gibi ülkeler ateizmin oldukça yaygın olup suç oranlarının da bir okadar düşük olduğu ülkelerdir. Gördüğünüz üzere suç oranları yahut insan hayatına saygının dinle ilgisi yoktur. Uluslararası ilişkiler bir yana, bu ülkeler kendi içlerinde dünyanın hiçbir müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkesinde olmadığı kadar insan hayatına saygı duyarlar.

Roq'u da anlamadığın belli

Peki sevgili Albatros,

Bir yerde okumuştum şu an tam hatırlamıyorum nerde okuduğumu ama bulursam vereceğim linki.

Bu saydığın ülkelerde de intihar oranı dünyada en yüksek olan oranlara sahipmiş.

İnsan hayatına bu kadar saygı duyanlar kendi hayatlarına niye saygı duymuyorlar o zaman?

Benimde aklıma böyle bir soru geliyor...

[sonus 0]

Arkadaşım ''etik, saygı ve ahlak'' gibi değerler dinlere özgü değildir. Siz müsloların en büyük yanılgılarından biri de budur.

Öyle bir şey demedim zaten, 'hayatın tadını çıkarmak varken neden saygı duymalı ve ahlaklı olmalıymışız' diyorum? Din ve onun alternatifini tartışmıyoruz burada, biraz dikkat edin:-)

Norveç, isveç, finlandiya, ingiltere, isviçre gibi ülkeler ateizmin oldukça yaygın olup suç oranlarının da bir okadar düşük olduğu ülkelerdir. Gördüğünüz üzere suç oranları yahut insan hayatına saygının dinle ilgisi yoktur. Uluslararası ilişkiler bir yana, bu ülkeler kendi içlerinde dünyanın hiçbir müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkesinde olmadığı kadar insan hayatına saygı duyarlar.

Tecavüz en çok iskandinav ülkelerinde varmış, saygıdeğer mütecavizler.-)

Kaynak: Hürriyet ve Millliyet.

Mayıs 31, 2009 tarihinde sonus tarafından düzenlendi

[sonus 0]

Peki sevgili Albatros,

Bir yerde okumuştum şu an tam hatırlamıyorum nerde okuduğumu ama bulursam vereceğim linki.

Bu saydığın ülkelerde de intihar oranı dünyada en yüksek olan oranlara sahipmiş.

İnsan hayatına bu kadar saygı duyanlar kendi hayatlarına niye saygı duymuyorlar o zaman?

Benimde aklıma böyle bir soru geliyor...

Sadece intihar değil, tecavüz de yaygın:-)

Mayıs 31, 2009 tarihinde sonus tarafından düzenlendi