Jump to content

nazım hikmet ve burjuva kemal


Recommended Posts

ee itiraf etmiş işte hain olduğunu ve hainliğe devam ettiğini yok vatan çiftliklerinizseymiş,yok şose boylarında gebermekseymiş evet bu vatan işte vatanseverlik o hainin ifade etmeye çalıştığı gibi vatanın güllük gülistanlık bir halini savunmak değil her halinde vatanını sevmektir.Şu türkiyeye saydıklarının hangi birisi rusyada dört dörtlükmüşki utanmadan,sıkılmadan sallamış durmuş türkiyeye ruhunu ruslara satan bir hainden ihanetten başka ne beklenebilirki?

1) Komünizm ideolojisini benimsemiş olması neden Nazım'ın ''ruhunu Ruslara sattığının'' bir kanıtı oluyormuş? Ne biçim bir mantık bu? Adam Rus hayranı olsaydı, niye Türkiye'ye sosyalizmi getirme mücadelesi versin ki? Gider Sovyetlerde yaşardı. Bunu düşünemiyor musunuz?

2) Eğer sosyalizmi savunmak ''ruhunu Ruslara satmak'' anlamına geliyorsa, o zaman neden islamı savunmak ''ruhunu Araplara satmak'' anlamına gelmiyor? Kaldi ki bu karşılaştırma da hatalı olur, çünkü komünizm Ruıs icadı değildir, zaten Sovyetler Birliği de sadece Ruslardan oluşmaz; ama islam Arap icadıdır ve Arap kültürünü dinsel bir kılıfla ihraç ederek başka milletlerin milli benliğini iğdiş eder. Kısacası, Nazım'a laf yetiştireceğinize kendinize bakın!

3) Sen okuduğunu anlamıyor usun? Nazım'ın şiirini okurken, Amerikan işbirlikçisi olan gerçek hainlerin eleştirildiğini ve kendisinin Amerikan sömürgesi olmaya karşı çıktığı için ''hainlikle'' suçlandığını göremiyor musun? ''Evet ben vatan hainiyim'' derken aslında ''asıl siz vatan hainisiniz'' dediğini anlamıyor musun?

4) Vataneseverliğin, vatanı her haliyle sevmek olduğunu söylemişsin. 12 Eylül'den önce bir takım ülkücü-faşistler de sen gibi düşünüyorlardı. Ne zamanki ''ne olursa olsun sevip korudukları'' vatanları onları da işkencehaneye atıp bok yedirdi, işte o zaman akılları başlarına geldi. Bak Yaşar Okuyan, Taha Akyol v.s. hep eski ülkücüdür ve savundukları devlet onları da zindana tıktınca demokrasinin değerini anlayıp ''ne olursa olsun bu devletin bekçisiyiz'' anlayışını bıraktılar. Anlaşılan senin bu kafa yapısını bırakman için, bu devletin sana da biraz bok yedirmesi gerekiyor. O zaman ne diyeyim, afiyet olsun!

''Vatanı ne olursa olsun sevmek gerekir''miş! Peh! Eğer herkes senin gibi düşünseydi, hiçbir eleştiri ve sorgulama olmaz, tüm hak arama mücadeleleri yok edilir ve vatan dediğin yer hepimiz için cehennemvari bir hapishane haline gelirdi. İşin ironik yanı, sen onu sevmeye devam ederdin. Neden sevdiğini bile bilmeden! Çünkü onu fetişleştirmişsin. Artık vatan, bizim onu anlayabildiğimiz ve irdeleyebildiğimiz birşey olmaktan çıkıp bir çeşit kutsal yer haline gelmiş senin gözünde.

Bu arada, merak ediyorum da, eğer vatanı ne olursa olsun seveceksen; o zaman o vatan(yani devlet) gelip senin aileni kesip doğrasa gene onu sevecek misin? Onu tüm kötülüklerine rağmen sevecek, yani maruz kaldığımız kötülüğü es geçeceksek, o zaman başka ülkelerin sana yaptığı kötülükleri ne hakla eleştireceksin? Niye o vatan değil de bu vatan? Hepsi kötülük yaptıktan ve sen buna itiraz etmedikten sonra ne farkeder ki? Bir kere eğer bir vatan bize kötülük ediyorsa, oranın hakikaten de bizim vatanımız olup-olmadığını sorgularız. Eğer vatan bildiğin yerde açlıktan geberiyor ve ezildikçe eziliyorsan, belki sen orayı vatanın sayıyorsun ama orası seni pek de vatandaş saymıyor demektir.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 158
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Mustafa Kemal dönemindeyse öyle anlıyorum elbette. Mustafa Suphi'yi mustafa kemal'in öldürttüğü su götürmez bir gerçektir. TKP'nin web sitesine bi göz at istersen.

Neden Mustafa Kemal dönemi olunca öyle anlıyorsun?

Mustafa Kemal düşmanlığı mı var?

Yoksa Mustafa Kemal'i her yerde gözü, kulağı, eli olan insanüstü bir varlık olarak mı düşünüyorsun? Sanıyorsun ki onun haberi olmadan, o bilmeden hiçbir şey yapılamaz.

TKP'nin sitesinde yazılan doğru mu olur zannediyorsun?

Tarihi, olayları TKP sitesinden mi öğreneceksin?

Hazıra konup inanmak yerine neden kendin araştırmıyorsun?

Aşağıdaki linkte anlatılanlar kadar geniş ve kanıtlarla ortaya koymuş mu TKP?

http://www.turandursun.com/forumlar/showth...t=mustafa+suphi

Sosyalizmin ise T.C. vatandaşlığı gibi bir kavram barındırdığını zannetmiyorum.

Ben T.C. vatandaşlığını, Türkiye'de doğup büyüyen anlamında kullandım. Türk vatandaşı demedim, çünkü Kürtçülüğü solculuk sananlardan olup da alınabilirsin diye.

Sosyalizm ise her ülkede o ülkenin vatandaşlığını kavram olarak barındırır.

Sosyalizm ulusal bir rejimdir. Sosyalist devrim de ulusal niteliklidir, uluslararası değil. Troçkist isen o başka.

Atatürk ile Nazım arasında seçim yapar mısınız bilmem ama Atatürkçülük'le Solculuk arasında seçim yapmak zorunlu görünüyor.

Atatürk solcudur. Solculuk, illa sosyalistlik demek değildir. Toplumsal evrim sürecinde ileri adımlar atmak solculuktur. Atatürk dünyanın en önde gelen solcularındandır. Sosyalizme inanıp inanmadığını bilemeyiz. Gelecekte dünya ülkelerinin sosyalizmle yönetileceğine inanmış olabilir, hatta belki Komünizme de inanmış olabilir. Ama inanması demek onu uygulamaya kalkışması demek değildir. Onu kamuoyuna açıklaması demek değildir. Onun 10-15 yılda yaptıklarını hiçbir sosyalist ülke yapamamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

TKP ile işim olmaz. Ama "sarışınların tari"hine inanmamak için çok haklı nedenlerim var. Turan Dursun'un sitesinde bir sürü iddiaya yer verilmiş. Bunlar pek ala hedef saptırmadır. Asıl iddiaya niçin yer vermemiş. TKP'nin kurucusundan bahsettiğimize göre bu konuda turan dursun'dan bir adım önde olur herhalde tkp'liler.

ileri geri sol sosyalist vsyi karıştırmadan, Mustafa Kemal'in kapitalist biri olduğunu rahatlıkla söylebiliriz. Tabii bu size göre solculuğuna engel olmayabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Turan Dursun'un sitesinde bir sürü iddiaya yer verilmiş. Bunlar pek ala hedef saptırmadır. Asıl iddiaya niçin yer vermemiş. TKP'nin kurucusundan bahsettiğimize göre bu konuda turan dursun'dan bir adım önde olur herhalde tkp'liler.

Yanılıyorsun, görmemişsin herhalde. İddialar arasında Ankara'da var. Ama en zayıf iddialardan biri.

Göloğlu’na göre ise, Mustafa Suphi’yi öldürme emrini Ankara vermiştir. Yine Metin Toker de, Sovyet tepkisinin göze alınması bakımından cüretli bir teşebbüs olarak değerlendirerek, Ankara’nın bilgisi dahilinde gelişebileceğini ima etmektedir.

Demek ki TKP bir adım önde değil. Tersine iddialardan sadece birini alıp kanıtsız-belgesiz ön yargılı hareket ettiği için çok geride. :)

ileri geri sol sosyalist vsyi karıştırmadan, Mustafa Kemal'in kapitalist biri olduğunu rahatlıkla söylebiliriz. Tabii bu size göre solculuğuna engel olmayabilir.

"Babalar gibi satarız" dediler bugünün kapitalist zihniyetlileri. Sata sata bitiremediler hala, Atatürk'ün kurduğu devlet teşekkülü, kamu teşekkülü fabrikaları, tesisleri.

Ve komünizmi yıkıyoruz dediler satarken. Komünizm değildi tabi. Ama senin dediğin gibi kapitalizm de değil.

İktisadi evrim sürecini geçiriyordu ülke, karma ekonomik sistemle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1) Komünizm ideolojisini benimsemiş olması neden Nazım'ın ''ruhunu Ruslara sattığının'' bir kanıtı oluyormuş? Ne biçim bir mantık bu? Adam Rus hayranı olsaydı, niye Türkiye'ye sosyalizmi getirme mücadelesi versin ki? Gider Sovyetlerde yaşardı. Bunu düşünemiyor musunuz?

2) Eğer sosyalizmi savunmak ''ruhunu Ruslara satmak'' anlamına geliyorsa, o zaman neden islamı savunmak ''ruhunu Araplara satmak'' anlamına gelmiyor? Kaldi ki bu karşılaştırma da hatalı olur, çünkü komünizm Ruıs icadı değildir, zaten Sovyetler Birliği de sadece Ruslardan oluşmaz; ama islam Arap icadıdır ve Arap kültürünü dinsel bir kılıfla ihraç ederek başka milletlerin milli benliğini iğdiş eder. Kısacası, Nazım'a laf yetiştireceğinize kendinize bakın!

3) Sen okuduğunu anlamıyor usun? Nazım'ın şiirini okurken, Amerikan işbirlikçisi olan gerçek hainlerin eleştirildiğini ve kendisinin Amerikan sömürgesi olmaya karşı çıktığı için ''hainlikle'' suçlandığını göremiyor musun? ''Evet ben vatan hainiyim'' derken aslında ''asıl siz vatan hainisiniz'' dediğini anlamıyor musun?

4) Vataneseverliğin, vatanı her haliyle sevmek olduğunu söylemişsin. 12 Eylül'den önce bir takım ülkücü-faşistler de sen gibi düşünüyorlardı. Ne zamanki ''ne olursa olsun sevip korudukları'' vatanları onları da işkencehaneye atıp bok yedirdi, işte o zaman akılları başlarına geldi. Bak Yaşar Okuyan, Taha Akyol v.s. hep eski ülkücüdür ve savundukları devlet onları da zindana tıktınca demokrasinin değerini anlayıp ''ne olursa olsun bu devletin bekçisiyiz'' anlayışını bıraktılar. Anlaşılan senin bu kafa yapısını bırakman için, bu devletin sana da biraz bok yedirmesi gerekiyor. O zaman ne diyeyim, afiyet olsun!

''Vatanı ne olursa olsun sevmek gerekir''miş! Peh! Eğer herkes senin gibi düşünseydi, hiçbir eleştiri ve sorgulama olmaz, tüm hak arama mücadeleleri yok edilir ve vatan dediğin yer hepimiz için cehennemvari bir hapishane haline gelirdi. İşin ironik yanı, sen onu sevmeye devam ederdin. Neden sevdiğini bile bilmeden! Çünkü onu fetişleştirmişsin. Artık vatan, bizim onu anlayabildiğimiz ve irdeleyebildiğimiz birşey olmaktan çıkıp bir çeşit kutsal yer haline gelmiş senin gözünde.

Bu arada, merak ediyorum da, eğer vatanı ne olursa olsun seveceksen; o zaman o vatan(yani devlet) gelip senin aileni kesip doğrasa gene onu sevecek misin? Onu tüm kötülüklerine rağmen sevecek, yani maruz kaldığımız kötülüğü es geçeceksek, o zaman başka ülkelerin sana yaptığı kötülükleri ne hakla eleştireceksin? Niye o vatan değil de bu vatan? Hepsi kötülük yaptıktan ve sen buna itiraz etmedikten sonra ne farkeder ki? Bir kere eğer bir vatan bize kötülük ediyorsa, oranın hakikaten de bizim vatanımız olup-olmadığını sorgularız. Eğer vatan bildiğin yerde açlıktan geberiyor ve ezildikçe eziliyorsan, belki sen orayı vatanın sayıyorsun ama orası seni pek de vatandaş saymıyor demektir.

Haklisin Fredie !

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante. Marksist falan olmadığım için marksist argümanlarla da pek konuşmak istemem. Ama o sevimli "karma" ekonominin aslında ne olduğunu açıklayan marksistler var. Kaldı ki benim görüşüm bu konuda onlardan daha köktenci. Marksın cüce devrim kavramıyla açıklıyorlar Türk devrimlerini. Oysa bana göre bu o bile değil. Sınırlarını batının çizdiği bir coğrafyada kurallarını batının koyduğu bir oyun oynandı/oynanıyor sadece. Neyse bunu daha ayrıntılı konuşalım.

Mustafa Kemal- Burjuva eşleştirmesi yanlış mı yani ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şiir hatırladığım kadarıyla TKP'nin kurucusu Mustafa Suphi'nin, Mustafa Kemal tarafından öldürtülmesi olayını anlatıyor.

Nazım Hikmet, cumhuriyetin ilk yıllarında doğal olarak Mustafa Kemal'in anti emperyalist bir lider olduğu aldatmacasına kapılıyor. İlerleyen yıllarda da gerçeği görüyor.

Tutarlı bir sosyalist, asla Atatürkçü olmaz. Atatürkçülerse zaten o kafayla sosyalist olamaz. Derin uçurumlar var arada.

doğru sscb emperyalist falan değildi zaten

doğruya doğru bu bir gerçek

Link to post
Sitelerde Paylaş
Hatalı ayrım(false dichotomy) diye bir mantık hatası vardır. Bu hata, birşeye karşı takınılabilecek tek tutumun iki zıt kutuptan birini seçmek olduğu yanılsamasıdır. Örneğin, ''Atatürk'ü ya seversiniz ya da nefret edersiniz'' veya ''ya Nazımı seversiniz ya Atatürk'ü, ikisi birden sevilmez'' v.s.

Bu bir mantık hatasıdır çünkü bir insan pekala Atatürk'te sevilecek yanlar bulabileceği gibi eleştirilecek yanlar da bulabilir. Aynı şey Nazım için de geçerli. Bir kişi, hem Nazım'da hem de Atatürk'te sevilecek yanlar ve eleştirilecek yanlar bulabilir. Dolayısıyla bizleri Atatürk ile Nazım arasında bir tercih yapmaya zorlayan konu başlığı bir mantık hatası içermektedir.

Nazım Hikmet de kendi bakış açısından M.Kemal'de takdir ettiği yanları övmüş(mesela kurtuluş savaşına önderlik etmesi gibi yanlarını), takdir etmediği yanlarını da eleştirmiştir(mesela M.Suphi'leri suikastla öldürtmesi gibi yanlarını). Dolayısıyla ortada bir çelişki yok. Adam sadece bir konuda M.Kemal'i eleştirmiş. Hepsi bu. Fakat M.Kemal'i putlaştıran ve onun her yaptığını yüceltme huyu olanlara göre Nazım büyük bir günah işlemiş oluyor. Bu durum, kemalizmi bir dogma ve din haline getirenlerin kusurudur.

Bu arada içinizden Nazım'a ''hain'', ''satılmış'' v.s. diyen bir takım terbiyesizler çıkmış. İnsanlara bok atmak kolay. Herkesi kendi sapık ve faşist peygamberiniz gibi bilmeyiniz. Sıkıysa Nazım'ın hangi ''hainliğini'' gördüğünüzü anlatın da tartışalım. Ona hain diyenlere kendi cevap vermiş zaten. Buyurun;

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ''.

Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,

bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un

66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali.

Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.

"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt

hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

her ikisi de vatanseverlerdir benim için bu kadar basit

haklısın fredii birini seçmeye zorlamak çok komıik

Link to post
Sitelerde Paylaş
Pante. Marksist falan olmadığım için marksist argümanlarla da pek konuşmak istemem. Ama o sevimli "karma" ekonominin aslında ne olduğunu açıklayan marksistler var. Kaldı ki benim görüşüm bu konuda onlardan daha köktenci. Marksın cüce devrim kavramıyla açıklıyorlar Türk devrimlerini. Oysa bana göre bu o bile değil. Sınırlarını batının çizdiği bir coğrafyada kurallarını batının koyduğu bir oyun oynandı/oynanıyor sadece. Neyse bunu daha ayrıntılı konuşalım.

Mustafa Kemal- Burjuva eşleştirmesi yanlış mı yani ?

:lol::lol::lol:

demek şuanda ermeni anıtları diken fransa falan aslında ermeni düşmanı

doğu anadoluyu vermemiş salaklar dostları ermenilere

Link to post
Sitelerde Paylaş

nazım hikmet'in 'memleketimden insan manzaraları'nda bursa cezaevindeki mahkumlar arasında saydığı 'köylü ressam ali'nin kızıyla tanıştım geçenlerde.

'babam her zaman "ben cahil bir köylüydüm. nazım abi bana meslek öğretti" derdi' dedi.

'köylü ressam ali' cezaevinden çıktıktan sonra fransa'ya gitmiş, bir fransız kadınla evlenmiş, çoluk çocuk sahibi olmuş. ressamlıkla geçinmiş.

diyeceğim şu ki: nazım, şair ve komünist olmasının yanısıra insan yanıyla da iz bırakmıştır bu topraklar üzerinde. bence kıymetini bilelim.

saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Stalin karşıtı olduğu söylenebilir, ama Atatürk karşıtı olduğu söylenemez.

Nazım'ın Stalin karşıtı olduğu söylenebilir , öyle mi ?

Bence yanılıyorsun sevgili Pante .

Bak , Nazım Hikmet , Stalin'in ölümü üzerine şiirinde ne diyor , adeta seni yalanlarcasına :

5 Mart 1953 ,

İlk önce kim kime

''Metin ol kardeşim'' diyecek ,

İlk önce kim kime

Başsağlığı dileyecek ?

Hepimizindi o .

Hepimizindir .

Yoldaşlarım ,

Acınızı duyuyorum ,

Sizin duyduğunuz gibi , tıpkı

Aynı şiddetle .

Kardeşlerim ,

Hüngür hüngür ağlamak geliyor içimden ,

Aynı metanetle .

Seviyorum onu ,

Marx'ı , Engels'i , Lenin'i

Sevdiğim gibi ,

Sevdiğimiz gibi .

Aynı muhabbetle

Aynı hürmetle .

Not : Sevgili Pante , hazır yeri gelmişken sana birşey söyleyeyim mi ; yukarıdaki kadar sıradan , yavan soğan , çoğu şiirlerini aslında bazı Rus şairlerinden etkilenerek ve dahi taklit ederek yazan birisini bu kadar gözde büyütmenin ne alemi var arkadaşım ?

Emin ol ki Türkiye'deki herhangi bir ortaokul öğrencisi dahi üstteki şiirden daha iyisini yazabilir .

Link to post
Sitelerde Paylaş
Not : Sevgili Pante , hazır yeri gelmişken sana birşey söyleyeyim mi ; yukarıdaki kadar sıradan , yavan soğan , çoğu şiirlerini aslında bazı Rus şairlerinden etkilenerek ve dahi taklit ederek yazan birisini bu kadar gözde büyütmenin ne alemi var arkadaşım ?

Emin ol ki Türkiye'deki herhangi bir ortaokul öğrencisi dahi üstteki şiirden daha iyisini yazabilir .

Şiire yaklaşımın mükemmel. ''Ne var lan bende yazarım'' seviyesinde. Resim sergisini gezerken, ''bunlar ne la, yamuk yumuk, bende çizerim n'olcek!'' diyen eli tesbihli maganda herifler geldi aklıma nedense. Sorması ayıp, hayatında kaç tane şiir okudun da Nazım'ı beğenmiyorsun? Daha önce hiç şiir görmüş müydün? Yoksa bu ilk karşılaşışın mı? Çünkü ilk kez karşılaşınca tam anlaşılmayabiliyor, seviye meslesi.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yakup bu sefer pis SICTIN ama!

Picasso, Nerudadan tutta, dunyada bir cok iz birakmis sanatci ve sair NAZIMDAN ovgu ile bahseder!!

Dunyada ATATURK kadar tanilan, bir TURK SAIRI!!

G.Pasa M.KEMAL bile NAZIMIN siirlerini dinlerken, buyuk sair oldugundan bahseder!

Ama ne yazikki KOMINIST der..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şiire yaklaşımın mükemmel. ''Ne var lan bende yazarım'' seviyesinde. Resim sergisini gezerken, ''bunlar ne la, yamuk yumuk, bende çizerim n'olcek!'' diyen eli tesbihli maganda herifler geldi aklıma nedense. Sorması ayıp, hayatında kaç tane şiir okudun da Nazım'ı beğenmiyorsun? Daha önce hiç şiir görmüş müydün? Yoksa bu ilk karşılaşışın mı? Çünkü ilk kez karşılaşınca tam anlaşılmayabiliyor, seviye meslesi.

Benim hakkımda istediğini düşünebilirsin ; ne magandayım , ne de şu bu .

Şiirden iyi anlarım , bizzat kendim de yüzlerce şiir yazdım , ama Nazımınkiler kadar yavan soğan olmadı ve olmayacak da .

Nazım Hikmet kopyacının tekidir , hangi Rus şairlerinden etkilendiği (mesela BOLŞEVİK ŞAİRİ MAİKOVSKY ) ve onları nasıl resmen mota-mot taklit ettiği ortadadır , üstteki şiiri de bunun en güzel örneğidir .

Sahi , üstteki şiir hakkında sen ne düşünüyorsun ?

Bayağı edebi değil mi ?!

Kafiyeler de pek uyuyor !

Hem şiir dediğin nedir ki ?!

Kafiyeler uysun yeter ki !

***

Deniz Gezmiş - Mahir Çayan türünden mitinize zaten karnım tok , Nazım mitine de sadece senin gibiler inanır .

Boşuna debelenme !

Adam , Stalin'i seviyor , ölümüne mersiyeler dizecek kadar seviyor .

Sen aslında işe '' Katyn Katliamı '' nı okumakla başlamalısın bence .

Nedir Katyn Katliamı :

KATYN KATLİAMI

Katyn katliami ; 1940 yılında dönemin Sovyet gizli polisi tarafından Stalin'in emriyle 22.000 Polonyalının başlarına tek kurşun sıkılarak öldürülmesiyle sonuçlanan olay .

Katyn Katliamı ( 3 Nisan – 19 Mayıs 1940 yaklşık 22 bin Polonyalı savaş tutsağının öldürülmesi . )

1940 da Smolensk bölgesinde Katyn ormanı denilen yerde yaklaşık 4 bin Polonyalı savaş tutsağı ( asker, subay, polis, toprak sahibi, burjuva, profesör, doktor, mühendis, avukat, gizli servis elemanı, vb.) enselerine sıkılan kurşunlar ile öldürülmüş ve 12 katmanlı toplu mezarlar gömülmüştür . Bu olay tarihe Katyn Katliamı adıyla geçmiştir.

Aslında Katyn Katliamı , sadece Katyn de yapılan katliamın adı değildir . Batı Rusya'da bulunan bir gurup savaş esirinin , kamplarında 3 Nisan – 19 Mayıs 1940 tarihleri arasında 47 günde yaklaşık 22 bin savaş tutsağının öldürülmesi olayının ortak adıdır. Yoğun olarak katliamın yapıldığı 3 kampta ( Kozelsk, 5,000 ; Ostashkov, 6,570; Starobelsk, 4,000 ) olmak üzere toplam 15,570 tutsak ve batı Beyazrusya ve Ukrayna'dan ise 11 bin tutsak bu katliamın hedefi olmuştur.

5 Mart 1940da Lavrenty Beria ( NKDV gizli servis şefi ) nin , Joseph Stalin 'e yazdığı resmi belgede savaş tutsağı olan 25700 Polonyalı karşı devrimcinin kurşuna dizilmesi gereği bildirilmiş ve o tarihteki Sovyet Politburo üyelerince (Joseph Stalin, Vyacheslav Molotov, Lazar Kaganovich, Mikhail Kalinin, Kliment Voroshilov, Anastas Mikoyan ) ve Lavrenty Beria tarafından imzalanan bir emir ile işgal altındaki Ukrayna ve Beyazrusya da ki kamp ve hapishanelerde bulunan 25,700 Polonyalı " milliyetçi ve karşı devrimcinin " öldürülmesi emri verilmiştir.

1956 da KGB şefi Alexander Shelepin tarafından genel sekreter Nikita Khrushchev e verilen nottaki bilgiler de 21.257 öldürmenin dökümü kamplara göre ; Katyn–4,421 , Starobelsk Camp–3,820 , Ostashkov Camp–6,311 , diğer yerler –7,305 olarak verilmiştir.

Katyn de öldürülenlerin dökümü ; 1 amiral, 2 general , 24 binbaşı , 79 yarbay , 258 albay , 654 yüzbaşı , 17 deniz yüzbaşı , 3,420 er , 7 tüccar , 3 toprak sahibi , 1 prens , 43 memur , 85 sivil , 131 göçmen , 20 profesör ( Stefan Kaczmarz da dahil ) ; 300 fizikçi , birkaç yüz avukat , mühendis , öğretmen ve 100 den fazla gazeteci , yazar ve de 200 pilot .

1990 da Mikhail Gorbachev NKDV nin Polonyalı savaş tutsaklarını Katyn de katlettiğini kabul etti ve bunun ötesinde Katyn gibi iki toplu mezar bölgesinin daha olduğunu ( Mednoje ve Pyatikhatki ) açıkladı .

***

Şair ince ruhludur , rafine edilmiş su gibidir .

Adaletten yanadır , adaletsizlere inat .

İnsanlıktan yanadır , canavarlara inat .

Stalin adlı böylesi bir katilin , bir canavarın ölümüne dahi üstteki şiirde de olduğu üzere mersiyeler dizen bir adama şair denmez .

Hitler'den hiç de farkı olmayan Stalin denilen paranoyak bir canavara sempatisi olan birisine de insan denmez .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...