Jump to content

KURANDA AKIL VE KALP AYRI AYRI VARDIR


Recommended Posts

Berguzar hanım, neden eski tartışmaları okumadınız?? Biz her gelene aynı şeyi yazmak zorundamıyız?? Herneyse..

Kalbin tarihçesini çok kısa olarak verdim zaten..

Geçmişte sevmek, benimsemek, inanmak, düşünmek, yakınlık duymak vb. tüm eylemleri kalbin yaptığını sanıyorlardı.. Eski Yunan filozofları, Mısır inancı vs. bunların hepsinde bu eylemlerin kalb sayesinde yapıldığına inanılıyordu..

Ve bir insan ölürken, kalbi bedeninde kalıyordu ama diğer tüm organlarını (beyin dahil) çıkarıp atıyorlardı.. Çünkü önemsizdi..

Hatta bu yüzden, ruhun kalbe yerleştiğini ve ordan vahiy aldığını düşünüyorlardı..

Günümüzde kullanılan tüm bu terimler, eskilerden kalmadır..

''Seni tüm kalbimle seviyorum'' ''Kalbimi kırdın'' ''Kalbim her zaman seninle'' ''Kalp kalbe karşıdır'' vs vs vs..

Tüm bu sözler, kalbin düşünme, sevme gibi işlevleri yaptığı sanıldığı dönemden kalma..

Ama bugün, ''Seni tüm beynimle seviyorum'' diye bir cümle kurabilirmiyiz?? Hayır..

Biz de maalesef eski alışkanlıklarımızı devam ettiriyoruz..

Yani sizin söylediğiniz ''Kalbe soyut bir anlam yükleme'', eski bir inanışın parçası.. Eskiden somut olarak anlam yüklüyorlarmış.. Kalbin sevmek, düşünmek işlevlerini yerine getirdiğini söyledikleri gibi..

Ama bunu doğru olmadığı, bilimsel olarak çürütüldüğü için günümüzde ''Soyut bir anlam'' olarak kalmış..

Yani Kuran'ın yazıldığı dönemde dahi, somut bir şekilde kullanılıyordu..

Umarım yazdıklarımı anlarsınız.

Sangreciğim.

Senin söylediklerin ile paralel konuşuyor ve düşünüyorum, farklılık yok bu anlamda.

Soyut bir anlam olarak kalmış diyorsun, bende buna vurgu yaptım ve soyut boyutta kaldığını söyledim zaten canım benim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 188
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Anlamamakta ısrar eden sizlersiniz

1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz.

Sizin evriminizde böylece çöpe gider benden söylemesi.

Nasıl mı dersen?

İnsan yavaş yavaş, çevresel şartlarla, bilgileri üst üste koyarak evrim geçiren diyen siz değil misiniz?

O zaman senin neanderthal'in niye aya gidememiş, diye sormaya hakkım var mı, elbet var...O senin neanderthal'in niye kalp nakli yapamamış, yuhhhhhhhhh cahile bak cahileeeeeee diye dalga geçmeye hakkım var mı? Elbette var :lol:

Hadi cevap ver bakalım...

Biz zamanın insanlarını, zamanına göre değerlendirmesini çok biliyoruz..

Bizim sorunumuz, o zamanın insanlarını veya yazıtlarının bugün de geçerli olduğunu düşünen insanlarladır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sangreciğim.

Senin söylediklerin ile paralel konuşuyor ve düşünüyorum, farklılık yok bu anlamda.

Soyut bir anlam olarak kalmış diyorsun, bende buna vurgu yaptım ve soyut boyutta kaldığını söyledim zaten canım benim...

Ama Kuran'da ''Soyut bir anlam'' olarak anlatılmıyor.. ''Kalpleri vardır anlamazlar/düşünmezler'' derken, kalbin anlama yetisine/düşünme yetisine sahip olduğunu söylüyor..

Zaten diğer medeniyetlerde de bu şekilde kullanıldığı için, onlarla da paralellik gösteriyor.

Olay bu kadar basit.

tarihinde sangre tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Anlamamakta ısrar eden sizlersiniz

1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz.

Bu kitabın insan ürünü olmadığını,allah tarafından gökten indirildiğini idda eden de sizlersiniz

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama Kuran'da ''Soyut bir anlam'' olarak anlatılmıyor.. ''Kalpleri vardır anlamazlar/düşünmezler'' derken, kalbin anlama yetisine/düşünme yetisine sahip olduğunu söylüyor..

Zaten diğer medeniyetlerde de bu şekilde kullanıldığı için, onlarla da paralellik gösteriyor.

Olay bu kadar basit.

Sangreciğim,

Anlaşamadığımız nokta bu.

Örnekler verildi, tarihler verildi.

O çağın bilgisi ve algısının bu olduğu gözler önünde serildi.

Buraya kadar tamam da, kuranda 1400 yıl önceki bir metin, orada nöronlardan bahsedecek hali yokki. Çünkü o günün şartlarında bu bilgi ve algı henüz yok...İlk muhatapları kendi çağdaşları değilmi?

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu kitabın insan ürünü olmadığını,allah tarafından gökten indirildiğini idda eden de sizlersiniz

Jadı'cığım,

Tanrısal bir kitap sana göre nasıl olmalı ve gökten indirme derken sen ne anlıyorsun, söyler misin rica etsem?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sangreciğim,

Anlaşamadığımız nokta bu.

Örnekler verildi, tarihler verildi.

O çağın bilgisi ve algısının bu olduğu gözler önünde serildi.

Buraya kadar tamam da, kuranda 1400 yıl önceki bir metin, orada nöronlardan bahsedecek hali yokki. Çünkü o günün şartlarında bu bilgi ve algı henüz yok...İlk muhatapları kendi çağdaşları değilmi?

Sevgiler...

Tamam da ağzınızdan bir türlü çıkaramadığınız bir bakla var...

Diceksiniz ki, ''Evet, zamanın insanları akletme, anlama yetisi olarak kalbi sanıyorlardı.. Bu o zamanın bir görüşüdür.. Kuran'da bu görüşe paralel olarak yazılmıştır.. Çünkü Kuran'ı yazanların da inancı bu yöndedir..

Ve diğer medeniyetlerin bilgisi de bu yönde olduğu için, bu görüş olağandır.. Olması gerekendir..

Ama zamanımıza yaklaştıkça, bu görüşün (kalbin akletme işlevi olduğu) doğru olmadığı kanıtlanmıştır.. Kalbe yüklenen her işlevin, aslında beyin tarafından yapıldığı bilimsel bir gerçekliktir.. Binlerce yıldır farklı bir şekilde kullanıldığı için de, bugün bu görevi hala kalbe yüklüyoruz.. Ama artık günümüzde soyut bir anlam olarak kalmıştır.. Geçmişte ise, somut bir şekilde kullanılıyordu''

Söyleceğiniz sadece budur.. Bu kadar kasmaya gerek yok yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Anlamamakta ısrar eden sizlersiniz.. 1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz... ....................

Yahu bergüzar, maalesef zavallıları oynuyorsun..

1400 yıl öncesinden bugünün bilgisini beklemiyoruz. Ama senin aha bilginin membaı dediğin şey, 1400 yıl öncesi değil, her şeyi bilen allahın sözleri..

Allahtan bunu bilmeyi beklemek hakkımız.. Çünkü -güya- insanı yaratan o.

Eğer 1400 yıl öncesinde kalmış hint tıp kitabı Madhav'ın Nidanasında bunlar yazsa, saygı bile duyarız, ama bunları söyleyen, herşeyi ve insanı yaratan, onu var eden, herşeyi bilen allah olunca, durum pek bir vahim oluyor haliyle..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Jadı'cığım,

Tanrısal bir kitap sana göre nasıl olmalı ve gökten indirme derken sen ne anlıyorsun, söyler misin rica etsem?

En azından "kalpleri var düşünmezler,gözleri var görmezler" demeyen bir kitap olmalıdır

Link to post
Sitelerde Paylaş
Jadı'cığım,

Tanrısal bir kitap sana göre nasıl olmalı ve gökten indirme derken sen ne anlıyorsun, söyler misin rica etsem?

Eğer bir kitap gönderilmesi zorunlu ise;

Her değişen çağa ayrı bir kitap gönderilmelidir.. Çünkü binlerce yıl önce gönderilen kitapları, bugün insanlar doğru olduğunu düşünerek okuyorlar..

Ama hiçbir önerme evrensel olmadığı için, Kuran'da yazan her önerme zaman geçtikçe yanlışlanıyor..

Mesela bugün bir kitap gönderilse ve içinde ''Kutuplardan basık, ekvatordan şişkin dünya için.....'' diye bir cümle olsa idi.. İleriki zamanlarda da yanlışlanma olasılığı vardı..

Çok olağanüstü bir şey oldu ve dünyamız kare şeklinde kaldı diyelim.. Ama o kitabı okuyan insan, yine aynı şeye inanacaktı büyük ihtimalle :)

Bunlar sadece benim fantazim tabii ki..

Dünyada var olan tüm inanç sistemleri, ideolojiler vs. insan ürünüdür.. Muazzam bir bilgi birikiminin sonucudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
>>> Anlamamakta ısrar eden sizlersiniz.. 1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz... ....................

Yahu bergüzar, maalesef zavallıları oynuyorsun..

1400 yıl öncesinden bugünün bilgisini beklemiyoruz. Ama senin aha bilginin membaı dediğin şey, 1400 yıl öncesi değil, her şeyi bilen allahın sözleri..

Allahtan bunu bilmeyi beklemek hakkımız.. Çünkü -güya- insanı yaratan o.

Eğer 1400 yıl öncesinde kalmış hint tıp kitabı Madhav'ın Nidanasında bunlar yazsa, saygı bile duyarız, ama bunları söyleyen, herşeyi ve insanı yaratan, onu var eden, herşeyi bilen allah olunca, durum pek bir vahim oluyor haliyle..

anibal valla muhalefet edicem diye şu düştüğün duruma bak hele.

Kuranın hitabı kime?

İnsana değil mi?

Kuran için ne diyoruz, bu insanlar için öğüttür, ilkeler bütünüdür, yöntem gösterir diyoruz değil mi?

Konusu insan ve sen insan algısı dışında birşey bekliyorsun kurandan.

Kendi mantığını bir yokla bakalım?

asrın43 (kulakları çınlasın) burda bir ara cübbeliye bir laf ettiydi, o aklıma geldi ama yazsam mı diye düşünmeden edemiyorum :lol:

En azından "kalpleri var düşünmezler,gözleri var görmezler" demeyen bir kitap olmalıdır

anibala yazdığım cevap senin içinde geçerli jadı...

Ve sana Zecharia Sitchin'in 12. Gezegen isimli kitabını öneriyorum, oku bak seveceksin.

Ve orda kafana göre bir sürü göksel tanrı bulacaksın...

Eğer bir kitap gönderilmesi zorunlu ise;

Her değişen çağa ayrı bir kitap gönderilmelidir.. Çünkü binlerce yıl önce gönderilen kitapları, bugün insanlar doğru olduğunu düşünerek okuyorlar..

Ama hiçbir önerme evrensel olmadığı için, Kuran'da yazan her önerme zaman geçtikçe yanlışlanıyor..

Mesela bugün bir kitap gönderilse ve içinde ''Kutuplardan basık, ekvatordan şişkin dünya için.....'' diye bir cümle olsa idi.. İleriki zamanlarda da yanlışlanma olasılığı vardı..

Çok olağanüstü bir şey oldu ve dünyamız kare şeklinde kaldı diyelim.. Ama o kitabı okuyan insan, yine aynı şeye inanacaktı büyük ihtimalle :)

Bunlar sadece benim fantazim tabii ki..

Dünyada var olan tüm inanç sistemleri, ideolojiler vs. insan ürünüdür.. Muazzam bir bilgi birikiminin sonucudur.

Sangreciğim,

İnsana verilen akıl ve kavrama yetisi eşittir (özürlüleri saymıyorum)

Bu yüzden dünya yuvarlak ve kutuplar biraz basıksa ve bilim bunu doğrulayabiliyorsa biz bunu kabul ederiz niye etmeyelim.

Ama bak yukarda bir laf ettim o laf gümbürtüye gidiyor.

1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz.

Sizin evriminizde böylece çöpe gider benden söylemesi.

Nasıl mı dersen?

İnsan yavaş yavaş, çevresel şartlarla, bilgileri üst üste koyarak evrim geçiren diyen siz değil misiniz?

O zaman senin neanderthal'in niye aya gidememiş, diye sormaya hakkım var mı, elbet var...O senin neanderthal'in niye kalp nakli yapamamış, yuhhhhhhhhh cahile bak cahileeeeeee diye dalga geçmeye hakkım var mı? Elbette var

Hadi cevap ver bakalım...

Hadi diyelim ki, siz Allah var mantığıyla sorgulayıp bunları yazıyorsunuz.

Bende siz gibi düşünüp bir an Allah yok diyor ve şu yukarıda bold yaptığım şeyi söylüyorum...

Özellikle anibal ve jadıya.

Önce onlar buna birkaç şey yazsın, istersen sende yazabilirsin...

Sevgiler...

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1400 yıl önceden bugünün bilgisini ve algısını bekleyen sizsiniz.

Sizin evriminizde böylece çöpe gider benden söylemesi.

Nasıl mı dersen?

İnsan yavaş yavaş, çevresel şartlarla, bilgileri üst üste koyarak evrim geçiren diyen siz değil misiniz?

O zaman senin neanderthal'in niye aya gidememiş, diye sormaya hakkım var mı, elbet var...O senin neanderthal'in niye kalp nakli yapamamış, yuhhhhhhhhh cahile bak cahileeeeeee diye dalga geçmeye hakkım var mı? Elbette var

Hadi cevap ver bakalım...

Farketmez, İslam ademden beri tevhid edildiğine göre doğrusu baştan öğretilmiş olması gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Berguzar, kurandaki o bilgiler, insanlardan geldiği iddia edilen değil, tanrıdan geldiği iddia edilen bilgilerdir.

Ve o bilgilerin doğruluğunu kabul etmişsiniz, o yüzden de kafamızı ütüleyip boyuna evrim yok demiyor musunuz?

Eğer bu bilgiler yanlış oluyorsa.. Eğer allah "göğüslerindeki kalpleri varda düşünemiyorlar" diyor ve bu da haliyle yanlış oluyorsa..

1. Bu tanrının insan hakkında hiç bir bilgisi yoktur, sallamaktadır. Yani öldükten sonra dirilecek olduğunuz da sallamasyondur..

2. Eğer bu tanrı biliyor ama bir şeyleri yanlış söylüyorsa, kurandaki herşeyin yanlış olması mümkündür. Yani, öldükten sonra huri filan yoktur, ruhlarımızdan pil yapacaktır. Öldükten sonra dirilme yoktur. allahın bir anası 40 babası vardır, bu lafları ettikten sonra ölmüştür, yok olmuştur vs. vs. artık her şey yanlış olabilir kuranda yazan..

3. Bu tanrı lafı filan değil, bizzat insanların uydurmasıdır. O devrin insanları böyle bildiği için, patavatsızca söylenmiş, doğrusu bilen olmadığı için öyle kabul edilmiştir, tıpkı adem havva masalı gibi..

İşte olası ihtimaller sadece bunlar berguzar.. Seç beğen birini..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ve sana Zecharia Sitchin'in 12. Gezegen isimli kitabını öneriyorum, oku bak seveceksin.

Ve orda kafana göre bir sürü göksel tanrı bulacaksın...

Bu kitap tamamen uydurma Berguzar hanım..

Stchin isimli sümerologun, Sümer tabletlerini okuyarak bulduğu güneş sistemi içinde bir gezegenden bahsediyor.. Ama Nasa, şu ana kadar görememiş nedense bu gezegeni..

Eski medeniyetler ise, zamanında gezegen dünyaya çok yakın olduğu için görebilmişler vs vs..

Stchin, dünyadaki yaşamı o gezegende yaşayan dünya dışı canlılara dayandırıyor..

Ve tabii ki bu yazılanların hiçbiri bilimsel değil.. Bu yüzden siz de kitabı bitirmeden bıraksanız çok iyi olur :)

Sangreciğim,

İnsana verilen akıl ve kavrama yetisi eşittir (özürlüleri saymıyorum)

Bu yüzden dünya yuvarlak ve kutuplar biraz basıksa ve bilim bunu doğrulayabiliyorsa biz bunu kabul ederiz niye etmeyelim.

Yanlış!

Günümüzdeki insanlar arasında bile zeka yönünden farklılıklar vardır.. Ve zeka da anlama ve kavrama yetisi kazandırır insana..

Zekanın %75i genetik, %25i çevresel faktörlerden kazanılıyor.. Ve tüm insanların doğdukları anda zeka seviyeleri farklıdır..

İnsan evrimsel bir süreçte olduğu için, 1400 yıl önceki insanın anlama ve kavrama yetileri de günümüz insanından farklıdır..

O zaman diceksiniz ki, 'Kuranda yazılan bu öğütler, yasaklar vs. zamanın insanlarına gelmiştir.. Bugün hiçbirimiz bu yasaklara uymak zorunda değiliz, çünkü insanlık kendi kanunlarını, kendi adetlerini kendi oluşturmuştur''

Yani illa Allah'ın varlığını kabul edicekseniz, yukarıdaki gibi söylemeniz gerekiyor diyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Farketmez, İslam ademden beri tevhid edildiğine göre doğrusu baştan öğretilmiş olması gerekir.

Anlamadım Beze :fool: Detaylandırır mısın biraz?

Berguzar, kurandaki o bilgiler, insanlardan geldiği iddia edilen değil, tanrıdan geldiği iddia edilen bilgilerdir.

Ve o bilgilerin doğruluğunu kabul etmişsiniz, o yüzden de kafamızı ütüleyip boyuna evrim yok demiyor musunuz?

Eğer bu bilgiler yanlış oluyorsa.. Eğer allah "göğüslerindeki kalpleri varda düşünemiyorlar" diyor ve bu da haliyle yanlış oluyorsa..

1. Bu tanrının insan hakkında hiç bir bilgisi yoktur, sallamaktadır. Yani öldükten sonra dirilecek olduğunuz da sallamasyondur..

2. Eğer bu tanrı biliyor ama bir şeyleri yanlış söylüyorsa, kurandaki herşeyin yanlış olması mümkündür. Yani, öldükten sonra huri filan yoktur, ruhlarımızdan pil yapacaktır. Öldükten sonra dirilme yoktur. allahın bir anası 40 babası vardır, bu lafları ettikten sonra ölmüştür, yok olmuştur vs. vs. artık her şey yanlış olabilir kuranda yazan..

3. Bu tanrı lafı filan değil, bizzat insanların uydurmasıdır. O devrin insanları böyle bildiği için, patavatsızca söylenmiş, doğrusu bilen olmadığı için öyle kabul edilmiştir, tıpkı adem havva masalı gibi..

İşte olası ihtimaller sadece bunlar berguzar.. Seç beğen birini..

anibal,

Sence Gazi Yaşargil doğar doğmaz anevrizma ameliyatı yapmış mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu kitap tamamen uydurma Berguzar hanım..

Stchin isimli sümerologun, Sümer tabletlerini okuyarak bulduğu güneş sistemi içinde bir gezegenden bahsediyor.. Ama Nasa, şu ana kadar görememiş nedense bu gezegeni..

Eski medeniyetler ise, zamanında gezegen dünyaya çok yakın olduğu için görebilmişler vs vs..

Stchin, dünyadaki yaşamı o gezegende yaşayan dünya dışı canlılara dayandırıyor..

Ve tabii ki bu yazılanların hiçbiri bilimsel değil.. Bu yüzden siz de kitabı bitirmeden bıraksanız çok iyi olur :)

Yanlış!

Günümüzdeki insanlar arasında bile zeka yönünden farklılıklar vardır.. Ve zeka da anlama ve kavrama yetisi kazandırır insana..

Zekanın %75i genetik, %25i çevresel faktörlerden kazanılıyor.. Ve tüm insanların doğdukları anda zeka seviyeleri farklıdır..

İnsan evrimsel bir süreçte olduğu için, 1400 yıl önceki insanın anlama ve kavrama yetileri de günümüz insanından farklıdır..

O zaman diceksiniz ki, 'Kuranda yazılan bu öğütler, yasaklar vs. zamanın insanlarına gelmiştir.. Bugün hiçbirimiz bu yasaklara uymak zorunda değiliz, çünkü insanlık kendi kanunlarını, kendi adetlerini kendi oluşturmuştur''

Yani illa Allah'ın varlığını kabul edicekseniz, yukarıdaki gibi söylemeniz gerekiyor diyorum.

Kitabın 1/4 ünü bitirdim ama beni yanlış yönlendirir diye bir kaygın varsa yok sangreciğim merak etme.

Lakin çok ilginç tespitlerim var, bunları not alıyorum zaten, belki paylaşırım forumda...

Ve zeka konusuna gelirsek, ben net birşey demedim zaten, elbet üç aşağı beş yukarı sapmalar olacaktır.

Bir sınıfta 40 kişiye güneş sistemini anlatsan hepsi başka başka anlar ama yine de doğruya yakın birşeyler anlarlar, bunu vurgulamak istedim sadece....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada hemen büyük islam mutasavvıfı ve allamesi Plösöför Abdülaziz Bayındır'ın "Din, Bilim ve Darwin" konulu Siyaset Meydanı proğramında yaptığı açıklamayı hatırlatayım.

Adam diyor ki, gebeliğin 15. haftasında cenine ruh üflenir, asıl karar organı beyin değil, kalptir. Beyin nefsani arzulara falan yönelik olurmuş, kalp ise hakkani duygulara. Yani konuşmasından bu sonuç çıkıyor. Hatta bu nedenle hayvanların yalan söyleyemediklerini ifade ediyor bu :crazy:

Bu sözlerinden aldığım feyzi anlatamam. Cenabı rabbilalemin, ne zeki kalpler yaratıyor. :cray:

Link to post
Sitelerde Paylaş
anibal,

Sence Gazi Yaşargil doğar doğmaz anevrizma ameliyatı yapmış mıdır?

Kurduğun mantığa hayranım bergüzar

Jadı;

Evrenin bir yerinde kümese benzeyen bir gezegen var, üstünde balığa benzeyen bitkiler var. Canlıların gözleri parmaklarının ucunda. Tanrı bunları vahyetmiş sana. Sen buna inanır mısın?

İnanmam diyeceksin değil mi?

Çünkü bugünün bilgisi ve algısı ile bunu bilmiyorsun...

Ya da ulen ne kıytırık bir Tanrı bu Tanrı mı dersin?

Mantığımın daha nesini beğenmiyorsun hala anlamış değilim.... :lol::lol::lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...