turkottoman 0 Haziran 18, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2009 gönderildi sevgili kardeşim bir müslümanla bir ateistinde arsındaki fark burada işte Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla 1.Ebu Leheb'in iki eli kurusun; kurudu ya. 2.Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı. 3.Alevi olan bir ateşe girecektir. 4.Eşi de; odun hamalı (ve) 5.Boynuna bükülmüş bir ip (bağlanmış) olarak. 1-elleri kurusun ,kurudu ya kelimesinde geçen beddua anlamında yada helak oldu helak olmayı haketti gibi manada... 2-ve yaşadığı helakın dahada zorlaşması yani çok malı olan zengin olan ebu lehebin iflası yada malından geriye hiç birşeyin kalmayışı zenginliğinin ona fayda etmeyişi gibi...3- ebu lehep anlam olarak büyük ateş ateş babası anlamında (alevi ateş) ateşin babasına girecek anlamında...4- eşide onun yanması için ona odun taşıyacak yani hamallık adecek ateşin dercesini odun atarak yükseltmek anlamında...5ebu lehep verdiği zenginlikten dolayı şaşalı hayat yaşamaktave boynunda zincirler yada çeşitli aksesuarlar yerine hak ettiği gibi cehennem ipi bağlanmış olarak orada kalacak anlamındadır... şüphesiz herşeyin endoğrusunu rabbimiz bilir... ve şimdi soruyorum siz ateistlere yukarıdaki ayet neyi anlatıyor sizce ibret almamız gereken bir ayet deyilmidir??? Link to post Sitelerde Paylaş
kuzu 0 Haziran 18, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2009 gönderildi müslümanların cevabını merak ettim ben zaten saçmalıgı görüyorumda müslümanlarda görsün istiyorum Ebû Leheb'in elleri kurusun; kurudu da! Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi. Alevli ateşe yaslanacaktır. böyle bi duayla ibadet yapmak ne kadar saçma anlasınlar sahtekar olduğu anlaşılan bir arkadaş şöyle bakıyordu olaya,, daha insancıl.. hırsızlık yapanın elini kesin benzeri.. el burada bir organımız değil, malı varlığı gibi.. daha insancıl mala mal, cana can.. Link to post Sitelerde Paylaş
turkottoman 0 Haziran 18, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 18, 2009 gönderildi sahtekar olduğu anlaşılan bir arkadaş şöyle bakıyordu olaya,, daha insancıl.. hırsızlık yapanın elini kesin benzeri.. el burada bir organımız değil, malı varlığı gibi.. daha insancıl mala mal, cana can.. size çok açık ve net bir cevap yazdım bana kalırsa işinize gelmedi sanırım daha dikkatli okursanız anlarsınız sanırım ve artık bu sure üzerine fazla durmazsınzız Link to post Sitelerde Paylaş
rexcor1 0 Haziran 22, 2009 gönderildi Raporla Share Haziran 22, 2009 gönderildi (düzenlendi) İşte tüm bunları okursun neden mi ? cennete gidecen diye(tabi cennet olmayan bir mutluluk vadisi hurilerle dolu acaba kadınlara nuriler var mı diye düşünüyorum?) ama bir kez zina ettin mi ya da allah hakkında kötü birşey söyledin cehennemliksin eksik kalsın öyle dua Haziran 22, 2009 tarihinde rexcor1 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Şubat 21, 2018 gönderildi Raporla Share Şubat 21, 2018 gönderildi On 15.06.2009 at 22:37, Trance yazdı: eskiden müslümandım küçükken öyle arkadaşlarla cumadan cumaya camiye giderdik ama namaz sırasında okunan duaların anlamlarını merak ettim niye böyle ibadet ediyoruz dedim kendi kendime allahım günahlarımı bagışla sen büyüksün yücesin gibisinden dua etmiyoruz diye sordum kendime evet şimdi gelelim namaz duaları ve anlamlarına FİL SÜRESİ Anlamı: (Ey Muhammed! Kâbe'yi yıkmaya gelen) Fil sahiblerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı. bakmayın Muhammed nerde görsün? Roket icat olmamış yazık.Kuşlar derken savaş uçaklarından bahsediyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Hasan Akçay 0 Şubat 22, 2018 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2018 gönderildi (düzenlendi) Fil sûresi (Sûre 105): 1.Rabbin "fil halkı"nın hesabını nasıl gördü bilmez misin? 2.Tuzaklarını bozmadı mı?3.Uçan ebabiller yolladı da 4.üzerlerine pişmiş çamur taşları yağdırdılar.5.Böylece yenmiş ekin gibi yaptı onları. pişmiş çamur taşları: hicaretin min siccîl -حجارة من سجيلFîl 4: Uçan ebabiller fil halkının üstüne pişmiş çamur taşları yağdırdılar.Hicr 74: Lût halkının üstüne pişmiş çamur taşları yağdırdık.Görüldüğü üzere pişmiş çamur taşları hem fil halkının hem de Lût halkının üstüne yağdırıldı. Semud halkını biliyoruz da fil halkı nerede yaşadı?Arabistan yarım adasının kuzey-batısında... Oranın kuzeyinde Petra, güneyinde Madain Saleh var. MADAİN SALEH Salih'in kentleri demek ama El-Hicr olarak ta biliniyor.El-Hicr’in hemen yanı başındaki El-Ula’da Arapçası CEBEL EL-FÎL olan doğal bir fil heykeli var ki milyonlarca yılın kum fırtınaları koskoca dağı YONTA YONTA ortaya çıkarmış onu. Salih nebi Semud halkını şöyle uyarıyordu (Şu’ârâ 149, Â’râf 74): Ve dağlara ustaca evler yontuyorsunuz - ve tenhıtûne minel cibâli buyûten fârihîn. Ama yalnızca evler değil filler de yontmuşlar, örneğin Petra’daki tapınağın sütun başları fil şeklinde. Bir de islam öncesine ait Ebrehe kitabesi var. Güney Arabistan’da. On dizelik bu kitabe halen ilk yerinde duruyor. Kitabe Arabçanın güney ağzı ile yazılmış. Onun İngilizcesinden yapmaya çalıştığım çevirisi:Rahman’ın izni ile O’nun ulu Hristiyan kralı Ebrehe ki Sebe’nin, Zuridan’ın, Hadrmaut’un, Yemen’in ve sahillerle dağlardaki bütün aşiretlerin kralıdır, yazdı bu dizeleri Ma’ad aşiretiyle Nisan ayında yaptığı el-Rabiya savaşı konusunda. Ve bütün Beni A’amir aşiretleriyle savaşıp Kinda ve Al’a Ebi Cabar’ı; Sa’ad, Murad ve Hadrmaut’a da Bişar bin Hasan’ı yönetici atadı. Kinda’nın Beni Amir’ine karşı ordunun önünde. Ve Turban’a doğru Zu Markh vadisinde Al'a karşı ve Manha vadisinde Murad ve Sa’ad’a karşı. Ve Kralı yakaladı ve öldürdü ve bol bol ganimet ele geçirdi. Ve Halban’da Ma’ad’a yetişerek savaşıp ganimet ve tutsaklar ele geçirdi. Ve sonra Omro bin el-Munzir’i ele geçirdi; onun oğlunu yönetici atadı ve altıyüz altmışikinin Zu A’allan ayında Rahman’ın gücü ile Halban’dan döndü.Görüldüğü üzere kitabede Ebrehe’nin Güney Arabistan’da yendiği aşiretler, ele geçirdiği topraklar ve oralara atadığı yöneticiler anılıyor ama Kabe’nin adı yok; filin adı yok.Bir Kabe seferi söz konusu olsaydı dahi o sefere hiçbir fil katılamazdı çünkü filler sulak, ağaçlık alanlarda yaşar. Ebrehe'nin kurgulanan fili ise Yemen'den ta Mekke'ye varmak için uçsuz bucaksız çöller aşacak. Ayakları kızgın kuma dayanır mı? Deve değil ki o, FİL o hayvan. Dev gibi vücuduna göre su içecek, sırtına su fışkırtacak. Çölde su var mı? Yeşil ağaç yiyecek; çöl orman mıdır? Ebrehe ta Yemen'den bir fil ile çöller aşıp gelerek Kabe'ye saldırdı diye bir şey yok. Petra ve Mekke'ye gelince, ikisi de susuzluğuyla ünlü yerler. Oralarda hiçbir file hayat yok. Petra tapınağının sütun başlarındaki heykeller ise yerli fillerin değil Hindistan fillerinin heykelleri. Ticaret için oraya gidip filleri gören ve onlardan etkilenen Araplar tyarafından yaptırılmış.Sonuç olarak sûre 105'teki "ashabil fîl"in Salih nebinin El-Ula’sındaki FİL DAĞI ve Petra tapınağının sütun başlarındaki FİL HEYKELLERİ ile aynı ortamı paylaşan Semûd halkı olduğu anlaşılıyor. O halk filleri öylesine önemsemiş ki büyük olasılıkla tapınmışlar onlara ve Allah ceza olarak korkunç bir gürültüyle dünyalarını başlarına yıkmış, üzerlerine pişmiş çamur taşları yağdırarak. Şubat 22, 2018 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
tonyukukcuk 0 Şubat 22, 2018 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2018 gönderildi 12 saat önce, Hasan Akçay yazdı: Fil sûresi (Sûre 105): 1.Rabbin "fil halkı"nın hesabını nasıl gördü bilmez misin? 2.Tuzaklarını bozmadı mı?3.Uçan ebabiller yolladı da 4.üzerlerine pişmiş çamur taşları yağdırdılar.5.Böylece yenmiş ekin gibi yaptı onları. pişmiş çamur taşları: hicaretin min siccîl -حجارة من سجيلFîl 4: Uçan ebabiller fil halkının üstüne pişmiş çamur taşları yağdırdılar.Hicr 74: Lût halkının üstüne pişmiş çamur taşları yağdırdık.Görüldüğü üzere pişmiş çamur taşları hem fil halkının hem de Lût halkının üstüne yağdırıldı. Semud halkını biliyoruz da fil halkı nerede yaşadı?Arabistan yarım adasının kuzey-batısında... Oranın kuzeyinde Petra, güneyinde Madain Saleh var. MADAİN SALEH Salih'in kentleri demek ama El-Hicr olarak ta biliniyor.El-Hicr’in hemen yanı başındaki El-Ula’da Arapçası CEBEL EL-FÎL olan doğal bir fil heykeli var ki milyonlarca yılın kum fırtınaları koskoca dağı YONTA YONTA ortaya çıkarmış onu. Salih nebi Semud halkını şöyle uyarıyordu (Şu’ârâ 149, Â’râf 74): Ve dağlara ustaca evler yontuyorsunuz - ve tenhıtûne minel cibâli buyûten fârihîn. Ama yalnızca evler değil filler de yontmuşlar, örneğin Petra’daki tapınağın sütun başları fil şeklinde. Bir de islam öncesine ait Ebrehe kitabesi var. Güney Arabistan’da. On dizelik bu kitabe halen ilk yerinde duruyor. Kitabe Arabçanın güney ağzı ile yazılmış. Onun İngilizcesinden yapmaya çalıştığım çevirisi:Rahman’ın izni ile O’nun ulu Hristiyan kralı Ebrehe ki Sebe’nin, Zuridan’ın, Hadrmaut’un, Yemen’in ve sahillerle dağlardaki bütün aşiretlerin kralıdır, yazdı bu dizeleri Ma’ad aşiretiyle Nisan ayında yaptığı el-Rabiya savaşı konusunda. Ve bütün Beni A’amir aşiretleriyle savaşıp Kinda ve Al’a Ebi Cabar’ı; Sa’ad, Murad ve Hadrmaut’a da Bişar bin Hasan’ı yönetici atadı. Kinda’nın Beni Amir’ine karşı ordunun önünde. Ve Turban’a doğru Zu Markh vadisinde Al'a karşı ve Manha vadisinde Murad ve Sa’ad’a karşı. Ve Kralı yakaladı ve öldürdü ve bol bol ganimet ele geçirdi. Ve Halban’da Ma’ad’a yetişerek savaşıp ganimet ve tutsaklar ele geçirdi. Ve sonra Omro bin el-Munzir’i ele geçirdi; onun oğlunu yönetici atadı ve altıyüz altmışikinin Zu A’allan ayında Rahman’ın gücü ile Halban’dan döndü.Görüldüğü üzere kitabede Ebrehe’nin Güney Arabistan’da yendiği aşiretler, ele geçirdiği topraklar ve oralara atadığı yöneticiler anılıyor ama Kabe’nin adı yok; filin adı yok.Bir Kabe seferi söz konusu olsaydı dahi o sefere hiçbir fil katılamazdı çünkü filler sulak, ağaçlık alanlarda yaşar. Ebrehe'nin kurgulanan fili ise Yemen'den ta Mekke'ye varmak için uçsuz bucaksız çöller aşacak. Ayakları kızgın kuma dayanır mı? Deve değil ki o, FİL o hayvan. Dev gibi vücuduna göre su içecek, sırtına su fışkırtacak. Çölde su var mı? Yeşil ağaç yiyecek; çöl orman mıdır? Ebrehe ta Yemen'den bir fil ile çöller aşıp gelerek Kabe'ye saldırdı diye bir şey yok. Petra ve Mekke'ye gelince, ikisi de susuzluğuyla ünlü yerler. Oralarda hiçbir file hayat yok. Petra tapınağının sütun başlarındaki heykeller ise yerli fillerin değil Hindistan fillerinin heykelleri. Ticaret için oraya gidip filleri gören ve onlardan etkilenen Araplar tyarafından yaptırılmış.Sonuç olarak sûre 105'teki "ashabil fîl"in Salih nebinin El-Ula’sındaki FİL DAĞI ve Petra tapınağının sütun başlarındaki FİL HEYKELLERİ ile aynı ortamı paylaşan Semûd halkı olduğu anlaşılıyor. O halk filleri öylesine önemsemiş ki büyük olasılıkla tapınmışlar onlara ve Allah ceza olarak korkunç bir gürültüyle dünyalarını başlarına yıkmış, üzerlerine pişmiş çamur taşları yağdırarak. Senin dediğin bir kenara ordunun büyüklüğü fillerin miktarı hesaba katılmalı ayrıca o bölgenin insanları muhtemelen su kaynaklarını gayet iyi bilirler baha bölgesinde örneğin su kaynakları var mekkeye 301 km uzaklıkta,bu abraha ordusunun rotası hakkında bir yazı var okuyunuz link kuranın içeriği bağlamında oraya fillerle donatılmış bir ordunun saldırmış olması onlarının tuzaklarının boşa çıkarılması var. Harita bahah bölgesi hakkında bir turizm yazısı link Link to post Sitelerde Paylaş
tonyukukcuk 0 Şubat 22, 2018 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2018 gönderildi (düzenlendi) Bu arap masalı farklı yönlerden de tartışılmakta yabancı forumlarda, ama direk bir şeyi bilgi diye koymak doğru değil kendin de emin olmadan ama müslümanlar tebliğci bu bilginin gideri var atayım ama karşıt görüşünü koymaya zahmet etmeyeyim kafa karıştırmaya gerek yok hangisi daha çok işime gelirse düşüncesiyle illaki karşı tarafı zahmete sokmayın. inanmak için mi inanmak yoksa inanmamak mı tüm mesele bu. Şubat 22, 2018 tarihinde tonyukukcuk tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Tengrizm 0 Şubat 22, 2018 gönderildi Raporla Share Şubat 22, 2018 gönderildi Çocukken arap masalına inanarak dua etmeye çalışıyordum.Hatta orta okulda din öğretmeni hep saç sapan fatiha gibi sureleri ezberletirdi,bende çoğunu ezberleyemezdim.Tabi o zamanlar düşünmüyordum.Taki 8.sınıf bittikten sonra gerçek islamı araştırdım,ve gerçeği öğrendiğimde çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım,sonra münafık gibi davrandım.Neyse konuyu saptırmayım.Ama arapça dua etmek oldukça çok saçma bir şey,kuran Türkçesini okuyan her insan,bunun arap masal kitabı olduğunu rahatlıkla anlar.Çünkü bilim dışı ayetler olduğu için bu din otomatikman gerçek dışı oluyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts