Jump to content

İslam bizim için savaşıyor. Son Kale düşücek mi?


Recommended Posts

Geriye ne kadar sardın?Evren varolmadan önceye değil mi? :D

Hem şimdi sen onu boşverde konumuza dönelim.

Yazdıklarından ''tesadüf diye birşey olmadığını, herşeyin kendisini meydana getiren nedenlerin bir sonucu olarak zorunlu meydana geldiğini'' çıkarıyorum.

Buraya kadar anlaştık mı?:)

Ben sana bir şey söyliyim, eğer bazı fikirlerin dediği gibi katıksız bir evrime inanırsak, yani biz rastgele olduk ve yok olup gidicez fikrine... Eğer bu doğru olsa bile bu fikrin dünyaya hakim olması bu dünyayı kasıp kavurur. Ve ben aynen Harın Yahya gibi yapardım. Hemen önüne geçmeye çalışırdım. O kadar evrimi bilmeme rağmen, karşılıklı olarak kenardan bir de Harun Yahya belgeseli açınca o zaman işler değişiyor.

Tekrar ediyorum eğer hayat rastgele çıkmış olsa bile buna inanmanın, bilmenin ve bunu düşünmenin bir getirisi yoktur. Ancak buraya gelinir ve 2-3 müslüman saf iyi kalpli gencin kafası aydınlatılarak (Onun eline pandorunun açık kutusu verilerek), düştüğü çaresiz durum izlenir ve onun mutsuzluğuna bakılarak ego tatmin edilir. Hayatın kendi kendine başlaması demek, psikolojik bir vakaya işarettir. İlerde insanların kendilerine sevgileri kalmıycak. Robotlaşıcaklar.

İSLAM ise bununla MANYAK bir şekilde savaşıyor. Bu topraklardaki bu DİN'in ne kadar eksiği olsa da yine de GÜCÜ ve İnsanın mutsuzluğuna ve yalnızlığa ve çaresizliğine açılan kapıda ki o SAĞLAM VE GÜÇLÜ DURUŞU, hatta bununla da yetinmeyip onunla SAVAŞMASI çok güzel. Ve sizler de bundan önceki sağlam olan bilinç yapınızın çoğunu belki de İSLAM'a borçlusunuz, bunu da unutmayın.

Ayete bakın :

'Biz, elbette tüm bu Kainatı bir batıl (boş bir için) için yaratmadık.' Yıkımın önünde çelikten bir duvar gibi duruyor.

Ateisti de, Deisti de Teisti de Kuran bunu demese bile, bu evrenin düzeninden ve sağlamlılığından NEMALANIYOR ve nemalanacak. Tek fark ise, bu topraklardaki bu sözler ile aklımız ne kadar barışık kalabilecek? Belki de her zaman akıl yetmiyor. Bazen Kalbin de çalıştırılması gerekiyor. ;)

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

sn. inevitablen,

Kendinizi bir türlü çıkmazdan kurtaramadınız. Kararsızlığınızın ve dine bakışınızın netleştiremediğiniz düşüncelerinizden kaynaklanıyor olduğunu sanıyorum.

Dİnler insan ve toplum ürünü olup bir bevi siyasi güç olduğu apaçık ortadadır.allah varsa tanımı gereği kusursuz, mükemmel, hata yapma olasılığı sıfır olan birşeydir.

Peki dinlerde kusur yokmudur? Sende biliyorsunki kusurlar saymakla bitmez bu durumda kusursuz yaratıcı dinlerde kusurlu olması onun yaratıcılığına tanımına ters düşer.

Teistlerin ve senin ayet diye verdiğin örnekler bütün içerisinde ufak örneklerdir. Defalarca söylediğim gibi dinlerde tabiki iyilik doğruluk ve toplum veya bireylerin faydasına olan söylemler olacaktır olmasa zaten din özelliğine ulaşamaz. Diğer taraftan madalyonun diğer yüzü varki işte bu nokta allahın hatalı olan noktasıdır ki bu hatalar allaha yakışmaz ve tanımına uymaz.

Tekrar ediyorum allah mükemmel kusursuz ve hatasız ise kitap diye önümüze koyduğu kuran veya diğer dinlerin belgelerinde 1 tek virgül hatası bile olmaması lazım. Bu yüzden zorlama ile hala dinin mükemmelliğini savunmak anlamsızdır, bencilliktir. Bencilliktir çünkü dinin vermiş olduğu basit mutluluktan vazgeçme istememe düşüncesi ağır basmaktadır.

Esenlikler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tekrar ediyorum eğer hayat rastgele çıkmış olsa bile buna inanmanın, bilmenin ve bunu düşünmenin bir getirisi yoktur.

çok yanlış. ne demek hiç bir getisisi yoktur. elbette vardır. insanlar din olgusu ile niye savaşıyor sanıyorsunuz. vaktimizi ne diye inananları ikna edebilmek için harcıyoruz sanıyorsunuz. aramızda masturbasyon yapan filan mı var? aynı ortamda yaşıyoruz ve ister istemez yapılan hataların bedelini beraber ödüyoruz.

hayatın rasgele ortaya çıkması ile birileri tarafından ortaya çıkarılması arasında inanılmaz bir fark var.

bu farkı anlamak demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı anlamak gibidir.

demokrasilerde insanlar kendi geleceklerini kendileri belirlerler ve bunun için sürekli uyanık durup seçtikleri insanları takip etmelidir. demokrasilerde insanlar hayatlarının sorumluluğunu üzerlerine alırlar. hayatlarını başkalarına havale etmezler. mutluluk verilmesini beklemezler. bilakis onu söküp alırlar. demokrasinin temel mantığı da budur. hak verilmez alınır. bunun nedeni demokrasinin insan merkezli olmasıdır.

diktatörlük öyle mi peki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
çok yanlış. ne demek hiç bir getisisi yoktur. elbette vardır. insanlar din olgusu ile niye savaşıyor sanıyorsunuz. vaktimizi ne diye inananları ikna edebilmek için harcıyoruz sanıyorsunuz. aramızda masturbasyon yapan filan mı var? aynı ortamda yaşıyoruz ve ister istemez yapılan hataların bedelini beraber ödüyoruz.

hayatın rasgele ortaya çıkması ile birileri tarafından ortaya çıkarılması arasında inanılmaz bir fark var.

bu farkı anlamak demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı anlamak gibidir.demokrasilerde insanlar kendi geleceklerini kendileri belirlerler ve bunun için sürekli uyanık durup seçtikleri insanları takip etmelidir. demokrasilerde insanlar hayatlarının sorumluluğunu üzerlerine alırlar. hayatlarını başkalarına havale etmezler. mutluluk verilmesini beklemezler. bilakis onu söküp alırlar. demokrasinin temel mantığı da budur. hak verilmez alınır. bunun nedeni demokrasinin insan merkezli olmasıdır.

diktatörlük öyle mi peki?

Keyy bu söylediklerini anlayacak kaç ateist varki forumda birde kalkmış teistlerin anlamasını bekliyorsun.Duvara konuşuyorsun

Link to post
Sitelerde Paylaş
sn. inevitablen,

Kendinizi bir türlü çıkmazdan kurtaramadınız. Kararsızlığınızın ve dine bakışınızın netleştiremediğiniz düşüncelerinizden kaynaklanıyor olduğunu sanıyorum.

Dİnler insan ve toplum ürünü olup bir bevi siyasi güç olduğu apaçık ortadadır.allah varsa tanımı gereği kusursuz, mükemmel, hata yapma olasılığı sıfır olan birşeydir.

Peki dinlerde kusur yokmudur? Sende biliyorsunki kusurlar saymakla bitmez bu durumda kusursuz yaratıcı dinlerde kusurlu olması onun yaratıcılığına tanımına ters düşer.

Teistlerin ve senin ayet diye verdiğin örnekler bütün içerisinde ufak örneklerdir. Defalarca söylediğim gibi dinlerde tabiki iyilik doğruluk ve toplum veya bireylerin faydasına olan söylemler olacaktır olmasa zaten din özelliğine ulaşamaz. Diğer taraftan madalyonun diğer yüzü varki işte bu nokta allahın hatalı olan noktasıdır ki bu hatalar allaha yakışmaz ve tanımına uymaz.

Tekrar ediyorum allah mükemmel kusursuz ve hatasız ise kitap diye önümüze koyduğu kuran veya diğer dinlerin belgelerinde 1 tek virgül hatası bile olmaması lazım. Bu yüzden zorlama ile hala dinin mükemmelliğini savunmak anlamsızdır, bencilliktir. Bencilliktir çünkü dinin vermiş olduğu basit mutluluktan vazgeçme istememe düşüncesi ağır basmaktadır.

Esenlikler.

İşte kusura bakma ama ben de burada bu bilmişliğe karşılık bir bilmişlik ile cevap vermek zorudayım. Sen ya da diğerleri, Son Elçinin tüm bunları kendisnin yaptığını kanıtlamanız mümkün olmadığına göre, hayatınızın sonuna kadar 'Acaba mı?' diye madem soracaksanız ki soracaksınız, bunun yerine anlamaya çalışın diyorum ben. Birşeyler bulmaya çalışın diyorum.

Aksi halde hayatınız ya da kusura bakmayın ama 'Gerçekleri anlatıyoruz diye mahvettiğiniz hayatlar' ile bu dünyaya hiçbir katkınız olmayacak.

Zannediceksiniz ki aydınlatıyoruz, zannediceksiniz ki kurtarıyoruz, fakat bunları anlattığınız ve Direncini kırdığınız insanların ELİNDEN, Onların ümitlerini ve ileriye dönük sarkıttıkları bu düşünce ipini ellerinden alıcaksınız, sizi dinleyecekler dinleyecekler ve bekliyecekeler.

Görecekleri şudur: Ellerine hiçbir şey bırakmayacaksınız. Bence size ellerindekini vermemeleri gerekiyor. Vermemekte ve direnmekte haklılar.

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
çok yanlış. ne demek hiç bir getisisi yoktur. elbette vardır. insanlar din olgusu ile niye savaşıyor sanıyorsunuz. vaktimizi ne diye inananları ikna edebilmek için harcıyoruz sanıyorsunuz. aramızda masturbasyon yapan filan mı var? aynı ortamda yaşıyoruz ve ister istemez yapılan hataların bedelini beraber ödüyoruz.

hayatın rasgele ortaya çıkması ile birileri tarafından ortaya çıkarılması arasında inanılmaz bir fark var.

bu farkı anlamak demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı anlamak gibidir.

demokrasilerde insanlar kendi geleceklerini kendileri belirlerler ve bunun için sürekli uyanık durup seçtikleri insanları takip etmelidir. demokrasilerde insanlar hayatlarının sorumluluğunu üzerlerine alırlar. hayatlarını başkalarına havale etmezler. mutluluk verilmesini beklemezler. bilakis onu söküp alırlar. demokrasinin temel mantığı da budur. hak verilmez alınır. bunun nedeni demokrasinin insan merkezli olmasıdır.

diktatörlük öyle mi peki?

Göreceksin diktatörlüğü, ilerde göreceksin kim diktatör kim değil anlıyacaksın. Zorla sıkı sıkı tuttukları avuçlarını açtırmaya çalışıyorusunuz insanların. Kuran dikkat edin diyor. Hayır siz tam da Kuran'ın dediği gibi inadına açmaya çalışıyorusunuz.

Kuran ne diyorsa gerçek oluyor. Kuran muhafaza edin diyor. Dikkat edin diyor açmayın avucunuzu diyor. Açmayın kalbinizi diyor. Açmayın, açtırmaya çalışacaklar, diyor.

Açanlar için iş zorlaşıyor. Açtıran açanın eline bakıp 'ne görüyorsun burda' diyor.

Açtıran bakıyor 'Ben anlamıyorum sen anlat diyor'

İşte o zaman iş bitiyor. Avucu açtıran başlıyor kişinin avucunda ne olduğunu anlatmaya. Ve yavaş yavaş o avuç hep açık kalıyor. Akıyor içindekiler. Sürekli akıyor. Ben de diyorum ki, bakın Kuran tam sizin yaptığınızı anlatıyor. Burda yaptığımız şey eskiden beri dinlediğimiz fakat bize çok uzak gelen o müthiş sonu eleştirmek ve reddetmek hikayeceğini yaşadığımız yerdir.

Bu bir oyun değil. Eğer fikirler önemli ise biz şu an En önemli can alıcı bir yerdeyiz. Ve yaptığımızın sonuçlarını teker teker an ve an hissediyoruz.

Benim düşüncelerim bunlardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bizim ateistler demokrasi adına diktatörlük savunuyorlarda.Demekki aradaki farkı anlayamıyorlar.

Diktatörlük mü? Benim anlattıklarım ile senin ideolojin arasında bir bağ var mı?

Şu komünizmi her işe çare olan bir maymuncuk gibi kullanmayın. Senin yıkıcı ideolojinin muhatabı İSLAM değildir.

Senin yıkıcı ideolojinin muhatabı Kemalizmdir ya da Ülkücülüktür. Git onlara vur yumruğunu. Ve bakalım nasıl bir karşılık alıyorsun biz de görelim.

Burada nasıl tanıştığını bile bilmediği ama dürüstlüğüne insandığı İSLAM ile bu foruma gelmiş insanlara bununla darbe vuramasssın.

Git Cumhuriyetçilerin ya da Ülkücülerin karşına çık o kaldırdığın yumruk ile.

Ya da git askere deki 'Siz faşistsiniz de' O da sana Türkün tarihini anlatsın. Tarih faşist değildir. Faşist olsan sizsiniz: Marksist-Leninist akımın taşeronluğunu yapan anarşist grup... ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Diktatörlük mü? Benim anlattıklarım ile senin ideolojin arasında bir bağ var mı?

Şu komünizmi her işe çare olan bir maymuncuk gibi kullanmayın. Senin yıkıcı ideolojinin muhatabı İSLAM değildir.

Senin yıkıcı ideolojinin muhatabı Kemalizmdir ya da Ülkücülüktür. Git onlara vur yumruğunu. Ve bakalım nasıl bir karşılık alıyorsun biz de görelim.

Burada nasıl tanıştığını bile bilmediği ama dürüstlüğüne insandığı İSLAM ile bu foruma gelmiş insanlara bununla darbe vuramasssın.

Git Cumhuriyetçilerin ya da Ülkücülerin karşına çık o kaldırdığın yumruk ile.

Ya da git askere deki 'Siz faşistsiniz de' O da sana Türkün tarihini anlatsın. Tarih faşist değildir. Faşist olsan sizsiniz: Marksist-Leninist akımın taşeronluğunu yapan anarşist grup... ;)

Sen niye üstüne alındınki benim eleştirim zaten senin eleştir dediklerine idi.Garip adamsın vessalam.

Ha bu arada biz komünizmi her işe çare olarak görmüyoruz.İnsanı, Özgür düşünceyi, şüpheciliği, karşısındaki ile empati kurmayı, ötekileliştirmeyi çare olarak görüyoruz.Ne yazıkki sizin inandığınız dinde karşısındaki ötekileştiriyor.Yanılıyorsak pratikte aksini ispatlayın.Biz, yanılmışız özür dileriz sizi anlayamamışız demesini biliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte kusura bakma ama ben de burada bu bilmişliğe karşılık bir bilmişlik ile cevap vermek zorudayım. Sen ya da diğerleri, Son Elçinin tüm bunları kendisnin yaptığını kanıtlamanız mümkün olmadığına göre, hayatınızın sonuna kadar 'Acaba mı?' diye madem soracaksanız ki soracaksınız, bunun yerine anlamaya çalışın diyorum ben. Birşeyler bulmaya çalışın diyorum.

Aksi halde hayatınız ya da kusura bakmayın ama 'Gerçekleri anlatıyoruz diye mahvettiğiniz hayatlar' ile bu dünyaya hiçbir katkınız olmayacak.

Zannediceksiniz ki aydınlatıyoruz, zannediceksiniz ki kurtarıyoruz, fakat bunları anlattığınız ve Direncini kırdığınız insanların ELİNDEN, Onların ümitlerini ve ileriye dönük sarkıttıkları bu düşünce ipini ellerinden alıcaksınız, sizi dinleyecekler dinleyecekler ve bekliyecekeler.

Görecekleri şudur: Ellerine hiçbir şey bırakmayacaksınız. Bence size ellerindekini vermemeleri gerekiyor. Vermemekte ve direnmekte haklılar.

Sn inevitablen,

Yukarıdaki iletini ben yazmışım gibi oku sen zaten cevabını vermişsin.

Esenlikler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen niye üstüne alındınki benim eleştirim zaten senin eleştir dediklerine idi.Garip adamsın vessalam.

Ha bu arada biz komünizmi her işe çare olarak görmüyoruz.İnsanı, Özgür düşünceyi, şüpheciliği, karşısındaki ile empati kurmayı, ötekileliştirmeyi çare olarak görüyoruz.Ne yazıkki sizin inandığınız dinde karşısındaki ötekileştiriyor.Yanılıyorsak pratikte aksini ispatlayın.Biz, yanılmışız özür dileriz sizi anlayamamışız demesini biliriz.

Bakın sizi çok iyi anlıyorum. Ama şunu itiraf edin, burda bana hani şunu şunu ispatla tamam diyelim diyorsun ama zaten fikriniz bu işe tamamen ters değil mi? E tamam bu dinde bir sürü eksik olan yan olabilir ama alıp rafa nasıl kaldırıcaksın birden. Bu kalp işi değil mi?

Ya aslında DİN diyorum ya bu alanlara çekilip buralarda ideolojik olarak ya da bilimsel olarak süzgeçlerden geçirilicek bişi değil ki.

Dini bu alanlara çekiyorsunuz sonra da onu ona ait olmayan şeylere tabi tutuyorsunuz. Sonra bu yalan yanlış deyip. Tamamını reddediyorusunuz. Ya bu yanlış işte yanlış. Olmaz. Yürümez. Kızıştırıdığınız insan beyinleri bir gün soğur. Amacına ulaşınca yanlızlaşır.

Bugün hadi bağnazlar var diye savaştınız DİN ile sonra ne olacak. Buhrana girecek kitleler. Savaşacak bişi kalmıyacak. Olmazzzz..

Terssss. Ben daha bunun tesirini şimdiden görebiliyorum.. Bunun önüne bir set gerilmesi gerek. Kuran'ı bırak, Risaleler bie bunun önüne manyak bir set oluşturuyor. İyi de oluyor bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

inevitablen;

İnanç bir gereklilik değildir. Şu şartlanmadan bir kurtul önce. Tüm lafların bu temele dayanıyor. Ben sana söylüyorum ki inanca ihtiyaç olan durumlarda bile; bu ihtiyaç bir insanın canının çikolata çekmesinden daha zorunlu bir ihtiyaç değildir.

Kanıtlayabileceksen çık kanıtla. Bizzat benimle tartışabilirsin her ortamda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
inevitablen;

İnanç bir gereklilik değildir. Şu şartlanmadan bir kurtul önce. Tüm lafların bu temele dayanıyor. Ben sana söylüyorum ki inanca ihtiyaç olan durumlarda bile; bu ihtiyaç bir insanın canının çikolata çekmesinden daha zorunlu bir ihtiyaç değildir.

Kanıtlayabileceksen çık kanıtla. Bizzat benimle tartışabilirsin her ortamda.

Tamam belki senin için değil. Ama burada söz konusu olan sadece sen değilsin ki. Ya bir düşün az, savunduğun şey sana ne veriyor.

Tamam bağnazlık ile savaş ama şu bence ETİK olmayan bir tutumdur. Bak idda ediyorum, DİN ile savaşmak ETİK değildir. Aynı şuna benzer:

Ben mutluluğun aslında çok saçma bişi olduğunu düşünüyorum ve bunu bir uyuşturucu ilaç gibi sanıyorum. Onun için fabrikada çalışan insanlara enjekte ediceğimiz ilaçlar ile onlardan gülme yetisini alıcaz ve onları istediğimi insanlar gibi yapıcaz.

İşte yukarıdaki örnek gibidir DİN ile savaşmak ve benim için ETİK değildir. Bağnazlık ile savaşılır ama 4 milyar insanın bilinç altına iğneler sokularak amatörce bir ameliyat gerçekleştirilemez ki,

Zaten bu amatörce bir toplum düzeni yaratmaya benzer. Bir düşün 4 milyar insanı bir kafase kapatıyorsun ve sürekli 'Tanrı yok' diyorsun.

Bu bir yıkımdır. Değişimin zorla gerçekleştirilmesi gerektiği, zaten ilerde karşılaşılacak toplumsal canavarın habercisidir. Bu yıkımın ilerde önünü alamazssınız.

Herkes Filozof değil ki Dogmlara ihtiyacı olmasın. Ve Tanrı'nın seslendiği herkes Filozof değil ki Dogmalar ile kurallar koymasın. Cezalar ile korkutmasın.

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Herkesin filozof olması gerekmiyor. Sen kaç yıl psikoloji, felsefe, siyaset master'ı yaptın da gelip burada bunları söyleyebiliyorsun?

Demek ki embesil seviyesinde zekaya sahip olmayan birisinin yeterli zamanı ve dikkati ayırdığında bunları anlaması gayet kolay.

Ayrıca ben bireysel olarak konuşmuyorum; her insan için aynı geçerlidir diyorum.

Ben mutluluğun aslında çok saçma bişi olduğunu düşünüyorum ve bunu bir uyuşturucu ilaç gibi sanıyorum. Onun için fabrikada çalışan insanlara enjekte ediceğimiz ilaçlar ile onlardan gülme yetisini alıcaz ve onları istediğimi insanlar gibi yapıcaz.

Şu örneğini benim senin tezine verdiğim cevaba yönelik vermişsin ama, aslında bu örnek senin en üstte söylediklerini de otomatik olarak çürütüyor.

En üstten beri yaklaşımın tamamen pragmatist. Ama bu pragmatizmi (faydacılık) uygularken, kime gerçekten faydası olduğunu iyi düşünüp yorumlaman gerekir.

Bunca zaman dinlerin zararlarına ilişkin okuduğun, başka insanların söylediği onca şeyi yok sayıp; aslında dinlerin faydasının bireylere değil, bireyleri yöneten kişilere olduğunu anlayamadın mı hala?

Senin şu savundukların din kültürü öğretmenlerinin ilkokul çocuklarına buram buram aşılamaya uğraştıkları saçmalıklar.

İlla pragmatist gideceğim diyorsan, önce pragmatizmi kafanda iyice tartıp her yönüyle kabul edeceksin, ya da hangi durumda kabul edip hangi durumda es geçeceğine karar vereceksin; daha sonra burada "dinlerin yararları ve zararları" konulu bir tartışma yapmak isteyeceksin. Olay budur.

tarihinde Kale180 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Herkesin filozof olması gerekmiyor. Sen kaç yıl psikoloji, felsefe, siyaset master'ı yaptın da gelip burada bunları söyleyebiliyorsun?

Demek ki embesil seviyesinde zekaya sahip olmayan birisinin yeterli zamanı ve dikkati ayırdığında bunları anlaması gayet kolay.

Benim şu sözüme hala bir cevap verebilmiş değilsin.

Herkes Filozof değil ki Dogmlara ihtiyacı olmasın. Ve Tanrı'nın seslendiği herkes Filozof değil ki Dogmalar ile kurallar koymasın. Cezalar ile korkutmasın.

Ve aşağıdaki örneğe de yine cevap verebilmiş değilsin.

Ateistlerin Dini tasviye etme planı şuna benzer: Ben mutluluğun aslında çok saçma bişi olduğunu düşünüyorum ve bunu bir uyuşturucu ilaç gibi sanıyorum. Onun için fabrikada çalışan insanlara enjekte ediceğimiz ilaçlar ile onlardan gülme yetisini alıcaz ve onları istediğimi insanlar gibi yapıcaz.

Yukarıdaki uygulamayı, 'Dini, liderler ve devletler kullanıyor' diye, yine kendi ideolojik ağacınızın dallarının kapıdan geçemediği halde zorla, bir şeyleri kıra döke eve sokmaya inat ederek hareket ediyorunsunuz. Kim diyor 'Dini liderler ve devletler halkı uyutmak için bir afyon olarak kullanıyor diye. Bir söz... Karl Marx'ın ağzından çıkmış ve sizi hayatınızın sonuna kadar esiri yapacak bir söz. Bu bir ideolojik tasviye işlemidir, arkasındaki yatan 'Din halkın afyonudur' sözünün bir Dogmaya dönüştürülerek silah olarak kullanılması bunu gösteriyor. Hatta küçük bir hap oalrak kullanılıyor.

Din nedir?

Din halkın afyonudur. Bitti. Bu mu? İşte en büyük Brain Washing Machien. ;)

Senin şu savundukların din kültürü öğretmenlerinin ilkokul çocuklarına buram buram aşılamaya uğraştıkları saçmalıklar.

Sana şu şekilde cevap verip kurtulmak geliyor içimden çünkü sizde bu kadar kaçamak cevaplar veriyorsunuz ve sanki bu konuda sorumlu değilmiş gibi sadece yıkmaya çalışıyorusnuz. Bak şimdi:

Evet Tanrı kitabında bunu öğütlediği için ve insanlar da bunun gerekli olduğunu düşündüğü için çocuklarını bu şekilde eğitiyor. Ki ilerde birileri gelip avuçlarındaki ve kalplerindekini, 'Açsana o nedir' deyip açtırıp, alıp götürmesinler ve avuçlarını boş kapatmasınlar diye. ;)

Bak ne diyor Kuran:

'Doğrusu gerçekten pek karsız bir alışveriş yaptılar, keşke bilselerdi.'

Bu karsız alışveriş bence iki yönlüdür. Biri bu dünyada diğeri de geleceği vaadedilen diğer dünyada. 4 milyar insan satsın size kalplerindekini bakalım kar mı oluyor zarar mı, ilerde toplum nasıl çöküyor görün.

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Herkes Filozof değil ki Dogmlara ihtiyacı olmasın. Ve Tanrı'nın seslendiği herkes Filozof değil ki Dogmalar ile kurallar koymasın. Cezalar ile korkutmasın.

En azından şartlanmalardan yola çıkarak tartışmamayı öğrenebildiğini ümit etmiştim ama malesef öğrenememişsin.

"Tanrı" kavramının ne kadar içi boş olduğu, tanrı kavramını oturtabileceğiniz en mantıklı temelin de dinlerin yalnızca masaldan ibaret olduklarını anlattığını söyleyen milyar tane makale var etrafta.

Bunları okumamış olduğunu varsaymıyorum izninle...

Ayrıca mesajının başında alıntıladığın kısım, bu soruna doğrudan cevap teşkil ediyor.

Diğer soruna da pragmatizmle ilgili olarak söylediklerimle cevap vermiştim.

Ya anlamak istemiyorsun, ya da bir kez daha okuman lazım. Cevap vermesi gereken kişi sensin.

Çünkü yalnızca sana cevap vermediğimi söylemişsin.

tarihinde Kale180 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ha unutmuşum; ben dinlerin insanları kolay yönetmenin en büyük aracı olduğunu fark ettiğim sırada, Karl Marx'tan tek cümle bile okumamıştım. Ateist bir yazı da okumamıştım. Dinleri kötüleyen bir yazı da okumamıştım. Beni ateist olmaya hiç kimse teşvik etmedi. Dini terkederken de doğrudan ateizme geçmedim. Tanrının varlığı ayrı bir başlık teşkil ediyordu benim için; ama dinlerin kocaman birer masal olduğu konusunda en ufak şüphem yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ha unutmuşum; ben dinlerin insanları kolay yönetmenin en büyük aracı olduğunu fark ettiğim sırada, Karl Marx'tan tek cümle bile okumamıştım. Ateist bir yazı da okumamıştım. Dinleri kötüleyen bir yazı da okumamıştım. Beni ateist olmaya hiç kimse teşvik etmedi. Dini terkederken de doğrudan ateizme geçmedim. Tanrının varlığı ayrı bir başlık teşkil ediyordu benim için; ama dinlerin kocaman birer masal olduğu konusunda en ufak şüphem yoktu.

Hala olaya siyasi bir pencereden bakıyorsun. Bu ilerde senin karnını doyurucak mı görücez. Bugün peşinden koştuğun bir ideolojin var ve pek çoğu da o ideolojinin çıkmaza giridği yıllarda, buhranlı yıllarında hayatın amacı nedir diye sorgulamaya başladı. Şu an aklında olan ideolojin, kalbinde olmayanın yerini doldurabiliyor ama ilerde Nöronların zayıfladığında bakalım boş olan kalbin sana yetebilecek mi? Görücez.

Hem bu sana bir uyardır. Bilmiyorum, yararın için. Hem 4 milyar insanın ruh dünyasının önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum ben.

Bak ne diyor Kuran:

'Doğrusu gerçekten pek karsız bir alışveriş yaptılar, keşke bilselerdi.'

Bu karsız alışveriş bence iki yönlüdür. Biri bu dünyada diğeri de geleceği vaadedilen diğer dünyada. 4 milyar insan satsın size kalplerindekini bakalım kar mı oluyor zarar mı, ilerde toplum nasıl çöküyor görün.

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...