Jump to content

Lisede yaşadığınız sayko olaylar


Recommended Posts

Bu başlık altında lise anılarımızı anlatalım, önce ben başlıyorum.

Olay 1

Lise fizik sınavında trt çekim yapmaya gelmişti. Sınıf büyük olduğundan hoca sınavda en arka sağdaki sıraları çekti ve benim yan tarafım boşta kaldı. Trt den gelen çekim ekibi de gitti oraya oturdu ve bizi çekmeye başladı.

Bende sınav için a4 kağıda kopya hazırlamıştım eğer yakalanırsam çalışma kağıdı demek için. Kameraman piçler yüzünden sınav esnasında panik yapıp haşır huşur sesler çıkardığım için yakalandım. Hocanın gelip kağıdı alması ve benim "hocam bu kopya değil çalışma kağıdı" demem ve onun beni "çık dışarı" diye kovması. Hepsi şu an trt arşivlerinde, o kasedi alıp yakmam lazım hayatımın rezaletiydi.

Olay 2

Matematik dersinde barut patlatmış,ateist felsefecinin dersinde ezan okumuştum. Sübhaneke,fatiha birbirine karıştı ucu kaçtıydı bikaç arapça cümleden sonra.

Olay 3 Boka basmıştım bir keresinde

Olay 4

Matematik hocamızla pek bi el ense g.te parmaktık..Halısaha maçlarından,bar pavyon gezmelerine,hatta başı derde girdiğinde kavgasına gittiğimiz

insandı kendisi. Derslerinde sanki kahvedeki arkadaşlarına olay anlatırmış gibi anlatırdı bütün konuları...

Bir dersinde de fonksiyonları anlattı iki saat boyunca,sonra da örnek sorusunu yazdı tahtaya..

döndü arkasına şu soruyu sordu;

f(x) fonksiyonu eksi sonsuzdan nereye kadar??

'y..rr..ğa kadar' dedim.

Bunu duyan hoca beni sözlüye kaldırdı ve bir soru sordu ve doğal olarak bilemedim. Sonuç olarak sözlüden 05 aldım ve sözelci olmama rağmen dil anlatım dersinden zorla geçtim.

Sizinde bu kayınvalidesinin sırtına bindiğimin saykosuna benimle birlikte küfür etmenizi rica ediyorum saygılar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

her tenefüs arkadaşlarımızdan oluşan diğer sınıf ile şakasına gerçek kavgalar ederdik nedese :) herkezin ağsı burnu dağılmış şekilde , savrulmuş sıralardan çıkan dumanlarla beraber güle güle sınıftan çıkardık.

Bide cumaları istiklal marşından kaçmak için 5 metrelik demirlere tırmanıp arazi olmalarımız . Bi seferinde ölümden dönmüştüm hiç unutmam .

Bir de babası molla bir mütehaait olan çocukla kavgadan sonra , babasının inşaatında çalışan tüm işçileri getirmesi vardı . d.ümüzü zor kurtarmıştık çünkü herifler kazma küreklerle gelmişlerdi :) müdürün arabası ile çıkmıştık okuldan ancaka .

kopya çekerken hiç ykalanmadım çünkü çekmezdim :) sözlülerden eksi almak en büyük gurur kaynağı idi.Tüm derslerden en çok eksi alanı aramızda en başarılı öğrenci seçerdik :)( ben 2 kez buna layık görüldüm ayıptır sölemesi )

ama yinede en sayko olay bizden 4 yaş büyük ama bizle okuyan bir ruh hastasının derste kızlara dönerek ve onara seslenerek erekte halde(pantolonu giyinik) mstrbasyon yapması idi.bende o sırada ender ders dinlemelerimi yapmıştım mecburyetten . ulen ne adamlar var ya şu hayatta .

tarihinde Lounge tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1-) Ben lisedeyken tv'lerde dönen bir reklamda bir sürü genç aniden okuldaki sıraların üzerine çıkıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam bir ayakkabı markası reklamıydı. Sıraya çıkıp ayakkabılarını gösteriyorlardı. Ben de bundan gaza gelip 1 Nisan'da hocaya şaka yapmak için tüm sınıfa böyle yapmayı teklif ettim. Kabul ettiler. Hoca sınıfa girince ise, diğer arkadaşlar bir anlık tereddüt yaşadı(ki aniden sıraya çıkmak için anlaşmıştık şerefsizlerle), sıranın üzerine çıkan sadece ben oldum, herşey çok hızlı gelişti, diğerleri hocanın azarlayacağını sezip hamle yapmadı, ben mal gibi tek başıma sıranın üzerinde kaldım! Hoca da bana deliymişim gibi baktı, ''ne yapıyorsun kızım, in aşağı!'' diye hafiften bir azar işitmiştim, o sırada tüm sınıf bana bakıp hayvan hayvan sırıtıyordu. :D

2-) Biyoloji dersi sınavında hoca, bilim adamının deneye başlamadan önce ne yapması gerektiğini sormuştu. Düşündüm ama aklıma hiçbir mantıklı cevap gelmedi. Daha doğrusu, soru acayip saçma gelmişti. Deneye başlamadan önce n'apılırki? Dedim, ''önce bi abdest alır, elini yüzünü yıkar, sonra besmele çekip deneye başlar''. :)

Meğer, doğru cevap ''gözlem yapar'' olacakmış.

Bir hafta kadar sonra hoca yazılı sonuçlarını okuyacakken kağıtlarımızın bazılarını da yanında getirmişti. Bizim hocanın, beğenmediği cevapları sınıfta teşhir edip p.çlik yapma huyu vardı. Benim kağıdı da getirmiş haliyle. Sınıfta herkesin içinde yazdığım cevabı okuyup, ''ruh hastası mısın evladım sen!'' diye bağırmıştı ipne çocuğu...

3-) Benzer bir olay da din dersi sınavında yaşanmıştı. Hoca, peygamberin Yemen ziyareti mi seferi mi her neyse, yani Yemen'de oradaki mümin birine ne dediğini sormuştu. Güzel bir laf demiş herhalde. Ama ben tabi, ''adı Yemen'dir, gülü çemendir, giden gelmiyor, acep nedendir?'' yazdım. Arkadaşlara anlatınca ''bittin kızım sen'' falan diye gaza getirip korkuttular. Bir-iki gün acayip bir korkuyla yaşadım. Ama neyseki hiçbir şey olmadı. :)

4-) Beden eğitimi dersindeydik, hoca bize futbolu yasaklıyordu, sadece basket ve voleybol toplarını çıkarıyordu. Bizde mecburen voleybol topuyla futbol oynuyorduk. Hoca bizi bir tur koşturduktan sonra spor salonunda yalnız bırakıp kendi odasına gittiği için bizi görmüyordu. Derken, hoca gidince biz gene voleybol topunu tepmeye başladık. Spor salonunun giriş kapısına doğru bir kalemiz vardı ve haliyle o tarafa doğru şut çekiyorduk. Ben topa bir abandım, tam o sırada hoca içeri girdi ve benim şut hocanın kafasını iki santimle sıyırdı. Biraz kızdı tabi haliyle. :)

5-) Her Cuma günü ders bitimi istiklal marşı için bizi okul bahçesine güneşin altında dikiyorlardı. Marş öncesi, bizim müdür yardımcısı, yeni başlayan hazırlık sınıfının kravat dağıtımını yapacaklarını anlatmak için ''hazırlıkları burda halletçez'' şeklinde bir cümle kurdu. Ben tabi bunu duyunca hayvan gibi gülmeye başladım. Çoğu kişi dönüp bana bakmaya başlamıştı ama neyseki müdür yardımcısı farketmedi. :)

6-) Her ''1 dakikalık saygı duruşu''nda arkadaşlarla gülme krizine girip hocalara yakalanmamaya çalışırdık. İşin garibi, süre dolunca, içimizden gelen gülme çoşkusu da bitiveriyordu. Hiç yakalanmadık övünmek gibi olmasın.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben lisede pek olay yaşamadıms akin bir cocuk oldugumdan.

Fakat cok fazla güldügümüz için başımıza bazı olaylar geliyordu.

Bir gün ben ve iki arkadaş öyle gülüyorduk ki yerlere yatmıştık istiklal marşıda okuncak cuma günü biz güle güle okuduk okulumuzdaki tek erkek hoca olan beden egitimcide bize güzel bir fırca cekti ama hala gülüyorduk sonra bizim okulun bahcesine arabalar girmesin diye bir zincir vardı biz hala güle güle giderken aramızdaki bir arkadaş zincire takılıp düştü ve hala gülüyor yerde bütün okul bize bakıyor biz hala gülüyoruz.

Fizik hocamız vardı hiç gülmezdi gülerdi ama tebessüm dişlerini göremezdik.(6. sınıftan beri aynı hoca denk geliyor şansa bak)

Bu hocayı güldürmeye karar verdik birgün sınıfa geldi benim onumde poacalar içecekler falan 2 arkadaş yiyoruz.

Siz ne yapıyosunuz dedi hocam 3 aydır açız yiyoruz dedik yemedi sonra kıravatımı cok cektim pantolunumun pacalarını corabın içine koydum gomlegimide pantolunun içine koyup pantolonu cekebildigim kadar cektim gittim hocam beni sözlü yapın dedim.

Burda hocanın ilk kez güldügünü gördüm tam sözlü yapcakken hocam vazgectim amacım sizi güldürmekti dedim oturdum :D

Bir kimya dersindeyiz hoca deney yapıcak kibrit getirmiş.Ocağı yakacak o yakıyor biz üflüyoruz hoca artık sinirlendi bizi sınıfta kosturmaya başladı :D

Din dersinde hoca muhammedin ayı ikiye boldugunu analtırken hocam bende bir masal biliyorum ama buna bin basar dedim ve hoca 30 dakka boyunca bana laf saydı :D

Din derslerinde cok fazla cıkıntılık yaptıgımdan hoca bana söz hakkı vermiyordu verincede madara oluyordu :D

Atatürk ve din konusundaydık dedim atatürk dinsiz geldi bana dedi o zaman atatürk iki yüzlü bir insan mı diyorsun ? Benden hayır dememi beklerken tabiki dedim sonucta siyasetçi hoca tamam tamam sus deyip dersten cıkmıstı :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Liseye başladıktan 6 ay sonra solcularla tanıştım.

Zaten ders çalışmaktan kafayı yarı yarıya kırmış bir çocuktum, bu tanışıklık hepten cozutmama sebep oldu.

Okulda ülkücü öğrencilerle zaman zaman gerginlikler yaşanıyordu. "Kim lan" dedim "bu okulun reisi", gösterdiler. Ama pek önemsemedi arkadaşlar beni. Reis dedikleri çocuk benden 1 dönem üstteydi ve ben okula 1,5-2 sene erken başladığım için galiba 2-3 yaş benden büyüktü.

Ertesi teneffüs, kantinden çıkarken bu Reis'in şürekasıyla birlikte kantine doğru seyirttiğini gördüm, direk üzerine sürdüm.

Yanından geçerken omuzu koydum çocuğa, ters döndü. İstifimi bozmadım yürüdüm, "Ne oluyor ya" diye bir ses duyduğumu anımsıyorum. Hepsi bu!

Döndüm, üzerine yürüdüm, "ne diyon lan sen" diyerek bir kafa koydum, yapıştırdım çocuğu. Bütün okul afallamıştı. Okul çok hareketli bir yer sayılmazdı. Öğrenci profili oldukça yüksekti. Köklü bir liseydi. Bu "Reis", okulun en kabadayı çocuğu idi.

Ben gardımı aldım, gelmelerini bekledim, gelmediler üstüme, bir tane daha asıldım çocuğa, durdu ve kaçmaya başladı. Ben de peşinden...Buna bir şeref turu attırdım okulda.

Bu olayın ardından kral oldum.

Şimdi olsa bu çocuklardan özür dilerim, samimiyim. 14-15 yaşlarında enerji patlaması yaşıyordum.

Bir defasında da bir başka okulla kavga yaşandı. Okulun dış kapısına geldi diğer okul öğrencileri. En az 100 kişi. Haber verdiler. Biz de olduk 5-10 kişi, çıktık dışarı. Okulun en korkulan müdür yardımcısı da dışarı çıktı. 100 kişiye posta koydum, müdür yardımcısı araya girdi bize destek atmak için, adamı kovdum oradan. "Sen git ben hallederim" dedim. Kimseye zerre taviz yoktu.

Bir defasında hocanın biriyle bir mesele yüzünden tartıştık "bu okulu sen mi yönetiyorsun ben mi" dedi. "ben yönetiyorum lan " dedim, atladım üstüne, araya girdiler. Gerçekten okulu ben yönetiyorum gibi geliyordu.

Yine de bela bir çocuk değildim. Durduk yere, politik mesleler hariç, kimseyle dövüşmez, kimseye ters davranmazdım. Ağır abiydim hafif, pek konuşmazdım. Enteresan günlerdi. 9-10 kınama, 4-5 uzaklaştırma aldım okuldan, Lise 2'nin ikinci döneminde de atıldım, başka bir lisede bitirdim. Orası ise çok enteresan. Hiç anlatmayayım.

50 civarı insan katılıyordu hafta sonu okul toplantılarımıza. Her 3-4 ayda bir bu 50 kişi yenileniyordu. Toplamda herhalde 200 kişi katılmıştır bu toplantılara. Genellikle dernekler veya sendikaları kullanıyorduk bu toplantılar için. Kitleler önünde konuşma kabiliyeti kazandım o toplantılar sayesinde, iyi oldu.

BEnde daha lise anısı çok :) ama kafanızı şişirmeyeyim.

Ulan harbiden yaşlanıyorum he! Vay anasını, bu kadar çabuk mu!

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Liseye başladıktan 6 ay sonra solcularla tanıştım.

Zaten ders çalışmaktan kafayı yarı yarıya kırmış bir çocuktum, bu tanışıklık hepten cozutmama sebep oldu.

Okulda ülkücü öğrencilerle zaman zaman gerginlikler yaşanıyordu. "Kim lan" dedim "bu okulun reisi", gösterdiler. Ama pek önemsemedi arkadaşlar beni. Reis dedikleri çocuk benden 1 dönem üstteydi ve ben okula 1,5-2 sene erken başladığım için galiba 2-3 yaş benden büyüktü.

Ertesi teneffüs, kantinden çıkarken bu Reis'in şürekasıyla birlikte kantine doğru seyirttiğini gördüm, direk üzerine sürdüm.

Yanından geçerken omuzu koydum çocuğa, ters döndü. İstifimi bozmadım yürüdüm, "Ne oluyor ya" diye bir ses duyduğumu anımsıyorum. Hepsi bu!

Döndüm, üzerine yürüdüm, "ne diyon lan sen" diyerek bir kafa koydum, yapıştırdım çocuğu. Bütün okul afallamıştı. Okul çok hareketli bir yer sayılmazdı. Öğrenci profili oldukça yüksekti. Köklü bir liseydi. Bu "Reis", okulun en kabadayı çocuğu idi.

Ben gardımı aldım, gelmelerini bekledim, gelmediler üstüme, bir tane daha asıldım çocuğa, durdu ve kaçmaya başladı. Ben de peşinden...Buna bir şeref turu attırdım okulda.

Bu olayın ardından kral oldum.

Bende buna benzer bir olay yaşadım ve mahkemelik oldum (:

Ben cok sakin olmakla beraber kimseye karışmazdım.

Taa ki okulun kabadayısı bana bulaşana kadar bizim sınıftaydı bana bulaşıp duruyordu.

Benimde önceden buna bazı olaylar nedeniyle kinim vardı fakat hiç bir tartışma yapmamaıştık.

En sonunda sınırlarımı zorladı ve kavga ettik.Cocugun elmacık kemigi zarar gormuş burnu kırılmış ve gözü mosmordu.

Kavgadan cıktıgım zaman cocuk kanlar içindeydi benimse sadece elimin sıraya carpan kısmı kanıyordu.

Sonra mahkemelik olduk okuldada kimse bulaşmıyor.

Sessiz atın tepiği saglam olur hesabı (:

Siz siz olun sessiz sakin adamlara bulaşmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

lise 1 de arka sıralarda bir grup kurmuştuk . O zamanlarda da break dansa heves etmiştim . Bizim grubu da alıştırdım bazı hareketlere . Bir gün tam şamata halimize denk gelmişti . Arka sıralara tek sıra halinde dizildik . break dansın bir hareketi vardır hani bir kolunuzdan elektrik girer öbüründen çıkar ya onun gibi bişey adını bilmiyorum hareketin . İşte onu toplu halde yapmaya hazırlanıyorduk . Bende en sona geçtim . En baştaki arkadaşım elektriği aldı ve bir diğerine iletmeye başladı . Ve en son bana gelince hocaya bir el hareketi çektim . Hreket öyle estetik olduki görmeniz lazımdı . Ama bir de tam hareketi çektiğim zaman hoca bana dönünce yedik orda toplu fırçayı . Onunlada kalmadı aldık mı birde zayıfları .

yine lise 1 deyken 19 mayıs çalışmalarına katılmıştım . Birde benim beatbox yeteneğim vardır arkadaşlar hasta olurdu . 19 mayıs günü öncesi bütün okullar prova yapmak için stadyumda yerimizi almıştık . Etrafımızda güzel kızlar falan fardı . birbirimize sürekli laf atar bakışırdık can sıkıntısından . Sonra ben havaya girdim başladım beatbox a . baktım ki onlar da havaya girmişler hayranlıkla bizim grubu seyrediyolar . Ben kaptırdıkça kaptırdım . Her şey güzel gidiyordu eyleniyorduk derken birden sol yanağımda şiddetli bir ağrı hissetim . Dönüp baktım ki beden hocası beni geçip diğer arkadaşlarımı da tokatlıyor . o an en rezil olduğum anlardan biriydi .

şimdilik bunlar aklıma geldi . Geldikçe yazarım . Lise hayatımın ilk iki yılı çok matrak geçti . süperdi .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okulda kravat takmayan tek öğrenciydim. Bi çok öğrenci ile okul yönetimi arasında benim kravat takmayıp onların takması ile ilgili problem yaşandı. Yönetimdeki öğretmenler ve rehberlik öğretmeni ikna etmek için saatlerce konuştular. Yine de takmadım. Çok sessiz, sakin, çok az konuşan, çok az sorun yaşayan her okula lazım bir öğrenciydim. Sınıftakilerin bile çoğunun ismini öğrenemeden okulu bitirdim. Öğle aralarında internet kafeye oyun oynamaya gidiyordum, bu yüzden öğleden sonraki ilk derslerin hemen hepsine geç kaldım 4 yıl boyunca, bir de bu var. Heh, bir de öğleden sonraki derse geç kaldığım günlerden bi gün, büyükbabam okula gelmiş öğle arasında. Ders saati başlayıncaya kadar beklemiş, hala gelmediğim için endişelenip sınıfıma çıkmış. Arkadaşlardan birine sormuş onlar da "internet hsjahj mi, o dersin ortasında gelir" demiş. (hsjahj bu benim ismim). Bana böyle bi lakap taktıklarını o güne kadar bilmiyodum. İşte bi süre evde mesele olmuştu bu, çok canım sıkılmıştı. Evde internet olmadığı halde bilgisayar kullanmamı sorun haline getirdiler. Bu da ev ve okul arasında yaşadığım tek sorundu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lisede Fizikçinin dersiydi . Arkadaşın Ipoduna göz koymuştu. Her derse geldiğinde Laaaan bizim alet nerde hani getirecektin derdi . Her derse girdiginde bunu söyleyince ben dayanamadım . Yavşak bir gülümsemeyle hociiaammm benim alet daha böyük dedim . Ters ters baktı . Yani hafıza bakımından dedim . Çık dışarı it yumurtası diye sınıftan atmıştı .

Dİnciyede hertürlü soruyu sorardık . Arkadaş birgün sure okuyordu . Hocam abdestsiz sure okunur mu ? dedim . Gusul olsa yeter dedi . İŞte o yok hocam o yok dedim . Arkadaşın yanına dogru yürümeye başladı ve ani bir hareketle tokat attı . Cünüpmüsün lan ibine dedi :) Gelmeden tuvalette bozdun değil mi dedi :) bomba bir adamdı .

Bunun gibi yüzlerce anım var . Yaz yaz bitmez . ÇOk geveze bir ögrenciydim . Dalga geçmedigimiz hiçbirşey yoktu :) tabi bazende başımızı agrıtırdı sulu davranıslarımız .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...