Sıkıyorsa buna da bir kulp bulun bakalım

[kirec 0]

Kireç cevabına itirazlarım olacak,

Toplumda bu saydıklarının suç olmadığını bilmeyecek birisi yok.Putperestlik yani şirkse böyle birşey değil.Kuran ŞİRK'i yani putperestliğin affedilmeyeceğini açık açık yazmıştır.Bana kalırsa insanların bir kısmı ne yaptıklarında putperest olduklarının bence farkında değiller.Hatta putperest olduklarını söylediğinde ciddi reaksiyon ve tepki gösterirler.Günümüzdede kimi paraya kimi eski bir atasının öğretisine ideolojine tapar onun kurtuluş yolu olduğunu iddia eder.Keza Kuran'da egonun yani insanın kendi kişiliğini bile şirk etmesi yasak.Yani Kuran put deyince taştan heykellerden bahsetmiyor sadece.

45/23 Egosunu tanrı edinen kimseye dikkat ettin mi? Nitekim ALLAH onu bilerek saptırmış, işitme duyusunu ve beynini mühürlemiş ve görüşüne perde koymuştur. ALLAH'tan başka kim onu doğruya iletebilir? Öğüt almaz mısınız?

Yani şirk ve putperestlik konusunda bilgilendirme esas.Kesinlikle hırsızlık vs gibi basit bir olgu değil.

Abdülmuttalip şirk konusunda neyin şirk olduğu konusunda peygamber tarafından uyarılmadığı için cehennemlikti denilemez.

Peygamberlerin hırsızlıktı yalandı gibi insanların çok pratik bilebileceği suçları bildirmek için gelmediler keza bunlara ulaşmak için peygamber gerekmiyor.

Konu senin indirgediğin iyilik kötülük ve basit adi suçlar değil sadece.

Selamlar.

abdül muttalibin cehennemlik olduğunu iddia etmedim...

zaten bu konu da genel anlamdaki fikrimi yansıtan ayeti yazmıştım...

oraya kötülerden başkası girmez...

abdül muttalibide kötü birisi olduğunu sanmıyor aksine iyi birisi olduğunu düşünüyorum...

keza ebu talip içinde aynısını düşünüyorum...

tabi ki düşüncelerimde yanılmam çok mümkün...

şirk içinde şöyle bir yorumum olacak...

şirk allaha ortak olmak ve ona ortak koşmak demek...

allah şu kötülükleri emrediyor demek mesela...

allah kötülüğü emretmez...

allaha iftira edip allah böyle dedi demek...

allahtan böyle bir şey duymadığı halde...

biliyorsun bu bir yalandır...

yalan ve iftirada insanın bilemeyeceği bir suç değildir...

herhangi bir kişi hakkında elinde gerçek bir delil olmadan iftira atmak o demediği halde dedi demek onun yerine konuşmak gayet akılla bilinebilen kötülüklerdir...

allah hakkınd a da aynen böyledir...

bu putlara tapmamızı allah emretti demek...

ptlara tapmakla allaha yaklaşacağız demek ...

melekler allahın kızlarıdır demek...

kız çocuklarıunı gömmeyi alllah emretti demek...

allaha iftira atmaktır...

onun yerine kendini ortak edip konuşmaktır...

bununda peygamberin uyarıp uyarmamasıyla bir farkı olmaz diye düşünüyorum...

[ulyses 0]

İlgili çeviriye bakmadım ayetin o kısmıyla ilgilenmiyorum.İslam'a göre herşey Allah'ın bilgisi ve dilemesi dahilinde zaten.Yani bir müslümana göre zaten sorun yok.

Tartışmanın senin ilgilendiğin detaylarıyla ilgilenmiyorum.Allah'ın bilmesi ve dilemesi konularında bazı anlam kargaşaları olabilir.Keza bu konuda ateistler tartışabilecek düzeyde ve yetenekte değiller yani muhattapta alınamazlar.

nasıl yani... alıntı yaptığın çeviriye bakmadın mı?

ben cümleyi senden aldım farkındaysan...

senin cümlen "allah onu bilerek saptırmış, işitme duyusunu ve beynini mühürlemiş ve görüşüne perde koymuştur..."

öylemi, öyle ....

ilgili çeviriye bakmadım ne demek ya... ben çevirmedim "aynen" senin verdiğin cümleyi kullandım...

bakalım şimdi ne tarafa kıvıracaksın...

[euclid 0]

abdül muttalibin cehennemlik olduğunu iddia etmedim...

Zaten iddia eden Kuran'a zıt bir iddiada bulunmuş olacak.

zaten bu konu da genel anlamdaki fikrimi yansıtan ayeti yazmıştım...

İlgili ayetle ilgili çeviriler çok farklı keza sürenin geneli itibariyle erdemli kişiliğe ve azgın kişiliğe vurgu olduğu için ayete bakışın makul,yalnız Kuran'a göre ŞİRK te azgınlıktır.

abdül muttalibide kötü birisi olduğunu sanmıyor aksine iyi birisi olduğunu düşünüyorum...

keza ebu talip içinde aynısını düşünüyorum...

Ben ikisinide tanımıyorum ama Ebu talib'in Muhammed'in peygamberliğine şahit olup reddedişi ve gurur yaparak Muhammed'in dinini reddedişi pek doğru karakter olmayabileceğini gösterebilir.Neticede bir putperest olarak öldü rivayetlere göre.

bununda peygamberin uyarıp uyarmamasıyla bir farkı olmaz diye düşünüyorum...

Bende farklı olduğunu ve Kuran'ın da böyle iddia ettiğini görüyorum.

20/134 Onları, ondan önce bir ceza ile helak etseydik, "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!," derlerdi.

Yani önce cezalandırmayacağını Kuran söylemekte.

Selamlar.

[euclid 0]

nasıl yani... alıntı yaptığın çeviriye bakmadın mı?

ben cümleyi senden aldım farkındaysan...

senin cümlen "allah onu bilerek saptırmış, işitme duyusunu ve beynini mühürlemiş ve görüşüne perde koymuştur..."

öylemi, öyle ....

ilgili çeviriye bakmadım ne demek ya... ben çevirmedim "aynen" senin verdiğin cümleyi kullandım...

bakalım şimdi ne tarafa kıvıracaksın...

Yo benim cümlem değil o benim birinden alıntıladığım meal.Ben ayetin o kısmıyla ilgilenmiyorum Kuran'a göre evet Allah diler insan sapar.Kuran'a göre böyle

Alıntı yaptığım mealler benim cümlelerim değildir.

Kaşıntın var galiba?Yanlış tarafta dolanıyorsun ama kalaslığından gözün görmüyor:)

[ulyses 0]

Yo benim cümlem değil o benim birinden alıntıladığım meal.Ben ayetin o kısmıyla ilgilenmiyorum Kuran'a göre evet Allah diler insan sapar.Kuran'a göre böyle

Alıntı yaptığım mealler benim cümlelerim değildir.

Kaşıntın var galiba?Yanlış tarafta dolanıyorsun ama kalaslığından gözün görmüyor:)

soruya vevap ver, kıvırma...

[euclid 0]

soruya vevap ver, kıvırma...

Sanırım senin anan dansöz etrafında kıvıran insan gördüğünü sanıyorsun.Dedim ya ayetin o kısmıyla ilgilenmiyorum diye.

[bayşapka 0]

Şimdi gelelim sorumuza: Muhammed şahsi menfaatleri doğrultusunda (para, makam, kadın vs.) bu dini uydurdu diyen akılsızlar eğer durum gerçekten sizin dediğiniz gibi olsaydı Muhammed, Ebu Talip gibi kendisini koruyup kollayan birini bulmuşken arasını onunla niye bozsun. Atalarım benim tebliğime yetişemediği için onlar masumdur ve yeri cennettir der ve kafirleri kendi yanına çekebilirdi. Niye tam tersini yaptı???

Kendine inanmayanları ötekileştirmek için. Düşman ilan ettiklerinin sayısı ne kadar çok olursa taraftarları da o kadar dişli olur. Ya hep ya hiç mantığı. Çoğu başarılı işadamının yaptığı birşey.

[Heteromanyaq 0]

Bizim Muho aklınca ayete atıfta bulunmuş.

Evet, ölen herkes cehenneme girecektir demiş. Sadist tanrımın Al-Lat da ne demişti?

Herkesi ilk önce cehenneme sokacağız, iyileri çıkarıp zalimleri dizüstü bırakacağız demişti.

Güzel, güzel

Haziran 20, 2009 tarihinde Heteromanyaq tarafından düzenlendi

[michaelscoffield 0]

Kireç sen de müslümansın cübbeli de ama aranızda beyaz ile siyah kadar fark var:)

Cübbeliyi senin gibi birinin yontması güzel olur beyni dumura uğramış hiçbirşeyi analiz edemiyor.

bakın arkadaşlar..

bir insan şüphesizki imanın gereklerini yerine getirmedikçe gerçek müslüman olmaz.

gerçek müslüman bir insansa bir insana attığı tokadın bile hesabını Allaha vereceği için zalim ve zorba olmaz.

bakın islamı istismar edenler,sulandırmaya çalışanlar,müslüman kimliğinde soytarılık yapanlar,yetim hakkı yiyenler ve her türlü haramı işleyenlerle gerçek müslümanları sakın olaki karıştırmayın..

[analiz 0]

Al, birsürü kulp buldum, biri uyar kesin.

zeka denen şeye hayranım ya:)

[sahozgur 0]

(Abdullah İbn) Sa'lebe İbn Sukayr anlattı:

Ebu Talib'le Hadice vefat ettiğinde -ki ikisinin vefatı arasında bir ay beş gün vardı- Rasulullah'ın üzerinde iki musibet bir araya gelmişti. Bundan dolayı evine çekildi ve pek az dışarı çıktı. Kureyşliler ona, her türlü hakareti yaptılar.

Ebu Leheb bunu duyunca, Rasulullah'ın yanına geldi ve:

-Ya Muhammed Git, ne istiyorsan, Ebu Talib'in sağlığında ne yapar idiysen, yine yap. Lata yemin olsun! Ben ölünceye kadar sana kimse dokunamaz, dedi.

İbnu'l-Gaytala, Peygamber'e (s.a.v.) sövdü. Ebu Leheb peygamberin yanına geldi ve İbnu'l-Gaytala’ ya hakaret etti.

Îbnu'l-Gaytala:

- Ey Kureyş topluluğu! Ebu Leheb dininden döndü, diye bağırarak geri gitti.

Kureyşliler gelip Ebu Leheb'in tepesine dikildiler.

Ebu Leheb:

- Ben Abdulmuttalib'in dininden ayrılmadım. Fakat ben yeğenime, yapmak istediğini yapıncaya kadar haksızlık edilmesini önlüyorum, dedi. Kureyşliler:

- îyi ettin, sen akrabalık hakkını gözettin, dediler.

Rasulullah (s.a.v.) Ebu Leheb'ten korkulduğu için kendisine Kureyş'ten hiç kimse sataşamadan birkaç gün böyle gider gelir oldu. Bir gün, Ukbe ibn Ebi Muayt'la Ebu Cehil, Ebu Leheb'in yanına geldiler.

Ona:

- Yeğenin sana, babanın nereye girdiğini haber verdi mi? dediler. Ebu Leheb Rasulullah'a (s.a.v.):

- Muhammed! Abdulmuttalib'in girdiği yer neresidir? diye sordu. Rasulullah (s.a.v.):

- "Kavmiyle birliktedir" dedi. Ebu Leheb onların yanına gidip:

- Ona sordum. Kavmiyle birliktedir diye cevap verdi, dedi.

O ikisi: - Onun cehennemde olduğunu iddia ediyor, dediler.

Ebu Leheb:

- Muhammed! Abdulmuttalib cehenneme girecek mi? dedi. Rasulullah (s.a.v.):

- "Evet. Abdulmuttalib gibi ölen herkes cehenneme girer" dedi.

Bunun üzerine Ebu Leheb:

- Demek sen Abdulmuttalib'in ateşte olduğunu iddia ediyorsun, öyle mi, vallahi, artık sana ebediyyen düşmanlık yapacağım, dedi.

Böylece Ebu Leheb'in ve diğer Kureyşlilerin Rasulullah'a düşmanlık ve zulümleri arttı.

Şimdi gelelim sorumuza: Muhammed şahsi menfaatleri doğrultusunda (para, makam, kadın vs.) bu dini uydurdu diyen akılsızlar eğer durum gerçekten sizin dediğiniz gibi olsaydı Muhammed, Ebu Talip gibi kendisini koruyup kollayan birini bulmuşken arasını onunla niye bozsun. Atalarım benim tebliğime yetişemediği için onlar masumdur ve yeri cennettir der ve kafirleri kendi yanına çekebilirdi. Niye tam tersini yaptı???

Bu anlattığın masal doğruysa Muhammed peygamber değildir, eğer yalansa zaten sorun yoktur.

Kuranda yazmasına rağmen kendilerine peygamber gönderilmemiş bir kavmi cehennemlik ilan edemezsin.

Ayrıca bir masalınız daha var. Araplar güya allaha inanıyormuşta, putları ona aracı kılıyorlarmış. Yani ibrahimden beri islamı biliyorlarmış, namaz kılıp, oruç tutuyorlarmış, kabeyi tavaf ediyorlarmış. Sonra muhammed gelmiş ve putları kırmış allaha eş koşulanları yok etmiş. Peki soruyorum size araplara muhammedden önce peygamber gelmişmidir? Eğer oruç, hac ve namaz ibrahimden beri varsa neden museviler ve hristiyanlar namaz kılmazlar? Uyarılmamış bir kavim suçlu olabilir mi?

[sahozgur 0]

Bakın islamcılar Abdulmuttalibi nasıl biliyorlar. Şimdi hangi masal doğru söyleyin?

Abdülmuttalib; inançlı, üstün meziyetleri olan, karakterli, iyi kalpli bir insan ve adil bir reis olarak tanındı. Ömrünün sonuna kadar putlara tapmadı. İçkiyi bıraktı. İbadet için Hira mağarasına gider ve burada ibadet ederdi. Ahirete olan inancı tamdı. Torunu Muhammed'e (asm) gözü gibi bakar ve gittiği yere kendisi ile birlikte götürürdü. Torunuyla ilgili olağanüstü hadiselere şahit olunca, yakın alaka ve ilgisi daha da arttı. Peygamber Efendimizin (asm) gittiği her yer bereket ve nimetlere mazhar oluyordu. Risale-i Nur'da da nakledildiği gibi, yağmur duasına çıkan Abdülmuttalib, mübarek torununu da beraberinde götürerek dua eder ve onun yüzü suyu hürmetine rahmet hazinesinden yağmurlar hemen yağmaya başlardı. (Mektubat, s. 143).

Abdülmuttalib, daha hayatta iken torunu ile ilgili başka müjdeli hadiselere de şahit oldu. Bir ara Kureyşlilerle birlikte Yemen'e gittikleri zaman, Seyf ibn Ziyezen kafileyi yanına çağırarak onlara; "Hicaz'da bir çocuk dünyaya gelir. Onun iki omuzu arasında hâtem gibi bir nişan var. İşte o çocuk umum insanlara imam olacak." (Mektubat, s. 173) dedi. Kafilenin huzurunda bunları söyledikten sonra, gizlice Abdülmuttalib'in kulağına eğilerek, "O çocuğun ceddi de sensin" müjdesini verdi. Bütün bunlardan sonra Abdülmuttalib daha da hassasiyet göstererek, kendisinden sonra da torununa en iyi şekilde bakacak oğlunu tespit etti. Bu önemli vazifeyi, kendisinden sonra ifa etmek üzere oğlu Ebu Talib'e havale etti.

[Pante 0]

Muhammed iktidar mücadelesinde her yolu denemiştir.

Biri olmadı, diğer yolu takip etmiştir.

Şirin gözükmüş olmamış, korkutmuş olmamış, tehdit etmiş olmamış, uzlaşmış olmamış en sonunda silaha başvurmuştur.

Kendisine inanmayanları ebedi cehennemlik ilan etmiştir.

Bunlara geçmişte yaşamış olanlar da dahildir.

Bırakın dedesi Abdülmuttalip'i, kendisini bakan, büyüten, koruyan, ölümden kurtaran amcası ve Ali'nin babası Ebu Talip'i bile cehennemlik yapmıştır.

"Allah bilir" dememiştir.

Kirec'in dediği gibi "iyiler cennete, kötüler cehenneme" dememiştir.

İyi olanlar kendisine inanmadıysa dünyadaki tüm amellerinin boşa gittiğini söylemiştir. İnanmayanların dünyada ne yaptıklarına, iyi mi kötü mü olduklarına dahi bakılmadan ebedi cehenneme yollanacaklarını yazmıştır. Ona göre iyi olmak yeterli değildir. Önemli olan vahiy diye bildirdiklerine herkesin inanmasıdır.

Kendisine inanmış olanların ahirette zerre kadar iyiliği dahi dikkate alınıp hesaplanır ama inanmayanın isterse hayatı insanlara iyilik yolunda adanmış olsun, hesabına bakılmayacaktır ona göre.

Bu katılığı İslamcılar bile kabullenemez ve hadisler uydurarak Ebu Talip'in cehennemin en hafif, en az yakıcı olan mekanında olacağını yazarlar. Kimileri daha da ileri giderek Ebu Talip'in diriltilerek iman ettiğini yazar. Bu çabalar, Muhammed'e ve Kur'an'a bir baş kaldırıştır aslında. Kimileri topyekün reddeder, kimileri "Tevbe suresinin son 2 ayeti sonradan eklenmiş" diye, kimileri "recm ayetini keçi yedi" diye, kimileri "muta nikahı ayeti hadisle neshedildi" diye kısmen reddeder. Garip ve komiktir bunların tümü, bu başlıkta "dedesini cehennemlik ilan etmesi" nin dürüstlüğüne, inanırlığına kanıt gösterilmesi gibi.

[yfln 0]

Cübbeli, ben yokken döktürmüşsün yine. Eski mesajlara bakarken bunu gördüm de çok güldüm

Muhammed bu Ebu Leheb'i daha 6. surede cehennemlik ilan etmemiş miydi? Hem de karısı ile birlikte. Adam büyüklük göstermiş, "şu bizim üşütük yeğeni koruyalım" demiş, demek ki Muhammedi de cehennemi de taktığı yok. Ama bakmış ki yaptığı bütün kıyaklara rağmen seninki burnunun dikine gidiyor, "ne halin varsa gör" demiş, anlayamadın mı?

[Çakırcalı 0]

... Şimdi gelelim sorumuza: Muhammed şahsi menfaatleri doğrultusunda (para, makam, kadın vs.) bu dini uydurdu diyen akılsızlar eğer durum gerçekten sizin dediğiniz gibi olsaydı Muhammed, Ebu Talip gibi kendisini koruyup kollayan birini bulmuşken arasını onunla niye bozsun. Atalarım benim tebliğime yetişemediği için onlar masumdur ve yeri cennettir der ve kafirleri kendi yanına çekebilirdi. Niye tam tersini yaptı???

Cübüş, sorduğun sorular, ileri sürdüğün fikirler, senin ne denli gerizekalı olduğunu gösteriyor. Çünkü Muhammet, Ebu Leheb'le ve onun gibilerle iyi geçinecek olsaydı, sen de biliyorsun ki sonradan elde edeceği mevki ve kuvvete asla ulaşamayacak, kendisini peygamber ilan eden bir meczup olarak itilip kakılacaktı.

Oysa o, tam da kendisinden beklenecek davranışı yapıp büyük oynadı ve gelecekteki karılar, kızlar, ganimetler için akrabalarını karşısına almayı seçti ki, bu verdiğin örnek Muhammet'in ne denli çıkarcı, ne denli nankör, ne denli ahlaksız olduğuna delildir, başka bir şeye değil.