Macchiato 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Ezkamo, Bence Atatürk'e en çokta sizin gibi insanlar yüzünden saldırıyorlar. Atatürk zamanına göre büyük işler yapmış,hatasıda olan başarısıda olan normal standartlarda takdir edilmesi gereken bir lider.Eleştiriledebilir,takdir de edilebilir. Ama sizin gibi kemalist dindarlar tarafından bir tabu haline getirildiği ve insanüstü anlamlar yüklendiği için sürekli yerli yersiz saldırıya uğruyor. Atatürk'ün saldırıya uğramasının nedenlerinden biri sizsiniz.Kızmayın,öyle. Link to post Sitelerde Paylaş
Pante 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Bence Atatürk'e en çokta sizin gibi insanlar yüzünden saldırıyorlar. Atatürk zamanına göre büyük işler yapmış,hatasıda olan başarısıda olan normal standartlarda takdir edilmesi gereken bir lider.Eleştiriledebilir,takdir de edilebilir. Ama sizin gibi kemalist dindarlar tarafından bir tabu haline getirildiği ve insanüstü anlamlar yüklendiği için sürekli yerli yersiz saldırıya uğruyor. Atatürk'ün saldırıya uğramasının nedenlerinden biri sizsiniz.Kızmayın,öyle. Bence o nedenle saldırmıyorlar. O nedenlerle saldıranlar abartıları eleştirirler. Saldıranlar "faşist" diyor. "Hiç birşey yapmadı" diyor. "Antiemperyalist değildi" diyor" "Kurtuluş savaşı uydurmadır" diyor. "İngiliz ajanıydı" diyor. Daha bir yığın akılalmaz ithamlarla saldırıyorlar. Bu tür konular açılıp ta bu saldırılar ortaya çıkınca biz de savunmada oluyoruz zorunlu olarak. Çünkü saldırılar abartılardan çok daha vahim. Bir Kemalist ile başbaşa olsak Atatürkçülüğün bir ideoloji olamayacağını konuşuruz. Atatürk'ün dil, din, kılık kıyafet devrimleri gibi kararlılığını toprak devriminde ve feodalizmin tasfiyesinde de göstermesi gerektiğini tartışabiliriz. Bir takım isyanlarda İçişleri bakanlığının katı tutumlarını, cezalardaki ağırlığı, asimilasyon girişimlerine kayıtsızlığı eleştirebiliriz. Başlarda karşı çıktığı kapitalizme doğru yelken açılmasını eleştirebiliriz. Tabi tüm yapılanların da hakkını vererek. Ama bu alçakça saldırılardan fırsat kalmıyor ki.. Saldırıların temelinde Kürtçülük ve şeriat ittifakı vardır. Gelecek içinde önümüzdeki en büyük tehlike de budur. Özellikle ilerici, devrimci, yurtsever demokratların bu strateji karşısında uyanık olmaları gerekir. Irkçı şovenistleri yakın zamanda dinci söylemler içinde görebiliriz. Forumlardaki paslaşmaların nedeni de bu stratejik ortaklıktır. Link to post Sitelerde Paylaş
ezkamo 0 Mart 8, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Ezkamo, Bence Atatürk'e en çokta sizin gibi insanlar yüzünden saldırıyorlar. Atatürk zamanına göre büyük işler yapmış,hatasıda olan başarısıda olan normal standartlarda takdir edilmesi gereken bir lider.Eleştiriledebilir,takdir de edilebilir. Ama sizin gibi kemalist dindarlar tarafından bir tabu haline getirildiği ve insanüstü anlamlar yüklendiği için sürekli yerli yersiz saldırıya uğruyor. Atatürk'ün saldırıya uğramasının nedenlerinden biri sizsiniz.Kızmayın,öyle. Macchiato, Şu Atatürke laf yetiştirdiğin kadar bir de İslama laf yetiştirsen gam yemeyeceğim. Burası ateist forum. Dinlere karşı bir forum. Sen de bu forumda bir adminsin. Ama nedense hıristiyanlığa gelince canavar kesiliyorsun. İslama gelince dut yemiş bülbüle dönüyorsun. Niye böyle oluyor sayın Macchiato. Bunun özel bir nedeni mi var? Ben burada başlığı kişiselleştirmeme mücadelesi verirken senin gelip beni böyle hedef almanın özel bir nedeni mi var? Bana karşı oluşturulan kutsal ittifağın başka bir ayağı mısın? Senin direk beni hedef alıp bunları söylemen bu dediğimin bir kanıtı değil midir? Üstelik ateist forum admini olarak bunu yapıyorsun. Bunu yaparken hiç mi utanmadın? Hiç mi sıkılmadın? Yazıklar olsun sana... Link to post Sitelerde Paylaş
Avcioglu 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi "KEMALİZM DEVRİMİ Mustafa Kemal' in arkasındaki bir avuç ilericiler ile, gene bu savaşın içinde bulunan muazzam bir gericiler kitlesi arasında, didişile didişile , santim santim koparılmış bir DEVRİMDİR." Niyazi Berkes Link to post Sitelerde Paylaş
Macchiato 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Macchiato, Şu Atatürke laf yetiştirdiğin kadar bir de İslama laf yetiştirsen gam yemeyeceğim. Burası ateist forum. Dinlere karşı bir forum. Sen de bu forumda bir adminsin. Ama nedense hıristiyanlığa gelince canavar kesiliyorsun. İslama gelince dut yemiş bülbüle dönüyorsun. Niye böyle oluyor sayın Macchiato. Bunun özel bir nedeni mi var? Ben burada başlığı kişiselleştirmeme mücadelesi verirken senin gelip beni böyle hedef almanın özel bir nedeni mi var? Bana karşı oluşturulan kutsal ittifağın başka bir ayağı mısın? Senin direk beni hedef alıp bunları söylemen bu dediğimin bir kanıtı değil midir? Üstelik ateist forum admini olarak bunu yapıyorsun. Bunu yaparken hiç mi utanmadın? Hiç mi sıkılmadın? Yazıklar olsun sana... Bunun tek bir nedeni olabilir , ben bir islamcıyım.Bugüne kadar hep sakladım ama sonunda siz enselediniz. Yahu benim Atatürk ile bir sıkıntım yokki ,odamın duvarlarında Atatürk resmi var çokta sevdiğim saydığım bir lider İslamla ve diğer dinlerle hiç işim olmaz. Konuyu sürekli kişiselleştiren sizsiniz.Cevap vermek yerine saldırıp duruyorsunuz,şimdi ne lüzumu vardı benim islamla ve hristiyanlıkla ilgili tavrıma imalarda bulunmaya,benimle ve adminliğimle ilgili bu kadar laf yazmaya Atatürk ile ilgili başlık açmışsınız ne yapsın millet eleştirmesin mi bişey yazmasın mı ,herkes kemalist mi olsun. Bunu yaparken hiç mi utanmadın? Hiç mi sıkılmadın? Yazıklar olsun sana... Valla bu yazdıklarınızın hiç birini yapmadığım halde utandım. Link to post Sitelerde Paylaş
Macchiato 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Macchiato, Şu Atatürke laf yetiştirdiğin kadar bir de İslama laf yetiştirsen gam yemeyeceğim. Burası ateist forum. Dinlere karşı bir forum. Sen de bu forumda bir adminsin. Şu yazdığınızı iyi bir düşünün.Burasının ateist forum olduğunun farkındasınız,benim burda admin olduğumun da farkındasınız arkasından benim islama karşı sessiz kaldığımı ima ediyorsunuz.Böyle bir mantık var mı ? Ben islama karşı sessiz kalsam yada sessiz kalınması gerektiğine inansam bu siteye neden destek olmaya çalışayım? Bu bana ikinci müslüman olduğumu ima edişiniz.Üstelik hiç alakasız konularda.Belden aşağı vurmak denir buna,benim islam gibi yada hristiyanlık gibi olmadı x din gibi insanlık dışı öğretilerle işim olmaz.Sürekli ben bişey saklıyomuşumda siz bunu yakalamışsınız gibi imalarda bulunup durmayın,islamla ilgili çok fazla konuşmayışım dini fazla bilmeyişimle ilgili,ben islamı ve diğer dinleri hiç bilmezdim ne öğrendiysem bu sitede öğrendim diğer ateistlerden daha az eleştiride bulunmam daha az bilmemle ilgili,hristiyanlığıda bilmem,hiç bu din ile ilgili başlık açtığımı gördünüz mü ? hayır sadece açılan başlıkları okuyup anladığım şeyin yorumunu yaparım özellikle bu din hakkında yorum yapmam islamdan daha az konu açılması ile ilgilidir. Atatürk'ü gözünüzde allah yapmışsınız en ufak bişey diyene "senin seviyene düşemem" "sen bişey bilmiyorsun" "sen şusun " "sen busun" başka bişey yok. evet tekrar söylüyorum ,Atatürk'e bu kadar çok saldırılmasının nedenlerinden biri sizin gibi insanların onu allah yapmaları.siz onu allah yapınca , diğer insanlarda onun "insan" olduğunu unutup hatalarından,yanlışlarından yada herşeye yetemeyişinden dolayı onu "ırkçı,faşist...vs" ilan ediyorlar. Link to post Sitelerde Paylaş
Macchiato 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi 2 sayfa önce Atatürk'ü savunduğum,ırkçı olmadığını söylediğim iletilerimi alıntılayıp, sana katılıyorum Macchiato demişsiniz , bu sayfada beni Atatürk düşmanı islamcı ilan etmişsiniz. Link to post Sitelerde Paylaş
Avcioglu 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Macchiato'nun Atatürk'e tabu haline getirenler yüzünden saldırıyorlar sözüne katılmıyorum. Ancak, Macchiato'nun Atatürk'e saldırdığına da katılmıyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
Z_alim 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Atatürk'e Niçin Saldırıyorlar? M.Kemalin tarih sahnesine çıkıp Kemalist devrimi gerçekleştirmesinden bugüne değin karşı-devrimci cephe ortadan kaldırılamamıştır. Bunlarla birlikte son yıllarda bu kervana ikinci cumhuriyetçi numaracılar, liboşlar, Kürt milliyetçileri, sözde özgürlük ve demokrasi söylemcileri de katıldı. Hepsi birden Atatürk’ü ve Türk devrimini karalamaya hatta kötülemeye çalışıyorlar. Peki bunlar niçin bu kadar Atatürk'e karşıdırlar? Bunu hiç düşündünüz mü? Çünkü Kemalizmin temelinde ulusal birlik ve tam bağımsızlık vardır. İşte bunlar emperyalistlerin önündeki en büyük engellerdir. Bundan dolayı ulus devlet ortadan kaldırılmalı. Halbuki bu ulus devletin temelinde Kemalizm vardır. Dolayısıyla bu engeli aşmanın tek yolu Kemalizmi ortadan kaldırmaktır. Çünkü Atatürk yıkılmadan bu ulus devletin yıkılamayacağını iyi biliyorlar. Girdikleri ülkelerde bu emelleri doğrultusunda kendilerini işbirlikçi bulurlar. İşte bu karşı-devrimci güruh da bu emperyalistlerin bu ülkedeki işbirlikçileridir. Bildiğiniz gibi ABD'nin BOP temelinde ortadoğudaki zenginlikleri ele geçirme projesi vardır. Bunun taşeronluğunu da bu günkü siyasi iktidar yapmaktadır. Türkiyenin doğal kaynakları da bu projenin içerisindedir. Bu projelerini gerçekleştirmek için Türkiyenin güçsüz bir devlet haline getirilmesi gerekmektedir. Bunun en etkili yolu da Türkiyeye ılımlı şeriat modelini getirmektir. Çünkü bilindiği gibi emperyalistlerin en büyük kozlarından biri din sömürüsüdür. Girdiği ülkelerdeki işbirlikçileri vasıtasıyla halkı bu yolla sürüleştirerek bu sömürülerini rahatça yapmaktadırlar.Türkiye işte bu gün bu noktadadır. Bu projeyle Türkiye iki koldan kıskaç altına alınmıştır. Bir tarafta şeriatçılar. Diğer tarafta Kürtçüler. Her iki kesimde çıkarları gereği emperyalistlerle kol koladır. Biri İslam peşinde. Diğeri de ayrı bir devlet kurma peşinde. Emperyalistler Kuzey Irakta kukla bir devlet kurdurtmayı başardılar. Sıra şimdi Türkiyede. Son PKK ya yapılan operasyondan sonra emperyalistlerin sözde kuklası Talabani'nin Türkiyeye gelmesi bir tesadüf değildir. F.Gülenin Amerikanın koruması altında olması bir tesadüf değildir. PKK nın bu emperyalistler tarafından himaye altına alınması bir tesadüf değildir. Türkiyeye ılımlı şeriatı getirmeye çalışmaları bir tesadüf değildir. Bunlar hep bu ülkenin emperyalistler tarafından kuşatılmaya alınmasının adımlarıdır. Türkiyenin ulusal bütünlüğünü parçalayarak doğal zenginliklerine el koyma ve önlerindeki en büyük engel olan Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırma girişimleridir. Türkiye'nin Kürtlere özerklik vermesi giderek federasyonu peşinden getirir. Bir adım sonrası ise, komşu devletlerin de parçalanması ile, "bağımsız" bir Kürt devletinin oluşturulmasıdır. Amerikan çıkarları için en iyi çözüm yolu budur. Ama bu formülün uygulanabilmesi için ilk koşul, Türkiye'de Atatürk'ün ve ilkelerinin yıkılmasıdır. Yeni dünya düzeninde, uluslararası sermayenin karşısında kalan tek engel "ulusal devlet"tir. Türkiye'de Atatürk yıkılmadan ulusal devletin yıkılamayacağını bunlar çok iyi bilmektedirler. İşte bunu bildikleri için Kemalizmi hedef almaktadırlar. İşte Kemalizme saldırmanın hafifliğinin temelinde bu gerçek vardır. Ama onların ve bu ülkedeki vatan hain işbirlikçilerinin maskelerini düşürmek de biz Kemalistlerin görevidir. Ama unuttukları bir gerçek var. Kemalizm bu ülkenin harcıdır. Bu harç tam bağımsızlık ve ulusal bütünlüğe dayalıdır. Gerekirse bu ülke ikinci bir Kurtuluş Savaşı verecek güçtedir. Ordusuyla, milletiyle bu birikimi ve gücü vardır. Türk milleti birlik ve beraberlik içerisinde geçmişte nasıl bu emperyalistleri ve vatan haini işbirlikçilerini bu ülkeden kovduysa bunları yine kovacaktır. Çünkü bizler ''Ya bağımsızlık ya da ölüm'' diyen bir ulusun çocuklarıyız. Türkiyenin Kemalizme dönmesi, kimilerinin dediği gibi 1930’lara dönmek değildir. Demokrasiden ayrılmak da değildir. Kemalizmin özünü koruyarak, devrimcilik ilkesinden hareketle bugünün koşullarına göre yorumlayıp sorunlarımıza çözüm bulmaktır. Türkiyenin kurtuluşu, yeniden Kemalizme dönüştedir. Sıra, bunu ulusça anlamamıza gelmiştir. Türk Ulusu en kısa sürede bunu anlayacak ve gereğini yapacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yekta Güngör Özden’in dediği gibi: TÜRKİYE ATATÜRK, ATATÜRK TÜRKİYEDİR... hahahaha, hic gulecegim yoktu.. ama isin kötusude surekli copy/paste den baska yapabilceklerinizin olmamasi.. sizde akil, fikir yokmu..? zaten bir bildiginiz kargasa cikarmak, onu bunu suclamak, herseye sikayet etmek.. bunlardan baska yaptiginiz hicbirsey yok.. getirdiniz hicbir cözum yok.. zaten kemalizm ilermeye degil, gerilemeye tekabul eder.. sevgili maccihato, burda kemalizm i övmezsiniz, siz bir yobazsiniz, bir fasistsiniz, bir milliyetci bir seriatcisiniz.. elestirileri bile kaldiramaz bunlar, onca insani dusuncelerinden dolayi iskence eden, hapishanelerde surunduren bu zihniyettir.. seriatci yobazlardan tek farklari ayri dusunceye tapmalaridir.. ayrica burdan copy/paste yapanlara uyari veren, uzaklastiran yöneticilere seslenmek istiyorum, ezkamo bu topicte copy/paste den baska birsey yapmamaktadir.. umarim gerekeni yaparsiniz.. Link to post Sitelerde Paylaş
Avcioglu 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Hilafeti, saltanatı kaldırıp laik cumhuriyeti kurmak gericilik. Ama Kemalizm'e sövmek ilericilik. Bu ancak 'marazi ve psikopat bir ruhun ifadesi' olabilir! Link to post Sitelerde Paylaş
redfinity 0 Mart 8, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi Bence o nedenle saldırmıyorlar. O nedenlerle saldıranlar abartıları eleştirirler. Saldıranlar "faşist" diyor. "Hiç birşey yapmadı" diyor. "Antiemperyalist değildi" diyor" "Kurtuluş savaşı uydurmadır" diyor. "İngiliz ajanıydı" diyor. Daha bir yığın akılalmaz ithamlarla saldırıyorlar. Bu tür konular açılıp ta bu saldırılar ortaya çıkınca biz de savunmada oluyoruz zorunlu olarak. Çünkü saldırılar abartılardan çok daha vahim. Bir Kemalist ile başbaşa olsak Atatürkçülüğün bir ideoloji olamayacağını konuşuruz. Atatürk'ün dil, din, kılık kıyafet devrimleri gibi kararlılığını toprak devriminde ve feodalizmin tasfiyesinde de göstermesi gerektiğini tartışabiliriz. Bir takım isyanlarda İçişleri bakanlığının katı tutumlarını, cezalardaki ağırlığı, asimilasyon girişimlerine kayıtsızlığı eleştirebiliriz. Başlarda karşı çıktığı kapitalizme doğru yelken açılmasını eleştirebiliriz. Tabi tüm yapılanların da hakkını vererek. Ama bu alçakça saldırılardan fırsat kalmıyor ki.. Saldırıların temelinde Kürtçülük ve şeriat ittifakı vardır. Gelecek içinde önümüzdeki en büyük tehlike de budur. Özellikle ilerici, devrimci, yurtsever demokratların bu strateji karşısında uyanık olmaları gerekir. Irkçı şovenistleri yakın zamanda dinci söylemler içinde görebiliriz. Forumlardaki paslaşmaların nedeni de bu stratejik ortaklıktır. Bundan daha guzel ozetlenemezdi.. Her satirina katiliyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
ezkamo 0 Mart 8, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 8, 2008 gönderildi ATATÜRK NELER YAPMAMIŞTIR? Dini siyasete alet ederek din bezirgânlığı yapmadı. Günde 8 vakit (!) namaz kılmadı. Devlet kadrolarını ve olanaklarını yakınlarına peş keş çekmedi. Devlet ve ulus düşmanları ile işbirliği içinde olmadı.. Aile yakınlarına, dostlarına ve arkadaşlarına geriye dönüşü olmayan krediler açmadı. Eroin satıcılarını, usulsüzlük ve yolsuzluktan yargılananları Meclis'e sokmadı. Zenginlerin yatlarında ve yalılarında tatil yapmadı.. Ülkesini 380 milyar $ borçlandırmadı, öldüğünde ülkemiz yoksul ama borçsuz, onurlu, 15 yıllık toplam enflasyon salt %2.2 (iki virgül 2) idi! Bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlikten ödün vermedi. Yurtiçi ve yurt dışı bankalarda gizli hesaplar açmadı. Kalıtını, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu.. gibi ulusal kurumlara bıraktı. Dar kadroculuk anlayışıyla, ‘Bu bizdendir' diyerek Devlet kadrolarını yeteneksizlerle doldurmadı. Bedevi çadırında Arap bedevisinden azar işitmedi. “Benim vatandaşım işini bilir.” diyerek rüşvet ve yolsuzluğu meşrulaştırmadı. Bir Cumhurbaşkanımız (Turgut Özal) gibi, “Ben hesabımı mahkeme-i kübrada veririm ..” diyerek halka hesap vermekten kaçınmadı. Tersine, 10. Yıl Söylevi'nde ulusuna açık açık, yüzünün akıyla hesap verdi : “Büyük Türk Ulusu! On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde başarı vaadeden çok sözlerimi işittin. Mutluyum ki, bu sözlerimin, hiçbirinde, ulusumun, hakkımdaki güvenini sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. ” Dönemin güçlü devlet başkanları karşısında el pençe divan durup icazet almadı. Yasayla kapatılan tarikat ve tekke şeyhleriyle Devlet konutunda yemek yemedi. Dizlerinin dibinde çökerek poz vermedi.. Kamu ihalelerine aracılık yapmadı. Ülkesini pazarlamadı.. Yurtdışında mülk edinmedi. Borsa oynayarak, annesinin çıkınından çıkan paralarla (!?) zenginleşmedi. Ülke ekonomisini, yabancıların denetimindeki finans çevrelerine teslim etmedi. Türkleri tarih sahnesinden ve Anadolu'dan silmeyi öngören Sevr'i kabul etmedi. Sömürge valisi edasıyla Türkiye'de istedikleri yerde denetleme yapmak isteyen büyükelçi ve yabancı kurullara izin vermedi. Ülkesini ve ulusunu, sonu yıkımlarla bitecek serüvenlere sürüklemedi. Devletin saygınlığını, Türk Ulusu’nun onurunu zedelemedi ve zedeletmedi. Güçlü devletlerin diplomatik veya fiili tehditlerine karşı kişiliksiz bir politika izlemedi. Himaye ve mandaciliği reddetti, asla teslimiyetçi olmadı. Sanatı ve sanatçıyı hor görmedi. Bir sanat yapıtına, ‘İçine tüküreyim böyle sanatın ..” demedi, dedirtmedi. Yüce Atatürk'ün hedefi, TAM BAĞIMSIZLIK (=İSTİKLAL-İ TAMME!) dır. “Bu ise mali bağımsızlıkla gerçekleşebilir. Mali bağımsızlığın korunması için ilk koşul; bütçenin ekonomik bünye ile denk ve uygun olmasıdır. Herhalde Türk yurttaşı kesin olarak bilmelidir ki; bir ulusun insanlık ve uygarlık dünyasında yükselmesi ve başarılı olması yalnız ve ancak kendi gücüne dayanarak özgürlük ve bağımsızliğını dokunulmaz bulundurmasıyla olasıdır. Bunun başka çözüm yolu yoktur..” diyerek TAM BAĞIMSIZLIĞIN vazgeçilmezliğini vurgulamıştır.. Reçete yalın idi : “Devrimin hedefini kavramış olanlar, daima onu koruyabilecek güçtedir .” diyerek yüreklendirdiği, tüm mazlum uluslara öncü olduğu, “İNSAN” ve “GERÇEK” olduğu için O'nu özlüyor ve anlayarak-anlatarak anıyoruz.. İnsanlığın yolu aydınlanma yönündedir. Tarihsel süreç bu olgunun net ve kesin kanıtıdır. Devrim ve ilkeleri günümüzde de Türkiye’mizin özgürlüğü ve bağımsızlığı için geçerli ve güvence! “Seni anlıyoruz ve tüm insanlığa da anlatacağız!” Biz, yani Atatürk’ün çocukları, devrimciler, aydınlanmacılar akıl ve bilim ile kazanacağız. Prof. Dr. Ahmet SALTIK Atatürkçü Düşünce Derneği Gn. Mrk. YK Üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi (Kasım 2006) Link to post Sitelerde Paylaş
zerdust 0 Mart 9, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi ya sımdı bu konu tavanarasına alınması gerekmıyormu neyse ben sıte yonetımıne karısmıyım herkesın ataturku sevmesı gerekmıyor ben bılıyorumkı turklerden epey bır kısım ataturku sevmıyor zaten akpnın aldıgı oydan bellı bu neyse bız dıyoruz neden dını sıyasete bulastırıyolar bız buna karsıyız ama ataturkude sıyasetten uzak tutmaları lazımdı her olayda ona gıdenler uc bes oyun ıcınde gıden asalaklardan baska bısey degıller Link to post Sitelerde Paylaş
ezkamo 0 Mart 9, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi Şu yazdığınızı iyi bir düşünün.Burasının ateist forum olduğunun farkındasınız,benim burda admin olduğumun da farkındasınız arkasından benim islama karşı sessiz kaldığımı ima ediyorsunuz.Böyle bir mantık var mı ? Ben islama karşı sessiz kalsam yada sessiz kalınması gerektiğine inansam bu siteye neden destek olmaya çalışayım? Bu bana ikinci müslüman olduğumu ima edişiniz.Üstelik hiç alakasız konularda.Belden aşağı vurmak denir buna,benim islam gibi yada hristiyanlık gibi olmadı x din gibi insanlık dışı öğretilerle işim olmaz.Sürekli ben bişey saklıyomuşumda siz bunu yakalamışsınız gibi imalarda bulunup durmayın,islamla ilgili çok fazla konuşmayışım dini fazla bilmeyişimle ilgili,ben islamı ve diğer dinleri hiç bilmezdim ne öğrendiysem bu sitede öğrendim diğer ateistlerden daha az eleştiride bulunmam daha az bilmemle ilgili,hristiyanlığıda bilmem,hiç bu din ile ilgili başlık açtığımı gördünüz mü ? hayır sadece açılan başlıkları okuyup anladığım şeyin yorumunu yaparım özellikle bu din hakkında yorum yapmam islamdan daha az konu açılması ile ilgilidir. Atatürk'ü gözünüzde allah yapmışsınız en ufak bişey diyene "senin seviyene düşemem" "sen bişey bilmiyorsun" "sen şusun " "sen busun" başka bişey yok. evet tekrar söylüyorum ,Atatürk'e bu kadar çok saldırılmasının nedenlerinden biri sizin gibi insanların onu allah yapmaları.siz onu allah yapınca , diğer insanlarda onun "insan" olduğunu unutup hatalarından,yanlışlarından yada herşeye yetemeyişinden dolayı onu "ırkçı,faşist...vs" ilan ediyorlar. Macchiato, Seni gençliğine bağışlıyorum. Umarım olgunlaştıkça bazı şeyleri daha iyi göreceksin. Gelip de ezikleri destekleyici nitelikte beni hedef alman ne derece doğruydu. Bu senin onları desteklemen demek değil midir? Bu senin bilinçaltının dışa vurumu değil miydi? İşte eleştirim de belki bazı şeyleri anlar ve kendine çeki düzen veririsin diye düşündüm. Çünkü sen bu forumda bir adminsin. Yazılarını yazarken bunu göz önüne alıp öyle yazman gerekiyor. Ama ben sende bunu göremiyorum. Sen halen bazı şeyleri anlayamamışın. Ben sana izah edeyim. Ben bu başlığın küfürlerin uçuştuğu ve sonunda kapandığı bir başlık haline dönüştürülmesinden ısrarla kaçındım. Ataeistforumun siyasi konulardaki geleneği bu olmuştur. Acaba bunu aşabilir miyiz diye ben bu başlığı açtım. Ama birileri gelip eski alışkanlıklarından sıyrılmayıp benim başlığımı da o başlıklara benzetecekse ona fırsat vermem. Biri kalktı Atatürk faşisttir dedi. Biri kalktı Atatürk'ün vasiyetini gündeme getirdi. Böyle tartışma adabından yoksun kişilerle benim tartışmam söz konusu olamaz. Çünkü bu kişilerin amacını ben iyi biliyorum. Bunların gerçek yüzlerini de iyi biliyorum. Israrla bunlarla tartışmaktan kaçındım. Kendilerini de uyardım. Muhatap olmayacağımı söyledim. Buna rağmen ısrarla beni hedef almaya devam ettiler. Ben burada elbette düşüncemin yanı sıra konuyla ilgili değerli yazarların düşüncelerini de getireceğim. Bu başlıktaki asıl amacım Kemalizmin ne olduğu değildi. Asıl amacım Kemalizmin Atatürkün ölümünden sonra bu ülkede sona erdiğidir. Atatürkün ölümüden sonraki Kemalizmin gerçek Kemalizmle ilişkisinin bulunmadığını ve buna göre Kemalizmin eleştirilmesi gerektiğini söyledim. Bunu sen bile göremedin. Kalktın başlıkla ilgili saçmaladın. Elbette olumlu düşüncelerin de vardı. Ben o noktada elbette sana katıldım. Çünkü doğruydu söylediklerin. Bir Kemalist olarak elbette Atatürk'ü putlaştırmıyorum. Atatürk'ün de bir insan olduğunu düşünerek hatalarının da olduğunu biliyoruz. Ama Atatürk'ü değerlendirirken dönemin şartlarını da göz önüne alarak değerlendirmek gerçeğinden hareketle asıl önemli olarak onun ortaya koyduğu eseri temel almaktayız. Bunu temel alarak Atatürkü değerlendirmekteyiz. Sonuç olarak Atatürk yaşadığı çağa damgasını vurmuş büyük bir devrimci olduğunu görmekteyiz. Sen asıl bizleri değil Atatürkü putlaştıran çıkar çevrelerini hedef almalıydın. Senin kadar biz de Atatürkü putlaştıranlara karşıyız. Bunun mücadelesini vermekteyiz. Bu ülkede Atatürk fikirleriyle tanıtılmadı. İnsanların Atatürkü anlamalarına fırsat verilmedi. İşte Kemalistler Atatürkü halka tanıtmaya başladılar. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz. Benim bu başlığımdan niye rahatsız oluyorsunuz. Anlatılmayan, tanıtılmayan Atatürkü tanıtmaya çalışıyorum. Benim amacım kimseyle polemiğe girmemektir. Senin de bana bir admin olarak destek olman gerekirken beni polemiğe zorluyorsun. Hatta polemiğe yol açanları uyarman gerekirken kendin polemik yapıyorsun. Tartışma adabına uygun şekilde tartışmak isteyenlere bu başlık açıktır. Bu adabı gösterenlere yanıt verileceğinden de kimsenin şüphesi olmasın. Link to post Sitelerde Paylaş
hallac 0 Mart 9, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi Kız macchiato seni gençliğine bağışlıyorum.. Genç olmayacaktın iki tane çakar görürdün gününü... Ben yaşlılığımla (Pardon olgunluğumla diyecektim) döverim seni. (avrupa Yakası'ndan araklama) Sevsinler benim bu olgunluğumu... Saygıılarımla da döverim kız seni aklıma geldi... Link to post Sitelerde Paylaş
keklik 0 Mart 9, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi hallaç, macci yi dövemeyeceğini biz biliyoz. sen sırma saçlarına yan öte yandan dikkatimi çeken bir konu var. Sevgili Ezkamo, bir başlık açılınca elbet o konuda fikirlerini beyan edecektir insanlar (tabi seviyeli bir şekilde) bu fikirlerin herkese uygun olması da gerekmiyor. Dahası, admin ya da modların da başlık açan her üyeyle aynı fikirde olması zaten mümkün değil. Bu nedenle eleştirirken sadece başlıkta beyan edilen fikirler üzerinden değerlendirme yapılması daha doğru değil midir sen ce? saygılar Link to post Sitelerde Paylaş
ezkamo 0 Mart 9, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi Sevgili Ezkamo, bir başlık açılınca elbet o konuda fikirlerini beyan edecektir insanlar (tabi seviyeli bir şekilde) bu fikirlerin herkese uygun olması da gerekmiyor. Dahası, admin ya da modların da başlık açan her üyeyle aynı fikirde olması zaten mümkün değil. Bu nedenle eleştirirken sadece başlıkta beyan edilen fikirler üzerinden değerlendirme yapılması daha doğru değil midir sen ce? saygılar Sevgili keklik, Seviyeli ve ciddi eleştirilere her zaman açığım. Benim zaten asıl amacım da budur. Bazı kişilerle tartışmaktan kaçındığım husus da budur. Ben istiyorum ki polemik yerine bilgi nitelikli tartışma olsun. Çünkü bu forumdaki tartışmalar dikkat edilirse polemiğe dönüşüyor. Sonunda da nahoş olmayan durumlar oluyor. Ben başlıklarımda bunu istemiyorum. Elbette eleştiriler olacak. Bu gayet doğal. Ama bu eleştiriler edepli bir temelde ortaya konulmalı. Kişi bunu yapamıyorsa ben de doğal olarak tepkimi koyuyorum ortaya. Nihayet onlara yanıt verenler de olmuş. Ama ben prensibim gereği art niyetli kişilerle tartışmak istemiyorum. Umarım meramımı anlamışsınızdır. Sevgilerimle... Link to post Sitelerde Paylaş
zerdust 0 Mart 9, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 9, 2008 gönderildi arkadaslar ataturku elestırmemızde ovmemızde yanlıs cunku yasamıyor yanı gelecege bakmamız lazım nasıl bu topraklara barıs getırebılırız nasıl kardes kavgasına son verebılırız Link to post Sitelerde Paylaş
Nektar 0 Mart 10, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 10, 2008 gönderildi (düzenlendi) Atatürk'ün mal varlığının ilk iki ana kaynağı, Hindistan'dan milli mücadeleye yardım için Atatürk'ün şahsına gönderilen 500 bin lira ile, Mısır eski Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın Türk uyrukluğuna geçmesi nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne bağışladığı 900 bin lira civarındaki paradır. Daha sonra Atatürk'e özel idareler, belediyeler ve şahıslar tarafından taşınmaz mallar armağan edilmiştir http://www.ekitapyayin.com/id/016/siyasalanilar3.htm Atatürk mal varlığının kaynağı, Hint asıllı Müslümanların “Hilafet Fonu” ndan yolladığı yardımlardan oluşur. Bu parayı “İslam'ın Kılıcı”na yollayan Hint asıllı Müslümanlar, paranın özellikle Kurtuluş Savaşının finanse edilmesinde kullanılmasını istemiştir. Atatürk bu paranın bir kısmını, Büyük Taarruz'dan önce maliye'nin karşılayamadığı masraflar için, Batı Cephesi Komutanlığı emrine vermiştir. Yunanlılar kaçarken verdikleri zararların telafisi için yapılan yardımda yine Atatürk'ün emriyle bu paradan karşılanmıştır. Bu olay gerçekleşriği sürede Atatürk, ordu ile beraber İzmir yolundadır.Zaferin kazanılmasıyla birlikte üç yüz seksen bin lira İcra Vekilleri Heyeti kanalıyla kendisine iade edilmiştir. Atatürk kalan bu parayla öncelikle İş Bankası'nın temelini atmıştır. Atatürk bu iş için iki yüz elli bin lira ayırmıştır. Daha sonraki aşamada toplanan sermaye ile İş Bankası vücut bulmuştur. İş Bankası'nın kurulum çalışmaları Atatürk tarafından başlatılmış ve dönemin Ticaret Vekili(Bakan) Hasan Saka eliyle yürütülmüştür. Ayrıca İş Bankası'nın temelinin atılmasında ilk sermaye olarak Atatürk tarafından tahsis edilen parayla ilgili olarak, Hasan Rıza Soyak iki yüz elli bin rakamından bahseder. Bunu teyit eden bir başka bilgiye İş Bankası'nın yayınlarından da ulaşılabilir. İş Bankası da ilk sermaye olarak iki yüz elli liradan ve daha sonra halka satılan hisselerle bu sermayenini bir milyona ulaştığını aktarır! Tabi daha sonra ki zamanlarda İş Bankası nezdinde oluşmuş olan yolsuzluklar varsa da bunu bankanın temellerini atanlardan ziyade daha sonraki aşamada, devletle aşırı içli dışlılıkta bulmak gerekir. Belirlenen hedeflerde hem çiftliklerde hemde bankada sapmalar ve yanlış yola sürüklenmeler devrim liderinin hatalarından ziyade, ilgili dönemlerdeki şahsi hırs, yükselme ve maddi rand dolayısıyla, ilgili kişilerde aranmalıdır. Atatürk kalan para ile de ziraat alanında çalışmalar yürütmüştür. Bu alanın bir diğer özelliğide coğrafyanın ekonomik olarak bu alana dayanması ve çalışan kesimin özellikle bu alanda istihdam olmasıdır. Bu amaçla, Ankara civarında Orman Çiftliğini, Silifke yakınında Tekir ve Şövalye, Tarsus'da Piloğlu çiftlikleri, Dörtyolda Karabasmak Çiftliği ile beraber büyük bir portakal bahçesini ve Yalova'da Baltacı ile Miller çiftliklerini, sahiplerinden veya terk edilmiş mallar idaresinden satın alarak işe koyuldu. Bu noktada hatırlatmam gereken husus, o dönem toprakların ucuzluğu yanında paramızın değerliliğidir.Bu araziler için ödenen miktarın yüz yirmi bin lirayı geçmediği söylenmektedir. Atatürk 1927 yılında verdiği bir demeç ile bu çiftliklerin CHP'ye ait olduğunu bildirmiştir. Fakat 1937 yılına gelindiğinde Atatürk bu çiftlikleri, hayvan ve demirbaşlarla birlikte hazineye hediye bırakmıştır. ATATÜRK'ün Büyük Millet Meclisi'nde okunan mektubu şöyleydi: "BAŞVEKALETE Malûm olduğu üzere, ziraat ve ziraî iktisat sahasında fennî ve amelî tecrübeler yapmak maksadile, muhtelif zamanlarda, memleketin muhtelif mıntıkalarında müteaddit çiftlikler tesis etmiştim. On üç sene devam eden çetin çalışmaları esnasında faaliyetlerini, bulundukları iklimin yetiştirdiği her çeşit mahsulâttan başka her nevi ziraat san'atlarına da teşmil eden bu müesseler, ilk senelerde başlayan bütün kazançları inkişaflarına sarfederek büyük, küçük mütetaddit fabrika ve imalâthaneler tesis etmişler, bütün ziraat makine ve âletlerini yerinde ve faydalı şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve mühim bir kısmını yeniden imal ederek tesisat vücuda getirmişlerdir. Yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde çift ve mahsul bakımından yaptıkları tetkikler neticesinde bunların muhite en elverişli ve verimli olanlarını tesbit etmişler, kooperatifler teşkili suretile veya aynı mahiyette başka suretlerle civar köylerle beraber faydalı şekilde çalışmalar, bir taraftan da iç ve dış piyasalarda daimî ve sıkı temaslarda bulunmak suretile faaliyetlerini ve istihsallerini bunların isteklerine uydurmuşlar ve bugün her bakımdan verimli, olgun ve çok kıymetli birer varlık haline getirmişlerdir. Çiftliklerin yerine göre, arazi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhî yerler, hilesiz ve net gıda maddeleri temin eylemek, bazı yerlerde ihtikârla fiilî ve muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri de zikre şayandır. Bünyelerinin metanetini ve muvaffakıyetlerinin temelini teşkil eden geniş çalışma ve ticarî esaslar dahilinde idare edildikleri ve memleketin diğer mıntıkalarında da mümasilleri tesis edildiği takdirde tecrübelerini müsbet iş sahasından alan bu müesseselerin, ziraat usullerini düzeltme, istihsalâtı artırma ve köyleri kalkındırma yolunda devletçe alınan ve alınacak olan tedbirlerin hükmünü intihap ve inkişafına çok müsait birer âmil ve mesnet olacaklarına kani bulunuyorum ve bu kanaatle tasarrufum altındaki bu çiftlikleri, bütün tesisat, hayvanat ve demirbaşları ile beraber hazineye hediye ediyorum. Çiftliklerin arazisi ile tesisat ve demirbaşlarını mükemmel olarak gösteren bir liste ilişiktir. Muktazi kanunî muamelesinin yapılmasını dilerim. K. Atatük" Ayrıca bir diğer konu olarak Atatürk'ün maaşından bahsetmek gereklidir. İlk zamanlar 40 lira kadar olan bu maaş zamanla 150 liraya kadar yükselir. İş Bankası'nda hesabında biriktirdiği para öldüğü vakit 19 bin 566 liradır.Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün aylık ve ödeneği ise 5 bin lira maaş, 7 bin liraydı. Cumhurbaşkanlığı’ndan elde ettiği maaş da bir hesapta birikmiş ve 53 bin 453 lirayı bulmuş. Toplam 73 bin lirayı geçen bu para CHP’ye miras kalmıştır. Atatürk Çankaya Köşkü'nün tüm masrafları ile 100'e yakın Köşk çalışanınında yemek masraflarını kendi cebinde ödemiştir. Yolluk almaz, yanında bulunanların yolculuk harcamalarınıda kendi cebinden yapardı. Atatürk'ün ödediği vergi PARA ve mala karşı ciddi bir eğilimi olmayan Atatürk'ün; Cumhurbaşkanlığı maaşı, ödeneği ve emekli aylığından başka geliri yoktu. Cumhurbaşkanlığı aylığı ve ödeneği, 1927'ye kadar 5.000 lirası aylığı olmak üzere 7.000 liraydı. 1927'de bunlara, genel bir yasa ile ‘‘pahalılık zammı’’ adı ile 2.480 lira eklenir. 1927 ve 1928'de, bu gelirinden toplam 453 lira, 1929 ve 1930'da 724 lira, 1931'de de 1293 lira vergi kesilir. Kendisine net ödenen 13.186 liradır. 1932 yılında çıkan bir yasa ile yüksek maaş ve ücretlere ağır vergi konulur. Buna göre, Atatürk'ün maaş ve ödeneğinden kesilen vergi 5.401 liraya çıkar ve ayda net 9.078 lira almaya başlar. Özetle, Atatürk o dönemde, eline geçen net aylığın yüzde 60'ı oranında vergi ödüyormuş... http://www.turkcebilgi.net/ekonomi/turkiye...nomi-25851.html ATATÜRK'ÜN VASİYETNAMESİ'NİN TAM METNİ Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şartlara, terk ve vasiyet ediyorum: 1. Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır. 2. Her seneki gibi nemadan, nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir. 3. Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para verilecektir. 4. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır. 5. İsmet İnönü'nün Çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır. 6. Her sene nemedan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir. K.Atatürk http://www.ataturk.net/ata/vasiyet.html Atatürk 5 Eylül 1938'de yazdığı vasiyetine kadarki süreçte nakit ve mal varlığı konusunda uygulamaya geçirdiği yöntem üzerinde ayrıca durulmalıdır. Çünkü Atatürk 12 Haziran 1933 tarihli, 2307 sayılı yasa ile mirasçılarının mirasından mutlaka pay alma hakkını ortadan kaldırmıştır. Atatürk'ün bu düzenlemyi yaptırmadığı vakit öldüğünde, mal varlığı, mirasçıları arasında (kız kardeşi, kardeşinin olabilecek çocukları, evlatlıkları) Medeni Kanun'un öngördüğü şekilde paylaşılacaktı. Kendisi vasiyeti ile servetini bir yere bağışlamış olsa dahi, mirasçılarının mirasına yönelik paylarını (mahfuz hisselerini) almalarını önleyemeyecekti. Bu örnek tavır, yardım ve bağışlarla oluşturduğu serveti, kendi malı değil milletin malı olarak gördüğünü çok açık bir şekilde göstermiştir. Bu yasayı çıkarmaklada bu servetin özel kişilere geçmesini engellemiştir! Unutmamak gerekirki mirasçılarınıda mahrum bırakmamış ve yukarıda ki vasiyeti ile, özel servetinden onlarada belirli paylar bırakmıştır. Son olarak Atatürk'ün kendi söylemiyle bitirmek istiyorum! Mallarını millete bağışlaması nedeniyle söylemiştir; Mal ve mülk, bana ağırlık veriyor. Bunları, soylu milletime geri vermekle büyük ferahlık duyuyorum. Zenginlikten ne çıkar; insanın serveti, kendi manevî şahsiyetinde olmalıdır! Saygılar Mart 10, 2008 tarihinde Nektar tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Avcioglu 0 Mart 10, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 10, 2008 gönderildi Atatürk mal varlığının kaynağı, Hint asıllı Müslümanların “Hilafet Fonu” ndan yolladığı yardımlardan oluşur. Bu parayı “İslam'ın Kılıcı”na yollayan Hint asıllı Müslümanlar, paranın özellikle Kurtuluş Savaşının finanse edilmesinde kullanılmasını istemiştir. ....... Bu parayı İngilizlerin sömürüsü altında yaşayan Nehru önderliğindeki Hint müslümanları yollamıştır. Kendileri açlık grevleri yaparken Türkiye'nin bağımsızlığını düşünüyorlardı.. Atatürk, mazlumların babasıdır.. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts