Jump to content

Olası hastalığımın bana verdiği


Recommended Posts

  • İleti 87
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ama inanan birinin de iman zafiyeti olabilir demiştim . bende burdan şunu anladım imanımı güçlendirmem gerek

Sen anibal'in bu iletisini okudun mu?

Bir türlü anlayamadınız bunu..

Sen şimdi ölüm korkusu hissediyor musun? Bunu herkes hissediyor, çünkü bu korkunun varlık sebebi olan evrimsel süreç, bizi bu şekilde ölümden koruyup avantaj sağlıyor.

Bu korku ne zaman baskılanabilir? Bunu da sürü güdülerine dair evrimsel süreçlerimiz baskılar sadece. Sürüyü kollamak demek, kendinde mevcut genlere sahip olan diğer bireyleri, dolayısıyla kendindeki genleri kollamak demektir. Böyle olunca senin yok olman, diğer genleri yaşatacaksa, genler devam edeceği için bu gene bir evrimsel avantaj sağlar. İşte o nedenle, ülken için, ailen için, zor durumda kalan birisi için, ölümden korkmadan, kahramanlık yapabilirsin.. Bu da gene ilkel beyinden gelir, amigdaladan..

Bu durum dışında ölüm korkusu her zaman hazır ve nazırdır. Peki intihar eden nasıl ediyor? İşte gene aynen o sürü güdüleri yüzünden.. Kendinin topluma faydalı olmadığını hisseden bireylerin, toplumdaki sorunların çözümü olarak kendini öldürmesi meselesidir intihar.. Bu, çok sıkıntılı dönemlerde ortaya çıkmış bir evrimsel mevzudur gene. Farzet ki, çok büyük kıtlık var. Bu sıkıntılı durumda, topluma faydalı olmadığını hisseden bireyler, kendilerini yok ederek faydalı bireylerin hayatta kalma şansını artırırlar. Bu olaya sadece insanlarda değil, pek çok memelide, en başta yunuslarda vs.de görülür..

Sen eğer sıkıntıya, strese girersen, o zavallı ilkel beynin (yani ilkel beyin bölgelerin, alt beyin, limbik sistem vs.) öncelikle böyle bir kıtlık dönemiymiş gibi algılar. Ve kendini topluma faydasız olarak görürse, kendini yok etmeye kalkar ki, aynı genleri taşıyan ve sürüye faydalı olan bireyler hayatta kalabilsin..

Bunun insanlardaki uzantıları, insan kurban etme durumlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sıkıntılı dönemlerde insanlar bilhassa yavrularını, bebeklerini kurban ederek, sürünün geleceğini garantilemeye çalışmışlardı. Zira, küçük çocuklar ile beraber kalınsa, önce ebeveynin zayıf düşüp ölmesi, ardındna bakımsız kalan çocuğun da ölüp gitmesi zaten kaçınılmazdı..

İnsanlı bugünlere gelebilmek için, işte böyle kendini ve evlatlarını feda ederek var olabildi..

Şimdi neymiş: Ateist ve dindar, herkes, genetik olarak, evrimsel olarak ölümden tırsar, yusuf yusuf olurmuş..

Başka neymiş: Ölüm korkusunu ancak sürü güdüleri aşabilirmiş..

Bir ateist için ölüm korkusu kesindir.. Peki kendini topluma faydasız hissedebilir mi, intihar etmek için? Bu adamına bağlı.. Teist/ateist farketmez.. Bu hissin ortaya çıkması için, bireysel yokoluş kaygısı önemsizdir, ne gösterdik: Ölüm korkusunu sadece sürü kaygısı bastırabilir. Bu yüzden bahsettiğin sebepten hiç bir ateist kendini öldürmeyi düşünmez, düşünemez.

Ve dahası, ölüm korkusu ve bunun bilincinde olan bir ateist, aynı şekilde sürü güdülerine sahip olacak ve kendini öldürmeyi değil, o sürü için daha fazla şey yapmayı düşünecektir.. Çünkü, bireysel kaygı, bu tepkiyi doğurur. Kendi şahsi yokoluş kaygısı, kendi genlerinin devamı olan sürünün bekasını tek çıkar yolu olarak görmesine sebep olarak, daha sosyal, yardımsever, insanlığa hizmete meraklı birisi olmasına sebep olur.

Yani sadeceata, sen sadece zırvalıyorsun.. Bireysel kaygılar ölüm korkusunu bastıramaz. Bu nedenle, hemen hiç bir ateist bahsettiğin "ulan zaten ölecez, yaşamanın ne anlmaı var.." gibi triplere girip kendi ölüm korkusunu bastıramaz.. Benzer şekilde "Ulan bu fani dünyada ne halt var sanki, gidelim öbür tarafa sonsuz hayata kavuşalım.." gibi bireysel bir düşünce ile ölüm korkusunu gene bastıramaz..

İntihar eden, öncleikle toplumun/sürünün sıkıntılı olduğunu, sonra kendi ölümünün toplumun/sürünün sıkıntıyı aşmasına katkı olacağını düşünmelidir ki, sürü güdüleri öne çıkıp, bireysel korkuyu bastırabilsin..

Okumamis gibi duruyon da o yuzden bir daha astim.

Yoksa okudugunu anlamiyor musun sen???

Link to post
Sitelerde Paylaş
ama inanan birinin de iman zafiyeti olabilir demiştim . bende burdan şunu anladım imanımı güçlendirmem gerek

İman nasıl güçlendirilir? "İman building center"...

Risaleler mi?

Başka kitaplar mı?

Sahi imanını kuvvetlendirmek derdindeysen senin ne işin var ciğerim burada.

Niye kıymetli vaktini harcıyorsun bakayım?

Link to post
Sitelerde Paylaş

sanırım dinlerin hala devam etmesinin en önemli nedenlerinden biride budur, (yok olma korkusu).

şimdi gözlerinizi kapatın ve yok olduğunuzu düşünün, bittiğinizi, insanın var olma kanıtı olan düşünmenizin yok olduğunu...

yapamıyorsunuz değilmi? bende yapamıyorum, ve sanırım kimse yapamaz.

ve tanrının insan için en çekici vaadi de budur; ölümsüzlük, sonsuzluk.

ama aslında sonsuzluğun nasıl bir kavram olduğunu düşünürsek sayın müslümanlar, hergün aynı ritüelleri tekrarlamak sıkıcı olmaz mı? sonsuza kadar?

(nehir gibi akan şarabı iç, ağaçlardan meyva topla, hurileri becer (bir erkek günde kaç huri becerebilirki zaten, ama belki tanrı sonsuz bir güç verir onu bilemem :) ) vs vs.)

Link to post
Sitelerde Paylaş
peki nerden gelir bu ölüm korkusu ? neden insan hiç ölmemek ister ? Neden ebede karşı bir iştiyakı var HERGÜN KENDİ NESEBİNDEN VEYA BAŞKA CİNSLERDEN ÇOK SAYIDA ÖLENLER VARKEN VE BUNUDA BİLİRKEN neden ölümsüzlük isteği ?

imkansızı istemek sizce mantıklımı? yada belki size göre imkansız diye birşey yok.

ölümün en acı yanı yani insana en çok korku veren yanı insanın kendisinin ölmesi değil, diğer insanların yaşamaya devam etmesidir.. yani sen ölürken diğerlerinin yaşamaya devam etmesi en yıkıcı duygudur... yani genel olarak bu böyle.. mesela sen ölmüyorsun farzedelim, ama dünyadaki diğer herkes ölmüş, dünyada yaşadığın şehirde tek başınasın, sokaklar caddeler evler dükkanlar mağazalar bomboş.. böyle bir ortamda ölme duygusu çok daha etkisizdir.. çünkü yaşama duygusu çok zayıftır.. ve bir süre sonra ölmek bile isteyebilirsin..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu durum dışında ölüm korkusu her zaman hazır ve nazırdır. Peki intihar eden nasıl ediyor? İşte gene aynen o sürü güdüleri yüzünden.. Kendinin topluma faydalı olmadığını hisseden bireylerin, toplumdaki sorunların çözümü olarak kendini öldürmesi meselesidir intihar..

alakası yok... intihar eden birçok insan toplumdan nefret ettiği için onunla bir türlü uyuşamadığı için onu kaldıramadığı için intihar eder.. böyle bir sürü yazar düşünür ve bilim adamı var..

bir kısım insanlar da somut nedenlerden dolayı mesela geçim sıkıntısı itibar veya statü kaybı veya son dönemde olduğu gibi iflas bayrağını çektiği için intihar eder.. yani ben topluma faydalı değilim canım toplumum benim sana layık olamadım diyerek intihar etmez.. ederse de psikolojik delidir... yani insan toplumu düşündüğü veya onu korumaya çalıştığı için değil, kendini koruma içgüdüsüyle intihar eder.. kendini birşeylerden kurtarma düşüncesiyle...

benim de intiharı düşündüğüm olmuştur.. ama toplumu reddettiğim için insanların yaptıkları iğrençlikleri gördüğüm için toplumun ve sistemin üzerimdeki baskısını kabul etmediğim için olmuştur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen anibal'in bu iletisini okudun mu?

Bir türlü anlayamadınız bunu..

Sen şimdi ölüm korkusu hissediyor musun? Bunu herkes hissediyor, çünkü bu korkunun varlık sebebi olan evrimsel süreç, bizi bu şekilde ölümden koruyup avantaj sağlıyor.

Bu korku ne zaman baskılanabilir? Bunu da sürü güdülerine dair evrimsel süreçlerimiz baskılar sadece. Sürüyü kollamak demek, kendinde mevcut genlere sahip olan diğer bireyleri, dolayısıyla kendindeki genleri kollamak demektir. Böyle olunca senin yok olman, diğer genleri yaşatacaksa, genler devam edeceği için bu gene bir evrimsel avantaj sağlar. İşte o nedenle, ülken için, ailen için, zor durumda kalan birisi için, ölümden korkmadan, kahramanlık yapabilirsin.. Bu da gene ilkel beyinden gelir, amigdaladan..

Bu durum dışında ölüm korkusu her zaman hazır ve nazırdır. Peki intihar eden nasıl ediyor? İşte gene aynen o sürü güdüleri yüzünden.. Kendinin topluma faydalı olmadığını hisseden bireylerin, toplumdaki sorunların çözümü olarak kendini öldürmesi meselesidir intihar.. Bu, çok sıkıntılı dönemlerde ortaya çıkmış bir evrimsel mevzudur gene. Farzet ki, çok büyük kıtlık var. Bu sıkıntılı durumda, topluma faydalı olmadığını hisseden bireyler, kendilerini yok ederek faydalı bireylerin hayatta kalma şansını artırırlar. Bu olaya sadece insanlarda değil, pek çok memelide, en başta yunuslarda vs.de görülür..

Sen eğer sıkıntıya, strese girersen, o zavallı ilkel beynin (yani ilkel beyin bölgelerin, alt beyin, limbik sistem vs.) öncelikle böyle bir kıtlık dönemiymiş gibi algılar. Ve kendini topluma faydasız olarak görürse, kendini yok etmeye kalkar ki, aynı genleri taşıyan ve sürüye faydalı olan bireyler hayatta kalabilsin..

Bunun insanlardaki uzantıları, insan kurban etme durumlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sıkıntılı dönemlerde insanlar bilhassa yavrularını, bebeklerini kurban ederek, sürünün geleceğini garantilemeye çalışmışlardı. Zira, küçük çocuklar ile beraber kalınsa, önce ebeveynin zayıf düşüp ölmesi, ardındna bakımsız kalan çocuğun da ölüp gitmesi zaten kaçınılmazdı..

İnsanlı bugünlere gelebilmek için, işte böyle kendini ve evlatlarını feda ederek var olabildi..

Şimdi neymiş: Ateist ve dindar, herkes, genetik olarak, evrimsel olarak ölümden tırsar, yusuf yusuf olurmuş..

Başka neymiş: Ölüm korkusunu ancak sürü güdüleri aşabilirmiş..

Bir ateist için ölüm korkusu kesindir.. Peki kendini topluma faydasız hissedebilir mi, intihar etmek için? Bu adamına bağlı.. Teist/ateist farketmez.. Bu hissin ortaya çıkması için, bireysel yokoluş kaygısı önemsizdir, ne gösterdik: Ölüm korkusunu sadece sürü kaygısı bastırabilir. Bu yüzden bahsettiğin sebepten hiç bir ateist kendini öldürmeyi düşünmez, düşünemez.

Ve dahası, ölüm korkusu ve bunun bilincinde olan bir ateist, aynı şekilde sürü güdülerine sahip olacak ve kendini öldürmeyi değil, o sürü için daha fazla şey yapmayı düşünecektir.. Çünkü, bireysel kaygı, bu tepkiyi doğurur. Kendi şahsi yokoluş kaygısı, kendi genlerinin devamı olan sürünün bekasını tek çıkar yolu olarak görmesine sebep olarak, daha sosyal, yardımsever, insanlığa hizmete meraklı birisi olmasına sebep olur.

Yani sadeceata, sen sadece zırvalıyorsun.. Bireysel kaygılar ölüm korkusunu bastıramaz. Bu nedenle, hemen hiç bir ateist bahsettiğin "ulan zaten ölecez, yaşamanın ne anlmaı var.." gibi triplere girip kendi ölüm korkusunu bastıramaz.. Benzer şekilde "Ulan bu fani dünyada ne halt var sanki, gidelim öbür tarafa sonsuz hayata kavuşalım.." gibi bireysel bir düşünce ile ölüm korkusunu gene bastıramaz..

İntihar eden, öncleikle toplumun/sürünün sıkıntılı olduğunu, sonra kendi ölümünün toplumun/sürünün sıkıntıyı aşmasına katkı olacağını düşünmelidir ki, sürü güdüleri öne çıkıp, bireysel korkuyu bastırabilsin..

Okumamis gibi duruyon da o yuzden bir daha astim.

Yoksa okudugunu anlamiyor musun sen???

bakın, islamın dünya hayatına bakışını özetleyen bir hadisi şeriftir; "benim halim şuna benzer, uzun bir yolculuk sırasında dinlenmek için oturan biri" mealinde bir şey. veya şöyle bir hadisi şerifte vardır "dünya bir metadır"

Link to post
Sitelerde Paylaş
İman nasıl güçlendirilir? "İman building center"...

Risaleler mi?

Başka kitaplar mı?

Sahi imanını kuvvetlendirmek derdindeysen senin ne işin var ciğerim burada.

Niye kıymetli vaktini harcıyorsun bakayım?

aslında sizlerle yazışırken imanımın kuvvetlendiğini hissetmiyor değilim. bakın islamda "küfr, imana hizmet eder" diye bir söz vardır.

aslında benim halim bu sözün doğruluğunu kanıtlıyor gibi şahsıma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
aslında sizlerle yazışırken imanımın kuvvetlendiğini hissetmiyor değilim. bakın islamda "küfr, imana hizmet eder" diye bir söz vardır.

aslında benim halim bu sözün doğruluğunu kanıtlıyor gibi şahsıma.

"imanın güçlenmesi" ne demek ya?

ya inanıyorsundur ya inanmıyorsundur...

daha az inanmak ya da daha fazla inanmak nasıl mümkün olabilir ki ?

imanın güçlüsü ve zayıfı nasıl olur

iki olasılık vardır sadece ya imanın var ya da yok

"güçlü iman"

"güçsüz iman"

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
aslında sizlerle yazışırken imanımın kuvvetlendiğini hissetmiyor değilim. bakın islamda "küfr, imana hizmet eder" diye bir söz vardır.

aslında benim halim bu sözün doğruluğunu kanıtlıyor gibi şahsıma.

Sen harbi hastasin ya.

anibal sana ne guzel anlatti,ama sen hala imandan soz ediyorsun.

Ciddi ciddi merak ettigim icin soruyorum,sen anibalin anlattiklarindan hicbir sey anlamadin mi,yoksa hic okumadin mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen harbi hastasin ya.

anibal sana ne guzel anlatti,ama sen hala imandan soz ediyorsun.

Ciddi ciddi merak ettigim icin soruyorum,sen anibalin anlattiklarindan hicbir sey anlamadin mi,yoksa hic okumadin mi?

bende sana ciddi ciddi cevap veriyorum işte .

bak sana benden bir tavsiye, herşeyi bildiğini sanma

doğru zannettiğin çok şeyin aslında yanlış olduğunu bilmiyorum ne zaman öğreniceksin.

sizin karşı cevaplarınıza bende sessiz kalmıyorumya. asıl sen benim cevaplarımı okuyormusun hı

Link to post
Sitelerde Paylaş
bende sana ciddi ciddi cevap veriyorum işte .

bak sana benden bir tavsiye, herşeyi bildiğini sanma

doğru zannettiğin çok şeyin aslında yanlış olduğunu bilmiyorum ne zaman öğreniceksin.

sizin karşı cevaplarınıza bende sessiz kalmıyorumya. asıl sen benim cevaplarımı okuyormusun hı

Dogru bildiklerimi nasil yanlisliyorsun,"imana buyur" demekle mi?

Yani sana bilimsel aciklamalar yapiliyor,sense "imana gelin" mi diyorsun?

Evet,yazilanlara sessiz kalmiyorsun,cevap veriyorsun.Peki ne cevap verdigini goruyor musun?

"iman etmek lazim" demek bilimsel cevaplara bir yanit oldugunu mu saniyorsun?

Madem o kadar imanla ilgili senin "dogrularin" var,oku iki kuluvallah bir elham olsun bitsin bu is.

Okursan sorunlarin cozulmeyecegini de biliyorsun degilmi.

Artik sen ve senin gibilere hastasin dememiyorum,zir delisiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dogru bildiklerimi nasil yanlisliyorsun,"imana buyur" demekle mi?

Yani sana bilimsel aciklamalar yapiliyor,sense "imana gelin" mi diyorsun?

Evet,yazilanlara sessiz kalmiyorsun,cevap veriyorsun.Peki ne cevap verdigini goruyor musun?

"iman etmek lazim" demek bilimsel cevaplara bir yanit oldugunu mu saniyorsun?

Madem o kadar imanla ilgili senin "dogrularin" var,oku iki kuluvallah bir elham olsun bitsin bu is.

Okursan sorunlarin cozulmeyecegini de biliyorsun degilmi.

Artik sen ve senin gibilere hastasin dememiyorum,zir delisiniz.

sen iman etmiş olmakla sihirbazlığı karıştırıyorsun

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mevlana'nın dediği gibi ;

Ölümüm şebu arus'um olsun.(düğünüm olsun)

Ten kafesinden kurtuluyorum.

İnanmak bu kadar insana huzru veren bir kavram

ALLAH VARDIR.

Luuu

Link to post
Sitelerde Paylaş
aslında sizlerle yazışırken imanımın kuvvetlendiğini hissetmiyor değilim. bakın islamda "küfr, imana hizmet eder" diye bir söz vardır.

aslında benim halim bu sözün doğruluğunu kanıtlıyor gibi şahsıma.

İmanın güçlenmesi kafanda hala soru işaretlerinin olduğunu gösteriyor.

Demek ki tanrının varlığından, dininden emin değilsin ki imanını kuvvetlendiren birşeyler var.

Yoksa ya inanırsın, ya inanmazsın.

Bunun güçlüsü zayıfı, azı çoğu olmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
İmanın güçlenmesi kafanda hala soru işaretlerinin olduğunu gösteriyor.

Demek ki tanrının varlığından, dininden emin değilsin ki imanını kuvvetlendiren birşeyler var.

Yoksa ya inanırsın, ya inanmazsın.

Bunun güçlüsü zayıfı, azı çoğu olmaz.

imanın taklidi olanı vardır. Birde tahkiki ; yani kişi neye neden inandığını bilir.

fakat bununda dereceleri vardır.

inandığımız cennetin tabakaları vardır. islam inancında bu böyledir.

ve bir hadis aktarayım bu arada; "imanınız üzerinizdeki giysileriniz gibi eskir"

ve de ; "kuran okumak ve zikir imanı kuvvetlendirir" buradanda anlaşılıyorki kuvvetlenen şey güçsüzleşiyorda aynı zamanda, güçsüzleşiyorki kuvvetlendirilmeye ihtiyacı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> imanınız üzerinizdeki giysileriniz gibi eskir..

Bu hadisi, Taberânî İbn Amr'dan rivayet eder, Ama hadis bu kadar değildir, devamı şöyledir: "Allahtan kalblerinizdeki îmanı yenilemesini dileyin"..

Yani, kuran, zikir imanı kuvvetlendirir gibi bir şey yok sadeceata..

Taklidi iman ile tahkiki imanda senin sandığın gibi şeyler değil..

Taklidi iman, helaya sağ ayakla girerse ne olacağını düşünmemektir. Tahkiki iman ise, gidip bunu kuran ve hadisten araştırıp bulmaktır..

Bu noktada, imanın gücü değil, imanın detayları taklidi/tahkiki iman ayrımını sağlar. Bizim sitede bolca gördüğümüz, "amanda allah karılıarınızı dövün demez.", "Allah cariyeleri düzün demez" gibi çıkışlar, taklidi iman olarak kabul edilir. Yani, önce kafana göre bir kıstas koyar, sonra ayetleri vs. bu kıstasa göre yorumlamaya çıkarsna, ayetin o kıstası taklidini yapmış olursun ki buna taklidi iman denir.. Yapılması gereken ayeti alıp, açıp okuyup, ne diyorsa onu kabul etmektir..

Bu bağlamda allaha vs. inanamın taklidi/tahkiki terekesinde yeri yoktur. Onun taklidisi, tahkikisi olmaz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
aslında sizlerle yazışırken imanımın kuvvetlendiğini hissetmiyor değilim. bakın islamda "küfr, imana hizmet eder" diye bir söz vardır.

aslında benim halim bu sözün doğruluğunu kanıtlıyor gibi şahsıma.

Düşünme yeteneğinin, uzun süre İslama maruziyet dolayısıyla dumura uğramış olmasından kaynaklanabilir bu durum... Bir araştır sen; ama bunu da düzgün yapabileceğinden şüpheliyim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...