Jump to content

ALLAH'IN YERİNİ BULMAK


Recommended Posts

Bugünkü din adamları Allaha yer biçmek istemiyorlar. Halbuki Allahın bir mekanı vardır. Bu mekan Arştır. Ve Arş da göklerdedir. Kuran eskilerin masallarını bize anlatmaya devam etmiştir. Tanrılar hep göklerde tasvir edilmiştir. Kuran da bu miti kopyalamıştır...

1. Alahın yeri göktedir.

Mülk 16.Gökte Olan'ın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır.

Mülk 17.Yoksa Gökte Olan'ın üzerinize 'taş yağdıran (fırtınalı) bir rüzgar' göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirde Benim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz.

Burda Gökte Olan açıkça Allahtır. Sonunda "benim uyarılarımı göreceksiniz." diye tehdit ediyor. Tefsircilerin saçmaladıkları gibi bu melek olamaz.

2. Allah yarattıktan sonra Arşa kurulmuştur.

Furkan 59.Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş'a Kurulan Rahmân'dır. Sen bunu haberdar olana sor!

Secde 4.Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş'a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

Hadıd 4.O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş'a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Ta Ha 5.Rahmân, Arş'a kurulmuştur.

Allah gökleri 6 günde yaratmış. Sonra Arşa yükselmiş. Şu an orda evreni yönetmekle meşgul. Gökte ve Arşta olan Allah çelişkili değildir. Arş zaten göktedir. B)

3. Bazı melekler Arş'ı taşır.

Hakka 17.Melekler onun kıyılarındadır. O gün Rabbinin Arşını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.

İşte bir tane damar ayet daha. Bu arş için yer çekimi de varmış. Ve Arş'ın yere düşmemesi için melekler taşıyormuş. Ne muhteşem bir şey bu arş yahu. :lol: Konuyla ilgili bir tane hadis

1660 - Hz. Câbir (R.a) anlatıyor: "Resûlullah (S.a.v) bana: "Allah'ın meleklerinden olan Arş'ın taşıyıcılarından bir melek hakkında rivâyette bulunmam için bana izin verildi" dedi ve ilâve etti: "Onun kulak yumuşağı. ile ensesi arasındaki uzaklık yedi yüz senelik mesâfedir"

Ebu Dâvud, Sünnet 19, (4727).

4. Allahın Arşı su üstündedir.

7.O'nun Arş'ı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. Andolsun onlara: "Gerçekten siz, ölümden sonra yine diriltileceksiniz" dersen, inkar edenler mutlaka: "Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir" derler.

1656 - İmran İbnu Husayn (R.a) anlatıyor:

...

"Biz dinimizi öğrenmeye ve bu (yaratılış) işinin başı ne idi, onu senden sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (S.a.v), mahlükatın ve Arş'ın başlangıcını anlatmaya başladı:

"Bidayette Allah vardı, O'ndan önce başka bir şey yoktu. O'nun Arş'ı suyun üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yarattı. Sonra zikr (denen kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her şeyi yazdı."

Buhârî, Megâzî, 67, 74, Bed'u'l-Halk 1, Tevhid 22; Tirmizî, Menâkıb, 3946.

1657 - Ebu Rezîn el-Ukeylî (R.a) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü, dedim, mahlukatını yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?" Bana şu cevabı verdi:

"el-Amâ'da idi. Ne altında hava, ne de üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde yarattı." Ahmed İbnu Hanbel dedi ki: "Yezid şunu söyledi: el-Amâ, yani "Allah'la birlikte başka bir şey yoktu" demektir."

Tirmizî, Tefsir, Hud (3108).

Ayrıca Arş cennetlerin üzerindeymiş B)

5067 - Ubâde İbnu's-Sâmit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah'tan cennet istediğiniz vakit Firdevs'i isteyin."

Tirmizi, Cennet 4, (2533).

5. Bazı melekler Arş'ın etrafında ibadet ederler.

Zümer 75.Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş'ın etrafını kuşatmış halde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve "Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" denilmiştir.

Mümin 7.Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O'na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru."

Şu Allahın Arşını taşıyan melekler ve Arşının çevresinde bulunan melekler Onu tesbih ediyormuş. Ona yalakalık yapıyorlarmış.

6. Allah Arş'tan kitap indirir.

Bakara 41.Elinizdeki Tevrat'ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin. Onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.

Bakara 97. De ki: "Her kim Cebrail'e düşman ise, bilsin ki o, Allah'ın izni ile Kur'an'ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir."

Konu hakkında daha fazla ayet göstermeye gerek yok. Bu Allahın aynı zamanda dünyayı düz sanmasının bir sonucu. Dünya düz olursa gökten gelen her şey iner gibi sanılır. Halbuki dünyanın yuvarlak olduğunu düşünürseniz o zaman kuzey kutbundaki birine gökten inen şey güney kutbundaki birine "yukarı çıkıyor" gibi görünür...

7. Cebrail kitap indirmede aracıdır.

Mearic 4.Melekler ve ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.

Kadir 4.Melekler ve ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.

Gayet açık...

8. Dünyanın Arşa uzaklığının hesaplanması

1661 - Hz.Abbas İbnu Abdilmuttalib (R.a) anlatıyor: "Bathâ nâm mevkide, aralarında Resûlullah (S.a.v)'ın da bulunduğu bir grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut geçti. Herkes ona baktı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

...

"Biliyor musunuz, sema ile arz arasındaki uzaklık ne kadardır?" diye sordu.

"Hayır, vallahi bilmiyoruz!" diye cevapladılar.

"Öyleyse bilin, ikisi arasındaki uzaklık ya yetmiş bir, ya yetmiş iki veya yetmiş üç senedir. Onun üstündeki sema(nın uzaklığı da) böyledir."

Resûlullah (S.a.v) yedi semayı sayarak her biri arasında bu şekilde uzaklık bulunduğunu söyledi. Sonra ilâve etti:

"Yedinci semânın ötesinde bir deniz var. Bunun üst sathı ile dibi arasında iki sema arasındaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da gerisinde sekiz adet yabâni keçi (süretinde melek) var. Bunların sınnakları ile dizleri arasında iki semâ arasındaki mesafe gibi uzaklık var, sonra bunların sırtlarının gerisirıde Arş var, Arş'ın da alt kısmı ile üst kısmı arasında iki sema arasındaki uzaklık kadar mesafe var. Allah, bütün bunların fevkindedir."

Tirmizî, Tefsir, Hâkka, (3317); Ebû Dâvud, Sünnet 19, (4723); İbnu Mâve, Mukaddime 13, (193).

Bir rivâyette şu açıklama yer alır: "Bu hadisi Câmiu'1-Usül sâhibi, Kütüb-i Sitte'ye dâhil kitaplardan hiçbirine nisbet etmemiştir."

Katâde ve Abdullah'dan yapılan bir rivayet şöyle:

...

"İkisi arasında ne (kadar uzaklık) var biliyor musunuz?" diye sorduktan sonra "Beş yüz yıl!" dedi. Sonra tekrar:

"Bunun gerisinde ne olduğunu biliyor musunuz? Bunun gerisinde su var. Suyun gerisinde Arş var. Allah, Arş'ın fevkindedir. Ademoğlunun ef'âlinden hiçbiri O'na gizli kalmaz" buyurdu. Sonra tekrar:

"Bu arz nedir, biliyor musunuz? Bunun altında bir diğer arz var, ikisi arasında beş yüz yıl var. Böylece yedi arzın varlığını birer birer saydı" hadisi zikretti."

İşte en önemli yere geldik. Allahın yerini bu bilgiler ışığında hesaplayacağız.

İlk hadiste yedi kat gök diyor. Göklerin her birini 72 ya da 73 senelik yol var diyor. Buna göre Allah 511 sene uzaklıkta. İkinci hadiste 500 sene var diyor. Bu hesaplar deve yürüyüşüyle hesaplanır. Yani devenin bir senelik yürüyüşü bu kadarsa 500 senelik yürüyüşünü hesaplarsınız. Arşın dünyaya uzaklığını da bulmuş olursunuz. Devenin bir senede 5000 km gittiğini düşünsek 250.000 km ötede olması lazım bu Allahın Arşı. Devenin hızına göre Allahın arşının uzaklığı değişebilir. Ama çok da uzakta sayılmaz. :) Dünya ile Güneş arası 149 milyon kilometre iken Allah bize gerçekten çok yakın. :lol:

Sonuç

Yazı pek akademik olmadı ama idare edin:)

Bu tarz mitolojik hikayeleri duyup da dine inanmak ayrı bir ahmaklık.Evet gerçekten ahmaklık. Ama inanmayıp da inanmış gibi görünenler var ya, işte onlar en tehlikeli olanları. Bu forumda da bir kaç tane var onlardan. Tüm rütbeli din adamları da bu şekilde. İnsanları bu saçmalıklara karşı bilgilendirmeliyiz!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili DEHA nın çok güzel bir yazısı vardı:

“Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir.„

(Mearic Suresi, 4)

Bu Kuran ayeti der ki;

Cebrail'in Allah katına çıkıp inmesi,Allah katında bir güne denk fakat,Dünya zamanı ile 50.000 Yıl sürer.

Şimdi hesaplayalım.

Kuran 610 civarında geldiğine göre,Cebrail'in Hıra mağarasına ulaşabilmesi için Allah katından;

MÖ 49.390 Yılında yola çıkmış olması gerekiyor.

Buradan önemli bir sonuç çıkıyor;

Demek ki;Tevrat ve İncil'i Cebrail getirmiş olamaz,

Çünkü Cebrail'in o sıralar yolda olması gerekiyor.

Örneğin İncil ve Kuran arası 600 sene,Cebrail İncili getirip,geri dönse ve hiç oyalanmadan geri gelse arada minimum 100.000 sene geçmesi gerekir.

Şöyle bir olasılık olabilir mi?

Cebrail Dünya'ya varmış,Tevrat'ı,İncil'i ve Kuran'ı tebliğ ettiği yaklaşık 3.000 sene boyunca dünyada beklemiştir.

Bu sefer de şöyle bir sorun var;

Beklediğine göre,Demek ki diğer kitapların geçersiz olacağı ve yeni kitap gönderileceği önceden biliniyor olmalı.

Diyelim ki Cebrail,Kuran'ı tebliğ etti ve geri dönüşe geçti?

Allah katına ne zaman varacak?

Kuran dan bu yana 1.400 sene geçtiğine göre

Demek ki 48.600 sene daha yolu var.

Bizim takvimle 50.600 yılında Cebrail Allah katına ulaşacak.

Yani yeni bir kitap için Cebrail'in dünyaya geri ulaşması en azından 100.600 senesine denk gelir.

Cebrail,iniyor ve çıkıyorsa,Allah belli bir yerde ve yukarılarda olmalı değil mi?

O halde süre'yi bildiğimize göre,Allah katı ile dünya arasındaki mesafeyi ölçebilmemiz için tek bilmemiz gereken Cebrail'in hızıdır.

Eğer Cebrail ışık hızında gidiyorsa,basitçe Allah katı'nın bize uzaklığı 50.000 Işık Yılı olmalıdır(Yaklaşık 475 Trilyon km).

Oysa bu Evren için çok küçük bir ölçü,çünkü Andromeda bile 4 Milyon Işık yılı uzaklıkta.

Hem bize bu kadar yakın olsa,Allah katının Evren'in içinde bir yerlerde olması gerekmez mi?

O zaman da sorarlar,Kardeşim Allah,yarattığı Evren'in içinde nasıl olabilir?

Allah,yarattığı Evrenden küçük müdür?

Veya yarattığı Evren'in içine girmeyi nasıl becermiş diye,

Evren yokken neredeydi diye?

Peki farzedelim,Evrenin dışında bir yerlerde.

Şimdi süreyi bildiğimize göre ve Evren'in boyutlarını bildiğimize göre Cebrail'in minimum hızını bulabiliriz.

Evren'in en uzun kesiti 125 Milyar Işık Yılı.

Cebrail'in bunu 50.000 senede katedebilmesi için

Hızı Saniyede 76.000.000.000 Km olmalıdır.

Yani Işık hızının tam 253.000 katı bir hızla gitmeli.

Peki,oraya bir gecede gidip dönebilmek için gerekli hız nedir?

Bu hız Cebrail'den 100 milyon kez daha hızlı olmalı.

Yani Işık hızının 25 Trilyon katı bir hız.

Peygamber'in Mirac'a çıkması olayı için böyle bir hız gereklidir.

Peki,peygamber aynı gece içinde Allah katı'na gidip dönebiliyorsa,

Cebrail neden 50.000 sene uğraşıyor?

Cebrail neden bu kadar yavaş?

Şimdi,başka bir sorun var.

Bizim yobazlar der ki;

'Evren genişliyor ve Bu Kuran'da bildirilmiştir'

Eğer,Evren genişliyorsa;

Dünya ve Allah katı arasındaki mesafenin de genişlemesi gerekmiyor mu?

Yani Allah Katı giderek bize uzaklaşıyor olmalı değil mi?

Galaksiler bilindiği gib, birbirinden Işık hızına yakın hızlarla uzaklaşıyor.

Peki bu durumda aradaki mesafe hep arttığından Cebrail'in her gidiş gelişinde,Süre'nin veya hızının,bir tanesinin değişmesi gerekmez mi?

Kuran evrenselse ve Cebrail bu mesafeyi hep 50.000 yılda inip,çıkıyorsa,Evren genişledikçe hızını arttırması gerekmez mi?

Tersine Evren büzülmeye başladıkça da 50.000 yılı doldurmak için hızını düşürmeli değil mi?

Buradan bir sonuç daha çıkıyor.

Cebrail mutlaka ışık hızının üzerinde olmalı.

Evren,Işık hızına yakın bir hızda genişlediğine göre,

Cebrail düşük hızlarla giderse,asla gideceği yere ulaşamıyacaktır.

Çünkü o yol aldıkça,varış hedefi çok daha hızla uzaklaşacaktır.

Bu arada Cebrail'in yönünü tayin,varış hedefini bulma,

Evren'in genişleme hızını bilebilme ve buna göre kendi hızını ayarlama yetenekleri var mıdır?

Yoksa bu merkezden otomatik mi ayarlanır bunları henüz bilemiyoruz.

Ve Cebrail,50.000 Yıl sonra (MS 50.600) Allah katına ulaştığında,Allah katında sadece bir Gün geçmiş olacak.

Allah,sabah kalkacak ve bakacak ki Cebrail gelmiş.

Ve belkide şöyle diyecek;

'Cebrail,Hoşgeldin,Hadi hem kahvaltı edelim hem biraz laflayalım'

Onlar kahvaltı edip laflarken,bu arada Dünya'da binlerce sene geçicek,

Ve Dünyadaki insanlar,yoksulluk,savaşlar,hastalıklar ve adaletsizlikle boğuşurken,neden unutulduklarını düşünüp duracaklar.

Bilmeyecekler ki 'Savaşta size Melekler yardım etti'(Enfal suresi) diyen Allah'ın bunu en az 50.000 sene önce planlamış ve Melekleri yola çıkarmış olması gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buda sevgili DEHA dan:

Allah yeri , göğü ve ikisi arasındakileri 6 günde yaratmış ve yorulmamıştır, arşa egemenlik kurmuştur. (Kaf-38, Araf-54, Furkan-59, Yunus-3, Hud-7, Secde-4, Hadid-4)

Arşı su üzerindedir. (Hud-7)

Arşı taşıyan ve çevresinde tespih eden melekler vardır. (Zümer-75, Mümin-7)

Melekler 8 adettir. (Hakka-17)

Melekler iki üç ve dört kanatlıdır. (Fatır-1)

Bunlar Kuran Ayetleri. Şimdi benim anlamadığım yönler var; Allah'ın bir arşı var, bu arş su üzerinde ve bunu da taşıyan 8 adet Melek varsa, arşı taşıyan 8 adet Meleğin, arş su üzerinde olduğundan, suyun içinde olmaları gerekmez mi?

Peki bunlar suyun içinde ise neden 2,3 ve dört kanatlılar?

Hem koskoca Allah'ın arşını sadece 8 tanecik Melek nasıl taşıyabiliyor?

Bu kadar hafif veya küçük mü?

Peki Arş zaten su üzerinde ise, suyun kaldırma kuvveti zaten var, o halde neden Melekler suya girip arşı taşıyorlar?

Peki Arş, suyun üzerinde de, su neyin üzerinde?

Dökülmez mi?

Peki Allah hep Arş'ın üzerinde mi idi? Yoksa sonradan mı oraya geldi?

Eğer hep Arş'ın üzerindeydi ise, arş da suyun üzerinde olduğuna göre,

suyun da ezeliyetten beri var olması gerekmez mi?

Ya melekler? Onlar hep arşı taşıyordular ise, ezeliyetten beri hep var olmaları gerekmezmiydi?

Arş'ı ve Melekleri sonradan yarattı ise, daha önce nerede duruyordu?

Sonra koskoca Allah, neden kendini Meleklere taşıtıyor ki? Kendi kendine duramıyor mu?

Yoksa yüzme mi bilmiyor?

İlgili Ayet'ler;

Kaf-38 Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık. Bize bir yorgunluk da dokunmadı.

Araf-54 Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı yücedir.

Furkan-59 Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulan Rahmân’dır. Sen bunu haberdar olana sor!

Yunus-3 Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan, sonra da Arş’a kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır. O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte o, Rabbiniz Allah’tır. O halde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?

Hud-7 O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş'ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır. Böyle iken "Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz" desen, inkarcılar "Mutlaka bu apaçık bir büyüdür" derler.

Secde-4 Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

Hadid-4 O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Zumer-75 Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş’ın etrafını kuşatmış halde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve "Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur" denilmiştir.

Mümin-7 Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru."

Hakka-17 Melekler onun kıyılarındadır. O gün Rabbinin arşını, bunların da üstünde sekiz taşıyıcı taşır.

Fatır-1 Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.

Ta Ha-5 Rahman arş'a kurulmustur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mekkeden medineye 500 bin develik yol vardır deyimi var araplarda

aklı olan aklını kullanır bulur anlar ayetleri..

Aklı olan bulmuş zaten aklı olmayanlarda görüldüğü gibi yok şurada bu var burada bu var diyip diyip bu komediyi en büyük gerçek olarak göstermeye çalışıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Mekkeden medineye 500 bin develik yol vardır deyimi var araplarda

aklı olan aklını kullanır bulur anlar ayetleri..

Kahhar neyden bahsediyorsun. Adam dünyaya uzaklığını bile söylemiş. Arşı taşıyan meleklerin büyüklüğünü bile söylemiş. Arşı suyun üstüne kurmuş. Allah dünyayı yarattıktan sonra Arş'a kurulmuş. Bazı melekleri de etrafında ibadet ediyorlarmış. Bunları imkan yok kıvıramazsın.

Bak Kahhar Arş böyle bir şey. Üstünde duran da birisi. Ve Arş gökte.

post-8516-1247756670_thumb.jpg

post-8516-1247756643_thumb.jpg

tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gucistenci

sana arapça gramer sözlüğü yollicam söz :elsalla:

Allah arştaymış :))))) komiksiniz cidden ama bu sefer anlatmicam

Bak ilahiyatçı Prof. Dr. İbrahim Canan bu tarz hadisler hakkında ne diyor. Oku da öğren. Öğrenene de engel olma bari. <_<

2- Aynı iki şey arasındaki sâbit bir mesafeyi farklı rakamlarla ifâde etmek normaldir. Çünkü rakamlar yürüme cinsinden yıl olarak verilmektedir. Halbuki aynı mesâfe ağır yürüyüşle daha uzun zamanda katedilirken, hızlı yürüyüşle daha az zamanda katedilir."

Nitekim uzaklıklar umumiyetle, ".kadar yıllık yürüme mesafesi" şeklinde ifade edilmiştir. Hadislerde geçen, ???????? (mesîre) kelimesi seyir, yani yürümekten masdardır.

Şu halde, sadedinde olduğumuz hadiste geçen "Sema ile arz arasındaki uzaklık) ya yetmiş bir, ya yetmiş iki, veya yetmiş üç senedir" ve hatta "beş yüz senedir" şeklindeki farklı rakamlar, meleğin hızlı veya ağır yol alışına tâbidir.(21) Hızlı seyreden daha az zamanda, (yetmiş bir senede) katediyor demektir. Aynı mesafe, görüldüğü üzere, beş yüz yıllık yürüme mesafesi olarak da ifade edilmiştir. Bu tevile göre son rakam, çok daha ağır hareket eden meleğin hızı esas alınarak tesbit edilmiş olmalıdır.

Allah denen mitolojik tanrının Arşta olduğuna inanıyorsanız ahmaksınız. Allah hakkında bu tarz bilgileri olmayan inanırlar istisna...

tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

allah

sah damarindan daha yakin

degilmiydi..?

:)

siz ars i

sema yi

arz i

melek leri

ruh u vs

hala mi ariyorsunuz..?

:)

bunlar dissal degil

icsel

dir

mesela

melekler ve ruh

ona 50 bin yilda degil

bir günde ulasiyor

nereye mi..?

sah damarindan az yukarda

suyun üstünde yüzen ars a istiva buyurulan yere

levh i mahfuz da orda

:)

sema esma dir adem e ögretilen dir (bilinen/bilgi)

arz yerdir toprak dir adem dir (beyin)

bisi daha var

oda ARAMA Sure sinde geçer

bulana ask olsun

:)

yani

kalptir

ask

ask olsun dedik ya iste

o da

ask dir

sah damari bul

mat et

diyom

:)

yada

söyle diyip yatayim (saat burda 03:00)

arayin arayin

arayan ya belasini

yada mevlasini bulur

mus

ALLAH'IN YERİNİ BULMAK için arayana

baska ne denir ki..?

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dinlerde bahsedilen tanrı varsa; büyük ihtimal evrenin dışında ikamet ediyor olması gerek.

yani tanrı arşın üstünde= evrenin dışında :good:

cıx.

Dinlerde bahsedilen tanrı varsa dinin dediği şekilde bir tanrı olmalıdır. Ama Allah dediğimiz mitolojik tanrının kendinden önceki tanrılardan hiç farkı yok. Allahın bir arşı var. Arşı suyun üstünde. Ve Arşı taşınıyor. Çünkü yere düşme ihtimali var. :) Ve Allahın Arşını taşıyan melekler çok büyük. Ve çevresindeki bazı melekler ona yağ çekiyorlar.

Ve Allah denilen tanrı dünyayı düz sandığı için dünyaya ayet indiriyor. Yuvarlak bir şeyin üzerine bir şeyi indiremezsin. Ve bunun için Cebrail i kullanıyor. Allahın orda zaman diye bir kavram da var. Cebrail Allahın ordaki zamana göre 1 günde Allahın katına ulaşıyormuş. Bizim burda 50.000 sene geçmesi lazımmış halbuki. İşte Yüce Allahın yerinin tasviri budur. Ayetlerle, hadislerle, alim görüşleriyle ispatladık. :lol: :lol:

Senin dediğin tanrı deist bir tanrı olabilir. Böyle Allah gibi mitolojik bir tanrı değil.

Kimse bundan sonra Allahın yeri yoktur. Onun için zaman yoktur gibi saçma sapan ifadeler kullanmasın. Allahın yeri vardır! (Bu sözüm sana değil yitik hayat)

tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bak ilahiyatçı Prof. Dr. İbrahim Canan bu tarz hadisler hakkında ne diyor. Oku da öğren. Öğrenene de engel olma bari. <_<

Allah denen mitolojik tanrının Arşta olduğuna inanıyorsanız ahmaksınız. Allah hakkında bu tarz bilgileri olmayan inanırlar istisna...

o boşuna profesör olmuş onun salaklığı senin arapça deyimlerini öğrenmene engel değil

tarihte böyle salak adamları çok gördük..

anlaşın görmeye devam..

bi sor bakalım melekler dizelmi kurşunsuzmuymuş :D

tarihinde Kahharulazam tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
o boşuna profesör olmuş onun salaklığı senin arapça deyimlerini öğrenmene engel değil

tarihte böyle salak adamları çok gördük..

anlaşın görmeye devam..

bi sor bakalım melekler dizelmi kurşunsuzmuymuş :D

Sen onu bence bi Allaha sor. Melekler çok büyükmüş. Arşı taşıyorlarmış. Uzunluğu şu kadarmış. Deveyle ya da atla şu kadarlık mesafedeymiş. Arapça deyim bu anlama geliyor. Zaten Prof. İbrahim Canan da açıklamış.

Ayet verdik. Ayeti destekleyen hadis verdik. Olmadı konunun bilgininden yorum verdik. Yorumu tekrar alıntılayayım.

2- Aynı iki şey arasındaki sâbit bir mesafeyi farklı rakamlarla ifâde etmek normaldir. Çünkü rakamlar yürüme cinsinden yıl olarak verilmektedir. Halbuki aynı mesâfe ağır yürüyüşle daha uzun zamanda katedilirken, hızlı yürüyüşle daha az zamanda katedilir."

Nitekim uzaklıklar umumiyetle, ".kadar yıllık yürüme mesafesi" şeklinde ifade edilmiştir. Hadislerde geçen, ???????? (mesîre) kelimesi seyir, yani yürümekten masdardır.

Şu halde, sadedinde olduğumuz hadiste geçen "Sema ile arz arasındaki uzaklık) ya yetmiş bir, ya yetmiş iki, veya yetmiş üç senedir" ve hatta "beş yüz senedir" şeklindeki farklı rakamlar, meleğin hızlı veya ağır yol alışına tâbidir.(21) Hızlı seyreden daha az zamanda, (yetmiş bir senede) katediyor demektir. Aynı mesafe, görüldüğü üzere, beş yüz yıllık yürüme mesafesi olarak da ifade edilmiştir. Bu tevile göre son rakam, çok daha ağır hareket eden meleğin hızı esas alınarak tesbit edilmiş olmalıdır.

Tabi akla mantığa aykırı. Bunu kabul etmemen gayet doğal. Biz de öyle yapıyoruz zaten. Ama şu inançsız dinciler senin gibileri kandırmaya devam ediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

13 milyar ışık yılı ötesine kadar hd kalitesinde görebilen teleskoba sahibiz ,big bangdan 300 bin yıl sonraki uzayın sıcak halinin haritasını çıkaran uyduya sahibiz ,yine o yakın uzaklığa kadar cisimleri algılayabilen radyo teleskoplarımız var ,herhangi bi tanrı olsaydı atomlarına kadar ayrıntılı fotosunu çekerdi nasa,esa..uzayda yıldızlar bulutsular galaksiler karadelikler meteorlar bu gök cisimlerinden başka bişey yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...