Beze 0 Oluşturuldu: Temmuz 22, 2009 Raporla Share Oluşturuldu: Temmuz 22, 2009 (düzenlendi) İyilik ve kötülük veya sevap ve günah; Bunlar, semavi dinlerde anlatıldığı gibi bir terazinin iki kefesine koyarak birbiriyle kıyaslanabilir mi? Kıyaslanırsa uygulanan şey adalet mi olur? Ticaret mi? "Bir çocuğu sırf köpeğine taş attı diye çırılçıplak soyup araziye salan, sonra da köpeklerine parçalattıran, bu vahşeti de çocuğun annesine zorla izlettiren toprak ağasının bu zavallılara yaşattıklarının hesabını tanrı bile ödeyemez." diyor İvan Karamazov. İyilik ve kötülük, zevk ve acı, mutluluk ve mutsuzluk, birbiri cinsinden ifade edilebilir kavramlar mıdır? Temmuz 22, 2009 tarihinde Beze tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Kilinc 0 Temmuz 22, 2009 gönderildi Raporla Share Temmuz 22, 2009 gönderildi İyilik ve kötülük veya sevap ve günah; Bunlar, semavi dinlerde anlatıldığı gibi bir terazinin iki kefesine koyarak birbiriyle kıyaslanabilir mi? Kıyaslanırsa uygulanan şey adalet mi olur? Ticaret mi? "Bir çocuğu sırf köpeğine taş attı diye çırılçıplak soyup araziye salan, sonra da köpeklerine parçalattıran, bu vahşeti de çocuğun annesine zorla izlettiren toprak ağasının bu zavallılara yaşattıklarının hesabını tanrı bile ödeyemez." diyor İvan Karamazov. İyilik ve kötülük, zevk ve acı, mutluluk ve mutsuzluk, birbiri cinsinden ifade edilebilir kavramlar mıdır? al ilk anlamıyla her şeyi istersen hassas kantarla ölçsünler senin sevabını günahını satmadıktan sonra kimseye nerede ticaret var ben anlamadım? terazi duyunca aklına hemen pazarlar geliyorsa... ivan karamazov un tanrı tanımı kısıtlı tanrıyı mahalle arkadaşı olarak görüyor muhtemelen son soruya gelince bu kavramlar kişiye zamana ve mekana göre değişir. mutluluğun olmadığı bir yerde mutsuzluk da olabilir. insan nötr de olabilir hiç bir şey hissetmeyebilir yani. zevk almamaktan acı duyabilir bir insan mesela. birbiri cinsinden zıtlıklar kullanılarak ifade edilebilir. Link to post Sitelerde Paylaş
gavs 0 Temmuz 24, 2009 gönderildi Raporla Share Temmuz 24, 2009 gönderildi (düzenlendi) "Bir çocuğu sırf köpeğine taş attı diye çırılçıplak soyup araziye salan, sonra da köpeklerine parçalattıran, bu vahşeti de çocuğun annesine zorla izlettiren toprak ağasının bu zavallılara yaşattıklarının hesabını tanrı bile ödeyemez." diyor İvan Karamazov. ben bu dünya hayatında yaşadığımz herşeyin gerçek somut şeyler olduğunu düşünmüyorum.. aynen rüyada yaşadığımız tarzda bir yaşamın değişik boyutu olarak görüyorum.. nasılki rüyasında köpeklere yem olan bir çocuk, rüyasından bu dünyaya uyanır uyanmaz... bunun gerçek değil sadece bir rüya olduğunu anlarsa.. aynen bu dünydan sonra, öteki alemde uyanan biz insanlar bu dünyada yaşadıklarımızın gerçek değil.. sadece aynen bizim rüyadaki benzer bir yanılsama olacağını göreceğiz.. ayrıca bu dünya yaşamı aynen rüyadakine benzer dedimse kimse şunu yanlış anlamasın. nasılki gördüğümüz rüyalar bizim bilinç altımızın bir yansıması ise bu dünya hayatında yapıp ettiklerimiz tamemen bizim kendi özlerimizden kaynaklanan şeyler.. yani bu dünya hayatı .. hangimizin ne haltlar yiyip yemeyeceğinin.. test edildiği... ve buna göre gerçek hayatta hak edeceğimiz şeylerin belirlenendiği düşsel bir yaşam alanı.. yani şuan hepimiz aynı rüyanın içindeyiz... ve herbirimiz kendi özünde nasıl bir karakter taşıyorsa ona göre eylemler yansıyor.. Temmuz 24, 2009 tarihinde gavs tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts