Jump to content

Sene 2045..


Recommended Posts

Batı'yı falan boşverin de Muhammed'in zina'ya karşı bulduğu çözüm üzerine bir çift laf ediverin. Bu 4 şahit olayı zinayı engellemek için değil de, yaygınlaştırmak için konulmuş gibi duruyor. Ne dersiniz, müslüman arkadaşlar?

Değerli kardeşim öncelikle söyliyeyim bu çözüm tabiki müslümanlar içindir. Ben müslüman değilim diyen birinin sorması gereken soru bu değildir. Müslüman değilim diyen biri Allah var mı, gibi sorular sorar. İman etmiş birinin sorduğunu farzedelim.

Ayetin meali aynen şöyledir.

Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.

Kardeşim çözüm kolay sen birini zina yaperken mi gördün.

Suçlu suçundan vaz geçmez müslüm gündüz gibi bastırıver fadimeyle değil 4 kişi 4 düvel duysun.

Tabi eski zamanda kamera yoktu kamera olmayan yerde 4 şahit çok güzel.

Senin şu anki mahkemelerin durumu bundan farklı değil.

Bir olayda şahit sayısı ne fazla olsa o kadar iyidir.

ön yargılı olma bence 4 çok güzel bir rakam yoksa her iki kişi birleşir ve gider o zina yapıyor bu zina yapıyor diye herkese suç atar.

Eğer 4 çok bunu bulamayız diyorsan Okeye dörtlü buluyorsun

sen de biliyorsunki zina 1 kere yapılmaz her zaman yapılır. 1 kere gördünmü gider 4 kişi bulur bastırırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 105
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kardeşim çözüm kolay sen birini zina yaperken mi gördün.

Suçlu suçundan vaz geçmez müslüm gündüz gibi bastırıver fadimeyle değil 4 kişi 4 düvel duysun.

Tabi eski zamanda kamera yoktu kamera olmayan yerde 4 şahit çok güzel.

Senin şu anki mahkemelerin durumu bundan farklı değil.

Bir olayda şahit sayısı ne fazla olsa o kadar iyidir.

ön yargılı olma bence 4 çok güzel bir rakam yoksa her iki kişi birleşir ve gider o zina yapıyor bu zina yapıyor diye herkese suç atar.

Eğer 4 çok bunu bulamayız diyorsan Okeye dörtlü buluyorsun

sen de biliyorsunki zina 1 kere yapılmaz her zaman yapılır. 1 kere gördünmü gider 4 kişi bulur bastırırsın.

Savunmanızı(!) çok beğendim. Sanırım, misyonunuz İslam'ın ne kadar isabetli çözümler ürettiğini kanıtlamak.

Eliniz değmişken, kadının tanıklığını erkeğin yarısı sayma ve boşanma hakkını da tamamen erkeğe verme kuralını o kıvrak üslubunuzla açıklayıverin de forumdaki arkadaşların gönlü mutmain olsun.

Başarılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eliniz değmişken, kadının tanıklığını erkeğin yarısı sayma ve boşanma hakkını da tamamen erkeğe verme kuralını o kıvrak üslubunuzla açıklayıverin de forumdaki arkadaşların gönlü mutmain olsun.

Gerçekçi olalım.

Kur'ân'ı Kerîm'de; bir ayrıcalık dışında, kadın-erkek ayrımı yapılmadan bütün insanların tanık olabileceği kuralı geneldir. Ancak Bakara 2/282 ayetinde yalnız ticaret ile ilgili vadeli borçlanmalarda, bir erkeğe karşılık iki kadının tanıklığı geçerli olmaktadır. Kur'ân'da buna gerekçe olarak; kadının şaşırma, unutma ve yanılması gösterilmiştir. O zamanlarda, kadınların okuma - yazma bilenleri çok az olduğu gibi, ticaret ile de ilgilenmedikleri bilinmektedir. Bu bakımdan hakkın ve adaletin tam işlemesi için bu ayrıcalıklı kural konmuştu.

Gücün egemen olduğu Cahiliye Devri'ndeki Arap toplumunda kadına hiç değer verilmezdi. Kur'ân'ın inişi ve Hz. Peygamberimizin gayreti ile kadın, hakkı olduğu değere kavuşmuştu. Ancak sonraları bu haklar geri alınarak zulüm devam etti. Kadının tanıklığı; bir çok alanlarda sınırlandığı gibi Bir erkek tanığa karşı iki kadın tanık gerekir. ayrıcalıklı hükmü, genelleştirilerek kurallaştırıldı.

Kur'anın indiği çağda insanların kız çocuklarını diri diri toprağa gömdüklerini unutmayalım.

Kur'an böyle bir topluluğa gelmişti.

Bugün değişen toplumumuzda kadın; erkek ile birlikte her alanda olduğu gibi ticari işlerde de çalışarak tecrübe kazanmış, böylece adaletin temini için gerekli tanıklık ehliyetine de sahip olmuştur. Kur'ân ; Tevbe 9/71 ayeti ile de kadın ile erkeğin Allah katında hakların ayni olduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir. Eski bir dönem için konmuş olan ayrıcalıklı kuralın Din Şûrası (Danışma kurulu)na gidilerek çağdaş yorumlar ile yeniden düzenlenmesi Kur'ân'ın hükümlerindendir : Şûra 42/38.

Kadın erkek eşit midir?

Böyle bir soru sorulsa ne cevap verirsiniz

Kendi fikrimi söylüyorum bence kadın ve erkek eşit değildir. Birisi çalışmak için güçlü ve akıllı yaratılmış. Diğeri üremek için duygusal yaratılmış. Bunların eşit olması imkansız.

Eşitlik ve adillik aynı şey değildir.

Ata et aslana ot verilmez. Adil olan ata ot aslana et vermektir.

Siz ikisine de et verirseniz eşitlik olur ama adil olmaz.

Siz ikisine de ot verirseniz eşitlik olur ama adil olmaz.

İslâm hukukunda evlilik akdi, sona erdirilmesi mümkün olmayan ilâhî bir akid olarak görülmemekte, belki diğer akitler gibi tarafların karşılıklı rızaları ile doğan ve erkeğin boşanma irâdesine ağırlık verilmekle beraber, karşılıklı rıza ile de sona erebilen rızai bir akit olarak kabul edilmektedir. İslâm hukukunda boşanma yasağı yoktur. Ancak çok önemli neticeler için kurulan aile yuvasının, hissi ve basit sebeplerle hemen yıkılmaması için de her çeşit tedbir alınmıştır. Erkeğe "talâk" adıyla karısını, kendi hür iradesiyle ve hâkimin yahut bir din adamının müdâhalesi olmadan boşanma hakkı tanınmış ise de, bu hakkın suistimal edilmemesi için herçeşit tedbir de alınmıştır. "Allah'ın katında en hoş olmayan helâl, talâk yani boşanmadır" "Allah, evlenme ve boşanmayı, kendi nefsi heveslerine âlet yapanlara lanet etsin" ve benzeri mânevi tedbirler yanında, maddi müeyyideli tedbirlerle "talâk hakkının" suistimal edilmesi önlenmiştir.

Peki, kadının boşanma hakkı var mıdır? Bu sorunun cevabı evet'tir. Ancak erkeğinkine göre belli şartlara bağlanmıştır. Şu dört halde kadın da boşanma yetkisine sahiptir.

1 Erkek, karısına boşama yetkisi verebilir. "Tefviz-i talâk" denilen bu müessese, fıkıh kitaplarında uzun uzadıya anlatılmıştır.

2 Kadın, evlenme akdi yapılırken, boşama hakkının kendisine de tanınmasını şart koşabilir. Hukuk-ı Aile Kararnamesi, bu görüşü kanunlaştırmıştır.

3 Kocanın cinsi iktidarsızlığı, akıl hastası olması veya bulaşıcı hastalıkları bulunması gibi evlilik hayatını çekilmez hale getiren sebeplerin varlığı halinde, kadın, evliliğin sona erdirilmesi için hâkime başvurabilir. Hâkim de karıkocayı ayırır. Buna "tefrik" adı verilir.

4 En önemlisi ve hukuk tarihimiz boyunca en çok tatbik edilen bir usul de karı-koca'nın karşılıklı rızâ ile ayrılmalarıdır. Boşanma teklifi kadından geldiği gibi erkekten de gelebilir. Buna "muhâla'a" adı verilir. Karı ile koca arasında eski tabir ile "hüsn-i muâşeret" bulunmadığı ve evlilik hayatı çekilmez hale geldiği zaman, Kur'ân'ın tavsiye ettiği "muhâla'a" yoluna başvurulur. Osmanlı Devleti zamanında tutulan Şer'iye Sicilleri tetkik edildiği zaman, evliliğin sona erme hallerinde, bu şekilde ayrılmanın % 60'a varan bir paya sahip olduğunu görüyoruz.

İslamı öcü olarak görmeyin. Bir ayna gibi düşünün. Siz nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.

günümüzde Ticari bir araç olarak kullanılan kadının ne hale geldiğini görüyoruz. Bu sizce çok mu güzeldir. Gençken güzelken iyi barlarda cafelerde, yaşlandımı atıver huzurevine sizce eşitlik ve adalet bumudur.

Gerçek islamı yaşayan ailelerde sizinde bildiğiniz gibi eş ölünceye kadar eştir ve başın üzerinde tutulur. Ölümden sonraki bir hayata inanan insan Yaşlandı diye eşini huzurevine koymaz.

Ama günümüzde başörtüsü türban, kara çarşaf gibi konular sulandırılarak islam öcü gibi gösterilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kameraya da çeksen olay zina degildir

konu bu degil

konu toplum içinde aleni yapilmasina engeldir

ve

toplum olmasi ve aleni diyebilmesi içinde en az 4 kisi kuralini getiriyor

yani

iki kisi bir kapali mekan da sevisse ve sex yapsa

bunu 4 kisi izlerse sahit olsa bile sucu yok

çünki

evlere girmek arka kapidan dolanmak vs yasak

ama

izleyenlere iyi bi sopa atilabilir

Zinayı nikahsız cinsel ilişki diye biliyordum ama görüyorum ki aslında aleni yapılan sex miş ve 4 şahit de bunun ispatı içinmiş...

Aralarında nikah olmayan kadın ve erkek kendi evlerinde, özel mülklerinde ya da otel odasında sevişince bu zina olmuyor mu? Oluyorsa bu nasıl kanıtlanır? 4 kişiyi nereden bulacaksınız?

3 kişi bu olaya şahit olduklarında yalancı oluyorlar zaten..

Neymiş bu 4 şahit aslında kadını korumak içinmiş..

3 kişi bir kadına otel odasında, ormanda ıssız bir yerde ya da evlerinde (yani özel mülklerinde) tecavüz ederlerse kadın bunu nasıl ispatlayacak?

Tecavüze uğramış ama 4 şahit yok, şikayet etse 80 sopa var:) Kadını neyden koruyorsunuz? Tecavüzden mi yoksa 80 sopadan mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gerçekçi olalım.

Kur'ân'ı Kerîm'de; bir ayrıcalık dışında, kadın-erkek ayrımı yapılmadan bütün insanların tanık olabileceği kuralı geneldir. Ancak Bakara 2/282 ayetinde yalnız ticaret ile ilgili vadeli borçlanmalarda, bir erkeğe karşılık iki kadının tanıklığı geçerli olmaktadır. Kur'ân'da buna gerekçe olarak; kadının şaşırma, unutma ve yanılması gösterilmiştir. O zamanlarda, kadınların okuma - yazma bilenleri çok az olduğu gibi, ticaret ile de ilgilenmedikleri bilinmektedir. Bu bakımdan hakkın ve adaletin tam işlemesi için bu ayrıcalıklı kural konmuştu.

Gücün egemen olduğu Cahiliye Devri'ndeki Arap toplumunda kadına hiç değer verilmezdi. Kur'ân'ın inişi ve Hz. Peygamberimizin gayreti ile kadın, hakkı olduğu değere kavuşmuştu. Ancak sonraları bu haklar geri alınarak zulüm devam etti. Kadının tanıklığı; bir çok alanlarda sınırlandığı gibi Bir erkek tanığa karşı iki kadın tanık gerekir. ayrıcalıklı hükmü, genelleştirilerek kurallaştırıldı.

Kur'anın indiği çağda insanların kız çocuklarını diri diri toprağa gömdüklerini unutmayalım.

Kur'an böyle bir topluluğa gelmişti.

Bugün değişen toplumumuzda kadın; erkek ile birlikte her alanda olduğu gibi ticari işlerde de çalışarak tecrübe kazanmış, böylece adaletin temini için gerekli tanıklık ehliyetine de sahip olmuştur. Kur'ân ; Tevbe 9/71 ayeti ile de kadın ile erkeğin Allah katında hakların ayni olduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir. Eski bir dönem için konmuş olan ayrıcalıklı kuralın Din Şûrası (Danışma kurulu)na gidilerek çağdaş yorumlar ile yeniden düzenlenmesi Kur'ân'ın hükümlerindendir : Şûra 42/38.

Bu ikiye bir konusu birebir sümerlerden alınmıştır muhammed ve arkadaşları çeşitli yöreleri gezerek çeşitli kültürleri incelemişlerdir sümerlerde mesela mirasta büyük erkek çocuğa 2 küçük erkek çocuğa 1 pay verilirdi bunlarda alıp bunu kendilerine uygulamışlardır kafaları o dönemde o kadar yettiği için o çapta bir şeyler yapmışlardır.

Tabi senin dediğin gibi devir değişti artık bedevi kanunlarının hakim olduğu bir dünyada yaşamıyoruz dünya artık çok daha aydın bir yer onun için gözünüzü açın erkeklerin sizi eski bedevi kanunları ile sömürmesine izin vermeyin.

tarihinde Protagoras tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ikiye bir konusu birebir sümerlerden alınmıştır muhammed ve arkadaşları çeşitli yöreleri gezerek çeşitli kültürleri incelemişlerdir sümerlerde mesela mirasta büyük erkek çocuğa 2 küçük erkek çocuğa 1 pay verilirdi bunlarda alıp bunu kendilerine uygulamışlardır kafaları o dönemde o kadar yettiği için o çapta bir şeyler yapmışlardır.

Tabi senin dediğin gibi devir değişti artık bedevi kanunlarının hakim olduğu bir dünyada yaşamıyoruz dünya artık çok daha aydın bir yer onun için gözünüzü açın erkeklerin sizi eski bedevi kanunları ile sömürmesine izin vermeyin.

Daha önce yazdığım gibi ata ot aslana et verilir.

İkisine ot vermek adil değildir.

Kız evlendikten sonra başka eve gider ve artık annesine babasına bakmakla yükümlü olmaz. Ancak erkek evlense dahi anne ve babasına ölünceye kadar bakmak zorundadır ve bu emeğinin karşılığı olarak babasının mirasının 3 te 2 sini alır. Bundan büyük bir adalet olabilirmi?

Konuyu çarpıtmadan önyargısız olalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Daha önce yazdığım gibi ata ot aslana et verilir.

İkisine ot vermek adil değildir.

Kız evlendikten sonra başka eve gider ve artık annesine babasına bakmakla yükümlü olmaz. Ancak erkek evlense dahi anne ve babasına ölünceye kadar bakmak zorundadır ve bu emeğinin karşılığı olarak babasının mirasının 3 te 2 sini alır. Bundan büyük bir adalet olabilirmi?

Konuyu çarpıtmadan önyargısız olalım.

Bırak şimdi aslanı kaplanı masalı.

Sizin kafanız bu herşey insan için var diye çalışır herşeye insandan bakıyorsun hep ayrımcısınız hep bencilsiniz kız kocaya gider; koca kız alır isterse başka bir tane daha alır isterse başka bir tane daha alır isterse cariyede alır, kız babası isterse kızı satar başlık bile alır kız aile malına ortak olmaz onun malı ona bunun malı buna onun şeyi buna şeyin buyu ona islam budur hep parası olan alır hep güçlü kazanır , islamın kafası sex ve malk mülk üstüne çalışır

Sart mıdır bir insanın evlenmesi şart mıdır bir kızın evlenmesi şart mıdır bir insanın çocuğuna mal bırakması bakması veya annesi babasına bakması bakmak istede bile mümkün müdür, mümkün müdür binlerce yıl önce uydurulan şeylerin kargacık burgacık ne dediği anlaşılmayan bir kitabın dünyaya sürekli şekil vermesi adaleti sağlaması.

Elbette mümkün değildir Çünkü böyle düşünenler zihinleri tam açık değildir alğıları bozuktur esaret altında yaşar düşünür konuşurlar sonundada sizin söylediğiniz şekilde yol arar çıkmaza saplanırlar

tarihinde Protagoras tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bırak şimdi aslanı kaplanı masalı.

Sizin kafanız bu herşey insan için var diye çalışır herşeye insandan bakıyorsun hep ayrımcısınız hep bencilsiniz kız kocaya gider; koca kız alır isterse başka bir tane daha alır isterse başka bir tane daha alır isterse cariyede alır, kız babası isterse kızı satar başlık bile alır kız aile malına ortak olmaz onun malı ona bunun malı buna onun şeyi buna şeyin buyu ona islam budur hep parası olan alır hep güçlü kazanır , islamın kafası sex ve malk mülk üstüne çalışır

Sart mıdır bir insanın evlenmesi şart mıdır bir kızın evlenmesi şart mıdır bir insanın çocuğuna mal bırakması bakması veya annesi babasına bakması bakmak istede bile mümkün müdür, mümkün müdür binlerce yıl önce uydurulan şeylerin kargacık burgacık ne dediği anlaşılmayan bir kitabın dünyaya sürekli şekil vermesi adaleti sağlaması.

Elbette mümkün değildir Çünkü böyle düşünenler zihinleri tam açık değildir alğıları bozuktur esaret altında yaşar düşünür konuşurlar sonundada sizin söylediğiniz şekilde yol arar çıkmaza saplanırlar

Esaret mi?

Verdiğiniz örneklerin hiçbirisi islamla alakalı değil

1. İslamın erkeğe çok kadınla evlenme hakkı vermesinin tek sebebi o zamanlarda savaşlarda ölen erkeklerin fazla olmasından dolayıdır.

Değilse günümüzde (cehalet haricinde) bu yok.

İkincisi Erkeğin çok kadınla evlenmesi ile kadının çok erkekle evlenmesi arasında çok fark vardır.

Erkek çok kadınla ilişkiye girdiğinde doğacak çocuğun hem annesi hem babası bellidir.

Ama Kadın çok kişiyle ilişkiye girdiğinde doğacak çocuğun annesi belli, babası belirsizdir.

Bahsi geçen Özgürlüğün sizi nereye sürüklediğini düşünün. Kadının bir erkek tarafından sahiplenmediğinde nasıl ticari meta haline geldiğini tv lerde bol bol görüyoruz.

Hem madem islamdan daha iyi bir yaşam şekli var. Bana anlatırmısınız bunu görelim bilelimde beraber yaşayalım bunu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Esaret mi?

Verdiğiniz örneklerin hiçbirisi islamla alakalı değil

1. İslamın erkeğe çok kadınla evlenme hakkı vermesinin tek sebebi o zamanlarda savaşlarda ölen erkeklerin fazla olmasından dolayıdır.

Değilse günümüzde (cehalet haricinde) bu yok.

İkincisi Erkeğin çok kadınla evlenmesi ile kadının çok erkekle evlenmesi arasında çok fark vardır.

Erkek çok kadınla ilişkiye girdiğinde doğacak çocuğun hem annesi hem babası bellidir.

Ama Kadın çok kişiyle ilişkiye girdiğinde doğacak çocuğun annesi belli, babası belirsizdir.

Bahsi geçen Özgürlüğün sizi nereye sürüklediğini düşünün. Kadının bir erkek tarafından sahiplenmediğinde nasıl ticari meta haline geldiğini tv lerde bol bol görüyoruz.

Hem madem islamdan daha iyi bir yaşam şekli var. Bana anlatırmısınız bunu görelim bilelimde beraber yaşayalım bunu.

Hem madem islamdan daha rezil bir yaşam şekli var. Bana anlatırmısınız bunu görelim bilelimde beraber yaşamayalım bunu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem madem islamdan daha rezil bir yaşam şekli var. Bana anlatırmısınız bunu görelim bilelimde beraber yaşamayalım bunu.

İslamı yanlış tanımışsınız.

İslam size anlatıldığı gibi öcü değil.

İslam önce iman;

ve ölümün ötesindeki hayat

Boşluktan kurtuluş

Allah, insanı kulluk ve ibadet etmek için dünyaya göndermiştir. Bu yüzden insanın fıtrat ve mahiyetini de ibadet ve kulluğa göre donatmıştır. Yoksa hayvan gibi yutmak ve çabalamak için insanı dünyaya göndermiş değildir. İnsan iman ve ibadeti terk edip, hayvan gibi, dünyanın adi ve süfli zevk ve lezzetlerin peşine takılır ise; mahlukatın en alçağı, en rezili olur. Yok iman ve kulluğa riayet ederse, o zaman mahlukatın en üstünü ve en şereflisi konumuna çıkar. Zira insanı, Allah bu kıvamda yaratmıştır. İnsanın önünde iki seçenek var, ya kul olup kainata sultan olur ya da iman ve ibadeti terk edip mahlukatın en aşağı ve en rezili olur.

İnsanın bu dünyaya zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmediğine en güzel şahit; insan ile hayvan arasındaki farktır. İnsanın donanımına ve mahiyetine bakıldığında, dünyanın zevk ve lezzetlerine hapis olarak tasarlanmadığı anlaşılır. Ama hayvanın tasarımı, sadece dünyaya bakıyor. Hayvanda akıl olmadığı için, geçmiş ve gelecek onun nazarında yoktur ama; insanda akıl, hem geçmiş ile hem de gelecek ile ilişkilidir. Bu yüzden insan Allahı inkar edip, tamamen zevk ve lezzete odaklansa, ölüm ve zeval ona huzur vermez, onu taciz eder. Ama hayvanda taciz edecek bir akıl olmadığı için tam lezzet alır. İşte insanın hakiki lezzeti alıp, hayvandan daha yüksek bir makama çıkması ancak iman ve ibadet ile mümkündür. O zaman ölüm ve zeval, insana ızdırap veren bir hiçlik ve yokluk değil, ebedi saadetin bir başlangıcı, bir girizgahı hükmüne gelir. Şu insan, iman sayesinde lezzetlerin ve makamların en üstüne çıkar. İman, insan üzerinde baskı kuran bütün hadisatın tazyikatını kaldırır. İman, her şeyin iç yüzünü ve hakikatini izah ve beyan ettiği için, insan karanlık ve sıkıntılardan da kurtulmuş olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamı yanlış tanımışsınız.

İslam size anlatıldığı gibi öcü değil.

İslam önce iman;

ve ölümün ötesindeki hayat

Boşluktan kurtuluş

Allah, insanı kulluk ve ibadet etmek için dünyaya göndermiştir. Bu yüzden insanın fıtrat ve mahiyetini de ibadet ve kulluğa göre donatmıştır. Yoksa hayvan gibi yutmak ve çabalamak için insanı dünyaya göndermiş değildir. İnsan iman ve ibadeti terk edip, hayvan gibi, dünyanın adi ve süfli zevk ve lezzetlerin peşine takılır ise; mahlukatın en alçağı, en rezili olur. Yok iman ve kulluğa riayet ederse, o zaman mahlukatın en üstünü ve en şereflisi konumuna çıkar. Zira insanı, Allah bu kıvamda yaratmıştır. İnsanın önünde iki seçenek var, ya kul olup kainata sultan olur ya da iman ve ibadeti terk edip mahlukatın en aşağı ve en rezili olur.

İnsanın bu dünyaya zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmediğine en güzel şahit; insan ile hayvan arasındaki farktır. İnsanın donanımına ve mahiyetine bakıldığında, dünyanın zevk ve lezzetlerine hapis olarak tasarlanmadığı anlaşılır. Ama hayvanın tasarımı, sadece dünyaya bakıyor. Hayvanda akıl olmadığı için, geçmiş ve gelecek onun nazarında yoktur ama; insanda akıl, hem geçmiş ile hem de gelecek ile ilişkilidir. Bu yüzden insan Allah’ı inkar edip, tamamen zevk ve lezzete odaklansa, ölüm ve zeval ona huzur vermez, onu taciz eder. Ama hayvanda taciz edecek bir akıl olmadığı için tam lezzet alır. İşte insanın hakiki lezzeti alıp, hayvandan daha yüksek bir makama çıkması ancak iman ve ibadet ile mümkündür. O zaman ölüm ve zeval, insana ızdırap veren bir hiçlik ve yokluk değil, ebedi saadetin bir başlangıcı, bir girizgahı hükmüne gelir. Şu insan, iman sayesinde lezzetlerin ve makamların en üstüne çıkar. İman, insan üzerinde baskı kuran bütün hadisatın tazyikatını kaldırır. İman, her şeyin iç yüzünü ve hakikatini izah ve beyan ettiği için, insan karanlık ve sıkıntılardan da kurtulmuş olur.

büyük yanlış anlaşılma:biz islamın gereklerini yerine getirmeye üşendiğimiz veya islamın kötü bir din olduğundan ateist değiliz.tanrı ve din kavramı insan uydurması olduğu için...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı ve din yalanlaması insanlar tarafından yapılmıyor mu?

İnsanlar neler yapıyormus:)

Hadi biriniz yazın kuran gibi bir kitap din koyun peygamberler sallayın o kadar insan toplayında görelim:)

herkes aptal bir siz akıllısınız değil mi?

Sizi gidi süperzekalar sizi..

İslamda çok kötü yaşam tarzı varmı bir söyleyin o reziillikler neler?

Bana görede ateistler öyle yaşıyor.

Herşey saçma onlara göre. Bütün insanlar aptal. Bırakın Allah aşkına. Yüz yüze ne kadar ateist gorduysem herşey sacma geliyor adama. Bu resmen psikolojik sıkıntıdır:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrı ve din kavramı insan uydurması olduğu için...

ne bekliyordun.

Rabbin tüm haşmetiyle karşına çıkıp yatın secdeye diyecek. Sende ondan sonra kulluk yapacaksın.

Zaten öyle olsa bizde melek olurduk herhalde. :)

İman etmek görünmeyene inanmaktır. Mükafatı ise görünmeyeni görmektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamı yanlış tanımışsınız.

İslam size anlatıldığı gibi öcü değil.

İslam önce iman;

ve ölümün ötesindeki hayat

Boşluktan kurtuluş

Allah, insanı kulluk ve ibadet etmek için dünyaya göndermiştir. Bu yüzden insanın fıtrat ve mahiyetini de ibadet ve kulluğa göre donatmıştır. Yoksa hayvan gibi yutmak ve çabalamak için insanı dünyaya göndermiş değildir. İnsan iman ve ibadeti terk edip, hayvan gibi, dünyanın adi ve süfli zevk ve lezzetlerin peşine takılır ise; mahlukatın en alçağı, en rezili olur. Yok iman ve kulluğa riayet ederse, o zaman mahlukatın en üstünü ve en şereflisi konumuna çıkar. Zira insanı, Allah bu kıvamda yaratmıştır. İnsanın önünde iki seçenek var, ya kul olup kainata sultan olur ya da iman ve ibadeti terk edip mahlukatın en aşağı ve en rezili olur.

İnsanın bu dünyaya zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmediğine en güzel şahit; insan ile hayvan arasındaki farktır. İnsanın donanımına ve mahiyetine bakıldığında, dünyanın zevk ve lezzetlerine hapis olarak tasarlanmadığı anlaşılır. Ama hayvanın tasarımı, sadece dünyaya bakıyor. Hayvanda akıl olmadığı için, geçmiş ve gelecek onun nazarında yoktur ama; insanda akıl, hem geçmiş ile hem de gelecek ile ilişkilidir. Bu yüzden insan Allahı inkar edip, tamamen zevk ve lezzete odaklansa, ölüm ve zeval ona huzur vermez, onu taciz eder. Ama hayvanda taciz edecek bir akıl olmadığı için tam lezzet alır. İşte insanın hakiki lezzeti alıp, hayvandan daha yüksek bir makama çıkması ancak iman ve ibadet ile mümkündür. O zaman ölüm ve zeval, insana ızdırap veren bir hiçlik ve yokluk değil, ebedi saadetin bir başlangıcı, bir girizgahı hükmüne gelir. Şu insan, iman sayesinde lezzetlerin ve makamların en üstüne çıkar. İman, insan üzerinde baskı kuran bütün hadisatın tazyikatını kaldırır. İman, her şeyin iç yüzünü ve hakikatini izah ve beyan ettiği için, insan karanlık ve sıkıntılardan da kurtulmuş olur.

tebrikler...yılın müslüman kadını ödülünü aldınız...

100 üzerinden:

Müslümanlık puanları:

dini ideolojileri kendi fikri gibi sahiplenme: 100

ispatı olmayan bir varlık hakkında ahkam kesme: 100

inanmayan herkesi aşağılık mahluk sayma: 100

bilime ve bilimsel yönteme zerre kadar inanmadığı halde faydalanmaya kalkma: 100

ben merkezcilik evren, herşey benim için var anlatışı: 100

Özgür düşünen bein puanları:

bir kez bile dini sorgulama ve eleştirel düşünme : 0

kendi fikrini ifade etme: 0

doğaya ve öteki canlılara saygı :0

bilimsel bilgi ve kültür: 0

gelişime açık olma: 0

Sonuç: :lol: 500 tam puanlı tam da islamın istediği dogmatik bir müslüman....tanrıdan çok tanrı...ama zeusların da krişnalarında allahların da döneminin çoktan kapandığının farkında değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

tebrikler...yılın müslüman kadını ödülünü aldınız...

100 üzerinden:

Müslümanlık puanları:

dini ideolojileri kendi fikri gibi sahiplenme: 100

ispatı olmayan bir varlık hakkında ahkam kesme: 100

inanmayan herkesi aşağılık mahluk sayma: 100

bilime ve bilimsel yönteme zerre kadar inanmadığı halde faydalanmaya kalkma: 100

ben merkezcilik evren, herşey benim için var anlatışı: 100

Özgür düşünen bein puanları:

bir kez bile dini sorgulama ve eleştirel düşünme : 0

kendi fikrini ifade etme: 0

doğaya ve öteki canlılara saygı :0

bilimsel bilgi ve kültür: 0

gelişime açık olma: 0

Sonuç: :lol: 500 tam puanlı tam da islamın istediği dogmatik bir müslüman....tanrıdan çok tanrı...ama zeusların da krişnalarında allahların da döneminin çoktan kapandığının farkında değil...

Lütfen aynı sistemle kendinede önyargısız puan verirmisin

herhalde başabaş çıkarız

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu arada 7 kadın zinayı görse şeriat mahkemesi yine kabul etmez..

2 kadın bir insan ediyor ya; o hesap..

o da eşittir 7x80 değnek..

bide diğer ayet gereği evde kocası da patakladı mı, al sana müslüman bayan..

islam gerçekten çok değer veriyor kadınlara..

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu arada 7 kadın zinayı görse şeriat mahkemesi yine kabul etmez..

2 kadın bir insan ediyor ya; o hesap..

o da eşittir 7x80 değnek..

bide diğer ayet gereği evde kocası da patakladı mı, al sana müslüman bayan..

islam gerçekten çok değer veriyor kadınlara..

doğruya doğru der misin

kendi dediğinle çelişiyorsun.

zina suçunu isnat için 4 şahit istiyor.

Yani kadına zina cezası vermeden önce 4 şahit

Yani kadına 3 şahitle zina cezası veremezsin demek bu.

Yani kadını koruyor. Bunu anlamak bu kadar zor mu.

4 yerine 1 şahit olsaydı daha mı iyiydi.

ben zina yaptığını gördüm diye her kadını şikayet ederlerdi.

Bunu anlamak bu kadar zormu

Bu kadını koruyan birşey

bunun neresi kadını aşağılamak.

Lütfen mantıklı yazalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu kadınların bu dini neden savunduklarını bir türlü aklım almıyor.

şimdi ayfer hanım kocanız oğlunuzun eşiyle evlense ve sünnettir dese ne dersiniz?

sizin üzerinize 3 eş daha alsa ne dersiniz.?

mahkemede tek kişi değilde yarım kişi görülseniz ne derdiniz?

bunları cevaplayın daha soracağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı kadınları anlamak gerçekten zor. İslam'ın kadınlara verdiği değeri hem Kuran'da, hem hadislerde, hemde uygulamalarda görüyoruz: 2. sınıf insan olmak. Kendilerine bunu mu hak görüyorlar? Bütün dinlerin erkeklerin isteklerine göre düzenlendiğini anlamamak için kör olmak lazım. Demek ki bazı insanların doğasında var, kendilerini bazılarından değersiz görmek. Ama bu anlayışın zararı sadece kendilerine dokunmuyor, kendini diğer insanlarla aynı değerde görmek insanlara da dokunuyor. Çıtayı çok alçaltıyorlar.

Ayetin meali aynen şöyledir.

Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.

Kardeşim çözüm kolay sen birini zina yaperken mi gördün.

Suçlu suçundan vaz geçmez müslüm gündüz gibi bastırıver fadimeyle değil 4 kişi 4 düvel duysun.

Tabi eski zamanda kamera yoktu kamera olmayan yerde 4 şahit çok güzel.

Senin şu anki mahkemelerin durumu bundan farklı değil.

Bir olayda şahit sayısı ne fazla olsa o kadar iyidir.

ön yargılı olma bence 4 çok güzel bir rakam yoksa her iki kişi birleşir ve gider o zina yapıyor bu zina yapıyor diye herkese suç atar.

Eğer 4 çok bunu bulamayız diyorsan Okeye dörtlü buluyorsun

sen de biliyorsunki zina 1 kere yapılmaz her zaman yapılır. 1 kere gördünmü gider 4 kişi bulur bastırırsın.

Bence 4 güzel bir rakam değil, saçmalık. Gerçi Muhammed 10 deseydi, bu seferde 10 çok güzel bir rakam diyecektin. Senin derdin olayı akıl, mantık ve sağduyuya göre değerlendirmek değil, ne pahasına olursa olsun, Muhammed'in söylediklerini savunmak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bazı kadınları anlamak gerçekten zor. İslam'ın kadınlara verdiği değeri hem Kuran'da, hem hadislerde, hemde uygulamalarda görüyoruz: 2. sınıf insan olmak. Kendilerine bunu mu hak görüyorlar?

İnsan yerine bile koymayıp ticari meta haline getirip gençliğinde güzelliğinden her şekilde yararlanıp her gün başkasının altında yatan ve işi bittiğinde bir peçete gibi kenara attığınız insanlar kaçıncı sınıf.

Lütfen mantıklı cevap verelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...