Jump to content

DÜNYA NÜFUSUNDAKİ İLGİNÇ DEĞİŞİM


Recommended Posts

  • İleti 55
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

*Öncelikle nüfus artış hızı ile kültürel değişmenin arasında sebep sonuç ilişkisi yok.

Böyle bir varsayım ile, olası kültürel değişimin ileriki yıllarda nelere yol açılacabileceği düşünülmüş.

*Böyle bir video'nun iki amacı olabilir. Birincisi islami propaganda malzemesi, ikincisi ise batı halklarını korkutma. Ve hatta Türkiye'ye ılımlı islam gömleği giydirme.

*Kaldı ki. nüfus artışı ile kültürel değişim arasında sebep sonuç ilişkisi varsa, bu neden müslümanlık leyhine olsun. Müslümanlık ile hristiyanlık, musevilik ve diğer dinler. arasında önemli bir nitelik farkı yoktur ki. Biri diğerini altetsin. Kültürel farlılık olacak ise bu tam da ateizmin lehine bir gelişmeye yol açmalıdır. Ateist kültür diğer bütün tanrısal dinlerin papucunu dama atacaktır.

*Yine bu video, kültür deyince yalnızca dinleri anlıyor. Halbuki kültür; dinleri de içine alan çok daha kapsamlı (bilimi, sanatı, dili, edebiyatı, felsefeyi ve bunların çeşitlerini içine alan) bir şeydir.

Bu çeşitlilikte hangi biri diğerini alt edebilir?

Sonuç itibariyle korkacak bir şey yoktur. Bu video müslüman propagandasından ve de batı halklarını müslüman öcüsü ile korkutmak amacından başka bir şey değildir.

Sevgiler.

tarihinde drekinci tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
*Böyle bir video'nun iki amacı olabilir. Birincisi islami propaganda malzemesi, ikincisi ise batı halklarını korkutma. Ve hatta Türkiye'ye ılımlı islam gömleği giydirme.

Videoda gospel mesajını yaymak için çağırı yapıyor.

Gerçeğin mesajı diye çevirilmiş.

Hristiyan propagandası bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaynağını anımsamıyorum:

Londra örneği verilerek kentlileşme olgusu 3 nesil aynı yerde, (aynı ev, semtte) yaşamak olarak tanımlanmış. En azından aynı kentte 3 nesil yaşayan insanların kent kültürünü sahipleneceği varsayılmakta.

Göç olgusu o kadar hızlı ki, önceden gelenler kent kültürüne uyum sağlayamadan, yenileri gelip sorun oluşturmakta!!!

Bütün dünyada ülke içi ve ülkeler arası hızlı göç olgusu kültürel çatışmalara zemin hazırlamaktadır.

Video daha çok dinsel amaçlı hazırlanmış.

Çokuluslu şirketlerin önderliğindeki dünyanın, üretim için genç nüfusa gereksinmesi var. Batının yaş ortalaması artmakta. Emekliler cenneti olmakta. Doğurganlık oranı yüksek doğudan (Hint-Pakistan, Türk, Arap, ABD için latinler) genç nüfusu Avrupa?nın yeni işçileri olarak görüyorlar. Toplumsal sorun umurlarında değil, bunların üretime katkıları kadar, tüketici olmaları yeterli.

Hiç dikkat çekmeyen bir konuya dikkat çekmek isterim:

Avrupa ülkelerinin yaşlı emeklilerini, bir zamanların çalışma kampları örneğinde olduğu gibi, yaşlı kamplarına sürmek amacında. Bunun için daha sıcak ülkelerde yerleşimi teşvik etmekte.

Bu yaşlı göçüne ilişkin yapılmış bir araştırma duymadım.

Bizi ilgilendirdiği için, yaşlı göçünün de getiri-götürüsü araştırılmalı.

Tahmin ettiklerim ise şunlar (göçe teşvik eden ülkeler açısından):

- Sosyal güvenlik harcamalarının bu şekilde azalmaktadır. Örneğin diş tedavisi ve göz ameliyatları için paket programlar hazırlandığını biliyorum.

- Kendi ülkelerindeki alım güçleri düşük olmasına karşın, gittikleri ülkelerde alım güçlerinin artması sosyal sorunları engelleyebilir.

- Kalabalık kentlerde yer açmış, hizmet vermek zorunda kalmamış olurlar.

- Türkiye?de yerleşen yabancının ülkesiyle duygusal ve tüketim bağlantıları sürmektedir.

- Gittikleri ülkelerde kendi ülkeleri için empatik ilişki/kültür ihracına aracılık etmektedirler.

-Yaşlıların ülkeden uzaklaştırılması ile belediye hizmetleri, ve diğer akla gelmedik sorunların azalma olasılığı vardır.

Türkiye'de şimdilik İngiliz ve Alman yaşlılar yerleşmekte. İstanbul?da bazı hastanelerin bazı İskandinav ülkeleri ve Alman sosyal güvenlik kurumları ile paket programlar yaptılarını duymuştum.

Kuşadası İngilizleşmeye, Alanya Almanlaşmaya başladı.

Sonuçta; Avrupa genç doğuları devşirmek, kendi ihtiyarlarını ihraç etmek çabasındadır. Bu hızlı nüfus hareketlerinin sosyal sorun doğurması, kültürel erozyona yol açması kaçınılmazdır.

tarihinde KKoHi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bir söz vardır biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar videoda doğru olanda sallama olan şeylerde var evet dünyanın başında hızla çoğalan şuursuz bir müslüman topluluğu var buda gelecekte dünyanın başına çok büyük bir bela olacaktır zaten dünyanın kapasitesi belli onun sınırlarınada çoktan ulaşmıştır

hadi biz daha daha fazla üreyelim biz yola devam edelim mantığı BABAYI DOĞRUDUR(biraz argo oldu)

türkiyenin şu anda yaşadığı en büyük sorun nüfuz kontrolsuz artması buna bağlı olarak yaşam standartlarının gitgide dahada kötüye gitmesidir

videodaki bayrağın türkiyeyi çağrıştırması ayrı bir komedidir çünkü bu sorundan kaynaklı büyük zarar gören ülke türkiyedir sorunun kendisi değil

avrupa daha bu sorunla yüzleşmemiştir ama yakın tarihte fransa,almanya, ilerki yıllardada ingiltere nin suratında bu sorun bir tokat gibi patlayacaktır tokat gibi diyorum sebebi ise yazının başlangıcında ne demiştim biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Videoda herhangi bir dinin propogandasının yapılıp yapılmadığını bir kenara bırakalım.

Müslüman göçmenler gerçekten de parazit gibi ürüyor.

İslamın rönesans-reform v.s. görmemişliği yüzünden koyu bir bağnazlık içerisinde içinde yaşadıkları Batı kültürüne direniyorlar.

Nüfustaki değişimler rakamlarla ortaya konmuş.

Gerçekten korkutucu.

Çağdaş kültürün yok olmasıyla tüm dünya islamın bağnazlığında inleyebilir.

Rönesans, reform, aydınlanma v.s. bunların hepsine tekrardan başlamak gerekebilir.

Tüm dünya islami bir orta çağa geri dönebilir.

Ne yazıkki, Batı'daki aydınlanma hareketi hıristiyanlığın belini, islamın önünü açmak için kırmış gibi bir durum oluştu.

Bu da aydınlanma ve ilerlemenin nimetlerini tüm dünyanın paylaşması gerektiğini, milliyetçi önyargılarla başka yerleri geri bıraktığınızda, bir gün gelip o geriliğin sizi de yutacağını öğretiyor hepimize.

Tıpkı eski göçebe-barbar kavimlerin yerleşik uygarlığı fethetmeleri gibi, islam da Batı'yı fethediyor.

Batı, bir anlamda, islam coğrafyasını geri bırakan kendi emperyalizminin kurbanı oluyor.

Peki ne yapılacak? Daha doğrusu Batı ülkeleri ne yapacaklar?

Önlerinde iki ihtimal var.

Ya islam karşıtlığı ve hatta müslümanları hedef alan bir faşizmi artıracaklar, müslümanlara yönelik bir saldırı dalgası, faşist partilerin yükselişi ve Batı'da bir medeniyet çatışması yaşanacak.

Ya da müslüman işçi sınıfını(ki oralarda çoğu müslüman işçidir) kapsayan sosyalist iktidarlar kurulacak ve bunlar sıkı bir sosyalist rejim içerisinde söz konusu müslüman gençliği dinsizleştirecek.

İlk ihtimal felakettir. Çünkü hem çok kan dökülür, hem Batı ülkelerinin müslümanlardan arındırılması kendi nüfus gerilemelerini durdurmaya yetmez, hem de bu ülkelerdeki kapitalistler müslüman işgücünün yarattığı olanakları bırakamazlar.

İkinci ihtimal ise biricik kurtuluştur. Çünkü hem olası bir din savaşını ve dökülecek kanı minimuma indirir, hem nüfus azalmasını önler ve onları islamın batağından sıyırıp sekülerleştirir, hem de sırf işgücü için ülkeleri kültürel krizlere sokan piyasayı tasfiye ederek herşeyi planlı yapma olanağını sunar.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sanırım Avrupa'da Türkiye'de yaşanan dramın aynısı yaşanmak üzere.

Türkiye'de modern ve eğitimli aileler sadece 1 veya 2 çocuk yapıyor,hatta yani nesil hiç yapmıyor.Ama yoksul ve şeriat rejimini özleyen her ailenin en az 3 olmak üzere 4-5 çocuğu var ve yeni nesilleride aynı tempoyla üremeye devam ediyor ve en sonunda cumhurbaşkanlığına kadar islamcıları getirdi bu insanlar.

Aynı şeyin Avrupa'da yaşanmaması için hiçbir neden yok,onlar için üzüldüğümü söyleyemem.Sadece müslüman nüfüsa sahip olduğu için Türkiye'ye farklı standartlar uygulayan,aşağılayan,katı vize uygulamarıyla ülkelerine hapseden Avrupalılar daha beter olsunlar diyorum başka bişey demiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
türkiyenin şu anda yaşadığı en büyük sorun nüfuz kontrolsuz artması buna bağlı olarak yaşam standartlarının gitgide dahada kötüye gitmesidir

Türkiye'nin değil dünyanın en büyük sorunu.

Defalarca söylendi belki, dünyanın sorunlarına somut çözüm mü istiyorsunuz ? Bırakın lak lak etmeyi.. sosyalizm,kapitalizm tartışmalarını.

Çözüm kontrollü nüfus planlaması,istisnasız her ülkede.Nerde çokluk orda bokluk olarak bildiğimiz özlü sözle mesajımı noktalıyorum.

tarihinde cantona tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de doğum oranı o kadar yüksek değil istatistiklere göre. Avrupa'ya göre yüksek ama dünyanın geri kalanına ve diğer müslüman ülkelere göre oldukça düşük. Türkiye'de sorun gelir seviyesi düşük kesimlerin çok çocuk yapması. Özellikle Doğu ve İç Anadolu'da. Karadeniz ve diğer sahil şeritlerinde böyle nüfus patlaması yok. Büyük şehirlerde de yok. Kırsal alanlarda büyük sorun var. İstatistiklerde doğum oranı olarak Türkiye 111. sırada.

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_birth_rate

Link to post
Sitelerde Paylaş
Türkiye'nin değil dünyanın en büyük sorunu.

Defalarca söylendi belki, dünyanın sorunlarına somut çözüm mü istiyorsunuz ? Bırakın lak lak etmeyi.. sosyalizm,kapitalizm tartışmalarını.

Çözüm kontrollü nüfus planlaması,istisnasız her ülkede.Nerde çokluk orda bokluk olarak bildiğimiz özlü sözle mesajımı noktalıyorum.

Hayır, bu sorunun da kapitalizmle doğrudan ilgisi vardır.

Avrupa'da işsizlik olduğu halde neden ısrarla göç alınıyor?

Çünkü kapitalistler daha ucuza çalışacak adam bulma derdine düşüp işin kültürel çatışma boyutunu hiç önemsemiyorlar.

Ne kadar fazla nüfus olursa, o kadar fazla işgücü talebi olur; ne kadar fazla işgücü talebi olursa da iş için o kadar fazla rekabet olur ve ücretler düşer. Ücretler düştükçe de kar artar.

Anladın?

Zaten nüfus planlaması yapmak, mesela doğum sınırlaması getirmek için güçlü bir devlet aygıtı gerekir. Örneğin, Çin'de çocuk sınırı var. Avrupa da bu tür bir sınırlamayla müslüman nüfus artışını durdurabilir.

Yine bu sayıdaki müslüman nüfusu, özellikle de gençlerini sekülerleştirecek bir devlet eğitim sistemi ve medya propogandası gerekir.

Bunu özel sektör yapamaz.

Avrupa sıka sıka sosyalizme yönelecek.

Aksi halde kendi fişini çeker.

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne yazıkki, Batı'daki aydınlanma hareketi hıristiyanlığın belini, islamın önünü açmak için kırmış gibi bir durum oluştu.

Bu da aydınlanma ve ilerlemenin nimetlerini tüm dünyanın paylaşması gerektiğini, milliyetçi önyargılarla başka yerleri geri bıraktığınızda, bir gün gelip o geriliğin sizi de yutacağını öğretiyor hepimize.

Tıpkı eski göçebe-barbar kavimlerin yerleşik uygarlığı fethetmeleri gibi, islam da Batı'yı fethediyor.

Batı, bir anlamda, islam coğrafyasını geri bırakan kendi emperyalizminin kurbanı oluyor.

aynen katılıyorum, batı bunun bedelini ağır ödeyebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misyonerlerin, İslam korkusunu anlatan bir video.Yalnız özellikle İslam'ı temsil eden bayrağa dikkat edin.

Kırmızı beyaz ve biraz açı değişikliği ile sorun hal olur :) Bende farkettim ki çoğu oyunlarda bile islami özellikleri bu bayrak simgeliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kırmızı beyaz ve biraz açı değişikliği ile sorun hal olur :) Bende farkettim ki çoğu oyunlarda bile islami özellikleri bu bayrak simgeliyor.

Malesef bu bayrağı dünyada kime sorarsan sor Türkiye bayrağı diyecektir.Türkiye'nin AB'ye girişine karşı olmak için hazırlanmış bir video bana kalırsa.Misyonlerler işi sıkı tutuyor.Muhafazakar hristiyan milliyetçiliğini tetiklemeye çalışıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...