Jump to content

İlahiyat Fakülteleri


Recommended Posts

"arkadaşım, felsefe, varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili genel ve temel sorunlarla ilgili yapılan çalışmalardır"

siz diyorum neyi "araştırıyorsunuz"...

bilim adamı herhangi bir grup için bilgi üretmez, tüm insanlar için bilgi üretir...

dinin insanlık üzerindeki etkisini vs. araştırana "sosyolog" denir

yok tarihini araştırıyorsan da "tarihçi"

ben ilahiyatçı yani "tanrı bilimci" neyi araştırır diyorum

bu ülkede ilahiyatçıların yaptığı tek birşey var o da kuranı yorumlamak

e bu bilim mi şimdi, hadi müslümanlara bir hizmet veriyor diyelim, ona bilim adamı değil "din adamı" derler...

bravo

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 70
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Siz ilahiyatın ismine ve Türkiyedeki işleyiş biçimine itiraz ediyorsunuz.Burası tamam.Ama İlahiyatın içindeki dallara baktığınızda sözünü etiğiniz bölümler de var.Din felsefesini felsefeye dinler tarihini tarihe verebilirsiniz.Veya bunların hepsi aynı yerde kalır.İsmi tanrıbilimi demek olan ilahiyt değil "dini ve dinleri araştırma fakültesi " olması gerekir.bu olabilir.Fakat böyle olsun demk ile bir bütün olarak ilahiyat kaldırılsın demek ayrı şeylerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
benim iletimi iyi okumamışsın sanırım...

bir üstteki ilahiyatçı arkadaş ... "bilim adamı" olduklarını savladı

ben de bilim adamının tanımını vererek ona soru sordum...

eğer sen de ilahıyatçıların "bilim adamı" olduğunu düşünüyorsun aynı soruya sen de yanıt verebilirsin...

ben ilahiyat fakültelerinin gerekli/gereksiz olduğuyla ilgili herhangi bir cümle kurmadım...

tek ilgimi çeken "bilim adamı" oldukları iddiasıydı

ve ben "bilim adamı" olduklarını düşünmediğimi

"bilim" in tanımını vererek vurguladım hepsi bu

tekrar oku derim her iki iletiyi...

Yazınızı okudum ve hala öyle düşünüyorum.

Diyanet fakültesindeki görevliler için bilim adamı terimini kullanmak zorundasınız.

Hala sapla samanı karşıtırıyorsunuz.

Bir kere daha açıklamak istemiyorum..

Din olgusunu bilimsel olarak araştıran araştırıcılar için bilim adamı denmemesinin nedenini açıklayamamışsınız.

Onlar elbette bilim adamlarıdırlar. Çünkü onlar dileri savunmamakta, dinamiklerini incelemektedirler.

Onlar din olgusuna dayanarak bir takım çıkarsamalar yapmamaktadırlar.

Din olgusuna dayanarak çıkarsama yapanların bunu yapış nedenlerini araştırmaktadırlar.

Bunu yaparken de bilimsel yöntemleri izlemek zorundadırlar.

İlahiyat fakültesi görevlileri diğer sosyal bilimlerindeki görevliler gibi ve onların izlediği bilimsel yöntemlerle dinlerin doğasını anlamaya çalışan bilim adamlarıdır.

İnançları ile o araştırmaları kirletenlerden bahsetmiyorum ben.

Nesnel araştırma yapanlarından bahsediyorum.

Sizler dinlerin gereksiz zırvalar olduğuna inanıyor olabilirsiniz.

Ama dinler vardırlar. Bir gerçektirler. O halde birilerinin o zırvalarla uğraşması gerekir. Onları eleştirmekten bahsetmiyorum. Sadece doğalarını araştırmaktan bahsediyorum.

Bir biyolog düşünün. Eşeklerle uğraşıyor. Onların biyolojisi ile ilgileniyor. Ne eşek olması gerekiyor bunu yapması için, ne de eşekleri sevmesi gerekiyor.

Bir doktor bir hastalıkla ilgileniyor. Ne hasta olması gerekiyor ne de o hastalıktan hoşlanması gerekiyor.

Bir görevli dinler üzerinde araştırma yapıyor.. Bu size göre aptalca bir yaklaşım ama, herkes sizin gibi düşünmüyor.

Kendini Kur'an'a adayan batılı nesnel ateistler var..

Onlar size göre bilim adamı değil mi? Abesle mi, zırvalarla mı iştigal ediyorlar?

Bazıları daha da kötü.. Bütün ömürlerini Kur'an'ın gizemini çözmeye adayan, sıze göre aptallar da var.

Biz de burada onların yaptığı aptallıkları devam ettiriyoruz. Kur'an'ın gizemini çözmeye çalışıyoruz.

Abesle iştigal mi ediyoruz? Kur'an'ın bir zırva olduğunu bilmiyor muyuz sanıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu birkaç örnekle daha anlaşılır yapabiliriz.

Turan Dursun bir bilim adamı değildi.

İlhan Arsel de değil bu bağlamda.

Çünkü ikisi de nesnel değil.

İkisi de İslam'ı ve diğer dinleri eleştiriyor.

Benim değindiğim din bilim adamı dinleri eleştirmez ve din tutmaz. Tarafsızdır.

Şöyle bir örnek daha verebiliriz.

İslam'da cin kavramını iki türlü araştırılabilir:

İlkinde cinlerin var olup olmadıkları araştırılır.

İkincisinde cin kavramının İslam'da neden var olduğu araştırılır.

İlki bilimsel bir araştırma değildir. Çünkü cinlerin varlığına işaret eden tek bir gözlem bile yoktur.

Bilimsel araştırmalar, en azından başlangıçta, mevuct gözlemlere dayanırlar.

İkincisi ise tam anlamı ile bilimsel bir araştırmadır. Cinler konusunda lehte, alehtde bir yorum yapılmamakta ve cin kavramının İslam'a nasıl girdiği araştırılmaktadır. Bu araştırıcıya göre cinlerin varlığı veya yokluğu önemsizdir. Çünkü araştırma konusu o değildir. İslam'a cin kavramının nereden ve nasıl girdiği araştırılmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Konuyu birkaç örnekle daha anlaşılır yapabiliriz.

Turan Dursun bir bilim adamı değildi.

İlhan Arsel de değil bu bağlamda.

Çünkü ikisi de nesnel değil.

İkisi de İslam'ı ve diğer dinleri eleştiriyor.

Benim değindiğim din bilim adamı dinleri eleştirmez ve din tutmaz. Tarafsızdır.

Şöyle bir örnek daha verebiliriz.

İslam'da cin kavramını iki türlü araştırılabilir:

İlkinde cinlerin var olup olmadıkları araştırılır.

İkincisinde cin kavramının İslam'da neden var olduğu araştırılır.

İlki bilimsel bir araştırma değildir. Çünkü cinlerin varlığına işaret eden tek bir gözlem bile yoktur.

Bilimsel araştırmalar, en azından başlangıçta, mevuct gözlemlere dayanırlar.

İkincisi ise tam anlamı ile bilimsel bir araştırmadır. Cinler konusunda lehte, alehtde bir yorum yapılmamakta ve cin kavramının İslam'a nasıl girdiği araştırılmaktadır. Bu araştırıcıya göre cinlerin varlığı veya yokluğu önemsizdir. Çünkü araştırma konusu o değildir. İslam'a cin kavramının nereden ve nasıl girdiği araştırılmaktadır.

Sapla samanı sen karıştırıyorsun bence haci.

İlahiyatçı dindardır, nesnel falan değildir, önce iman edendir, sonra -belki- araştırandır.

Dogmatiktirler. Akademisyen değil, yüksek imamdır bunlar. Üniversitelerde şu anda birer truva atı gibidirler.

Senin dediğin o nesnel, araştıran tipler, din felsefecileridir. Bunlar herhangi bir dinin fanatiği, savunucusu, misyoneri olarak hareket etmezler. İlahiyat fakültesinde felsefeye de bilime de yer yoktur. Ancak "eser" miktarda göstermelik bulunabilir. Veya kuramsal olarak kendilerini "alın bizde felsefe de var" diyerek daha seküler gösterirler.

Bir düşün bakalım tanıdığın, bildiğin ilahiyatçıları. Hangisi nesnelmiş, hangisi açık görüşlüymüş? Hatta hangisinde bilim adamında bulunması gereken özelliklerden biri bulunmaktaymış?!

Bizim yaptığın şey ile ilahiyatçıların yaptığı şeyin benzer olduğunu söylemen inanılmaz. Biz üyeler sistematik olarak dini eleştiriyoruz, bilim ve felsefe süzgecinden geçiriyoruz. Hatalarını, mantıksızlıklarını açık yüreklilikle ortaya koyuyoruz burada. Hangi ilahiyat fakültesinde böyle bir sistematik var. Hangi ilahiyatçı bizim gibi şüpheci yaklaşabiliyor.

Hala ilahiyatın bilim dalı olabileceğini savunmanı, "Dawkins de sapla samanı karıştırmış" demeni, hayretle izliyorum.

Sapla samanı karıştırma deyiminin de şu an için tam da sana uyduğunu tekrarlamam gerekir. Din felsefesi yapmak ile din adamlığı yapmayı karıştırıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sapla samanı sen karıştırıyorsun bence haci.

İlahiyatçı dindardır, nesnel falan değildir, önce iman edendir, sonra -belki- araştırandır.

Dogmatiktirler. Akademisyen değil, yüksek imamdır bunlar. Üniversitelerde şu anda birer truva atı gibidirler.

Senin dediğin o nesnel, araştıran tipler, din felsefecileridir. Bunlar herhangi bir dinin fanatiği, savunucusu, misyoneri olarak hareket etmezler. İlahiyat fakültesinde felsefeye de bilime de yer yoktur. Ancak "eser" miktarda göstermelik bulunabilir. Veya kuramsal olarak kendilerini "alın bizde felsefe de var" diyerek daha seküler gösterirler.

Bir düşün bakalım tanıdığın, bildiğin ilahiyatçıları. Hangisi nesnelmiş, hangisi açık görüşlüymüş? Hatta hangisinde bilim adamında bulunması gereken özelliklerden biri bulunmaktaymış?!

Bizim yaptığın şey ile ilahiyatçıların yaptığı şeyin benzer olduğunu söylemen inanılmaz. Biz üyeler sistematik olarak dini eleştiriyoruz, bilim ve felsefe süzgecinden geçiriyoruz. Hatalarını, mantıksızlıklarını açık yüreklilikle ortaya koyuyoruz burada. Hangi ilahiyat fakültesinde böyle bir sistematik var. Hangi ilahiyatçı bizim gibi şüpheci yaklaşabiliyor.

Hala ilahiyatın bilim dalı olabileceğini savunmanı, "Dawkins de sapla samanı karıştırmış" demeni, hayretle izliyorum.

Sapla samanı karıştırma deyiminin de şu an için tam da sana uyduğunu tekrarlamam gerekir. Din felsefesi yapmak ile din adamlığı yapmayı karıştırıyorsun.

Sapla samanı karıştıran sensin.

Neden biliyor musun?

O kadar yazdığım halde anlamamışsın.

Ben ilahiyat fakültesi öğretiğm üyeleri öyledir demiyorum ki...

Öyle olmalıdır diyorum.

Benim tanımlamama uyanlar bilim adamıdır diyorum.

Senin tanımlamana göre hamal bile olamazlar..

Ama onlara ben değil, sen değiniyorsun.

İlahiyat fakülteleri bir zorunluktur. İnsanlar dinlerin neden var olduklarını başka nasıl öğrenecekler?

Birilerinin araştırması gerekir..

O araştırmayı yapanların inanır olmaları sonucu fazla değiştirmemelidir.

Bütün yapılacak soruna nesnel olarak yaklaşmaktır.

Yoksa dünyada yobazdan çok ne var..

Tonla yobaz ateist bile var..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Sapla samanı karıştıran sensin.

Neden biliyor musun?

O kadar yazdığım halde anlamamışsın.

Ben ilahiyat fakültesi öğretiğm üyeleri öyledir demiyorum ki...

Öyle olmalıdır diyorum.

Benim tanımlamama uyanlar bilim adamıdır diyorum.

Senin tanımlamana göre hamal bile olamazlar..

Ama onlara ben değil, sen değiniyorsun.

İlahiyat fakülteleri bir zorunluktur. İnsanlar dinlerin neden var olduklarını başka nasıl öğrenecekler?

Birilerinin araştırması gerekir..

O araştırmayı yapanların inanır olmaları sonucu fazla değiştirmemelidir.

Bütün yapılacak soruna nesnel olarak yaklaşmaktır.

Yoksa dünyada yobazdan çok ne var..

Tonla yobaz ateist bile var..

Kafanda ideal bir ilahiyatçı tipi yaratıyorsun ondan sonra alın işte buna karşı çıkamazsınız diyorsun. Öyle kafanda gerçek olmayan idealleştirilmiş ilahiyatçılar çizerek; "hadi buna saygı duyun" diyemezsin, özür dilerim.

O zaman ben de sana ideal bir kral tipi çizebilirim kafamda, bütün erdemlere sahip olan, "bakın ne güzel" deyiveririm. (Senin ilahiyatçı gibi). Demokrasiye de gerek kalmaz, cumhuriyete de?.

O zaman monarşi devam etsin, iyidir mi diyeceğiz benim hayali tanımımdan hareketle?

Ben sana reel düşünmeni öneriyorum. Gerçek hayattan bahsediyoruz burada. Biz gerçek hayattaki ilahiyatçıları ve ilahiyat fakültelerini eleştiriyoruz.

Senin dediğin şekilde olan ilahiyatçı çok küçük istisnalar dışında yok. "O araştırmayı yapanların inanır olmamaları sonucu değiştirmemelidir" diyorsun mümkün mü bu? Hangi ilahiyatçı muhammet'in örneğin pedofili bir sapık olduğunu söyleyebilir. İnançlı insan objektif bir din araştırması yapamaz.

Bilim adamlarının, felsefecilerin hayranı olunmaz. Şarkıcılara, türkücülere hayran olunur. Benim anlayışım tabii bu. Ben kimsenin hayranı falan değilim. Eserlerini okuyup, birşeyler kazandığım insanlara saygı duyarım hepsi bu.

Sen Atatürk'e hayranmışsın, başka kimseyi ırgalamıyormuşsun. Son zamanlarda duyduğum en anlamsız cümle sanırım. Öğrendiğin herşeyi Atatürk'ten mi öğrendin? Örneğin Atatürk doğal seleksiyonu ve evrimi Darwin'in yazılarından öğrendi ama..

Atatürk'e ben de en az senin kadar büyük saygı duyuyorum.

Fakat belki bilirsin ki Atatürk zamanının ve aydınlanmanın büyük düşünürlerini ve bilim insanlarını okuyarak, onlardan etkilenerek o büyük kişiliğe erişmişti. Demek ki Atatürk gibi olabilmek için aydınlanabileceğin kişileri "ırgalayacakmışsın" . O, bu şekilde böyle büyük bir insan oldu çünkü.

Richard Dawkins gibi bir biyologla Atatürk'ü karşılaştırmak nasıl bir kafanın ürünüdür? Ne alakadır? Nereden çıkardın bunu? Birisi biyolog, birisi devlet adamı.

Ne sap kaldı ne saman haci..

tarihinde Odin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kafanda ideal bir ilahiyatçı tipi yaratıyorsun ondan sonra alın işte buna karşı çıkamazsınız diyorsun. Öyle kafanda gerçek olmayan idealleştirilmiş ilahiyatçılar çizerek; "hadi buna saygı duyun" diyemezsin, özür dilerim.

O zaman ben de sana ideal bir kral tipi çizebilirim kafamda, bütün erdemlere sahip olan, "bakın ne güzel" deyiveririm. (Senin ilahiyatçı gibi). Demokrasiye de gerek kalmaz, cumhuriyete de?.

O zaman monarşi devam etsin, iyidir mi diyeceğiz benim hayali tanımımdan hareketle?

Ben sana reel düşünmeni öneriyorum. Gerçek hayattan bahsediyoruz burada. Biz gerçek hayattaki ilahiyatçıları ve ilahiyat fakültelerini eleştiriyoruz.

Senin dediğin şekilde olan ilahiyatçı çok küçük istisnalar dışında yok. "O araştırmayı yapanların inanır olmamaları sonucu değiştirmemelidir" diyorsun mümkün mü bu? Hangi ilahiyatçı muhammet'in örneğin pedofili bir sapık olduğunu söyleyebilir. İnançlı insan objektif bir din araştırması yapamaz.

Bilim adamlarının, felsefecilerin hayranı olunmaz. Şarkıcılara, türkücülere hayran olunur. Benim anlayışım tabii bu. Ben kimsenin hayranı falan değilim. Eserlerini okuyup, birşeyler kazandığım insanlara saygı duyarım hepsi bu.

Sen Atatürk'e hayranmışsın, başka kimseyi ırgalamıyormuşsun. Son zamanlarda duyduğum en anlamsız cümle sanırım. Öğrendiğin herşeyi Atatürk'ten mi öğrendin? Örneğin Atatürk doğal seleksiyonu ve evrimi Darwin'in yazılarından öğrendi ama..

Atatürk'e ben de en az senin kadar büyük saygı duyuyorum.

Fakat belki bilirsin ki Atatürk zamanının ve aydınlanmanın büyük düşünürlerini ve bilim insanlarını okuyarak, onlardan etkilenerek o büyük kişiliğe erişmişti. Demek ki Atatürk gibi olabilmek için aydınlanabileceğin kişileri "ırgalayacakmışsın" . O, bu şekilde böyle büyük bir insan oldu çünkü.

Richard Dawkins gibi bir biyologla Atatürk'ü karşılaştırmak nasıl bir kafanın ürünüdür? Ne alakadır? Nereden çıkardın bunu? Birisi biyolog, birisi devlet adamı.

Ne sap kaldı ne saman haci..

Biraz uyan o zaman.. Yazdıklarımı da doğru oku..

Ben bilgim Atatürk'ten öğrendiklerimle sınırlı demedim ki?

Sadece onun hayranlık duyduğum tek insan olduğunu belirtmek için öyle söyledim.

Senin gibi hayran olduğu çok bir insan olmadığımı vurguladım.

Richard Dawkins ile Atatürk'ü başka türlü karşılaştırmadım.

Sen okuduğunu da anlamıyorsun. Bunu tahmin etmeliydim.

İlahiyat fakültelerini ortadan kaldırmakla ne elde etmeyi düşünüyorsunuz?

Sen ve Richard Dawkins..... Varsa diğerleri.. Hepinizle bu konuyu tartışmak isterim. Cesaretiniz varsa..

Bu ateistik değil, ateist politik bir çağrı.

Yasaklanmak istenen nedir? Kesin olarak belli bile değil.

Din yasaklanamaz. İnsan hakları evrensel bildirisine aykırı dinleri yasaklamak.

Din üzerinde çalışmak da yasaklanamaz.

Yasaklamak istedikleriniz insanlığın bir gerçeği. Yasaklayamazsınız. Ortadan kaldıramazsınız.

Sadece laf ebeliği yapıyorsunuz.

Ayrıca ilahiyat fakültelerinin ne gibi sorumlulukları olduğunu da bilmediğiniz belli oluyor.

Yazıyı tekrar okursanız ne kadar saçma ve aptalca olduğunu görürsünüz.

İlahiyatçıları ve ilahiyat fakültelerini değil, oraları kendi sapık inançları için suistimal eden ilahiyatçıları eleştirebilrisiniz elbette.

Ama sizin yaptığınız tamamen farklı..

Ortada bilimsel bir kurum var. Onu eleştiriyorsunuz.

Ve o bilimin insanlığa hiç bir katkısı olmadığını ileri sürüyorsunuz.

Bu absürd bir iddia. Çünkü bilgi üreten herşey insanlığa katkıda bulunur.

İlahiyat fakülteleri de bilgi üretiyor. Tabii Türkiye'de olanları değil. Ben bu işi ciddi olarak yapan batı kurumlarından bahsediyorum.

Siz ezbere kuru sıkı sallıyorsunuz.

Önce Templeton ödülünü araştırın. Sonra Katolik üniversitelerini inceleyin. Ve diğer batı ilahiyat okullarına bir göz atın.

Benim kafamda ideal ilahiyatçı yok.

Ortada bilim var. O bilimin bazı beğenmediğiniz yönlerini yok etmek istiyorsunuz.

Ben de buna karşı geliyorum ve size hatırlatıyorum.

İlahiyat fakülteleri gerekli kurumlardır. Richard Dawkins eğer onların kapatılmasını gerçekten istiyor ve onların bilgi üretmediğini iddia ediyorsa yanılıyor.

İlahiyat fakültelerinde üretilen bilgi ile aya gidilmez elbette.

Ama en azından İslam gibi sapık bir dinin kökeni araştırılır ve bilim dünyasında devrim yapılabilir.

Bu saçma düşüncelerden en kısa zamanda kurtulmanız umuduyla..

Gerekirse devam edeceğim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Biraz uyan o zaman.. Yazdıklarımı da doğru oku..

Ben bilgim Atatürk'ten öğrendiklerimle sınırlı demedim ki?

Sadece onun hayranlık duyduğum tek insan olduğunu belirtmek için öyle söyledim.

Senin gibi hayran olduğu çok bir insan olmadığımı vurguladım.

Richard Dawkins ile Atatürk'ü başka türlü karşılaştırmadım.

Sen okuduğunu da anlamıyorsun. Bunu tahmin etmeliydim.

İlahiyat fakültelerini ortadan kaldırmakla ne elde etmeyi düşünüyorsunuz?

Sen ve Richard Dawkins..... Varsa diğerleri.. Hepinizle bu konuyu tartışmak isterim. Cesaretiniz varsa..

Bu ateistik değil, ateist politik bir çağrı.

Yasaklanmak istenen nedir? Kesin olarak belli bile değil.

Din yasaklanamaz. İnsan hakları evrensel bildirisine aykırı dinleri yasaklamak.

Din üzerinde çalışmak da yasaklanamaz.

Yasaklamak istedikleriniz insanlığın bir gerçeği. Yasaklayamazsınız. Ortadan kaldıramazsınız.

Sadece laf ebeliği yapıyorsunuz.

Ayrıca ilahiyat fakültelerinin ne gibi sorumlulukları olduğunu da bilmediğiniz belli oluyor.

Yazıyı tekrar okursanız ne kadar saçma ve aptalca olduğunu görürsünüz.

İlahiyatçıları ve ilahiyat fakültelerini değil, oraları kendi sapık inançları için suistimal eden ilahiyatçıları eleştirebilrisiniz elbette.

Ama sizin yaptığınız tamamen farklı..

Ortada bilimsel bir kurum var. Onu eleştiriyorsunuz.

Ve o bilimin insanlığa hiç bir katkısı olmadığını ileri sürüyorsunuz.

Bu absürd bir iddia. Çünkü bilgi üreten herşey insanlığa katkıda bulunur.

İlahiyat fakülteleri de bilgi üretiyor. Tabii Türkiye'de olanları değil. Ben bu işi ciddi olarak yapan batı kurumlarından bahsediyorum.

Siz ezbere kuru sıkı sallıyorsunuz.

Önce Templeton ödülünü araştırın. Sonra Katolik üniversitelerini inceleyin. Ve diğer batı ilahiyat okullarına bir göz atın.

Benim kafamda ideal ilahiyatçı yok.

Ortada bilim var. O bilimin bazı beğenmediğiniz yönlerini yok etmek istiyorsunuz.

Ben de buna karşı geliyorum ve size hatırlatıyorum.

İlahiyat fakülteleri gerekli kurumlardır. Richard Dawkins eğer onların kapatılmasını gerçekten istiyor ve onların bilgi üretmediğini iddia ediyorsa yanılıyor.

İlahiyat fakültelerinde üretilen bilgi ile aya gidilmez elbette.

Ama en azından İslam gibi sapık bir dinin kökeni araştırılır ve bilim dünyasında devrim yapılabilir.

Bu saçma düşüncelerden en kısa zamanda kurtulmanız umuduyla..

Gerekirse devam edeceğim..

1. Ben kimsenin hayranı değilim. Bunu anlaman gerekli.

2. Okuduğumu çok iyi anlıyorum. İlahiyat Fakülteleri ile ilgili tutumun ateist bir insanın tutumuyla çelişki gösteriyor.

3. İlahiyat bölümleri kaldırılmalı, dinler tarihi ve felsefesi çalışılmalı diyoruz. Senin dediğini ancak bu dallar yapar.

4. Dini yasaklamayı önerdiğimi nereden çıkarıyosun?

5. İLAHİYAT BİLİM DEĞİLDİR period.

6. İlahiyat bilgi üretmiyor, hurafe ve saçmalık üretiyor.

Templeton'u iyi bilirim. Amerika'da kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan bu vakıf bütün muhafazakar, dinci, sağcı politikacıları el altından destekler. Akıllı dizayn (intelligent design) gibi zırvalara milyonlarca dolar akıtır. Yaratılışçılığın her yerde misyonerliğini yapar. Dinle ve tanrı inancı ile ilgili güzel bir şey söyleyebilecek bilim admı bulup ona tonla para ve Templeton ödülünü verir. Tüm dünyadaki yaratılışçı hareketlerin destekçisi olduğu iddia edilmektedir.Bizim Harun da dahil.

Al sana Templeton! Bilmeyen ateist arkadaşlarım varsa eğer buyrun arkadaşlar görün Templeton'u!

Katolik okullarindan bahsetmiyorum bile. Kutsal papanın tanrı kelamlarının altında dinleri araştırıyorlar öyle mi?

Aptallık diyorsun. İlahiyatın çok aptalca bir savunmasını yapıyorsun. Templeton'u referans gösteren bir ateistle karşı karşıyayız! Onları örnek gösteriyosan ben seni ateist olarak görmeyeceğim artık, özür dilerim.

Şimdilik susuyorum. Yorumu ateist arkadaşlarıma bırakıyorum. Onlar kim haklı kim haksız yorumlasınlar.

herkese saygılar

tarihinde Odin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ilahiyat tanrı araştırması (çalışması) demektir. Fakat tanrıyı aradıklarını hiç duymadık. Var olduğunu baştan kabul ediyorsan böyle bir bölüme üniversite çatısı altında ne gerek var. Yok biz buradayız çalışmalarımız devam edecek diyorsan aramaya ne zaman başlayacaksın.

EVRENE SAYGI DUYANLARDAN OL. ÇÜNKÜ ONLAR ASLA KAYBETMEZ. GALİLE, NEWTON, KEPLER, EİNSTEİN ASLA KAYBETMEDİ VE ONURUNU KAYBEDECEK DERECEDE YANILMADI. AND OLSUN Kİ EVRENİN DIŞINDA BİR GÜÇ ARAYANLAR VE ONU BİR BAŞKA GÜCE ESİR SANANLAR YAŞAMI VE ONURLARINI KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR. (KURAM-I KERİM 3/15)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1. Ben kimsenin hayranı değilim. Bunu anlaman gerekli.

2. Okuduğumu çok iyi anlıyorum. İlahiyat Fakülteleri ile ilgili tutumun ateist bir insanın tutumuyla çelişki gösteriyor.

3. İlahiyat bölümleri kaldırılmalı, dinler tarihi ve felsefesi çalışılmalı diyoruz. Senin dediğini ancak bu dallar yapar.

4. Dini yasaklamayı önerdiğimi nereden çıkarıyosun?

5. İLAHİYAT BİLİM DEĞİLDİR period.

6. İlahiyat bilgi üretmiyor, hurafe ve saçmalık üretiyor.

Templeton'u iyi bilirim. Amerika'da kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan bu vakıf bütün muhafazakar, dinci, sağcı politikacıları el altından destekler. Akıllı dizayn (intelligent design) gibi zırvalara milyonlarca dolar akıtır. Yaratılışçılığın her yerde misyonerliğini yapar. Dinle ve tanrı inancı ile ilgili güzel bir şey söyleyebilecek bilim admı bulup ona tonla para ve Templeton ödülünü verir. Tüm dünyadaki yaratılışçı hareketlerin destekçisi olduğu iddia edilmektedir.Bizim Harun da dahil.

Al sana Templeton! Bilmeyen ateist arkadaşlarım varsa eğer buyrun arkadaşlar görün Templeton'u!

Katolik okullarindan bahsetmiyorum bile. Kutsal papanın tanrı kelamlarının altında dinleri araştırıyorlar öyle mi?

Aptallık diyorsun. İlahiyatın çok aptalca bir savunmasını yapıyorsun. Templeton'u referans gösteren bir ateistle karşı karşıyayız! Onları örnek gösteriyosan ben seni ateist olarak görmeyeceğim artık, özür dilerim.

Şimdilik susuyorum. Yorumu ateist arkadaşlarıma bırakıyorum. Onlar kim haklı kim haksız yorumlasınlar.

herkese saygılar

Sana laftan anlamadığını ve sapla samanı karıştırdığını söylediğim zaman haklıydım. Şimdi de haklıyım.

1. Senin birinin hayranı olup olmadığını, ancak yazılarıdan bilebilirim. Bana açıkça Richard Dawkins hayranı gibi göründün. Çünkü onu eleştirmemi çok yadırgadın ve benim bu konudaki görüşlerimin ateizm ile bağdaşmadığını düşünüyorsun. Bu durum senin ateizmi de anlamadığını gösteriyor. Biraz aydınlansan iyi edersin.

2. Okuduğunu anlasaydın benim İlahiyat fakültesi için neler yazdığımı da anlardın. Oysa hiç anlamadın ve ayrıca ateizmle de bağdaştırmadığın için onu da anlamadığın anlaşılıyor.

3. İlahiyat fakültelerinin kaldırılıp yerine onların işlevini görecek yerlere önem verilmesi biraz sapkın bir düşünce. İlahiyat fakültelerini kapatma nedeni ile hiç bağdaşmıyor. Ve zaten onları kapatmaya kimsenin gücü yetmeyecek. Laf olsun torba dolsun şeklinde yorumlar bunlar. Politik yorumlar. Politik olarak doğru olmaya çalışıyorsunzu ki bu çok kötü bir huydur. Ben hiç sevmem. Cesaretten ve bilgi birikiminden yoksun insanların onlara sahip insanları izlemesidir aslı..

Siz de kendinizden daha büyük sandığınız birilerini izlemeye çalışıyorsunuz. Kendiniz değilsiniz bunları söyleyen. Bir başkası adına konuşuyorsunuz.

4. Ben dini yasakladığınızı önerdiğinizi söylemedim. Okuduğunuzu anlamıyorsunuz deyince de kızıyorsunuz.. Ben bu mümkün değildir dedim. Çünkü ilahiyat fakülteleri dinle içi içe kurumlar. Onları birbirlerinden soyutlayamazsınız..

5. Ben ayrıca ilahiyat bilimdir de demedim. Onu da yanlış anlıyorsunuz. Ya da bilerek izleyenleri yanıltmak istiyorsunuz. Din olgusunu bazı yöntemlere sadık kalarak araştırmak, bilimsel bir yaklaşımdır diyorum. Bunda anlaşılmayacak bir husus yok. Tabii anlamak istiyorsanız..

6. İlahiyat bilgi üretebilir. Hurafe ve saçmalık da üretebilir. Siz üretiyorsunuz ya.. Onların başı kel mi?

Templeton ödülü alan ateistler vardır. Onu da mı bilmiyordunuz? Ama yine de dini ilerleten bir ödül. Harun Yahya'ya verileceğini sanmıyorum. O kadar alçalmadılar. Önemli olan o ödülün sizin kadar bile yobaz olmayan bir felsefesinin olması..

Yasaklayarak, önleyerek, bloke ederek, engelleyerek bilim yapılmaz.

Benim bildiğim bilimde sınır yoktur. İlahiyatın kendisi bilim olmayabilir ve elbette değildir. Ama bilim onun ne olduğuna bilimsel yöntemlerle karar verir. Sizin gibi yasaklayarak değil. Size kim ve neden inansın? Siz yasaklıyorsunuz. Yok etmeye çalışıyorsunuz. Hiç de itimat telkin etmiyorsunuz.

Hiç de aydın biri gibi davranmıyorsunuz. Hiç de hoşgörü sahibi değilsiniz.

Katolik üniversiteleri ve okulları dünyadaki en sofistike okullar arasındadır.

Neden dersiniz. Katoliklik dünyadaki en adi dinlerden biridir. Hristiyanlığın en kötü şekilde pratik edilmesidir..

Bu bir çelişki değil mi?

Sizin din saplantınız var..

Büyüyün ve kurtarın kendiniz o saplantıdan.

Umarım bunu en kısa zamanda yaparsınız..

Yoksa hiç de kötü birine benzemiyorsunuz. Ama bu kanaatim her an değişebilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben düşüncemi ayrıntılı bir şekilde önceki postlarda belirttim. Şimdilik haci ile polemiği sürdürmeyeceğim. O da kendi görüşlerini söylüyor. Ama itiraf etmeliyim ki bu konuda taban tabana zıt düşünüyoruz. Bu bir sorun değil tabii, ortamı daha verimli hale getiriyor. Belli ki bu konuda anlaşamayacağız.

Hangi görüşe katıldıklarını diğer üyeler de belirtirseler ortam daha da verimli olacaktır.

Hatirlatmak için söylediklerimin özeti olan argümanımı tekrarlayayim, ilk 3 önermeden sonuç mantıki olarak çıkar diyorum;

1.Olmayan bir şeyin üzerinde çalışmak anlam ifade etmez

1.İlahiyat, tanım olarak tanrı üzerinde çalışmak demektir

3.Ateiste göre tanrı yoktur

-------------------------------------------------------

4.Bu yüzden ateiste göre ilahiyat anlam ifade etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1.Olmayan bir şeyin üzerinde çalışmak anlam ifade etmez

1.İlahiyat, tanım olarak tanrı üzerinde çalışmak demektir

3.Ateiste göre tanrı yoktur

-------------------------------------------------------

4.Bu yüzden ateiste göre ilahiyat anlam ifade etmez.

Bizim burada yaptıklarımızın tümünü değersiz ve anlamsız buluyorsunuz...

Bir krizden falan mı geçiyorsunuz acaba?

Ben yıllarımı boş yere harcamışım size göre..

Çok üzüldüm şimdi.

Biz burada Tanrı diyor, başka şey demiyoruz.

Sesimizi kesmeliymişiz demek ki..

Kendinize destek arıyorsanız umarım bulursunuz.

Yalnız kalmak çok kötü bu forumda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bizim burada yaptıklarımızın tümünü değersiz ve anlamsız buluyorsunuz...

Bir krizden falan mı geçiyorsunuz acaba?

Ben yıllarımı boş yere harcamışım size göre..

Çok üzüldüm şimdi.

Biz burada Tanrı diyor, başka şey demiyoruz.

Sesimizi kesmeliymişiz demek ki..

Kendinize destek arıyorsanız umarım bulursunuz.

Yalnız kalmak çok kötü bu forumda.

Ben sizin yaptığınızın ilahiyat olduğunu düşünmüyorum (yani tanrı çalışması). Ben sizin yaptığınızın, tanrının olmadığını bilerek, dinleri, oluşlarını, tarihlerini, toplumsal nedenlerini vs. araştırarak bilimsel bir analiz çalışması yapmak olduğunu düşünüyorum. Bu forumda yapılan budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilim ateistçe düşünen insanların babalarının malı olmadığına göre ateistçe düşünenlerin keyiflerine göre blim yapılacak diye bir şey de yok, odin.Bilim,konusu ne olursa olsun herşeyi tartışmayı ve tartışırken kendi öznel yorumunu yapmamayı ve çıkan sonuçları açıklamayı ifade eder.Tanrı bilimi anlamındaki ilahiyat ta bunu ifade eder.Bilime göre tanrı yoktur diye bir açıklama da yanlıştır.Bilime göre var kabul edilmez.Ama ortada deneyden çıkmış kesin bir bilgi olmadığı için "yoktur" yargısını bilim kullanamaz.O ancak ideolojik hale getirilmiş bilimin işi olabilir.O bilimin ise insanların geleceği için hiçbir faydası olmayacaktır.her iki cümlesi "zırva" olan kişilerin bilime hayran olduklarına inanmıyorum.Buradaki bilim nefret edilen dinin yerine kullanılan bir oyuncaktır sadece..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bilime göre tanrı yoktur diye bir açıklama da yanlıştır.

Tanrı bilime göre yoktur denemez evet ama "Tanrıya gerek yoktur" denebilir.

Tanrı kavramı bilimin ötesinde olabilir ama tanrı hakkında konuşabilmek için en azından mantığın ötesinde olmaması gerekir, aksi takdirde varoldugunu bile iddia etmek için bir gerekçe kalmaz.

Sıfatları arasında çelişki barındırmayan bir tanrıya "mümkündür" diyebilirsiniz ama mümkün olması varoldugu anlamına gelmez

Sıfatları arasında çelişki barındırıyorsa "mantıken mümkün değil" dersiniz.

Tanrı mantıgın üstündedir diyerek bu işin çıkılmaz, mantıküstü bir varlığa akılla ulaşamazsınız. Hayatınızı mantıküstü bir tanrı kavramına göre biçimlendiremezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sürekli saygı görmediğinden yakınan bilim neden saygı göstermiyor?

Çocuk Ateist Kampları ya da tarikatlar ya da ilahiyat fakülteleri. Arada ne fark var? Biri bize göre doğru değil ama bizimki de onlara göre doğru değil. Saygı görmemekten yakınıp saygısızlık yaparsanız iyi niyetinizden şüphe edilir.

tarihinde Hector tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kökenimizle ilgili aşağıdaki bilgilere bilim sayesinde sahibiz.

Evrenin aşağı yukarı ne zaman başladığını ve neden çoğunun hidrojen olduğunu biliyoruz. Yıldızların neden oluştuklarını ve içlerinde hidrojeni diğer

elementlere çevirecek şekilde neler gerçekleştiğini, bunun fiziksel bir dünyada kimyayı ortaya çıkardığını biliyoruz. Kimyasal bir dünyanın kendini

kopyalayan moleküllerin ortaya çıkışıyla biyolojiye nasıl dönüşebileceğinin temel prensiplerini biliyoruz. Kendi kendini kopyalamanın, Darwinci seçilim

aracılığı ile tüm hayatın ve insanların doğuşunu sağladığını biliyoruz.

Bize tüm bu bilgiyi veren, hatta etkileyici, şaşırtıcı ve kendi kendini doğrulayıcı bir detay içinde veren sadece ve sadece bilimdir, bilimden başka şey

değildir. Tüm bu sorular üzerinde ilahiyatın, her zaman kesin şekilde hatalı olduğu kanıtlanan görüşleri oldu. Bilim çiçek hastalığını yok etti, en ölümcül

hastalıklara karşı bağışıklık kazandırabiliyor, eskiden ölümcül sayılan bakterilerin birçoğunu yok ediyor. ilahiyat ise veba hakkında, onun günahların bedeli

olduğunu söylemekten başka bir şey yapmadı. bilim bir kuyruklu yıldızın ne zaman görüleceğini tahmin edebiliyor ve bir sonraki uğrayışının ne zaman

olacağını hesaplıyor.

Bilim insanı Ay'a taşıdı ve Satürn ve Jüpiter'e keşif araçları fırlattı. Bilim, bir fosilin yaşını ve Turin Kefeninin* bir ortaçağ sahtekarlığı olduğunu size

gösterebilir. Bilim bazı virüslerin kesin DNA açıklamasını biliyor ve çoğu okuyucunun hayat süresi içinde insan genomu için de bunu başarmak üzere.

ilahiyat şimdiye kadar birinin işine yarayabilecek ne söyledi? İlahiyat ne zaman hem gerçekliği kanıtlanabilen fakat hem de aşikar olmayan birşey ortaya

attı?

İlahiyatçıları dinledim, onları okudum ve onlara karşı tartışmalara girdim. şimdiye kadar çok bilindik, aşikar veya büsbütün yalan olmayan, zerre kadar işe

yarayan bir şey söylediklerine hiç rastlamadım. Bilim adamlarının başarıları yarın silinseydi, büyücüler haricinde doktor kalmazdı, atlardan daha hızlı ulaşım

olmazdı, bilgisayarlar, basılmış kitaplar ve karın tokluğuna köylü ekip biçmesi dışında tarım kalmazdı. İlahiyatçıların yaptıkları yarın silinse, kimse en küçük

bir değişiklik hisseder mi? Bilim adamlarının kötü işleri olan bombalar, ses tarayıcılı balina av tekneleri bile çalışıyor! İlahiyatçıların işleri hiç birşey

yapmıyor, hiç birşeye etki etmiyor, hiç bir anlam ifade etmiyor. Sizin "ilahiyat"ın bir branş olduğunu sanmanıza sebep olan nedir peki?

Free Inquiry Magazine Richard Dawkins vol18, no2

Bunlar doğru elbette ama çok radikal düşünceler. Fantazi bile değiller. Ütopik düşünceler.

Bana sorarsanız Richard Dawkins gibi bir bilim adamına yakışmıyor bu düşünceler. Bazan sapıttığını düşünüyorum Richard Dawkins'in.

Biz pratik ve pragmatik olmak zorundayız. Ateist deyince bazılarının aklına cyclops gibi bir yaratık geliyor. Bu düşünceler onları haklı çıkarıyor.

Dinin dünyadaki en yaygın işveren olduğunu unutmayalım. En azından bir milyar insan dolaylı ve doğrudan din üzerinden geçiniyor. Ben yalnız rahiplerden, hoca ve imamlardan ve budist monlarından bahsetmiyorum. Onların ailelerinden de bahsediyorum..Din dünyada mevcut en ileri ve gelişmiş endüstridir.

Elbette gereksiz hatta zararlı bile olduğu kesin olan bir endüstridir. Ama insanlığın asla vazgeçemeyeceği bir sosyal kurumdur. İnsanlık içindeki zararlı, gererksiz ve insan aklı ile bağdaşmayan öğeleri temizleymeyecek kadar zayıf ve nahiftir. Ben insanlığın geleceği için de kötümserim.

Temizliğe bir yerden başlamaya ben de razıyım. Ama yasaklayarak ve önleyerek değil. Eğiterek ve insanların bilinçli kararlar vermelerini sağlayarak.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile ilahiyat fakülteleri vardır. Dinin kitlelere hükmetmediği bir toplum yoktur. Din gerçeğin göz ardı edemeyiz. Bu düşüncelerin ateizm ile bağdaşmadığını ileri sürmek hipokritikliktir. Ateist gözlemlediklerini iyi değerlendirebilen aydın ve pragmatik insandır. Ütopik değildir. Fantazilerinin peşinde koşmaz. Gerçekçi ideallerini izler.

Richard Dawkins'in bu bildirisinin kime hitabettiğini tahmin edebilirim. İnanırlara değil, ateistlere hitabeden politik bir bildiri olduğunu düşünüyorum. Richard Dawkins ateizimi politikleştirerek popülerize etmeye çalışan bir bilim adamıdır. Bu oldukça etkili bir yaklaşımdır. Çünkü ateizmin kitlelere ulaşması mümkündür. Ama her poltik görüşte olduğu gibi, tepki de uyandıracaktır. Eğer devam ettirilmezse, yarardan çok zarar verebilir ateizme. Politik olarak başlatılan bu momentum devam etmek zorundadır.

Her doğru bildiri kucaklanmaz. Kabul edilmez. Onaylanmaz. İzlenmez. Uygulanmaz. Bazıları hiç kabul edilmemelidirler. Bu da onlardan biridir.

Kendisini bilmeseydim, biraz tanımasaydım, zırvalamış bile diyebilirdim. Ama bu onun yaklaşımı.. Diğer ateistler farklı düşünebilir ve bu sorunlara farklı çözümler arayabilir. Richard Dawkins gibi aşırı uçlarda yer alan ateistlere de ihtiyacımız olabilir. Çünkü ateistlerin din sorununa olan çözümleri hiç kuşkusuz oldukça geniş bir yelpaze oluşturur. Ben şahsen Richard Dawkins'in bu yaklaşımını tutmuyorum. Nedenlerini de yazdım. İsteyen istediği kadar desteklesin. Bu herkesin hakkı. Ben desteklemiyorum. O da benim hakkım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...