Jump to content

Bizi Risale-i Suni Nurlar değil, ancak Aydınlanma teslim alır.


Recommended Posts

Küçük çocukları kandırmayın, gelin bizi kandırın. Gelin kerameti küçük çocuklara değil, bize üfürün.

Mucizeler ayrıdır. Kuran 'biz Kureyşlilere mucize göstermedik' derken, siz kim oluyorsunuz da Kuran'da bile şekli, biçimi, içeriği, atfı geçmeyen bir mana uyduruyor (KERAMET) ve o manalara da 1 milyon tane daha ekleyip, manalar ve hurafeler alemi uydurup, Kerameti kendinden gerici Molla taifesi ile bizi teslim almaya geliyorsunuz?

Kimsiziniz siz? Siz bizi teslim alamassınız! Ancak ve ancak bizi Aydınlanma teslim alır. O aydınlanma sizin Risale-i Suni NURlarınızdan değil, Allah'ın Güneşinin kendisinden gelir.

Bu insanlık, Dünyada yaşam sahnesine çıktı çıkalı, sizin Nurunuz ile aydınlanmadı . Bu insanlığı aydınlatan tek bir ışık vardı. Onun adı da Güneştir.

Şimdi pardon, çekilin şu Güneşin önünden şu Kendinden kerametli, tuşuna basınca etrafa Keramet saçan, Risale-i Suni Nurlarınızla birlikte de, Allah'ın Güneşinin önünü kesmeyin.

Marş marş, yavaş yavaş İran'a mı gidiyosunuz, Arabistan'a mı yavaş yavaş kayın oraya doğru, bu ülke KÜFFAR ülke değil. Sizin hocanızın eski dini ve Arapların Putları Küffar.

Bu millet eskiden de tek bir Tanrıya inanırmış, öle kız mız da gömmez taşlamazmış, ya da helvadan PUT yapmazmış, ya da Hocanızın etniğinin eski Kürt Dinindeki gibi TAVUS kuşlarına KERAMET gözü ile bakmazmış.

Şimdi o eski Arap hurafeleri ve eski Kürt dini delilikleri (Tavus kuşuna kutsallık atfetme) ile soslanmış (Said Tavus kuşundan bol örnek verir) Risale-i Suni Nurlarınızı çekin alın 7 yaşındaki çocukların tabağından, o eski Kuffar vatanlarınıza götürün, Şeytan orda, burda Şeytan burda küfür yok. Haydi Marş Marş.

Bu arada tabiki hatırlatalım, Risale-i Suni Nurlara göre 'Atatürk İslam Dccali, Sufyandır'. Bu da sizin önce Atatürk düşmanı sonda da Aydınlanma düşmanı olduğunuz anlamına gelir. :acute: Canı yanan Nurcu, en son cümlenin altından kalkabilicek yüreğe sahipse, gelsin burada bu pisliği temizlesin. <_<

tarihinde inevitablen tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu arada tabiki hatırlatalım, Risale-i Suni Nurlara göre 'Atatürk İslam Deccali, Sufyandır'.

Bu da sizin önce Atatürk düşmanı sonra da Aydınlanma düşmanı olduğunuz anlamına gelir. :acute: Canı yanan Nurcu, en son cümlenin altından kalkabilicek yüreğe sahipse, gelsin burada bu pisliği temizlesin. <_<

Bu nurcu takımı Atatürk'e ayrıca şöyle der :

- Topal Tagut ...

- Beton Kemal ...

- Kör Deccal ...

- vs ...

***

Yarasaların aydınlıktan korkmasını anlarım , hatta anlayış da gösteririm , velakin fütursuzca aydınlığın önünde engel teşkil etmesine bir dakikalığına da olsa tahammül edemem , etmek zorunda da değilim .

O dakika kafasına vurur , canına okurum .

Sanki yarasaları elime sayarak mı verdiler ?

Neticede işe yaramaz yarasa işte , karanlıkta yaşayıp aydınlıktan korkan yarasa , ekmek derdinde olan oradaki buradaki zavallı sinekleri avlayıp yiyerek yaşamını idame ettiren yarasa ...

Pişirsen eti yenmez , düşünmesi dahi insanın midesini kaldırmaya yeter .

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu nurcu takımı Atatürk'e ayrıca şöyle der :

- Topal Tagut ...

- Beton Kemal ...

- Kör Deccal ...

- vs ...

***

Yarasaların aydınlıktan korkmasını anlarım , hatta anlayış da gösteririm , velakin fütursuzca aydınlığın önünde engel teşkil etmesine bir dakikalığına da olsa tahammül edemem , etmek zorunda da değilim .

O dakika kafasına vurur , canına okurum .

Sanki yarasaları elime sayarak mı verdiler ?

Neticede işe yaramaz yarasa işte , karanlıkta yaşayıp aydınlıktan korkan yarasa , ekmek derdinde olan oradaki buradaki zavallı sinekleri avlayıp yiyerek yaşamını idame ettiren yarasa ...

Pişirsen eti yenmez , düşünmesi dahi insanın midesini kaldırmaya yeter .

Bizi güneşin ışığı teslim alır, bizi Risale-i Nurun suni ışığı teslim alamaz. Bizi ancak Aydınlanma teslim alır. Aydınlanma hareketi pek ala Allah'ın Nurunu tamamlama süreci olabilir. 'Biz onlara yerden bir dabbe çıkarırız da onlara ayetlerimize gereği gibi uymadıklarını anlatır' derken bu gerici molla takımı sadece Kuran'ı düşünüyor fakat orada 'ayetlerimiz' derken tüm evren kastediliyor. Ve Arap dünyasını görüyorsunuz, hep beraber kendileri için seçilmiş olan 'cahillik ve hurafeler' DABBE denizinde yüzüyorlar. Onların dabbesi onları yakalamıştır. Ama bunların haberleri yoktur.

Aynen Kuran'ın dediği şekilde olmuştur. Ne kadar kafalarına basa basa, Cehennem ile korkuta korkuta haber verse de bunlar yine SAPIT mıştır. Bunlar yine kendi içlerine kapanmı ve çökmüşlerdir. Bunlar eskiden helvadan puta tapan takımdı şimdi ise Selülözden yapılmış içi mürekkep dolu matbaa yayınlarına tapıyorlar. Değişen hibirşey olmamıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şualar - Sayfa 361 -

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=361

65: Süfyan ve bir İslâm deccalı, Mustafa Kemâl olduğu Beşinci Şuada anlaşılıyor.

66: Şapka fes gibidir. İman ile hiç alâkası yoktur

67-68: Şapkanın küfür alâmeti ve devam-ı ısrarı da dinsizlik olması üzerinde çok durmaktadır.

Şapkanın giyilmemesi için propagandaya ve kendi tabirlerince mücadele ve mücahedeye giriştikleri görülmektedir.

69: Nur talebelerinin şapka giymeyerek bere giydikleri müşahede edilmiştir.

70: Şapkanın küfür alâmeti olması ve sayılması bir iman haline geldiği gibi......

Şualar, Sayfa 313

-Ezcümle, bir hadiste, "âhir zamanda dehşetli bir şahıs sabah kalkar,alnında 'Hâzâ kâfirün' (katıksız kafir) yazılmış bulunur" diye hadis var deyip benden sordular.

Dedim: "Bir acîp şahıs bu milletin başına geçer ve sabah kalkar,başına şapka giyer ve giydirir."

Bu cevaptan sonra bunu sordular: "Acaba o zaman onu giyen kâfir olmaz mı?"

Dedim: "Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat, baştaki iman o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=313

Şualar, Sayfa 334

İkinci esas: Neşriyatı gizlemesi - gizli düşmanlar yanlış mânâ verdirmesin.

Yoksa siyasete ve dünya âsâyişine temas cihetiyle değildir. Hem eski harfle teksir makinesini bir bahane bulmasınlar. Mustafa Kemal'e karşı Nurun tokadı ise HAŞİYE altı mahkeme ve Ankara makamatı bilmiş, ilişmemişler ve bize beraat verdiler ve Beşinci Şua ile beraber bütün kitaplarımızı iade ettiler. Hem onun

fenalığını göstermek, ordunun kıymetini muhafaza etmek içindir. Bir şahsı sevmemesi,orduyu muhabbetkârane senâ içindir.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=334

Şualar, Sayfa 314

Sonra dediler:

"Aynı şahıs bir su içecek, onun eli delinecek ve bu hadise ile 'Süfyan' olduğu bilinecek."

Ben de cevaben dedim: "Bir darb-ı mesel var. Çok israflı adama eli deliktir denilir. Yani elinde mal durmuyor,

akıyor, zâyi oluyor deniliyor. İşte o dehşetli adam bir su olan rakıya müptelâ olup, onunla hasta olacak ve kendisi hadsiz israfata girecek, başkalarını da alıştıracak."

Sonra birisi sordu ki: "O öldüğü zaman İstanbul'da dikili taşta şeytan dünyaya bağıracak ki, filân öldü."

O vakit ben dedim: "Telgrafla haber verilecek." Fakat bir zaman sonra,radyo çıkmış işittim. Eski cevabım

tam değilmiş bildim. Sekiz sene sonra Dârü'l-Hikmette iken dedim:

"Şeytan gibi radyoyla dünyaya işittirecek."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=314

Şualar sayfa 315

Beşinci Şuada sen hiç kalben nedamet etmedin mi ki, onu rakıdan ve şaraptan su tulumbası gibi tâbirlerle tezyif etmişsin?"

Ben onun bütün bütün mânâsız ve yanlış ve dostluk taassubuna mukabil derim: Kahraman ordunun zaferi ve şerefi ona verilmez,yalnız onun bir hissesi olabilir. Nasıl ki ordunun ganimeti, malları,erzakları bir kumandana verilse zulümdür, dehşetli bir haksızlıktır.

Evet nasıl o insafsız, o çok kusurlu adamı sevmemekle beni itham etti,âdeta vatan hâini yaptı. Ben de onu, orduyu sevmemekle itham ediyorum. . Hakikat ise, müsbet şeyler, haseneler, iyilikler cemaate,orduya tevzi edilir ve menfîler ve tahribat ve kusurlar başa verilir.Eski Harb-i Umumîden biraz evvel, ben Van'da iken, bazı dindar ve müttakî zatlar yanıma geldiler.

Dediler ki: "Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel, bize iştirak et.Biz bu reislere isyan edeceğiz."

Ben de dedim: "O fenalıklar ve o dinsizlikler,o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mes'ul olmaz.

Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya karşı kılıç çekmem ve size iştirak etmem."

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=315

Diğer örnekler:

Emirdağ Lahikası, Sayfa 247

Bana hücum eden garazkarların en esaslı sebebi, Mustafa Kemal in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar.

Ben de o garazkarlara derim ki:

Ölmüş gitmiş ve dünyadan ve hükumetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir hadis-i şerifin ihbarıyla Kur'ân a zararlı öyle bir adam çıkacak dediğimi ve sonra Mustafa Kemal o adam olduğunu zaman gösterdi.

Ben de beş yüz seneden beri kahramanlığıyla ve hakperestliğiyle dünyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun şerefini ve zaferini hilaf-ı hakikat olarak M. Kemal e vermediğim için,garazkar dostları, beni yirmi senedir bahanelerle tazip ediyorlar.

Evet, mahkemede ispat ettiğim gibi, "şerefler, müsbet hayırlar,maddi-manevi ganimetler orduya, cemaate verilir, tevzi edilir; kusurlar, menfi icraatlar başa, reise verilir" diye bir kaide-i hakikatle, "Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker başında çalışan cesur zabitlerin zaferleri ve şerefleri Mustafa Kemal e verilmez;

belki kusurlar, hatalar yalnız ona verilir" diye, beni onu sevmemekle itham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve şereflerini kırmakla itham edip, onlara hain-i millet nazarıyla bakıyorum.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...si&Page=247

Emirdağ Lahikası, Sayfa 248

O, beni taltif etmek ve bütün vilayat-ı şarkıyeye vaiz-i umumi yapmak için, Ankara ya istedi.

Ben oraya gittim. Bu gelen üç madde, beni, onun dostluğundan vazgeçirdi. Yirmi sene inzivada azap çektim, dünyalarına karışmadım.

Birinci madde : Bir hadis-i şerifin, ahir zamanda an anat-ı İslamiyenin zararına çalışacak diye haber verdiği adam bu olduğunu ef aliyle göstermesidir. Ben, otuz altı sene evvel o hadisi tefsir etmiştim.

Aynen bu adama manası çıkmış. Mahkemedeki müdafaatımın üçüncü esasında izahı var.

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...si&Page=248

"Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir Hadis–i Şerif'in ihbariyle Kur'an'a zararlı bir adam çıkacak demiştim.Sonra Mustafa Kemal'in o adam olduğunu zaman gösterdi.

Emirdağ Lâhikası

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3669&a

Diyorlar ki:

"Madem sizin elinizdeki nurdur, topuz değildir. Nura karşı muaraza edilmez ve nurdan kaçılmaz ve

nurun izharından zarar gelmez. Neden arkadaşlarınıza ihtiyatı tavsiye ediyorsunuz, çok nurlu risaleleri halklara gösterilmesini men ediyorsunuz?"

Bu suale karşı cevabın muhtasar meâli şudur ki:

Baştaki başların çoğu sarhoş, okumaz. Okusa da anlamaz, yanlış mânâ verip ilişir. İlişmemesi için, aklı başına gelinceye kadar göstermemek lâzım geliyor. Hem çok vicdansız insanlar var ki,garaz veya tamah veyahut havf cihetiyle nuru inkâr eder veya gözünü kapar. Onun için, kardeşlerime de tavsiye ediyorum

ki, ihtiyat etsinler, nâehillerin eline hakikatleri vermesinler.

Hem ehl-i dünyanın evhâmını tahrik edecek işlerde bulunmasınlar.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1330&

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şualar - Sayfa 361 -

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.a...ar&Page=361

(...)

Hem ehl-i dünyanın evhâmını tahrik edecek işlerde bulunmasınlar.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1330&

tebrik ederim,tam oturmuşunuz saidcileri :good:

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Tek satırlık ileti için koca metni alıntılamayalım. Böylece ne forum gereksiz yere şişer, ne de başlığın okunması zorlaşır.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada acımasızca bir eleştiri söz konusu.

Mütedeyyin insanlar alışık olmadığı düzeni gördükleri zaman Atatürk'ü sert bir biçimde eleştirebilirler ya da O'na öcü olarak bakabilirler. Bu bir adaptasyon süreci. Vatansever olup, cephede savaşıp Atatürk'ün söylemlerine karşı olan insanlar olabilir. Vatan haini damgası vurmak çok acımasızca geldi :give_rose:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Burada acımasızca bir eleştiri söz konusu.

Mütedeyyin insanlar alışık olmadığı düzeni gördükleri zaman Atatürk'ü sert bir biçimde eleştirebilirler ya da O'na öcü olarak bakabilirler. Bu bir adaptasyon süreci. Vatansever olup, cephede savaşıp Atatürk'ün söylemlerine karşı olan insanlar olabilir. Vatan haini damgası vurmak çok acımasızca geldi :give_rose:

Mütedeyyin insanlardan kasıt saitcilerse onlar müşriktirler.Hem Hz.Ali'ye nasıl vahiy gelebilir, hem de kucağına düşerek :p Bu nasıl islamdır??

Link to post
Sitelerde Paylaş
Burada acımasızca bir eleştiri söz konusu.

Mütedeyyin insanlar alışık olmadığı düzeni gördükleri zaman Atatürk'ü sert bir biçimde eleştirebilirler ya da O'na öcü olarak bakabilirler. Bu bir adaptasyon süreci. Vatansever olup, cephede savaşıp Atatürk'ün söylemlerine karşı olan insanlar olabilir. Vatan haini damgası vurmak çok acımasızca geldi

Hak veriyorum. İnsanlık hali.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Burada acımasızca bir eleştiri söz konusu.

Mütedeyyin insanlar alışık olmadığı düzeni gördükleri zaman Atatürk'ü sert bir biçimde eleştirebilirler ya da O'na öcü olarak bakabilirler. Bu bir adaptasyon süreci. Vatansever olup, cephede savaşıp Atatürk'ün söylemlerine karşı olan insanlar olabilir. Vatan haini damgası vurmak çok acımasızca geldi

yani kubilayı bile öldürebilirler diyorsun.hadi diyelim bir süreç var. niye bitmiyor? maraş katliamları , malatya katliamları niye devam ediyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

düşmanlık ancak zalimleredir...

düşüncesi inancı kabulleri ne olursa olsun ...

zulme bulaşmayan ve iyiliği tavsiye eden kişilere düşman olunmaz...

risale okuyan insanların genel ahlakı güzeldir...

hırsızlık soysuzluk ahlaksızlık adam öldürme gasp yalan içki kumar gibi kötülüklerden uzak durmaya çalışırlar...

dünyanın her yerinde iyi davranışların ve güzel ahlakın yaygınlaşması için gayret gösterirler...

okullar açarlar yurtlar açarlar yardım kuruluşları oluştururlar...

yani iyilik ve kötülük mücadelesinde iyilik tarafında samimi gayret gösteren kişilerdir...

düşünce ve görüşlerinde bazı katılmadığım noktalar olsa da bunları önemsiz buluyor ve kendilerini destekliyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş
zulme bulaşmayan ve iyiliği tavsiye eden kişilere düşman olunmaz...

risale okuyan insanların genel ahlakı güzeldir...

bence bu bir gizlenmedir.ben üniversiteye gittiğim ilk yıllarda bir zaman nur evlerine gitmiştim.orda belirli bir miktara ulaşınca katliam yapacaklarını söylüyorlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
convert

Üye Profili

Arkadaşım Olarak Ekle

Mesaj Gönder

Başlıklarını Bul

Mesajlarını Bul

mesaj Bugün, 13:18

bence bu bir gizlenmedir.ben üniversiteye gittiğim ilk yıllarda bir zaman nur evlerine gitmiştim.orda belirli bir miktara ulaşınca katliam yapacaklarını söylüyorlardı.

Bu nebiçim bi gizlenmeyse 100yıldır devam ediyor

dedeler ölüyor babalar çocuklar

onlar büyüyor hastalanıyor ölüyor

ama gizlenme devam ediyor

iyide arkadaşım artık kıyamet geldi

ne gizlenmesi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...