Jump to content

topraktan yaratılış.


Recommended Posts

günümüzde ileri teknolojiyle araştırmalar yapan bilim adamları insan bedeniyle ilgili çok şaşırtıcı buluşlar elde ediyolar.bunlardan biride bedendeki dokuların yapısıyla ilgili.insan vücudunda dojularda toplam 26 element bulunur.bunların 6 taneside en çok bulunanlardır.

karbon,hidrojen,okjizen,nitrojen,fosfor,sülfür.bu elementler tüm dokuların toplam yüzde 95 ini oluşturur.oysa kuranda haber verilen çok önemli bir gerçeğin bilimsel kanıtıdır:insanın topraktan yaratılışı.çünkü insan bedeninin nerdeyse tamamını oluşturan bu yapı taşları toprakta serbest yada bileşik halde bulunurlar.ilk insan allahın çamuru şekillendirmesi ve ona ruh üflemesi ile yaratılmıştır.

bu olay kuranda şöyle haber verilir:

sad:

71. Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti.

72."Onu bir biçime sokup, ona Ruhum'dan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın

muminun

12.Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 40
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Popular Days

Top Posters In This Topic

Belki allah değil de Zeus, Uçan Makarna Canavarı falan yarattı onları. Nerden biliyorsun?

Her yerde Zeus yazıyor eski yunanca olarak? Niye hala Zeus'a ibadet etmiyorsunuz? He? Niye??

zeus kim ya.tanımıyorum kendisini.bizim mahallede bi köpek vardı onun ismide zeustu o olabilirmi acaba? ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
Belki allah değil de Zeus, Uçan Makarna Canavarı falan yarattı onları. Nerden biliyorsun?

Her yerde Zeus yazıyor eski yunanca olarak? Niye hala Zeus'a ibadet etmiyorsunuz? He? Niye??

arkadaşım espiri yapmak istiyosanız bura yeri değil.ciddi yorumlar bekliyorum

saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
günümüzde ileri teknolojiyle araştırmalar yapan bilim adamları insan bedeniyle ilgili çok şaşırtıcı buluşlar elde ediyolar.bunlardan biride bedendeki dokuların yapısıyla ilgili.insan vücudunda dojularda toplam 26 element bulunur.bunların 6 taneside en çok bulunanlardır.

karbon,hidrojen,okjizen,nitrojen,fosfor,sülfür.bu elementler tüm dokuların toplam yüzde 95 ini oluşturur.oysa kuranda haber verilen çok önemli bir gerçeğin bilimsel kanıtıdır:insanın topraktan yaratılışı.çünkü insan bedeninin nerdeyse tamamını oluşturan bu yapı taşları toprakta serbest yada bileşik halde bulunurlar.ilk insan allahın çamuru şekillendirmesi ve ona ruh üflemesi ile yaratılmıştır.

bu olay kuranda şöyle haber verilir:

sad:

71. Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti.

72."Onu bir biçime sokup, ona Ruhum'dan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın

muminun

12.Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.

Yani insanda bulunup toprakta bulunmayan bir element varsa o da "ufuruk" e mi dahil oluyor ???

Koskoca allah, sen "ol" deyip evreni yarat ama insani yaratirken topraga ihtiyac duy...Bu akla sigar mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Yani insanda bulunup toprakta bulunmayan bir element varsa o da "ufuruk" e mi dahil oluyor ???

Koskoca allah, sen "ol" deyip evreni yarat ama insani yaratirken topraga ihtiyac duy...Bu akla sigar mi?

çünkü herşeyi bi sebeble yarattıki insanlar araştırsınlar öğrensinler ve düşünsünler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
çünkü herşeyi bi sebeble yarattıki insanlar araştırsınlar öğrensinler ve düşünsünler.

Dusundum mantikli bir aciklama bulamadim. Ya sen?

Soru su: Allah neden topraga ihtiyac duymus? Koskoca evreni yarat ama insan icin "ol" demek yetmesin..Hic mantikli gorunmuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman Mısır, Yunan, Hint mitolojileride doğru topraktan yaratılış mucizesinde... Hem onlar Kurandan binlerce sene önce yazmışlar bu gerçeği..

Dünyanın birbiriyle ilişkisi olmayan yüzlerce kültürün mitolojilerinde insanın yaratılış sorunu hemen hemen aynı şekilde ele alınmıştır.. genelde hepsinin ortak noktası su ve topraktır.. Peki ama neden?

Bu temalar çerçevesinde insanların inanç boyutlarına ilişkin en erken verileri 60.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak insan varlığını irdelediğimizde inanç oluşumunun varoluştan bu yana süregelen bir davranış biçimi olduğunu düşünebiliriz. İnancın orataya çıkmasındaki en önemli etkenler doğa olayları karşısında duyulan korku ve şaşkınlıklardır. Doğaya ilişkin yasaları bilmemekten kaynaklanan bu korkular insanoğlunun açıklamakta zorlandığı bir çok olay karşısında kendisinden güçlü olduğunu düşündüğü bir varlığa sığınma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

İnsan, avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını sürdürdüğü dönemlerde doğa karşısında edilgin durumdadır. Üretim sürecine giremediği için doğanın yarattığı olaylar karşısında neden-sonuç ilişkilerini kavrayabilecek düzeyde değildir. Rastlantısal olayları, rastlantısal nedenlerle açıklamaya çalışmakta ve yine rastlantısal nedenlerle yönlendirme eğilimi içinde olmaktadır. İstenilen birşeyin gerçekleşmesi öncesinde yapılan birşey daha sonra istediklerini yapabilmek için tekrarladıkları davranış haline dönüşmektedir. Dolayısıyla tekrarlanan şeylerin yeniden tekrarlanmasının bir yarar getireceği doğrultusunda inanç geliştirmişlerdir.

Ancak buradaki inancın kaynağı istenilen şeyin elde edilme düşüncesidir. Tarım hayatına başlandığında ise doğa ile düzenli bir ilişki içerine girilmiştir. Doğaya ilişkin gerçekleştirilen gözlemler neden-sonuç ilişkilerini yakalama olanağı sağlamıştır. Çiftçi artık ekininin büyümesinin sihirli hareketlere bağlı olmadığını, yağmura,güneşe ve birtakım mevsim şartlarına bağlı olduğunu zamanla anlamıştır. Böylece ürününün kaderinin yarısının kendi elinde yarısının doğanın elinde olduğunu kavramıştır. Ürünün kaderi ile ilgili kendisine ait bölümünü kontrol edebilirken doğaya ilişkin bölümünü kontrol edemediği için, onu kontrol edebilecek güçlü bir varlığa ihtiyaç duymuştur. Bu durum tanrı inancını ortaya çıkarmıştır. İnsanoğlu bitkilerin yaşam sürecini izleyerek bağlantı kurmaya çalışmıştır. Bir bitkinin ölmüş gibi gözükmesine rağmen bir mevsim sonra canlanması, yeniden doğması yada yoktan varolması en temelde doğurucu özelliğinden de kaynaklı olarak 'toprak ana' fikrini ortaya çıkarmıştır.

Hayvanlardan ve insanlardan farklı olarak bitkilerin ölümden sonra yeniden dirilmeleri, insanın ölümle birlikte toprağa verilerek toprağın derinliklerinde yeniden yaşama kadar kalacakları fikrini doğurmuştur. Tüm bu süreçler, aynı zamanda yaradılış ile ilgili sorgulamalarıda beraberinde getirmiştir. Ve insanın aklında dört temel soru yaradılışla ilgili olarak oluşmuştur :

· a) Evrenin yaratılışı

· Dünyanın yaratılışı

· c) Erkeğin-insanın yaratılışı

· d) Kadının yaratılışı

Özellikle insanın yaratılışı konusunda kullanılan malzemede ortak bir yargıya varmıştır o da "Toprak"tır. Yaratıcı, topraktan biçimlendirdiği insana ruh vererek onu canlandırmıştır. Yine onun bir parçasından hareketle ama erkeğe eş olması düşüncesiyle kadını yaratmıştır. Tüm pagan ve semavi dinlerde benzer bir inanış egemendir. Sonuçta bu inanışında kaynağı insanın kendi varoluşunu açıklamaya duyduğu ihtiyaçtır.

Evet neden topraktan, kilden, çamurdan yaratılış fikrini toparlarsak toprak can verir, hayat verir. Arkaik düşüncede insan bunu gözlemlemiş. Toprağın bağrından sürekli hayat fışkırdığını görmüş ve kendi varoluşunuda toprağa bağlamıştır.. Aynı şekilde ölen canlılarında toprağın içinde yitip gittiği fikrinide göz önünde bulundurmuştur..

Yunan mitolojisinde, bütün tanrıların Gaia’dan, yani Toprak’tan türediği, bu yüzden de toprağa “Toprak Ana” dendiğini anlatılmaktadır. Ezra Erhat, Hesiodos’un Thegoia isimli kitabından aşağıdaki bölümü alıntı yaptıktan sonra Gaia’yı şöyle anlatıyor:

Toprak bir varlık yarattı kendine eşit:

Dört bir yanını saran Uranos, Yıldızlı Gök’ü, tlu tanrıların sürekli, sağlam yurdunu

yüksek dağları yarattı sonra,

koyaklarında tanrılar oturan dağları.

Sonra denizi yarattı, ekin vermez denizi:

Azgın dalgalarıyla şişen pontos’u.

Kimseyle sevişip birleşmeden yaptı bunu.”

“Zamanla Gaia’nın mythos’ta yeri ve önemi değişmiş, kozmik nitelikteki Ana Toprak, dinde daha belirli birer tanrıça olarak görülen, bir yandan Demeter, öte yandan Kybele gibi toprak ve bereket tanrılarına yer vermiştir.” (Ezra Erhat, Mitoloji Sözlüğü. Mitoloji Sözlüğü sf. 115)

Bana göre Gaia, Makrokozmos’un (büyük dünya’nın) içinde yer alan dağ büyüklüğündeki bir toprak parçasının, yani mikrokozmos’un (küçük dünya’nın) adlarından biridir. Yüzlerce ismi olan bu dağ (Gaia), Dünyanın dini merkezi, yani Kozmik Mabedin bünyesinde bulunduran dağdır, dolayısıyla da “İlk Kıble”dir.

Canlıları bünyesinde barındırarak onlara tıpkı bir Ana gibi yaşam ortamı sağlayan toprak, dişi bir insanla özdeşleştirilmiş ve ona “Toprak Ana” (mit.Gaia) adı verilmiştir. Çünkü Gaia hem tabii, hem de suni (üzerine resmedilenleri de doğurdu sayıldığından) bir doğurgandır ve bir kadının sahip olduğu özelliklerin tümüne sahiptir. Örneğin, Onun iç kısmına (bir kadının iç organları gibi), mağara, dehliz ve labirent, yüzeyine de devingen semboller resmedilerek insanların yaşamlarını nasıl idame ettirmeleri gerektiği anlatılmış, ve hatta bu çok gizli olayın insanlar tarafından fark edilebilmesini sağlayacak bilgiler din, mitoloji, efsane ve destanlarla bizlere ulaştırılmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

muhammed bu dediklerin modern teknolojilerle donatılmış bilimle aynı kategoriye giremez dostum.peki bu zibidiler neden toprak içindeki maddeleri yazmamışlar. :P . neden insandada aynıları var diyememişler.bu teori çürük dostum.başla şeyler aramalısın

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ama yine problem var cunku bu insani uc asamada yaratmis anlamina geliyor. Once toprak, sonra suyla karistirma islemi, sonrada UFURME ....

Yani tek asamada yapmaya gucu yetmemis...

bilim burda allah ın gücünü sorgulamamıştır arkadaşım.kuranın 1400 yıl önce ışık tuttuğu bi gerçeği ortaya çıkarmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet neden topraktan, kilden, çamurdan yaratılış fikrini toparlarsak toprak can verir, hayat verir. Arkaik düşüncede insan bunu gözlemlemiş. Toprağın bağrından sürekli hayat fışkırdığını görmüş ve kendi varoluşunuda toprağa bağlamıştır.. Aynı şekilde ölen canlılarında toprağın içinde yitip gittiği fikrinide göz önünde bulundurmuştur..

evet bu sözde olduğu gibi ozamanki toprak konusu sadece tahmindir.içindeki maddeleri açıklayamamışlardır.fakat modern bilim bunları ayrıntısiyle açıklamıştır

saygılar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ortada 1400 yıllık ışık falan yok..

Bilgelik Tanrısı, kilden şekiller yapıyor ve Tanrıça'ya şöyle sesleniyor:

"Ey annem! Adını vereceğin yaratık oldu.

Onun üzerine Tanrıların görüntüsünü koy

Dipsiz suyun çamurunu karıştır.

Kol ve bacakları meydana getir.

Ey annem! Yeni doğanın kaderini söyle!

İşte o bir insan."

Aha bak 5000 yıl önce ne demiş Sümerliler...

Madem Allah ol diyince oluyorda neden maddeye ihtiyaç duymuş.. Hem çamur, hem cıvık çamur, hem pişmiş toprak... Karar versin artık madde bağımlısı Al İlahınız..

Maymunlarda da toprakta olan maddeler mevcut, domuzlardada... Sizin dinci zibidiler bunu atlamışlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
ne saçmalıyon kardeşim.nedemek toprak yeterlimi olmamış.çocuklar bile güler bu lafına.

Evreni ol demesi ile yaratabilecek Allahin

İnsani yaratirken direk toprak değilde, sanki bir insan gibi şekil vermesini kolaylaştıracak çamuru kullanmasi

bana tamamen insan eylemi benzetmesini çağrıştırıyor....

İnsanda toprakdan bir şekil yapamaz ama çamurdan yapabilir...

anlatabildim mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...