Jump to content

İşte sizlere Kepazei Nur İlmi


Recommended Posts

Aslında bu kitapa kepazei nur ismi daha çok yakışıyor.. Az sonra bu kepazeler kitabından sizlere o 3 ayda her türlü ilimi öğrenmiş şahsın dudak uçurtan bilimsel açıklamalarını yazacağım.. Şimdiden uyarayım bu kadar bilimsel yazı size ağır gelebilir ve sizi bunalıma sürükleyebilir.. 

Şimdi bu SaiT her şeyi biliyormuş.. 3 ayda öğrenmiş bütün kainatın ilmini.. Her konuda sorulan sorulara anında cevap verirmiş.. 

(Tarihçe-i Hayat, c. II, s. 2123-2124, İctimâi Reçeteler I, 11), adam sadece bilimsel yazmamış, bu bilimsel yazılarını okuyunca insanlara şifa ve rahmette veriyormuş.. (Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, 92) 

Eee ne de olsa bunlar Kuranla aynı yerden geliyormuş SaiT e göre.. (Şualar, Birinci Şua, Yirmi dördüncü Ayette geçen; “Kur’an’ın gizli hakikatleri Risale-i Nur ile birlikte bize iniyor!!…”)

Neyse biz o dudak uçurtan günümüze kadar hiç bir bilim adamının bulamadığı SaiT in zırvalarına göz atalım.. Ama önceden bu zırvaları okuyan ve buna inanan Nurcular insanlık yararına hangi buluşları gerçekleştirmişler diyede bir soralım.. 

Kepazei Nur dan 15. bölüm

"-Andolsun ki biz, dünya göğünü, kandillerle süsledik ve şeytanlara birer taşlama kıldık onları."  Bu ayetin yorumu yapılırken şöyle giriliyor konuya:

"-Ey kozmoğrafyanın ruhsuz meseleleriyle zihni darlaşan ve aklı gözüne inen, şu âyetin büyük sırrını, o sıkışmış zihinde yerleştiremeyen mektepli efendi! Şu âyetin semasına yedi basamaklı bir merdivenle çıkılabilir." 

Bu arada bilimi ve bilim öğrenmeye çalışanları küçümseyen üslûbuna özellikle dikkat çekerim.. 

Birinci basamak diye devam ediyor SaiT. "-Kâinatı düşünmeye, kavramaya, Tann'nın buyruklarını ve çeşitli görevleri yerine getirmeye; insanlar ve cinler yetmez. Bunun için, başka varlıklar da gereklidir. İşte bu varlıklar, melekler ve ruhaniyetlerdir."

Bu anlatış biçimi, ne akla uyar ne de dine uyar. Neden akla uymadığı açıktır. Hiçbir akıl, meleklerin ve ruhaniyetin varlığına bu yolla ulaşamaz. Bu, bir. İkincisi, dünyamızdaki şuurlu yaratıkların dışında, görev ve sorumluluk yüklenecek varlıklar bulunacağını akıl kabul etmez. Melekleri ve ruhaniyetleri bu şekilde ispat etmeye kalkmanın neden İslam a uymamasıda ayrı bir meseledir. Zira Kuran da Tanrı'ya ibadet için yalnızca insanlar ve cinlerin yaratıldığı belirtilir; yani ibadet sorumluluğu, yalnızca insanlara ve cinlere yöneltilir.

İkinci basamakta ne anlatmak istediği aslında tam belli değil.. Ama aşağı yukarışöyle: "Gökle yer arasında bir bağlantı var. Onun için göktekiler, yeryüzüne, yeryüzündekiler de göklere çıkabilirler. Yalnız göklere çıkabilmek için - ruhlar gibi hafif olmak gerekir."

Yerle gök arasında bir bağlantı, gidilip gelinebilecek bir yol varmış. O yoldan gidilirse ve ruhlar gibi de hafif olunursa, göğe çıkabilirmiş. Önce sormak gerek: Gökle kastedilen nedir? Uzay mı, ay mı, güneş mi, yıldızlar mı?

SaiT' in kafasında "Gök" diye bir varlık biçimlenmiş. O da tutmuş, dünyayı bir yana; o mevhum varlığı da bir yana koyup karşılaştırmış ve bunları bir hükümetin iki ülkesine benzetmiş; ne yapsın, adamın uzay konusunda ve uzayda nelerin bulunup bulunmadığı hakkında bir bilgisi yok ki, böyle bir benzetmenin komik olacağını kavrayabilsin de kitabına koymasın.

Zavallı deli yaşasaydı şunu sorardık.. Günümüzde gök yüzüne çıkan uzay araçları o dediği yolu mu takip ediyorlar ve yükselirken ruh halini alıp hafifleyip mi yükseliyorlar?

Evet devam edecek bu muhteşem 3 ayda öğrenilen ilim irfan kepazelik üreten zihnin dudak uçurtan açıklamaları.. Ama şunu merak ediyorum.. Hadi SaiT deliydi zırvaladı durdu da ona inanan bunca salağa ne oluyor? Ha hemen biz salak değiliz diyeceksiniz ok tamam o zaman bu deli SaiT in ilim fışkıran bilgileri ile ne bilime ne gibi katkılarınız olmuştur onu açıklayınız...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 88
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

ON BEŞİNCİ SÖZ

"And olsun ki, dünya semasını Biz kandillerle süsledik ve şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık." Mülk Sûresi, 67

EY KOZMOĞRAFYANIN ruhsuz meseleleriyle zihni darlaşan ve aklı gözüne inen ve şu âyetin azametli sırrını o sıkışmış zihninde yerleştiremeyen mektepli efendi! Şu âyetin semasına yedi basamaklı bir merdivenle çıkılabilir. Gel, beraber çıkacağız.

BİRİNCİ BASAMAK

Hakikat ve hikmet ister ki, zemin gibi semavatın da kendine münasip sekeneleri bulunsun. Lisan-ı şer'îde, o ecnâs-ı muhtelifeye "melâike ve ruhaniyat" tesmiye edilir.

Evet, hakikat öyle iktiza eder. Zira, zemin, küçüklüğü ve hakaretiyle beraber, zîhayat ve zîşuur mahlûklardan doldurulması ve ara sıra boşaltılıp yeniden zîşuurlarla şenlendirilmesi işaret eder, belki tasrih eder ki, şu muhteşem burçlar sahibi müzeyyen kasırlar hükmünde olan semavat dahi zîşuur ve zevi'l-idrak mahlûklarla doludur. Onlar dahi, ins ve cin gibi, şu âlem sarayının seyircileri ve şu kâinat kitabının mütalâacıları ve şu saltanat-ı Rububiyetin dellâllarıdırlar. Çünkü, kâinatı had ve hesaba gelmeyen tezyinat ve mehâsin ve nukuş ile süslendirip tezyin etmesi, bilbedâhe, mütefekkir istihsan edici ve mütehayyir takdir edicilerin enzârını ister.

Evet, hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir. Halbuki, ins ve cin, şu nihayetsiz vazifeye, şu haşmetli nezarete ve şu vüs'atli ubudiyete karşı milyondan birisini ancak yapabilir. Demek bu nihayetsiz ve mütenevvi vezaife ve ibâdâta, nihayetsiz melâike envâı ve ruhaniyat ecnâsı lâzımdır.

Bazı rivâyâtın işârâtıyla ve intizam-ı âlemin hikmetiyle denilebilir ki, bir kısım ecsâm-ı seyyare, seyyarattan tut, ta katarâta kadar, bir kısım melâikenin merâkibidirler. Onlar bunlara izn-i İlâhî ile binerler, âlem-i şehadeti seyredip gezerler. Hem denilebilir ki, bir kısım ecsâm-ı hayvaniye, hadiste "tuyurun hudrun"1 tesmiye edilen Cennet kuşlarından tut, ta sineklere kadar, bir cins ervâhın tayyareleridirler. Onlar, bunların içine emr-i Hak ile girerler, âlem-i cismâniyâtı seyran edip o cesetlerdeki hasselerin pencereleriyle cismânî mucizât-ı fıtratı temâşâ ederler.

Elbette, kesafetli topraktan ve küdûretli sudan mütemadiyen letafetli hayatı ve nuraniyetli zevi'l-idraki halk eden Hâlıkın, elbette ruha ve hayata münasip şu nur denizinden ve hattâ zulmet bahrinden bir kısım zîşuur mahlûkları vardır. Hem çok kesretli olarak vardır. Melâike ve ruhaniyatın vücutlarına dair Nokta namında bir risalemde ve Yirmi Dokuzuncu Sözde iki kere iki dört eder derecesinde bir kat'iyetle ispat edilmiştir. Eğer istersen ona müracaat et.(On Beşinci Söz - s.69 )

1:Müslim, İmâra: 121; Ebû Dâvud, Cihad: 25; Tirmizi, Tefsîru Sûreti: 3:19; İbn-i Mâce, Cenâiz: 4, Cihad: 16, Dâremî, Cihad: 18; Müsned, 6:386.

İkinci basamak...

--------------------------------------------------

Yukarıdaki ayeti Bediüzzaman 7 başlıkta tefsir etmiştir.

Konuyu tam anlamak için tümünü okumak gereKir

sadece yukarıdaki paragrafa gelecek ollursak Esas maksad Dinsizlerin çok defa sordukları sorulardan birine cevap

bu nedenle tam denk gelmiş o soru şudur:

Dünya küçüklüğü ile birlikte Kainatın çok büyük yaratılmış olmasında (haşa) abes değilmidir?

Yukarıdaki paragrafı anlayabilmek için bazı gerçekelri bilmek gerkir çoğu dinsiz cahilliğinden yada umursamadığından bilmez nedir o gerçekler?

Dünya ve Güneş sistemi evrendeki bir çok galaksiden biri olan samanyolu galaksisinde bulunur

samanyolu galaksisisnde ort 250 milyar yıldız bulunmaktadır

Samanyolu galaksisinin çapı 100bin ışık yılı kadardır

Samanyolu galaksisi orta boy yada küçük bir galaksidir ki

en yakın Andromeda galaksisi kabaca samanyolundan 1000kat daha büyüktür

Şimdi tüm bunların ışığında Dünyanın evrende uzayda nekadar cüzi bir yer kapladığı

ve evrenin nekadar geniş olduğu biraz akla yakınlaşmış olabilir.

İşte bu noktada Cenabı Hak kendini tesbih ve takdis etmek üzere yarattığı ve dünyada bulunan o kadar

ins cin melaike ve ruhaniyete bedel evrenin her köşesinde de bu tür varlıkları halk etmiş bu nedenle:

Hakikat ve hikmet ister ki, zemin gibi semavatın da kendine münasip sekeneleri bulunsun. Lisan-ı şer'îde, o ecnâs-ı muhtelifeye "melâike ve ruhaniyat" tesmiye edilir.

İnsanlar uzaya çıktı marsa robot gönderdi bu yaratıkları görmedi denebilir

elbette insan gözü 7000-11000Angstrom dalga boylu ışıkları görür algılar

insan kulağı 20000-220000hertz frekanstaki sesleri duyar onların gözükmemesi olmadıklarına delil olmaz

Nasıl suda ve toprakta gözle görülen ve görülemeyen binler milyonlar canlı var ve Cenabı Hakkı

tesbih ediyor onun gibi tüm evrendede bu vazifeyle vazifeli Cenabı Hakkın ibadı mevcuttuır

Melaike ve ruhaniyetin isbatının yapıldığı Nokta risalesi ve 29.söze bakılması tavsiye edilmiş.

Yani neticede kainatta boşluk yok abesiyet yok daima hikmet ve HİKMETLİ FAALİYET VAR.

Daha mesele geniş ama vaktim yok maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş
ece yukarıdaki paragrafa gelecek ollursak Esas maksad Dinsizlerin çok defa sordukları sorulardan birine cevap

bu nedenle tam denk gelmiş o soru şudur:

Dünya küçüklüğü ile birlikte Kainatın çok büyük yaratılmış olmasında (haşa) abes değilmidir?

Yukarıdaki paragrafı anlayabilmek için bazı gerçekelri bilmek gerkir çoğu dinsiz cahilliğinden yada umursamadığından bilmez nedir o gerçekler?

Dünya ve Güneş sistemi evrendeki bir çok galaksiden biri olan samanyolu galaksisinde bulunur

samanyolu galaksisisnde ort 250 milyar yıldız bulunmaktadır

Samanyolu galaksisinin çapı 100bin ışık yılı kadardır

Samanyolu galaksisi orta boy yada küçük bir galaksidir ki

en yakın Andromeda galaksisi kabaca samanyolundan 1000kat daha büyüktür

Şimdi tüm bunların ışığında Dünyanın evrende uzayda nekadar cüzi bir yer kapladığı

ve evrenin nekadar geniş olduğu biraz akla yakınlaşmış olabilir.

İşte bu noktada Cenabı Hak kendini tesbih ve takdis etmek üzere yarattığı ve dünyada bulunan o kadar

ins cin melaike ve ruhaniyete bedel evrenin her köşesind

hast...

bunlar şimdi risalei nurdamı var?

Link to post
Sitelerde Paylaş
AhmetBaha,

foruma yabıncı dile yazılmış, kimsenin anlamadığı bir deliye ait zırvaları taşımayın. Ayet'in tefsirini Elmalılı gayet güzel bir Türkçe ile yapmıştır, delinin anlaşılmaz sayıklamaları yerine onunkini getirseniz daha fazla kişi anlardı.

Ayrıca yazının sonuna, radyonun içinde cinler var diyen zır cahile aitmiş gibi yazı eklemek, onun kör cahil olmadığını kanıtlamaz. Sizin sahteci olduğunuzu kanıtlar. Deli o mevzuları nereden bilecek?

sizin kutsal kitabınızda yabancı dilde yazıldı unutmayın. darwin kalkıpta veya o ünlü ateist profesör kitapları türkçe yazmıyor.

birde merak ettiğim bir şey var cinleri melekleri ve ruhanileri inkar ediyorsun.

cansız bir atomun koca bir kainatı yarattığına inanan siz ateistler neden o zaman atomunuz melek veya cini oluşturamasz. mutasyon geçirir ve ışık parlaklık süreti alabilir. balki de sizin şu an inkar ve retettiğiniz cinler ve perileri yarın veya ileride evrim (mutasyon geçirip onlardan birine dönüşebilirsiniz :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

...... Aynı günde bir mektubu elime geçti, açtım. Marangoz Ahmed’in gönderdiğimiz mektubları arkadaşlara gecede okumak zamanında, iki çekirge mektubun başına gelip ta bitinceye kadar dinlemelerini gördüm. Bir kaç gün evvel bir mektubu yazarken iki güvercin mektubun makbuliyetini ve müjdeci serçe ve kuddüs kuşlarının müjdelerini tasdek ettikleri gibi; marangozun iki çekirgeleri de güvercinleri ve müjdeci kuşları tasdik ederek, biz dahi Risale-i Nuru tanıyoruz diye, lisan-ı halleri ifade ediyor diye lâtif ve mânidar tevafuk olmuş (Emirdağ Lâhikası I, 63, Yirmiyedinci Mektup)

Şimdi bunları sokaktaki sıradan bir vatandaş söylese doğrudan tımarhaneye kapatılır.Gel gör ki güzel yurdumda bunu söyleyen insana evliya gözüyle bakılıyor..Elalem fezada halay çekiyor biz de yukarıdaki satırlara inanalara laf anlatmaya çalışıyoruz..

Link to post
Sitelerde Paylaş
sizin kutsal kitabınızda yabancı dilde yazıldı unutmayın. darwin kalkıpta veya o ünlü ateist profesör kitapları türkçe yazmıyor.

birde merak ettiğim bir şey var cinleri melekleri ve ruhanileri inkar ediyorsun.

cansız bir atomun koca bir kainatı yarattığına inanan siz ateistler neden o zaman atomunuz melek veya cini oluşturamasz. mutasyon geçirir ve ışık parlaklık süreti alabilir. balki de sizin şu an inkar ve retettiğiniz cinler ve perileri yarın veya ileride evrim (mutasyon geçirip onlardan birine dönüşebilirsiniz :huh:

İşte sizin beyninizin kıyaslaması ancak bu kadar olur.. O bilimsel bir kitaptır ve bütün dünyada üniversitelerde okutulmaktadır..

Ayrıca hiç birmiz getiripte İngilizce alıntılarını buraya asmıyoruz.. 

Öncelikle kim melek ve cini görmüş ki atom un oluşturduğunu iddia ediyorsunuz? Kaçtane melek ve cin bilimsel olarak incelenmiş? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
... İşte bu noktada Cenabı Hak kendini tesbih ve takdis etmek üzere yarattığı ve dünyada bulunan o kadar

ins cin melaike ve ruhaniyete bedel evrenin her köşesinde de bu tür varlıkları halk etmiş bu nedenle:

Hakikat ve hikmet ister ki, zemin gibi semavatın da kendine münasip sekeneleri bulunsun. Lisan-ı şer'îde, o ecnâs-ı muhtelifeye "melâike ve ruhaniyat" tesmiye edilir....

AhmetBaha,

İlgili illetinizin (evet, ileti değil; İLLET olarak adlandırıyorum yazdıklarınızı. Siz müslümanların son dönemlerde yakalandığınız ortak illetlerden biridir, inandığınız kitabın ne söylediğini unutup, onu çürütecek iddialarla onu savunmaya çalışmak...) sadece şu kısmını ele alayım dedim. Hani biz cımbızcıyız ya, cımbızlayayım dedim. Ama ondan önce, senin savunusunu yapmaya çalıştığın ve zırvalıklarınızın ana kaynağı olan Kuran'dan birkaç alıntı yapayım istiyorum, okuma ve anlamaya çalışma zahmetine katlanırsanız tabii.

Kuran, yerin ve göklerin yaratılmasıyla ilgili bak neler diyor:

ARAF /54 - Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı...

YUNUS /3 - Rabbiniz o Allah'dır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı...

HUD /7 - O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı...

FURKAN /59 - Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır...

SECDE /4 - Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış...

FUSSİLET /9 - De ki: "Siz yeri iki günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız? Bir de O'na eşler koşuyorsunuz ha? O bütün âlemlerin Rabbidir."

KAF /38 - Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık...

HADİD /4 - O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı...

Yani senin Allahın diyor ki: "Ben, yeri ve üzerindekileri dört (4) günde, gökleri iki (2) günde, toplam tüm varlığı altı (6) günde yarattım.

Gerçi her ne kadar;

FUSSİLET /9 - De ki: "Siz yeri iki günde yaratanı gerçekten inkâr edip duracak mısınız? Bir de O'na eşler koşuyorsunuz ha? O bütün âlemlerin Rabbidir."

FUSSİLET /10 - O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler meydana getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört günde belli bir seviyede takdir edip, düzene koydu.

FUSSİLET /11 - Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler.

FUSSİLET /12 - Böylece Allah onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.

ayetleriyle iki günde yeri, dört günde bitki ve hayvanları (rızıkları), iki günde de gökleri; yani toplam sekiz günde tüm varlığı yarattığını iddia ettiği oluyorsa da, bunu Muhammet'in ve ona inananların zeka seviyesine bağışlayıp, es geçiyorum.

Diğer benzer ayetlere gerek yok; "O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı..." (HUD /7) sözünden de anlaşılacağı üzere Allah, insanları imtihan etmek, hangisinin ne yapacağını görüp anlayabilmek için gökleri ve yeri yaratmıştır ve yine burada sözkonusu insan ve onun yaşam koşulları olduğu için yeri (dünyayı) dört (4) günde ve dünya dışındaki diğer tüm maddi varlığı da iki (2) günde yaratmıştır.

Eğer senin değin gibi Allah, "ins cin melaike ve ruhaniyete bedel evrenin her köşesinde de bu tür varlıkları halk etmiş" olsaydı, tüm evreni yaratma süresi olan altı gün içinde dünyanın yaratılma süresi dört gün değil, dört salise bile sürmemesi lazım değil mi?

Dünyadaki insin, kainatın diğer bir köşesindeki insten farklılığı ne olabilir ki, dünyaya 4 gün zaman harcıyor da, diğer tüm yaşam formlarına ve koşullarına iki gün ayırıyor bu Allah?

Tabii ben burada dikkat edersen zırt-pırt "Ol! dedik oldu" diyen bir Allah!tan bahsetmiyorum; "Ol!" demeyle oldur/a/mayan, şu veya bu eylemi (dünyayı, yıldızları, diğer gezegenleri vs. yaratmayı) yine şu veya bu zaman diliminde (devir, gün, saat, dakika vs. sürede) yapabilen bir Allah'tan bahsediyorum.

Şİmdi sorumu daha açık sorayım: İns cin melaike ve ruhaniyete bedel evrenin her köşesinde de bu tür varlıkları halk etmiş olduğunu iddia ettiğin Allah, neden dünyaya 4 gün harcadı da, sözünü ettiğin olası diğer tüm yaşam formlarına ve onların yaşam koşullarına sadece 2 gün harcamış olabilir?

NOT: Burada ilgili kaynakları didikleyip emek veriyor, kafa yoruyorum. "Orasını Allah bilir :crazy: " zırvalarına tahammül edemem artık, ağzımı bozmak istemiyorum...

tarihinde Çakırcalı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Yukarıdaki ayeti Bediüzzaman 7 başlıkta tefsir etmiştir.

Samanyolu galaksisi orta boy yada küçük bir galaksidir ki

en yakın Andromeda galaksisi kabaca samanyolundan 1000kat daha büyüktür

Öyle bir şey yok, desteksiz sallamayın. Andromeda'da Samanyolu'ndan daha fazla (bin kat değil, en çok dört kat) yıldız olduğu sanılsa da, bu iki galaksinin kütlesi birbirne yakındır. Samanyolu'nun kütlesi, 5.8x1011, Andromeda'nınki de 7x1011 Güneş kütlesi kadardır. Yani arada 1000 kat fark yoktur, bu tamamen asılsızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya hu adamın melekleri ve ruhu ispat biçimine baksanıza.. Şu mantığa bakar mısınız.. : "-Kâinatı düşünmeye, kavramaya, Tann'nın buyruklarını ve çeşitli görevleri yerine getirmeye; insanlar ve cinler yetmez. Bunun için, başka varlıklar da gereklidir. İşte bu varlıklar, melekler ve ruhaniyetlerdir."

 

Bu ispatın, hiçbir ilmi, akli ve dini değeri olamaz. Bu ispat biçimi, hiçbir şeye değil, olsa olsa "işkembeye" dayanır. "İşkembe"den rastgele atılmadır bu.

İnsanlar, cinler ibadet için kâfi gelmiyormuş da, meleklerin vb.nin varlığı o yüzden zaruri imiş." Bunu hangi mantık kabul eder? Böyle bir iddiaya karşılık demezler mi ki; "-Tanrı kendisine ibadet edilmesine o kadar muhtaç mıdır? O kadar mı ihtiyacı vardır ki, bir kısım varlıklar ibadet etmeye yetmiyor da, başka varlıkları yaratmak zorunda kalıyor?"

Dinlerin tarifine göre Tanrı ihtiyaçlı olmaktan aridir. İnsanları, ibadetlerine muhtaç olduğu için değil; istediği için (öyle murad ettiği için) yaratmıştır. İbadet sorumluluğunu insanoğluna vermiştir ama, ihtiyaç duyduğu için vermemiştir. Öyle dilediği için vermiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Öyle bir şey yok, desteksiz sallamayın. Andromeda'da Samanyolu'ndan daha fazla (bin kat değil, en çok dört kat) yıldız olduğu sanılsa da, bu iki galaksinin kütlesi birbirne yakındır. Samanyolu'nun kütlesi, 5.8x1011, Andromeda'nınki de 7x1011 Güneş kütlesi kadardır. Yani arada 1000 kat fark yoktur, bu tamamen asılsızdır.

evet sayın arkadaşlar..... bu gibi bilimsel konularla ilgili olarak.... ne olduğu belirsiz kaynaklar yerine kendini bilime adamış olan..... değerli bilimadamlarının açıklamalarına bakmakta fayda vardır....bakınız onlardan bir tanesinin makalesinden alıntı;

""""Bundan yaklaşık 3-4 milyar yıl önce evrensel bir piyango çekilmiş ve büyük bir olasılıkla en büyük ikramiye dünyaya isabet etmiştir. Bu kendi benzerini üretebilen, çoğalabilen, yenilenebilen, değişebilen; fakat ancak belirli koşullar niteliğini koruyabilen canlılığın ilk mayasıdır. Bu eşsiz öz, doğanın eşsiz laboratuvarlarında 3-4 milyar yıl süreyle işlenmiş, dallandırılmış, çeşitlendirilmiş ve geçmiştekini göz önüne almazsak bugün yaşayan yaklaşık 700.000 civarında bitki, 1,500,000 civarında da hayvan türünün ortaya çıkmasına neden olmuştur.""""" bak bilimsel açıklamalara.....yanlız şunu gözden kaçırmamak gerekir bilimin farklı farklı dalları mevcuttur....bu bilimadamı bilimin milli piyongo idaresi şubesindendir....

ayrıca aynı bilimadamının başka bizr makalesinden;

"""""Bugüne kadar doğal evrime bıraktığımız canlı soyunu, bundan böyle insan soyu giderek yapay bir evrimle yönlendirmeye çalışacak. Bunun sakıncalı tarafları da var, verimli olacağı yanları da olacaktır. Üzerinde düşünülmesi gerekiyor... Şimdi yediğimiz domateslerden sebzelerden tutunuz da, adı yeni yeni duyulan meyvelere kadar, bunların hepsi yapay evrim ya da müdahalelerle ortaya çıkmış ırklar, türler ya da alttürlerdir. Bugün sadece yabani lahanadan, ayrı ayrı yenilebilir ve tür düzeyinde, 8 çeşit yeni ve görünüşleri farklı bitkiyi yapay yollarla oluşturabilmişiz. Bunların doğada ayrı yabani formları yok ve hepsi insanın bizzat ürettiği sebzeler. Örneğin brokkoli, marul, kara lahana, lahana gibi... Bunların doğal yollardan oluşması da mümkün, ama doğada bunlar uzun sürede meydana gelebilirler. Oysa, insan evrime müdahale edince, yeni ortaya çıkışlar kısa sürede, ama doğrudan insanın etkisiyle gerçekleşiyor."""""

bakın yukarıdada insanların evrime nasıl müdahale ettiğinin bilimsel kanıtı mevcut.....burada hocalarımız insanın bizzat ürettiği sebzelerden bahsediyor....yanlış anlaşılma olmasın.....

anladın mı şimdi ahmet baha arkadaşım sen böyle bilimsel yayınlar duruken ne diye ne olduğu belli olmayan yayınlarla uğraşıyorsun.....al sana bilim...alsana bilimadamı....bunlarda onun izinden giden bilimaşığı arkadaşlar.......rap diye rap rap...

Link to post
Sitelerde Paylaş
evet sayın arkadaşlar..... bu gibi bilimsel konularla ilgili olarak.... ne olduğu belirsiz kaynaklar yerine kendini bilime adamış olan..... değerli bilimadamlarının açıklamalarına bakmakta fayda vardır....bakınız onlardan bir tanesinin makalesinden alıntı;

""""Bundan yaklaşık 3-4 milyar yıl önce evrensel bir piyango çekilmiş ve büyük bir olasılıkla en büyük ikramiye dünyaya isabet etmiştir. Bu kendi benzerini üretebilen, çoğalabilen, yenilenebilen, değişebilen; fakat ancak belirli koşullar niteliğini koruyabilen canlılığın ilk mayasıdır. Bu eşsiz öz, doğanın eşsiz laboratuvarlarında 3-4 milyar yıl süreyle işlenmiş, dallandırılmış, çeşitlendirilmiş ve geçmiştekini göz önüne almazsak bugün yaşayan yaklaşık 700.000 civarında bitki, 1,500,000 civarında da hayvan türünün ortaya çıkmasına neden olmuştur.""""" bak bilimsel açıklamalara.....yanlız şunu gözden kaçırmamak gerekir bilimin farklı farklı dalları mevcuttur....bu bilimadamı bilimin milli piyongo idaresi şubesindendir....

ayrıca aynı bilimadamının başka bizr makalesinden;

"""""Bugüne kadar doğal evrime bıraktığımız canlı soyunu, bundan böyle insan soyu giderek yapay bir evrimle yönlendirmeye çalışacak. Bunun sakıncalı tarafları da var, verimli olacağı yanları da olacaktır. Üzerinde düşünülmesi gerekiyor... Şimdi yediğimiz domateslerden sebzelerden tutunuz da, adı yeni yeni duyulan meyvelere kadar, bunların hepsi yapay evrim ya da müdahalelerle ortaya çıkmış ırklar, türler ya da alttürlerdir. Bugün sadece yabani lahanadan, ayrı ayrı yenilebilir ve tür düzeyinde, 8 çeşit yeni ve görünüşleri farklı bitkiyi yapay yollarla oluşturabilmişiz. Bunların doğada ayrı yabani formları yok ve hepsi insanın bizzat ürettiği sebzeler. Örneğin brokkoli, marul, kara lahana, lahana gibi... Bunların doğal yollardan oluşması da mümkün, ama doğada bunlar uzun sürede meydana gelebilirler. Oysa, insan evrime müdahale edince, yeni ortaya çıkışlar kısa sürede, ama doğrudan insanın etkisiyle gerçekleşiyor."""""

bakın yukarıdada insanların evrime nasıl müdahale ettiğinin bilimsel kanıtı mevcut.....burada hocalarımız insanın bizzat ürettiği sebzelerden bahsediyor....yanlış anlaşılma olmasın.....

anladın mı şimdi ahmet baha arkadaşım sen böyle bilimsel yayınlar duruken ne diye ne olduğu belli olmayan yayınlarla uğraşıyorsun.....al sana bilim...alsana bilimadamı....bunlarda onun izinden giden bilimaşığı arkadaşlar.......rap diye rap rap...

Eeee ne var şimdi burada.. Ha içinde melekler, Cinler olmayınca tuhafmı kaçıyor bu açıklamalar?

Sen sanırım sana milli piyangodan para çıkma şansı nedir o kafayla düşünüyorsun?

Oysa sorman gereken içimizden birisine piyango çıkma olasılığı nedir olacaktır.. 

Eee böyledüşünmeyince cinlerden, meleklerden medet ummak daha kolaygeliyor.. Ne de olsa beyin sınırlı.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte sizin beyninizin kıyaslaması ancak bu kadar olur.. O bilimsel bir kitaptır ve bütün dünyada üniversitelerde okutulmaktadır..

Ayrıca hiç birmiz getiripte İngilizce alıntılarını buraya asmıyoruz.. 

Öncelikle kim melek ve cini görmüş ki atom un oluşturduğunu iddia ediyorsunuz? Kaçtane melek ve cin bilimsel olarak incelenmiş? 

SENİN EVRİM GEÇİREN AŞAMALARINI GÖREN OLDUMU

sudan çıkarken sürünürken veya maymunken gören varmı ispatla bana. bir dalkavuğun afrikaya gidip maymunu görüp insan zannetmesinden ibaret. işte sizin beyniniz de bu kadar.eğer atom cansız dı ve kendiliğinden canlandıysa yalan söylersiniz .bilimin bir kanunu vardır hiç bir şey ama hiç bir şey yoktan varolamaz.o zaman o atom nasıl oluştu nedir atom birisi mi yaptı yoksa başka biri tarafından mı gönderildi. ne için gönderildi amacı neydi ve ne amaçlıyor. tehlikeli mi tehlikesizmi.neden kainatı ve insanları oluşturdu.neden sadece insan değilde evrime gerek duydu.seneler ve yıllar sonra bu atom denen yaratık bizi ne türlü bir evrime uğratacak.bizi insanlığı var eden bu ataom insanlığın sonu da olabilecekmi .tekrar kendi kendini nasıl diriltecek.

bir kaç bilim adamı gelmiş bir teori (dikkat edin teori---- ıspatlanmamış delili olmayan sadece düşünce bazında)ortaya atmışlar. sizin gibi akıllı ve zeki olduklarını sanan maymun sürüleri hemen buna inanmışlar.belki yarın başka bir teori ortaya atarlar.sen cini görmediğini idda ediyorsun .ama gören binlerce kişi var.ayrıca peygamberlerimiz de dahil buna.elimizde cin ve melek görmüş insanları kanıtlarıyla sunuyorum.

AMA SEN BANA EVRİM GEÇİRMİŞ BİR MAYMUN GÖSTEREBİLİRMİSİN. veya evrimleşmek üzere olan bir maymun.yada ATOMUN SAHİBİNİ GÖSTER BANA

ama ben sana meleklerin ve cinlerin varlığını kitaplarla ve canlı görgü şaitleriyle ispatlarım.

senin o bilimsel dediğin kitabı senin darwin olacak peygamberin afrikada yazmıştır. adamın atomdan ve evrimden haberi varmıydı.o çağlarda bilim ve teknoloji denen şeylerden eser yoktu. atomu parçalara mı ayırmış moleküllerini mi bulmuş protonları mı keşvetmiş.senin o kitap çoktan rafa kalktı.çünkü darwinin evrim teorisi üzerine bimlerce hatasını buldular (çürüttüler). şimdi bilmem kimin profesörün kitabı bir numara olmuş.(yakında o da rafa kalkar)bugünkü bilim adamların ortaya attıkları bir iddadan bir teoriden fazlası değildir.

adamın teki kalkmış darwinin kitabı tüm üniversitelerde okutuluyor diyor. yav akıllı herif kuranı kerim okutulmuyormu binlerce yıldan beri.hemde müslüman olan kendini müslüman olarak kabul edilen kişiler tarafından. daha senin üniversite denen bir bokun yokken kuran medreselerde bağdatta ozamanın oxfordunda okutuluyordu (bundan tam 1400 sene evvel). ne kadar cahil kafalısınız yav halen daha bazı şeylerde direnmekte inat ediyorsunuz.

bizim kitabımız binlerce yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir ve edebiyete kadar da değişmeyecektir.ve sadece üniversitelerde değil dünyanın her köşesinde okuyup okutulacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Eeee ne var şimdi burada.. Ha içinde melekler, Cinler olmayınca tuhafmı kaçıyor bu açıklamalar?

Sen sanırım sana milli piyangodan para çıkma şansı nedir o kafayla düşünüyorsun?

Oysa sorman gereken içimizden birisine piyango çıkma olasılığı nedir olacaktır.. 

Eee böyledüşünmeyince cinlerden, meleklerden medet ummak daha kolaygeliyor.. Ne de olsa beyin sınırlı.. 

Eeee ne var şimdi burada.. Ha içinde melekler, Cinler olmayınca tuhafmı kaçıyor bu açıklamalar?

Sen sanırım sana milli piyangodan para çıkma şansı nedir o kafayla düşünüyorsun?

Oysa sorman gereken içimizden birisine piyango çıkma olasılığı nedir olacaktır.. 

Eee böyledüşünmeyince cinlerden, meleklerden medet ummak daha kolaygeliyor.. Ne de olsa beyin sınırlı.. 

arkadaş sen şakamısın nesin....içinden birine piyangonun çıkmasından bahseden kim.....sen hala abuk sabuk şeylerin peşindesin....bana ne sana çıkacak piyangodan......sen bana şunu söyle....piyangonun katılım şartları ne......kimler neye göre bu piyangoya katılacak......bunu düzenleyen kim.....bu piyangodan ne umuluyor.....böyle bir piyangoya kim ne akla hizmet gerek duyuyor...

ayrıca biz cinden melekten medet umarken.....siz.....eşeğin...ineğin atası ile ortak ataya sahip olmak için kırk takla atıyorsunuz....uydurma piyangolar bile düzenliyorsunuz.....sonrasında üçbeş kemikten medet umuyor.....her boku hücrelere atıyorsunuz...hiçbir kimsenin varlığından haberdar olmadığı (((((hani inananlara diyorsunuz ya hadi yaratanı meleği...cini...ispat edin diye)))) ancak üçbeş bulunan kemiği örnek göstererek bilgisayar destekli uydurma canlı modelleri ortaya atıyorsunuz ((((tamamı ile insan uydurması şekiller.....insanın hayal gücü ile uydurabildiği şekillerden hazırlanan canlı modelleri------ufo tiplemelerinde olduğu gibi----ya anteni olacak ya tepede gözü yani ne uydurursan müsait....yani senin atma kapasitene bağlı)))).....sonrada işi geçen milyon ve milyar yıla bağlıyorsunuz....bu kadar uydurmadan sonra bilimin arkasına geçip bak bunu biz değil bilim veya bilimadamları söylüyor diye nutuk atıyorsunuz......

Link to post
Sitelerde Paylaş
arkadaş sen şakamısın nesin....içinden birine piyangonun çıkmasından bahseden kim.....sen hala abuk sabuk şeylerin peşindesin....bana ne sana çıkacak piyangodan......sen bana şunu söyle....piyangonun katılım şartları ne......kimler neye göre bu piyangoya katılacak......bunu düzenleyen kim.....bu piyangodan ne umuluyor.....böyle bir piyangoya kim ne akla hizmet gerek duyuyor...

ayrıca biz cinden melekten medet umarken.....siz.....eşeğin...ineğin atası ile ortak ataya sahip olmak için kırk takla atıyorsunuz....uydurma piyangolar bile düzenliyorsunuz.....sonrasında üçbeş kemikten medet umuyor.....her boku hücrelere atıyorsunuz...hiçbir kimsenin varlığından haberdar olmadığı (((((hani inananlara diyorsunuz ya hadi yaratanı meleği...cini...ispat edin diye)))) ancak üçbeş bulunan kemiği örnek göstererek bilgisayar destekli uydurma canlı modelleri ortaya atıyorsunuz ((((tamamı ile insan uydurması şekiller.....insanın hayal gücü ile uydurabildiği şekillerden hazırlanan canlı modelleri------ufo tiplemelerinde olduğu gibi----ya anteni olacak ya tepede gözü yani ne uydurursan müsait....yani senin atma kapasitene bağlı)))).....sonrada işi geçen milyon ve milyar yıla bağlıyorsunuz....bu kadar uydurmadan sonra bilimin arkasına geçip bak bunu biz değil bilim veya bilimadamları söylüyor diye nutuk atıyorsunuz......

Şu haline bir bak delinin ve hiç bir şekilde eğitim almamış cahilin sözlerini savunmak için ne durumlarda takla atıyorsun.. Sen resmen bilime çamur atıyorsun.. Varsa o delinin zırvaladığı şeylerin savunacağın tarafı buyur yaz.. Eğer yoksa ya da savunacak söz bulamıyorsan bari gerçek bilim yapanlara bulaşma.. 

İyice kendinizi aşağılamayın.. Var mı şimdi senin o delinin iddialarını savunacak açıklamaların?

Yoksa zırvalamayı kes, demogoji krallığınıda terket.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şu haline bir bak delinin ve hiç bir şekilde eğitim almamış cahilin sözlerini savunmak için ne durumlarda takla atıyorsun.. Sen resmen bilime çamur atıyorsun.. Varsa o delinin zırvaladığı şeylerin savunacağın tarafı buyur yaz.. Eğer yoksa ya da savunacak söz bulamıyorsan bari gerçek bilim yapanlara bulaşma.. 

İyice kendinizi aşağılamayın.. Var mı şimdi senin o delinin iddialarını savunacak açıklamaların?

Yoksa zırvalamayı kes, demogoji krallığınıda terket.. 

benim başlıkla işim yok...... sadece her uydurduğunuz şeye bilimi alet etmenize üzülüyorum.......her konuda sözüm ona bilim konunun tersini söylüyormuş gibi abuk sabuk bilimsel görüşlerde bulunuyorsunuz.....yukarıdaki örneklerdeki gibi....adamın evrenin oluşumu ile ilgili hiçbir bilimsel tezi yok iken....çok bilimsel olsun diye evrende piyango düzenliyor....sende kalkmış onu savunuyorsun...tabiki sırf savunmak için yoksa senin de o piyangocudan farkın yok....size bilimsel verilerinizin ışığında iyi muhabbetler....

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...