Jump to content

Bildiğim yabancı DİL TÜRKÇE


Recommended Posts

İşte böyleee,

AKP ile DTP arasındaki Kürt açılımı Filörtü doruğa çıktı.

Mersin de AKP Şanlı Urfa millet vekili Zülfikar İzolun Akrabasının düğününde ilişki dahada sıcaklaştı.

Nikah şahidi aKP li İzol ile DTP başkanı Ahmet Türkün yeyeni DTP li belediye başkanı Mehmet Türk el ele halay çektiler.

Düğünde dolarlar havalarda uçtu.

Yabancı olmak isteyenlere UĞURLAR ola gelde deme.

Ama kazın ayağı öyle de deyil.

Gerçi ,başbakan içten olmayarak,TC yi sevmeyenlere UĞURLAR ola dediya,kendide istemeyerek ,çünkü o bir politik lafdı.

Oldukcada yuvarlak.

Şimdiiiiiii,alaca kurtlar,sözüm ona ülkücüler,Türk İslam Sentezcileri ve dediklerine göre bu ülkeyi çok seven ümmetciler,GÖKTE KAÇ DELİK OLDUĞUNU GÖREBİLDİLERMİ ACABA?.

Biz kıçımızı yırttık,padışahlar Türk düşmanı diye.

Güney doğu ve dogudaki Türkmenleri şeyhul islamların fetvalarıyla toplu katleden padışahlar,Kürt liderlerine imzalı açık senet vermişlerdi istediğiniz kadar Türkmeni öldürebilirsiniz.Onlarda öldürebildikleri kadar öldürdüler ,tek Türkmen kalmayana kadar.

Bir Kürt ağası şöyle diyordu.

Çok iyi temizlik yaptık.

Türkmenler buralara gelip bir daha tutunamazlar.

Abdulhamit Kürtlere kışlalar yaptırdı istanbulda,buralarda Kürtler eyitildi,silahlandırıldı ve doğuya gönderildi.

Hamidiye kışlaları adı altında ki kışlalarda.

Şimdi ne oldu,Kürtler Türkiyeden ayrılmak istiyorlar.

İsterler tabi.

Sen YARARINI BİLMEZSEN , abtal Kürt dediğin böyle ANANI BELLER.

Çünkü o bölgede Türk deye birini koymadı,koydurmadı BEYİNSİZ Osmanlı.

Şimdi de GEL EŞŞEYİ SUDAN GEÇİR, GEÇİREBİLİRSEN.

Bir zamanların Erzincan valisi arkadaşlarıyla hanımlarıyla Erzincan tarafından Dersim yaylalarına PİKNİK yapmaya giderler.

Yaylada hanımlarına derlerki siz çayları hazırlayın ,sofrayı kurun,biz erkekler şöyle bir dolanıp gelelim.

Epeyi uzaklaşırlar.

Slahlı bir Kürt gurupla karşılaşırlar.

Kürtler sorar,Kimsiniz Loooooooo.

Vali yanıt verir ,ben Erzincan valisi bunlarda arkadaşlarım.

Kürtler sorarlar.

Ulo siz ne ararsız buralarda.

Kadınları söylemeden,erkek erkeye HAVA ALMAYA GELDİK DERLER.

Kürtler kızarlar.

Biz şimdi size hava aldıracaz der,

Olo LİHA der başları.

LİHA demek, vurun demek.

Bunlara bir meydan dayagıki sorma gitsin.

Vali ve avanesi

Etmeyin,agalar,paşalar deyince

Kürtler

Daga gelürsüz Kürt olır AĞAM PAŞAM.

Kürt SEHERE gelür olur,EŞŞEK Kürt.

Liha ,Liha , Liha

Bunları ıyı bir döverler.

Sonra birdaha buralarda görmeyelim sizi Loooooooo derler.

Hemen buraları terk edin deyip Kürtlerde çekip giderler.

Bakarlarki Kürtler uzaklaşıp gitti.

Hanımlarının bulundugu bölgeye dogru yollanırlar.

Hanımlar adamlarını görünce amanin boooooooo,NOLDU SİZE?

Ayı sürüsüylemı dalaştınız der hanımlar.

Vali toplanın gidiyoruz der.

Her Kürdüde suçlıyamayız tabi.

Kürtleri esas azıtan Osmanlının kendisidir.

Baş suçlu OSMANLIDIR.

Tabalarına AYRIM yaparsa , kimine altın kimine KURŞUN atarsa, olacagı budur.

Bugünkü KÜRT sorununu paketleyip buz dolabına koyan Osmanlıdır.

Ermenistana dört elle sarılıp kapıları mutlaka açmak isteyen hükümet,Azarbaycandan ummadıgı tokatı yiyince ahlı basına geldı.

Ermenistanla BALAYI ŞAKKADAN KESİLDİ.

Bakın buda öyle olacak.

Eyer USLU bİR MUHALEFET OLUŞURSA.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 97
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kürtler elimizin altında kalmış son tebadır. Onları elimizin altında tutmalıyız. Onlar sayesinde sanki hala bir imparatorluğumuz varmış gibi kendimizi iyi ve üstün hissediyoruz. Adamlar 15-20 milyon varlar ama ne azınlık ne asli unsurlar. Zavallılar. Akıllarınca onları insan yerine koyacağımızı, haysiyetli bir statü vereceğimizi zannediyorlar. Akıllı olsunlar da efendileri Türkler'e bu ülkede sadece hizmetkar olmaya layık olduklarını bilsinler.

Ne demiş ülkemizin ilk Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt: "Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır, Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı! Dost ve düşman ve hatta dağlar bu hakikatı böyle bilsinler."

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ne demiş ülkemizin ilk Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt: "Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır, Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı! Dost ve düşman ve hatta dağlar bu hakikatı böyle bilsinler."

Helal olsun.

Adam gibi adamlar her zaman olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tolon abi bildiği yabancı dil Türkçeyse bildiği ana dil nedir ? malum kekolar birbirini anlamıyor. hangi mağara dilini biliyor acaba.

xxx, sen bir kazaq türk'ünün ne dediğini anlıyor musun?

tarihinde murteddd tarafından düzenlendi
Hakaret yok, cevap verdiğin ileti de uçacak zaten bi süre daha teşhir edildikten sonra.
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Halk partili adalat bakanı gibiler dümbelekler,bu insanları böyle aşagıladıklarından,yalnız Kürtleride deyil Tüm Türk köylüsünü ,çifcisini,manavı bakkalı zanatkarları aynı gözle görüyorlardı.

Halkın ,halk partisinden YÜZ çevirmesinin nedeni budur.

Halk parti hükümetleri halktan hep almıştır.

Bir zamanlarda bu zorla olmuştur.

Ekinini çıkaran çiftci.

Mahsülünü eve getiremezdi.

Hükümete habar verecen,o gelip alacagını alacak,ancak ondan sonra gerisini çuvallara doldurup eve götürebilirdin.

Napardı bunu hükümet?

Bir zamanlar Osmanlının ordusuna genel kurmay başkanı,ordu komutanları veren Almanya dünyayı işgal etmek için açtıgı savaşı kaybetmiş,Almanyanın her metre karesine 4 bomba düşmüştü.

Bu nedenle Almanyaya yardım olarak alıyordu,buğdaydan,patatesten,sogandan,her üretilenden.

Birinci dünya savaşına Osmanlıyı sokup,parçalanmasına neden olan bir ülkeye yardım etmemek,ayıp olmazmıydı.

Halk partisi Atatürkün kafasında deyil,İsmetin kafasında bir partidir.

Bu partiden ben pek fazla birşey beklemem.

Çocuklugumda bir dag eteyine kurulmuş bir Alevi kürt köyüne gitmiştim,gördüyüm manzara felaketti.

Verimi nerdeyse sıfır taşlı tarlalar.

Korkularından ovalardaki verimli Türk köylerinede inemiyorlardı.

Zamanla korkular kalktığı oranda yakınlasma başladı,köyümüzde Alevi aile 4 iken gittikce çoğalirken sunnilerin sayısıda azalıyordu.

Bugün tam tersi

Köyde 3-4 türk sunni aile var.

Köy artık bir atlama istasyonu,

Gelen birkaç yıl durup batıya göç ediyor.

Türkiyenin birliğini,dirliğini bozan,fazla nufus ve yanlış eyitimdir.

Adam vali olmuşda herkesimin valisi olamamış.

Neymiş çiş yapılan modern çişlik,adamın ıtıkatına ters düşüyormuş.

6 bakanlık kadar bütcesi olan diyanet ve modern milli eyitimin yetiştirdiğ İDARECİLER işte bunlar.

Artık herşeyimiz Allahla hal edilecek.

Yani DUA ilen:-)))))

Her şeyimiz Allaha kalmış.

Ellahu azimuşyan taksiratlarımızı affu magfıret eyleyeeeeeeeeeeeee,Amennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn.

Eyilikleri bize ,kötülükleri düşmanlarımıza Verrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.

Ver Allahım ver.

İster ver,istersende verme:-)))))))

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Türkçe Türkiyede yaşayan herkles için RESMİ dildir.

Kürtce kürtler için ANA dildir.

Benim damat Kürttür.

Kürtcede bilmez.

Anası babası ana dilini öğretmemiş.

Ögrenmekte istemiyor.

Damat çocuklarınada öğretmiyor.

Ama istese ,kimse engelde olmaz.

Şimdiye kadar hiç bir dil yasaklanmadı,yasaklanmasınıda isteyende yoktur.

Türk dilini resmi dillikten atıp Farscayı resmi dil AÇIKLAYAN AFYONLANMIŞ bir SELÇUKLU sltanıda Allaha çok şükürkü içimizden çıkarabildik.

Türkceden başka bir dilin yasaklandıgını ne duydum ne işittim nede okudum.

Türkçenin başına gelen ,hiçbir dilin başına gelmemiştir.

Türkçeyi darağacına çekenlerdeın ikincisi Osmanlıdır.

Bugün,konuştugumuz dilin %26 si Farsçadan %19 uda Arapca kökenlidir.

Acınacak bir dil varsa oda Türkcedir.

Dünya BUDUNLARI birleşmeye giderken bizleri AYRIŞMAYA itenlere yol kapalıdır.

Kimse heveslenmesin.

Bu ülke Türkiyle,Kürdüyle,Arnagutu,Arabı,Acemıyle,Çerkezi,Abazasıyla,Lazı,Çingenesi,Gürc

üsüyle birlikte yaşayacaktır.

Ama istiyoruzki bu yaşam Almanyadaki,Fransadaki yaşam gibi olsun.

Bunun çarası ayrılık deyil.

80 milyon yerine 40 milyon nufus.

Ve adam gibi adam yetiştirecek bir ZİLLİ EYİTİM.

Bu gerçekleştiği an ,Türkiyede Milli gelir en az 25,000 TL dir .

Ama sayın Recep beg(başbakan) EN AZ 3 çocuk yapın diyor.

Reisi cumhurun hanımı açıkladı.

Türkiyede 3,5 milyon sahipsiz çocukvar.

Şimdi siz söyleyin.

Yapılması gerekeni.

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

tolon beg,

almanyadakini istiyorsan oradakinin ne yaptığını örnek alırsın. ''bu dil yasaklı değildir'' deyip de öznel bir örneği getirip ''bunlar isteseler öğrenir ama öğrenimiyor''a getirmek, olsa olsa siyasal körlüktür. zira, ''anadilini türkçe kabul etmeyen, dahası türkçe de olmayan'' bir bireye hangi sıfatla ''senin ana dilin türkçe'' diyebilirsin ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu forumdan çok şey beklediğimi anladım, sanırım hayal kırıklığı yaşıyorum şu aralar.

Ateistforum, benim için bir tür okuldur: Benim için bu forum; felsefeye, mantığa, bilime dair temel ve gayet akıllıca bakış açılarını hazırdan, oturup uzun uzun makaleler hatmetmeye gerek kalmadan öğrenebileceğin, zaman maliyetini inanılmaz düzeyde elimine eden bir forum oldu hep.

Ama bu foruma geldiğimden beri, -bakıyorum da-, yalnız Trajito, Karun, Fuzuli, Astur, deicide, mantik, Ifeelgood vs. -ismini hatırlayamadıklarım da var, mazur görsünler- gibi arkadaşlardan birşeyler öğrenebilmişim. Gerisi daima gereksiz bir nitelik taşıdı/taşımış.

Özellikle -başta deicide olmak üzere-, Trajito, Fuzuli ve mantik'in ciddi katkıları oldu bana. Bu arkadaşların yazıları dışında pek birşey okumamayı öğrenmem gerekiyor sanıyorum.

Şu başlık, nereden alındı bilmiyorum ama, dil felsefesinin harmanlandığı bir Kürt/Kürtçe siyaseti makalesi için olağanüstü derecede uygunluk taşıyabilecek bir başlık. Bunu görür, görmez tıkladım. Tolonbeg'in yazısını içerdiğini fark etmedim, hatta en son mesaj yollayan Albatros arkadaşımızın adını başlığın yanında görünce, bu alanda birşeyler karaladığını düşünerek, şevklenmiştim. Kendisi genç Marksistlerimiz arasında en akil yorumları yapabilen arkadaşlarımızdan.

Ama olmadı, yazı bu söylediklerimle inanılmaz alakasız, pespaye bir milliyetçi jargonu taşıyan, zerre bilgi içeriği olmayan bir tür gereksizlik abidesiymiş.

Umarım bu son söyleyeceğimi açmama gerek kalmaz, ama ziyadesiyle pesimistim bu hususta: Türkçe, anadili Türkçe olanlar için dahi, yabancı bir dildir...

Ama tartışmayı bu düzeye çekebileceğimden zerre kadar umudum yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş
İşte böyleee,

..

Şimdiye kadar hiç bir dil yasaklanmadı,yasaklanmasınıda isteyende yoktur.

Oha filan oluyorum yani.

Türk dilini resmi dillikten atıp Farscayı resmi dil AÇIKLAYAN AFYONLANMIŞ bir SELÇUKLU sltanıda Allaha çok şükürkü içimizden çıkarabildik.

Türkceden başka bir dilin yasaklandıgını ne duydum ne işittim nede okudum.

Türkçe yerine Farsça'yı seçince niye afyonlanmış oluyor? Her dile sürüsüyle kelime, gramer kuralı filan girmiş, girer de. Misal, nereden sonra bu sınırlanmalı? Dil değiştirmekle, dilin evrimi arasındaki sınır tam olarak nerede en net çekilebilir? Alt-kültürlerin Farsçası, teknik uzmanlıkların Farsçası, resmi dairelerde yazışma Farsçası, filanca köyde konuşulan Farsça vs.

Baya bir varyasyon var gibi, di mi?

Türkçenin başına gelen ,hiçbir dilin başına gelmemiştir.

Türkçeyi darağacına çekenlerdeın ikincisi Osmanlıdır.

Bugün,konuştugumuz dilin %26 si Farsçadan %19 uda Arapca kökenlidir.

Acınacak bir dil varsa oda Türkcedir.

Vay aq, sözlüğün 3/2'si dil devrimiyle ortadan kayboldu zaten; hala Farsça-Arapça sözcük var mıymış o kadar? :)

İngilizce'de, Fransızca soylu kaç kelime var? İtalyanlar, dillerini ve milli kimliklerini özgülleştirmek ve Fransızlarla, İspanyollara asla benzememek için, dilde ne gibi devrimlere girişmişler?

Ama istiyoruzki bu yaşam Almanyadaki,Fransadaki yaşam gibi olsun.

Bunun çarası ayrılık deyil.

80 milyon yerine 40 milyon nufus.

Ve adam gibi adam yetiştirecek bir ZİLLİ EYİTİM.

Bu gerçekleştiği an ,Türkiyede Milli gelir en az 25,000 TL dir .

Kimsenin aklına bu denli 'kestirme' çözümler gelmiyor işte, helal olsun tolon paşam. Milli gelir hesabına da hayran kaldım. 'Bir aslan vurdum, atıyorum 50 metre' kabilinden bir Şarklı avcı hesabı olmuş gibim bu.

Reisi cumhurun hanımı açıkladı.

Türkiyede 3,5 milyon sahipsiz çocukvar.

Şimdi siz söyleyin.

Yapılması gerekeni.

Darbe canım, orası kesin. Dünya üzerinde darbelerin milli geliri 76 katına çıkaracağına itiraz eden kaç sosyal bilimci kaldı ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Requentin gardaşımız diyor ,hiç insan insanı .........kermi?

Milli eyitime 1 diyanete 6 kat fazla bütce ayrılan ülkede neden insan insanı .......mesinki.

Bir namazda nerdeyse 50 kere camaatla birlikte Allshu EKBER deyipde ,camiye gelene 40 yılda bir Ekberin ne anlama geldiğini öğretemeyen din adamlarından başka ne öğretmesini bekleyebilirizki.

Bu hökumatlar cidden bu camilerden ne bekliyorlar acaba.

Oydan başka birşey beklediklerini sanmam.

Diyer okullarda tıpkısının aynısı.

Ordu valisi herkesin valisi olacagı yerde,yalnız kendi görüşünün valisi olup

Tuvaletlerdeki ÇİŞLİKLERİ duvardan söküp attırmış.

Neymiş,inancına tersmiş.

Peki ,şimdi ayakta sidik arkina işerken çiş yapanların üstüne SIÇRAMIYSCSKMI sidik

Tanrı AKIL versin deycemde,görüyorumki bu gibi dileklerin tersini yapıyor Allah HEP.

öyle deyilmi Requentin.

Kalın saglıcahla

tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkçe yerine Farsça'yı seçince niye afyonlanmış oluyor? Her dile sürüsüyle kelime, gramer kuralı filan girmiş, girer de. Misal, nereden sonra bu sınırlanmalı? Dil değiştirmekle, dilin evrimi arasındaki sınır tam olarak nerede en net çekilebilir? Alt-kültürlerin Farsçası, teknik uzmanlıkların Farsçası, resmi dairelerde yazışma Farsçası, filanca köyde konuşulan Farsça vs.

Baya bir varyasyon var gibi, di mi?

dil eğitimi, her dilin belli bir standart lehçesinin -ki bu lehçe idealize edilmiş bir modeldir- eğitim dili olarak benimsenim kend özgün kaideleri ve gramer yapısı bağlamında yaratılmaya çalışılan ''farkındalık'' edimidir. Her dilin konuşucusu, farkında olmamakla birlikte konuştuğu dilin usta birer kullanıcısıdır. tabi, ''ses ve harf'' arasındaki ayrımı bilmeyenler, anadillerin ne olduğunu unutarak bazılarının ''berbat'' bir kullanıcı olduğu çıkarımında bulunabilir; ancak, şu an yazı dili olarak kullanıp idealize ettiğimiz model, bir dilin içindeki binlerce çeşitleme ve fonetik farklılığın varsayımsal olarak standart bir ortalamasına tekabül eder ki buradan her konuşu/kullanıcının özgün bir dili olduğu gerçeğine ulaşırız. zira, yapılacak fonetik ölçümlerde her kullanıcının ses tonu ve frekansı tıpkı bir parmak izi gibi milyonlarca farklılaşmaya sahiptir.

tolon bey'in yaptığı ''afyonlama'' tespiti fazlasıyla kör ve milliyetçi bir bakışı yansıtsa da, genel olarak dil eğitimi ciddi olarak üstünde durulması gereken bir konudur. türkçe'nin tarihsel süreci içinde coğrafi, kültürel ve siyasal sebeplerle birçok farklı dille etkileşme, sözcük alış verişi, hatta gramer kuralı ithal etmeye kadar giden bir asimilasyon süreci yaşanmıştır. bu durum, 13.yy'dan sonra ciddi bir ilerleme kaydetmiş, öyle ki 16.yy'ın en duru ve sade türkçesiyle yazan Fuzuli'nin gazellerinde(en sade olanları yani) bile türkçe kelime kadrosu %50'yi geçmez ortalama olarak.

bir dile yabancı bir dilden sözcükler girmesi geriliğin ve kültürel yozlaşmanın göstergesi olmasa da, bu durum gramer kurallarına kadar sirayet ederse, dillerin doğal yapıları gereği ciddi bir düşünce çoraklığı başlayacaktır. zira, bilinmektedir ki, insan en iyi ve verimli bir şekilde kendi anadilinde anlayıp düşünce üretebilir. elbette, anadilinin dışındaki dillerin kelime kadrosu ve kavram zenginliği bireyin kültürel-entellektüel gelişimi açısından olumlu etkiler yapacaktır; fakat, anadili bilim ve kültür gelişimi ile düşünce ve sanat üretiminde önemli bir ivme gücüne sahiptir.

uzun sözün kısası, türkçe'deki yabancı dil oranları bilim ve sanat dillerinde o dereceye gelmiştir ki, özel bir eğitim almayan hiçkimsenin bu dili anlaması ve çözmesi mümkün değildi. türkçe, bu haliyle dar bir eğitimli kesimin arasında konuşuluyor ve anlaşılıyordu. şehirlerde ve kasabalarda kullanılan dilde de pekçok yabancı kökenli kelime olmasına karşın, bilim ve sanat alanlarında bu oran kıyaslanamayacak kadar ileri boyutlara ulaşmıştı. 18.yy'dan sonra, arapça ve farsça'ya ilaveten fransızca, latince, italyanca gibi dillerden de pekçok kelime, üstelik kendi gramer şekillleriyle geliyordu.

burada bir alıntı yapalım:

Türkçenin bünyesine aldığı yabancı kelime oranları dönemlere

göre değişmektedir. Doğan AKSAN, Uygurlardan günümüze gelen

metinlerde Çin, Sogot, Sanskrit dilleri gibi birçok yabancı dilden

Türkçeye giren kelimelerin oranını %2 ile %5 arasında göstermektedir.

Yine 11. yüzyıla ait Kutadgu Bilig’de bu oran %1,9 dolayındadır.

Kutadgu Bilig’den 150-200 yıl sonra yazıldığı anlaşılan Atebetü’l-

Hakayık’ta yabancı kelime oranının yükseldiğini ve %20’ye, bazı

yerlerde %26’ya çıktığını görüyoruz. Eski Anadolu Türkçesine

gelindiğinde ise yabancı kelime oranları Yunus Emre’de %13, Aşık

Paşa’nın Garibnâmesi’nde %20, Ahmet Fakih’in Çarhnâmesi’nde

%28’dir. 15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyılın başlarında başlayan Yeni

Türkçe döneminde Arapça ve Farsça kelimeler Türk dilinde ağırlık

kazanmıştır. Bu dönemde yabancı kelimeler Bâkî’de %65, Nef‘î’de %60

ve Nâbî’de %54’e yükselir. Tanzimat döneminde ise Namık Kemal’de

%62, Şemsettin Sami’de %64, Ahmet Mithat’ta %57 düzeyindedir. Bu

oranlar 1965’e kadar %25’e düşmüştür.

http://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s11/erbay.pdf

Vay aq, sözlüğün 3/2'si dil devrimiyle ortadan kayboldu zaten; hala Farsça-Arapça sözcük var mıymış o kadar? smile.gif

İngilizce'de, Fransızca soylu kaç kelime var? İtalyanlar, dillerini ve milli kimliklerini özgülleştirmek ve Fransızlarla, İspanyollara asla benzememek için, dilde ne gibi devrimlere girişmişler?

türk dili öğretiminde, özellikle karşılıkları var olan sözcükler için, bir reforma gitmek zorunluluktu. ayrıca, anadilinin gelişimini esas olan bir eğitim politikası mümkün olduğu kadar kendi sözcük üretim kapasitesi ve imkanlarını geliştirmek için çaba harcamak zorundadır. dönem dönem aşırı tasfiyeci ve saçma politik hamlelere gidilse de, eğitim sistemindeki asıl yanlışlık ''dil öğretimi''ndedir. maşallah o derece mükemmel(!) bir dilbilgisi öğretimimiz var ki milli eğitime bağlı bakanlıklar ve eğitimciler aynı ekoller içinde çalıştıkları insanlarla dahi tutarlı bir gramer öğretimine sahip değildir. aynı ekole sahip bir grubun üniversite giriş sınavında yok saydığını diğer grup akademik eğitimde tamamen farklı öğretmektedir. dünyanın hangi eğitim sisteminde milli eğitim dil müfredatı akademik eğitimde inkar edilir bilmiyorum açıkası :) hele, ''yapısalcı ekol'' gibi son dönem yaklaşımlarını dikkate aldığımızda ortalık temelli toz duman olmaktadır. bugün klasik dil eğitimimiz ''tarihselci'' ekole dayanmaktadır. klasik gramerciler, türkçe'nin tarih içinde yaşadığı fonetik değişimleri pek de tutarlı olmayan bir şekilde izah etmeye çalışmaktadır. yapısalcı ekolse, dili öncelikle soyut bir değerler sistemi olarak varsaymakta ve kendi içindeki unsurlarını paradigmal ve sintagmatik değerler üzerinden açıklamaya çalışmaktadır. onlara göre dil birbiriyle karşılıklı duran soyut değerler/unsurlar sisteminden müteşekkil bir yapıdır.

uzun lafın kısası, batı ülkelerinde de oldukça gelişmiş bir anadili eğitimi sistemi vardır. her toplum kendi dilinin imkanlarını elden geldiğince geliştirmeye çalışmaktadır. batı dillerinde bizim gibi tasfiyeci hareketler olmuşmudur, araştırmadım; fakat, modern milliyetçilik dil hareketleri ve hassasiyetleri temelinde de vücut bulmuştur. çeşitli gözlemlerimize dayanarak diyebilirim ki, söz gelimi fransızlar diğer dilleri tercih etmek konusunda oldukça ketum davranmaktalar. yine batıdaki pekçok ülke, özellikle reklam panoları vb yerlerde belirli hassasiyetler göstermeye çalışmaktadır. tabi, toplumların çok kültürlü ve dilli olduklarını göz önüne alarak bu hareketlerin faşizan/ırkçı yönelimlerle bir baskı unsuru haline gelebildiği de malumumuzdur...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kürtler elimizin altında kalmış son tebadır. Onları elimizin altında tutmalıyız. Onlar sayesinde sanki hala bir imparatorluğumuz varmış gibi kendimizi iyi ve üstün hissediyoruz. Adamlar 15-20 milyon varlar ama ne azınlık ne asli unsurlar. Zavallılar. Akıllarınca onları insan yerine koyacağımızı, haysiyetli bir statü vereceğimizi zannediyorlar. Akıllı olsunlar da efendileri Türkler'e bu ülkede sadece hizmetkar olmaya layık olduklarını bilsinler.

Ne demiş ülkemizin ilk Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt: "Türk soyundan olmayanların bu memlekette bir tek hakları vardır, Türklere hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı! Dost ve düşman ve hatta dağlar bu hakikatı böyle bilsinler."

Nihal Atsız okuyup gelmiş foruma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...